Etiket: çevre ve şehircilik bakanı

  • “Afet konutları yatay ve yöresel mimariye uygun yapılacak”

    “Afet konutları yatay ve yöresel mimariye uygun yapılacak”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilde şehirler ve köylerde 272 bin konut yöresel mimariye uygun yapılacak. Depremde hasar gören şehirlerin yeniden ihyası ve inşası için Şubat 2023’ün sonuna kadar 14 bin 500 konutun ihalesinin tamamlanıp inşaatlara başlanması hedefleniyor. Bu çerçevede Gaziantep’te depremden ağır hasar alan Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) eliyle ilk etapta 855 konutumuz için ilk kazma vuruldu. Deprem bölgesinde yapılacak afet konutları şehrin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanacak. Binalar zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde yatay ve yöresel mimariye uygun inşa edilecek. Yeni yapılacak konutlarda ise dükkânlar ise bina altlarında yer almayacak.

    Yeni konutlar 1 yıla kadar teslim edilecek

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca deprem, sel ve yangın gibi doğal afetlerin ardından vatandaşların yarası hızlıca sarılarak en kısa sürede yeni konut ve iş yerlerinin inşalarına başlandı. Afetlerden etkilenen vatandaşların yeni konutları ve iş yerleri 1 yıldan kısa sürede teslim edilerek bu inşa süreci içerisinde vatandaşlara kira ve taşınma desteği sağlanıyor. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ilde yaklaşık 14 milyon kişiyi doğrudan etkileyen depremlerin ardından da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte harekete geçti.


    Yerleşim yeri tespit çalışmalarına başlandı

    Deprem bölgede hayatı bir an önce normale döndürmek amacıyla hasar tespit çalışmaları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından aralıksız yürütülüyor. Bakan Murat Kurum, ovalardan dağlara doğru yerleşimi önceleyen bir amaçla yeni yerleşim alanları tespit etmek için depremden etkilenen bölgelere havadan ve karadan incelemelerde bulundu. Afetzedeler için asrın felaketinde ovalardan dağlara yerleşim modelinin belirlenmesinde yapılan koordinasyon toplantılarında öncelikle 11 ilde yerel yöneticiler ve STK’larla bir araya gelinerek yeni şehirlerin kültürel, demografik, sosyolojik, coğrafi hassasiyetleri dikkate alındı. Ardından MTA ile Türkiye Diri Fay Hattı raporu incelendi, fay hatlarına uzak yerleşimler belirlendi ve bilim insanlarıyla toplantı gerçekleştirilerek fay hatları ve zemin sıvılaşmasına göre yeni yerleşim yerleri istişare edildi. Sahada zemin etüt çalışmaları belirlenen yerlerin konut yapımına uygunluğu için zemin etüt, jeolojik etüt ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılmaya başlandı. Bu çalışmalarda yer altı su seviyesi düşük, sağlam zemin tespitleri yapılıyor. Süreçte, tüm kesimlerle yapılan görüşmeler sonrası şehrin ihtiyaçlarını kapsayan planlar hazırlanmaya başlandı.


    855 konut için ilk kazma vuruldu

    Depremde hasar gören şehirlerin yeniden ihyası ve inşası için şubat sonuna kadar 14 bin 500 konutun ihalesinin tamamlanıp inşaatlara başlanması hedefleniyor. Bu çerçevede bugün Gaziantep’te depremden ağır hasar alan Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde TOKİ eliyle ilk etapta 855 konut için ilk kazma vuruldu. Merkezlerdeki yoğunluğu azaltmak için öncelikle şehirlerin çeperlerinde belirlenen rezerv alanlarında konutlar yapılacak. Mart ve Nisan 2023 sonuna kadar şehirlerin rezerv alanlarında, 199 bin 739 konutun sözleşme süreçleriyle birlikte yapımlarına başlanacak. Hatay’da 40 bin 426, Kilis’te 250, Gaziantep’te 18 bin 544, Şanlıurfa’da 3 bin, Diyarbakır’da 6 bin, Elazığ’da 3 bin 750, Adıyaman’da 25 bin 882, Malatya’da 44 bin 770, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67, Osmaniye’de 9 bin 550 ve Adana’da 2 bin 200 olmak üzere 199 bin 739 konut şehrin rezerv alanlarında inşa edilecek.
    Köyleri yeniden ayağa kaldırarak yaşamı normal hale getirecek 73 bin 972 köy evinin çelik konstrüksiyon ve betonarme olacak şekliyle projeleri hazırladı. Hatay’da 15 bin 59, Kilis’te 1002, Gaziantep’te 9 bin 539, Şanlıurfa’da 2 bin 81, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Adıyaman’da 9 bin 896, Kahramanmaraş’ta 13 bin 16, Malatya’da 17 bin 990, Osmaniye’de 1.378, Adana’da 701 olmak üzere 73 bin 972 köy konutu yapılacak.


    Afet konutları yatay ve yöresel mimariye uygun yapılacak

    Türkiye’nin en iyi mimarlarıyla kat planlarını, cephe düzenlemeleri hazırlanırken, en sağlam en kaliteli zeminlere yeni konutları inşa etmek için bilim insanlarıyla çalışmalar yürütülüyor. Deprem bölgesinde yapılacak afet konutları şehrin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanacak. Binalar zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde yatay ve yöresel mimariye uygun inşa edilecek. Şehirlerin kültürel yapısı, sosyolojisini, demografik yapısı ve şehrin ihtiyaçlarına göre yapılacak konutlar 105 metrekare brüt, 85 metrekare net 3+1 dairelerden oluşacak. Köy konutları ise 120 metrekare brüt 93 metrekarede neti olan 3+1 dairelerden oluşacak. Yeni yapılacak konutlarda ise dükkanlar ise bina altlarında yer almayacak.

  • “Konutları bir yıl içinde etap etap teslim edeceğiz”

    “Konutları bir yıl içinde etap etap teslim edeceğiz”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy başkanlığında Malatya Afet Koordinasyon Merkezi’nde afet değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Düzenlenen koordinasyon toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgeleri ve tüm Türkiye geneli yapılan etüt, hasar tespit ve inşa edilecek konutlarla ilgili bilgiler verdi.


    “Söz verdiğimiz gibi yine konutlarımızı bir yıl içerisinde etap etap teslim etmeye başlayacağız”

    Türkiye geneli hasar tespit çalışmalarına aralıksız sürdürdüklerini belirten Bakan Kurum, “Az önce hep birlikte hem hasar tespit durumlarını hem yeni Malatya’mıza, yeni Akçadağ’a, yeni Doğanşehir’e ilişkin kararlarımızı istişare ettik. Alınması gereken kararları bir fiil burada yerinde şehrin tüm bileşenleri ile buradaki kanaat önderlerimizin taleplerini, demografik yapısını da içine alacak anlayışla çalışmalarımızı başlatıyoruz. Söz verdiğimiz gibi yine konutlarımızı bir yıl içerisinde etap etap teslim etmeye başlayacağımızı burada bir kez daha ifade etmek isterim. Malatya ve tüm Türkiye’de de eş zamanlı hasar tespit çalışmalarımızı sahadaki 7 bin personelimizle aralıksız sürdürüyoruz. Bugüne kadar 4 milyon 658 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 316 bin binayı incelenmesi tamamlanmıştır. Malatya özelinde de baktığımızda hasar tespiti yüzde 80 seviyelerine gelmiş hatta hasarın yoğun olarak yaşandığı il ve ilçe merkezlerindeki yerlerde yüzde 98 seviyesine gelmiştir. Bu kapsamda tüm Türkiye’de incelenen 1 milyon 316 bin binada 534 bin bağımsız bölümün ve 173 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik.

    Malatya’mızda da 27 bin binada 82 bin bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Biz bu kapsamda cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliğini yürütüyoruz. AFAD koordinasyonluğunda, bakanlığımız ve TOKİ başkanlığı eliyle Emlak Konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Kentsel Genel Müdürlüğü ile birlikte yürüteceğiz. Amacımız hedefimiz ilk etapta rezerv alanlarından başlamak. Yine devamında şehrin merkezinde master planlar hazırlıyoruz. Şehrin demografik, kültürel yapısını koruyacak, esnafıyla işçisiyle buradaki tüm şehrin ileri gelenleriyle bir araya geleceğimiz ve onların talepleri doğrultusunda şehir merkezlerini de şekillendireceğiz. Burada gerekli imar düzenlemesini de bu çerçevede yapacağız. Esnaflarımız için geçici iş yerlerini kurulumunu AFAD koordinasyonunda yapmaya başlıyoruz” dedi.


    Malatya’ya yeni yapılacak konutların yeri belli oldu

    Malatya’da, 43 bin konutu belirledikleri rezerv alanlarda yapacaklarını kaydeden Kurum, “İlk kazmamızı bugün Nurdağı ve Islahiye’de sözleşmelerini imzaladığımız afet konutlarıyla birlikte yapmış bulunuyoruz. Tüm milletimize ve depremzede kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Malatya’da ilk etapta 500 konutumuz belirlediğimiz Gelincik Tepesindeki alanımıza yaptık ve inşaat sürecini hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye başlayacağız. Malatya’da yapacağımız yerleri depremin yoğun olarak yaşandığı alanlardan başlıyoruz. Bu kapsamda Battalgazi ve Yeşilyurt’ta İkizce’de şehrin 50 yılını planlayacak anlayışla yapıyoruz. Yine Gelincik Tepesi bizim daha önce afet konutlarını yaptığımız alandı. Burada da alanlarımızı kullanacağız. Çamurlu ve Altay Kışlasından daha önce çıkardığımız alanlarımızı kullanacağız ve 43 bin konutumuzu belirlediğimiz rezerv alanlarda yapacağız.

    Daha sonrasında bitirdiğimiz master planla birlikte şehrin merkezinde zemin artı 3 ve 4 katı geçmeyecek altında dükkanların olmadığı, ticari aksların olduğu, şehrin yaşadığı, tarihi eserlerinin korunduğu, ihya edildiği ki bu konuda çalışmalarını Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız tüm şehirlerde eş zamanlı yürütüyor. Dolayısıyla yeni Malatya’yı inşallah en güvenli, en sağlam, en yeşil haliyle çocuklarımıza, gelecek nesillerimize inşa edeceğiz. Burada yaklaşık 15 bin köy konutunun yapılması planlanmaktadır. Bu konutlarımızı da etap etap ihalelerini gerçekleştireceğiz. Hem köylerimizde hem ilçelerimizde hem şehirlerimizde ihya ve inşa faaliyetlerini sürdüreceğimizi ifade ediyorum” diye konuştu.

  • Deprem bölgesine ilk etapta 250 bin konut

    Deprem bölgesine ilk etapta 250 bin konut

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ağır hasar verdiği Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yapımı devam eden geçici barınma merkezlerini inceledi.

    Deprem bölgesine ilk etapta yapılacak 250 bin konutla ilgili hazırlıkları anlatan Bakan Kurum, hasar tespiti tamamlanan illerde aşama aşama yeni konutların yapımına başlayacaklarını, ilk ihalenin ise 22 Şubat’ta yapılıp, Mart ayında temellerin atılacağını ve yeni evlerin 3-4 katlı olacağını söyledi.

    ”KONUTLARIMIZ ZEMİN ARTI 3-4 KATI GEÇMEYECEK”

    Sabah gazetesine konuşan Kurum, ”Deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zemini her türlü ayrıntılarıyla birlikte mikro- bölgeleme ve ayrıntılı jeolojik etüt raporlarıyla, zemin etüt raporlarıyla hocalarımızla, jeologlarımızla, jeofizik mühendislerimizle inceliyoruz. En doğru, en sağlam zemine ve o zemine göre yapılaşmayı seçerek, radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle yöresel mimariye uygun, zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlarımızın inşasının sürecini de eş zamanlı inşallah yürütüyor olacağız.” dedi.

    “HASSAS DAVRANIYORUZ”

    Kurum, “Vatandaşımız müsterih olsun. Zeminin sağlamlığından, kullanılacak inşaat malzemelere kadar her türlü ayrıntıyı düşünüyoruz. Hassas davranıyoruz.” dedi.

    Bakan Kurum, bu amaçla TOKİ koordinasyonunda, Emlak Konut, Yapı İşleri, Kentsel Dönüşüm, Mekansal Planlama ve Milli Emlak Genel Müdürlüklerinin eşgüdüm içinde çalıştığının altını çizdi.

    ”İLK ETAPTA 200-250 BİN KONUTUN İNŞAATINA BAŞLAYACAĞIZ”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, hasar tespiti tamamlanan illerde aşama aşama yeni konutların yapımına başlayacaklarını, ilk ihalenin ise 22 Şubat’ta yapılıp, Mart ayında temellerin atılacağını ve yeni evlerin 3-4 katlı olacağını söyledi.

    Kurum, “İlk etapta hemen 200-250 bin konutun inşaatına başlayacağız. Hasar tespiti tamamlandıkça diğer konutların da yapımını gerçekleştireceğiz. Bizim için esas olan verdiğimiz söz. Yıkım nerede ise biz, tüm imkanlarımız ve gücümüzle oradayız. Kimseyi dışlamamız, ötekileştirmemiz, iş planında geriye atmamız söz konusu olamaz. Nifak tohumu ekenlere itibar etmeyin.” diye konuştu.

    APARTMAN ALTI DÜKKAN YOK

    ”1 ay içinde ilk temeller yükselecek.” diyen Kurum, ”Deprem bölgesinde 2-3 ay içinde kalıcı ve güvenli konutların şantiyeleri görülecek.” şeklinde konuştu.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, kent ve konut tasarımında yerel dokunun, sosyolojinin de gözetileceğini, “altı dükkan, üstü daire döneminin ise kapanacağını” da vurguladı.

    ARSA KARŞILIĞI TAKAS

    Kurum, “Eski kent merkezlerinde ayrıntılı jeolojik ve jeoteknik etüdler yapmak suretiyle vatandaşımızı da mağdur etmeyecek anlayışla gerek imar kısıtı, gerekse yapılaşma şartlarının hepsini yeniden gözden geçireceğiz. Tek katlı ve yatay mimaride dükkanlar açılmasını planlıyoruz. Arsa karşılığı takas veya yeni yapılan konutlardan teklif edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

  • “En sağlam zemin belirlenecek”

    “En sağlam zemin belirlenecek”

    Bilimsel raporlarla en doğru, en sağlam zeminin belirlenerek konutların inşaatına başlanacağını her seferinde vurgulayan Bakan Kurum, yeni yerleşim alanlarıyla ilgili il yöneticileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bilim adamları ve akademisyenlerle ortak alınan kararlar doğrultusunda hareket edildiğini açıkladı. Bakan Kurum, yeni yerleşim yerleri belirlenirken ilk kriterin fay hatlarına olan uzaklığı olduğunu vurguladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde başlatılacak Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliği kapsamında çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

    Bakan Kurum, koordinatör Bakan olduğu Gaziantep’ten depremden etkilenen illere günübirlik yaptığı ziyaretlerde koordinasyon toplantıları düzenledi. Toplantılarda il yöneticileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenlerle bir araya gelen Bakan Murat Kurum, yeni yerleşim alanlarına ilişkin istişarelerde bulundu. Bu kapsamda şehirlerin yeni yerleşim yerlerine ilişkin tespitler koordinasyon toplantılarında ortak alınan kararlar doğrultusunda belirlendi. Yeni yerleşim yerleri belirlenirken ilk kriter, fay hatlarına uzaklığı oldu. Yine ayrıntılı jeolojik etüt çalışmaları kapsamında belirlenen yerlerde mikro bölgeleme ve zemin etüt çalışmaları, ayrıntılı bir şekilde incelenerek yapılıyor. Deprem bölgesinde 11 ilde zemin etüt çalışmaları yapılarak alınan parçalar inceleniyor ve zeminin konut yapımına uygun olup olmadığı tespit ediliyor.

    “Bilimsel raporlarla en doğru, en sağlam zemin belirlenecek ve buna göre konutların inşaatına başlanacaktır”

    Bakan Kurum, açıklamalarında deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zeminlerin her türlü ayrıntılarıyla incelendiğinin altını çizerek, çalışmalar sonrasında bilimsel raporlarla en doğru, en sağlam zemin belirlenerek, buna göre konutların inşaatına başlanacağını vurgulamıştı.

    Bakan Kurum, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

    “Şehrin 50 yılını, 100 yılını, tüm ihtiyaçlarını, buranın kültürünü yaşatacak ve daha iyisini daha güzelini yapabilecek anlayışla planlamaları başlattık. Depremin ağır hasar verdiği yerlere de yeni bir master plan çalışması yapıyoruz. Bu master plan çalışması çerçevesinde vatandaşlarımızın, şehrimizin ihtiyaçlarını içerecek anlayışla Türkiye’deki tüm mimarlarımızla bu işin en ileri gelenleriyle birlikte ortak bir çalışma başlattık. Bu kapsamda deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zemini her türlü ayrıntılarıyla birlikte mikro-bölgeleme ve ayrıntılı jeolojik etüt raporlarıyla, zemin etüt raporlarıyla hocalarımızla, jeologlarımızla, jeofizik mühendislerimizle inceliyoruz. En doğru, en sağlam zemine ve o zemine göre yapılaşmayı seçerek, radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle yöresel mimariye uygun, zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlarımızın inşasının sürecini de eş zamanlı inşallah yürütüyor olacağız.”

    Çalışmaları paylaştı

    Bakan Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da, “TOKİ binaları nasıl sağlam kaldı? Doğru zemin, doğru teknikle. İstişareler sonucu belirlediğimiz yeni yerleşim yerlerimizde de doğru zemini bulmak için mikro bölgeleme ve zemin etüdü çalışmalarımız hızla devam ediyor” ifadeleriyle zemin etüt çalışmalarının devam ettiği bilgisini paylaştı.

  • Deprem 13,5 milyon vatandaşımızı etkiledi

    Deprem 13,5 milyon vatandaşımızı etkiledi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep’te yaptığı açıklamada, “7.7 Kahramanmaraş Pazarcık ve ardından Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde iki deprem yaşadık. Bölgemizdeki birçok ilimiz etkilendi. Nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlası deprem bölgelerinde yaşıyor. Ülkemiz depremlerde çok büyük acılar çekti. Bu yaşadığımız deprem Erzincan depreminden sonra ülkemizin bir asırda gördüğü en büyük deprem felaketidir. Bölgedeki 10 ilimizi doğrudan etkilemiş. İllerin birbirine yakın olması, yollardaki sıkışıklık ve komşu ilden yardım alamama durumu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu durum itibarıyla baktığınızda yaşadığımız süreç son bir asırda yaşadığımız en büyük felakettir. Bu felaket karşısında depremin ilk anından itibaren tüm ekiplerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız anbean Ankara’da AFAD Başkanlığından süreci takibi, Başkan Yardımcımız, bakanlarımız, illerde valilerimizin AFAD’ın koordinasyonunda bu süreci bilfiil ilk andan itibaren takip ediyoruz” dedi.

    Bu depremin nüfus itibariyle doğrudan 13,5 milyon insanı etkilediğini ifade eden Bakan Kurum, “İlk depremden sonra bazı binalar yoruldu. Kısmen az, orta hasar gördü ikinci depremle yorulan ve hafif hasar alan binalar da maalesef yıkılma durumunda kaldı. Şu an deprem bölgesinde süreci 24 saat esasıyla oluşturduğumuz koordinasyon merkezlerinde takip ediyoruz” diye konuştu.

    “Gaziantep ve diğer illerde toplamda 10 ilimizde 30 vali, 47 kaymakam görevlendirildi” diyen Kurum, şunları söyledi:

    “Gaziantep özelinde 581 yıkık binamız var. Depremde can kaybımız 468’e ulaştı. 3 bin 570 yaralı vatandaşımız var. Enkazlardan onları kurtardık ve gerek Gaziantep merkez gerek yakın illerdeki hastaneler, sahra çadırlarımızda tedavi altındalar. İlk andan itibaren yüzlerce ambulansımız bilfiil gerek sahra çadırlarında gerek hastanelerimizde vatandaşımıza her türlü tedavi imkanını sunma gayretiyle çalışıyorlar. Ocaklarımıza ateş düştü. Yüreğimizi dağladı. Bu acı tarif edilemez. İnşallah bu süreci ilk 24 saatin ardından ikinci 24 saate girdik. 72 saat bizim için kıymetli. Enkaz altından vatandaşlarımızı kurtarmaya çalışacağız. Arama kurtarma UMKE, AFAD koordinasyonunda tüm enkaz alanlarında vatandaşlarımızın yardımına koşuyor ve enkaz altından sağ salim onları çıkarma mücadelesini hep birlikte veriyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına, tüm Türkiye’mize başsağlığı diliyorum. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Gaziantep özelinde buradaki deprem merkez Şehitkamil, Şahinbey ilçeleri yine Nizip, Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde etkili oldu. İslahiye’de Batman ve Bingöl valilerimiz görevlendirildi. Nurdağı’nda Şırnak ve Mardin valilerimiz ve Amasya Valimiz görevlendirilmiş durumdadır. Bursa Büyükşehir Belediyemiz, Şehitkamil Belediyemiz, Nurdağı ve İslahiye ilçelerimizle süreci bilfiil ekipleriyle, arama kurtarma, barınma, acil yardım hizmetleriyle bu hizmetleri veriyoruz.”

    Buradaki depremde otoyolda kısmen meydana gelen çökmeler sebebiyle ulaşımı D 400 karayolunda kontrollü şekilde sağladıklarını kaydeden Bakan Kurum, “Orası da kaya düşmeleri sebebiyle kapalıydı. O yolu önce açtık. Ardından bu yoldan hem bölgeye acil yardımın ulaştırılması hem de İslahiye ve Nurdağı’na yardımların ulaşması ve tahliye sürecini gerçekleştirdik. Bu yolun ulaşıma açılması ki burayı tedbirli olarak yardım araçlarının bırakılması şeklinde takip ediyoruz. Buradan da çağrımız, D 400 karayolunda Osmaniye Gaziantep yolunda mümkün olmadığı sürece burada trafiğe çıkılmaması. Zorunluluk halinde ise yardım ekiplerimize, ambulans, AFAD ve iş makinelerini taşıyan ekiplere öncelik vermelerini hassasiyetle rica ediyoruz. Adana Gaziantep otoyolundaki hasarları gerek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bilfiil Başkanımız Fatma Şahin hanımefendinin ekipleriyle takibi neticesinde açılışını gerçekleştireceğiz. Bu yolun açılmasıyla birlikte tüm bölgede hem Maraş, hem Kilis, hem Şanlıurfa bölgesine yardım sürecini de hızlandırmış olacağız. Bu noktada bu çok önemli. 45 dakika sonra biz şehirlararası yolu otobandan vermeye başlayacağız. Bu sayede bu bölgedeki tüm afet çalışmalarını hızlandırmış olacağız. Antep’te bazı bölgelerde elektrik kesintisi, bazı yerlerde su alım yapılarında hasarlar sebebiyle merkezde ve ilçelerimizde su verilemiyor. İlçelerimize kısmi su verme işlemi başlayacak. Depremden en çok etkilenen İslahiye Devlet Hastanesi hizmetine devam ediyor. Sahra çadırları kuruldu. Acil hizmet veriliyor. Dün büyük problemdi. Deprem sebebiyle iletişimle ilgili problemler vardı.

    Baz istasyonlarının depremden hasar görmesi işleri zorlaştırdı. Nurdağı ve İslahiye ile kısmi görüşme sağlanıyor. Uydu telefonları ve telsizle görüşüyoruz. 2 saat içerisinde buradaki iletişim sorununu ve ekiplerimizin bu manada iletişimini kolaylaştıracak internet erişimini de sağlamış olacağız. Mobil baz istasyonu kurulumuna devam ediyoruz. Vatandaşımıza AFAD koordinasyonunda gerek barınma, gerek yeme içme iaşe hizmetlerini eksiksiz şekilde ulaştırıyoruz. Bölgemize vatandaşlarımıza 13 bin 500 battaniye, 5 bin 692 yatak ve 4 bin çadırımız ulaştırıldı. Hem İslahiye hem Nurdağı hem merkezde çadır kurulumları başladı. Merkezdeki sosyal tesis ve spor salonları ve mahalle konaklarında vatandaşlarımızın geçici barınma talebi karşılanıyor. İlave 10 bin çadırımız, 2 bin 500 İslahiye, 2 bin 500 Nurdağı, 5 bin merkez olmak üzere sevkiyat sürüyor. Gelmesiyle birlikte çadırkent alanlarında kuracağız. 1000 konteyner sevkiyatı başladı. Bu kapsamda Nurdağı, İslahiye’de belirlediğimiz geçici barınma alanlarına vatandaşlarımızın iskanını sağlamış olacağız. Arama kurtarma hasar tespit çalışmaları bin 500 arama kurtarma noktasında çalışmamız var. Enkazımız var. Bu noktaların hepsinde bugün itibarıyla çalışmalar iş makinelerinin sevkiyatı yine bölgeye yoğun bir şekilde mobil vinç ve takviyesi sürüyor. 6 bin 120 personelimizle, jandarmamız, askerimiz, emniyetimiz, AFAD gönüllüleri ve diğer arama kurtarma ekiplerimizle bölgeden belediye ekipleriyle yoğun şekilde arama kurtarma faaliyetleriyle vatandaşın yanındayız.

    Antep, Maraş, Hatay illeri başta olmak üzere 10 ilimizde ekiplerimiz bilfiil binaların hasar tespit çalışmalarını yapıyorlar. Jandarma ve Milli Savunma Bakanlığımızla eşgüdüm içinde insansız hava araçları ile bugün itibariyle uçuşlarımızı yapacağız ve bu akşam genel bir fotoğrafı da ortaya koyacağız. Tüm şehirlerdeki hasarı çıkarma adına süreci yürütüyoruz. En yakın bölgelerden başlamak üzere bütün arama kurtarma faaliyetlerini desteklemek adına TOKİ, Emlak Konut Genel Müdürlüğü, mimar mühendislerimiz burada ekiplerimizle eşgüdüm içerisinde tüm illerde hasar tespit çalışmalarını yürütecekler” ifadelerini kullandı.

    Bakan Kurum, “Vatandaşlarımızdan ricamız şudur, artçı sarsıntılar devam ediyor. 200’ün üzerinde artçı deprem meydana geldi. Vatandaşlarımız hasarlı binalarına girmesinler. Artçı depremlerin 6’nın üzerinde dahi şiddetini yaşadık. 6 üzerindeki deprem daha önce yaşadığımız en yüksek şiddetli deprem noktasında burada artçı depremi yaşıyoruz. Vatandaşlarımız hasarlı binalardan uzak durmalıdır. Asla ve asla içeriye girmemesini özenle istirham ediyoruz. Tüm arama kurtarma ekipleriyle trafiğe vatandaşımızın çıkmamasını rica ediyoruz. Hiçbir vatandaşımızı afette açta açıkta bırakmadık. Onlarla sevindik, üzüldük. Adana, Antep, Maraş, Hatay’da tüm noktalarda bu afetin üzerinden geleceğiz. Önce enkazdan vatandaşlarımızı kurtaracağız. Ardından hasar tespit çalışmalarıyla hasarları tespit edeceğiz. Geçici ve kalıcı barınmalarını devletimizin gücü, milletimizin desteğiyle yapacağız. Devletimiz sahadadır. Bütün ekiplerimiz cansiperane sahadadır. Bakanlıklarımız bilfiil çalışmakta, çalışmaya devam edecektir. Eksikleri anbean gidermek suretiyle bu afetin de üstesinden geleceğimizi ifade ediyorum” diyerek açıklamalarını tamamladı.

  • Marmara’yı kirleten 16 işletme kapatıldı

    Marmara’yı kirleten 16 işletme kapatıldı

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Deniz’inde yapılan son çalışmaları açıkladı. Kurum, toplam, 5 bin 306 metreküp müsilaj topladıklarını bildirdi. Kurum’un verdiği bilgiye göde, Yalova’da 3, Balıkesir’de 3, Tekirdağ’da 9, Kocaeli’de 1 işletme olmak üzere 16 işletme kapatıldı.

    Marmara Denizi’nde aylardır etkili olan müsilajı temizlemek için gerçekleştirilen çalışmalar devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un verdiği son bilgilere göre bin 500’ün üzerinde personel, 72 tekne ve karadan temizleme ekipmanlarıyla bugüne kadar 5 bin 306 metreküp müsilaj toplandı.

    Ayrıca Bakan Kurum müsilajla mücadelede Marmara Deniz’i ve çevresini kirlettikleri tespit edilen 16 işletmenin kapatıldığını açıkladı. Kurum, “Yaptığımız denetimlerle Yalova’da 3, Balıkesir’de 3, Tekirdağ’da 9, Kocaeli’de 1 işletme olmak üzere 16 işletme faaliyetten men edildi” dedi.

    Bakan Murat Kurum, oksijen seviyesini artıracak cihazları da Marmara Denizi’ne bıraktıklarını, olumlu bir ilerleme olursa bunu Marmara geneline yaygınlaştıracaklarını da duyurdu.

  • Marmara Denizi’ni kurtaracak eylem planı açıklandı

    Marmara Denizi’ni kurtaracak eylem planı açıklandı

    Deniz salyasıyla mücadele eylem planını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Allah’ın izniyle bu eylem planlarımız kapsamındaki yatırımlarımızı yerel yönetimlerimizle birlikte 3 yıl çerisinde tamamlayacağız. Marmara Denizimizi; içerisindeki bin bir çeşit balıklarımızı, canlılarımızı koruyarak en saf, en duru en temiz, en canlı haliyle geleceğe taşıyacağız” dedi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kocaeli’de düzenlenen Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Toplantısı’nda, Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerin belediye başkanları, akademisyenler, bilim adamları ve STK’lar ile bir araya geldi. Toplantında Marmara Denizi’nde etkili olan, balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkileyerek denizdeki canlı yaşamını zorlaştıran deniz salyasının (müsilaj) sebepleri ve mücadelede yapılması gerekenler ele alındı. Yaklaşık 3 saat süren ve katılımcılarla karşılıklı fikir alışverişlerinin yapıldığı toplantı neticesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, müsilajla mücadele eylem palanını açıkladı.

    “El birliğiyle, iş birliğiyle gözbebeğimiz Marmara’yı kurtaracağız”

    Toplantının son derece önemli olduğunu ifade eden Bakan Kurum, “Ortak akılla, samimiyetle, birlik ve beraberlik içinde bütün maddelerin üzerinden geçtik. Burada hepimiz, ortak bir iradeyle; İstanbul Boğazı’mızı, Marmara Denizi’mizi kirliliğe, kaderine terk etmeyeceğiz dedik. El birliğiyle, iş birliğiyle gözbebeğimiz Marmara’yı kurtaracağız dedik. Bugün şehirlerimizi, insanımızı etkileyen üç önemli meselemiz var. Bunlar; salgın, deprem ve iklim değişikliği. 2020 yılı bu üç meselenin neden olduğu sonuçlarla mücadele içinde geçti. Bugün konuştuğumuz müsilaj probleminin ana nedeni olan iklim değişikliğiyle mücadelenin yolu ve çözümü; çevre yatırımlarından, yeşil yatırımlardan geçmektedir” dedi.

    Müsilaj sorunun sebeplerine değinen Bakan Kurum, “İstanbul’umuz, sanayimizin ekonomimizin lokomotif şehirlerinden Kocaeli’miz ve tüm kıyı şehirlerimizde, son derece yaygın bir kirlilik yaşıyoruz. Çözüm noktamız çok net. Hakikaten hepimizin, 84 milyonun, Marmara Bölgesinde yaşayan 25 milyon vatandaşımızın içini sızlatan o görüntüleri yok etmek. Marmara Denizi’mizi bir seferberlik anlayışıyla tertemiz hale getirmek ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin üzerinde bir vazifedir, bir borçtur. Bu anlamda; el birliği yapmak, güç birliği yapmak zorundayız. Ve bir an evvel karasal, tarımsal ve gemi kaynaklı ne kadar farklı kirlilik türü varsa, ne kadar sebep varsa hepsini ortadan kaldırmaktır” diye konuştu.

    100 noktadan toplanan örnekler incelemeye alındı

    Bakanlık olarak müsilaj sorununu ilk andan itibaren titizlikle takip ettiklerinin altını çizen Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “300 kişilik ekibimizle, Marmara Denizi’nde 91 noktada, karada da tüm atıksu arıtma ve katı atık tesislerinde, kirlilik kaynaklarında denetimlerimizi yaptık. Aldığımız örnekleri Çevre Laboratuvarımızda inceledik. ODTÜ Bilim gemimizle suyun altında ve üstünde 100 farklı noktadan numuneler aldık. 700’ü aşkın bilim insanı, kurum temsilcisi, STK ve belediye yetkilisinin katıldığı son yılların en geniş katılımlı çalıştayını yaptık. Dün de, Marmara Belediyeler Birliği Başkanımız ve Bakan Yardımcımız başkanlığında; belediyelerin başkan yardımcıları, çevre koruma ve kontrol daire başkanları, su ve kanalizasyon idarelerinin genel müdürleri, ilgili bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın temsilcileriyle bir değerlendirme toplantısı yaptık. Bu toplantıda çalıştayın sonuçlarını ele aldık. Yine katılımcılarımızın müsilaj sorunu kapsamında sundukları yeni çözüm ve önerileri dinledik. Yapılan bu istişarelerin, toplantıların sonunda Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’mızı hazırladık.”

    21 maddeden oluşan eylem planı açıklandı

    Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları, tecrübeleriyle son halini verilen Eylem Planının kısa, orta ve uzun vadeli bütün planları içerdiğini ifaden eden Bakan Kurun, Eylem Planında yapılacak tüm çalışmaların, bakanlıklar, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve Üyeleri, ilgili tüm kurumlar, valiler, Marmara Belediyeler Birliği, belediye başkanlarıyla birlikte imza altına alındığını belirtti.

    Eylem planları uygulamaya geçiyor

    21 eylemden oluşan Marmara Denizi Koruma Eylem Planını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, maddeleri şöyle sıraları:
    “Birinci eylem planı, Marmara bölgesinde kirliliğin azaltılması ve izleme çalışmalarının yürütülmesi amacıyla; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, sanayi odaları ve STK’lardan müteşekkil Koordinasyon Kurulu; Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde ise Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak. Koordinasyon Kurulumuzu önümüzdeki hafta itibariyle oluşturuyoruz. Kurul haftalık ve aylık toplantılarla; tüm çalışmaları ortak bir akılla ele alacak ve bu kurul sayesinde katılımcı bir süreci koordine edeceğiz.”

    3 ay içinde plan hazırlanarak yürütülecek

    “İkinci eylemimiz, Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı üç ay içerisinde hazırlanarak çalışmalar bu plan çerçevesinde yürütülecek. Üçüncü eylemimiz, Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı olarak belirleme çalışmaları başlatılacak, 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacak. 11.350 km2’lik yüzey alanına sahip olan Marmara Denizi’mizde koruma alanları belirlemek için çalışmalarımızı başlattık. Bu çalışmalarımızla Marmara Denizi’nin biyolojik çeşitliliğini de koruma altına alacağız.”

    8 Haziran’da Türkiye’nin en büyük deniz temizliğini yapılacak

    “Dördüncü eylemimiz, Acil müdahale kapsamında 8 Haziran 2021 tarihinden itibaren, 7/24 esasıyla, Marmara Denizi’ndeki müsilajın bilimsel temelli yöntemlerle tamamen temizlenmesine yönelik çalışmalar başlatılacak. 8 Haziran Salı günü de tüm kurumlarımızla, belediyelerimizle, doğa severlerimizle, sporcularımız, sanatçılarımız, tüm vatandaşlarımızla birlikte, bir seferberlik anlayışıyla, Türkiye’nin en büyük deniz temizliğini yapacağız.”

    “Azot miktarını yüzde 40 oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz”

    “Beşinci eylemimiz bölgede bulunan mevcut atıksu arıtma tesislerinin tamamı ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülecek. Atıksuların ileri biyolojik arıtım yapılmaksızın Marmara Denizi’ne deşarjını engelleyici hedefler doğrultusunda çalışmalar yürütülecek. Bilim insanlarımıza göre azot miktarını yüzde 40 oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde Marmara Bölgesinde bulunan tüm illerimiz, atıksu arıtma tesislerini dönüştürmeye yönelik çalışmalarını tamamlayacaklar. Marmara Denizi’nde müsilaja ve diğer kirlilik türlerine neden olan azot ve fosfor girişini minimum seviyeye indirip kontrol altına alacağız. Böylece Marmara Denizinin su kalitesinde iyileşmeyi hızlandıracağız.”

    2030 yılında atıksuların yüzde 15’i yeniden kullanılacak

    “Altıncı eylemimiz Marmara Denizi’ne deşarj yapan atıksu arıtma tesislerinin deşarj standartları 3 ay içerisinde güncellenerek hayata geçirilecek. Yedinci eylemimiz arıtılmış atıksuların mümkün olan her yerde yeniden kullanımı artırılacak, desteklenecek. Ülkemizde hâlihazırda yüzde 3,2 olan arıtılarak yeniden kullanılan atıksu oranımızı 2023 yılında yüzde 5’e, 2030 yılında ise yüzde 15’e çıkarma hedefimiz var. Bu manada tüm tesislerimiz de gerekli sistemleri kuracak. Finansal desteklerle tesis dönüşümünü hızlandıracağız. Atıksu oluşumunun azaltılması için gerekli tüm temiz üretim teknik ve teknolojilerini hızlıca hayata geçireceğiz.”

    Arıtma tesisi yapmayan OSB’lere yaptırım uygulanacak

    “Sekizinci eylemimiz, atıksu arıtma tesislerini gerektiği gibi işletmeyen OSB’lerin rehabilitasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla ileri arıtma teknolojilerine geçişi hızlandırılacak. Tesisleşmesini gerçekleştirmedikleri takdirde, her türlü cezai işlemi ve hatta kapatma cezasını tavizsiz bir şekilde uygulayacağız. Dokuzuncu eylemimiz atıksu arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesini çok daha kolay hale getirmek için kamu-özel sektör işbirliği modelleri hayata geçirilecek. Atıksu arıtma tesislerinin yapım ve işletmelerine Bakanlık olarak destek vereceğiz. Onuncu eylemimiz Marmara Denizi’ne gemilerin atıksularının boşaltılmasının önlenmesine yönelik üç ay içerisinde düzenleme yapılacak. Gemilerin atıklarının Boğaz girişlerinde atık alma gemilerine veya atık kabul tesislerine vermelerini sağlayacağız. Yerel yönetimlerimizle birlikte gemilerin takibini sıkı bir şekilde yapacağız. Denetimlerimizi artıracağız.”

    “Marmara Denizi’ndeki 91 izleme noktası 150’ye çıkarılacak”

    “11. eylemimiz tersanelerde temiz üretim teknikleri yaygınlaştırılacak. Bu noktalarda daha çevreci teknikler kullanılarak olası deniz kirliliklerinin önüne geçeceğiz. 12. Eylemimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yapılan çalışmalar çerçevesinde; alıcı ortama deşarj yapan atıksu arıtma tesislerinin tamamı 7/24 online izlenecek. Marmara Denizi’ndeki 91 izleme noktası 150’ye çıkarılacak. Türkiye Çevre Ajansı eliyle, Marmara Denizi ile ilişkili tüm havzalardaki denetimler uzaktan algılama, uydu ve erken uyarı sistemleri, insansız hava araçları ve radar sistemleri kullanılarak artırılacak. Tıpkı Kentsel Dönüşüm projelerimizde yaptığımız gibi, 3 boyutlu modellemeyle, meteorolojiden kirlilik yüklerine kadar çok sayıda veriyi içeren Marmara Denizi’nin dijital ikizini oluşturacağız.”

    Marmara bölgesinin tüm illerinde Sıfır Atık Uygulamasına geçiliyor

    “13. eylemimiz Marmara Denizi kıyılarını kapsayacak şekilde Bölgesel Atık Yönetimi Eylem Planı ve Deniz Çöpleri Eylem Planı üç ay içerisinde hazırlanarak uygulamaya konulacak. Denizlerimizde oluşan plastik gibi katı atıkların, deniz çöplerinin yüzde 90’ı karasal kaynaklıdır. Yani evlerimizde, sanayimizde üretilmektedir. Biz karada etkin olarak atıkları topladığımızda zaten denize girişleri önlenmiş olacak. Bu manada, 1 yıl içinde Marmara bölgesinin tüm illerinde, ilçelerinde Sıfır Atık Uygulamasına geçeceğiz. 14. eylemimiz iyi tarım ve organik tarım uygulamaları ile basınçlı ve damlama sulama sistemleri yaygınlaştırılacaktır.”

    Organik temizlik ürünleri teşvik edilecek

    “15. eylemimiz Marmara Denizi’yle ilişkili havzalarda, dere yataklarına yapay sulak alanlar ve tampon bölgeler oluşturularak kirliliğin denize ulaşması önlenecektir. 16. eylemimiz zeytin karasuyu ve peynir altısuyu kaynaklı kirliliğin önlenmesi için, atık su azaltımını gerçekleştirecek teknolojik dönüşümler sağlanacaktır. 17. eylemimiz fosfor ve yüzey aktif madde içeren temizlik malzemelerinin kullanımı aşamalı olarak azaltılacaktır. Organik temizlik ürünleri teşvik edilecektir. Tıpkı Sıfır Atık Projesi’nde olduğu gibi, uygulamaya Belediyelerimiz ve kurumlarımızdan başlayarak; kentsel temizlik ve benzeri işlemlerde; hem insanımızın sağlığına zarar veren hem de Marmara Denizi’ne akan tüm zararlı maddelerin kullanımını aşamalı olarak azaltıyoruz. Bakanlık olarak, gerekli finansal desteği sağlayacağız.”

    Marmara Denizi’ndeki hayalet ağlar temizlenecek

    “18. eylemimiz Marmara Denizi’mizdeki tüm hayalet ağlar 1 yıl içerisinde temizlenecek. 19. eylemimiz balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması sağlanacak, koruma alanları geliştirilecek. Bilim insanlarımızla, koordinasyon kurulunun alacağı kararlarla takvim ve cezai uygulamalarımızı kısa süre içerisinde belirleyeceğiz. 20. eylemimiz müsilaj nedeniyle zarar gören balıkçılara ekonomik destek sağlanacaktır. 21. eylemimiz deniz kirliliğinin önlenmesi ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yapılarak, kamuoyunun bilgilendirecek bir platform oluşturulacak. Alacağımız tedbirlerin vatandaşlarımıza duyurulmasını sağlayacak, Marmara denizimizi milletimizle birlikte koruyacağız. Marmara denizinin korunması amacıyla yaptığımız ve planladığımız çalışmaları, bilimsel araştırma sonuçlarımızı, kuracağımız www.marmarahepimizin.com sayfası kanalıyla kamuoyuyla paylaşacağız.”

    Yatırımlar 3 yıl içinde tamamlanacak

    “22. eylemimiz soğutma suları ve termal tesislerden oluşan sıcak suların Marmara Denizine etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler alınacak. Allah’ın izniyle bu eylem planlarımız kapsamındaki yatırımlarımızı yerel yönetimlerimizle birlikte 3 yıl çerisinde tamamlayacağız. Marmara Denizimizi; içerisindeki bin bir çeşit balıklarımızı, canlılarımızı koruyarak en saf, en duru en temiz, en canlı haliyle geleceğe taşıyacağız.”

  • Bakan Kurum Osmangazi Meydanı için tarih verdi

    Bakan Kurum Osmangazi Meydanı için tarih verdi

    Osmangazi Belediyesi tarafından yaptırılan Osmangazi Meydanı inşaatını Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ziyaret etti. Kurum, meydanın 2022 yılının sonunda tamamlanacağını açıkladı.

    Osmangazi Belediyesi’nin en büyük projelerinden olan Osmangazi Meydanı inşaatı hız kesmeden devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Bursa’da bir dizi açılışının ardından Osmangazi Meydanı’na gelerek incelemelerde bulundu.

    İnceleme sonrasında kısa bir açıklama yapan Kurum, “17 bin metrekare meydanımız olacak. Osmangazi ilçemizi bölen ulaşım aksı üzerinden de bir yaya köprüsü ile alt taraftaki mahallemizde yukardaki mahallemiz ile şehri birleştirmiş olacak. Bu kapsamda proje çok önemli. 2022 yılının sonunda tamamlanacak ve Bursa’mıza hizmet edecek. Hem silueti ile hiçbir şekilde ticareti bir kaygı gözetmeksizin tamamen sosyal olarak şehrin ihtiyaçlarını giderecek projemizi Osmangazi Belediyemiz yürütüyor. Az önce proje ile birlikte değerlendirdik. Yol açısından yapılması gerekenler için Başkanımız adımlar atacak. Yola güzel bir şekilde bağlantısıyla havuzlarıyla, yeşil alanlarıyla, hem altında hem de üstünde bir meydan olacak. Bu meydanları birbirine bağlayan ulaşım güzergahları, üstünde de vatandaşlarımızın dinlendiği alanları ile kompleks bir proje olarak hayata geçireceğiz. Tüm Bursa ve Osmangazi’mize hayırlı olsun. Emeği geçen baştan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar olmak üzere Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a, bakanlarımıza, milletvekillerimize teşekkür ediyorum” dedi.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bakan Kurum’a günün anısına bir plaket takdim etti.

  • Bakan Kurum Bursa’da! Vakıf Kent Parkı açıldı

    Bakan Kurum Bursa’da! Vakıf Kent Parkı açıldı

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin hiçbir zaman çöp ithalatı yapmadığını söyleyerek, “Milletimizin sağlığını tehdit eden hiçbir maddenin, bu ülkeye girmesine asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bu noktada son derece titiz ve kararlıyız” dedi.

    Bakan Kurum, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Bursa’ya geldi. Bakan Kurum’a, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, AK Parti Bursa milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları eşlik etti. Bakan Kurum ilk olarak Vakıf Kent Parkı Açılış Töreni’ne katıldı.

    Tarihin, kültürün, yeşilin başkenti Bursa’da olduklarını dile getiren Bakan Kurum, Bursa’nın marka değerine değer katacak projelerin temellerini atacaklarını ifade etti.

    ‘KUDÜS’Ü ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’

    Mescid-i Aksa’da yaşanan zulmü şiddetle kınadığını belirten Bakan Kurum, tüm insanlığın gözü önünde Kudüs’te silahsız ve savunmasız insanlar, çocuklar, bebekler ve kadınların canice şehit edildiğini söyledi.

    Bakan Kurum, “Türkiye olarak, insanlık değerlerine karşı yapılan bu ihanete, bu zalimliğe, bu zorbalığa ve terör devleti İsrail’e sessiz kalmadık, kalmayacağız. Osmanlı mirası yetim coğrafyalarımızı, gönül coğrafyalarımızı, Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağız. Bu zulmün hesabı, yarına kalsa da zalimlerin yanlarına asla kalmayacaktır. Türkiye’nin Aksa nöbeti sonsuza dek devam edecektir” dedi.

    ‘BİR YAŞAM ALANI DAHA BURSAMIZA KAZANDIRIYORUZ’

    Bursa’nın camileri, türbeleri, hanları, hamamları, imarethaneleri ile tarih kokan bir şehir olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, “Bursamızı geleceğe hazırlarken şehrimizin bu kimliğinden istifade ediyoruz. Bursa’nın şehircilik kimliğinin ayrılmaz bir parçası olan yeşili daha da artıracak, özellikle pandemi döneminde vatandaşlarımızın en çok ihtiyaç duyduğu bu muazzam yeşil alanın açılışını yapıyoruz. Bursalı vatandaşlarımızın hoşça vakit geçirebilecekleri yeni bir yaşam alanını daha Bursa’mıza kazandırıyoruz. Büyükşehir Belediyemizin de 1,5 milyon metrekare yeşil alan hedefini çok iyi biliyor ve bu çabayı destekliyoruz. Yıldırım ilçemizde 253 bin metrekare alan üzerinde yatırım bedeli 53 milyon lira olan Vakıfköy Kent Parkı ve Spor Tesisleri’nin inşasını tamamladık. Parkımızın özelliklerine şöyle bir baktığımızda, gençlerimizin spor yapabilecekleri; boks ve güreş salonları, sporcu misafirhanesi, iki futbol sahası ile seyirci tribünümüzü görüyoruz. Burada BAL Ligi kulüplerimiz maç yapabilecekler. Ben inanıyorum ki bu parklarda geleceğin milli sporcuları yetişecek. Yine bu alanda çocuklarımızın aileleriyle birlikte eğlenebilecekleri lunapark, kafeteryalar bulunuyor. 11 bin metrekarelik gölet, tematik parklar ve 300 araçlık otopark da olacak” diye konuştu.

    Bakan Kurum, parkın bir kısmının buradan geçen derenin ıslah edilmesi sonucu elde edilen arazi üzerine yapıldığını kaydederek, bu anlamda bölgede oluşması muhtemel çevre kirliliğinin, çarpık kentleşmenin ve kamu kaynaklarının israfının da önüne geçildiğini söyledi.

    ‘ALANA BAKTIĞIMDA ÇEVRECİLİK VE DOĞA HASSASİYETİNİ GÖRÜYORUM’

    Bu alana baktığında 20 yıllık AK Parti iktidarlarının çevrecilik ve doğa hassasiyetini gördüğünü ifade eden Bakan Kurum, “Kendilerince bize bugün çeşitli vesilelerle çevrecilik ve doğa hassasiyeti dersi verenlere şunları söylemek istiyorum; bakın AK Parti iktidarları öncesinde yani 2000 yılında Türkiye’de millet bahçesi yoktu. Bugün, 57 tanesini hizmete açtık, kalan 264 tanesi için de Bakanlığımız, belediyelerimiz harıl harıl çalışıyor. Şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bugün İstanbul’umuzda yaklaşık 6 milyon, Başkentimiz Ankara’da ise toplam 4 milyon metrekare büyüklüğünde millet bahçesi yapıyoruz. Yine 2000 yılında Türkiye’de, şehirlerimizin atık suyu dahi arıtılamıyordu. Denizlerimiz, derelerimiz; pislikten, kokudan geçilmiyordu. Biz 2000 yılında 145 olan atıksu arıtma tesisi sayısını 8 kat artırarak 1170’e çıkardık. Yüzde 35 olan atıksu arıtma hizmeti verilen belediye nüfusunu ise bugün hamdolsun yüzde 90’lara çıkardık. 2000 yılında bu ülkede düzenli çöp depolaması yoktu. Vahşi depolama ve çöp dağları vardı. Bugün bu ülkede bırakın düzenli depolamayı artık sıfır atığı konuşuyoruz. Sıfır Atık Projesi ile 90 bin kurum/kuruluş binamızda, uygulamaya geçtik. Yine Sıfır Atık Projesiyle sadece 3 yılda, 315 milyon kilowat/saat enerji, 345 milyon metreküp su ve 50 milyon varil petrolden tasarruf ettik. 17 milyon ton kullanılabilir atığı geri dönüştürdük, binlerce kişiye istihdam oluşturduk, ekonomimize 17 milyar lira katkı sağladık. Buraya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu çalışmalarımızla tam 209 milyon ağaç kurtardık” ifadelerini kullandı.

    ‘İSTANBUL’UN 8 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR ALANI KORUMA ALTINA ALDIK’

    Geçmişte bakımsızlıktan harap olmuş doğal alanları koruduklarını vurgulayan Bakan Kurum, “Sadece korumakla kalmadık, korunan doğal alanlarımızın büyüklüğünü yüzde 5’ten yüzde 11’e biz çıkardık. Son 20 yılda İstanbul’un yaklaşık 8 katı büyüklüğünde bir alanı koruma altına aldık. Bizden önce iklim değişikliğiyle mücadele gündemlerinde bile yoktu. Yılda birkaç konferans, birkaç seminer, birkaç eylem yaparak vicdanlarını rahatlatıyorlardı. Bugün 7 bölge 81 ilimizde iklim değişikliyle mücadele eylemlerimiz titizlikle uygulanıyor. Yine bunların döneminde; altyapı, kanalizasyon ve içme suyu namına hiçbir şey yoktu. İller Bankamızla, 2000 yılından bugüne, son 20 yılda tam 84 milyar lira değerinde 100 bin projeyi başlattık ve alnımızın akıyla tamamladık. Milletimizin daha temiz şehirlerde hayat sürmeleri ve çevremizin her türlü zararlı maddeden arındırılması en büyük hedefimiz. Bu anlamda; atık yönetiminde adeta devrim niteliğinde adımlar attık, yeni çözümler getirdik. Ülkemize giren ithal atıkların kotasını yüzde 50’ye düşürdük. Burada, geri dönüşüm tesislerimizin nitelikli hammadde ihtiyacını iç piyasadan karşılamasının önünü açtık. Bu sayede, ekonomimize milyarlarca lira katkı sağlamış olacağız. Tabi bununla da kalmadık. 2021 yılının hemen başında karışık plastik atık ithalatını tamamen yasakladık. Ticaret Bakanlığımızla birlikte; plastik atık ithalatında en büyük paya sahip olan etilen polimer grubundaki plastik ambalaj atıklarının ithalatını da tamamen durdurduk” dedi.

    FİLİSTİN’DEKİ 10 YAŞINDAKİ BERA’NIN İSMİNİN VERİLMESİNİ İSTEDİ

    Türkiye’nin hiçbir zaman çöp ithalatı yapmadığını söyleyen Bakan Kurum, “Milletimizin sağlığını tehdit eden hiçbir maddenin, bu ülkeye girmesine asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bu noktada son derece titiz ve kararlıyız. Bu güzelim topraklarımızı, havamızı, suyumuzu koruduk, koruyacağız. Bu yoldan asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. Çocuklarımızdan emanet aldığımız bu ülkeyi, yine onlara yemyeşil bir şekilde devredeceğiz. Ben sözlerime son vermeden evvel, buradan, bir merhamet şehri, şefkat şehri olan Bursa’mızdan bir teklifte bulunmak istiyorum. Biliyorsunuz Filistin’de 10 yaşındaki Bera isimli yavrumuz kendisine uzatılan mikrofonlara ‘Neden Çocukları öldürüyorsunuz’ haykırışıyla hem Filistin’in sesi oldu hem de yaşanan zulmü tüm dünyaya haykırdı. Gelin bu haykırışı unutturmamak adına açılışını yaptığımız bu parkın adını Vakıfköy Bera Kent Parkı yapalım. Sayın Başkanım tamam mı? Öyleyse, Vakıfköy Bera Kent Parkımız hayırlı uğurlu olsun diyorum” İfadelerini kullandı.

  • Resmi Gazete yayımlandı! Artık ithal edilmeyecek

    Resmi Gazete yayımlandı! Artık ithal edilmeyecek

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği’ ile bakanlık olarak hazırladıkları geri dönüşüm tesislerine yeni kriterler getiren genelgeyi 81 il valiliğine gönderdiklerini belirtti. Kurum, “Bu genelge kapsamında artık plastik atık ithalatında en büyük paya sahip olan ve günlük hayatta sıklıkla kullanılan etilen polimer grubundaki plastik ambalaj türü atıklar ithal edilemeyecek. Bu atıkların gümrükte yapılan denetim ve kontrollerimizle takiplerini anbean yapacağız” dedi.

    Bakan Kurum, plastik atık ithalatına ilişkin açıklamalarda bulunarak, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kurum, atık toplama faaliyetlerine destek olmak için atık ithalatı kotasını bu yıl başında yüzde 50’ye düşürdüklerini hatırlatarak, tesislerin ham madde ihtiyaçlarının yarısını iç piyasadan karşılamalarını zorunlu hale getirdiklerini kaydetti. ‘Sıfır Atık Hareketi’ ile yerli ham madde miktarının daha da artırıldığını belirten Kurum, “Şunun altını önemle çizmek isterim; Türkiye hiçbir zaman çöp ithalatı yapmamıştır. 2021 yılının başında karışık plastik atık ithalatını tamamen yasakladık. Yaptığımız düzenlemelerle ithal edilen dönüştürülebilir ham maddeler için kimlik belgesi düzenlenmesini zorunlu hale getirdik. Ülkemizin sanayisinin ihtiyaç duyduğu kaliteli ve temiz ham madde için kimlik belgesi olmayan hiçbir dönüştürülebilir atığı ülkemize sokmuyoruz. Atık yönetiminde önemli düzenlemeleri hayata geçirirken geri dönüşüm/kazanım tesislerimizin daha sağlıklı bir şekilde faaliyetlerini yürütmeleri için de 81 ilimizde denetimlerimizi 7/24 aralıksız sürdürüyoruz” dedi.

    ‘POLİMER PLASTİK AMBALAJ TÜRÜ ATIKLAR İTHAL EDİLEMEYECEK’

    Bakan Kurum, en son Adana’da istenmeyen görüntülerin ortaya çıkması üzerine 152 tesiste denetim yapıldığını, 29 işletmenin faaliyetini durdurduklarını ve 32 işletmeye 8 milyon TL ceza uyguladıklarını kaydetti. Kurum, “Benzer durumlarla tekrar karşılaşmamak, çevremizin ve vatandaşımızın sağlığını korumak için geri dönüşüm/kazanım tesislerimize yeni kriterler getiriyoruz. Bugün bu anlayışla ülkemiz için çok önemli bir adım attık. Ticaret Bakanlığı’mızla bu süreci yürüttük. Plastik atık ithalatının sınırlandırılmasına dair ortak bir çalışmayı yürüttük. Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların İthalat Denetimi Tebliği’ ile bakanlık olarak hazırladığımız geri dönüşüm tesislerine yeni kriterler getiren genelgemizi 81 il valiliğine gönderdik. Bu genelge kapsamında artık plastik atık ithalatında en büyük paya sahip olan ve günlük hayatta sıklıkla kullanılan etilen polimer grubundaki plastik ambalaj türü atıklar ithal edilemeyecek. Bu atıkların gümrükte yapılan denetim ve kontrollerimizle takiplerini anbean yapacağız” diye konuştu.

    ‘İTHALİ YASAK OLAN ATIKLARI GETİRENLERİN BELGELERİNİ İPTAL EDECEĞİZ’

    Bu atıkların Mobil Atık Takip Sistemi’ne (MoTAT) giriş yapılarak, gümrükten çıkarılıp, online olarak sıkı takip edileceğini belirten Kurum, “İthalat kotasını aşan, ithali yasak olan atıkları getiren veya içinde atıkların yabancı madde bulunduran, geçici faaliyet belgesi olup süresinde izin ve lisans başvurusu yapmayan firmaların da atık ithalatçısı kayıt belgelerini iptal edeceğiz. Ülkemizin hep yeşil ve sağlıklı bir çevreye sahip olması adına projelerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Toprağımızı, havamızı, suyumuzu koruyacak; çalışmalarımızı tavizsiz devam ettireceğiz. Hedefimiz, tüm dünyada yapılan atık ithalatını bitirmiş ve ihtiyaç duyduğu ham maddenin yüzde 100’ünü iç piyasadan karşılayan bir milli sanayi ve tertemiz bir Türkiye” dedi.

    ‘YURT DIŞINA GERİ GÖNDERME İŞLEMLERİNİ TAKİP EDECEĞİZ’

    Bakan Kurum, geri dönüşümsüz olduğu ortaya çıkan, Almanya’dan Türkiye’ye getirilen 400 konteynerlik atıkların iadesiyle ilgili soruya, “Bizim şu an yayınlamış olduğumuz genelgemize uymayan her bir atık zaten online takip ediliyor. Bu genelge kapsamında kalan atıklarında yurt dışına geri gönderme işlemlerini de takip edeceğiz. Hem Ticaret Bakanlığı’mızla birlikte hem de sahada 81 ilimizde çalışan ekiplerimizle birlikte bu takip sürecini anbean yapmış olacağız. Amacımız, ‘Sıfır Atık’ projesini ülkemizde çok daha fazla yaygınlaştırmak. Sanayimiz tam anlamıyla yerli milli olacak şekliyle ham maddesinin de tamamını ülkemizden karşılayacak şekliyle çalışmalarımızı yürütüyoruz” yanıtını verdi.

    ‘ÇALIŞMALARIMIZI BİTİRME AŞAMASINA GELDİK’

    Bakan Kurum, ‘İklim Kanunu’nun ne zaman hazır olacağına ilişkin soru üzerine, iklim değişikliğine ilişkin eylem planlarını 7 bölge için yayımladıklarını belirterek, Karadeniz Bölgesi’nden başlamak üzere fiilen sahada uygulamasının yapıldığını kaydetti. Kurum, “İklim değişikliği eylem planı çatısı altında da ‘İklim Kanunu’ düzenlememizi hazırlayıp, Meclis’imizle birlikte Sayın Emine Erdoğan’ın teşrifleriyle bir çalıştay düzenledik. Bu da ‘İklim Kanunu’ çalışmasına altlık teşkil etti. Bu çerçevede çalışmalarımızı bitirme aşamasına geldik. Meclis’imizin çıkaracağı kanuna altlık teşkil edecek bu çalışmayla birlikte artık ülkemizin bir ‘İklim Kanunu’ olacak, çevre ve doğanın korunması adına iklim kanunu çok önemli adımları atmamıza vesile olacaktır. Çok yakın bir zamanda Meclis’imizle birlikte bu çalışmayı yürütecek ve çıkacak yasayla birlikte 2023’e giden yolda çok daha kararlı adımları atmış olacağız” diye konuştu.