Etiket: chp bursa

  • Atık tesisinin yer seçimine tepki

    Atık tesisinin yer seçimine tepki

    Beraberinde Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz ve Büyükşehir Meclis Üyesi Remzi Çınar olduğu halde projenin yapılmasının planlandığı Kayapa-Kuruçeşme kırsalında incelemelerde bulunan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamadan satırbaşları şöyle:

    “Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından; 2015 ve 2020 yıllarında iki farklı şirket aracılığıyla hizmet satın alma yöntemi ile yaptırılan ‘Bursa Entegre Katı Atık Yönetim Planının Revize edilmesi ve Entegre Katı Atık Tesisleri ile Aktarma İstasyonları için Alternatif Proje Alanları Yer Seçimi Raporları’ dikkate alınarak Kayapa-Kuruçeşme mahalleleri kırsalında yaklaşık 2 milyon metrekare alan üzerine Entegre Katı Atık Depolama ve Bertaraf tesisi kurulması planlanıyor. Tek taraflı kısır bakış açısıyla hazırlanan, kent dinamiklerinin dışarıda bırakıldığı projelerin yol açtığı zararları yıllarca yaşadık gördük. Ortada birçok örneği var.”

    “KAYAPA-KURUÇEŞME KIRSALINDAKİ PROJE RİSKLİ”

    “Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi temmuz ayı toplantı gündemine 1/25.000, 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli planları paket halinde alınarak jet hızıyla geçirilmeye çalışılan Batı bölgesi Entegre Katı Atık Depolama ve Bertaraf tesisi projesi de benzer riskler barındırıyor. Uyarıyoruz. Akademik odalara, ilgili sivil toplum kuruluşlarına, uzman kişilere danışmadan, alana yapılacak tesisin teknik özelliklerini ve teknolojisini çalışma metodolojisini, uzun vadede tesisin kente, yerleşim bölgelerine, doğal yaşama olası etkilerini dikkate almadan yaptığınız tüm çalışmalarda olduğu gibi, bu konuda da yanlış yapıyorsunuz.”

    “BU TESİS İÇİN DAHA UYGUN BİR YER BULUNMALIDIR”

    “Bu tür projeler aceleye getirilmemelidir. Kentin ve nüfus yoğunluğunun daha uzağında olması gereken bu proje, kente yakın bir lokasyonda ve Uludağ eteklerine yaslanarak yapılmaya çalışılıyor. Bu proje Uludağ yamaçlarında yapılmamalıdır. Topografyası, araç geliş-gidişi ve trafiğe etkisi, su havzalarına muhtemel etkisi göz önüne alınmalıdır. Alinur Aktaş’ın bu proje için yer seçimini yanlış buluyoruz. Yıllardır kötü yönetilen, hatalı karar ve uygulamalarla sorun yumağına dönüştürülen Bursa’nın yeni bir kambura daha ihtiyacı yok.”

  • CHP Bursa Milletvekili Karacabey’de nabız tuttu

    CHP Bursa Milletvekili Karacabey’de nabız tuttu

    Beraberinde Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil ve yönetimiyle birlikte esnafın, pazarcının ve vatandaşların sıkıntılarını dinleyen Aydın’a pazarcı, esnaf satış yapamamaktan, vatandaş da hayat pahalılığından dert yandı.

    Bir simitçi Aydın’ın yanına gelerek, “Daha bu sabah bir kadın utana sıkıla yanıma gelerek 4 liralık simidi veresiye almak istedi. ‘Ay başında ödesem olur mu?’ dedi. Yıllardır simitçilik yapıyorum ilk defa böyle bir durumla bu dönemde karşılaştım” diyerek isyan etti.

    Her yerde olduğu gibi Karacabey’de de vatandaşların zamlardan, hayat pahalılığından belini doğrultamaz durumuna geldiğini söyleyen Erkan Aydın, “Kime dokunduysak esnafından, pazarcısına, öğrencisinden, simitçisine bin ah işittik. Vatandaşımızı 4 liralık simidi dahi alamayacak duruma getirenler hala utanmadan halkımızda dalga geçen açıklamalar yapıyorlar. Cumhurbaşkanı da 2002’den bu yana hala vatandaşımızın sabretmesini istiyor. Sabredecek ne güçleri kaldı, ne de paraları” diye konuştu.

    “DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI”

    “Siftah yapmadan dükkan kapatıyorum. Dayanacak gücümüz kalmadı, bizi kurtarın, tek umudumuz sizsiniz” diyen bir esnafa Aydın, “Projelerimiz hazır, ilk seçimde iktidar olacağız ve ülkemize huzuru, refahı getireceğiz” dedi.

  • CHP Bursa’dan terminal çıkarması

    CHP Bursa’dan terminal çıkarması

    Beraberindeki Osmangazi İlçe Başkanı Metin Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Şahin Sevinç ve il yöneticileriyle Bursa Şehirler ve Uluslararası Otobüs Firma Yetkilileri Derneği Başkanı İsa Tacar’ı ziyaret eden Karaca, girdi maliyetlerinin yolcuyu da otobüs firmalarını da bezdirdiğini söyledi.

    Karaca’nın açıklamasında;

    “Son günlerde yüksek sesle şikayetler geliyor. Yolcuların fiyatlardan, otobüs firmalarının mazot fiyatlarından mustarip oldukları terminali bayram öncesinde ziyaret ettik. Bize refakat eden firma sahipleriyle, yolcularla ve işletmecilerle görüştük. Burada ilginç hikayelere rastladık. Bir öğrenci eylül ortalarında Erzurum’dan 180 liraya Bursa’ya geliyor. Ara tatilde ekonomik durumu el vermediği için memleketine gidemiyor. Şu an okul tatil oluyor, bilet almaya geldi, 540 lira yani tam üç katı. Yan tarafa gittiğimizde benzer bir tablo görüyoruz. Batman’a otobüs bileti almak için birkaç firma gezen öğrenciyi firma sahibi çağırıyor, diyor ki ‘700 lira ama sana 650 lira’ en son bakıyor ve diyor ki dayanamadım öğrenciye 50 lira da harçlık verdim, çünkü son parasını verip otobüs bileti alıyor çocuk” dedi.

    “YEVMİYEYLE ÇALIŞAN YOLCU, MEMLEKETİNE ZİYARETE GİDEMİYOR”

    “Birçok firma milyonlarca liraya aldıkları otobüsleri zarar etmemek için çalıştırıyor. Yolcular gidemiyorlar, yevmiyeyle çalışan bir yolcu Muş’a gitmek istiyor eşiyle ama ailesini ziyarete gidemiyor. Daha önceki yıllarda karşılaşmadığımız, ilk kez bu kadar yüksek sesle şikayetlerin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ülke tarihinde görülmedik bir zulüm yaşanıyor bu ülkede ve hepsinin ortak noktası şudur, bu zulüm en kısa sürede yaşanacak değişimle son bulacak.”

    İSA TACAR: “TAMAMEN ZARARINA ÇALIŞIYORUZ”

    Bursa Şehirler ve Uluslararası Otobüs Firma Yetkilileri Derneği Başkanı İsa Tacar ise Bursa-Van arası mesafenin 1.650 kilometre olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “Kestiğimiz bilet fiyatları 250-300 lira arasındaydı. Şimdi fiyatları 750 yaptık ama o da kurtarmıyor, neticede 1.200 litre mazot yakıyor. Gidiş-geliş de tam 40 bin lira bizim giderimiz var ortalama. Bu araba Hakkari’ye, Yüksekova’ya gidiyor, 2 binin üzerinde kilometre yapıyor, 1.500 litre mazot yakıyor. Bunun giderleriyle bütün masrafı 50 bin lira demektir. Şimdi bayram üzeri, okullar tatil oldu, pandemiden çıktık zaten daha yeni yeni insanlar kendi memleketlerine gidiyorlar. Bayramdan sonra işler duracak, arabalar boş gidecek. Bütün Türkiye genelindeki her bir giden-gelen aracın 25-30 bin içeri gireceğini söylüyorlar. Artı köprüler, artı otobanlar, ikramlar, şoför, muavin gibi sigortayla çalışanlarla beraber külliyen şu an zararla çalışıyoruz. Kontak kapatırsak Türkiye felç olur. Biz buna müsaade etmiyoruz. Bu fiyatlara dur demeleri lazım.”

     

  • Bursa’da  CHP’li kadınlar İznik Gölü için toplandı

    Bursa’da CHP’li kadınlar İznik Gölü için toplandı

    17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü çerçevesinde İznik Gölü kıyısındaki Orhangazi piknik alanı iskelesinde gerçekleşen toplantıya CHP Orhangazi İlçe Başkanı Ender Teke, il-ilçe kadın kolları yöneticileri katıldı.

    İznik Gölü’nün yıllardır doğaya düşmancasına devam eden bilinçsiz kullanım ve ilgisizlik nedeniyle bir doğa cinayetine kurban gitmek üzere olduğunu vurgulayan CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, “Gözümüzün önünde işlenen bu doğa cinayetini kimse üstlenmiyor. Bilesiniz ki, bu göl kuruyup gittiğinde bile kimse sorumluluğunu almayacak” dedi.

    “BUNCA KİRLETİCİ VAR, GÖL NASIL ÜSTESİNDEN GELSİN?”

    Okumuş’un açıklamasından satır başları şöyle:

    “Bizler, CHP Kadın Kolları olarak bugünden bir kez daha tekrarlıyoruz. Milyonlarca metreküp su hakkı olduğunu iddia edip borularla su çeken ve bunu Gemlik Serbest Bölgesi’ne de sattığı konuşulan sanayi tesisi; gölü besleyen akarsulara baraj yapan DSİ; kontrolsüz tarımsal ilaçlama yapan üretici ve bunlara göz yuman İl Tarım ve Orman Müdürlüğü; göle dolgu yapan belediye başta olmak üzere birçok fail var. Bunca sıkıntının üzerine göl civarında açılan taş ocakları, maden çalışmaları ve Yenişehir Kirazlıyayla köyündeki maden zenginleştirme tesisine su aktarma çabaları da sorunlara tuz biber ekiyor. İznik Gölü bunca sorunun üzerinden nasıl gelebilir?”

    “GÖL SUYU KULLANIMI CİDDİYETLE DENETLENMELİDİR”

    “Bugün gelinen noktada bir yandan olası iklim krizi, kuraklık ve kıtlık tehlikesi gün be gün büyürken, bütün bunları görmezden gelerek, kendi doğa kaynaklarımıza karşı nasıl bu kadar acımasız olabiliyoruz? Üstelik yakın gelecekte nüfus artış etkenleri başta olmak üzere tatlı su kaynaklarının azalıp kirlenmesi nedeniyle, ülkemiz de su kıtlığı yaşaması muhtemel ülkeler arasında, sayılırken, bir an önce kendimize gelip gereken tedbirleri almak zorundayız. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli Dördüncü Değerlendirme Raporu’na göre Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden en çok etkilenecek bölgeler arasında bulunan Akdeniz Havzası’nda yer almaktadır. Bu bağlamda Türkiye’nin su kaynakları için hassasiyet gösterilmeli ve İznik Gölü’ne sahip çıkılmalıdır. Hatırlanacaktır, Cargill 20 yılı aşkın süredir Bursa’nın gündeminde bulunuyor. Son imar planı değişiklikleriyle yine kayrılan Cargill’in su tüketimi yeniden değerlendirilmelidir. Stratejik yeraltı sularının, insan sağlığına zararlı nişasta bazlı şeker üretimi için kullanılmasının önüne geçilmelidir. Bu yapılmadıkça su kaybının engellenmesi mümkün değildir.”

    “İZNİK GÖLÜ SUYU, 4. SINIF KİRLİ SUYA DÖNÜŞTÜ, TEDBİR ALINMALIDIR”

    “Göl suyu zirai ilaç kirliliği açısından 4. sınıf, yani kirli su olarak nitelenen, balık ve bitkilerde ağır metal kirliliği tespit edilen İznik Gölü’nün zirai ilaçlarla kirlenmesinin önüne geçecek tedbirler düşünülmelidir. Maalesef belirtmek zorundayız ki, Bursa’yı, Orhangazi’yi, İznik’i yönetenler İznik Gölü ve havzasındaki bu olumsuz gelişmelerden direkt sorumludurlar. Su ticari bir meta değil, tüm canlılar için bir haktır. Bu bakış açısı eşliğinde, çocuklarımıza sağlıklı bir dünya bırakabilmek için eksiksiz önlem alma sorumluluğumuzu hatırlamalıyız.”

  • CHP’den İDO seferlerinin devam etmesi için adım

    CHP’den İDO seferlerinin devam etmesi için adım

    2007 yılında her gün karşılıklı 2 sefer yaparak Yenikapı-Güzelyalı seferlerine başlayan Osman Gazi-1 ve Orhan Gazi-1 hızlı feribotlarının sefer sayısının talebe bağlı olarak artırıldığını da hatırlatan Karaca yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

    “2011’de 861 milyon dolarlık teklifle özelleştirilen İDO’da artık kamu yararı gözetilmiyor. Orhan Gazi-1 ve Osman Gazi-1 feribotlarının mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait ve özelleştirmede nasıl bir anlaşma yapıldıysa, şirket yıllardır kullandığı gemilerin bakımını bile yapmıyor. Bakımını yaptırıp gelin, yeniden kiralayalım diyor. Şimdi seferlerin iptali ve feribotların İBB’ye iadesi nedeniyle, İDO feribotların bakım masrafını da direkt İBB’ye yıkıyor.

    Konunun Bursa açısından önem taşıyan ayağı ise ulaşım hizmetlerine ulaşamama sorunudur. Bursa’nın hava ulaşımı yok çünkü Yenişehir Havaalanı Sabiha Gökçen’in gölgesine terk edildi. Bursa 10 yıldır tren bekliyor, defalarca söz verilmesine rağmen bitirilemeyen bu demiryolu projesi AK Parti’nin başarısızlık abidesine dönüştü. Bugün de İDO’nun arabalı feribot seferlerini kaybediyoruz. Bursa ulaşım açısından sadece karayollarına mahkum edilmeye çalışılıyor.”

    ZİRVEDE NELER YAPILABİLECEĞİ GÖRÜŞÜLECEK

    Yakıt, bakım-onarım ve işçilik maliyetlerini gerekçe gösteren İDO’nun 15 yıldır Mudanya ve Bandırma’ya araç taşıyan feribotlarını hattan çıkarmasıyla çok önemli bir hizmetin ortadan kalkacağına işaret eden CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, şöyle konuştu:

    “Mudanya Belediye Başkanımız Hayri Türkyılmaz, Gemlik Belediye Başkanımız Uğur Sertaslan ve Nilüfer Belediye Başkanımız Turgay Erdem’in de katılımıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret edeceğiz. Toplantıda mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Orhan Gazi-1 ve Osman Gazi-1 feribotlarının seferlerinin sürmesi için yapılabilecekleri masaya yatıracağız. Bursa’nın ve Bursalıların yanı sıra tüm halkımızın İstanbul’a araçla deniz ulaşımı hizmeti alabilmesi için umudumuzu koruyoruz.”

  • Karabıyık, YÖK iddialarını Bursa’da gündeme taşıdı

    Karabıyık, YÖK iddialarını Bursa’da gündeme taşıdı

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, önceki gün TBMM’ye sunduğu soru önergesi ile, Yükseköğretim Kurulu toplantılarında görüşülmeyen konuların karar altına alındığını ve buna itiraz eden 8 üyenin istifaya zorlandığına dair aldığı duyumlar üzerine bu iddiaları gündeme getirmişti. Bugünkü tarihli Resmi Gazete’de ise bu iddiaları doğrular nitelikte bir görevden alma gerçekleşti. 21 kişilik Yükseköğretim Kurulu üyesinden 2’si istifa baskılarının ardından istifa ederken, iddia edilen baskılara karşı çıkan 6 üye ise görevden alındı.

    Konuyla ilgili olarak CHP Bursa İl Başkanlığı’nda İl Başkanı İsmet Karaca eşliğinde basın toplantısı gerçekleştiren Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık gelişmeleri özetleyerek “YÖK Başkanı bunu nasıl açıklayacak?” diye sordu.

    “GÜNDEME GİREN KONULAR, ÜYELERE VERİLMİYOR””

    Karabıyık’ın açıklamasından satır başları şöyle:

    “2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunun 6. Maddesine göre Yüksek Öğretim Kurulu Seçilmekte 21 Üyeden oluşmakta ve görev yetki sorumlulukları da ilgili maddede yer almaktadır. Bu kurulun işleyişine bakıldığında, kurul toplantılarından önce o gün gündeme alınacak konular kurul üyelerine bildiriliyor, toplantı esnasında müzakereye açılarak üyelerin görüşleri alınıyor ve karara bağlanıyor. Yani olması gereken usul bu; ancak son dönemde bu şekilde yürümediğinin duyumlarını artık fazlaca almaya başlamıştık.Şöyle ki, ya gündeme girecek konular daha önceden üyelere verilmiyor ya da çok kısa bir süre önce veriliyor ya da “gündeme alınan konular tartışmaya açık değildir” deyip görüş müzakere alınmıyor.”

    “TOPLANTIDA KONUŞULMAMIŞ KONULAR KARAR ALTINA ALINIYOR””

    “Şimdi bize ulaşan iddialara göre bir adım daha ileriye gidiliyor o da şu; hiç toplantı gündemine alınmamış konular hakkında toplantı sonrası karar alınıyor ve üyelerin imzasına sunuluyor. Üyelerin alınan karardan önlerine imza gelince bilgisi oluyor. İşte bu son gelişmelerin üzerine sekiz üye bu uygulamaya bu usule itiraz ediyorlar böyle olmaması gerektiğini kendilerinin bilgisi olmadan karar alındığını ya da tartışmaya açılmadığını son dönemde de hiç bilgilerinin olmadan karar alındığını ifade ederek itirazlarını dile getiriyorlar. Bu yönde bir iddia bize ulaştı. Kısa bir süre içerisinde YÖK Başkanı’nın kendilerine hemen istifanızı vereceksiniz şeklinde bir çağrı ve bir baskı yaptığı da iddia ediliyor. YÖK ve YÖK’ün yürütme kurulu üyeleri var; ancak şu anda devletin her kurumunda olduğu gibi orası da talimatla yürütülüyor ve talimatla ve baskıyla iş yaptırılıyor. Diğer kurumların olduğu gibi YÖK’ün de Başkanı yine aynı şekilde talimatlarla mı hareket ediyor? Üyelere baskı mı yapıyor?”

    “ALDIĞIMIZ DUYUMUN DOĞRU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”

    “Biz bu duyumu Salı günü almış ve konuyla ilgili önergemizi vermiştik. Soru önergemiz ile ilgili bugün zaten basın açıklaması yapacakken, dün gece hep olduğu gibi bir gece operasyonu ile sekiz üyenin altısı görevden alındığı, iki üyenin ise, henüz basına bilgisi yansımasa da istifa ettiği bilgisi ile uyandık. Buradan tekrar soruyorum: “Aldığımız duyumlar doğru mudur? 6 üyenin görevlerine son verme sebebi nedir? Bu görevden almalarda farklı bir gerekçe var mıdır? YÖK Başkanı bunu nasıl açıklayacak, bu konuda bir talimat almış mıdır? Bunun cevabını YÖK Başkanından öncelikle bekliyoruz.”

  • CHP’li Ağbaba Bursa’da: “Adayımız Kılıçdaroğlu”

    CHP’li Ağbaba Bursa’da: “Adayımız Kılıçdaroğlu”

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Bursa Milletvekilleri Erkan Aydın ve Yüksel Özkan, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ile ilçe başkanlarının da eşlik ettiği Ağbaba’nın gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çürük” ve “sürtük” sözleri vardı.

    Türkiye’de dün itibariyle siyasetteki seviyenin daha da geriye gittiğini vurgulayan Veli Ağbaba sözlerine şöyle devam etti:

    “Siyasetin dili dün itibariyle bir seviye daha düştü. Erdoğan’ın daha önce de söylediği çirkin ifadeler vardı. En baştan söyleyeyim. Gezi Türkiye’nin onuru ve şerefidir. Gezi’ye AK Parti ve MHP’li insanların çocukları da katıldı. Bahçeli her ne kadar bunları inkâr etse de ben onu MHP’li dedelere, ninelere havale ediyorum.”

    Küfür ve tehdit ve kendi vatandaşı ile kavga etmenin Erdoğan’ın karakterinde var olduğunu söyleyen Ağbaba, “Zürriyetsiz, şerefsiz, alçak, geri zekâlı, soysuz, İsrail dölü, çakal, mankafa, ananı da al git! Geçmişte kendi yurttaşına bu hakaretleri eden bir Cumhurbaşkanının, dün ettiği küfürlere şaşırmamak gerek. Sürekli olarak sağa sola ahlak dersi vermekten geri durmayan, güzel ahlaktan bahseden Cumhurbaşkanı şunu iyi bilmeli ki; bu ülkede ki en büyük ahlak problemi Cumhurbaşkanının dili ve üslubudur” şeklinde konuştu.

    ‘ENFLASYON YÜZDE 80’DEN AŞAĞI AÇIKLANMAYACAK”

    Türkiye’yi vasıfsızlar idare ediyor diyen CHP’li Ağbaba, “Bakan Nebati’den kimse hayır beklemesin. Yarın enflasyon açıklanacak. Bursa’dan söylüyorum. TÜİK yüzde 80’den aşağıya enflasyon açıklayamayacak. Bunlar ne diyordu? ‘Mayıs ayıyla birlikte enflasyon düşecek’ yarın göreceğiz… Bir grup TV’lerde yalan söylemeye devam ediyor. Bizim enflasyonumuz Avrupa’daki ülkelerin toplam enflasyonu kadar, hatta onları geçmiş durumda. Utanmadan TV’den Türkiye’nin büyüdüğünü söylüyorlar” dedi.

    ‘AK PARTİ İKTİDARDAN GİDİYOR’

    Ağbaba, gündeme dair değerlendirmesinde, kamuoyunda sosyal medya yasası olarak bilinen ve sansüre yol açacağı düşünülen kanun teklifine dair konuştu. Ağbaba, “Sosyal medyayı yasaklasalar da ne yaparlarsa da yapsalar, AK Parti gidiyor. Bunların en fazla oyu yüzde 35’i geçmiyor. Erdoğan’ın oyu daha düşük…” dedi.

    “ADETA YARGI CELLADI AMA BAKAN YARDIMCISI OLDU”

    Veli Ağbaba, son siyasi gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

    “Biliyorsunuz çok sayıda siyasi dava var. Bunların başında Canan Kaftancıoğlu kararı var, Sözcü kararı var, ÇHD kararı var, Türk Tabipler Birliği kararı var, Enis Berberoğlu’nun kararını uygulamayan bir mahkeme kararı var. Bunların hepsinin siyasi olduğunu biz söylüyorduk. Adeta hukuk cellâdı adeta bir yargı celladı Akın Gürlek isimli birisi var. Bu kişi dün itibarıyla bakan yardımcısı oldu. Bu sözünü ettiğimiz Canan Kaftancıoğlu kararını, Sözcü kararını, ÇHD kararını, Türk Tabipler Birliği kararını, Enis Berberoğlu kararını kim vermiş, Recep Tayyip Erdoğan vermiş. Akın Gürlek yapmış olduğu Türkiye’deki hukuk ayıpları yüzünden maalesef bakan yardımcısı oldu. Ama hiç unutmayın, geçmişte Ergenekon’da, Balyoz’da, Odatv’de, Askeri Casusluk’ta karar veren hakim ve savcılar yargılanıyor, bilin ki bu kararları verenler de yargılanacak. Adeta iktidarın celladı, silahı gibi kullanılan birisi bakan yardımcısı yapılmış durumda.”

    “TERÖRE KİM DESTEK OLDUYSA, ALLAH BELASINI VERSİN”

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son grup toplantısındaki ifadelerine değinen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Grup toplantısında Genel Başkanımıza 10 soru sormuş, PYD diyor, PKK diyor, DEAŞ diyor. Genel Başkanımız da 10 soruyla karşılık verdi. Kim şimdiye kadar teröre destek verdiyse onun Allah belasını versin. Kim PYD’nin başkanını Devlet Konukevi’nde ağırladıysa Allah onun da belasını versin. PYD diyor, Salih Müslim diyor, yahu onu özel uçak gönderip ağırlayan sensin. İstanbul seçimlerini kazanmak için, tacizci, tecavüzcü, elinde Türk askerinin kanı olan Osman Öcalan’a TRT’nin Anadolu Ajansı’nın mikrofonunu muhabirini gönderen sen değil misin? Sen değil misin Öcalan’ın mesajını okutup sonra da TRT’de yorumlayan sen değil misin? Hem sen hem de Devlet Bahçeli o mektubu TRT’de yorumladınız. Onların deyimiyle DEAŞ’ı, İŞİD’i kim bu milletin başına bela ettiyse, Allah onların da belasını versin. Bugün bir yandan Finladiya, İsveç diyor, bir yandan da ABD ile barışmaya çalışıyor. Yarın seçimi kazanacağını bilsin, tırnak içinde ‘Fethullah Gülen Hocaefendi’ derse şaşırmayın. Bu kadar ilkesiz, bu kadar faydacı, pragmatik bir anlayışla karşı karşıyayız.”

    “BİZİM ADAYIMIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU’DUR”

    Veli Ağbaba şunları söyledi:

    “Diyor ki bize, Millet İttifakının adayı kim? Öncelikle adaylığını açıkla bakalım, Devlet Bahçeli aday gösterdi ama Erdoğan hala ben adayım diyemedi. Bursa’dan söyleyelim, bizim adayımız 6’lı masayı kuran, senin kimyanı bozan, Türkiye’de 16 Nisan’daki Adalet Yürüyüşünden itibaren toplumun tüm kesimlerini gündeme getiren, onlarla kol kola giren Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur.”

    BESOB BAŞKANI FAHRETTİN BİLGİT’E ZİYARET

    CHP Esnaf ve Sanatkarlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba Bursa’da ilk olarak geçtiğimiz hafta Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanlığına seçilen Fahrettin Bilgit’i ziyaret ederek çalışmalarında başarılar diledi. Bilgit ve yönetimine CHP’nin esnaf politikalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Ağbaba, CHP iktidarında esnafın bugün yaşadığı tüm sorunların çözüleceğini söyledi. BESOB ziyaretinde gündemin ilk sırasını zincir marketlerin esnafın rekabetine imkan tanımayan saldırgan pazarlama politikalarından şikayetler aldı. Ağbaba, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP iktidarında Esnaf Bakanlığı kurulacağı yolundaki sözlerini de hatırlatarak, bu bakanlığın çok önemli bir işlev üstleneceğinin altını çizdi.

  • CHP Bursa’dan Atatürk Anıtı önünde açıklama

    CHP Bursa’dan Atatürk Anıtı önünde açıklama

    Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından yapılan konuşmalarda, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bağımsızlık mücadelesinde ilk adımı attığı 19 Mayıs 1919’un 103’ncü yıl dönümüne ilişkin konuşmalar yapıldı.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine emanet ettiği Cumhuriyetin kuruluşuna giden yolda atılan en büyük adımın 19 Mayıs’ta Samsun’dan başlayan mücadele olduğunu vurgulayarak, “İstanbul’dan 16 Mayıs 1919’da ayrılarak Samsun’a doğru yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastı. İstanbul’u, İzmir’i, Anadolu’nun büyük bölümünü işgal eden düşmana karşı bağımsızlık ve özgürlük için derhal çalışmalara başladı. Bir asker olarak Anadolu’ya geçip bağımsızlık yolunda çalışmalar yürüten Mustafa Kemal Atatürk, peşi sıra gönderilen idam fermanını halkın vicdanına sığınarak yırtıp atmış, bağımsızlık için ölümü dahi göze aldığını ortaya koymuştur” dedi

    19 Mayıs’ın emperyalizme karşı verilen milli mücadelenin bugünlere dek ulaşan, sönmeyen meşalesi olduğunu vurgulayan Karaca şöyle konuştu:

    “19 Mayıs, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı onurlu bir direniştir. En karanlık gecede dahi yanan umut ışığıdır. 103 yıl önce parlayan bu ateş, bugün dahi güzel ülkemizin geleceğini aydınlatmaktadır.

    Bu topraklar ne hakanlar ne saraylar gördü, hepsi geldi geçti. Yıkılmayan tek şey, halkın gönlündeki tahttır. Bu tahtın ebedi sahibi de Mustafa Kemal Atatürk’tür. Milli bayramlarımızı kutlamaktan imtina edenler, bu yaklaşımın tarihin acı sayfaları arasına kaldırıldığını çok yakında görecekler. Buna inanın. Her krallık gibi, her saray gibi onlar da yıkılmak üzere. Bir yıl sonra 19 Mayıs’ı burada çok farklı kutlayacağız. Yapabilecekleri her şeyi yaptılar, dahili bedhahlar, harici bedhahlar tankıyla, topuyla, havuz medyasıyla, parasıyla, puluyla her şeyi denediler ama sonuçta onlar zayıf, biz güçlüyüz. O devlet imkanları ellerinden gittiği zaman nerelere sığınacaklar hep birlikte göreceğiz. Bakın her şeye rağmen bu inanç hiç bitmedi. Bitmeyecek de. Biz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu bu cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız.”

    Karaca sözlerini Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle anarak tamamladı.

    STK’lar adına konuşan Eğitim-İş Şube Başkanı Yeliz Toy da, 19 Mayıs’ın bu topraklar için önemine işaret ederek mücadelenin devam edeceğini kaydetti.

  • CHP Bursa’dan elektriği kesik aileye ziyaret

    CHP Bursa’dan elektriği kesik aileye ziyaret

    CHP Bursa heyeti elektrikleri kesik olan Erdal Kaya ve ailesini ziyaret etti. Evine aldığı koltukların bedelini ödeyemeyince icra takibine uğrayan ve 3 ay tazyik hapsine mahkum edilen Kaya, bu sıkıntıların ardından tekstil şirketlerine fason iş yaptığı sanayi tipi iki ütüye de el konunca büyük sıkıntı yaşadı. Su ve doğal gaz faturalarının yanı sıra elektrik faturalarını da ödeyemeyen ailenin evi elektrikler de kesilince karanlığa gömüldü.

    Elektrik, su ve doğal gaz faturalarıyla boğuşan ve AK Parti üyesi olduğunu belirten Kaya, “Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Yıldırım Teşkilatında 2014’de iki dönem aktif üyeliğim var benim. Çok pişmanım, yaptığım günden beri. Kızıma sütü 6 liraya alırken, bir ayda 12 lira oldu. Bezini 23 liraya alırken 3 ayda 83 lira oldu. Ben bu evi nasıl geçindiririm?” dedi.

    Evde fason iş yaparak günde 50 lira kazanç elde edebilen aile, bu parayla geçinmeye çalışıyor.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Ulus Mahallesi’nde borcundan dolayı elektriği kesilmiş bir yurttaşımızın evindeyiz. Burada bir insanlık dramı yaşanıyor. Evine konuk olduğumuz aile oturduğumuz bu koltukları satın alıyor, ödeyemediği için borcundan dolayı hapse giriyor. Hapse girdiğinden dolayı da 4 faturasını ödeyemiyor. Kış gününde o soğuk günlerde üst katta akrabasından çektiği bozuk ısıtıcıyla ısınmaya çalışarak ayakta kalan aileye ulaştık. Yaşadığı dramı görüyoruz. Getirdikleri tarifeyle yüzde 130’luk cumhuriyet tarihinde görülmeyen bir artış oldu. Artık faturalar ödenemiyor. Aileler her ay kabus yaşıyor. Bu durumda işte gördüğümüz insanlık dramındayız.”

    İki çocuğu ve eşiyle birlikte yaşadığı evinde elektriği aylardır kesik olan Erdal Kaya; “Sadece bunlar da değil, doğal gaz da var. Şu an da Buski faturasından da icralığım zaten. Şu anda 12 bin lira bir fatura var. Pandemi döneminde bin lira yardım ettiler ama 3 ay üst üste 1200, 1200, 1300 lira fatura gönderdi bana BUSKİ. Doğal gazı kesmeye cuma günü geldiler. Ben kapıdan geri çevirdim.”

    “GÜNDE 40-50 LİRA İLE GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUZ”

    Kendi yaptığı işine koltuklarından dolayı icra geldiğini belirten Kaya, “Oturduğumuz koltuk, televizyon hepsinin kaydı var burada, 3 ay tazyik hapsim var, şu anda mahkumum zaten ben, izin belgesi de bu. Cezaevine girdiğimde evin geçimi tabii ki eşimde. Eşimin yaptığı şu şeyler de 5 bin tanesi 25 liraya yapılıyor. Makaralara plastiklerini geçiriyor. Günde 1 veya 1.5 torba yapıyor. Günde 25 lirayla, 37 buçuk lirayla geçinmeye çalışıyoruz. Çok zorlarsak 50 lira.”

    “AK PARTİ ÜYESİYİM, ÇOK PİŞMANIM ŞİMDİ”

    “Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Yıldırım Teşkilatı 2014’de iki dönem aktif üyeliğim var benim. Çok pişmanım, yaptığım günden beri. Kızıma sütü 6 liraya alırken, bir ayda 12 lira oldu. Bezini 23 liraya alırken 3 ayda 83 lira oldu. Ben bunu nasıl geçindiririm? Kendi yerim de vardı ama 2 kuruş kazanıyorduk, ödeyemedik zaten. Sen benim tezgahımı kaldırırsan ben hiç ödemeyeceğim ki zaten o yüzden bu duruma düştüm. Gelip benim tezgahıma el koydu, direk elini koydu, aldı götürdü. Hiçbir şey diyemedim, yanında polis alıp götürdü. Neymiş, kanun böyleymiş. Kanun böyleyse bizim karnımız nasıl doyacak? Ben iki tane çocuk bakıyorum, bunun kanunu nerede peki?”

    “BUSKİ FATURALARI NEDENİYLE DE İCRALIĞIM”

    “Ben BUSKI faturasından dolayı 12 bin lira şuanda icralığım ben. Oradan da bir ceza gelecek. BUSKİ faturası da burada. Bana inanmayanlar faturayı sorgulayabilirler. Ben bunu ödeyemedim ama ayda bin 200 lira, 2 kişiye gelir mi su faturası? Nasıl ödeyeyim? 100 lira öderken…”

  • CHP Bursa il teşkilatı elektrik borcunu ödedi

    CHP Bursa il teşkilatı elektrik borcunu ödedi

    Elektrik faturası zamlarını protesto etmek için 11 bin 351 liralık elektrik borcunu ödemeyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Başkanlığı’nın elektrik faturası kesilmiş İl Başkanı İsmet Karaca ise gaz lambaları eşliğinde basın açıklamasında bulunmuştu. Bugün, LİMAK Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürlüğü önünde toplanan ve basın açıklaması yapan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca fatura borcunu bir poşete doldurduğu 5 liralık banknotlarla ödedi.

    İl Başkanı Karaca açıklamasında; “Şimdi elektrik faturasını ödeyeceğiz. Bankaya gittik, para çektik. Paramızın düştüğü duruma bakın. Bu fotoğraf bu dönemin simgesidir. Bu faturada yazan tutarı ödemek için bu kadar para çektik” dedi.

    Karaca’nın açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

    “HERKESİ SESİ OLMAK İÇİN FATURAYI ÖDEMEDİK”

    “Biz vatandaşlarımızın yaşadığı bu sıkıntıyı paylaşmak, onların sıkıntılarını dile getirmek için partimize gelen elektrik faturasını ödemeyeceğimizi söyledik. Ocak ayında 3 bin 440 lira gelen elektrik faturamız bir ay sonra zamlı tarifeyle 11 bin 530 lira geldi. Biz de herkesin sesi olmak için bu faturayı ödemedik. Bugün geldiğimiz noktada elektriğimiz kesildi. Biz karanlıkta da kalırız, gaz lambalarıyla açıklamalar da yaparız. Ancak şu var ki, yaşadığımız sürece, yaşadığımız döneme en iyi anlatacak bir tablodur bu.”

    “AK PARTİ İKTİDARA GELİRKEN NE SÖYLEDİYSE, TAM TERSİNİ YAPTI”

    “AK Parti iktidarı, kendini iktidara yaşayan süreçte ne dediyse tersini yaptı. Onları iktidara getiren süreç neydi, 2000’li yılların başında, dediler ki yoksulluk var, her şeye zam yapılıyor, ekonomik düzen bozuldu, gelir dağılımında adaletsizlik var. Şimdi kendileri zam şampiyonu. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman bu kadar ağır kriz yaşamadı. Resmi, kimsenin inanmadığı TÜİK’in rakamlarıyla bile yüzde 60’ın üzerinde, ama pazarlarda yüzde 200 enflasyon var.

    “DOĞALGAZ BULMUŞTUK HANİ? NE OLDU DOĞALGAZA?”

    “Cumhurbaşkanı ne söylüyorsa, ertesi gün fırlayan rakamları takip edemiyoruz. Hani doğalgaz bulmuşlardı, ne oldu o doğalgaza? Cumhurbaşkanımız doğalgaz bulduk dedi, o günden sonra doğalgaz fiyatlarını takip edebilen oldu mu? Biz geldiğimizde elektrik yoktu dedi, o günden sonra elektrik fiyatlarını takip edebilen oldu mu? Yüzde 130 zamlandı elektrik. Bizden önce araba yoktu dedi, araba fiyatlarını takip edebiliyor musunuz? Bu sıralar manda yoğurdunun fiyatlarına dikkat edin, yakında o da tavan yapar.”

    CHP Bursa il teşkilatı basın açıklamasının ardından gişeye geçerek elektrik borcunu ödedi. İl Başkanı Karaca, elektriğin kesilmesi nedeniyle oluşan açma-kapama cezasını da bizzat kendisinin ödeyeceğini söyledi.