Etiket: chp

  • CHP’li Sarıbal: Gıda enflasyonu artmaya devam edecek

    CHP’li Sarıbal: Gıda enflasyonu artmaya devam edecek

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, AK Parti iktidarının başladığı 2003 yılından bugüne kadar tarımsal ürünlerde arz açığı olan ürünler ve stratejik ürünlerde nüfus artışına karşın yeterli üretim yapılmadığı için dışa bağımlı hale geldiğini söyledi. AK Parti’nin ithalat yapmayı tercih ettiğini aktaran Sarıbal, uygulanan yanlış politikalarla gıda enflasyonunun düşmesinin mümkün olmadığını, önümüzdeki dönemde gıdada fiyat artışlarının devam edeceğini belirtti.

    TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 2021 yılında yapılan tarımsal ürün ithalatı hakkında bilgi veren CHP’li Sarıbay, artan nüfusa rağmen yeterli tarımsal ürün üretiminin yapılmadığını belirtti. Son iki yıldır pandemiyle başlayan gıda fiyatlarında ve tarımsal girdilerdeki artışla Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde gıda enflasyonunda birinci, dünyada ise ilk 10 içerisinde yer aldığını hatırlatan Sarıbal, şöyle devam etti:

    Gıda fiyatları yükselmeye devam edecek

    “Neden Avrupa’da gıda enflasyonunda birinci olduğumuzu sorgulamamız gerekmektedir. AK Parti tarımda üretmek yerine ithalatı seçti, ithalattan da vazgeçmiyor. 2021 yılında birçok tarımsal ürünü ithal etti ve 2022 yılında ithalat devam edecek. Bugün ithalat olmazsa insanımızın sofrasına gıda ulaşamayacak. Örneğin TMO’nun kuruluş amacından çıkarak ithalata ajansına dönüşmesidir. TMO, ekmek fiyatları ve hayvancılıkta yem fiyatlarının artmaması için dışarıdan pahalıya alıp içeride ucuza ürün vermesine rağmen, üretimdeki enerji, nakliye ve işçilik gibi birçok kalemde gelen zam ve maliyet artışlarından dolayı gıda fiyatları yükselmeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de bu yükseliş devam edecek”

    Sarıbal, 2021 yılında yapılan ithalata ilişkin de şu bilgileri verdi:

    İthalat rekorları kırıldı

    “2021 yılında ithal ettiğimiz yüzlerce üründen birkaç örnek vermek gerekirse;

    • Rusya, Ukrayna ve Moldova’dan toplam 8,1 milyon ton buğday ithal edildi karşılığında 2,4 milyar dolar ödendi.
    • Rusya, Ukrayna ve Romanya’dan 2,2 milyon ton arpa ithalatına 621 milyon dolar ödendi. Aynı ülkelerden 2,1 milyon ton mısır ithal edilerek karşılığında 618 milyon dolar ödendi.
    • Çin, Hindistan ve İtalya’dan 186 bin ton pirinç ithalatına 110 milyon dolar ödendi.
    • Rusya, Bulgaristan ve Yunanistan’dan 94 bin ton çeltik ithal edilerek 43 milyon dolar ödendi.
    • Diğer hububat ürünlerini ile birlikte 2021 yılında toplamda 12,8 milyon ton hububat ithalatına 3,9 milyar dolar ödeme yapıldı.
    • Bulgaristan, Moldova ve Romanya’dan 668 bin ton ayçiçeği tohumu ithalatına 464 milyon dolar,
    • Brezilya, Ukrayna ve ABD’den 2,6 milyon ton soyaya 1,5 milyar dolar,
    • Rusya, Kazakistan ve Gürcistan’dan 30 bin ton aspir ithalatına 14 milyon dolar,
    • İngiltere (Birleşik Krallık), Moldova, Bosna-Hersek’ten 15 bin ton kolza 9 milyon dolar,
    • Çad, Nijerya ve Sudan’dan 195 bin ton susam ithalatına 272 milyon dolar,
    • Arjantin ve Mısır’dan 8 bin ton yer fıstığı ithalatına 13 milyon dolar ödendi.
    • Toplamda, 2021 yılında ithal edilen 3,7 milyon ton yağlı tohumlara 2,4 milyar dolar ödendi.
    • Kanada, Kazakistan ve Avustralya’dan 464 bin ton kırmızı mercimek ithalatına 311 milyon dolar,
    • Kanada, Rusya ve Kazakistan’dan 41 bin ton yeşil mercimek ithalatına 34 milyon dolar,
    • Rusya, Meksika ve Etiyopya’dan 29 bin ton nohut ithalatına 28 milyon dolar,
    • Kanada, Arjantin ve ABD’den ithal edilen 13 bin ton kuru fasulyeye 16 milyon dolar ödendi.
    • 2021 yılında Cumhuriyet döneminin baklagil ithalat rekoru kırılarak toplamda 727 bin ton kuru baklagil ithalatına 455 milyon dolar ödeme yapıldı.
    • 2021 yılında ithalatına en çok para verdiğimiz ve bu yıl Cumhuriyet döneminin ithalat rekoru kırılan Pamuktan 1 milyon 250 bin ton ithal edildi karşılığında 2,5 milyar dolar ödendi. Pamuğu ABD, Brezilya ve Yunanistan’dan aldık.
    • Karadeniz bölgesinin ve ülkemizin sudan sonra en fazla tükettiği çay; Sri Lanka, İran ve Kenya’dan 20 bin ton ithal edilerek 41 milyon dolar ödendi.
    • Brezilya, Mozambik ve Hindistan’dan 102 bin ton tütün ithal edildi ve karşılığında 512 milyon dolar ödendi.

    2021 yılında ithal ettiklerimiz elbette yukarıdan saydıklarımızla sınırlı değil. Örneğin:

    • ABD, Şili ve Çin’den 65 bin ton ceviz ithalat edildi karşılığında 117 milyon dolar ödendi.
    • ABD, İran ve Özbekistan’dan 27 bin ton badem ithalatına 92 milyon dolar ödendi.
    • Ekvator ve Kostarika’dan 119 bin ton muz ithalatına 49 milyon dolar ödendi.

    Bu saydığımız ürünlerin dışında 2021 yılında yanında ahududu, çemen, enginar, keçiboynuzu, kuşburnu, kuşkonmaz gibi daha birçok ürün ithal edildi.”

    Bu topraklarda yetişen ürünler

    İthal edilen ve gıda ile sanayinin hammaddesini oluşturan bütün ürünlerin, ülke çiftçisine gereken destek verilerek, ülkemizde yetiştirilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Ancak AK Parti, 19 yılı aşan iktidarı boyunca çiftçimizi destekleyerek üretim yapmak yerine ithalatı bir politika olarak benimsedi. Bunun sonucu olarak 2021 yılında da çok sayıda üründe Cumhuriyet döneminin ithalat rekorları kırıldı. 2021 yılında tarımsal ürün ithalatına toplamda 11,6 milyar dolar para ödendi” dedi.

    AK Parti gitmeden sorunlar çözülmez

    AK Parti iktidarı döneminde toplam 125,8 milyar dolar tarım ürünleri ithalatına para ödendiğini kaydeden Sarıbal, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Çiftçimiz desteklenmiyor, üretime kaynak aktarılmıyor. Gıda bağımsızlığımız yabancı şirketler ve devletlerin kontrolü altındadır. AK Parti gıda bağımsızlığı önündeki en büyük tehlikedir. AK Parti yönetimi halkın isteklerini değil, bir avuç ithalat lobisinin çıkarına uygun politikalarla çiftçilerimiz ile birlikte geniş toplum kesimlerini ezmektedir. AK Parti iktidarından kurtulmadığımız sürece, diğer bütün kesimler gibi, çiftçinin de yüzünün gülmesi mümkün değildir. Çünkü, sorunun kaynağı olanlar sorunu çözemezler!”

  • Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının siyasetçi olması gerektiğini belirterek popüler bir isim seçme düşüncelerinin olmadığını söyledi.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıdaki yemeğine ilişkin MOBESE görüntülerinin ortaya çıkması yeni bir tartışma başlattı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da olaya tepki gösterdi.

    ”YASA DIŞI YOLLARA BAŞVURUYORLAR”

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümeti yasa dışı yollara başvurmakla suçladı.

    Yasa dışı yollarla delil üretilmek istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, telefon dinleme iddiasını da yeniden gündeme getirerek ”Demokrasilerde bu kabul edilemez. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz yasa dışı hiçbir olayın içinde değiliz” dedi.

    MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLUR?

    Birgün gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu’na, Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları da soruldu.

    ”POPÜLER İSİM DÜŞÜNCEMİZ YOK, ADAY SİYASETÇİ OLMALI”

    Kılıçdaroğlu “Çok popüler bir ismi getirip Cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok. Devlet siyasal bir organ, adayın siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım” ifadesini kullandı.

    CHP lideri, Millet İttifakı’nın genişlemesi ve isim değişikliği tartışmasını da değerlendirerek ”İttifakı oluşturan bileşenlerin tamamı karar verir” diye konuştu.

  • Türkyılmaz’dan Kılıçdaroğlu ve Akşaner’e açılış daveti

    Türkyılmaz’dan Kılıçdaroğlu ve Akşaner’e açılış daveti

    Bursa Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret etti. Türkyılmaz, her iki genel başkanı Yıldıztepe Sosyal Yaşam Merkezi’nin açılışına davet etti.

    Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret eden Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, nisan ayında yapılacak olan Yıldıztepe Yaşam Merkezi Projesi 1. etabının açılışına genel başkanları davet etti. İlk Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden Türkyılmaz, Taş Mektep, Tirilye Sanat Evi, Zübeyde Ana Çocuk Akademisi, Girit Mahallesi Cephe Sağlıklaştırma ve Yıldıztepe Yaşam Merkezi projeleri ile diğer çalışmalar hakkında bilgi verdi.

    İkinci ziyaretini İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yapan Hayri Türkyılmaz, Bursa ve ülke siyasetine dair gelişmeleri görüştüğü Akşener’i Yıldıztepe Yaşam Merkezi Projesi açılışına davet etti. İktidarın yerelden genele başarılı halkçı belediyecilik çalışmalarıyla geleceğine inandığının altını çizen Türkyılmaz, “Genel başkanımız gibi önceliği yurttaşlarımıza vererek, halkımızı en iyi hizmetlerle buluşturmaya, birlik ve beraberlikle yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Genel başkanlarımızı hizmete açacağımız Yıldıztepe Yaşam Merkezimizin açılışına davet ettim. CHP ve İYİ Parti’nin güç birliğiyle ülkemizin yarınları daha aydınlık olacak” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da 2021’de 157 hekim istifa etti

    Bursa’da 2021’de 157 hekim istifa etti

    Covid-19 salgının başladığı günden bu zamana kadar iş yükü ağırlaşan sağlık çalışanları, yaşadıkları ekonomik sıkıntıları dile getirmek amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlere seslerini duyurmaya çalışıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, özellikle 2021’de yoğunlaşan hekim istifalarına dikkat çekerek, hükümeti sağlık personelinin sorunlarını ciddiye alarak çözmeye davet etti.

    AK Parti’nin 2000’li yılların başında “İstediğiniz hastanede, istediğiniz doktordan hizmet alacaksınız” diyerek iktidara geldiğini hatırlatan Karaca, “Bırakın istediğiniz doktora muayene olmayı, kamu hastanelerinde muayene için randevu dahi alınamıyor. Eskiden SSK hastanelerinde kuyruk vardı diye eleştiriyorlar, bugün ise gözle görülmeyen bir randevu alma kuyruğu var. Hastalar randevu alamadıkları için hastanelere gidemediklerinden, artık hastanelerde kuyruk yok, telefon başında kuyruk var.” dedi.

    BURSA’DA 2021’DE 157 HEKİM İSTİFA ETTİ

    Kamuda görev yapan doktor sayısının hızla azaldığına dikkat çeken Karaca, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nden bilgi edinme çerçevesinde aldığı bilgiyi paylaşarak şunları söyledi:

    “2021 yılında Bursa’daki kamu hastanelerinde 1.343 uzman tabip, 1.353 tabip olmak üzere toplam 2.696 hekim görev yapıyor. 2021 içinde 79’u uzman tabip, 78’i tabip olmak üzere Bursa’da toplam 157 hekim görevden istifa etti. Çünkü AK Parti iktidarı döneminde doktorlar adeta kamu hastanelerinden kaçmak zorunda bırakılıyor. AK Parti hükümeti sağlık personelinin haklı taleplerine kulak vermelidir” dedi.

    SON İKİ AYDA İSTİFALAR İKİYE KATLANDI

    Bu konuda kasım ayı başında bir açıklama daha yaptığının altını çizen CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre Bursa’da 2021 Ocak-Kasım döneminde toplam 91 hekimin kamudan ayrıldığını, Kasım-Aralık döneminde ise istifalara 66 hekimin daha eklendiğini kaydetti. Karaca, 2022 bütçesinde de sağlık personelinin taleplerini karşılayacak bir yaklaşımın bulunmadığını da sözlerine ekledi.

  • Kılıçdaroğlu’ndan zam tepkisi

    Kılıçdaroğlu’ndan zam tepkisi

    Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu akaryakıta gelen zamlara tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Bir yılda akaryakıta 46 kez zam geldi. Galiba trafik sorununu böyle çözecekler” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

    Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şunlar:

    “Mağdur olan, hak arayan bir grubumuz var; engelliler. Engellilerle ilgili anayasada özel bir düzenleme var. Devlet, sakatların toplum hayatına uyumunu sağlamak zorundadır. Binlerce genç istihdam edilmiyor. O kadroları bütün engellilere hakkaniyet içerisinde teslim edeceğiz.

    Özel eğitim kurumlarında 47 bin kişi çalışıyor. 425 bin engelli eğitiliyor. Servisleri bu kurumlar ücretsiz karşılıyorlar. Devlet belli bir para ödüyor bunlara. 2006 yılında her bir engelli için hükümet asgari ücret kadar bir para ödüyordu. Bugün bu para yüzde 20’ye kadar indi. Dün yüzde 30 zam yapmışlar servislere.

    Atama bekleyen öğretmen, sağlıkçı, ziraat mühendisleri geldi. ‘Beyfendi sizi dinler’ dediler. Tabii ki dinler doğruları bir tek ben diyorum ona.

    Tarım bakanı ‘gidin pazarda limon satın’ diyecektir. ‘Devlette çalışmak ayrıcalıklı iştir’ diyor. Tarım Bakanına tavsiyem bir yerlerde toprağı eşelesinler’ diyor. Git sen eşele. Onlar fakülte bitirdi. Senin görevin ona istihdam sağlamaktır. Dalga geçmek değildir.

    İktidarın çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya. Devlet şu anda yönetilmiyor. Güçler hükümete yön veriyor. Bazıları uyuşturucu, bazıları tefeci güçler.

    Adalet devleti ekonomik bağlamda sağlıklı yönetmek istiyorsanız adalet olmalı. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Gencecik evlatlarımız evleniyor. Aileler borçlanıyorlar. İkisi de işsiz. Ailelerin yanına yerleşiyorlar. Mecburen baba evine sığınıyoruz. Ekonomiyi bu hale getirdiler.

    20 Aralık gecesi dolarda ciddi düşüş oldu. Birileri 18 liradan dolarını bozdurdu, 13 liradan dolar aldı. Milyarlarca lira para kazandı birileri. Bunu Meclis’te araştıralım dedik. AK Parti ve MHP milletvekilleri ‘Bunu araştırmayın’ dedi. Milletime şikayet ediyorum. Hem hak, hukuk diyecekler; bu milleti kim soydu? Siz ortak mısınız onlara?

    Bir yılda akaryakıta 46 kez zam geldi. Dolar artar zam gelir, dolar düşer yine zam gelir. Galiba trafik sorununu böyle çözecekler.

    Faiz artıyor, dolar da yükseliyor. Tefecilere hizmet eden kişinin adı Erdoğan’dır. Ekonomi de tam bir çöküş yaşanıyor. Birincisi yüksek mevduat hesabı olanlara verilen rüşvet. ‘Ben sana para vereceğim diyor’ sen yeter ki paranı orda tut.

    İkincisi, ihracatçılara bedelinin yüzde 25’ini merkez bankasına yatıracaksın diyor. Üçüncüsü, konut alana vatandaşlık veriliyordu. Baktı o tutmadı, ‘bankaya 500 bin dolar yatırırsan sana vatandaşlık vereceğim’ diyor. Bunlar tamamı düzelteceğim ve burunlarından fitil fitil getireceğim.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’li Özkoç’a tazminat davası

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’li Özkoç’a tazminat davası

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç’a, kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle 250 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, CHP’li Engin Özkoç’un partisinin Kocaeli İl Danışma Toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişilik haklarını ihlal eden mesnetsiz açıklamalarda bulunduğunu belirtti. Aydın, “Söz konusu açıklamaları nedeniyle Engin Özkoç hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan suç duyurusunda bulunulduğu gibi adı geçen aleyhine Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine 250 bin TL’lik manevi tazminat davası açılmıştır” ifadesini kullandı.

    ‘KIŞKIRTICI AÇIKLAMALARINI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ’

    Aydın’ın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde, Özkoç’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik açıklamalarının tümüyle mesnetsizdir ve kişilik haklarına ağır saldırı mahiyetinde olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

    “Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; Sayın Cumhurbaşkanımız, 40 yılı aşkın var olan bir yapının ‘terör örgütü’ olarak ilan edilmesi ile devletten ve toplumdan tasfiyesi edilmesi mücadelesine liderlik etmiş ve çok önemli başarılar elde etmiştir. Bu nedenle FETÖ, Sayın Cumhurbaşkanımıza büyük bir husumet beslemektedir. Aynı durum PKK için de geçerlidir. 40 yıllı aşkın bir geçmişi olan bu terör örgütü, Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi liderliği ve mücadelesi sayesinde bitme noktasına getirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızı, canı pahasına mücadele ettiği terör örgütlerinin parçası veya yardımcısı olarak göstermek açık bir iftiradır ve kişilik haklarına ağır bir saldırıdır. Kaldı ki adı geçen kişi bu nitelikteki kışkırtıcı açıklamalarını artık alışkanlık haline getirmiştir.”

  • Son seçim anketi sonuçları açıkladı

    Son seçim anketi sonuçları açıkladı

    ORC Araştırma Şirketi, Ocak 2022’nin ilk anket sonuçlarını açıkladı.

    41 ilde 7 bin 100 kişiyle düzenlenen ankette katılımcılara, “Bu pazar seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz” diye soruldu.

    Katılımcıların yüzde 30,2’si bu soruya AK Parti derken, MHP diyenlerin oranıysa yüzde 8,5 çıktı.

    Ankete göre CHP’nin oy oranı yüzde 24,2 iken İYİ Parti’nin oy oranı yüzde 15,3 olarak ölçüldü.

    Ankete göre Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 38,7 olurken, CHP ve İYİ Parti’nin içinde bulunduğu Millet İttifakı’nın oy oranıysa yüzde 39,5 oldu.

  • AK Parti’den anket açıklaması

    AK Parti’den anket açıklaması

    AK Parti’den anket açıklaması geldi. Konuyla ilgili Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, “Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi, anketlerde her şeye rağmen yüzde 20’nin altına doğru iniş içinde olduklarını net gördükleri için hırçınlaşarak, dengelerini yitirerek, ağızlarına geleni söyleyerek kaos ortamında kendilerine yol açmak istiyorlar” dedi.

    Erken seçim çağrılarının gelmeye devam ettiği şu günlerde, anket sonuçları en merak edilen konuların başında bulunuyor. Seçim anketleriyle ilgili çalışmalar sürerken, AK Parti’den de konuya ilişkin açıklama yapıldı. İşte detaylar…

    AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

    Akbaşoğlu, Meclis Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile yaşadıkları tartışmayı anımsatıp CHP yöneticilerinin 17-25 Aralık 2013’ten sonra FETÖ ile kol kola olduğunu iddia ederek, bunu Genel Kurul’da da gündeme getirdiğini söyledi.

    FOTOĞRAF GÖSTERDİ

    CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un 2014’te, FETÖ’nün üst düzey yöneticileriyle bir arada bulunduğunu söyleyip fotoğraflar gösteren Akbaşoğlu, “CHP Grup Başkanvekili, bu fotoğrafın 2013 yılına ait olduğunu söyledi. Özkoç’un FETÖ liderleriyle boy boy verdiği fotoğraf, arkasında ‘8-9 Nisan 2014’ diye yazıyor zaten. Hatırlarsanız genel başkanı da Kızılay çadırına girmişti ama ‘Ben hiçbir Kızılay çadırı görmedim’ demişti. Maalesef CHP hiyerarşik bir yalan içinde hareket ediyor. Ne demişti Kılıçdaroğlu, ‘Yalancıdan devlet adamı olmaz.’ Evet çok haklı Kılıçdaroğlu, yalancıdan devlet adamı olmaz. Yani Sayın Kılıçdaroğlu ve onun referans vereceği kimseden devlet adamı, Cumhurbaşkanı asla olmaz. Yalan ve yalancıdan kimseye hayır gelmez.” dedi.

    “YÜZDE 20’NİN ALTINA İNİYOR”

    Yaşananları, CHP’nin oy oranındaki düşüşe bağlayan Akbaşoğlu şöyle devam etti:

    “Bütün bu olup bitenlerin asıl sebebi nedir peki? Başta Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi, yapılan anketlerde her şeye rağmen yüzde 20’nin altına doğru bir iniş içinde olduklarını net bir şekilde gördükleri için bu konuda hırçınlaşarak, dengelerini yitirerek, ağızlarına geleni söyleyerek bir kaos ortamında kendilerine yol açmak istiyorlar. İşin özü, bu gerçekliğe dayanıyor. Milletimiz sağ duyusuyla bütün olup bitenleri tartıyor ve haktan, hakikatten yana tavır koyuyor. Bunun en güzel örneğini, Haziran 2023’te bir kez daha göreceğiz”

  • Kılıçdaroğlu: Daha büyük zamlar gelecek

    Kılıçdaroğlu: Daha büyük zamlar gelecek

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha çok zamların geleceğini belirterek, “Önümüzdeki süreçte daha büyük zamlar gelecek. Kaçınılmaz olarak gelecek. Üretici ve tüketici fiyatları arasında çok büyük bir açık var. Üretici enflasyonu çok yüksek. O tam henüz fiyatlara yansımadı” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iş insanlarıyla bir araya geldi. Daha çok zamların geleceğini, vatandaşların daha büyük sıkıntılarla karşılaşacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Sorun var mı? Evet var. Sorunlar büyüyor mu? Evet büyüyor. Hafifledi mi hiçbir sorun? Hafiflemedi. Daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Daha çok zamlar gelecek. Vatandaş daha büyük sıkıntılarla karşılaşacak mı? Evet, vatandaş açısından şu anda baharımızı yaşıyoruz. Kış gibi görünse de baharımızı yaşıyoruz. Önümüzdeki süreçte daha büyük zamlar gelecek. Kaçınılmaz olarak gelecek. Üretici ve tüketici fiyatları arasında çok büyük bir açık var. Üretici enflasyonu çok yüksek. O tam henüz fiyatlara yansımadı. İktisat kurumu da bilir ki bunlar bir süre sonra maliyetlere sonra da doğal olarak fiyatlara yansıyacak” diye konuştu.

    ‘İZLEMEMİZ GEREKEN 4 AYAKLI BİR STRATEJİ VAR’

    İzlenmesi gereken stratejiler olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Şimdi izlememiz gereken bizim belirlediğimiz bir stratejimiz var. İzlememiz gereken 4 ayaklı bir strateji var. Bunlardan biri can ve mal güvenliğidir. Can ve mal güvenliği yoksa bir ülkede demokrasi gelişmemişse yani insanlar düşüncelerini özgürce ifade edemiyorsa, yani medya bağımsız değilse, yargı, savcılar bağımsız değilse, insanlar can ve mal güvenlikleri dolayısıyla endişe ediyorlarsa o ülke büyümez arkadaşlar. Dünyada böyle bir ülke yoktur. Yapılması gereken önce demokratik standartlarımızı Avrupa Birliği standartlarına çıkartmaktır. İster Avrupa Birliği, ister Kanada hangi ülkeyi alırsanız demokrasi gelişmiş bir ülke hızla büyür ve kalkınır. Yapmamız gereken birinci ayak budur. Bunu yaptığınızda göreceksiniz ki hızla büyüyeceğiz.”

    ‘KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜN ÜRETEBİLİYORSANIZ DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLABİLİRSİNİZ’

    Dünyanın hızla büyüdüğünü, sanayinin de bu gelişime ayak uydurması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Üretim yapacağız üretim dediğimiz kavrama yaşam kazandıracağız. Üreten Türkiye demek sadece fabrikada üretmek anlamına gelmiyor. Üreten Türkiye hayatın her alanında üretmek demektir. Sanayi, hizmetler alanında her alanda nitelikli ürünler üretmektir. Sanayici açısından söyleyeyim siz katma değeri yüksek ürün üretebiliyorsanız dünyada söz sahibi olabilirsiniz. Katma değeri yüksek ürünler üretemiyorsanız siz sadece makine halısı üretirsiniz makinelerin yedek parçalarını üretirsiniz ama dünyada söz sahibi olamazsınız. Dünya hızla büyüyor hızla gelişiyor. Bu gelişime sanayinin ayak uydurması lazım. Onun için sağlıklı bir strateji üzerine inşa edilmesi lazım.”

    ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ VARSA ÜNİVERSİTELER BİLGİ ÜRETİR’

    En temel koşulun üniversitelerin bilgi üretmesi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Şu soru aklınıza gelebilir, iyi de katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceğiz? Bir ülkenin üniversiteleri bilgi üretmezse o ülkenin sanayicisi katma değeri yüksek ürün üretemez. Demek ki en temel koşul üniversitelerin bilgi üretmesidir. Üniversiteler bilgiyi hangi ortamda üretir? Düşünce özgürlüğü ortamında. Dolayısıyla düşünce özgürlüğü varsa üniversiteler bilgi üretir, üretilen bilgiyi sanayici elle tutulan metaya dönüştürür ve bunun ihracatını, ithalatını her neyse bunların tümünü yapabilir. Bizim üniversitelerimize baktığımızda, bizim üniversitelerimiz gerçekten bilgi üreten konumda mı? Bunu da bütün sanayicilerin sorgulaması lazım. İş dünyasının sorgulaması lazım. Sadece şunu söyleyin, İran üniversitelerinin ürettiği bilgi, Türk üniversitelerini 2-3 yıldır geçiyor. Neden? Eğer siz düşünce özgürlüğünü, her türlü bilginin, her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı bir üniversiteyi yok ederseniz bilim insanları Türkiye’de değil, düşünce özgürlüğünün olduğu ülkelere giderler” diye konuştu.

    ‘SOSYAL DEVLETİ İNŞA EDEMEZSENİZ ÜLKEDEKİ HUZURU YAKALAYAMAZSINIZ’

    Kılıçdaroğlu, güçlü bir sosyal devletin inşa edilememesi durumunda ülkede huzurun yakalanamayacağını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bugün genç kuşaklar geleceklerini Türkiye’de değil, yabancı ülkelerde arıyorlarsa o zaman hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bizim evlatlarımız neden yurt dışını tercih ediyor da kendi topraklarında babalarının, atalarının, dedelerinin olduğu toprakları tercih etmiyor? Üçüncü stratejinin üçüncü ayağı varlıklı da olabiliriz. Bilgi de üretebiliriz ama hakça bölüşüm, sosyal devlet dediğimiz bir kavram var. Güçlü bir sosyal devleti inşa edemezseniz ülkedeki huzuru yakalayamazsınız. Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar demek ki herkesin karnının doyabildiği bir sosyal devleti inşa etmek zorundasınız. Vatandaştan vergi alıyorsunuz. Sanayiciden, tüccardan, esnaftan, herkesten vergi alıyorsunuz. Onu sağlıklı ve tutarlı bir planlamayla hayata geçiriyorsunuz, daha hızlı büyümek için öncellikleri iyi belirliyorsunuz.”

    ‘NASIL OLUR DA PLANLAMA KAPATILIR’

    Planlamadan üretim yapılamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatıldığından acaba kaçımızın haberi var? İş dünyasının saygın insanlarısınız ama planlama yapmadan üretim yapamazsınız, planlama yapmadan bankadan kredi aldınız, ne zaman nasıl ödeyeceksiniz, işçi ücretleri var bunların tamamı planlamayla olur. Evde bile planlama olur. Her hanede planlama olur, nasıl olur da koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde planlama olmaz ve nasıl olur da planlama kapatılır. Kapatıldı ve kimsenin itiraz ettiği yok. Zaten sorunumuz o. Neden kapatıldı Devlet Planlama Teşkilatı? En nitelikli beyinlerin gitti, en nitelikli insanların çalıştığı ve geleceğimizi planlayan, kaynaklarımızın en sağlıklı nerelere harcanması gerektiğini söyleyen beyinler nereye gitti? Tamamı yok edildi. Demek ki bizim güçlü bir sosyal devlete ihtiyacı var.”

    ‘SÜRDÜREBİLİRLİĞİN ANAHTARI LİYAKATTİR’

    Sürdürebilirliğin anahtarının liyakat olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Ve dördüncüsü sürdürülebilirlik. Dünya hızla gelişiyor, dünya hızla büyüyor ve dolayısıyla biz o değişen dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Demokrasi kavramı değişiyor. Üretim kavramı değişiyor, eskiden salt demokrasi derdik şimdi katılımcı demokrasiden söz etmeye başladık. Daha güçlü bir demokrasi. Aldığımız temel kararları halka sormak, halktan aldığımız yetkilerle o kararları hayata geçirebilmek gibi çalışmalar yapıyoruz ya da yapmalıyız. Böyle olması lazım sürdürülebilirliğin anahtarı da liyakattir. Devlette liyakattir. Nitelikli insanların devlette çalışmasıdır ve devletin sürekli kendisini değişen dünyaya uygun olarak liyakatli insanlar aracılığıyla yenilemesidir. Bu olduğu takdirde Türkiye süratle büyür.”

  • CHP elektrik zammını yargıya taşıdı

    CHP elektrik zammını yargıya taşıdı

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) elektrik zam kararının yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurduklarını söyledi. Akın, “Elektrik faturalarına yüzde 127’ye varan fahiş zam yapıldı. Bu fahiş zam asla kabul edilemez” dedi.

    CHP’li Ahmet Akın, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Akın, EPDK’nın elektrik zammı kararına ilişkin, “Cumhuriyet tarihinin en büyük zammına dönüşen EPDK kararının iptal edilmesi ve yürütmesinin hemen durdurulması talebi ile Danıştay’da dava açtık. Yeni yılın ilk gününde bütün vatandaşlarımızı mağdur eden, hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakan, elektriğe yapılan hukuksuz zamlara Türk yargısının hukuksal zeminde izin vermeyeceğine inanıyorum. Kademeli tarife adı altında elektrikte tarihin en büyük zammını yaptılar. ‘Kademeli tarife bir sosyal tarife olmalıdır’ diye söyledik. Kanun çıktı, peki EPDK ne yaptı? Kademeli tarifeyi kademeli zamma dönüştürdüler. Elektrik faturalarına yüzde 127’ye varan fahiş zam yapıldı. Bu fahiş zam asla kabul edilemez” dedi.

    Akın ayrıca zamların geri çekilmesini isteyerek, “Bu haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği yargıya taşıdık. Danıştay’a açtığımız davanın dilekçesi burada. Başvurumuzu yaptık. Bunun yerine gelmesini, indirim olarak vatandaşlarımıza hukuksuzluktan kurtularak yansımasını bekliyoruz” diye konuştu.