Etiket: chp

  • AK Parti’li Ünal’dan, Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti’li Ünal’dan, Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Kemal Kılıçdaroğlu, Biden’ın açıklaması kendisine sorulduğunda alaycı bir üslup ve çirkin yakıştırmalarla Fahrettin Altun’a saldırarak konuyu geçiştiriyor.” ifadesini kullandı.

    Ünal, Twitter hesabından, “Kemal Kılıçdaroğlu, Biden’ın açıklaması kendisine sorulduğunda alaycı bir üslup ve çirkin yakıştırmalarla Fahrettin Altun’a saldırarak konuyu geçiştiriyor. Asıl soru şudur, Biden Ocak’ta ‘Erdoğan’ı sizinle devireceğini’ söylediğinde siz 7 ay boyunca neden sustunuz?” paylaşımında bulundu.

  • Son seçim anketinde dikkat çeken sonuçlar!

    Son seçim anketinde dikkat çeken sonuçlar!

    Erken seçim iddiaları ve Muharrem İnce’nin yeni başlattığı hareketle Ankara kulisleri hareketlenirken, anket çalışmaları da hız kazandı. Son olarak Metropoll Araştırma’nın yaptığı seçim anketinde sadece iki partinin barajı geçtiği görülürken, Davutoğlu’nun partisinin yükselişi de dikkat çekti.

    Metropoll Araştırma, Türkiye’nin Nabzı Temmuz 2020 anketinden çarpıcı sonuçlar çıktı. Anket sonuçlarına göre AK Parti, birinci parti durumunda görülürken, CHP ile birlikte sadece iki parti barajı geçiyor. HDP yüzde 8, İYİ Parti 6.9, MHP ise 6’da kalıyor. En dikkat çeken sonuç ise Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi, Ali Babacan’ın DEVA Partisi’ni geride bırakıyor. Gelecek Partisi yüzde 2 iken, DEVA Partisi yüzde 1.3te kalıyor.

    İşte Metropoll anketinin sonuçları…

    Metropoll Araştırma’nın Türkiye’nin Nabzı Temmuz 2020 anketinin sonuçlarına göre bugün seçim olsa AK Parti’nin oy oranı yüzde 33.2 iken CHP’nin oy oranı yüzde 20.5… HDP, yüzde 8’de iken İYİ parti yüzde 6.9, MHP ise yüzde 6’da kalıyor.

    GELECEK PARTİSİ, DEVA’YI GERİDE BIRAKTI

    Anket sonuçlarına göre Şubat 2020’den bu güne Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile Babacan’ın DEVA Partisi oylarını yüzde yüz artırdı. Ancak Gelecek Partisi’nin DEVA Partisi’ne fark attığı görüldü. Gelecek Partisi yüzde 2 çıkarken, DEVA Partisi ise, yüzde 1.3’te kaldı.

  • Fahrettin Altun’dan Kılıçdaroğlu’na “Biden” yanıtı

    Fahrettin Altun’dan Kılıçdaroğlu’na “Biden” yanıtı

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “ABD’de bir başkan adayı (Joe Biden) muhalefetle iş birliği yapıp Cumhurbaşkanımızı devireceğini söylüyor. Muhalefetin başı “olmaz öyle şey” demek yerine konuyu gündeme getirdiğim gerekçesiyle bana saldırıyor. Devlet ciddiyeti gereği bu üsluba misliyle mukabele etmiyor ancak esefle kınıyorum.” açıklamasını yaptı..

    KILIÇDAROĞLU NE DEDİ?

    Türkiye’de birçok muhalif kesim tarafından tepkiyle karşılanan konuşmaya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ilk yorum geldi.

    CHP’nin sosyal medya hesabından paylaşılan videoda Kılıçdaroğlu şunları söyledi;

    “Önce şu soruyu gerçekten sormak gerekiyor” diyen Kılıçdaroğlu, “7 ay önce yapılan açıklama ortada dururken bu ülkenin Cumhurbaşkanı kimdi? Bu ülkenin sarayında kim oturuyordu? Dışişleri Bakanı kimdi? 7 aydır tepki vermediler. Neden şimdi tepki veriyorlar?”

    NE OLMUŞTU?

    ABD’deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a rakip olan Joe Biden, New York Times’a Ocak ayında verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almıştı. Biden skandal sözlerle Erdoğan’a karşı muhalefeti savunmaları gerektiğini belirterek, “Erdoğan’ı darbeyle değil seçimle devireceğim” demişti. “Yapacağım en son şey, ona (Erdoğan’a) Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu” şeklinde ifadeler kullanan Joe Biden, diğer taraftan Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edecekleriyle ilgilenmeleri gerektiğini söylemişti. Biden’ın bu sözlerine çok sayıda siyasetçi tepki göstermişti.

    https://www.facebook.com/BursaLineTV/videos/326075291765808/

    Muhalefetten Biden’ın açıklamalarına tepki (Okumak için tıkla)

  • CHP’li vekil koronavirüse yakalandı

    CHP’li vekil koronavirüse yakalandı

    CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada koronavirüs testi sonucunun pozitif çıktığını açıkladı.

    CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Trabzon’da katıldığı programlar sonrası gittiği Ankara’da yüksek ateş şikayeti ile hastaneye başvurduğunu, ailesiyle birlikte yaptırdığı testlerden kendi testinin pozitif çıktığını duyurdu. Kaya paylaşımında, “Değerli Dostlarım, Trabzon’da katıldığım programlar sonrasında vücudumda biraz ateş ve ağrılar oluştu. Koronavirüsten şüphelendik ve ailece test yaptırdık, benim testim pozitif çıktı. Çok şükür eşimin ve çocuklarımın negatif çıktı. Şimdi Ankara’dayım, evde tedavim devam ediyor. Çok şükür durumum iyi. Doktor tavsiyesiyle telefonlara bakamıyorum. Lütfen kusuruma bakmayın. Sizlerden ricam aman dikkatli olun, kalabalıklardan uzak durun. Tüm dostlarıma çok selamlar, teşekkürler” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan: “Hiçbir ülkeye hakkımızı yedirtmeyiz”

    Erdoğan: “Hiçbir ülkeye hakkımızı yedirtmeyiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Akdeniz’de gerginliği artıran Türkiye değil, Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok saymaya çalışan Rum-Yunan zihniyetidir. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yok, ancak hiçbir ülkeye de hakkımızı yedirtmeyiz. Doğu Akdeniz’de çözümün yolu, diyalog ve müzakeredir” dedi.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, “Akdeniz’de gerginliği artıran Türkiye değil, Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok saymaya çalışan Rum-Yunan zihniyetidir. Son dönemde Doğu Akdeniz’de, Yunanistan ve Rum yönetiminin yanlış adımlar attığını görüyoruz. Kimse kendini dev aynasında görmemeli ve şov peşinde koşmamalı. Türkiye olarak şimdiye kadar Yunanistan ile sorunlarımızın çözümünü müzakere masasında aradık. Komşuluk hukukumuzu gözeten anlayışla hareket ettik. Buradan şu gerçeğin altını çizmek istiyorum; Bizim kimsenin hakkında gözümüz yok, ancak hiçbir ülkeye de hakkımızı yedirtmeyiz. Doğu Akdeniz’de çözümün yolu, diyalog ve müzakeredir. Sağduyu ve aklıselimle hareket edilirse herkesin hakkını koruyarak kazan-kazan temelli bir formül bulunabilir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

    • Türkiye’yi demokrasiden sağlığa her alanda ileriye taşıyacağız. 19 yıldır heyecanımızdan bir şey kaybetmeden aziz milletimize hizmet etmeye çalıştık. 19 yıl önce kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürümeyi sürdürüyoruz.
    • Şimdiye kadar ne yaptıysak, neyi başardıysak CHP’nin takoz ve gerilim siyasetine rağmen başardık.
    • Bugün sayın Merkel ve sayın Michel ile birer görüşmem olacak.
    • Abideleşen mücadeleleriyle ülkemizi FETÖ’Ye teslim etmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. 86 senelik uzun bir teassürün ardından Ayasofya’yı cuma namazı ile ibadete açtık.
    • Bu zor günlerinde Lübnanlı kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu gösterdik. Lübnan’da bizim derdimiz insanlığımızın, kardeşliğimizin, inancımızın gereğini yerine getirmektir.
    • Ülkemizin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerini gözetmeye yönelik adımları adeta bir turnusol kağıdına dönüşmüştür.
    • Tüm bunlar Türkiye’yi denizden çevrelemeye yönelik hareketlerdir. Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’de ortaya koyduğu tavır art niyetlidir. Yunanistan’ı Türkiye’nin hak ve hukukuna riayet etmeye tekrar davet ediyorum.
    • Bu dönemde eğlenceye ara verelim. Tedbir bizden, takdir Allah’tan. Buna riayet edelim.
  • Muharrem İnce yol haritasını açıkladı

    Muharrem İnce yol haritasını açıkladı

    CHP’den ayrılarak yeni parti kuracağı iddialarına “Parti kurmuyorum, yola çıkıyorum” yanıtını veren Muharrem İnce, düzenldiği basın toplantısında konuşuyor.

    Sözlerine “Herkes konuştu bilen de bilmeyen de… Bir tek Muharrem İnce konuşmadı, şimdi o konuşacak” diye başlayan İnce’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    “Sorunlarını çözmek yerine erteleyen bir ülke haline geldik. Türkiye’deki muhalefet Mavi Vatan konusunda destek mesajı vermelidir. Halkı yoksullaştıran ekonomiyi buzdolabı satışına bağlayan bir cumhurbaşkanı var. Türkiye’yi bu noktaya lider partileri getirmiştir. Türkiye’de hem iktidar hem muhalefet sorunu vardır. Bu kötü gidişattan CHP de nasibini almıştır.

    Kurultayda CHP Genel Başkanı kimseyi dinlememiş, konuşup gitmiştir. Kurultay iradesini tanımayan bir genel başkanımız var artık. CHP, İçişleri Bakanlığı’na dilekçeyle kurulmuş bir parti değildir. Ayrılırken de dilekçeyle ayrılınmaz. Ayrılırsam da CHP’yi kurtarmak için ayrılırım. AKP çökecek ama Türkiye’nin üzerine çökecek. AKP çökerken CHP kurtarıcı görevi görmüyor.

    “BİN GÜNDE MEMLEKET”

    Parti içi demokrasi olmaması Türkiye demokrasisini çökertti. Ben gidersem ülke dağılır diyenlerle ben gidersem parti dağılır diyenlerin ortak noktaları koltuk sevdalarıdır. Türkiye seçeneksiz değildir, saray rejimine mahkum da değildir. Bugün başlattığımız hareketin adı “Bin Günde Memleket” hareketidir. Kadrosu Türkiye’nin sorunlarına kafa yoran çözüm üreten kişilerden oluşmaktadır.

    4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıldönümünde Sivas’ta olup memleket hareketini başlayacağız. Bizim hareketimizde asla Atatürk düşmanları olmayacaktır. Nerede olursak olalım gönlümüz Atatürk’tedir. Bu hareket ayrımcılığa karşı çıkacaktır. Kadına şiddet ve çocuk istismarına en şiddetli şekilde karşı çıkacaktır. Anlattıklarım bir cumhuriyet öğretmeninin hayalleri değildir. Arkadaşlarımızla birlikte yollara düşeceğiz.”

    SEÇİM GECESİNE YÖNELİK İDDİALAR

    CHP 13 bin sandıkta gözlemci vermemiş. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Erdoğan 1.3 milyon oy az alsa seçim ikinci tura kalacaktı. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar benden milletin karşısına çıkıp yalan söylememi istiyorlar. Bana neredeydin diye soranlara krizi kötü yönetmiş olabilirim diyorum.”

    Bir CHP’li saraya gitmiş… İki gazeteciye de dava açtım, genel merkez açamadı. Gitsin dava açsınlar açamıyorlar, çünkü gazeteciden korkuyorlar.

    Muharrem İnce bu çıkışını bireysel ikbali için yapıyor diyorlar. CHP tam iktidara yürürken Muharrem İnce neden böyle yaptı? İktidara yürümek demek CHP Genel Başkanı’nın cumhurbaşkanı olmasıdır. Erdoğan’ın eski arkadaşlarından biri cumhurbaşkanı olacaksa ben buna iktidar demem. Bizim genel başkanın öyle bir iddiası yok. Böyle bir iddiası yoksa CHP’nin iktidara yürüdüğü hayaldir. Erdoğan’ı ben de indirmek istiyorum ama yerine CHP’li biri gelmeli. İktidara yürüme iddiası yok ortada.

    “YEREL SEÇİMİ HDP’LİLER KAZANDIRDI”

    CHP yerel seçimlerde başarısız mıydı? Hayır çok başarılıydı. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Hatay, Antalya’yı Kürt vatandaşlarımız, HDP’liler kazandırdı. Destek verdiler, aday çıkarmadılar. Ama CHP Kürt vatandaşlarımıza teşekkür edemedi. Bu başarıyı küçümsemiyorum ama Kürtleri yok sayamazsınız.”

    MUHALEFETİ BÖLECEK İDDİALARI

    Cumhur İttifakına gitmeyeceğim. Muhalefeti bölmüş olmam. Piyasada saray bunu destekliyor diyenler rant baronlarıdır. Yandaş medyanın bana yakınlığı gözlerimi yaşarttı. Beni ne kadar çok seviyormuşsunuz. Memleket hareketi başladığında ekranlarınızı ve sayfalarınızı bana kapatacağınızı biliyorum.

    Kurultayda bana yapılan saygısızlığa hiç takmadım. Çocuk değiliz.

  • Muharrem İnce parti kuracak mı? Yarın açıklama yapacak

    Muharrem İnce parti kuracak mı? Yarın açıklama yapacak

    Yeni parti kuracağı yönündeki iddialarla gündemde olan CHP’li Muharrem İnce, yarın saat 10.30’da otelde basın toplantısı düzenleyecek.

    Parti kuracağı iddialarıyla gündeme gelen Muharrem İnce, memleketi Yalova’nın Elmalık köyünden dün Ankara’ya geldi. Başkentte çalışmalarını sürdüren İnce’nin yarınki programı belli oldu. Muharrem İnce’nin basın ekibinden yapılan duyuruda, “Sayın Muharrem İnce, 13 Ağustos Perşembe günü, saat 10.30’da Çukurambar’da bulunan Holiday İnn Oteli’nde basın toplantısı gerçekleştirecektir” denildi.

  • Muharrem İnce: “Yüzde 51 için yola çıkıyorum”

    Muharrem İnce: “Yüzde 51 için yola çıkıyorum”

    Parti kuracağı iddiaları siyaset gündemini çalkalayan Muharrem İnce, Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya bomba açıklamalarda bulundu. İnce “Ben bir parti kurmuyorum. Ben yola çıkıyorum. Yüzde 31’le bıraktım. Şimdi onu yüzde 51’e çıkarmak için yola çıkıyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı adaylığı süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalar yapan İnce, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı kesinlikle Abdullah Gül’dü. CHP’den birini asla düşünmüyordu. Ama onun bu planını Meral Akşener bozdu. Açık söylüyorum ben Akşener sayesinde aday oldum” diye konuştu

    CHP’den ayrılıp parti kuracağı iddiaları ile siyaset gündeminden düşmeyen Muharrem İnce sosyal medya paylaşımları dışında ilk kez açıklamalarda bulundu.

    Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya konuşan İnce, siyaset gündemini sarsacak ifadeler kullandı.

    Bir dönem çok konuşulan “Muharrem İnce Beştepe’de Erdoğan’la görüştü” iddialarına yanıt veren İnce, şunları kaydetti:

    “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden bir CHP’li var ama o ben değilim. Gidenin kim olduğunu da biliyorum. Bir genel başkan yardımcısı gitti Saray’a, Tayyip Erdoğan’a. Bana asıl dokunan Kemal Bey’in Fox TV’deki sabah programına çıkıp ‘Kimin gittiğini biliyorum’ diyerek beni ima etmesi oldu. Kemal Bey’i aradım hemen. ‘Biliyorsanız çıkıp açıklayın. Yoksa ben çıkıp sert konuşurum’ dedim. Açıklamadı.”

    “AKŞENER SAYESİNDE ADAY OLDUM”

    Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl aday olduğunu da anlatan İnce “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı kesinlikle Abdullah Gül’dü. CHP’den birini asla düşünmüyordu. Bütün arzusu Abdullah Bey’i aday göstermekti. Ama onun bu planını Meral Akşener bozdu. Açık söylüyorum ben Akşener sayesinde aday oldum” dedi.

    “O GECE ‘SARHOŞTU’ İDDİASINI TUNCAY ÖZKAN YAYDI”

    Seçim gecesi yaşananlara da değinen İnce, CHP’de kendisine yönelik tavrın Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından başladığı dile getirip o geceyle ilgili çarpıcı bir iddiaya da gündeme getirdi. O gece sarhoş olduğu söylentilerini Tuncay Özkan’ın dillendirdiğini ifade eden İnce sözlerini şöyle sürdürdü.

    “Ben seçim kampanyasını çok iyi götürdüm ama yenilgiyi kötü yönettim. Çok kötü yönettim. Tuncay Özkan seçim gecesi ile ilgili olarak Levent Gültekin’e ‘Muharrem İnce o gece sarhoştu’ diyor. O da bunu yayıyor. Yahu o gece yanımda birçok partili var. Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay var. Bekledim ki, biri de çıksın ‘Değildi. Beraberdik’ desin. Hiçbiri çıkmadı. Ardından bu Saray’a gitme meselesini birileri kurguladı. Ben de bu iftiraya dava açtım. Genel Başkanımıza da dedim ki, ‘Parti de dava açsın’ ama açmadılar. Niye açmadılar sormak lazım. Ben Beştepe’ye Saray’a gitsem gizli gitmem. Açık açık giderim. Twitter’dan duyurur giderim. Çünkü bugünkü sisteme göre ben ana muhalefetim. Tayyip Erdoğan’ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu değildi, bendim. Bu yüzden isteseydim açık açık gider görüşürdüm. Gitmedim. O da yetmedi şimdi bir de bölücülük meselesi çıktı.

    “YÜZDE 51 İÇİN YOLA ÇIKIYORUM”

    Parti kuracağı iddialarına da açıklık getiren İnce:

    “Ben bir parti kurmuyorum. Ben yola çıkıyorum. Yüzde 31’le bıraktım. Şimdi onu yüzde 51’e çıkarmak için yola çıkıyorum. Bu yol Diyarbakır’da karpuz tarlasına gidiyor. Diyarbakır’da kardeşlerimle karpuz toplayacağım, Sümbül Deresi’nde işçilerle olacağım, Rize’de çay toplayacağım. Yollara çıkıyorum, halka emanet edeceğim kendimi. Parti kurmuyorum. Halkla beraber yola çıkıyorum. Harekete geçiyorum. Bir hareket başlatıyorum. Halkla beraber. Bu hareket yarın bir partiye dönüşür mü, yoksa partiler o hareketi arkasına mı takılır bilmem. Ben yola çıkıyorum. Ben yüzde 9, yüzde 10, yüzde 12 ya da yüzde 49 için çıkmıyorum yola. Yüzde 51 için çıkıyorum.”

  • CHP’den Muharrem İnce açıklaması

    CHP’den Muharrem İnce açıklaması

    CHP Parti Meclisi üyesi Müslim Sarı, Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılarak parti kuracağı iddialarına ilişkin, “Muharrem Bey henüz resmi bir açıklama yapmadı. Biz de izliyoruz, takip ediyoruz, bir değerlendirme yapmak için erken.” dedi.

    Sarı, genel merkezde düzenlenen Parti Meclisi toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılarak parti kuracağı iddialarının sorulması üzerine Sarı, “Muharrem Bey henüz resmi bir açıklama yapmadı. Biz de izliyoruz, takip ediyoruz, bir değerlendirme yapmak için erken. Biraz izleyelim.” ifadelerini kullandı.

    İnce’nin “Yüzde 31 ile bıraktım, 51’e tırmandırmaya çalışıyorum.” sözlerinin anımsatıldığı Sarı, “Muharrem İnce geçmiş dönemde cumhurbaşkanı adayıydı yine cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Aslında Türkiye’de 2023 yarışı başladı. Son dönemlerde bu ittifaklara yönelik söylemler ve hamleleri de böyle okuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

     İYİ Parti’ye yapılan davet

    İYİ Parti’ye yapılan davetin de sorulduğu Sarı, “Bunlar Millet İttifakı’nın uyumunu bozmak üzere yapılmış hamleler. Önümüzdeki dönem bu konuda hem Millet İttifakı’nın içinde hem Cumhur İttifakı’nın içinde yeni gelişmeler de olacaktır.” diye konuştu.

    Sarı, “İnce’nin yeni parti kurması CHP’yi böler mi, zarar verir mi?” şeklindeki soruya da “Ben bunu bölme olarak değerlendirmiyorum. Netice de siyasal partilerin içerisinde kendilerine varlık bulmuş, orada kendilerini ifade edebilen, ifade edemeyen arkadaşlar farklı arayışlar içerisinde olabilirler.” yanıtını verdi.

    Ekonomideki gidişatın soruması üzerine Sarı, “Ekonomide dibe doğru yolculuk başlamıştır. Önümüzdeki yılın bu yıldan daha kötü olacağını, bunun da erken seçimle sonuçlanacağını düşünüyorum.” dedi.

  • Kurultay sonrası ilk kez konuştu

    Kurultay sonrası ilk kez konuştu

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 37’nci Olağan Kurultay’da seçilen Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti.

    Ziyaretin ardından Parti Meclisi Toplantısı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu’nun hedefinde iktidar partisi ve Erdoğan vardı. Kurultay sonrası ilk kez konuşan Kılıçdaroğlu, “Biz CHP’nin Parti Meclisi üyeleri olarak Türkiye’nin 18 yıldır çözülemeyen sorunlarının çözümüne talibiz. 18 yıldır Türkiye’yi yönetiyorlar, Türkiye’nin hangi sorununu çözdüler?” dedi. “Erdoğan’a 83 milyonun önünde bir çağrım var” diyen Kılıçdaroğlu, “Hâlâ bu milleti seviyorsan o sosyete damadın görevine son ver. Onu savunmaya kalkma, bu sosyete damadın ekonomiden anladığı yok” diye konuştu.

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 37’nci Olağan Kurultay’da yeniden genel başkanlığa seçilen Kılıçdaroğlu, beraberinde PM ve YDK üyeleri ile birlikte Aslanlı Yol’dan yürüyerek Anıtkabir’e girdi.

    Basına kapalı gerçekleşen programda, Kılıçdaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Kılıçdaroğlu ardından Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.

    Kılıçdaroğlu, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

    Aziz Atatürk, Sayın Genel Başkanım… 25-26 Temmuz tarihlerinde 37. Kurultayımızı gerçekleştirdik. Bu Kurultayda, kamuoyuna açıkladığımız ‘2.Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ oy birliği ile kabul edilmiştir. Kabul edilen bu beyanname ile halkımıza söz verdik. Kurduğun Cumhuriyet’i, Cumhuriyet’in 100. yılında demokrasi ile taçlandıracağız.

    Egemenlik, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılmayacak egemenlik gerçekten de kayıtsız, şartsız milletin olacaktır. Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştırmak bizim en temel görevimizdir.

    Bu azim ve kararlılıkla huzurundayız. Aynı kararlılıkla, size ve silah arkadaşlarınıza, hayatını kaybetmiş tüm Cumhuriyet Halk Partililere, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirmiş yurttaşlarımıza şükranlarımızı sunuyor, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhun şad olsun.”

    Heyet daha sonra İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kabrinin bulunduğu alana geçti. Kılıçdaroğlu’nun kabre çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. CHP’li heyet Anıtkabir önünde fotoğraf çektirdikten sonra ayrıldı.

    “18 YILDA TÜRKİYE’NİN HANGİ SORUNUN ÇÖZDÜLER?”

    Parti Meclisi Toplantısı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları

    Parti Meclisimizin yüzde 41,6’sı yenilendi. 60 kişilik Parti Meclisimizin 39’u erkek, 21’i de kadın. Yaş ortalamamız 48. Biz Türkiye’nin onlarca yıldır çözülemeyen sorunlarının çözümüne talibiz.

    Sosyal medyadan ve televizyondan bizi izleyenlere seslenmek isterim. Biz kapsayıcı bir siyaseti yaşama geçirmek istiyoruz. Biz CHP’nin Parti Meclisi üyeleri olarak Türkiye’nin 18 yıldır çözülemeyen sorunlarının çözümüne talibiz.

    Biz Cumhuriyet Halk Partililer siyaseti bir zenginleşme aracı olarak görmüyoruz. İktidardaki partiler siyaseti zenginleşme aracı olarak görüyor, biz halka hizmet aracı olarak görüyoruz.

    O yüzden biz mal varlıklarımızı açıklıyoruz, onlar açıklayamıyor. Hatta başka bir ülkenin lideri çıkıp ‘mal varlığını açıklarım’ diyerek tehdit edip istediğini yaptırabiliyor. Siyaseti temiz ve ahlaklı zeminde yürütmek zorundayız.

    18 yıldır Türkiye’yi yönetiyorlar, Türkiye’nin hangi sorununu çözdüler?

    Biz çağdaş dünyaya ulaşıyor muyuz, yoksa daha ileriye gitmeye çalışıyor muyuz? Siyaset yapan arkadaşlarımızın aile hayatları bile yoktur, oteller evleri olur yeri geldiğinde.

    Sorunu yaşayanları dinliyor, kaynağına gidiyorsan, o zaman sen gerçekten temiz, düzgün bir siyasetçisin. Sen ayak ayak üstüne atıp tatile gidiyorsan siyaset yapamazsın. Bir vatandaş sana ulaşıp derdini anlatabiliyorsa, çözebil ya da çözeme sen iyi bir siyasetçisindir.

    “OY VERENLER DE BU VEBALE ORTAK”

    CHP’ye oy vermeyen hatta kapısının önünden geçmeyen bir vatandaşı dinliyorsam, herkese değer verdiğim, ayırmadığım, onları kazanmak istediğim içindir.

    Yetkin, işini bilen kadrolarla çalışmak zorundasınız. 21. yüzyılda ‘her şeyi ben biliyorum’ diyemez. Gelişmişliğin tanımı, küçük ayrıntılarda işbirliğine giden ülke, gelişmiş ülkedir.

    Sürekli itiraz eden, eleştiren değil, tam tersine eleştiren ama mutlaka çözümünü de ortaya koyan bir siyaset ortaya koyuyoruz. Çözüm beğenilir, beğenilmez ama bir sorun var saptamışız, bu nasıl çözülür dile getirmişiz.

    Bu herkesten önce iktidar partisine yarar. İktidar partisi, soruna bakış açımızı görür, eleştirir bizi, doğru değil de diyebilir. Toplumun aydınları da oturur bakar, eksiğimizi tamamlayabilir, yeni öneriler getirebilir.

    18 yıldır bir kişi, Türkiye’nin hemen her yerine egemen. Valisi, kaymakamı kendi emrinde. Eğer 18 yıldır ülkeyi yönetiyor, on binlerce çocuk yatağa aç giriyorsa, bir sorun var demektir.

    İktidardaki partilere oy veren seçmenlere sesleniyorum. Bu ülkede çocuklar açlıktan ölüyorsa, bir çocuk bile gece yatağa aç giriyorsa bunun vebaline iktidardaki partilere oy verenler de ortaktır.

    “UYUŞTURUCU VE FUHUŞ NASIL ARTTI”

    İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Özellikle fakir aile çocuklarını buluyor, uyuşturucuya alıştırıyor, torbacı yapıyorlar. Nasıl oldu da uyuşturucu, fuhuş, kadınlara şiddet bu kadar arttı? Kimin vebali var, kim bu ülkeyi yönetiyor?

    Adana’da bir baba intihar etmek istiyor, polisler yalvar yakar vazgeçiriyor. Bu baba polislere, ‘Senin iki çocuğun var, biri Sena, biri Nisanur, bir manavın yanından geçerken meyve görüp isterler diye montunu açıp görmesinler diye kapatıyor musunuz?’ diyor. Size gerçek bir örneği anlattım.

    Vatandaştan oy aldınız, kim oy aldıysa o yönetecek. Devleti adaletle yönet dedik. Devletin dini adalettir, evet. Mülkün temeli adalettir. Adalet kutup yıldızı gibidir, yerinde durur, dünya döner. Devleti niye adaletle yönetmiyorsunuz? Adaleti bu hale kim getirdi?

    Oy veren vatandaşların oturup düşünsün. Atamaları yapan onlar, beğenmediği hakimi sürenler onlar, sonra adalete güven var diyorlar. Hayır bütün anketler, ankete güven olmadığını ortaya koyuyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde ‘Adalet isteyen birisinin hapse atıldığı’ bir ülke yok.

    “18 YILDA TEFECİLERE 178 MİLYAR DOLAR FAİZ ÖDEDİLER”

    Bu kadar parayı saçıyorsanız, o parada alın teriniz yoktur. Her taraftan borç alıyorsunuz, ilerde sizi yönetmeye kalkarlar. 83 milyonu Londra’daki bir tefeciye teslim ettiniz. ‘Borç alan emir alır’ diyordu, aynen öyle oldu. 178 milyar dolar ödediler 18 yılda Londra’daki tefecilere. Bu ana para değil, ödedikleri faiz. Bu parayla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. Milyonlarca insan ‘geçinemiyoruz’ diyor, geçinemezsin, senin alın terinin yarısı Londra’daki tefecilere gidiyor.

    Vatandaşların TBMM’ye güveni yüzde 1,2. Çok acı bir tablo. Bu Meclis Cumhuriyeti kuran Meclis’ti. Bunun sorumlusu kim? Eğer rüşvet alan adamı milletvekili yaparsan, bakan yaparsan, yolsuzluklar alır başını giderse bu Meclis bu konuma gelir.

    Devlet, liyakatle yönetilir. İşi ehline vereceksin. Konunun uzmanı bir sürü insan var. Neden bunları devletin kadrolarında yetiştirmiyorsun? Damattan Hazime ve Maliye Bakanı, rüşvetçiden büyükelçi yaparsan siyasete gücen olmaz tabi. Dış politikada iflas ettik çünkü Dışişleri işlemiyor. Büyükelçi olmak üniversitede akademisyen olmak kolay mı?

    Bir Kızılay yöneticisi ‘güreşçiden banka yöneticisi olmaz’ diyor, Kendisi Ak Parti üyesi. Hemen AK Parti’den atıyorlar. Dürüst, ahlaklı insanların dışlandığı bir parti niteliği mi kazandı orası?

    “3.5 MİLYON İNSAN GÜNDE 39 LİRAYA GEÇİNMEK ZORUNDA”

    Bir pandemi süreci yaşadık, bu süreçten nasıl çıkarız diye nelerin yapılması gerektiğini madde madde saydık, büyük bir kısmını yapmadılar. İş yeri kapananlara siz iş yerinizi kapatın, size kısa çalışma ödeneği, 1168 lira vereceğiz.

    Diyelim ki 10 bin lira kazanıyor, hayır 1168 lira vereceğiz diyor. 3.5 milyon insan günde şu an da 39 lirayla geçinmek zorunda. Vicdanı olan herkese sesleniyorum, kim 39 lirayla geçinebilir? Verdikleri para da kişinin kendi parası, işsizlik parasından veriyorlar.

    Bütün bunlar olurken, “Oh iyi oldu, biz geleceğiz” demedik. Siyaset öç alınacak, kin duyulacak bir alan değil. İşsiz olan, aç olan vatandaş. Saray’da oturanlarda böyle bir sıkıntı yok.

    Bunları yaparsan, daha uzun süre de iktidarda kalabilirler. 13 Ağustos 2018 ekonomik krizin başlangıcında İstanbul’a gittik. Bu krizi nasıl atlatabiliriz diye tartıştık. Bir basın toplantısı ile kamuoyuna 13 maddeyi açıkladım. Hiçbir önerimi dinlemediler bugün bu noktaya geldiler.

    Saray’da yaşayan herkesin cebi dolu, dolarları var, Amerika’da gökdelenleri, helikopterleri var. Pandeminin de gelmesiyle ekonomiyi kontrol edemiyorlar, 2 gündür de görüyoruz zaten. Üretim gücünüz varsa paranızın değeri vardır, yoksa yoktur.

    “BİZDE UMUDU DA DA TÜKETTİLER”

    18 Mayıs 2020’de ekonomik buhran var, her evde, her mutfakta yangın var, Türkiye’den burayı çıkarmamız lazım diyerek bu kez de 16 maddelik çağrıda bulunduk. Yasa değişikliği yapılması gerekiyorsa, muhalefet olarak destek vermeye hazırız dedik, kabul etmediler. O kadar derin bir krizin içinde ki toplum, belki de farkında değillerdir.

    Titanic… İngiltere’den kalkıp New York’a giden gemi, buzdağına çarpıp battı. Orada da iki katmanlı sınıf vardı. Birinci sınıfta yemekler, danslar, müzikler vardı, hiçbirinin gelecek endişesi yok.

    Bir de ikinci sınıf vardı. Bir umutları vardı, Amerika’ya gideceğim, çalışacağım, sonra ülkeme geri döneceğim diye. Bizde ikinci sınıfın umudunu tükettiler. Şunu anlatmak lazım, ilk kurtarılanlar, filikaya bindirilenler üst tabakaydı, alt sınıfın kapılarına kilit vurdular.

    “PARA BASIP BEŞLİ ÇETEYE VERDİLER”

    Merkez Bankası 79 milyar lira para bastı, bunu beşli çeteye verdiler. Vatandaşa 1000 lira verdiler. Bunlar koşa koşa dolar almaya gitti, aldıkça yine daha mutlu oldu. İşçi, emekli yine perişan.

    BU SOSYETE DAMADI GÖREV AL

    Erdoğan’a 83 milyonun önünde bir çağrım var; hâlâ bu milleti seviyorsan o sosyete damadın görevine son ver. Onu savunmaya kalma, suçu bazen onun üstüne yıkıyorsun, bu sosyete damadın ekonomiden anladığı yok.

    Bu damadın görevden alınması seni, partini, halkını rahatlatacak. Bu kadar beceriksiz bir yönetim Türkiye tarihinde gelmemiştir. Bu sömürü düzenini kuran damattan kurtulabilirse belki ikinci adımı atabilir, ama yapamaz, Türkiye’de güveneceği tek adam damat var.