Etiket: chp milletvekili

  • Dezenformasyon hız kesmiyor

    Dezenformasyon hız kesmiyor

    Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerde evlerini kaybeden binlerce depremzedenin Mersin’e gelişleri sürüyor. KYK Genel Müdürlüğünün öğrenci yurtlarını depremzedelere açmasının ardından, yıkımın yaşandığı şehirlerden gelen depremzedeler, AFAD koordinesinde KYK Mersin Kırkkaşık Kız Öğrenci Yurdunda misafir edilmeye başlandı.

    Depremzedelerin yurtlarda misafir edilmeye başlamasından kısa bir süre sonra bazı sosyal medya hesaplarından, ‘KYK yurtlarına daha çok Suriyelilerin yerleştirildiği, bu kişilerin konuk edildikleri odalarda nargile içtikleri ve müstehcen içerikli görüntüler paylaştıkları’ yönünde iddialar yer aldı. Tepki çeken iddiaların ardından Hatay’daki temaslarını yarıda bırakarak Mersin’e gelen CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, merkez Yenişehir ilçesindeki KYK Mersin Kırkkaşık Kız Öğrenci Yurdunda incelemelerde bulundu. Gençlik ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir ile Yurt Müdürü Münire Şimşek’in de eşlik ettiği incelemelerde Başarır, sosyal medyada yer alan iddiaların asılsız olduğunu kendi gözleriyle gördü.

    Dışarda toplanan kalabalığa iddiaların asılsız olduğunu anlattı

    Başarır, incelemelerinin ardından sosyal medyada yer alan asılsız iddialara inanarak tepkilerini göstermek için yurt binası önünde toplanan bir grup gençle bir araya geldi. Gençlere, “Gönlünüz rahat olsun, öyle bir şey yok” diyen Başarır, “Odaları gezdim. Samandağ’dan, Malatya’dan, Kahramanmaraş’tan her yerden gelen vatandaşlarımız var. Tabii ki Suriye vatandaşı olup gelen ailelerimiz de var. Ben rakamları aldım, sağolsun rakamları da verdiler. Nargile gibi, müstehcen görüntü gibi şeyler yok. Zaten odalarda böyle bir sistem de yok, odaları tek tek gezdim. Sosyal medyada olduğu gibi o görüntüler yok, hatta odaların dizaynı bile farklı. Eski görüntüler bunlar. Ben bizzat burada kalanları gördüm, Mersin milletvekili olarak içinizin rahat olmasını istiyorum. Ben bu gördüklerimi de sosyal medya hesaplarımdan paylaşacağım” dedi.

    Başarır yaptığı açıklamada ise şu ifadeleri kullandı:

    “Buradan tüm Mersinlilere sesleniyorum. Hatay’dan, Mersin’deki yurttaki iddialar üzerine geldim. Sağolsunlar bana odaları tek tek gezdirdiler. Hiçbir odada nargile ya da müstehcen görüntülerle ilgili emare yok. Hatay’dan, Kahramanmaraş’tan Türkiye’nin her yerinden yurttaşlarımız gelmiş. Tabii ki Suriyeli sığınmacılar ve Türk vatandaşı olanlar da var. Şunu herkes bilsin ki, depremden zarar gören aileler gelmiş. Odalar gayet temiz. Yaşlılar ve çocuklara öncelik verilmiş.”

  • CHP’li Sarıbal: Büyüyen tarım değil çiftçinin borcu

    CHP’li Sarıbal: Büyüyen tarım değil çiftçinin borcu

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi, 2020 yılında %4.8 büyüyen tarım kesimi ile ilgili “Pandemi koşullarına rağmen üretim yapan çiftçi sayesinde tarımda bir büyüme görülüyor ama bu büyümenin ne üreticiye ne tüketiciye faydası yok. Çiftçinin son bir yılda borcu 21 milyar arttı. Büyüyen çiftçinin geliri değil, borcu” dedi.

    TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı büyüme rakamlarını değerlendiren Sarıbal, tarımda %4.8’lik büyüme yaşandığını, 2020 yılında tarımsal hasılanın ise 277 milyar liradan 333 milyar liraya yükseldiğini hatırlattı. Sarıbal, “2003 ile 2020 yılları arasında tarım sektörünün ortalama büyümesi %2.75 oldu. Bu açıdan bakınca 4.8’lik büyüme önemli. Ancak tarımsal hasıla TL bazında büyürken dolar bazında azaldı. 2019 yılında 48,9 milyar dolar olan tarımsal hasılamız 2020 yılında 2,5 milyar dolar azalarak 46,4 milyar dolara geriledi” diye konuştu.

    Pandemi sürecinde Tarım ve Orman Bakanının çiftçiye “bir karış boş yer kalmasın, gerekirse devlet ürününüzü alır” dediğini ve çiftçinin ürettiğini belirten Sarıbal, şunları söyledi:

    Çiftçi de tüketici de kaybetti

    “Çiftçi sözünü tuttu. Hükümet yetkililerine inandı ve güvendi. Ekimini yaptı ve fazla da üretti. Ürettiği için cezalandırılan bir çiftçi kesimiyle karşı karşıyayız. Bir yılda gübreye verilen para yüzde 60 ile 80 arasında artmış. Yem fiyatları yüzde 60 artmış. İlaç yüzde 30 ile 50 arasında artmış. Tohum yüzde 30 artmış. Yani üretim kalemlerinin tümü artmış.

    Bu büyüme, artan girdi maliyetlerine rağmen üreten çiftçinin sağladığı bir büyüme. Ama çiftçimiz pandemide bile ürününden para kazanamadı. Bakınız patates üreticileri perişan. Kilosunu 1.5 liraya mal ettiği patatesi 80 kuruşa, yanı zararına bile satamıyor. Soğanda da durum aynı. Oysa hükümet TMO ve Tarım Kredi Kooperatifi aracılığıyla bu ürünleri çiftçiden alıp değerlendirebilir. 12 Eylül askeri darbesi sonrası kurulan cunta hükümeti bile soğanı elinde kalan çiftçilerin soğanını almak için karar almıştı. Mevcut AKP yönetimi ise maalesef çiftçilerin sorunlarına duyarsız.

    Çiftçi üretti ama üretirken de borç batağına saplandı. Nitekim çiftçi borçları son bir yılda 21 milyar lira arttı. Öyleyse bu büyümenin çiftçiye bir yararı olmadığı ortadadır. Çiftçi kazanamadı, artan gıda enflasyonunun da gösterdiği gibi daha pahalı gıda alan tüketici de bu büyümeden yararlanmamış görünüyor. Yani hem çiftçi kaybetti hem tüketici. Bir büyüme var ama ne çiftçiye yaramış ne de tüketiciye yaramış.”

    Zeytin üreticisi yardım eli bekliyor

    CHP’li Sarıbal, basın toplantısında, 23-25 Ocak 2021 tarihleri arasında Ege Bölgesinde etkili olan soğuk havalar nedeniyle Bursa başta olmak üzere birçok ilde zeytin bahçelerinin zarar gördüğünü aktardı. Zeytin üreticilerinin ciddi bir ürün kaybıyla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Sarıbal, “Bahçeleri gezdik. Bazı zeytin ağaçları tamamen kuruma riski ile karşı karşıya. 2020 ürünlerinden para kazanamayan üreticinin 2021 yılında ciddi bir ürün kaybı yaşayacağı anlaşılıyor. Yetkililerin derhal bölgede gereken incelemeleri yaparak, üreticiye destek olması gerekiyor. Çiftçilerin acilen borçlarının derhal faizsiz ertelenmesi. Yetmez borç faizlerinin silinerek, kalan borçlarının da uzun döneme yayılacak şekilde yapılandırılması gerekiyor. Çiftçilerin bahçelerinin bakımlarını yapmaları, üretime devam etmeleri için de parasal desteğe ihtiyaçları var. Sattıkları ürünlerin primleri arttırılabilir. Ucuz kredi imkanı tanınabilir. Ama bunların da biran önce yapılması şart” görüşünü dile getirdi.

  • Pınar Gültekin’in babası CHP’li o ismi açıkladı

    Pınar Gültekin’in babası CHP’li o ismi açıkladı

    Muğla’da vahşice öldürülen Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin, ‘CHP milletvekilinin kendisini arayarak zanlının ailesine yönelik şikayetinden vazgeçmesini istediği’ iddiasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. “Benim kızıma Muğla’dan iftiralar atıldığı için ben bu davadan vazgeçmeyeceğim. Ben yaşayan bir ölüyüm.” diyen Sıddık Gültekin, “Defalarca görüştük. ‘Ne kadar para istersen veririz’ dediler. ‘Davadan vazgeç’ dediler.” diye konuştu.

    Vahşice katledilen Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin’den canlı yayında şoke eden sözler: CHP’li Girgin bana ‘davadan vazgeç’ dedi. Kendisine para da teklif edildiğini belirten baba Gültekin, “Benim kızım satılık değil” dedi.

    Gültekin, kendisini arayan kişinin CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin olduğunu söyledi. Gültekin, “Taziye dileklerinde bulundu. Taziye dileklerinden sonra, ‘Vazgeç, kamu davası devam ediyor’ dedi” diye konuştu. Sıddık Gültekin telefon konuşmasının 1.5-2 dakika sürdüğünü belirtti.

    “Benim kızıma Muğla’dan iftiralar atıldığı için ben bu davadan vazgeçmeyeceğim. Ben yaşayan bir ölüyüm.” diyen Sıddık Gültekin, “Defalarca görüştük. ‘Ne kadar para istersen veririz’ dediler. ‘Davadan vazgeç’ dediler.” diye konuştu.

  • CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: Pamuk primi 1.5 TL olmalı

    CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: Pamuk primi 1.5 TL olmalı

    CHP Bursa Milletvekili ve CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal, 7 Ekim Dünya Pamuk Günü dolayısıyla TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle ülkemizde pamuk üretiminin düştüğünü söyledi. Hasadın başladığı ve ülkemizde “Beyaz Altın” diye önem verilen pamuk için halen prim desteğinin ne kadar olduğunun açıklanmadığını kaydeden Sarıbal, “Pamukta 3 yıldır 80 kuruş prim ödeniyor. Bunun mutlaka yükseltilmesi, en azından 1 lira 50 kuruş seviyesine getirilmesi gerekir” dedi.

    Sarıbal, şunları söyledi:

    “Pamuğun tanınırlığını artırmak, üreticileri ile sanayiciler ve diğer taraflar arasındaki ilişkiyi ve işbirliğini güçlendirmek, pamuk üzerine daha fazla araştırma ve geliştirme yapılmasını sağlamak ve pamukla ilgili teknolojik gelişmeleri teşvik etmek amacıyla 7 Ekim Dünya Pamuk Günü olarak kutlanmaya başlandı.

    Ülkemiz için de pamuk çok önemli bir ürün. Halk arasında “beyaz altın” olarak biliniyor. Ancak son yıllarda uygulanan yanlış tarım politikalarından pamuk da nasibini aldı. Üreticinin desteklenmemesi nedeniyle pamuk ekim alanları ve üretimi her yıl hızla düşüyor. Bu açık ithalatla kapatılmaya çalışılıyor. Ürettiğimiz kadar pamuğu ithal eder duruma geldik.”

    Pamuk hasadı başladı ancak prim belirsizliği devam ediyor. Son üç yıldır 80 kuruş olarak uygulanan prim desteği için üreticiler kilo başına bu yıl 1,5 TL bekliyor. Ancak hükümetten bu konuda herhangi bir açıklama gelmedi.”

    AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılından bugüne pamuk üretim alanlarının hızla düştüğünü ifade eden Sarıbal, şöyle devam etti:

    Pamuk Üretimi Düşüyor

    “Türkiye 2002 yılında 7,2 milyon dekar alanda pamuk üretirken 2019 yılında %34 azalarak 4,8 milyon dekara düştü. Son 18 yılda 2,4 milyon dekar pamuk ekim alanı üretimden çıktı. 2019 yılında Türkiye’de pamuk ekim alanlarının %43,7’si, üretimin %37’si Şanlıurfa ili tarafından karşılandı. 2018 yılında Şanlıurfa ili 1 milyon 28 bin dekar alanda pamuk üretimi yaparken 2019 yılında 215 bin dekar azalarak 813 bin dekara düştü. 2003 yılından Ağustos 2020 dahil 14 milyon ton pamuk ithalatına 23,3 milyar dolar ödendi. Ağırlıklı olarak pamuk ithalatı yaptığımız başlıca ülkeler Amerika, Yunanistan, Türkmenistan ve Brezilya. 2019 yılında 951 bin ton pamuk ithalatına 1.6 milyar dolar ödeme yapıldı. Sadece bu yılın ilk 8 ayında 720 bin ton pamuk ithalatına 1,1 milyar dolar ödeme yapıldı. Türkiye 2019 yılında dünya pamuk ithalatında 4. Sırada bulunmaktadır. Türkiye 2019 yılında pamuk ihtiyacının %54’ünü ithalatla karşıladı. Bu oran 2002’de %38 idi” diye konuştu.

    Pamuğun 20 ayrı sektörde kullanıldığını ve aileleriyle birlikte 1,5 insanı etkilediğini belirten Sarıbal, 2019 yılında üretilen 2,2 milyon kütlü pamuktan; 814 bin ton lif pamuk, 1 milyon 254 bin ton çiğit, 188 bin ton yemeklik yağ, 878 bin ton yemlik küspe, 63 bin ton linter, 132 bin ton telef (Ethanol, gübre vb) ürün elde edildiği bilgisini paylaştı.

    Yeniden Altın Olsun

    Lif pamuğun 2 milyar 775 milyon dolarlık ticari değeri bulunduğunu ancak tekstil ve hazır giyim sektöründe kullanımı ile 60 milyar dolarlık bir katma değer yaratıldığını söyleyen Sarıbal, “Pamuk bizim için çok önemli bir ürün. Pamuk üretiminin artması ve ithalat azalması için öncelikle pamuk üreticisine son 3 yıldır verilen 80 kuruş/kg pamuk priminin 1,5 TL/kg çıkarılması gerekir. Pamuğun çiftçiye geliri kilo başına 6 TL olması gerekiyor. Bu yapılırsa ancak pamuk yeniden ‘beyaz altın’ olur” diye konuştu.

    Süt Fiyatı 1 Yıldır Aynı

    Basın açıklamasında süt üreticilerinin sorunlarına da değinen CHP’li Sarıbal, Ulusal Süt Konseyi 2019 Ekim ayında 15 Kasım 2019 tarihinde geçerli olmak üzere, 2020 yılı için litre başına 2,30 TL tavsiye fiyatı belirlediğini hatırlatarak, “Son bir yıl içinde hem hammaddelerine %40 oranında zam geldi. Gelen bu zammın üreticiye yansıması ise %45-50 arasında değişmektedir. Bugün üretici 1 litre süt sattığında 1 kg yem alamamaktadır. Oysa 1 litre süt ile 1,5 kg yem alınabilmesi gerekir (süt/yem paritesi). Aksi takdirde süt hayvancılığının sürdürülmesi mümkün değildi. Fiyatlar bu şekilde devam eder ise süt hayvanları kesime gönderilecek. Acilen çiğ süt alım fiyatının ve 15 kuruş olan süt priminin arttırılması gerekmektedir” dedi.