Etiket: chp

  • “Operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır”

    “Operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabı üzerinden Ekrem İmamoğlu davası hakkında paylaşım yaptı. Bahçeli, “İstanbul Anadolu 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında dün vermiş olduğu karar siyasi ortamı sadece hareketlendirmekle kalmamış, abuk sabuk pek çok tartışmayı da körüklemiş, böylelikle fırsatçılara gün doğmuştur. Malum olduğu üzere, ilk derece mahkemenin açıkladığı karar kesin olmayıp İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açıktır. Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe iddialarından bahsetmek sahtekârlıktır. Türkiye’de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin evrensel ilkeleri havidir. Hiç kimse mahkeme önünde ayrıcalık ve imtiyaz sahibi değildir. Bir mahkeme kararını tasvip etmemek başka, hakaret etmek başkadır. Beğenilmese de yargı kararına herkesin saygı duyması mecburiyettir” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir”

    Devlet Bahçeli Ekrem İmamoğlu ile ilgili, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir. Hakkında tesis edilen ve kesinleşmemiş bir mahkeme hükmünü fütursuzca siyasileştirip toplumsal alanda yığınak haline dönüştürmek adalet ve hukuk ilkelerine vahim bir saldırıdır. Her şeyden evvel 14 Aralık 2022 tarihinde İmamoğlu’yla ilgili davanın görüleceği herkesçe bilinmektedir. Bu durum şapkadan çıkmış bir tavşan değildir. Mahkeme kararının hitamında, senaryosu önceden yazılmış filmin Saraçhane’de gösterime sokulması da kategorik bir operasyondur” ifadelerine yer verdi.

    “Operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır”

    Hedefin Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Bahçeli, “Nitekim operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu şarkı burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır. Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da bulunduğu esnada kural dışı hamlelerle devre dışına alınma çabaları gözden kaçmayan kurnazlık ve kumpastır. Altılı masada Kılıçdaroğlu’na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane’de İmamoğlu ve İp Başkanı vasıtasıyla sahneye çıkmıştır” dedi.

    “Saraçhane’de toplanan veya altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir”

    Altılı Masa hakkında da paylaşım yapan Bahçeli, “Bu yıl içinde sekiz defa toplanmalarına rağmen Cumhurbaşkanı adayı belirleyemeyen 6+1 formatlı masa artık geri dönülemez ve ertelenemez bir karar aşamasına gelmiştir. Dün akşamdan bu yana yargıyı suçlamak, hükümeti töhmet altında bırakmak ise haksızlıktır ve yanlıştır. Saraçhane’de toplanan veya altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir. Sekiz toplantıda sonuç alamayan partilerin, fiilen erkene alınmış dokuzuncu toplantıda adaylarını açıklamaları acil ve demokratik bir ihtiyaçtır. Milletimiz artık bu orta oyununa son verilmesini, istismar kumpanyasının bitirilmesini, demokrasi ve hukuk istismarlarına kilit vurulmasını arzulamaktadır. Zillet ittifakı bu sorumluluktan kaçmamalıdır ve nihayetinde de kaçamayacaktır. Bu iş bugün sonuçlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

    “İmamoğlu’nun durumuyla Cumhurbaşkanımızın geçmişte maruz kaldığı hukuksuzluk arasında bağlantı kurmak bir defa akıl tutulması, ileri düzeyde bir tutukluk ve tuhaflıktır”

    İmamoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın durumunu karşılaştırmanın yanlış olduğunu belirten Bahçeli, “İmamoğlu’nun durumuyla Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmişte maruz kaldığı hukuksuzluk arasında bağlantı kurmak, benzerlik oluşturmaya çalışmak bir defa akıl tutulması, ileri düzeyde bir tutukluk ve tuhaflıktır. Geldiğimiz bu aşamada altılı masa adayını netleştirmelidir. Aksi halde milli irade siyaset kalpazanlarına, sahte demokratlara, yargı kararından siyasi sonuç çıkarmak için Saraçhane nöbeti bekleyen parti başkanlarına bunun hesabını sandıkta misliyle soracaktır” ifadelerini kullandı.

  • Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, İmamoğlu davası hakkında açıklama

    Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, İmamoğlu davası hakkında açıklama

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, resmi temasları kapsamında Almanya’nın başkenti Berlin’e geldi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı dava hakkında açıklama yaptı. İBB Başkanı İmamoğlu’nun davasında halkın kimsesiz olmadığını vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Yargının üzerinden elinizi çekin. Bu halk kimsesiz değildir. Aklınızı başınıza alın” ifadelerini kullandı.

     

  • Ekrem Alfatlı’dan CHP’ye tepki

    Ekrem Alfatlı’dan CHP’ye tepki

    Alfatlı, Bursa Birlik Partisi tarafından gerçekleştirilen basın buluşmalarının ikincisinde İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, CHP’den altılı masaya, Türkiye’nin ekonomisinden 2023 seçimlerine kadar bir çok konuya değindi.

    Türkiye’nin 100. yılı olması sebebiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir vizyon belgesi ortaya konulduğunu hatırlatan BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin de bu vizyon belgesinde iştirak ettiğini söyledi.

    Hemen bunun arkasından bir vizyon belgesinin de CHP tarafından gündeme geldiğini ifade eden Alfatlı, “Bakıldığı zaman aslında Türkiye’nin meseleleriyle ilgili söz söyleme kabiliyeti ve iradesi olanların her şeyden önce milli, yerli ve Türkiye’nin içinde olması gerekir. Ayrıca Türkiye’nin gerçeklerini bilen insanların olması gerekiyor. Verilerden, rakamlardan ve yaşanmışlıklardan hareketle Türk Ekonomisi’ni okumak ve kötü ligde göstermeye çalışmak aslında vizyonsuzluğun göstergesidir. İktisatta ve ekonomide varsayımlar ve gerçekler vardır. Türkiye, 10 yılda bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmıştır. Yakın zamanda pandemi sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bölgemizde Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş var. Onun dışında da emperyalist ülkelerin özellikle de Amerika başta olmak üzere Türkiye’yi baskılayan ve Türkiye’nin aleyhine olan türlü çalışmalar var. Bunları yok farz ederek, sadece rakamlar üzerinden hele de Amerika Birleşik Devletleri ve Ankara’dan bağlanmak suretiyle, Türkiye ekonomisine ve Türkiye’deki iktisatçılara ayar vermeye çalışılmasını asla kabul edilebilir bulmuyoruz. Türkiye’nin gerçekleriyle ilgili ortaya koyulacak bir şey varsa konulsun. Çözüm önerilerini de ortaya koysunlar. Türkiye’ye emperyalist güçlerin yaptığı baskıyı yok farz eden bu anlayışın tam da Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışan bir vizyonsuzluk projesi olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

    “Türkiye, uyuşturucu, terör ve kara para ile en fazla mücadele eden ülkedir”

    Altılı masanın seçimlerde başarılı olamayacağını kaydeden Alfatlı, “Buna tabiki milletimiz karar verecektir. Milletimiz CHP vizyon projesindeki tabloyu gördükten sonra, görselliğinin dışında içeriğinin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu, vatandaşa dokunmadığını görecek. Vizyon projesi, IMF ve ABD’nin politikaları ile ABD’nin dünyayı inim inim inleten yaklaşımı ve emperyalizmin ayak izleri olarak ortaya çıkmıştır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Ben temiz parayı getireceğim’ diyor. Paranın temizini veya karasını nasıl ayırt ediyor. Demek ki, kendisin de paranın temizini ve kirlisini ayırma makinesi var. Türkiye’deki şu an bütün paralar temizdir. Türkiye’yi başka yerlere şikayet etme, küçük düşürme ve uluslararası arenada zora düşürme yaklaşımları boştur. Türkiye, uyuşturucu, terörle ve kara para ile en fazla mücadele eden ülkedir. Bu anlamda emeği geçen emniyet güçlerimize haksızlık yapılmaması gerekmektedir” dedi.

    “Vatanını, milletini seven herkes altılı masanın hedeflerini görmeli”

    İYİ Parti’nin ilk çıkışı ile şu anki istikametinin çok farklı yerlerde olduğunu dikkat çeken Alfatlı, “İyi Parti kuruluş itibariyle milliyetçi, ülkücü ve vatansever siyasi partidir. Kendi iç mekanizmalarında dışa yansımalarını görüyoruz. Gerçekten vatanını, milletini ve bayrağını seven herkesin bir şekilde sağına, soluna, önüne ve arkasına bakıp, altılı masa tarafından Türkiye’nin nereye götürülmek istendiğini görmesi gerekmektedir. PKK terör örgütünün sözde siyasi uzantısı olan partinin, Gazi Meclis’te ve her platformda askerimizi, bayrağımızı, polisimizi ve Türkiye’nin tüm değerlerini kötülediğini görüyoruz. Altılı masadaki herkesin HDP’nin yanında olduğunu biliyoruz. Bunlarla ilgili milliyetçi, vatansever ve ülkücü kardeşlerimizin tepki göstermesini bekliyoruz. Bütün milletimiz bunu bekliyor” diye konuştu.

    “2023 sonrasında Türkiye’nin faklı liglere sıçrayacağını düşünüyorum”

    Salgın döneminin bütün dünyayı ekonomik olarak derinden sarstığını belirten Alfatlı, “Türkiye son dönemde üretim, istihdam, yatırım ve ihracat odaklı büyüme modeli ile örnek olacaktır. Bütün dünyanın geleceği bir yöntemdir. Başka çare yoktur. Türkiye’nin petrol ve doğalgaz gibi doğal kaynakları yok. Ancak son dönemdeki, enerji ve doğalgazla ilgili eksikliklerinin faturasını ödüyoruz. Özellikle Rusya ve Ukrayna savaşı ile birlikte enerjiye ödediğimiz ekstra para yaklaşık 50 milyar dolar civarındadır. Bütçe açığımız ve dış ticaret açığımız da buradan kaynaklanmaktadır. İnşallah, 2023 yılında bu yapılan çalışmalarla doğalgazında hanelerde kullanılacağına inanıyoruz. Çeşitli faktörlere bağlı olarak bir hayat pahalılığı var.

    Bunun sebeplerini saatlerce konuşabiliriz. Enflasyonun yarası var. Enflasyon da gelirliden alır, başka kesimlere aktarır. Bunun düzeltilmesi için hükümet tarafından da 3600 ek gösterge, EYT, asgari ücret iyileştirmesi, diğer sosyal yardımlarla çalışmalar yapılıyor. 2023 ve sonrasında ben Türkiye’nin faklı liglere sıçrayacağını düşünüyorum. 2023 seçimleri; savunma sanayisi, ABD’nin tutumu, PKK ve diğer terör örgütleriyle mücadele noktasında çok önemlidir. Milletimizin teveccühleriyle de 2023 seçimlerinde hem Cumhurbaşkanlığında, hem de TBMM’de Cumhur İttifakı’nın kazanacağına inananlardanım. Biz BBP olarak alanlardayız” dedi.

  • CHP Milletvekili hakkında suç duyurusu

    CHP Milletvekili hakkında suç duyurusu

    Emekli Cumhuriyet Savcısı Veli Kafes, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya Milletvekili Engin Özkoç hakkında “Nüfusunu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “iftira”, “görevi kötüye kullanma” ve “gürültüye neden olma” suçlarından suç duyurusunda bulundu. Emekli Savcı Kafes, suç duyurusu dilekçesinde oturdukları site içerisindeki çarşının terasında bulunan soğutma ünitesinin çıkardığı gürültü nedeniyle Çankaya Belediyesi’ne şikayet dilekçesi verdiklerini, belediyenin de çarşıyı işleten inşaat firması hakkında para cezası uyguladığını ve soğutma sistemini mühürleyerek gerekli önlemlerin alınması için 30 gün süre verdiğini belirtti. Dilekçede, firmanın kararın iptali için dava açtığını, Ankara 7’nci İdare Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulması istemini reddettiği belirtildi.

    Kafes, belediyenin aldığı kararın uygulanmadığını ve mühür bozma suçu işlenerek soğutma sisteminin çalışmaya devam ettiğini belirttiği dilekçede “Belediyeden tekrar ses ölçümü için geldiklerinde mahkemenin kararını hatırlatıp yeni bir karara kadar mührün kaldırılıp soğutma ünitesinin çalıştırılmasının suç olduğunu hatırlattım. Polis memurlarıyla konuşurken, ‘Kimmiş o savcı? Nerede?’ şeklinde bağırma sesi duydum. Hayatımda ilk kez karşılaştığım şüpheli, ‘Ben CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç. Kimsin sen? Burada ne işim var? Çık git buradan’ diyerek üzerime yürüdü. Ben durumu anlatmak isteme rağmen, ‘Sen şikayetçi olamazsın. Kat maliki olarak ben şikayetçi değilim. Ben senden şikayetçiyim. 165 kat maliki adına karar veriyorsun. Herkesin huzurunu bozuyorsun. Sana ne kardeşim. Seni buradan attıracağım, çık buradan’ diyerek bağırmaya devam etti” ifadelerine yer verdi.

    Kafes verdiği suç duyuru dilekçesinde Özkoç’un polis memurlarına baskı yaptığını iddia etti. Dilekçesinde olay anı hakkında ise Kafes “Bu sırada koruması ve şoförü kısa bir süre önce ameliyat geçirdiğim sol kolumu sıkıca tutup kıvırarak beni çekmeye çalıştı ve canım yaktı” ifadelerini kullandı.
    Kafes dilekçesiyle birlikte, olay anında eşi tarafından çekilen görüntülerin bir kısmını da savcılığa teslim etti.

  • Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi hayatını kaybetti

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi hayatını kaybetti

    Kocaeli’nin İzmit ilçesinde ikamet eden Celal Kılıçdaroğlu (68), 10 Ekim’de solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle rahatsızlanarak Kocaeli Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Tedavi altına alınan Kılıçdaroğlu, sağlık durumunun iyiye gitmesinin ardından taburcu edilmişti. Evli ve 2 çocuk babası Celal Kılıçdaroğlu, bugün 22.00 sıralarında Karabaş Mahallesi’nde bulunan 5 katlı binanın 2’nci katındaki evinde aniden fenalaştı. Yakınlarının ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi.

    Adrese gelen ekipler, Celal Kılıçdaroğlu’nun hayatını kaybettiğini belirledi. Kılıçdaroğlu’nun cansız bedeni, olay yerindeki incelemelerin ardından Kent Mezarlığı morguna kaldırıldı. Celal Kılıçdaroğlu’nun kalp yetmezliği sebebiyle yaşamını yitirdiği öğrenildi.

    Öte yandan, geçtiğimiz 14 Ekim’de Kocaeli’ye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yoğun bakımda tedavi gören kardeşini ziyaret ederek, sağlık durumu hakkında bilgi almıştı.

  • CHP’li üç milletvekilinin fezlekeleri Adalet Bakanlığı’na gönderildi

    CHP’li üç milletvekilinin fezlekeleri Adalet Bakanlığı’na gönderildi

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’li milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Seyit Torun ve Turan Aydoğan hakkında fezleke hazırladı. Fezlekede, CHP’li Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın yargılandığı davaya izleyici olarak katılan CHP’li milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Seyit Torun ile Turan Aydoğan’ın duruşma sırasında yargılamaya müdahale edip, mahkeme heyetine hakaret ve tehditvari sözler ederek kürsüye yürüdükleri ifade edildi.

    Konuyla ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yetkisizlikle gönderilen ve Başsavcılıkça yapılan soruşturma sonucunda 3 milletvekili hakkında “duruşma hakimlerine alenen hakaret” ve “adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs” suçlarından ayrı ayrı fezleke hazırlandı. Fezlekeler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderildi.

  • “AK Parti başarısızlığını örtmek için, projeye yeni etap ekliyor”

    “AK Parti başarısızlığını örtmek için, projeye yeni etap ekliyor”

    Yaptığı yazılı açıklamada 1860’larda kazma-kürek ve katırlarla 2 yılda tamamlanan İstanbul-İzmit tren hattına atıfta bulunan Karaca, AKP’nin bugünkü teknolojiyle 105 km’lik Bursa-Yenişehir-Osmaneli hattına 10 yılda 1 metre bile ray döşeyemediğinin altını çizerek, “Sanki 10 yıl önce temel atılan 105 kilometrelik Bursa-Yenişehir-Osmaneli hattı bitmiş, 95 kilometrelik Bandırma hattı eklendi. Henüz 1 metre kamulaştırmanın yapılmadığı Bursa-Bandırma hattı bitmiş gibi, Balıkesir hattı da eklendi. Buradan şunu anlıyoruz, 2025’te projenin bitmesi hayal. AK Parti iktidarı ne zaman vaadini yerine getirmezse hedef şaşırtıyor, önümüzdeki dönemlerde Kütahya, Çanakkale, İzmir’e kadar tren hattını uzatıyoruz derlerse hiç şaşmayacağız” şeklinde konuştu.

    “TEMEL 2012’DE ATILDI, 2016’DA İLK SEFER YAPILACAKTI”

    Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın açıklaması şöyle:

    “Bursa’da 1953 yılında Bursa-Mudanya demiryolu raylarının sökülmesiyle vedalaştığımız demir ağlarla yeniden kavuşma özlemimiz her iktidar döneminde suiistimal edildi. AKP iktidarı döneminde 2008 yılında başlayan Bursa-Yenişehir-Osmaneli 105 kilometrelik Yüksek Hızlı Tren hattıyla ilgili AKP’nin bütün bürokratları, yetkili yetkisiz, ilgili ilgisiz tüm milletvekilleri, Bursa’ya yolu düşen tüm bakanları sayısız müjdeler uçurdu. Ancak 2011 yılında ihale edilebilen Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Hızlı Tren hattının Aralık 2012’de temeli atıldı. Temel atılırken dönemin Başbakan Yardımcısı, Ulaştırma Bakanı, Bursa milletvekilleri, belediye başkanları ve neredeyse tüm AKP bürokratları tören alanındaydı, ‘2 başkenti birleştiriyoruz’ dediler. Osmanlı’nın başkenti Bursa ile Cumhuriyetin başkenti Ankara 2 saat 15 dakikada buluşacaktı. Ne zaman, 2016 yılında.”

    “YÜKSEK HIZLI TREN YÜK TRENİNE DÖNÜŞTÜ, SON İHALE 23 MİLYAR LİRA”

    “393 milyon liraya ihale edilen hattın daha tünelleri bitmeden para bittiği için, harç bitti yapı paydos oldu. Uzun bir sessizliğe gömülen Bursa-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı projesi 2016 yılında ikinci kez ihaleye çıkarıldı. 683 milyon liraya yapılan ihaledede 2018 yılında hizmete açılacağı söylenmişti. Ancak aradan geçen zamanda baktık ki 2017, 2018 ve 2020’de açılamayacağı görüldü. 2018’de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminde AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçim bildirgesinde adını anarak Bursa-Yenişehir-Osmaneli hattını 2020 yılında bitireceğini vaat etti. Ancak şunu gördük ki 2018 yılında üçüncü kez ihale açıldı. 2.5 milyar liraya yapılan ve hattın tamamının bitirileceği ihale, akıllara ziyan bir gerekçeyle iptal edildi. Bugünkü yaşadığımız ekonomik kriz o dönemde öngörülmüş ki ilgili firmaya olası bir ekonomik krizde projenin bitirilmeyeceği öngörülerek yer teslimi yapılmadı. Yine sessizlik dönem başladı ve 2020 yılında bir önceki ihalenin yaklaşık dört katıyla, bu kez 95 km’lik Bandırma hattı da eklendi ama şöyle bir gerçek vardı: Bursa artık Yüksek Hızlı Trene daha kavuşmadan veda etmişti, Yüksek Standartlı Yük Treni’ne döndü ve 9.5 milyar liraya, 1 milyar 238 bin 500 euro, şu anki kurla 23 milyar liraya ihale edildi.”

    “BURSA-OSMANELİ BİTMEDİĞİ İÇİN HEDEF ŞAŞIRTIP YENİ HATLAR EKLİYORLAR”

    “2022 yılında bitecek dendi, gelin tabloya bakıldığında henüz hiçbir şey yok, 2024 dendi yine bir şey yok. Şu anki Ulaştırma Bakanı birkaç ay önce Bursa’daki tünel ışık görme töreninde dedi ki, ”Diğer tünelleri de hızla açarak 2.5 yıl içerisinde Bursa’nın tren özlemini sona erdirebileceğiz.”

    Buradan şunu anlıyoruz, her şeyin yolunda gitmesi durumunda Bursa-Ankara tren hattının yapımı 2025’te bitecek. AK Parti yetkilileri ne zaman projeyi zamanında bitiremeyeceğini anlarsa hedef şaşırtıyor. Sanki 10 yıl önce temel atılan 105 kilometrelik Bursa-Yenişehir-Osmaneli hattı bitmiş, 95 kilometrelik Bandırma eklendi. Ama şu an anlıyoruz ki 2025’te de sanırım bitmeyecek.

    Bugünlerde yerel bir gazetede şöyle bir haber gördük: ‘Müjdeler olsun, artık tren Balıkesir’e de gidiyor.’ Henüz 1 metre kamulaştırmanın yapılmadığı Bursa-Bandırma hattı bitmiş gibi Balıkesir hattı. Buradan da şunu anlıyoruz, 2025’te de projenin bitmesi hayal. AKP iktidarı ne zaman sıkışsa, ne zaman vaadini yerine getiremezse hedef şaşırtıyor, önümüzdeki dönemlerde Kütahya, Çanakkale, İzmir’e kadar tren hattını uzatıyoruz derlerse hiç şaşmayacağız.”

    “130 YIL ÖNCE 91 KM’LİK HAT 2 YILDA BİTTİ. BUGÜN 10 YILDA 1 METRE RAY DÖŞENEMEDİ”

    “Şu bir gerçek ki topraklarımızda ilk demiryolların yapıldığı dönemleri biliyoruz. 91 kilometrelik Haydarpaşa-İzmit hattı bundan 130 yıl önce o günkü teknolojiyle kazmayla kürekle ve iş makinesi olarak katırların kullanıldığı bir dönemde 2 yılda tamamlanırken, bugün ağır iş makineleriyle, tünel delme makineleriyle, bugünkü teknoloji ile 10 yılda daha 1 metre ray döşenemedi. İşte AKP’nin Bursa’daki demiryoluyla raylı sistemle imtihanı budur. Anlaşılan bu ki AKP bu projeyi bitiremeyecek, bu projeyi bitirmek Cumhuriyet Halk Partisi’ne nasip olacaktır.”

  • Kılıçdaroğlu İngiltere’ye gitti

    Kılıçdaroğlu İngiltere’ye gitti

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir dizi temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere İngiltere’nin başkenti Londra’ya gitti. Kılıçdaroğlu’nun İngiltere’de gerçekleştireceği ziyaretlerde bilim ve teknoloji çevrelerinin yanı sıra Birleşik Krallık‘ta yaşayan Türk girişimci ve yatırımcılarla bir araya geleceği aktarıldı.

    Öte yandan Kılıçdaroğlu’na Londra seyahatinde CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İstanbul Milletvekili Yunus Emre, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Gençlik Kolları Başkanı Gençosman Killik, CHP Denizli Gençlik Kolları üyesi Gamze Kaya eşlik etti.

  • Soylu: “Belediyelere terörist yerleştirdiler”

    Soylu: “Belediyelere terörist yerleştirdiler”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı ile AFAD tarafından afet ve acil durumlarda kurumlar arası koordinasyon ve söylem birliğinin sağlanması, afet durumlarında artan bilgi kirliliği ve algı operasyonları mücadelenin güçlendirilmesi, medya mensuplarının afet sahalarındaki çalışmalarının kolaylaştırılması ve afet yönetim sürecinde rol alan tüm aktörlerin ortak dil, strateji ve karşılıklı tecrübe paylaşımını amacıyla düzenlenen Afet İletişim Çalıştayı’na katıldı. Çalıştayın açılış konuşmalarının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    “(CHP’nin tutuklu gazeteciler raporu) Yayımladığı listenin aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:

    “Şimdi bir AFAD İletişim Çalıştayı’ndan çıktık. Ve bu devam edecek. Afet zamanlarında doğru bilginin vatandaşlarımızla buluşması afet yönetiminin belki de en önemli parçasıdır. Afetteki en önemli afet yanlış bilgidir. Fakat Anayasal bir kurum olan ana muhalefet partisi genel başkanı her gün Türkiye’yi yalanlarla, dezenformatik bilgilerle karartmaya çalışmaktadır. Mecliste çıktı ‘Bu mecliste yüzü aşkın bylockcu milletvekili vardır’. Çıktık TBMM’de ‘Tek kişi yoktur bu yalandır’ dedik. Çıktı Külliyeye giden bir CHP’liden bahsetti. Yalandı, ismini de telaffuz edemedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili bir liste yayımladı. Yayımladığı listenin aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı. En son Yargıtay’ın tutuklu söylediği iki gazeteci ile ilgili terör bağını çok net bir şekilde ortaya koyduğu bir süreç var. Aynı zamanda Mersin’de yaşanan olay söz konusu bir tek cümle söylemedi.”

    “Mersin’de belediye terörist, İstanbul’da belediye terörist, Adana’da Türkiye’nin her yerinde belediyelere terörist yerleştirdiler”

    CHP’nin tabanını başka bir noktaya çekme endişesi taşıdığını dile getiren Soylu, “Yıllardır beri siyaseti yalan üzerine ortaya koymuş bir ana muhalefet partisi genel başkanı ile karşı karşıyayız. Bu ülkede 1960 darbesi yaşandı, Adnan Menderes idam edildi ailelerinden kaç kişi mahkeme bastı. Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan’a siyasi yasak kondu. Bu ülkede Demirel’e Ecevit’e siyasi yasak kondu, Özal’a yapılmadık kalmadı. Bunlar Yalova’da mahkeme bastılar hakime hakaret ettiler ve tabloyu hep beraber net bir şekilde bize görebilme fırsatı sundular. Sadece o mu? Mersin’de belediye terörist, İstanbul’da belediye terörist, Adana’da Türkiye’nin her tarafından pek çok yerde belediyelere terörist yerleştirdiler, çok net bir şekilde bütün bunları örtmek için maalesef kendi tabanımı başka bir noktaya çekebilir miyim endişesi içerisinde. Bu ayıptır” ifadelerini kullandı.

    Yıllara göre uyuşturucu kullanımının istatistiki verilerini açıklayan Soylu, “Neymiş Türkiye cari açığını uyuşturucu ticareti ile kazanıyormuş. Bu bir uluslararası istihbarat oyunudur. Ana muhalefet partisi başkanı bu istihbarat oyuna düşmektedir ve bunu bilerek ve isteyerek yapmaktadır. Problemi ney? Türkiye Yüzyılı, Türkiye’nin yeni arabası, Türkiye olumlu ve başarılı giden gündemini ben nasıl akamete uğratırım. Neymiş Türkiye uyuşturucu ticareti yapıyormuş nasıl yapıyormuş Türkiye uyuşturucu ticaretini bir gramı bir lirasını ifade et Allah rızası için. Türkiye’de 2015 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı 941’di. Cumhurbaşkanımızın özellikle FETÖ’de ilgili birimlerden arındırıldıktan sonra toplam bu sayısı 941’ten 270’e düştü. Bu yıl yaklaşık yüzde 25 daha aşağısında gidiyor. Türkiye’de 970’ten 2006’lı yıllara doğru geldi nüfus artmasına rağmen” diye konuştu.

    “Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik”

    Uyuşturucu ile mücadelede önemli adımlar atıldığını vurgulayan Soylu, “Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik. Eroinde otuza yakın ülkeyle 60’ın üzerinde yabancı operasyon gerçekleştirdik. Sahil güvenliğimiz dahil uyuşturucu mücadelesi ortaya koymaktadır. Şu an da yaklaşık 3 yıl önce başladığımız; her ili 42 kriterle risklendiriyoruz ve her 3 ayda bir bunları derecelendiriyoruz. Bunu tamamen sahadaki ekiplerimiz bu 42 kriterin ortaya koyduğu sonuçlarla devam ettirmeye çalışıyoruz. Neymiş ben okulların önünde uyuşturucu varsa ayaklarını kırsın demişim benim bu sözümle dalga geçiyor. Bak bakalım okulların önünde uyuşturucu satan var mı” dedi.

  • Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal CHP’den istifa etti

    Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal CHP’den istifa etti

    CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın biyokimyacı olan ve Ankara’da yaşayan kızı Aslı Baykal (57), CHP’den istifa etti. Aslı Baykal, bu haberi sosyal medya hesabından ‘Siyasi parti üyeliğiniz sonlandırılmıştır’ yazılı görsel ile paylaştı.