Etiket: chp bursa milletvekili orhan sarıbal

  • Sarıbal: Çiftçi kuraklık ve ihmal arasında sıkıştı

    Sarıbal: Çiftçi kuraklık ve ihmal arasında sıkıştı

    CHP BURSA MİLLETVEKİLİ SARIBAL; “İKTİDARIN İHMALİ ÇİFTÇİYİ KURAKLIĞA MAHKUM EDİYOR”

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal’ın 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yönelttiği sulama alanlarıyla ilgili yatırımlar ve tarımsal desteklerle ilgili sorulara Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’dan yanıt geldi. Bursa Ovası’nın tarımsal sulama kaynağı olan Kestel ilçesindeki Gölbaşı Göleti’nde kuraklık alarm verirken, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal 20 bin dekarlık bir alana hizmet veren göletin güçlendirilmesi ya da tabanının boşaltılması gerektiğini vurgulamış, göletin yatırım kapsamına alınıp alınmadığını sormuştu. Bakan Yumaklı, “1938 yılında inşa edilen Gölbaşı Göleti’nin yapılış amacı taşkın koruma olup 1962 yılında rehabilite edilerek 15 bin dekar sulama sahası işletmeye açılmıştır. 15 bin dekar sulamada 2002 öncesi sulama randımanı yüzde 45 iken şimdi yüzde 62’dir. Buna mukabil Bursa Kestel Gölbaşı Barajı Yükseltilmesi Proje Yapımı işi kapsamında proje çalışmaları devam etmektedir” ifadelerini kullandı. Aynı açıklamada Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilir alanın 85 milyon dekar olduğunu belirten Bakan Yumaklı, “Ülkemiz genelinde 2002 yılı sonuna kadar 48 milyon dekar alan sulanırken 2024 yılı sonu itibarıyla sulanan alan büyüklüğü 72 milyon dekara çıkarılmış olacaktır” dedi.

    ÇİFTÇİLERİN BEKLENTİLERİ SOMUT VE ACİL ÇÖZÜMLERLE KARŞILANABİLİR

    CHP Bursa Milletvekili Sarıbal, Bakan Yumaklı’nın verdiği yanıtta, Gölbaşı ile ilgili somut bir adım atılacağına dair bir açıklama bulunmadığını söyledi. Gölet Bursa Ovası’nın tarımsal sulama kaynağı açısından kritik bir öneme sahipken, kuraklık tehdidinin giderek daha belirgin hale geldiğini belirten Sarıbal, “Bakan Yumaklı, sadece proje çalışmalarının devam ettiğini belirtmekle yetinmiş ve bu çalışmaların sonuçlarıyla ilgili net bir zaman çizelgesi ya da kesin bir çözüm önerisi sunmamıştır. Oysaki bölgedeki tarımın sürdürülebilirliği ve çiftçilerin geçim kaynaklarının güvence altına alınabilmesi için daha hızlı ve somut adımlar atılması gerektiği ortada. Bakanlık durumu ciddiyetle ele alıp, bu konuda hızla bir çözüm üretmeli ve sulama altyapısının güçlendirilmesi için net bir yol haritası belirlemelidir. Bu noktada, sadece genel sulama stratejilerinin açıklanması yeterli değildir; yerel sorunların çözülmesi için çiftçilerin beklentilerine uygun somut ve acil planlama gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    İKTİDARIN ÇİFTÇİYE FAYDASI YOK!

    İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en fazla tarım sektöründe hissedildiğini kaydeden Sarıbal, ülke genelindeki kuraklığın kalite ve verim düşüklüğüne, üretim maliyetlerinin artmasına neden olduğunu vurgularken, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetilmesi gerektiğini söyledi. Geride bıraktığımız yaz mevsiminde yağışların normaline göre yüzde 9, geçen yıl yağışlarına göre ise yüzde 30 azaldığına dikkati çeken Sarıbal, “2023 yılının ekim ayında yağışlar normaline göre yüzde 26 oranında azaldı. Buğday ve arpada ekim dönemi ileri tarihlere kaydı. Bu sezon da bölgelere göre değişmekle birlikte yağışların ekim ayında istenilen seviyede olmaması ve bazı bölgelerde çok geç gelmesi nedeniyle ekimler 20 gün ile 1 ay kadar ileri kaydı. Kuraklık nedeniyle çiftçimiz hububat ekimi yapamadı. Ekonomik olarak sulanabilir arazi varlığımız 8,5 milyon hektarken, sulamaya açılan arazi miktarımız hala 7,1 milyon hektar. İktidarın ihmali sorunları giderek daha da derinleştirecek. Çiftçinin umudu yağışa kalmıştır” diye konuştu.

    2025 yılı bütçesindeki tarımsal destek planlamasına ilişkin ise üretim desteklerinin sadeleştirildiği belirtti. İlk kez 3 yıllık bir dönem için destek planlaması yapıldığı ifade edilen yanıtta, “Bitkisel üretim destekleri temel, planlı üretim ve üretimi geliştirme desteği olarak 3 ana kaleme indirilmiştir. Bitkisel üretimde yeni destek modeli temel destek, planlama desteği ve üretimi geliştirme desteği olarak planlanmıştır. Bakanlık kayıt sistemindeki üreticilere mazot maliyetinin ortalama yüzde 50’si, gübre maliyetinin ise yüzde 25’i kadar temel destek verilecektir. Planlama kapsamına alınan ürünler, belirlenen ilçelerde üretilirse ilave planlama desteği de verilecektir. Böylece mazot maliyetinin tamamı, gübre maliyetinin ise yarısı karşılanmış olacaktır. Temel ve planlı üretim desteğine ilave olarak, yeraltı su kısıtı bulunan 52 ilçede, az su tüketen arpa, buğday, yağlık ayçiçeği, mercimek, nohut, aspir, fiğ ve yem bezelyesi yetiştiren üreticilerimize su kısıtı desteği verilecektir. Bu ilçelerde belirlenen ürünleri üreten çiftçilerimizin hem gübre hem de mazot maliyetinin tamamı karşılanmış olacaktır. Destek katsayısı olarak ifade edilen sayı temel, planlı üretim ve üretimi geliştirme destekleri için tarımsal üretimde kullanılan mazot ve gübre maliyeti baz alınarak ürün kategorilerine göre belirlenmiştir. Bu katsayı 2025 üretim yılı için 244 TL/dekar olup girdi fiyatlarındaki değişim dikkate alınarak her yıl güncelleme yapılacaktır” denildi.

     

  • Pedallar daha yeşil Bursa için çevrildi

    Pedallar daha yeşil Bursa için çevrildi

    Bisiklet sporunun en prestijli yarışlarından olan Granfondo’nun Bursa organizasyonu, yoğun bir katılımla sona erdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi himayesinde, Bursa Organize Sanayi Bölgesi (Bursa OSB) ile Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) ev sahipliğinde, Idea Factory organizasyonu ile düzenlenen Granfondo Bursa’nın startı, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürü Rahmi Aksoy, Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Sühendam Urbay, BOSİAD Başkanı Rasim Çağan, BOSİAD Başkan Yardımcısı Özgür Şahin, Bursa OSB Bölge Müdürü Osman Yıldırım, MHK Başkanı Şükrü Aydın ve 700’ü aşkın bisiklet tutkununun katılımıyla, Bursa OSB Hizmet Binası önünde başladı.

    6 farklı ülkeden 700’ü aşkın sporcu katıldı
    Bursa’ya 6 farklı ülkeden toplam 700’ü aşkın sporcuların katıldığı yarışmada, 40 kadın, 15 paralimpik sporcu da pedal çevirdi. Granfondo Bursa, uzun ve kısa olmak üzere toplam 166 kilometre uzunluğundaki rotasıyla katılımcılara unutulmaz bir deneyim sundu. Hasköy’den başlayan Çekrice, Dereköy, Mirzaoba ve Kaymakoba mahallelerinden geçip antik kasaba Tirilye’ye ulaşan yarış, Tirilye’den Mudanya’ya devam etti. Göynüklü ve Nilüferköy’den geçerek Bursa OSB hizmet binasında sona eren bu eşsiz güzergâh, sporculara Bursa’nın doğal güzelliklerini de keşfetme fırsatı sundu. Bisiklet sporunu ve çevre bilincini artırmayı amaçlayan etkinlik boyunca yarışçılar, şehir içi ve çevresindeki muhteşem manzaralar eşliğinde pedallayarak, sporseverler ve çevreciler için ilham kaynağı oldu. Granfondo Bursa, bisikletin çevreci bir ulaşım aracı olarak benimsenmesine ve yeşil yaşam bilincinin yayılmasına katkı sağlayacak.
    Yarışın startına katılan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, temiz bir çevrede yaşamanın bir insanlık hakkı olduğuna vurgu yaparak, bu duyarlılığı arttırmak için kamu, siyaset, iş dünyası hep beraber bu çabayı göstermesi gerektiğini söyledi.

    Bisiklet sporuna gönül verenleri Bursa’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bisiklet dünyanın en çevreci ulaşım aracı. Bunun için biz de bu organizasyona destek veriyor ve devamını diliyoruz” diye konuştu.

    Bu tür organizasyonların sayısının artırılması gerektiğine dikkati çeken Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ise “Türkiye iklimi ve coğrafyası ile harika bir ülke. Bu ülkenin içerisinde her türlü sporu geliştirmeliyiz. Sporcu bir ülke olmamız lazım” ifadelerini kullandı.

    Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Sühendam Urbay, “Programa ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduk. Yarışmaya iştirak eden bütün sporcuları kutluyor, başarı dileklerimizle, bu organizasyona destek olan bütün sponsorlarımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan da, “Biz Bursa OSB ve BOSİAD olarak temiz yaşanabilir bir çevreye çok önem veriyoruz. Bunun tüm kente ve ülkeye yayılması adına da önemli projeler hayata geçiriyoruz. Amacımız Yeşil Bursa’nın yeşil kalması hatta yeşilinin daha da artması. Bu etkinlik de bizim ruhumuza birebir uyuyor. Biz temiz çevreyi öne çıkaran her fırsatı değerlendirmeye çalışıyoruz. O nedenle bu organizasyonun içerisinde yer alıyoruz. İnsanlar havasının ve suyunun temiz olduğu bir ortamda spor yapmak istiyor. Bu etkinlikleri ne kadar desteklersek bu imkanların kamu nezdinde insanların daha fazla sorgulaması ve talep etmesini sağlayacağız. Türkiye’nin ilk OSB’si olarak, çevreye duyarlı projeler ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz kapsamında dünya çapında ünlü bisiklet yarışı Granfondo’nun amacına ulaşmasını diliyoruz” dedi.

    Yarış sonrası düzenlenen törende sporculara ödüllerini Bursa Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürü Rahmi Aksoy, Bursa OSB Yönetim Kurulu Üyesi Sühendam Urbay, BOSİAD Başkan Yardımcısı Özgür Şahin ile Bursa OSB Bölge Müdürü Osman Yıldırım takdim etti.
    Renkli görüntülerin sahne olduğu 98 kilometrelik uzun, 68 kilometrelik kısa etapların sonunda sporcular, Bursa OSB ana hizmet binasında düzenlenen törende ödüllerine kavuştu.

    Kategoriler ve kazananlar ise şöyle sıralandı;
    “Uzun Parkur Erkek Genel Klasman: 1. Anton Hrabovski – (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Gökhan Uzuntaş – Esra Alüminyum ve 3. Ege Onat Doğuşlu – (Asperox Bike Pedia Racing Team).

    Kısa Parkur Erkek Genel Klasman: 1. Yağız Atıcı – (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Fehim Kadıoğlu – (Asperox Bike Pedia Racing Team) ve 3. Ömür Harun – Kadans Bisiklet. Kısa Parkur

    Kadın Genel Klasman: 1. Sevcan Alper – (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Buket demirci – Maltepe Cycling Club ve 3. Elif İslam – Mac Team Bikers. Uzun Parkur Kadın Genel Klasman: 1. Leniz Pamuk – Rise Performance Club, 2. Züleyha Dikbaş – (Asperox Bike Pedia Racing Team) ve 3. Duygu Avşarlıoğlu –

    Ferdi. 18-34 Yaş Uzun Parkur Kadın: 1. Beyza Ersan (Yalova).

    45-49 Yaş Uzun Parkur Kadın: 1. Züleyha Diktaş (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Duygu Avşarlıoğulları ve 3. Gülfem Güllüoğlu (3Max Triatlon Klubü). 18-34 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Anton Hrabovskyı (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Ege Onat Doğuşlu (Asperox Bike Pedia Racing Team) ve 3. Muhammet Tayyib Yıldırım (Asperox Bike Pedia Racing Team).

    35-39 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Fatih Aydın (Ferdi), 2. Hüseyin Subaşı (Nashıra Spor Kulübü) ve 3. Mesut Toptan.

    40-44 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Gökhan Uzuntaş (Esra Alüminyum), 2. Fatih Özgenlik (Özgenlik Brothers) ve 3. Muhammed Yıldız. 45-49 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Yunus Yetkin (Coredon Alanya spor), 2. Turgay Özdemir ( Sakarya Türk Telekom) ve 3. Timur Nizam (Trek Rmk Dinamis Era).

    50-54 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Ataman Şekerci, 2. Kürşat Akın ve 3. Harun Türünz (Nasıra Spor Kulübü)

    55-59 Yaş Uzun Parkur Erkek, 1. Zafer Yalın (Serapool Cyling Team), 2. Osman Şirin (Yalova Bisiklet Yıldızlan) ve 3. Milhan Dalgıç (Ferdi). 60-64 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Mark Allen, 2. Ülke Alp (Kadans Bisiklet Triatlon ve Sk.) ve 3. Mehmet Yıldız (Velokütahya).

    65-69 Yaş Uzun Parkur Erkek: 1. Altan Tatlışen (Ferdi). 15-17 Yaş Kısa Parkur Kadın: 1. Fatma Gül Topuz (Beylikdüzü Kırlangıç Bisiklet Kulübü). 18-34 Yaş Kısa Parkur Kadın: 1. Pınar Kurtoğlu (Team İsa Acedemy), 2. Özlem Baran Kaya ve 3. Hande Deniz (Maltepe Cycling Club). 40-44 Yaş Kısa Parkur Kadın: 1. Elif İslam (Mac Team Bikers), 2. Buse Özlem (Team Iss Academy) ve 3. Ebru Özcan (Bahçeşehir Koleji). 45-49 Yaş Kısa Parkur Kadın: 1. Buket Demirci (Maltepe Cycling club-MCC), 2. Zeren Yılmazkaraosmanoğlu (Ferdi) ve 3. Berna Urgancıoğlu (Bisiklet Cadıları). 50-54

    Yaş Kısa Parkur Kadın: 1. Simla Usluer Birlik (Mac Bikers). 14-17 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Mehmet Mert Koyuer, 2. Mustafa Akın (Corendon Alanyaspor) ve 3. Furkan Akdeniz (Büyükçekmece bisiklet Kulübü).

    18-34 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Yağız Atıcı (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Fehim Kadıoğlu (Asperox Bike Pedia Racing Team) ve 3. Hamza İbrahim Engin (Bursa Büyükşehir Belediyesi) 35-

    39 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Harun Ömür (Kadans Bisiklet), 2. Cengiz Güner (Asperox Bike Pedia Racing Team) ve 3. Muhammed Atalay (Ferdi).

    40-44 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Murat Uslu (Beylikdüzü Kırlangıç Bisiklet Kulübü), 2. Davut Alkan (Nilüfer Belediyesi Spor Kulübü) ve 3. Mustafa Kemal Kara (Asperox Bike Pedia Racing Team).

    45-49 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Engin Karabacakoğlu (Hardline), 2. Ali Haydar Başbay (Kadans Bisiklet) ve 3. Ahmet Can Iba (RCC). 50-54 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Bora Tirki (İstanbul Ferdi), 2. Muharrem Başol (Ferdi) ve 3. Mustafa Varol Aşıbol (Asperox Bike Pedia Racing Team). 55-59 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Şeref Sarıca (Ata Yahşi Spor Kulübü), 2. Gürkan Mert (Ferdi) ve 3. Ali Şahin (Asperoxs Bike Pedia Racing Team).

    60-64 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Refik Diri (Ferdi), 2. Orkun Ekinci (IGR CC) ve 3. Murat Tetik (5.30 Cyling).

    65-69 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Fahrettin Zeki Türker (Ferdi) ve 2. Ertuğrul Karaağaç (Sakarya BasBas). 70-74 Yaş Kısa Parkur Erkek: Cihangir Çiçen (Velo Aydın). Paralimpik 18-34 Yaş Kısa Parkur Kadın: Sena Fıstıkçı (Sivas Kros Spor Kulübü).

    Paralimpik 18-34 Yaş Kısa Parkur Erkek: 1. Abdullah Kasaç (Kızılova Spor Kulübü), 2. Fırat Uğur (Corendon Alanya Spor) ve 3. Hasan Keremsoy (Ferdi).
    Paralimpik 45-49 Yaş Kısa Parkur Erkek: Rasim Volkan. Paralimpik 35-39 Yaş Kısa Parkur Kadın: 1. Sevcan Alper (Asperox BikePedia Racing Team) ve 2. Gülçin Yaman (Maltepe Cycling Club). Dağ Kapısı: 1. Anton Hrabovski – (Asperox Bike Pedia Racing Team), 2. Gökhan Uzuntaş – Esra Alüminyum ve 3. Ege Onat Doğuşlu – (Asperox Bike Pedia Racing Team).”

  • CHP Milletvekili Sarıbal’dan Dünya Çevre Günü mesajı

    CHP Milletvekili Sarıbal’dan Dünya Çevre Günü mesajı

    CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

    AK Parti’nin 19 yıllık iktidarı döneminde doğaya ve çevreye verdiği zararları eleştiren Sarıbal, “Yaşadığımız çevre felaketlerinden kurtulmamız için öncelikle sorunun kaynağı olan AKP’den kurtulmamız, bunun için de biran önce seçim sandığının halkın önüne getirilmesi gerekiyor” dedi.

    Sarıbal mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Bugün Dünya Çevre Günü. 1972 yılından beri çevre sorunlarına dikkat çekmek için 5 Haziran gününü Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Her yıl farklı bir temayla kutlanan Dünya Çevre Günün bu yılki teması ise Birleşmiş Milletler tarafından “Ekosistem Restorasyonu” olarak belirlendi. Artan hava kirliliğine, plastik ve atık sorununa, iklim değişikliğine, yok edilen doğal yaşam alanlarına ve biyoçeşitliğe dikkat çekmek ve çözüm üretmek için ilan edilen Dünya Çevre Günü, geçen 49 yılda, bir avuç insanın bütün çabalarına rağmen vahşi kapitalizme yenik düştü ve her geçen yıl çevre sorunları daha da ağırlaştı.

    Çevre sorunları hızla artan ülkelerin başında da ülkemiz gelmektedir. 19 yıllık AKP iktidarları döneminde ise çevre sorunları değil artık ‘çevre felaketleri’nden bahseder olduk.

    AKP döneminde;

    Çanakkale’de Kazdağlarından Kütahya Murat Dağı’na, Tunceli Munzur Dağından Samsun Şahin Dağlarına, Artvin Carettepe’den Rize İkizdere İşkence Vadisine kadar ülkemizin neredeyse bütün dağları, ormanları maden sahalarına, taş ocaklarına açıldı. Maden uğruna Balıkesir’den Erzincan’a, Bursa’dan Niğde’ye, Samsun Fatsa’ya onlarca ilde siyanürlü atık barajları kuruldu. Pandemi süreci bile fırsata çevrilerek orman, doğa talanı arttırılarak sürdürüldü.

    Başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere her dereye HES kurularak ekosistem, biyoçeşitlilik yok edildi, insanların yaşam alanları tahrip edildi. Kontrolsüzce yapılan JES’lerle tarım alanlarında üretim yapılamaz hale getirildi.

    Türkiye, bugün de kömürle çalışan termik santral sayısında dünyanın başta gelen ülkelerinden biri. 2020 verilerine göre 33 termik santrali çevreyi kirletmeye devam ediyor. Yetmezmiş gibi, binlerce tarım arazisi yok edilmek pahasına, insan sağlığı için tehdit olduğu bilimsel olarak ispatlanmış nükleer santral ve kömürlü termik santral yapımında ısrar ediliyor.

    Ülkemiz, kimsenin kabul etmediği Avrupa ülkelerinin çöplerinin merkezine dönüştürüldü.

    Göllerimiz nehirlerimiz kurudu, kirlilik nedeniyle Marmara Denizi ölüm döşeğinde. Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz tehdit altında. . Marmara Denizi ölürken bile Kanal İstanbul gibi felakete yol açacak projeyi hataya geçirmekte ısrar ediyorlar.

    Özetle AKP döneminde çevreye yönelik her türlü tahribat yapıldı, yapılıyor. AKP varsa çevre yok.

    Yaşanan onca felakete, pandamiye ve çevre kirliliğinin bir sonucu olan iklim değişikliği ve küresel ısınmadan kaynaklı kuraklığa rağmen AKP bildiğini okumaya devam ediyor.

    Yaşadığımız çevre felaketlerinden kurtulmamız için öncelikle sorunun kaynağı olan AKP’den kurtulmamız, bunun için de biran önce seçim sandığının halkın önüne getirilmesi gerekiyor.”

  • CHP’li Sarıbal’dan Sağlık Bakanı Koca’ya soru önergesi

    CHP’li Sarıbal’dan Sağlık Bakanı Koca’ya soru önergesi

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Sağlık Bakanlığının ve uzmanların grip ve zatürre aşısı yapılması için çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, “Aşı olun diyorlar ama ortada aşı yok” dedi. Konuyu TBMM gündemine de taşıyan Sarıbal, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın cevaplandırması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Sağlık Bakanlığının görevi; herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır. Bu kapsamda salgın döneminde vatandaşlarımızın aşı ihtiyacının giderilmesi Sağlık Bakanlığı ne gibi tedbirler alınmıştır?” diye sordu.

    CHP Bursa Milletvekili Sarıbal, Sağlık Bakanlığının 65 yaş üzeri kişiler, böbrek yetmezliği, kalp damar sistemi rahatsızlığı, şeker, astım, kronik akciğer hastalığı olanlar, 6 ay-18 yaş arası aspirin kullananlar ile hamilelerin mutlaka grip aşısı yaptırması gerektiğini açıkladığını hatırlatarak, şunları söyledi:

    “Koronavirüs salgını ile dünyada ve ülkemizde can kayıpları devam ediyor. Henüz Covid -19 için bulunmuş aşı, kesin bir tedavi yöntemi yok. Sağlık Bakanlığı ve uzmanlar, koronavisüre karşı vatandaşların mevsimsel grip aşısı yaptırmalarının koruyucu olacağını belirtmekteler. Bazı uzmanlar koronavirüs kapmış kişilerin hastalığın etkilerini azaltmak için zatürre aşısını da önermektedir. Ancak ne mevsimsel grip aşısı ne de zatürre aşısı bulunmuyor. Bakanlık ve uzmanlar ‘aşı olun’ diyor ama ortada aşı yok. Sağlık Bakanlığı vatandaşın sağlığı için gereken ama yeterli sayıda bulunmayan aşıları temin etmekle görevlidir.”

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal’ın konuya ilişkin verdiği soru önergesi şöyle:

    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

    Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını, Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince arz ederim.

    Orhan SARIBAL, Bursa Milletvekili

    Koronavisürün oluşturduğu tablo bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ağırlaşmaktadır.

    Dünyada 25.6 milyondan fazla kişiye bulaşan koronavirüs nedeniyle 855 bini aşkın insan da hayatını kaybetti.

    Ülkemizde virüs bulaşanların sayısı 7 Eylül 2020 tarihi itibariyle 281 bin 509 kişi oldu. Aynı tarih itibariyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise toplam 6 bin 730’a yükseldi.

    Uzmanlar, tablonun böyle devam etmesi durumunda virüsün etkilerinin sonbahar ve kış aylarında daha da artacağı uyarısında bulunmaktadırlar.

    Konunun uzmanları, salgına karşı mevsimsel grip aşısının yaptırılması tavsiyesinde bulunmaktadırlar. Aynı şekilde bazı uzmanlar zatürre aşısının da salgının ağır tahribatına karşı bir önlem olarak yapılmasını önermektedirler.

    Nitekim Sağlık Bakanlığı da 65 yaş üzeri kişiler, böbrek yetmezliği, kalp damar sistemi rahatsızlığı, şeker, astım, kronik akciğer hastalığı olanlar, 6 ay-18 yaş arası aspirin kullananlar ile hamilelerin mutlaka grip aşısı yaptırması gerektiğini açıkladı.

    Koronavirüs salgını nedeniyle uzmanlar grip aşısı ile 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlar için zatürre aşısını önerirken, iki aşının da yetersiz olduğu, aşı yaptırmak isteyenlerin aşı bulmakta zorlandığı bildirilmektedir. İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, grip ve zatürre aşısına aşırı talep olmasına rağmen yeterli aşının bulunmadığını açıkladı.

    Bu bağlamda;

    1- Mutlaka aşı olması gerektiği ifade edilen; 65 yaş üzeri kişiler, böbrek yetmezliği, kalp damar sistemi rahatsızlığı, şeker, astım, kronik akciğer hastalığı olanlar, 6 ay-18 yaş arası aspirin kullananlar ile hamilelerin toplam sayısı bilinmekte midir? Mutlaka aşı yaptırılması istenen kişi sayısı kaçtır?

    2- Mutlaka aşı yaptırılması istenen vatandaşların ihtiyacını karşılamak için ne kadar aşıya ihtiyaç vardır?

    3- Sağlık Bakanlığının görevi; herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır. Bu kapsamda salgın döneminde vatandaşlarımızın aşı ihtiyacının giderilmesi Sağlık Bakanlığı ne gibi tedbirler alınmıştır?

    4- Yeterli aşı olmadığı için grip ve zatürre aşı fiyatlarının vatandaşın alım gücünü zorlayacak şekilde arttığı ve yaptıramadığı iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur? Grip ve zatürre aşısının vatandaşa maliyeti ne kadardır?

    5- Bakanlık, vatandaşın sağlığı için gereken ama yeterli sayıda bulunmadığı ifade edilen aşıları temin etmek için ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

  • CHP’de PM’ye Bursa’dan üç isim!

    CHP’de PM’ye Bursa’dan üç isim!

    CHP’de 37. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi üyeliği için adaylık başvuruları son bulmuş, 52 kişinin seçileceği çarşaf listede aday sayısı 222 olmuştu.

    15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu için toplam 50 kişi aday olmuştu. Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi için 80, Bilim, Kültür ve Sanat Platformu için 12, Yüksek Disiplin Kurulu için ise 15 isim belirlemişti.

    Kurultayda 60 kişiden oluşan PM’ye, Bilim, Kültür ve Sanat Platformu’ndan (BKSP) girecek 8 isim belirlenirken, diğer 52 kişilik listenin kotaların uygulanmasının ardından açıklanacağı bildirildi. 15 kişiden oluşan YDK listesinin de daha sonra duyurulacağı belirtildi.

    EN ÇOK OYU ALAN FAİK ÖZTRAK

    Fakat resmi olmayan sonuçlara göre; Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak delegeden en fazla oyu olan isim oldu. Öztrak, 982 oyla PM seçimlerinde ilk sırada yer aldı.

    Öztrak’ı Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu 862 oyla, Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise 855 oyla izledi.

    Eski CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Turuntay Nalbantoğlu 848, Genel Başkan Yardımcılarından Oğuz Kaan Salıcı, 844, Onursal Adıgüzel ise 836 oy aldı.

    PM’YE BURSA İMZASI!

    CHP’nin üç Bursa Milletvekili de PM’ye seçildi.

    CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Lale Karabıyık ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu PM’de yer aldı.

     

  • CHP’nin 37. Olağan Kurultayında gözler PM seçimlerinde

    CHP’nin 37. Olağan Kurultayında gözler PM seçimlerinde

    CHP’nin 37. Olağan Kurultayında Parti Meclisi (PM) adaylığı için 222, Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) adaylığı için de 47 isim başvurdu.

    Bilkent Odeon’da dün başlayan kurultayın ikinci gününde CHP’de gözler kurultaydan sonra en yetkili organ olan PM seçimlerine çevrildi.

    Bu kapsamda PM ve YDK için aday olanların isimleri okundu. Adaylar arasından çekilmek isteyenlerin bildirimde bulunması için saat 12.45’e kadar süre verildi.

    Sürenin bitiminde geçerli başvurular ilan edildi. Buna göre, PM adaylığı için 222, YDK adaylığı için de 47 isim başvurdu. Geçerli başvuruların ilan edilmesiyle birlikte seçim pusulası basımı için liste matbaaya gönderildi.

    Baskı işleminin ardından Divan Başkanlığının ilan edeceği saatte seçimlere geçilecek. PM adaylarının çok fazla olması durumunda seçimlerin geç saatlere kadar sürmesi bekleniyor.

    Divan Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun çalışmalarını başlattığı kurultayda bugün hem 60 kişilik PM hem de YDK üyeleri belirlenecek.

    CHP’de 60 kişiden oluşan PM’nin 8 üyesi, Bilim Yönetim ve Kültür Platformundan (BYKP) seçiliyor. Delegeler, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gösterilen adaylar arasından 8’ini seçerek PM’ye gönderiyor.

    Kalan 52 üye ise “çarşaf liste” yöntemi ile belirleniyor.

    CHP’de PM üyeliğine adaylık için 10 kurultay delegesinin imzası gerekiyor.

    CHP’de PM’ye girebilmek için de yaşanan rekabetse hem kurultay salonuna hem de salon dışına yansıyor.

    Bilkent Odeon çevresinde aday adaylarının afişleri yoğun olarak yer alırken, salon içinde de adeta tanıtım seferberliği yaşanıyor. Aday adayları kurdukları stantlarda kendilerini tanıtırken, yapacakları çalışmalar hakkında da bilgi veriyor.

    Kurultayda aday adaylığı için verilen sürenin dolmasının ardından başvurular incelemeye alınacak. Geçerli başvurular ilan edildikten sonra seçim pusulanın basımı için liste matbaaya gönderilecek.

    Baskı işleminin ardından Divan Başkanlığının ilan edeceği saatte seçimlere geçilecek. PM adaylarının çok fazla olması durumunda seçimlerin geç saatlere kadar sürmesi bekleniyor.

    Seçimlerde kota uygulanacak

    CHP’de PM seçimlerinde yüzde 33 cinsiyet kotası ile yüzde 20 gençlik kotası uygulanıyor.

    Öte yandan, seçimler öncesinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 70 veya 80 kişiden oluşan bir anahtar liste açıklaması bekleniyor.

    Kılıçdaroğlu’nun listesinin yanı sıra farklı listelerin de kurultay salonunda dağıtılması öngörülüyor.

  • Siyasi Etik Yasası İsteyen CHP Ne Düşünüyor?

    Siyasi Etik Yasası İsteyen CHP Ne Düşünüyor?

    CHP’li Osmangazi Meclis üyesi Avukat Ercan Korkmaz’ın Tayyar Türkeş ihaleye çıksın diye bütün yollara başvurduğu, ardından meclis üyesi kimliği ile ihaleye girdiği , sadece bir gün sonra bu kez de kamuoyunu yanıltmak için aynı dosya için avukat kimliği ile suç duyusunda bulunduğu ortaya çıktı. Avukat ve meclis üyesi kimliğine rağmen hem hukuku hem de etik kuralları hiçe sayan Av. Ercan Korkmaz’ın bu cesareti mafyatik ilişkilerinden aldığı ortadayken, her platformda siyasi etik yasasını gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Bursa İl Başkanlığı’nın takınacağı tavır merak konusu.

    ‘BU ÜLKEDE NAMUSLULAR, NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMALI’

    CHP’nin kurucu ismi İsmet İnönü’nün söylediği belirtilen tarihi sözle bugün Bursa’da yaşananlara dönelim.

    Konuyla ilgili ilk ve tek tepki Bursa’da partinin vicdanı konumunda görülen CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’dan geldi. ‘CHP’li hiçbir üye hukuk dışı oluşumla hareket edemez…Meclis üyesi olarak ihale takip etmek etik ve ahlaki değil… Asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez. Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz’ diyerek tepkisini ortaya koyan Orhan Sarıbal, CHP’li Korkmaz’ın birlikte hareket ettiği sabıkalı Tayyar Türkeş’in iftira girişimine ise ‘Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır. İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır. Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.’ şeklinde konuştu.

    CHP’NİN İTİBARINI BİR TEK SARIBAL MI DÜŞÜNÜYOR?

    Orhan Sarıbal’ın ‘CHP’nin itibarsızlaştırılmasına izin vermeyeceği’ne yönelik sözlerinin ardından gözler sus pus olan partinin diğer vekillerine, İl Başkanı İsmet Karaca’ya ve özellikle Av. Ercan Korkmaz ve benzeri isimleri meclis üyesi yapan isimlere çevrildi.

    Peki, her fırsatta iktidarı, rant için farklı odak gruplarına boyun eğmekle eleştiren CHP’nin; hukukçu kimliği taşıyan vekili Nurhayat Altaca, yerel yönetim sürecini ve bürokrasiyi yakından bilen Eczacı Erkan Aydın, yıllarca bir çok sosyal ve sivil kurum ve kuruluşta görev alan Prof. Dr. Yüksel Özkan ve genel merkezden çıkmayan Ekonomist Prof. Dr. Lale Karabıyık neden sus puslar, kimden korkuyorlar?

    Çok sayıda sabıkası bulunan Tayyar Türkeş ile beraber sözde radyo programları yapan Ercan Korkmaz, ilişkilerini meclis üyesi kimliğini de kullanarak ranta çevirme gayretinde.
    Av. Korkmaz meclis üyesi kimliği ile belediye ve kurumlara içeriden baskı kurarken, ortak hareket ettikleri Tayyar Türkeş’in ise dışarıdan kamu kurumlarını arayarak baskı kurma çabasında olduğu iddia ediliyor.

    Öyle ki gözünü karartan Korkmaz ve Türkeş, Bursa’da on binlerce kişiye istihdam sağlayan, Bursa’da vergi rekortmeni listesinin gediklisi, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alan, yani üretmekten katma değer sağlamaktan başka hiçbir şey bilmeyen Gökçen ailesinin, kendi mülklerinde kendi parasıyla inşa ederek üstünü yeşil alan olarak belediye terkini yaptığı ve üstüne üstlük kullanmadığı halde 20 yıl boyunca güncel rayiç bedelden kira ödediği kendisine ait mülke tabiri caizse adeta tepeden konmak istiyor.
    Yerel yönetimlerin yoğun talep ve istekleri üzerine termal bölgesinin söz sahibi ailelerinden Gökçen’ler, korona salgını ile birlikte iyice daralan dünyadaki ekonomik gelişmelere rağmen Sıcaksu bölgesinde orta vadede 1 milyon turist ve 5 bin kişiye istihdam sağlayacak 1,5 milyar değerindeki dev proje için start verdiğini açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından harekete geçen Korkmaz ve Türkeş, eksik ve geç ortaya çıkan evraklar ve baskılar sonucu ihaleye çıkarılması bile ciddi sorunları beraberinde getireceği bilinen ihaleye çıkılmasını sağlayarak Osmangazi Belediyesi’ni de büyük zarara uğramakla karşı karşıya bıraktı.

    KORKMAZ’I MECLİS ÜYESİ YAPAN İRGİL VE AYDIN MI?

    Türkeş ve ailesinin ne iş yaptıklarını nasıl yaptıklarını herkes biliyor. Ancak, avukat kimliği ile meclis üyeliği kimliğini birbirine karıştıran, mafya ile bu kadar içli dışlı, hatta düşkün olan Ercan Korkmaz CHP’ye ve Bursa’ya kimin hediyesi? Tüm oklar sık sık ofisinden çıkmadığı ve ofisinden ara ara fotoğrafta paylaştığı Ceyhan İrgil ile seçimlerin ardından düzenlenen parti buluşmasında özellikle teşekkür ettiği Milletvekili Erkan Aydın’ı gösteriyor. Ceyhun İrgil, Muğla’da keyfini sürerken Bursa’ya böyle bir isim kazandırdığı için kendisiyle gurur duyuyor olmalı. AK Parti’de kabul görmeyince rotayı CHP’ye çeviren, iki belediye seçiminden yenilgi ile çıkmasına rağmen vekil olarak yoluna devam eden Erkan Aydın, zaman zaman medyada takipçiliğine soyunduğu işler ile gündeme geldi. Erkan Aydın, partide onlarca avukat varken neden Korkmaz’ı listeye yazdı ve seçim kampanyası için kendisinden destek aldı mı? Ve Erkan Aydın kamuoyuna bir de her olayın altından çıkıp nasıl ortada görünmemeyi başardığını da paylaşmalı.

    Korkmaz ve benzeri isimlerin Mustafa Bozbey’in adaylık dönemine denk gelmesi ise kafaları karıştıran bir başka soru işareti.

    TÜRKEŞ’LERİN YÜKLÜ FATURALARINI ARTIK BELEDİYELER TAŞIYAMIYOR!

    Medya adı altında özellikle AK Parti’li belediyelere baskı ve yıldırma ile yüklü faturalar kestikleri iddia edilen Türkeşler’in neredeyse hiçbir hizmet sağlamadan elde ettikleri iddia edilen haksız gelirlerine belediyeler, kılıf uydurmakta güçlük çektikleri iddia ediliyor.

    TÜRKEŞ’LERİN CHP İLGİSİ VE BAĞLANTISI NASIL BAŞLADI?

    Son zamanlarda Türkeşler de rotayı CHP’ye döndürmüş vaziyette. Seçim sürecinde CHP genel merkezine paylaştıkları fotoğraflarla uzun süreli canlı yayın hizmeti verdikleri ortaya çıkan Türkeş’ler, Bursa’da Ercan Korkmaz gibi CHP’li bazı meclis üyeleri ile ortak hareket ediyor. İşin ilginç yanı Türkeş ve Korkmaz’ın baskıları ve yıldırma çalışmaları sonucu zarara uğrayan ise AK Partili belediyeler oluyor.

    AK PARTİ VE CHP RANT-ÇIKAR KESİMLERİNDEN KURTULMALI

    İşin bir diğer ilginç yanı daha var. Av. Ercan Korkmaz’ı savunmak da tamamen CHP karşıtlığı ile bilinen, CHP Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı’na , vekillerine hakarete varan söylemlerde bulunan ve kendisini iktidara yakın konumlandıran sözde medya temsilcilerine kalmış durumda. Korkmaz avukat olmasına rağmen onun avukatlığını ne yazık ki ; tek gelir ve geçim kaynakları AK Parti olmasına rağmen, AK Parti’li kişiler veya belediyeler ile başkanları tehdit ve karalama kampanyası yapan aynı kişiler. Hatta Ercan Korkmaz’ın ihaleye girmeden telefonla bilgi verme ihtiyacı duyduğu yine bu sözde medya temsilcileri oldu. Bu bile ortada dönen kirli ilişkileri ve özellikle AK Parti ve CHP cenahının tamamen rant ve çıkar için çöreklenen bu kesimlere artık müsaade etmemesinin en önemli kanıtı. Aksi takdirde kaybeden Bursa olmaya devam edecek.

    Erdinç Karakaş

  • “Etik ve ahlaki değil… Asla kabul edilemez!”

    “Etik ve ahlaki değil… Asla kabul edilemez!”

    ‘CHP’li hiçbir üye hukuk dışı oluşumla hareket edemez…Meclis üyesi olarak ihale takip etmek etik ve ahlaki değil… Asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez.’

    Bu sözler Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’a ait. Orhan Sarıbal, mafya ile birlikte ihaleye giren ve avukatlığını yapan CHP’li Meclis üyesi ile birlikte hareket ettiği sabıkalı Tayyar Türkeş’in ortaya attığı iddialarla ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu.

    ‘Yan yana görünmesi kabul edilemez’

    CHP, asla hukuk dışı yöntemlere başvurmayan ve bu yöntemlerle ilişkilendirilemeyecek tek partidir.
    Bu nedenle CHP’de hiçbir üyenin, hukuk dışı hiçbir oluşumla birlikte hareket etmesi, yan yana görünmesi asla kabul edilemez…

    CHP kolektif iradeyi kendi menfaatleri için kullananların partisi değildir. Meclis üyesi olarak ihalelere girmek, ihale takip etmek ve bu tür girişimler etik ve ahlaki olmadığı için asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez. Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz…

    ‘Yasal Haklarımızı Kullanacağız’

    Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır. İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır.

    Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.

    Orhan Sarıbal yaptığı açıklamanın tam metni;

    CHP’NİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

    CHP, dünyada eşi ve benzeri az bulunan bir partidir. Ülkemiz için ise halk iradesine dayanan siyasi varlığımızın ve bu coğrafyada var olmamızın teminatı bir partidir.

    CHP, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle vazgeçilmesi mümkün olmayan tek varlığıdır. Çünkü CHP sadece iktidar olmak için kurulmuş bir siyasi oluşum değildir.

    CHP, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun; laik sosyal hukuk devleti anlayışının temsilcisidir. CHP bir siyasi partiden daha fazlasıdır. Çünkü Türkiye’nin siyasi ve sosyal tarihinden CHP’yi çıkarırsanız geriye çok az şey kalır.

    CHP, bağımsızlıktan ve özgürlükten yana, halkın emeğine saygı duyan, eşit yurttaş ve hakça paylaşımı ilke edinmiş bir mücadelenin adıdır.

    CHP, insanca yaşam biçimini programına koymuş kökleri Kuva-yi Milliye’ye dayanan tek partidir. Bunun için bu topraklarda yaşayan, ülkenin bölünmez bütünlüğüne inanan, bağımsızlığı şiar edinmiş, “hak, hukuk, adalet” diyen ve bu anlayıştaki üyeleri, sempatizanları, destekleyenleri ve güvenenleri ile çok büyük bir ailedir.

    CHP bu ülkenin geleceğinin, evlatlarımızın, yarınlarımızın garantisidir.

    Partimiz CHP; yurtta barış dünyada barış anlayışıyla komşularımızla, hatta tüm dünyada barış diyen, demokrasi diyen, insan hakları diyen çağdaş bir partidir.

    Bursa’da bugün kamuoyuna yansıyan bazı haberler üzerine bir değerlendirme yapmak gereği doğmuştur.

    CHP, asla hukuk dışı yöntemlere başvurmayan ve bu yöntemlerle ilişkilendirilemeyecek tek partidir.

    Bu nedenle CHP’de hiçbir üyenin, hukuk dışı hiçbir oluşumla birlikte hareket etmesi, yan yana görünmesi asla kabul edilemez…

    CHP kolektif iradeyi kendi menfaatleri için kullananların partisi değildir.

    Meclis üyesi olarak ihalelere girmek, ihale takip etmek ve bu tür girişimler etik ve ahlaki olmadığı için asla müsaade edilmez. Hoş görülmez ve üstü örtülmez.

    Böyle bir davranışın CHP’nin ve üyelerinin siyaset anlayışında da yeri olamaz…

    Bir siyasi partinin ya da kurumun temsilcilerini rüşvet almakla suçlamak belge ve bilgileri ile ispata muhtaçtır.

    İddia edilen ve itham edilen bir partinin il yöneticisi ve meclis üyesi varsa mutlaka kim olduğu açıklanmalıdır.

    Aksi takdirde yöneticilerimizin zan altında kalmaması için yasal haklarımızı kullanacağız.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak duruşumuzu, düşüncemizi, tavrımızı tüm kamuoyuna bildirirken; maksatlı olarak partimiz CHP’yi itibarsızlaştırmak amaçlı bu tür karalamalara izin vermeyeceğimizi tüm kamuoyunun bilmesini isterim.

    Unutulmasın ki; hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir.

    Orhan SARIBAL
    CHP Genel Başkan Yardımcısı – Bursa Milletvekili

  • CHP’li Orhan Sarıbal’dan ‘çay hasadı’ açıklaması

    CHP’li Orhan Sarıbal’dan ‘çay hasadı’ açıklaması

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ile parti genel merkezinde çay üreticilerinin sorunlarını içeren bir basın açıklaması yaptı.

    CHP Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı’nda alınan karar üzerine çay üretiminin yüzde 70’inin yapıldığı Rize’ye gittiklerini belirten Sarıbal, Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi, Muhtarlar Derneği, Ziraat Odası, Ticaret ve Sanayi Odasının yönetimi ile görüştüklerini ve bir fabrikayı gezdiklerini anlattı.

    Sarıbal, dünyada en çok çay tüketen ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, “Kişi başına 3,5 kilo kuru çay tüketiyoruz. Bizim için bir alışkanlık ve geleneksel yapıya dönüştü. Çay 83 milyon için çok önemli içecek.” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin geçen yıl çay üretiminde dünyada 5. sırada olduğuna işaret eden Sarıbal, “Ama Endonezya geldi bizi geçti ve 6. sırada düştük. Rize, Trabzon, Artvin, Giresun, Ordu olmak üzere 5 ilimizde yılda ortalama 1,5 milyon ton yaş çay üretiliyor.” diye konuştu.

    Sarıbal, son birkaç yıldır 18-19 bin ton çay ithalatının yapıldığını dile getirdi.

    Koronavirüsün çay hasadına etkileri

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının çay üretimine etkilerini de aktaran Sarıbal, çay hasadında koordinasyonsuzluk yaşandığını savundu.

    Çay hasadı için başka illerde olanlara 30 Nisan’a kadar illerine gelmesi için izin verildiğini anımsatan Sarıbal, 22 Mart’ta bu kararın koronavirüs salgını nedeniyle iptal edildiği söyledi.

    Sarıbal, o tarihe kadar gelenlerin geldiğini ancak tüm üreticilerin gelemediğinin altını çizerek, “Ziraat odasının üretici belgesi verdiği çiftçiler gelmeli hemen. Şansımız şu, iklim soğuk gittiği için çay hasadı 10-12 gecikecek. Bunu fırsat edinebiliriz.” dedi.

    Bu yıl Gürcistan’dan gelecek 20-30 bin çay hasatçısının koronavirüs salgını nedeniyle gelmeyeceğini belirten Sarıbal, bununla ilgili bir kısım ihtiyacın yakın illerden karşılanacağını belirtti.

    Sarıbal, çay hasatçısının sağlanması için Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün (İŞKUR) bu süreçte iş birliği yapması gerektiğini ifade etti.

    Gürcistan’dan gelenlerin ürünün fabrikalara taşınmasında da aktif rol oynadığına dikkati çeken Sarıbal, bunun da şu anda önemli bir sorun olduğunu dile getirdi.

    Çayı taşıyan kamyoncuların da çok ciddi sorunları olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Bütün yıl 90-100 günlük çalıştıkları ile yaşıyorlar. Korona sürecinde bir değişiklik bekliyorlar. Mazot desteği ve 100 gün değil de 150-160 gün çalışmak istiyorlar.” diye konuştu.

    “Çay taban fiyatı prim dahil 4,5 lira olmalı”

    Orhan Sarıbal, bu süreçte çay bahçelerinde budama, gübrelemenin yapılamadığını hatırlatarak, “Bunlar yapılamamış verim düşüklüğünü öngörebiliriz. İşçi maliyetleri çok yüksek olacak. Asıl konu uygulanacak olan taban fiyatı ve prim desteği. Ortalama prim dahil 4,5 lira/1 kilogram yaş çay fiyat talebi var.” ifadesini kullandı.

    Kota, kontenjan ve randevu sisteminin bu sene tamamen kaldırılmasını talep eden Sarıbal, hasat sürecinin uzatılmasının önemine değindi. Sarıbal, fire oranının da kaldırılmasını istedi.