Etiket: çevre kirliliği

  • Denizin altında çekilen görüntüler kirliliği gözler önüne serdi

    Denizin altında çekilen görüntüler kirliliği gözler önüne serdi

    Darıca Kaymakamlığı, Darıca Belediyesi ve Gebze bölgesindeki 6. Organize Sanayi Bölgesi işbirliğinde farkındalık oluşturmak amacıyla Balyanoz Koyu’nda deniz ve kıyı temizliği gerçekleştirildi. Balık adamlar da mavi sulara dalarak denizin dibini temizledi. Darıca Kaymakamı Yüksel Kara ve Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık da eldiven takarak temizlik için kolları sıvadı. Vatandaşların ve dalgıçların çıkardığı çöpler, Darıca Belediyesi’nin atık toplama aracıyla alınarak geri dönüşüme kazandırıldı. Deniz altında çekilen görüntüler ise kirliliğin boyutunu gözler önüne serdi.

    “Denizlerimiz bizim için çok kıymetli”

    Programda konuşan Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, “Gönüllülerimiz de bizlerle beraber. Bu yıl sanayicilerimizi de bu işin içerisine kattık. Güzel bir etkinlik oluyor. Tabii bunları temizlemekten daha kıymetli olan şey kirletmemek. Onun için buradan bir kere daha çağrıda bulunuyoruz; lütfen çevremizi kirletmeyelim. Hele denizlerimizi hiç kirletmeyelim. Denizlerimiz bizim için çok kıymetli. Hep birlikte daha yaşanılabilir bir Darıca, yaşanılabilir bir Kocaeli, yaşanılabilir bir dünya hepimizin bugün yapacağı hareketlere bağlı. El birliğiyle özellikle çevremize karşı duyarlı olmaya tüm halkımızı davet ediyoruz” dedi.

    “Vatandaşların bireysel atıklarıyla uğraşıyoruz”

    Temizlik çalışmasına katıldığını da aktaran Başkan Bıyık, “Yaklaşık 10 dakikalık zamanda bir çöp poşeti doldurduk. Gerçekten çok kirli. Zaman zaman bizim ekiplerimiz burada temizlik yapıyorlar ama alt kısımlar görünmüyor. Maalesef dalgaların da vurduğu taşların dipleri üzülerek söylüyorum ki plastik atıklarla dolu. Arıtmalarımız çalışıyor bizim burada, sanayisel veya evsel bir atık yok, kanalizasyon Darıca sahilimizin hiçbir yerinde yok. Ama maalesef vatandaşların bireysel atıklarıyla uğraşıyoruz. Bu da bir farkındalık projesi aslında. Ümit ediyoruz ki buralara insanlarımız daha duyarlı olur ve bu bölgeleri hep beraber daha temiz hale dönüştürürüz” diye konuştu.

    “Mutfak tezgâhı çıkarttık biraz önce”

    Kıyıları sürekli periyodik olarak temizlediklerini aktaran Bayramoğlu Balıkçılar Derneği Başkanı Enis Kaya ise “Bu gönüllülük esasına bağlı bir iş. Bu işe sağ olsun belediye başkanımız, kaymakamımız ve OSB’lerimizdeki iş adamlarımızın desteğiyle biz de sürdürüyoruz. İnsanların olduğu yerde çöp var, balıkların, hayvanların olduğu yerde hiç bir şey yok. Oralar temiz. O yüzden biraz daha dikkat etmemiz gerekiyor. Deniz çok değil. Bir de şöyle bir sloganımız var bizim; temizlemenin en kolay yolu kirletmemektir. Kirletmezsek çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız miras deniz. Denizin altında hiç görmek istemeyeceğiniz görüntüler var. Herkes denizi çöp olarak kullanıyor. Deniz çöp değildir. Sadece insanların kıyılardan attığı çöpler değil, insanların evlerindeki mutfaklarının atıkları da burada var. Herkesin bu işe gönül verip katkı sağlaması lazım. Ben bu neslin sınıfta kaldığını düşünüyorum. İnşallah gelecek nesiller bunu daha iyi değerlendirir. Aklınıza gelecek her şey çıktı. Şezlonglardan, şemsiyelerden, alkollü kutu içeceklerden, ocaklar, mutfak tezgâhı çıkarttık biraz önce. Balıkçıların bırakmış olduğu hayalet ağlarla mücadele ediyoruz. Asıl sıkıntımız onlar. Onlar balık familyasını katlediyorlar. Denizde bırakılan bir ağ 60 yılda çürüyor” şeklinde konuştu.

  • Yumurta bırakmak için kıyıya gelen caretta caretta misinaya dolandı

    Yumurta bırakmak için kıyıya gelen caretta caretta misinaya dolandı

    Antalya’nın Aksu ilçesi Kundu Mahallesi plaj kısmında 5 yıldızlı bir otelin çalışanları, yumurtasını bırakmak için kıyıya gelen ve hareketsiz şekilde duran caretta carettayı fark etti.

    Kontrol edilen kaplumbağanın çeşitli yerlerinden balık tutmak için kullanılan misinaya dolaştığı görüldü. Çalışanlar tarafından misinadan kurtarılan kaplumbağa tekrar denize bırakıldı.

     

  • Dağcılardan film ekibine tepki

    Dağcılardan film ekibine tepki

    Bölgede dağcılık eğitim faaliyeti icra eden grup, merkeze yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta bulunan Kazıklı Ali Vadisinde karşılaştıkları manzaraya tepki gösterdi.

    Dağcılar, “Biz buralarda çocuklara eğitim veriyoruz. Spor tırmanış eğitimleri veriyoruz. Ateş yakmışlar, bomba patlatmışlar, yedikleri içtikleri çöpleri buraya bırakmışlar” ifadelerini kullandı.

  • Sulak Alanı çöplüğe çevirdiler!

    Sulak Alanı çöplüğe çevirdiler!

    Nadir kuşlarının göründüğü alan çevresine dökülen molozlar, dolgu çalışması ve atılan atıklar yaban hayatını tehdit ediyor. Sulak alanların yavaş yavaş molozlarla dolması şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı.

    297 kuş türüne ev sahipliği yapan Mileyha Sulak Alanı etrafına dökülen moloz ve çöpler çevrede büyük bir kirlilik oluşturdu.

    Samandağ Belediyesi Meclis Üyesi Çevre Aktivisti Sinem Kayıkçı, Mileyha Sulak Alanı, “En canlı ve hareketli olduğu zamanda, yine yaşam mücadelesi veriyor. Alanın her defasında temizlenmesine rağmen yeniden molozlar ve çöpler ile doldurulması, doğaya yapılan bu ihanetin sorumlularına karşı öfke oluşturuyor. Bu sahanın korunması bu kadar zor olmamalı. Mileyha Sulak Alanı, dünyanın küresel ısınma mücadelesiyle boğuştuğu bir zamanda, ileri derecede önem arzetmektedir. Çevrecilerin ve bu sahanın gönülden koruyucuların isteği bu sahadaki kanun dışı, atıkların sorumlularının bulunması ve önlemlerin arttırılması. Ekolojik turizme açılsa bir kentin kaderini değiştirecek bu saha, nasıl olur da yetkililerin gözü önünde yok ediliyor” diye konuştu.

  • Bursa’da minik öğrencilerden örnek davranış

    Bursa’da minik öğrencilerden örnek davranış

    Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm belediyelerle eş zamanlı olarak gerçekleştirilen etkinlik, gönüllü vatandaşların yanı sıra kamu kurum, kuruluş ve STK’ların da katılımlarıyla gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte, Karacabey Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ile Temizlik İşleri Müdürlüğünün yanı sıra Atatürk İlkokulu öğrencileri ve öğretmenleri yer aldı.

    Çevre hassasiyetimiz artarak devam etmeli

    Bursa Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan da etkinliğe katılan öğrenci ve personele teşekkür ederken, “Bir tarafta denizimiz, sahilimiz, kumsalımız, diğer tarafta ıhlamur ve longoz ormanlarımız bulunmaz bir nimet. Bizler de bu değerleri koruyarak, zarar vermeden gelecek nesillere bırakmak zorundayız. Çevre duyarlılığı konusunda çocuklarımız bir hassasiyet gösterdiler. Öğretmenleriyle beraber, burada anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdik. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Çevreye olan hassasiyetimizin, her yaşta insanımızca artarak devam etmesini temenni ediyorum” dedi.

    Öte yandan, belediye tarafından geri dönüştürülen malzemelerden hazırlanmış saksılarda ekili lavanta bitkileri de etkinliğe katılan öğrencilere hediye edildi.

  • Marmara Denizi’ni kirleten gemiye ceza

    Marmara Denizi’ni kirleten gemiye ceza

    2021 yılında 57 binin üzerinde çevre denetimi ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek denetim sayısına ulaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı denetim ekipleri, Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde denetimlerini aralıksız olarak sürdürüyor. Marmara Bölgesi’ndeki denetimlere katkı sağlamak üzere Bakanlığın merkez teşkilatı ile İl Müdürlüklerinden takviye olarak gönderilen çevre denetçileri ve deniz kirliliği konusunda yetki devri yapılan birimler tarafından son 35 günde 23 bin 713 çevre denetimi gerçekleştirildi.

    Yağ ve yakıt kirliliği görüntülendi

    Denetimler çerçevesinde dün Bakanlık tarafından yapılan “deniz kirliliği denetimi yetki devri”ne istinaden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından İzmit Körfezi’nde uçakla yapılan rutin kontroller esnasında Yalova Tersaneler bölgesi açıklarında Malta bandıralı Jabrayil Doylatzadeh isimli ticari geminin denizde yağ ve yakıt kirliliğine sebebiyet verdiği tespit edildi. Mevcut durum, fotoğraf ve kamera görüntüleri ile kayıt altına alınarak Bakanlığa bildirildi. Deniz kirliliği tespitine istinaden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gerekli koordinasyon sağlanarak deniz kirliliğine neden olduğu belirlenen gemiye Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 2872 sayılı Çevre Kanunu’na muhalefetten 3 milyon 788 bin 628 lira idari para cezası uygulandı ve olayla ilgili adli tahkikat başlatıldı.

    Bu son işlemle birlikte Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirilen denetimlerde son 35 günde 109 işletme ve 5 gemiye uygulanan idari para cezası 34 milyon lirayı buldu. Söz konusu denetimlerde 37 işletme ise faaliyetten men edildi.

  • Çevreye kül yağdıran termik santrale ceza

    Çevreye kül yağdıran termik santrale ceza

    Kahramanmaraş’ta bir holding tarafından işletilen A Termik Santralinin 1. ünitesinin kazan bölümünde ani ısı kaybına bağlı olarak teknik bir arıza meydana geldi. Arıza sonucunda kazanda açılmalar yaşanırken; yanmayan kömür de bacadan atmosfere salındı. Ünite, bir süre sonra devre dışı kaldı. Görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, görüntüler üzerine santrale denetim ekipleri sevk etti.
    Yapılan inceleme sonucu, hava kirliliğine neden olunduğu gerekçesi ile işletmeye 394 bin 548 lira idari para cezası uygulandı.

  • Çevreyi kirleten tesislere ceza yağdı

    Çevreyi kirleten tesislere ceza yağdı

    Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, il genelinde çevre, hava ve su kirliliğine neden olan tesislere yönelik denetimlerini sürdürüyor. 5 ekiple çalışmalarına aralıksız devam eden müdürlük, yılın ilk 3 ayında çevreyi, havayı ve suyu kirlettiği belirlenen 45 işletmeye yönelik toplam 6 milyon 799 bin 850 lira ceza uyguladı. Tekirdağ’da 2021’de yapılan denetimlerde ise 248 tesise 26 milyon 419 bin lira ceza uygulanıp, 51 tesisin faaliyeti ise durdurulmuştu.

    Kirlilikten en fazla etkilenen Ergene Nehri’nin kollarından Çorlu Deresi, yine simsiyah akıyor. Dereye karışan endüstriyel ve evsel atıklar, ağır kokuya neden oluyor. Koku nedeniyle evlerinin pencerelerini dahi açamayan Sağlık Mahallesi halkı, yıllardır tedbir alınmasını istiyor.

    ‘EVLER, ARSALAR TALEP GÖRMÜYOR’

    Ergene Kent Konseyi Başkanı Ercüment Tuncay, Çorlu Deresi’nin yıllardır ağır kokular yayarak aktığını belirtip, “Burada kötü bir koku var. Temiz akmayan bir deremiz var. Havamız, suyumuz zaten çevre kirliliğinden çok fazla etkilenmekte” dedi.

    Derenin geçtiği Sağlık Mahallesi’ndeki ev ve arsaların da kirlilik nedeniyle rayicinin altında satıldığını kaydeden Tuncay, “Ergene Nehri’nin etrafındaki ve Sağlık Mahallesi bölgesindeki evler, arsalar hiçbir şekilde talep görmemekte. Aksine vatandaşlarımız, buradan daha çok uzaklaşmakta. Burada doğan, büyüyen çocuklarımızın gelecekte problem yaşamamaları için evler, arsalar satılmakta” diye konuştu.

    ‘SEBZE VE MEYVELERİN ÜZERİNDE TABAKA OLUŞUYOR’

    Sağlık Mahallesi’nde yaşayan, 3 çocuk annesi Gülbahar Öziş (59) de evinin dereye 300 metre uzaklıkta olduğunu belirterek, “Burada doğup, büyüdüm. Bu dereden hakikaten balık tutuyorduk, kenarında çok deniz kumu gibi olmasa da kum vardı. Bu derede oynuyorduk fakat şu anda geldiğimiz nokta; inanılmaz bir hastalık, salgın var. Camlar, kapılar açılmıyor, evde nefes alamıyoruz. Özellikle yaz günleri” dedi.

    Dışarı çamaşır dahi asamadığını söyleyen Öziş, “Yaz kış çamaşırlarımızı içeride kurutuyoruz. Maalesef bahçeye ektiğimiz sebze, meyvelerin üzerinde bir tabaka oluşuyor. Bunlar bizi çok etkiliyor. Zannediyorum, bu derenin temizlenmeye niyeti yok ama temizlenmesi gerekiyor. Bunlar aynı şekilde yediğimiz sebze ve meyvelerle birlikte bizim midemize, içimize işliyor. Yediklerimizden de zehirleniyoruz, sağlıklı bir ortamımız yok” diye konuştu.

     

  • Pandemide plastik atık farkındalığı arttı

    Pandemide plastik atık farkındalığı arttı

    Plastik kullanımı konusunda Türkiye’nin de bulunduğu 28 ülkede 20 binden fazla kişinin katılımıyla yapılan anketin sonuçlarına göre, son 2 yılda az plastik kullanmak isteyenlerin oranı yüzde 7 arttı. Katılımcıların dörtte üçünün tek kullanımlık plastiklerin en kısa sürede yasaklanmasını da istiyor.

    Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) iş birliğiyle, küresel araştırma şirketi Ipsos’un Plastic Free Vakfı için plastik kullanımı konusunda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 ülkede 20 bin 513 kişinin katılımıyla yaptığı anketin sonuçları analiz edildi. Raporda, dünya kamuoyunun tek kullanımlık plastiğe ilişkin tutumu ortaya konuldu.

    ‘BM SÖZLEŞMESİ GEREKLİ’

    WWF’den yapılan açıklamada, ankete katılanların yüzde 90’ının plastik kirliliği krizini etkili bir şekilde ele almak için küresel bir plastik sözleşmesinin önemli olduğuna inandığı belirtildi. Katılımcıların dörtte üçünün tek kullanımlık plastiklerin en kısa sürede yasaklanması gerektiğini düşündüğü açıklanırken, Türkiye’de ise katılımcıların yüzde 89’unun ‘BM Sözleşmesi gerekli’ yanıtı verdiği kaydedildi.

    Açıklanan sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 85’i plastik ambalajların azaltılması, yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesinden üreticilerin ve perakendecilerin sorumlu olması gerektiği konusunda hemfikir. Yüzde 82’si ise mümkün olduğunca az plastik ambalaj içeren ürünler satın almak istediğini belirtti. Satın alma alışkanlıklarına ilişkin bu soruya aynı cevabı verenlerin sayısında da pandemi öncesine oranla yüzde 7’lik artışın dikkati çektiği ifade edildi.

    PLASTİK KİRLİLİĞİYLE MÜCADELE İSTENİYOR

    Ankete katılan her 10 kişiden 9’u, plastik kirliliği krizi ile etkili bir şekilde mücadele edebilmek için küresel bir Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi’nin önemli olduğu görüşünde. Yüzde 90’ı bulan düzeyindeki bu toplumsal talebin, yasal olarak bağlayıcı bir küresel anlaşmanın kabul edilmesiyle sonuçlanmasının beklendiği açıklandı. Araştırmanın gerçekleştirildiği 28 ülke arasında Arjantin, Avustralya, Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya, Japonya, Hollanda, Polonya, Güney Kore, İspanya, İsveç, İngiltere, ABD, Brezilya, Şili, Kolombiya, Macaristan, Hindistan, Malezya, Peru, Polonya, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve Türkiye yer alıyor.

    ‘PLASTİK ÇÖP KRİZİNİ ÇÖZMEK İÇİN SON ŞANS’

    WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, kutuplardan en ücra adalara, deniz yüzeyinden en derin okyanus çukuruna kadar plastik kirliliğiyle karşı karşıya olunduğuna dikkati çekti. Her yıl yaklaşık 19 ile 23 milyon ton plastiğin denizlere karıştığını belirten Pasinli, “Tüm dünya liderlerine çok geç olmadan harekete geçmeleri için çağrıda bulunuyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar, görüşlerini açıkça belirtti. 2030’a kadar plastik kirliliğine son vermek üzere, plastik yaşam döngüsünün tamamını ele alan ve yasal bağlayıcılığı olan kuralların ve düzenlemelerin yer aldığı küresel bir plastik anlaşmasını kabul etmek için liderlerin önünde önemli bir fırsat, üzerlerinde de büyük sorumluluk var. Plastik çöp krizini çözmek için bu son şansımız” dedi.

    ‘2050’YE KADAR DÖRT KATINA ÇIKACAK’

    Araştırmanın sonuçlarının, aşırı plastik tüketimi ve kirlilik sorunu katlanarak arttıkça, krizle ilgili kamuoyu bilinci ve kaygı düzeyinin de arttığını ortaya koyduğunu söyleyen Pasinli, WWF’in uluslararası düzeyde yayımladığı ‘Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Denizel Türler, Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistemler Üzerindeki Etkileri’ başlıklı son raporunun da ekolojik riskleri ortaya koyduğunu, denizlerdeki plastik kirliliğinin 2050’ye kadar dört katına çıkacağına, 2100 yılına kadar mikroplastiklerde 50 kat artış görülebileceğine dikkat çektiğini açıkladı.

    ‘İDDİALI KURALLAR VE HEDEFLER KONMALI’

    İnsanların büyüyen plastik kirliliği krizinden son derece kaygı duyduğunu belirten Plastic Free Vakfı kurucusu ve İcra Direktörü Rebecca Prince-Ruiz ise 2021’de tüm dünyada yaklaşık 140 milyon kişinin ‘Plastiksiz Temmuz’ hareketine katıldığını söyledi. Ruiz, “Ancak bireysel eylem yeterli değil. İnsan ve çevre sağlığının plastik kirliliği tehdidi altında olmaması için plastiklerle ilişkimizi yeniden çerçeveleyen net ve iddialı kurallar ve hedefler konması gerekir. Anket, dünyanın dört bir yanından pek çok insanın karar alıcılara eylem çağrısında bulunduğunu açıkça göstermiştir” diye konuştu.

  • Büyük yangın sonrası Marmaris’te yeni tehlike

    Büyük yangın sonrası Marmaris’te yeni tehlike

    Muğla’nın Marmaris ilçesindeki büyük orman yangını sonrası yağmurlarla oluşan erozyon ile denizdeki kirliliğe dikkat çekmek için harekete geçildi. İstanbul ve Ankara’dan gelip inceleme yapan uzmanlar, Marmaris Körfezi’nin bazı bölgelerinde 2 metreyi bulan balçık tabakası oluştuğu, canlı sayısının da azaldığını tespit etti.

    İçmeler Mahallesi kara yolu üzerindeki Armutalan Mahallesi Siteler mevkisinde bulunan kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanda, geçen yıl 29 Temmuz’da yangın çıktı. Alevler geniş bir alana yayılırken, havadan ve karadan müdahaleyle yangın, 9’uncu günde söndürüldü, 13 bin 650 hektar alan zarar gördü.

    Alevlerin ormanı küle çevirdiği bölgelerde, önünde ağaç engeli kalmayan toprak ile çakıl taşları, yağışlarla birlikte dağlardan derelere ve denize akmaya başladı. Dereler, toprak ve çakıl taşlarıyla doldu, ilçenin bazı mahallelerinin kıyılarında adacıklar oluştu. Çevreciler ve bilim insanları, Marmaris’teki erozyonunun verimli toprakların kaybının yanı sıra sel riskinin artmasına, deniz dibindeki doğal dengenin bozulmasına, deniz canlıların ölmesine yol açtığını söyledi, acil olarak önlem alınması gerektiğini savundu. Her yağmur sonrası Marmaris Körfezi ve İçmeler Mahallesi’nde denizin kahverengiye dönmesi gibi endişe verici gelişmeler de harekete geçilmesine neden oldu.

    ‘KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ’ PROJESİ HAYATA GEÇTİ

    Marmaris Kaymakamlığı’nın desteği ve bir grup insanının maddi katkısıyla Marmaris Çevrecileri Derneği (MÇD), İstanbul ve Ankara merkezli 2 firmayla birlikte 4 etaplı çalışma başlattı. Dernek, Marmaris Körfezi’nin kurtarılması için ‘Köprüden Önce Son Çıkış’ adı altında temizlik projesini hayata geçirdi. İstanbul’da Haliç, İzmir’de ise körfezdeki kirliliğin temizliği için çalışan 4 uzman, 7 sivil ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıcı, Marmaris Körfezi’nde ilk etap dalışı yaptı. 3 gün boyunca kıyıdan 200 metre açıkta deniz dibi noktalarından numuneler alındı. İncelemelerde dağlardan inen toprağın körfezin bazı bölgelerinde dipte yer yer yükseklikleri 1,5, 2 metreyi bulan balçık tabakası oluştuğu belirlendi, canlı sayısının azaldığı gözlendi.

    2011 yılından beri Marmaris Körfezi’nde yaşanan kirliliğe dikkat çekmek için alanında uzman bilim adamları ile araştırma yapan MÇD Başkanı Ahmet Kutengin, inceleme etapların tamamlanmasının ardından çözüm önerilerinin de yer alacağı raporu, başta Çevre ve Şehir Bakanlığı olmak üzere yetkili mercilere sunacaklarını kaydetti.

    ’11 BİN NUMUNE ALINDI, 388 SAYFA RAPOR HAZIRLANDI’

    Yaklaşık 6 ay önce yazışma ve görüş alışverişiyle başlattıkları projeye ‘Köprüden Önce Son Çıkış’ adını verdiklerini ifade eden Kutengin, şöyle konuştu:

    “2011’den bu yana körfezde defalarca inceleme ve araştırmalar yaptırdık, 11 bin numune laboratuvarlarda incelendi. 388 sayfalık rapor hazırlanarak Marmaris, Muğla ve bakanlıklara gönderildi. Ne yazık ki ne Marmaris ne Muğla ne de bakanlıklardan bir sonuç alamadık. Bu dört etaptan oluşacak inceleme sonucunda hazırlayacağım raporları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na göndereceğiz. Farklı dış etkenler nedeniyle Marmaris de deniz kirlilik tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Ama son yangın felaketinin ardından ortaya çıkan erozyon tehdidi, denizdeki tahribatı kat kat arttırdı. Önlem alınmaz, çözüm bulunmazsa önce doğa sonra turizm zarar görür. Dolayısıyla geleceğimiz de risk etmiş oluruz. Çünkü köprüden önce son çıkıştayız.”

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A MEKTUP YAZDI

    Daha önceki yıllarda yapılan çalışmalar ve hazırlanan raporlarının bürokrasi engeline takıldığını belirten Kutengin, bu kez işi daha sıkı tutmaya kararlı olduklarını, bu doğrultuda sorunun çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazdığını söyledi. Kutengin, Erdoğan’a hitaben yazdığı mektupta, erozyonun yanı sıra Marmaris Körfezi ve koylarına zarar verdiği tespit edilen diğer faktörlerden de bahsettiğini kaydetti. ​

    DENİZE ATILAN ÇAPALAR ÇAMURLU ÇIKTI

    Bu ara İstanbul ve Ankara’dan gelen uzmanlar, Marmaris’ten ayrılmadan önce Ahmet Kutengin ile makamında ziyaret ettikleri Kaymakam Ertuğ Şevket Aksoy’u çalışmalar hakkında bilgilendirdi. Araştırmanın ilk etabında heyeti taşıyan dalış teknenin çapasının, demir attığı bazı yerlerden çamur içinde çıktığı göze çarptı. Sivil dalgıç ekibinin lideri MÇD Yönetim Kurulu Üyesi Emekli SAS komandosu Tuncer Uysal, “Dalgıç teknesi işletiyorum. Yılın her dönemi dalıyoruz. Körfez dibindeki tabaka her yağışın ardından daha vahim hale geldiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.