Etiket: chp

  • Cumhuriyet’in ilanı bizim en büyük devrimimizdir

    Cumhuriyet’in ilanı bizim en büyük devrimimizdir

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara Ulus’taki 1’inci Meclis’i ziyaret ederek, “97 yıl önce bu güzel binada Cumhuriyet ilan edildi. Dolayısıyla Cumhuriyet’in ilanı bizim en büyük devrimimizdir” dedi.

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, Anıtkabir’deki resmi törenin ardından beraberinde partisinin Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte 1’inci Meclis’i ziyaret etti. Ziyaretin ardından konuşan Kılıçdaroğlu, “97 yıl önce bu binada alkışlar, gözyaşları ve kucaklaşmalar vardı. Çünkü 97 yıl önce bu güzel binada Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyet’in ne olduğunu ne kadar değerli olduğunu onlar bizden çok daha iyi biliyorlardı. Çünkü onlar savaş meydanlarından gelmişlerdi. Bedel ödemişlerdi. Arkadaşlarını toprağa gömmüşlerdi. Dolayısıyla Cumhuriyet’in ilanı bizim en büyük devrimimizdir. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilk anayasada yazıldığı şekliyle ‘Hakimiyet bilâ kaydu şart milletindir’ ifadesi aslında Cumhuriyet’in getirdiği güzel bir kavram güzel bir deyim. Yani halkı her şeyin üzerinde tutmak” dedi.

    Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırmak zorunda olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

    “Eğer bu ülkede 1921 Anayasası’nda yazıldığı gibi ‘hakimiyet bilâ kaydu şart’ milletin olacaksa milletten korkmamak lazım. Milletin oyuna başvurmaktan korkmamak lazım. Milletin taleplerini beklentilerini siyaset kurumunun dinlemesi, bilmesi gerekiyor. Zor günlerden geçiyoruz; ama şundan bütün milletimin emin olmasını isterim; Bu ülke en zor günlerinde bile bir araya gelerek barış içinde, bütün zorlukları aşmıştır ve biz de aşacağız. Ve Cumhuriyet’in 2’nci yüzyılında güzel cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bu bina bizim için çok değerli. İçeride Cumhuriyet’i kuranlar bugün aramızda yoklar. Onların her birisine tek tek şükranlarımızı sunuyoruz, rahmet diliyoruz. Onlar gerçekten de bizi biz yapan değerlerdi. O değerlere sahip çıkmak bizim görevimiz.”

  • CHP’li Altay: “Hiçbir ülke, Türkiye Cumhurbaşkanına ayar veremez”

    CHP’li Altay: “Hiçbir ülke, Türkiye Cumhurbaşkanına ayar veremez”

    CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Charlie Hebdo dergisinde yer alan karikatüre ilişkin “Hiç kimse ve hiçbir ülke Türkiye Cumhuriyeti’ne, aziz milletimize, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na ayar veremez, had bildiremez ve hakaret edemez. Ettirmeyiz. Kabul etmeyiz.” dedi.

    Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin bu akşam huşu içerisinde Mevlit Kandili’ni, yarın da coşku içerisinde Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağını ifade ederek, cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah ve yol arkadaşlarına şükranlarını dile getirdi.

    İktidarın, salgın tedbirleri konusunda sadece milli bayramlarda yüksek refleks gösterdiğini savunan Altay, “Bunu da cumhuriyet sevgisinin yoksunluğu, cumhuriyeti gereği gibi idrak edememenin zafiyeti olarak görüyoruz.” diye konuştu.

    “AK Parti içinde ve üst yönetiminde cumhuriyetin icaplarına uymaktan imtina eden ve içselleştirmeyen, cumhuriyete şaşı bakan insanlar var.” görüşünü savunan Altay, “Onların durumuna üzülüyorum. 83 milyon cumhuriyetimizi ve Büyük Atatürk’ü içselleştirmiştir, benimsemiştir. Büyük Atatürk’ün bize bıraktığı bu güzel, kutlu emanete 83 milyon olarak sonuna kadar sahip çıkacağız.” ifadelerini kullandı.

    CHP’li Altay, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda bütün CHP il ve ilçe başkanlarının Atatürk anıtına çelenk koyarak, minnet ve şükranlarını dile getirmek için meydanlarda olacaklarını söyledi.

    Valilere ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya seslenen Altay, “Cumhuriyetle didişmeyin. Cumhuriyet Bayramı’nda aklınıza gelen Kovid-19 ile mücadele konusunda, daha evvelden yapmanız gereken bir sürü işi layıkıyla yapın. İçişleri Bakanı yardımcısının, bakanlık sözcüsünün, bir bürokratın görevinin seçilmişlere, belediyelere ve medyaya hadsizlik yapma haddi ve hakkı olmadığının altını çizmek istiyorum. ‘Cumhuriyet sevgisini Atatürk düşmanlarından öğrenecek değiliz.’ diyen İsmail Çataklı’nın, o Atatürk düşmanlarının kim olduğunu da kamuoyuyla paylaşması gerekir.” dedi.

     “Yanlıştan dönülmesi zaruret”

    Altay, Sağlık Bakanlığının sağlık çalışanlarına yönelik son genelgesini “ucube” olarak nitelendirerek, genelgenin, sağlık çalışanlarının Kovid-19 salgınıyla mücadelesine verilebilecek zararın en büyük belgesi olduğunu öne sürdü. Altay, “Anayasa’nın 18. maddesi kimsenin zorla çalıştırılamayacağına hükmediyor. Her vesileyle yaptıkları gibi Anayasa’yı yere atıp çiğnemekten zevk alan yürütme organıyla karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.

    Sağlık Bakanlığının, döner sermaye gelirlerinden bir ambulans şoförüne aylık 7 lira, acil servis doktoruna ise 32 lira performans ödemesi yaptığını belirterek, “Yazıklar olsun öyle devlete. Hastane döner sermayesinin parası nerede? Sayıştay raporları ‘Döner sermaye gelirinin, hastaneyi işleten şirketin elektrik, su, doğal gaz ve benzeri giderlerine aktarıldığı tespit edilmiş.’ diyor. Bunun tam adı kepazeliktir. Hükümeti bir parça sağduyuya, izana davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

     “İstanbul Valisi’nin tespitini ayakta alkışlıyoruz”

    Engin Altay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın “İstanbullu hasta hasta işe gidiyor. Çünkü Kovid’den korkuyor ama işten atılmaktan daha çok korkuyor.” dediğini aktararak, “İstanbul Valisi’nin tespitini ayakta alkışlıyoruz. En büyük kentimizin valisi, insanların, devletçe de hasta oldukları bilindiği halde, işe gitmelerinin engellenmediğinin altını çizmek suretiyle önemli bir uyarı yapmış. Umarım, hükümet, İstanbul Valimizin bu uyarısını da dikkate alarak, filyasyon, karantina ve evde takipte gerekli özeni gösterir.” diye konuştu.

    Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 8,9’dan yüzde 12,1’e revize ettiğini anımsatan Altay, “Damat da diyor ki hala millete ‘dövizle meşgul olmayın.’ Ama dövizin, doların artışı damat beyi değil, 83 milyonu çok yakıyor. Belli onun doları var, o artıştan memnun.” sözlerini sarf etti.

    Dolar kurunun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde arttığını belirten Altay, “Damadı etkilemeyebilir ama bu artış her şeye zamdır, borcun katlanmasıdır, icradır, iflastır, ödenemeyen faturadır ve açlıktır. Bizim bunu kabul etmemiz ve buna seyirci kalmamız mümkün değildir.” dedi.

    “Kızılay böbrek ticaretine başlarsa şaşırmam”

    CHP’li Altay, Kızılay’ın, vatandaşlara kan bağışı karşılığı 5 kiloluk sıvı yağ verdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

    “Kızılay, bizim kıymetli bir kuruluşumuzdu. Gönüllü kan, kurban ve para bağışlanırdı. Ama Kızılay, birçok şaibeden sonra biraz da pişkinleşmiş, kan bağışını kan ticaretine çevirmiş. Kuyruklar var. Askıda ekmekten sonra, ‘ver kanı, al sıvı yağı’ kampanyası başlatan bir yönetimle Türkiye yüz yüzedir. İnsanlar gönülsüz ama yağa ihtiyacı olduğu için gidip kanını veriyor. Allah esirgesin yarın öbür gün Kızılay böbrek ticaretine başlarsa şaşırmam.”

    Engin Altay, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “yabancı sermaye dalgası beklentisine” ilişkin açıklamasını anımsatarak, “Bekler tabii. Türkiye’de şirketler kelepir hale geldi, iş gücü çok ucuzladı. Yabancı şirketlerin, kelepir şirketler ve ucuz iş gücü için Türkiye’ye gelmesi, övünülecek değil, utanılacak bir şeydir. Ayrıca Türkiye’deki demokrasi kıtlığından dolayı da yabancı sermaye geleceğine inanmıyorum.” görüşünü savundu.

    “Karikatürler edepsizliktir ve aşağılık ötesidir”

    CHP Grup Başkanvekili Altay, Fransa ile yaşanan gerginliğe de değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Hiç kimse ve hiçbir ülke Türkiye Cumhuriyeti’ne, aziz milletimize, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na ayar veremez, had bildiremez ve hakaret edemez. Ettirmeyiz. Kabul etmeyiz. En yüksek refleksi, tepkiyi, geçmişte olduğu gibi parlamentoda ve bütün meşru zeminlerde gösteririz. Ayrıca hiç kimsenin, hiçbir ülke ve hiçbir devlet başkanının, medya organının İslam dinine ve onun Peygamberine, başka dinlere ve peygamberlere hakaret etme küstahlığı olamaz. İslam’da reform, Macron’un işi değildir. İslam’da reform talebinin Macron gibi birinden gelmesi, densizliktir, aymazlıktır, hadsizliktir. Herkes haddini bilecek. Karikatür bile olsa, kutsala, insanların kişilik haklarına saldırıyı, saygısızlığı düşünce özgürlüğü olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Yüce Peygamberimiz ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na ilişkin karikatürler edepsizliktir ve aşağılık ötesidir.”

    Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik saldırıların kendilerini üzdüğünü ve bunları asla kabul etmediklerini vurgulayarak, “Dış politikaya TBMM’yi paydaş yapmasını tekrar tavsiye ediyorum.” diye konuştu.

     “Adalet Bakanı, ayıbı örtmeye çalışıyor”

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, eşi Emine Erdoğan hakkındaki sözleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği yanıtın anımsatılması üzerine, “Sayın Genel Başkanımızın Sayın Hanımefendi’ye yönelik bir ithamı söz konusu değildir. Fransa’ya bir boykot yapılacaksa saraydan, Cumhurbaşkanı’nın yakın çevresinden başlaması gerektiğinin altını kalın çizgiyle çizmekten ibarettir.” değerlendirmesinde bulundu.

    Engin Altay, sağlık çalışanlarına yönelik genelgeye ilişkin bir soruya, “Sayın Bakan böyle bir dayatma yapmak yerine, atama bekleyen sağlık çalışanlarını sisteme dahil etse, ne sağlık çalışanlarının gururu incinir, morali bozulurdu ne de Kovid-19 ile mücadele eden hastalar doktorsuz, hemşiresiz, hasta bakıcısız kalırdı.” yanıtını verdi.

    Altay, bu sırada elindeki genelgeyi yırtarak, “Yırttım ben de.” dedi.

    CHP Grup Başkanvekili Altay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, Kılıçdaroğlu’na yanıtını değerlendirirken de “Adalet Bakanı işini yapsın, polemik yapmasın. Anayasa’nın çiğnenmesine seyirci kalmanın mahcupluğunu, ezikliğini ve acizliğini yaşayan Adalet Bakanı, çamur siyasetiyle bu ayıbı örtmeye çalışıyor. Kendisi HSK’nın da başkanıdır. Çamur siyaseti yapacağına HSK Başkanı sıfatıyla Anayasa’yı çiğneyen hakimler hakkında soruşturma açmak onun en temel vazifesidir.” ifadelerini kullandı.

  • AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’den ortak bildiri

    AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’den ortak bildiri

    Meclis’te 4 siyasi partiden Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarını ortak tepki geldi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop ve 4 siyasi parti Macron’un açıklamalarını kınadı. HDP ise ”Hayır” oyu verdi.

    AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekillerinin ortak bildirisi:

    “Siyasi amaçlarına ulaşmak, iktidarlarını tahkim etmek ve dahil oldukları çatışmalara taraftar toplamak başta olmak üzere çeşitli gerekçelerle halklar ve inanç toplulukları arasında yıkıcı ihtilaflara yol açabilecek söylemlere başvuran, düşmanlık doğuran eylemlere tevessül eden herkes, sadece temsil iddiasında oldukları kitleleri değil, bütün insanlığı derinden etkileyecek bir cürüm işlemektedirler.

    Ne yazık ki son dönemde bu türden bir hastalıklı söylem, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un beyanlarında ve icraatlarında tezahür etmektedir. Mezkur zat, ‘ifade hürriyetini desteklemek’ kisvesine bürüdüğü pervasız eylemleriyle, küresel sonuçları her inançtan insanı derinden ve olumsuz etkileyebilecek bir çatışmayı, yarılmayı tetiklemektedir.”

  • AK Parti Mudanya Belediye Meclis Üyesi CHP’ye geçti

    AK Parti Mudanya Belediye Meclis Üyesi CHP’ye geçti

    Daha önce AK Parti Mudanya Kadın Kolları Başkanlığı yapan ve partinin çeşitli kademelerinde görev alan AK Parti Mudanya Belediyesi Meclis Üyesi Neslihan Erdeniz, partisinden istifa ederek CHP’ye geçti.

    Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın makamında PM üyesi Hakkı Süha Okay, CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca ve CHP’li meclis üyeleri ile bir araya gelen Erdeniz, “AK Parti  ile fikirlerimin artık örtüşmediği kanaatine vardım. Siyasi hayatıma kendimi daha rahat ifade edebileceğimi düşündüğüm CHP’nin çatısı altında devam etme kararı aldım. Mudanya için çalışmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

    Mudanya’da sosyal demokrat belediyecilik ağının güçlendiğini belirten Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, bu gönül birlikteliğimizin, partimize, Mudanyamıza ve tüm halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca da, Mudanya’da sosyal demokrat belediyeciliğin bayrağının dalgalanmaya devam edeceğini vurguladı.

    ERDENİZ’E ROZETİNİ HAKKI SÜHA OKAY TAKTI

    CHP’ye geçen Belediye Meclisi Üyesi Neslihan Erdeniz için CHP Mudanya İlçe Başkanlığında tören düzenlendi. Mudanya İlçe Başkan Yardımcısı Hikmet Karip ve ilçe yöneticileriyle görüşmelerde bulunan Erdeniz’e rozetini CHP Parti Meclisi Üyesi Hakkı Süha Okay taktı. Törende İl Yönetim kurulu üyesi Özden Keskin, Mudanya Gençlik Kolları Başkanı Seda Bozdağ Güzelkaya ve Mudanya Belediye Meclisi üyesi Ergül Batman ve ilçe yöneticileri de hazır bulundu.

  • CHP’li ismin Trabzon paylaşımı tepki çekti, ihraç süreci başladı

    CHP’li ismin Trabzon paylaşımı tepki çekti, ihraç süreci başladı

    CHP Isparta Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İlayda Kılınç’ın, Trabzon ve Trabzonsporla ilgili Twitter hesabından yaptığı tepki çeken paylaşımla ilgili CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Isparta İl Başkanı’nı aradığını duyurdu.

    Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Isparta İl Gençlik Kolları üyesi bir gencin fanatizm psikolojisiyle sosyal medya üzerinden yaptığı talihsiz ve bir o kadar da seviyesiz paylaşımı için Isparta İl Başkanı’mızı aradım. İl başkanımız kabul edilemez bulduğu ifadelerden dolayı üzüntülerini ve özürlerini iletti ve ilgili hakkında ihraç istemiyle disiplin işlemlerini başlatacaklarını söyledi” dedi.

    AK PARTİ TRABZON MİLLETVEKİLİ AYVAZOĞLU’DAN TEPKİ

    AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu da sosyal medya hesabından, CHP Genel Merkezi’ne uyararak, “İtler istiyor diye aslanlar ölmez. Trabzon da Türkiye’dir yıkılmaz! Edep makamını es geçen bu ‘tür’ için bir şeyler yapılmalı! Ey @herkesicinCHP başkan yardımcısı makamı verdiğiniz şu şeylerinize bir ayar verin. O pis holigan ağzı ile Trabzon’u lekelerim sanmasın” paylaşımını yaptı.

    ‘TRABZON TÜRKİYE’NİN ÇİMENTOSUDUR’

    Kılınç’ın paylaşımına Trabzonlular da tepki gösterip, durumu kınadıklarını söylediler.

    Trabzonlu Gençler Taraftar Grubu Başkanı Mehmet Fındıkçı, yapılan paylaşımın çok talihsiz olduğunu, özellikle bir anne adayı tarafından yapılmasının kendilerini çok üzdüğünü belirterek, “Talihsiz bir açıklama. Biz birçok deplasmanlara gidiyoruz, dostluk yemekleri yiyoruz. Ama iş başka konulara gelince herkes bize sırtını dönüyor ve küfrediyor. Trabzon şehri Türkiye’nin çimentosudur. Bu şehre insan aç gelse tok döner. Öyle bir şehrimiz var. O arkadaş konuşuyorken önce Trabzon’u bilecek, sonra konuşacak. Trabzon’u ağzına alırken herkes haddini bilecek. Trabzon vatanını, milletini seven bir şehirdir. Bizim Fenerbahçe ile bir husumetimiz var ama hiçbir zaman ‘yansın Kadıköy, yok olsun’ demedik. Sonuçta insanız, bu bir maç. Yenmek, yenilmek, berabere kalmak var. Bir maç var diye özellikle anne adayı bir kadının Trabzon halkı için bunları söylemesi bizi çok üzdü. Kendisi özür dilemiş ama bir şeyi bilinçli dedikten sonra özür dilemenin anlamı yok” dedi.

    ‘HERKES DİKKAT ETMELİ’

    Trabzonlu Muhammet Can, “Böyle bir paylaşımı ne şekilde olursa olsun, kim yaparsa yapsın kınıyorum. Büyük yanlış yapmışlar” derken, Hasan Uz da “Bir kişinin söylediğini topluma mal etmemek lazım ancak bunu söyleyenin ağzı ağız değil. Kendini bilmez birisi. Herkesin ağzını tutması, dikkat edilmesi gerekir” diye konuştu.

    ‘TRABZON TÜRKİYE’NİN T’SİDİR’

    Bu tür paylaşımların düşmanlık tohumları ektiğini kaydeden Mustafa Alagöz, “Özellikle konum sahibi insanların böyle paylaşımlar yapması hoş değil. Toplumu rencide edecek veya bir kesimin düşmanlığını kazanacak şeyler paylaşmamak gerekir. Paylaşımı okuyunca şaşırdım. Maç öncesi kulüp ve şehirler arasında hiçbir gerginlik yokken buna ne gerek vardı? Bu paylaşımlar düşmanlık tohumları eker gibi bir his uyandırıyor” dedi.

    ‘KADIN OLARAK O PAYLAŞIMI KINIYORUM’

    Havva Aydoğdu, “Bir kadın olarak yapılan o paylaşımı kınıyorum. İnsanlarımıza yakışmıyor. Kültür, örf, adetlerimizi unutmayalım. Her şeyi devletten beklemeyelim. Ailemizden ne gördüysek fertlerimizi o şekilde eğitirsek, daha iyi yerlere geleceğimizi umut ediyorum” derken, Trabzonspor taraftarı Abdülkerim Karabela, “Tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak. Trabzonlu, Urfalı, Mardinli, Egeli hepimiz aynı kanı taşıyoruz. Yapılan paylaşım çok kötü ve yanlış” diye konuştu.

  • Bursa’da sağlık çalışanlarının ücretsiz ulaşım bilmecesi

    Bursa’da sağlık çalışanlarının ücretsiz ulaşım bilmecesi

    COVİD-19  salgını döneminde Ankara, İstanbul ve İzmir’de sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım olanağı sağlanırken Bursa’da bu uygulamadan vazgeçilmiş ve sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım hakkı iptal edilmişti.

    Bursa Tabip Odası’nın gündeme getirip BURULAŞ’a yazdığı dilekçede sağlık çalışanlarına tekrardan ücretsiz ulaşım hakkı tanınması talep edildi. BURULAŞ bu talebe olumlu yanıt vermedi. Bu kararın ardında Bursa’da kent dinamikleri harekete geçti ve olay Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis’ine kadar taşındı. Ekim ayı meclis toplantısında gündeme gelen ve alınan kararla sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım hakkı Bursa’da tekrar uygulamaya konuldu.

    Sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım uygulamasını Bursa’da her fırsatta dile getiren CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal  alınan kararın ardından açıklamalarda bulundu. Sarıbal, yaptığı açıklamada Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hatalardan dönmeyi artık kendine erdem saymaya başladığını söyledi.

    Sarıbal yaptığı açıklamanın devamında şunları aktardı:

    “Önce su ücretlerinde katı atık meselesini gündeme getirmiştik itiraz etmişlerdi, sonra İstanbul ve Ankara’da CHP’li belediyelerin yaptıklarını görünce oradan geri dönüş yapıp katı atık bedellerini faturadan çıkardılar.

    Şimdi Bursa Tabip  Odası’nın, sağlık emekçilerine COVİD döneminde toplu ulaşım araçlarına ücretsiz binmesine dair bir durumları vardı. Ama Bursa’da bu ücretli hale getirilmişti. Yine Ankara, İstanbul ve İzmir’de COVİD döneminde sağlık emekçileri ücretsiz ulaşım olanağına sahiplerdi.

    Şimdi Büyükşehir Belediyesi bir karar aldı. COVİD sürecinde sağlık çalışanlarına tekrar ücretsiz olarak ulaşım sağlamaya başladılar. Peki bu aradan geçen süreçte sağlık emekçilerinin bu zor dönemde verdiği emeğe saygısızlık değil midir? İtiraf edilmese böyle mi devam edecekti? Yaz, boz! Ses çıkartmazlarsa devam, ses çıkartırlarsa hadi geriye alalım. Bu nasıl bir anlayış. Bursa yönetilemiyor. Bursa keyfine bırakılmış, bir kişinin keyfi üzerinde rüzgara kapılmış gidiyor.”

  • CHP’de, sahte içkiye bağlı ölümlerin araştırılması için heyet kuruldu

    CHP’de, sahte içkiye bağlı ölümlerin araştırılması için heyet kuruldu

    CHP’de, sahte içkiye bağlı ölümleri ve sahte içkinin boyutlarını araştırmak üzere kurulan heyet, Kırıkkale ve İzmir’de incelemelerde bulundu.

    CHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, İstanbul, İzmir, Mersin, Aydın, Muğla, Kırıkkale, Trabzon, Tekirdağ, Zonguldak ve Kırklareli‘nden gelen sahte içki zehirlenmesi şüphesiyle ölüm haberlerinin ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla konuyu araştırmak üzere heyet kuruldu.

    Heyette, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat, Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer yer aldı.

    Sahte içkiye bağlı ölümleri ve sahte içkinin boyutlarını araştıran heyet, Türkiye’de ölümlerin yaşandığı şehirlerde incelemelerde bulunacak.

    Görüşmelere Kırıkkale ve İzmir’den başlayan heyet, sahte içki nedeniyle hayatını kaybedenlerin ailelerini ve kalıcı sağlık sorunu yaşayan kişileri ziyaret etti.

    Heyetin incelemelerini tamamlamasının ardından konuya ilişkin rapor hazırlanacak.

  • Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye yürekten teşekkür

    Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye yürekten teşekkür

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’nin “Askıda Ekmek Kampanyası”na ilişkin, “Bizim fakirliğimizi, bu iktidarın 18 yıl sonunda bizi getirdiği rezilliği bundan daha iyi dünyaya anlatamazsınız. O nedenle Sayın Bahçeli’ye yürekten teşekkür ediyorum.” dedi.

    Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Hatay’daki orman yangınlarına belediyenin de müdahale ettiğini belirterek Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a teşekkür etti. Bu yangınların söndürülmesinde katkı veren Mersin, Adana, Gaziantep, Osmaniye ve Kahramanmaraş belediye başkanlarına da teşekkür eden Kılıçdaroğlu, bunu söylerken siyasi parti ayrımı yapmadıklarına işaret etti. Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay’da evleri yanan ailelere yardımda bulunulduğunu ve yangında zarar gören içme suyu isale hattının yapıldığını da anlattı.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğinin fikri, vicdanı ve irfanı hür olmasını istediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bu çerçevede genç kuşakların yetiştirildiğini, Nobel ödülleri alındığını, sanatın ve kültürün geliştirildiğini, bazı üniversitelerin de dünyada söz sahibi olabildiğini belirtti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik.” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sayın Erdoğan, senin fikrin Orta Çağ fikri bile değil, sen ondan bile geridesin. Fikri iktidarda ahlak, erdem, bilgi, istişare lazım. Bir kişinin fikrinden değil, milyonların fikrinden söz ediyoruz. Sen kendi iktidarını korumak için ‘Nasıl olur da 83 milyon benim söylediğimi tekrar ettiğinde ve 83 milyonun çocukları okula gittiğinde, 18 yaşına geldiğinde bunların tamamı bana oy verdiğinde fikri iktidar gerçekleşmiş olur…’ Böyle bir dünya yok, Orta Çağ’da bile yoktu. 4+4+4’ü getirdin, şimdi ‘Eğitimde reforma ihtiyacımız var.’ diyorsun. Her bakan geldiğinde yeni bir reform yaptı. Ne oldu sonuç? Düşlediği eğitim sistemini ve fikri iktidarı gerçekleştirme şansı kocaman bir sıfırdır ama haberi bile yok. Hürriyete karşı olan birisinin fikri, vicdanı, irfanı hür insan istediğini duydunuz mu? Hürriyete karşısın sen.”

    “Daha çok beklersin”

    Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin eğitimin sorunlarına yönelik çözüm önerilerinin hayata geçirilmesini istedi. Türkiye’de 3 milyon 37 bin öğrencinin internete girememesinin sorumlusunu soran Kılıçdaroğlu, “Türk Telekom’u götürdün Hariri ailesine peşkeş çektin, internete yatırım yapmadılar, kar elde ettiler. ‘Borçları ödemiyorum.’ dediler. Bugün öğrenciler internete giremiyorsa bunun sorumluluğu kimde?” dedi.

    Kılıçdaroğlu, öğretmenlere ve ihtiyaç sahibi ailelere bilgisayar dağıtılması gerektiğini yineleyerek “Fatih Projesi’ndeki paralar nereye gitti? Ahkam kesiyor bir de, insanda biraz sıkılma olur. ‘Para yok.’ Tonlarca para var ama öğretmene, ihtiyaç sahibi aileye yok.” ifadelerini kullandı.

    Düşük gelirlilere ve bütün öğretmenlere ücretsiz internet öneren Kılıçdaroğlu, “Bunları dinlemiyor beyefendi, ‘Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik…’ Daha çok beklersin. O gençler, 2023’te sandığa gelecekler, kimden hesap soracaklarını hep beraber göreceğiz. O çocuklara nasıl bir Türkiye bıraktığını her beraber göreceğiz. Onların hakkını hukukunu nasıl yediğini, o çocuklar senden de benden de iyi biliyorlar.” görüşünü savundu.

    “17 yılda 489 milyar dolar tefecilere faiz ödediler”

    Kılıçdaroğlu, “17 yılda 489 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. 464 Osmangazi Köprüsü demek. Bu para nereye gitti? Tefeciye gitti. Beylerin fikri iktidarında tefeciye, bizim fikri iktidarımızda böyle bir şey yoktur; alın teri, emek, ücret, kalkınmak, bilgi, ahlak, adalet değerlidir.” diye konuştu.

    Bu tutarla 4 bin şehir hastanesi yapılabileceğini de belirten Kılıçdaroğlu, “Her bir vatandaş için, Vali ‘Beni nasıl tanımazsın, o zaman dükkanını kapatın.’ diyor ya, o vatandaş da dahil olmak üzere, 48 bin 732 lira ödenebilirdi. Aile başına ise 165 bin 689 lira ödenirdi. Bu paralar tefeciye gitti.” ifadelerini kullandı.

    “Çağ açan bir proje”

    Kemal Kılıçdaroğlu, MHP tarafından başlatılan “Askıda Ekmek Kampanyası”na ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Projeye bakın, ne proje ama. Çağ açan bir proje. Bizim fakirliğimizi, bu iktidarın 18 yıl sonunda bizi getirdiği rezilliği bundan daha iyi dünyaya anlatamazsınız. O nedenle Sayın Bahçeli’ye yürekten teşekkür ediyorum. Kuru soğana mahkum ettiniz. 21. yüzyıldan söz ediyorum. 83 milyon, bir avuç tefeciye hizmet eder hale geldik. Beyler tefecilere milyar dolarları yağdırırken, işinden olan adama ‘Sana ayda 1168 lira vereceğim. Günde 39 lira. Krallar gibi yaşayacaksın.’ diyor. Bunlarda vicdan var mı? Açlık sınırı 2448 lira. Açlık sınırının altında milyonlar var.”

    Çubuk’tan partisinin sosyal yardım ekibini arayan bir annenin yaşadıklarını paylaşan Kılıçdaroğlu, bu annenin evinde yiyecek bulunmadığı için 2 aylık bebeğine bakamayacak durumda olduğunu söylediğini aktardı. Kılıçdaroğlu, söz konusu anneye yardımda bulunduklarını belirterek “Bu, bize ulaşan bir kişi, böyle milyonlar var. Saraydaki zevat ve onun beslemeleri bunu asla bilmezler. Onların halkla, vatandaşla, çiftçiyle, esnafla, emeklilikte yaşa takılanlarla, muhtarlarla hiçbir ilgileri yoktur. Onlar saray gözlüğünden bakıyorlar dünyaya.” diye konuştu.

    “Evlatlarımız geleceklerini yurt dışında arıyor”

    Kemal Kılıçdaroğlu, genç kuşağın geleceği Türkiye’de değil yurt dışında aradığını savunarak yapılan bir anketi anlattı. Mayıs ayında gençlere yöneltilen “İmkanınız olsa yurt dışına yerleşip orada yaşamak ister misiniz?” sorusuna Türkiye genelinde yüzde 62,5’inin “evet” yanıtını verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “AK Parti’li gençlerin yüzde 47,3’ü de ‘İmkanımız olsa yurt dışına giderdik.’ diyor. Bu tablonun sorumlusu kim?” diye sordu.

    Kılıçdaroğlu, eylülde yapılan gençlik araştırmasındaki “Size kalıcı olarak başka bir ülke vatandaşlığı verilirse Türkiye’yi terk edip o ülkeye yerleşmeyi düşünür müsünüz?” sorusuna yüzde 64’ün “Evet terkederim.” karşılığını verdiğini belirterek, “Böyle bir gençlik yetiştirdiler. Beka sorunu, beka sorunu… Bundan daha büyük beka sorunu olur mu? Bizim yetiştirdiğimiz evlatlarımız geleceklerini yurt dışında arıyorlar. Erdoğan’ın ve beslemelerinin sayesinde arıyorlar.” sözlerini sarf etti.

    Üniversiteyi bitirmiş, taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerin yıllardır işsiz olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bunlarda ahlak var mı Allah aşkına? Ben konuşunca rahatsız oluyorlar, zaten rahatsız olun, önlem alın diye konuşuyorum. Türkiye’yi 18 yılda bu hale getirdiler.” değerlendirmesinde bulundu.

    “Korkudan bir şey söyleyemiyorlar”

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Suudi Arabistan’ın Türk mallarına ambargo uyguladığı” yönündeki söylemleri anımsatarak, “Korkudan bir şey söyleyemiyorlar. Bunlar İstanbul’un ortasında, konsoloslukta adamı doğradılar, ceset dahil hepsini aldılar, uçaklarına bindiler ve gittiler. Bir şey söyleyemedin. Cezayı kim çekiyor? Erdoğan çekse, ‘Cezasını çekiyor, tamam.’ derim. Bu ülkenin sanayicisi, üreticisinin ne günahı var? Senin izlediğin politika yüzünden fatura onlara çıkıyor. Bütün bunlara rağmen 23 Eylül’de ‘Suudi Arabistan milli günü kutlu olsun.’ diye havaalanlarına afiş asılıyor.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçime yönelik, “Bunlar kabile devletlerinin yaptığı işlerdir.” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

    “Sen Kızılderili kabile reisinin dünya siyaset tarihine giren açıklamalarını acaba okudun mu? Biz kabile devletinden daha da gerideyiz, adam bunun farkında değil. Gelenek, görenek, anayasa, adalet kaldı mı? Hayır. Keşke kabile devleti konumunda olsaydık, hiç değilse oturur tartışırdık. Devletin bütün çivilerini söktüler. Sen anayasayı ihlal eden, ‘Anayasa Mahkemesi kararını uygulamıyorum.’ diyen adamı yakında Yargıtaya veya Anayasa Mahkemesine üye yapacaksın. Yalandan fikri iktidar olunmaz; önce dürüst, ahlaklı, herkesin düşüncesine saygılı olacaksınız. 18 yıldır söylüyor, geldiğimiz noktada söylediklerinin tamamının yalan olduğu çıktı ortaya.”

  • Enis Berberoğlu hakkındaki itiraz, üst mahkemeye gönderildi

    Enis Berberoğlu hakkındaki itiraz, üst mahkemeye gönderildi

    Gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası alan ve Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı verdiği Enis Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasına yer olmadığı hükmüne yapılan itiraz, üst mahkemeye gönderildi.

    Enis Berberoğlu’nun avukatları tarafından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere, Anayasa Mahkemesi’nin “yeniden yargılama” hükmünü yerinde görmeyen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan itiraz dilekçesi, incelendi.

    Mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun kararlarının yerinde olduğunu belirterek, dilekçe ve dava dosyasının, itirazı inceleyecek olan ve üst mahkeme sayılan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi.

    İtiraz dilekçesi İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yasal süresi içerisinde incelenip karara bağlanacak.

  • Muharrem İnce: CHP yönetimine güvenmiyorum

    Muharrem İnce: CHP yönetimine güvenmiyorum

    CHP Yalova eski Milletvekili Muharrem İnce, dün ziyaret ettiği Iğdır’da bir CHP’linin, “Geleceğinizden haberimiz olmadı” demesi üzerine, “Bunu bilerek yapıyorum. Pandemi var, kababalık olmasın. Beni karşılamaya gelen CHP yönetimine güvenmiyorum, arkadaşlarıma zarar verir” dedi.

    Muharrem İnce, ülke genelinde başlattığı ‘Memleket Hareketi’ programı kapsamında dün Iğdır’a geldi. İnce, cadde ve sokaklarda esnafı ziyaret edip, vatandaşlarla görüştü. Söğütlü Mahallesi’nde otobüse binerken yanına gelen ve kendisinin de 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde CHP’den Iğdır Milletvekili adayı olduğunu söyleyen Metin Ova, “Sizin buraya geleceğinizden haberimiz olmadı. Keşke söyleseydiniz” dedi. Bunun üzerine İnce, “Bunu bilerek yapıyorum. Pandemi var, kababalık olmasın. Beni karşılamaya gelen CHP yönetimine de güvenmiyorum, arkadaşlarıma zarar verir” diye konuştu.

    İnce daha sonra Ardahan ve Kars ziyaretlerinde bulundu. İnce gezilerini bugün de Ağrı ve Erzurum’da sürdürecek