Etiket: çevre

  • Hanlar Bölgesi’nin dönüşümü için ilk taş Bakan Kurum’dan

    Hanlar Bölgesi’nin dönüşümü için ilk taş Bakan Kurum’dan

    Bursa’da Tarihi Çarşı ve Hanlar Projesi çerçevesinde ‘Yeşil Bursa Tarihi Mirasıyla Geleceğe Taşınıyor’ programında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bursa’nın güzel yarınları için bugün toplam yatırım bedeli 2 milyar lira olan, 3 bin 689 konut ile 541 dükkanın bulunduğu 6 projemizin temelini atıyor, anahtar teslimlerini yapıyor, 15 projemizin de açılışını gerçekleştiriyoruz.

    Bu çerçevede, büyükşehir belediyesi ve TOKİ Başkanlığıyla birlikte, Yıldırım Mevlana Mahallemizde 7. etapta kentsel dönüşüm çerçevesinde inşa edeceğimiz 644 konut ve 177 dükkânın, Kestel’de kent meydanı ve meydan altı kapalı otoparkın, Yenişehir’de Osmangazi meydanının, Büyükorhan’da atık su arıtma tesisiyle birlikte toplam 1 milyar 43 milyon liralık eserlerimizin temellerini atıyoruz. Durmuyor, Harmancığa uzanıyor, millet bahçemizin ve 22 kilometre uzunluğunda içme suyu hattımızın açılışını gerçekleştiriyoruz. Yine Gemlik’e uzanıyoruz. 432 konut ve 12 dükkânın, Orhangazi’de 292 konut, 2 dükkân ve caminin, Orhaneli’nde 148 konutun anahtarlarını teslim ediyoruz. Osmangazi’yi unutmuyoruz. Tam bin 769 konut ve 202 dükkânı hemşerilerimize teslim ederken, gençlerimize Osmangazi Belediyesinin kazandırdığı Hamitler Macera Parkımızı armağan ediyoruz.

    Bursa’nın gözbebeği Yıldırım ilçemizde yemyeşil Balaban mesire alanını ve Değirmenlikızık Osmanlı Çarşısı’nı ilçemize kazandırıyoruz. Kestel’de cadde ve sokaklarımızı en güzel şekilde dizayn ettik. Keles’in en önemli ihtiyacı olan içme suyu arıtma tesisini hizmete alıyoruz. Büyükorhan’da 41 kilometre uzunluğunda yağmur suyu inşaatını tamamladık. Yine Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafakemalpaşa’nın adını taşıyan ilçemizde güneş enerji santralinden 404 iskân konutuna, 150 adet işletmeden, okul, cami ve altyapı yatırımlarına onlarca projemizi hizmete aldık. Karacabey’de güneş enerjisi santralinden oluşan toplam 628 milyon liralık eserimizin de açılışını gerçekleştiriyoruz. Ağustos ayında inşallah Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini milletimizle paylaşacak” diye konuştu.

    Bursa’da yeni binlerce yuvayı inşallah vatandaşlara kazandıracaklarını belirten Bakan Kurum, “Ben Osmangazi Sıcaksu bölgemizin uzun yıllardır beklediği müjdemizi de veriyorum. 690 konut 92 dükkanımızın çalışmalarına Eylül itibariyle başlayacak, en kısa sürede tamamlayacağız. Tabi bir müjdeyi de Yıldırım ilçemize veriyoruz. Mevlana Mahallesi’nde vatandaşlarımızın yüzde 90’ı ile anlaşma sağladık. 8. Etapta 601 konutluk projemize başlıyoruz. Osmangazi’mize, Yıldırım ilçemize hayırlı uğurlu olsun. Şimdi inşallah kentsel dönüşümde de yeni bir döneme giriyor; belediyelerimizin İller Bankasından aldıkları kredilerin faizinin yarısını biz karşılıyoruz. Bu kararla birlikte artık belediyelerimiz dönüşümü çok daha rahat yapacak, hızlı yapacaklar. Gayemiz milletimizin can ve mal sağlığını korumak. Çünkü biz, milletimizi çok seviyoruz. Çünkü biz Bursa’yı çok seviyoruz. Çünkü; medeniyetler kuran, Anadolu’nun kalbi olan, yeşil Bursa buna değer, kadim başkentimiz Bursa buna değer, medeniyetimizin çınarı Bursa buna değer” şeklinde konuştu.

    “Bursa medeniyettir. Bursa geçmiştir. Bursa gelecektir. Bursa Türkiye’dir“

    Bursa’da han, bedesten ve çarşıların yer aldığı Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin tekrar gün yüzüne çıkarılması çerçevesinde iki yıl ilk adımı attıklarını belirten Bakan Kurum, “Sizlere hayalimizi anlattık ve bir söz verdik. Bu tarihi bölgeye zarar veren, başta il müdürlüğümüzün hemen yanındaki 24 katlı Tower Plaza’yla beraber tam 37 binayı tamamen yıktık. Şimdi etrafını tamamen açtığımız bu alanda, tam 500 milyon liralık bir yatırım gerçekleştirdik. Projemiz ile Bursa’mızın tarihi kimliğini ön plana çıkaracak, Pirinç Han ve İpek Han gibi tarihi hanlarımızın görünürlüğünü artıracağız. Proje çerçevesinde toplam 2 bin metrekare büyüklüğünde 3 adet meydan, 19 bin metrekare açık ve yeşil alan, yer altında 12 bin 500 metrekare kapalı otopark yer alacak. Biz taş üstüne taş koyanların yolundayız. Birileri gibi milletin önüne, milletin işlerine, milletin hedeflerine taş koyanlardan olmadık. Bizler ‘Yoldaki taşı kaldırmak sadakadır’ diyen anlayışın temsilcisi olarak tıpkı Konya’daki Alaaddin Camii’nden Bursa’daki Ulu Cami’ye; Kastamonu’daki Nasrullah Camii’nden Erzurum’daki Ulu Camii’nin temeline konulan o taşın mesajını, taşıdığı anlamı, aynı hassasiyetle buraya yerleştiriyoruz.

     

    İnşallah bu projemiz; geleceğe bıraktığımız, çocuklarımıza emanet ettiğimiz kadim değerlerin, aziz hatıraların yeni bir mihenk taşı olacaktır! Osman Gazi’nin göz nurlarına, Orhan Gazi’nin evlatlarına, Sultan Murad’ın evlatlarına hayırlı olsun, uğurlu olsun, mübarek olsun. Bursa, vatan topraklarının düşmanlarca paylaşıldığı Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kapkara günler yaşamıştır. Kadim başkent Bursa’nın işgali bütün milletimizi derinden etkilemiştir. O kadar ki; o kara günde TBMM kürsüsüne, siyah bir örtü örtülmüştür. Bursa’da ‘2 yıl, 2 ay, 2 gün’ süren bu cendere ortadan kalkınca, TBMM’deki kara kürsü de yerini şanlı al bayrağımıza bırakır. İşte Bursa bu kadar kadimdir, işte Bursa bu kadar önemlidir, işte Bursa sadece bir şehir değildir. Çünkü Bursa medeniyettir. Bursa geçmiştir. Bursa gelecektir. Bursa Türkiye’dir. Bursa; yasaklara karşı özgürlüğün, baskıya karşı adaletin, yoksulluğa karşı kalkınmanın yanında durmuştur. Bursa; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı büyük Türkiye yürüyüşünün; en büyük saç ayağı, dayanağı, kilit taşı olmuştur. 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Bursa yeşilin, şehirciliğin, çevreciliğin de merkezi, örnek modelidir” şeklinde konuştu.

    “2023 seçimleri cesur ile kaçak güreşenlerin mücadelesidir”

    “Biz milletimizle çalışmaya, milletimizle yürümeye, milletimizle büyük başarı hikayelerini yazmaya devam edeceğiz” diyen Bakan Kurum, konuşmasına şöyle devam etti;

    “Bu noktada 2023 seçimleri büyük bir önem arz ediyor. Bu seçimler; ehliyet ile kifayetsizliğin, nitelik ile yetersizliğin, çalışkan ile tembelin seçimidir. Bu seçimler; güçlü bağımsızlık ile taşeronluğun, söz söyleyen yerine söz dinlemeyi tercih edenlerin, cesurlar ile kaçak güreşenlerin mücadelesidir. Biz buradayız ve diyoruz ki; ‘Rüzgâr olsanız şu ulu çınarın yaprağını bile sallayamazsınız!’ Varsın küresel odaklar size masa açsınlar, varsın Türkiye düşmanları sizinle aynı dili kullansınlar, varsın millete husumetli olanlar sizinle yan yana dursunlar. Bize aziz milletimiz yeter, bize Türkiye yeter, bize Bursa yeter. Bursa’dan hodri meydan diyoruz: Kurduğunuz oyunlar boşa çıkacak, büyükelçilerin masasında yaptığınız hesaplar çarşıda bozulacak, yanlış hesabınız mutlaka sandıktan dönecektir! Aziz milletimiz büyük Türkiye’nin mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nı rekor bir oyla destekleyerek sizlere gereken cevabı sandıkta verecektir” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Şu anda şehrimizin tam kalbindeyiz. Tarihî Çarşı ve Hanların yer aldığı bu bölge bünyesinde 14 han, bir bedesten, 13 açık çarşı, 7 üstü örtülü çarşı, 11 kapalı çarşı, 4 pazar alanı, 21 cami, 177 sivil mimarlık örneği yapı, bir okul ve 3 türbenin bulunduğu, tam anlamıyla bir açık hava müzesi olan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin dibacesidir. Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile birlikte Bursa’nın UNESCO Dünya Miras listesinde yer almasını sağlayan bu alan, korunması ve gelecek nesillere bihakkın taşınması gereken bir mirastır. Tabii, bu bölgenin etrafındaki yapıların yıkılması ve tarihin gün yüzüne çıkarılması fikri uzun yıllardır gündemde olan bir projeydi. Ancak zor bir süreçti. Biz konuyu; çok değerli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’a arz ettik. Kendileri de bu projemize sahip çıktılar ve destek oldular. Bu vesileyle bakanımıza hassasiyetleri için tekrar teşekkür ediyorum” dedi.

    “Projenin toplam bedeli 500 milyon lira”

    “Bu tür büyük projeler, kurumlar arasındaki iş birliği ve istişare ile hızlı yürümektedir. Bursa’nın belki de gelecek 100 yılına damga vuracak tarihî projeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da büyük destek geldi” diyerek sözlerini sürdüren Aktaş, “Acele kamulaştırma kararı, Cumhurbaşkanımız tarafından imzalandı ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu sayede de süreç hızlanmış oldu. Cumhurbaşkanımıza da destekleri için şükranlarımı arz ediyorum. Biz Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin etrafının açılması çalışmaları çerçevesinde toplam 48 parseldeki binaların yıkımını tamamladık. Projede toplam kamulaştırma bedeli 250 milyon liradır. Şu ana kadar 170 milyon lira kamulaştırma bedeli ödendi. Hisar ile Hanlar Bölgesi arasındaki bağlantıyı da güçlendirecek olan bu proje çerçevesinde; 2 bin metrekarelik 3 adet meydan, 9 bin metrekarelik yeşil alan ve peyzaj düzenlemesi 12 bin 500 metrekarelik kapalı otopark yapılacak. Farklı noktalarda ve arazi eğimi ile gizlenecek şekilde parça parça olarak tasarlanan umumi tuvalet, belediye destek birimleri ve bankamatik birimleri yer alacak. Ayrıca toplam 900 metrekare tek katlı hizmet yapıları tasarlandı. Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi’nin kamulaştırma ve uygulama projesi ile birlikte toplam proje bedeli 500 milyon liradır” diye konuştu.

  • Bakan Kurum’dan Ankapark açıklaması

    Bakan Kurum’dan Ankapark açıklaması

    Bakan Kurum, ANKAPARK konusunda duruşlarının aynı olduğuna dikkati çekerek, “Biz hep şunu söyledik. Ortada bir sorun var, bir yatırım var ve maalesef kaderine terk edilmiş durumda. Bu sorun milletin faydasına çözülmeli. ‘Bu yatırım nasıl en verimli şekilde milletimizin lehine değerlendirilebilir?’ dedik. Ama bu meselenin birileri tarafından bir siyaset malzemesi olarak kullanıldığına da üzülerek şahit oluyoruz” diye konuştu.

    Bakan Kurum, ANKAPARK projesinin eleştirilebileceğini, beğenilmeyebileceğini, hatalar bulunabileceğini, eksikliklerin fark edilebileceğini belirterek, ”Bunların hepsini anlayabiliriz. Ancak Ankara’nın göbeğinde bulunan bu mekanın çürümesine, metruk bir hale dönüşmesine göz yummanızı anlayamayız. 3 yıldır hazırladığınız, içimizi sızlatan bu manzaranın sonunda 3 gün önce verilmiş bir mahkeme kararını milat olarak görmenizi de anlayamayız” ifadelerini kullandı.

    ABB ve CHP’yi hedef alan Bakan Kurum, şunları kaydetti:

    “Bugünkü belirsiz mahkeme durumu, sürünceme halini siz suistimal ettiniz. Polemik sizin işinize geldi. Sürekli bir mahkeme süreci, yapım süreci, güvenlik süreci diyerek bahaneler ürettiniz. Ankaralı kardeşlerimizin aklıyla alay edercesine buraya dair bir tasarrufunuzun olmadığını anlatıp durdunuz. Önceki vaatlerinizde olduğu gibi yersiz bahaneler üreterek, ANKAPARK’ı siyasi ikbaliniz için bir basamağa dönüştürmenize bu millet müsaade etmez.”

    “Artık şu CHP’nin o bilindik zihniyetinden vazgeçin, bahane üretmeyi bırakın”

    “Yanlış anlamak için tetikte bekleyene doğruyu anlatamazsın” atasözüne atıfta bulunan Kurum, “Ama biz doğrusunu yine ısrarla anlatacağız. Artık şu CHP’nin o bilindik zihniyetinden vazgeçin, bahane üretmeyi bırakın” diye konuştu.

    Bakan Kurum, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a ithafen, enkaz haline getirildiğini iddia ettiği ANKAPARK’ta fotoğraf vermek, çekilen videolarla film yapmak ve sosyal medyada anket başlatmakla başkan olunmayacağını söyledi.

    “Ankara için dertli olan hiç kimse ANKAPARK’ın bu durumuna müsaade etmez”

    İyi bir niyetle ve siyaset üstü bir anlayışla konuştuğunu ifade eden Bakan Kurum, “Ankara için dertli olan hiç kimse ANKAPARK’ın bu durumuna müsaade etmez. Çocuklarımız için, annelerimiz için, babalarımız için etmez. Ankara için dertleneceksin, sorunun değil çözümün parçası olacaksın. Ankara’nın çocukları için başlayacaksın, bitireceksin, vatandaşa armağan edeceksin” ifadelerini kullandı.

  • Ana Kucağı öğrencilerine çevre eğitimi

    Ana Kucağı öğrencilerine çevre eğitimi

    Bursa’yı daha sağlıklı ve yaşanılabilir kent haline getirmek amacıyla altyapı ve çevre yatırımlarını aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, çevre konusunda daha duyarlı ve bilinçli nesil hedefiyle eğitim çalışmalarına da devam ediyor.

    2021-2022 eğitim ve öğretim döneminde 17 ilçede 19 okulda 1500 öğrenciye, Ana Kucağı eğitim merkezlerinde ise 655 öğrenciye eğitim verildi. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Şube Müdürlüğü personelleri tarafından verilen eğitimlerde; geri kazanım, su ve hava kirliliği, iklim değişikliği, enerji tasarrufu ve alınması gereken tedbirler gibi birçok konu görsel materyallerle desteklenerek çocuklara anlatıldı.

    Hacı Sevim Yıldız Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Teknolojisi M.T.A.L okulu tarafından ‘proje çerçevesinde kullanılmak üzere’ hediye edilen eğitici materyallerle uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Güneş enerjisi ile çalışan Sıfır Atık Evi, Puzzle, Atığımı Nereye Atayım, Flaş Kartlar ile Doğru Öğreniyorum atölyeleri ile çocuklar, hem enerjinin doğru kullanımını hem de çevrenin nasıl korunacağını öğrenmiş oldu.

  • Bursa’da çocuklardan büyüklere çevre mesajı

    Bursa’da çocuklardan büyüklere çevre mesajı

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar ve çocuklar, doğa için birlik oldu. Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Lalaşahin Anaokulu iş birliği ile minikler doğanın kalbi Mustafakemalpaşa’da çöp avına çıkarak plastik, cam, kağıt tüm çöpleri ayrıştırdı.

    Yüzlerine takmış oldukları tilki, tavşan, baykuş, fil maskeleriyle “Onların yaşam alanları ama ne yazık ki onlar değil, bizler kirletiyoruz” diyerek küçük yaşta verdikleri mesajla doğanın önemine dikkat çekti.

    Başkan Kanar, “Bugün çocuklarımızla birlikte katılmış olduğumuz etkinlikte hem çok eğlendim hem çok üzüldüm. Çocuklarımızın bu yaşta doğayı koruması sahiplenmeleri beni çok mutlu etti. Bu bilinci onlara kazandırabildiysek ne mutlu bizlere .Üzüldüğüm nokta ise doğasıyla yeşilliğiyle ünlü olan Mustafakemalpaşa’mızın mesire alanlarının çöplere maruz kalmasıdır. Doğaya, çevreye sahip çıkmalıyız. Orman yangınları geçen sene kalbimizi dağladı. Bunların yaşanmaması adına camları, mangalları söndürmeli, çöplerimizi atmalıyız. Bugün burada ilçemizin küçük doğaseverleriyle buluştuk ve bu bilinci onlara yaşattık” dedi.

    Etkinlik sonunda tüm gelen öğrencilere kitap dağıtan Başkan Kanar, okumanın önemine değinerek, miniklere unutulmaz bir gün geçirdi.

  • 81 ilde fidan dikecek

    81 ilde fidan dikecek

    “81 İl 81 Fidan Ormanlar İçin Yürüyorum” mottosuyla 5 Eylül’de Manisa’dan yola çıkan ‘Seyyah Ömer’ lakaplı Ömer Özer, kendisine yoldaş olan köpeğinin doğum yapmasından ötürü yürüyüşüne bir süre ara verdi. Nisan ayında tekrar kaldığı yerden yürüyüşüne başlayan Ömer Özer, bu yürüyüşünde Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerindeki illeri ziyaret etmeyi planlıyor.

    Bu çerçevede Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Kastamonu’ya gelen Ömer Özer, burada Cide ilçesini ziyaret etti. “81 İl 81 Fidan Ormanlar İçin Yürüyorum” mottosuyla yolan çıkan Ömer Özer, Cide’de bir fidanı toprakla buluşturdu. Özer, bir süre dinlendikten sonra kaldığı yerden yürüyüşüne devam etti.

    Orman yangınlarına farkındalık oluşturmak için Manisa’dan yola çıkan Ömer Özer isimli Seyyah Ömer, 81 İl’e uğrayarak yolculuğunu tamamlamayı planlıyor. Kastamonu’nun Cide ilçesine gelen Özer, buradan İnebolu, Çatalzeytin ve Sinop üzerinden sahil şeridi boyunca Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’e kadar yürüyerek ulaşmayı hedefliyor.

    Ormanlar için yürüyerek geldiği Kastamonu’da fidan dikti

    Tarzan’ın diyarı Manisa’dan “81 İl 81 Fidan Ormanlar İçin Yürüyorum” sloganıyla bir farkındalık hareketi için adım adım yollardayım. Hiç araç kullanmadan sadece yürüyerek Türkiye turuna çıktım. Her gittiğim şehirde bir fidan dikerek toplumdakilerin doğaya karşı bir farkındalık oluşturmasını hedefliyorum. Doğaya zarar vermeden, doğayı korumayı öğrenmeliyiz. Bu sebeple topluma bu mesajı vermek için böyle zor bir yola çıktım. Her yere bir fidan dikerek ilerliyorum. Manisa’dan başlayan seyahat, Trakya bölgesinden sonra İstanbul ve şimdi de Karadeniz sahibi boyunca devam ediyor. Şimdi Kastamonu’nun Cide ilçesindeyim. 11’inci fidanımızı Kastamonu’nun Cide ilçesine Belediye ekipleriyle birlikte diktik. Yolculuğumuz Karadeniz sahibi boyunca ilerleyecek inşallah Artvin’e kadar. Oradan da Doğu Anadolu ve Türkiye’nin bütün illerine giderek her gittiğim ilde bir fidan dikmeyi planlıyorum sağlığımız müsaade ettikçe” dedi.

    Duyarlılık oluşturmayı hedefliyorum

    Kendisine Edirne’den itibaren eşlik eden bir sokak köpeğinin de olduğunu belirten Ömer Özer, “Bana yoldaşlık yapıyor. Adı da yoldaş. Bana Edirne’den itibaren eşlik ediyor. Bizde kendisiyle iyi bir ikili olduk. Yolculuğumuz yoldaş ile birlikte bu şekilde devam ediyor. Yoldaki hatıralarımı da sosyal medya da paylaşıyorum. Bu şekilde insanlara ulaşmaya çalışıyorum ve duyarlılık oluşturmayı hedefliyorum” diye konuştu.

    Seyyah Ömer’in yaptığı gezi sırasında karşılaştığı Uğurcan İlkbahar da, denize kıyısı olan şehirleri gezmeyi sürdürüyor. Denize sınırı olan bölgelerde yüzen ve o bölgenin tarihi ve turistik yerlerini gezen Uğurcan İlkbahar, Mersin’den çıktığı yoluculuğuna Karadeniz sahili boyunca devam edeceğini kaydetti.

    Uğurcan İlkbahar, “Gezmeyi ve hayatın akışında olmasını seven birisiyim. Bu yüzden Cide ilçesine geldim. Burası muhteşem bir yer. Gideros koyu adlı bir yerde üç gün kaldım. Denizi masmavi, karıncanın bile su içtiği bir yer. Buralarda nüfus seyrek, çok az insan var, çok az araç var. Bende Kastamonu’ya geldim. Karadeniz’in çeşitli beldelerini geziyorum. Buralarda denize gire gire şehrimizin güzide yerlerini gezmeyi planlıyorum. Ormanları gezdim. Ormanda çok yoruldum. Ormandan çıkıp denize girdim. Yolculuğumuz nereye kadar sürer onu da zaman gösterecek. Ben Mersinliyim, Mersin’den Kastamonu’ya geliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Yunusların hayatını kurtaracak proje

    Yunusların hayatını kurtaracak proje

    Conceta projesinde uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan ekip, yunus ölümlerini önleme çalışmaları dahilinde çalışmalarını sürdürüyor. Üzerinde çalışılan akustik ses cihazını test etmek için bakanlıktan alınan izinle denize açılan uzmanlar, ağlara takılan onlarca ölmüş yunusa rastladı. Rastlanan yunusların yeni ölmediği, av sezonunda öldükleri ve karaya vurmadıkları düşünülüyor.

    “Sayısını tespit etmenin mümkün olmadığını gördük”

    Conceta projesi çalışmaları hakkında bilgi aktaran Proje Genel Koordinatörü Ümit Aydın, denizlerdeki ölü yunusların sanılandan fazla olduğunu tespit ettiklerini vurguladı. Aydın, “Conceta projemiz neticesinde sahada yaptığımız çalışmalar, bilinenin ötesinde aslında denizlerde ağlara takılarak ölen yunusların sayısının maalesef çok daha fazla olduğunu bizlere gösterdi. Bu ölümlerin azaltılması için çalışmaların artırılarak devam etmesi gerekmektedir. Önlenebilir bu ölümler neticesinde hem yunusların can kaybı hem de balıkçıların ekonomik kayıpları nedensiz yere meydana gelmiş ve hala devam etmektedir” diye konuştu.

    Başarı oranı yüzde 70’e ulaştı

    Aydın, projenin bitimine az bir zaman kalmasına rağmen yüzde 70 başarı oranı yakaladıklarını dile getirerek “Çalışmalarımızda Avrupa Birliği’ne bağlı eş zamanlı olarak ağlara taktığımız akustik ses cihazları sayesinde ağların yunuslar tarafından fark edilir olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu sayede henüz proje tamamlanmamasına rağmen yüzde 70’e yakın bir başarı oranı yakaladığımızı elde ettiğimiz veriler bizlere göstermektedir” diye konuştu.

    Bakanlık sonuçları bekliyor

    Projede elde edilen sonuçların beklendiğini söyleyen Aydın, “Bu cihazların Karadeniz’de yaygınlaştırılması halinde bu ölümlerin önüne geçilmesinin mümkün olabileceği, proje uzmanlarımız ve üniversitedeki akademik hocalarımız tarafından tespit edilmiştir. Proje çalışmalarımızda, Tarım Bakanlığı uzmanları tarafından da sonuçlar beklenmektedir. Haziran ve temmuz ayı gibi projemiz nihai sonuca ulaşacaktır. Elde edeceğimiz verileri paylaşacağımız zaman muhtemelen olumlu çıkacak sonuçların, Türkiye genelindeki uygulamalarda değerlendirileceğini ve bu akustik cihazların çoğaltılmasına yönelik çalışmaların yapılacağını tahmin etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

    Proje tamamlandığında koruma altındaki yunusların, insan etkileşimli balıkçı ağlarına takılarak boğulmasının önüne geçilecek. Ayrıca takıldıkları ağların yırtılması ve zarar görmesi engellenerek balıkçıların yaşadığı büyük ekonomik kaybın da önüne geçilmiş olacak. Conceta projesi, Türkiye-Romanya ortaklığında, Merkezi Finans İhale Birimi ve Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından destekleniyor. Çalışmalar ise Almanya ve Danimarkalı deniz uzmanları tarafından sürdürülüyor.

  • Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne çevre ödülü

    Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne çevre ödülü

    Yemek ve bahçe artıkları çöpe atılan atıkların yüzde 28’ini oluştururken, bu atıkların doğaya yük olmaması adına ‘Çöp Değil Bir Avuç Toprak’ projesi ile ilçenin pazaryerlerinde ki atıkları toplayarak geri dönüştürülmesini sağlayan Mustafakemalpaşa Belediyesi hayata geçirmiş olduğu projelerle ‘Yeşil Yarış’ın kazananlarından biri oldu. Sıfır Atık Belgesini almaya hak kazanan belediyeler arasında ilk sırada yer alan Mustafakemalpaşa Belediyesi, hayata geçirdiği projelerle ilçenin geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçi ve üreticilere destek oluyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanlığı temsilcilerinin yer aldığı Yarışma Seçici Kurulu tarafından özenle incelenen projelerin sonuçları Mustafakemalpaşa’yı gururlandırdı. Doğa dostu belediyecilik anlayışıyla, farkındalık bilinci oluşturulmasını sağlayan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, kurmuş olduğu Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ile ‘Gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir Mustafakemalpaşa bırakabilmek için canla başla çalışıyoruz’ açıklamasında bulundu.

    Üreticilerin yanı sıra ilçe halkı ve öğrencilerin farkındalık bilinci sağlaması adına proje ve kampanyalara öncülük eden Başkan Mehmet Kanar, sıfır atık bilincinin küçük yaşta kazanıldığına dikkat çekerek öğrencilerle birlikte ‘Atıklarımız Çilek olsun projesi’ imza attı. Bir yandan sıfır atık ilgili bilinçlenen öğrenciler, diğer yandan mutfaktan çıkan sebze atıklarından kendi organik çileklerini üretti.

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, “Daha atıksız, daha sağlıklı yarınlar için başlatmış olduğumuz projeler meyvesini vermeye başladı. Sıfır atık şehri olma yolunda hayata geçirdiğimiz projelerle, pazaryerlerinde ki atıklardan, konutlarda ki atıklara kadar organik atıkların ayrı toplanması sağlandı. Tarım alanı olarak Bursa ilçeleri arasında en büyük yüzölçümüne sahibiz ve bu sayede ilçemiz atıklarının çiftçilerimize kazanç olarak dönmesini için canla başla çalıştık ve bu değerli ödüle layık görüldük. Kompost Üretim Merkezimiz kardeş belediye protokolü imzaladığımız Kamenika Belediyesi tarafında da tam not almıştı. İlçemizin öncü olduğu projeler yaparak Mustafakemalpaşa’mızın başarılarla anılacağına söz veriyor, bizi bu güzel ödüle layık gören değerli jürimize teşekkür ediyorum” dedi.

  • Bursa’da sel ve erozyonla 14 proje ile mücadele edilecek

    Bursa’da sel ve erozyonla 14 proje ile mücadele edilecek

    İklim değişikliğinin yol açtığı erozyon, sel, çığ ve heyelan zararlarının azaltılması sürdürülebilir arazi yönetimi ile mümkün hale gelirken, sürdürülebilir arazi yönetimi çerçevesinde yukarı havza sel ve erozyon kontrol çalışmaları en etkili yöntem olarak öne çıkıyor. Erozyon nedeniyle oluşan toprak kayıplarının önüne geçilmesi, sel, çığ ve heyelan felaketlerinden doğacak zararların en aza indirilmesi amacıyla yürütülen yukarı havza sel ve erozyon kontrol çalışmaları çok sayıda alt projeyi kapsıyor.

    Yukarı havza sel derelerinde harçlı ıslah sekileri, beton ve betonarme ıslah sekileri, çelik moloz bariyerleri, gabion eşikler gibi sel kontrol yapıları inşa edilirken; oyuntularda ise çevirme hendekleri, kuru duvar eşikler, miks eşikler, taş dolgulu ahşap eşikler, geonet toprak seddeler, geonet eşik toprak seddeler, çalı demetli toprak seddeler, çalı demetli canlı eşikler ve kafes tel eşikler yapılıyor.

    Yamaçlarda ise taş kordonlar, örme çitler, kafes tel çitler, çalı demeli teraslar, akıtıcı teraslar, eğimsiz teraslar ve seki teraslar gibi erozyon kontrol yapıları uygulanıyor. Bu yapılar yağış sularının akış rejimini düzenliyor, enerjisini ve hızını düşürerek güvenli bir akış oluşturuyor ve doğal dengenin korunmasını sağlıyor. İlgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde yürütülen entegre havza, erozyon kontrol, sel ve heyelan kontrol projeleri sayesinde toprağın erozyon yoluyla denizlere, göllere ve barajlara taşınmasının da önüne geçiliyor.

    14 proje devam ediyor

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, yaşanması muhtemel sel afetlerinin zararlarının en az seviyeye düşürülmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması, tabi kaynaklar ile toprağın korunması amacıyla Sinop, Kastamonu ve Erzurum illerinde toplam 14 yukarı sel havzasında projelendirme çalışmaları gerçekleştiriyor.

    Bu 14 projenin de tamamlanmasıyla Türkiye genelindeki yukarı havza sel kontrol projesi sayısı 174’e yükselmiş olacak. Bugüne kadar ise Adana’da 2, Adıyaman’da 2, Afyonkarahisar’da 9, Ağrı’da 5, Aksaray’da 2, Amasya’da 4, Ankara’da 5, Antalya’da 1, Artvin’de 5, Aydın’da 6, Bartın’da 1, Bayburt’ta 1, Bilecik’te 1, Bingöl’de 2, Bitlis’te 1, Bolu’da 4, Bursa’da 1, Çankırı’da 1, Çorum’da 6, Diyarbakır’da 2, Düzce’de 5, Erzincan’da 3, Erzurum’da 6, Giresun’da 11, Hatay’da 3, Iğdır’da 2, Mersin’de 8, Kastamonu’da 6, Kayseri’de 1, Kırklareli’de 1, Konya’da 2, Kütahya’da 1, Malatya’da 1, Kahramanmaraş’ta 1, Karabük’te 1, Muğla’da 2, Muş’ta 1, Niğde’de 2, Ordu’da 1, Rize’de 7, Sakarya’da 5, Samsun’da 4, Sivas’ta 2, Tekirdağ’da 1, Tokat’ta 1, Trabzon’da 6, Şanlıurfa’da 2, Van’da 13, Yozgat’ta 1 sel kontrol projesi gerçekleştirildi.

    Kestel Yukarı Havza Sel Kontrol Projesi tamamlandı

    Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen “Bursa İli Kestel İlçesi Dudaklı Mahallesi Yukarı Havza Sel Kontrol Projesi” ise geçtiğimiz ay tamamlandı. Proje alanında kıyı oyulmalarını, kıyı göçmelerini, kıyı kaymalarını ve oyuntu erozyonunu en aza indirmek için Kutu Gabion Eşik ve Harçlı Islah Sekisi, 8 adet harçlı ıslah sekisi, 10 adet kutu gabion inşa edildi. Yapılan eşikler ve sekiler sayesinde sel ve taşkınlardan kaynaklanan sediment taşınması sonucu oluşabilecek can kaybı riski ve maddi zararlar en aza indirilecek.

  • Bursa’da insanın doğaya verdiği zararı gördüler

    Bursa’da insanın doğaya verdiği zararı gördüler

    Nilüfer Belediyesi ile Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen “Okulun Ötesinde” projesi, doğa, iklim, çevre bilinci ve kültürel miras alanında farkındalık oluşturan çalışmalarına devam ediyor.

    Daha önce “Kentin Öyküsü” temasıyla Görükle’deki Mübadele Evi’ni gezerek o dönemi, göç ve mübadil kültürünü öğrenen çocuklar, bu kez insanın doğaya verdiği tahribatı kendi gözleriyle gördü.

    “Mysia’dan Bursa’ya” temasıyla gerçekleştirilen projenin ikinci etabına, Şehit Jandarma Er Selim Koçdemir Anadolu ve İmam Hatip Lisesi’nin 8. sınıf öğrencileri katıldı. Etkinlik sayesinde çocuklar, hızlı kentleşme ve sanayileşmeyle birlikte kentin, yeşilden griye nasıl dönüştürüldüğüne şahitlik ettiler.

    Çocuklar ilk olarak Nilüfer Hatun Köprüsü’ne giderek sanayinin etkisiyle Nilüfer Çayı’nın insan ve hayvan sağlığına zararlı hale geldiğini gördü. Ardından Odunluk Mahallesi’ndeki Dokuz Gözler Köprüsü’ne giderek Nilüfer Çayı’nın akvaryumu andıran temiz yönünü gören çocuklar, Mysia Yolları’nda da kısa bir doğa yürüyüşü yaptı.

    Çocuklar, Nilüfer Belediyesi eğitmenlerinden Sevil Şahin Hakverdi eşliğinde doğanın içinde gerçekleştirilen eğitici oyunlarla çevreye karşı sorumluluklarını pekiştirerek, hava, su ve doğa temizliğinin önemini anladılar. Mysia Yolları projesinin yürütücüleri Osman Ercan ve Eirini Yalçın da, etkinliğe katılan çocuklara Nilüfer ve Bursa’nın tarihinden bilgiler vererek, Mysia Yolları’nın bisiklet ve yürüyüş rotalarını tanıttı.

  • Bursa’da köylüler şikayetçi! Derede inek pisliği yüzüyor

    Bursa’da köylüler şikayetçi! Derede inek pisliği yüzüyor

    Bursa’nın Karacabey ilçesi Yenikaraağaç köyü sakinlerini köyün derelerine salınan hayvan pisliklerinden şikayetçi. İddiaya göre, köyün arazinde kurulan 5 bin hayvan kapasiteli büyükbaş çiftlikleri hayvan dışkılarını arıtmadan köyün derelerine salıyor.

    Derelerden tarlalarını sulayan köylüler ise hayvan pisliği salınan derelerdeki suların tarlalarındaki ürünleri kuruttuğunu belirterek yetkilileri göreve davet etti.

    Köylüler derelerini kirleten işletmelere caydırıcı cezalar uygulanmasını talep ediyor. 4 bin dönümde alanda tahıl, sebze ve meyve yetiştirilen köyde üreticiler derelere salınan pislikler sebebiyle tarlalarını sulayamadığı için yeterli verim alamıyor.

    Derelerini kirleten işletmelere caydırıcı yaptırım uygulanmasını isteyen köylüler, “Derelerimiz kirletiliyor. Köyümüzde bulunan işletmeler derelere hayvan dışkılarını bırakıyor. Bu da suda asit oluşturuyor. Bu suyla ürünlerimizi sularsak ürünlerimiz kuruyor. Ayrıca sudaki gübreler sebebiyle sulama motorlarımız bozuluyor. Biz bu işe biran önce çözüm bulunmasını yetkililerden talep ediyoruz. Köyümüzde ekim yapılan 4 bin dönüm arazi var araziler yeteri kadar sulamadığı için kaliteli ürün alamıyoruz” dedi.