Etiket: çiftçi

  • İnegöl’ün tarımdaki yeni markası Yaban Mersini’nde hasat başlıyor

    İnegöl’ün tarımdaki yeni markası Yaban Mersini’nde hasat başlıyor

    İnegöl’ün tarımdaki yeni markası Yaban Mersini’nde hasat başlıyor. Bu yıl şehrin yüksek rakımlı bölgesi Tuzla Mahallesinde 300 dönüm alandan 10 ton civarında rekolte beklenirken, Belediye Başkanı Alper Taban yaban mersini tarlalarını ziyaret edip alım heyetlerine çağrıda bulundu. Taban, “Buradan alım heyetlerine de çağrıda bulunmak istiyorum; mutlaka gelip bu arazileri ve ürünleri görmeleri lazım” dedi.

    İnegöl tarımının yeni değeri yaban mersininde hasat başlıyor. İnegöl’de 6 yıl önce deneme ekimiyle başlayan süreçte, bugün Türkiye’nin tek parça halinde en büyük yaban mersini bahçesine sahip şehir, yeni marka değeriyle dünyaya açılmaya hazırlanıyor. Türkiye’de çok fazla bilinmeyen ancak son yıllarda talebin arttığı yaban mersini, İnegöl’ün marka değerleri arasında yerini alıyor.

    10 TON REKOLTE BEKLENİYOR

    İlk olarak 6 yıl önce yapılan fide dağıtımları sonucu deneme ekimleri gerçekleştirilen yaban mersini, ilçede çiftçinin yeni umudu oldu. 6 yıllık sürecin sonunda yaban mersini üretiminde şehrin en iddialı mahallesi olan kırsal Tuzla Mahallesi’nde bu yıl toplam 300 dönüm araziden 10 ton civarında rekolte bekleniyor.

    YABAN MERSİNİ BÖLGEMİZ İÇİN ARTIK BİR DEĞER

    Belediye Başkanı Alper Taban, yaban mersini hasadının başlamasıyla beraber Cuma günü Tuzla Mahallesinde tarlaları ziyaret etti. Beraberindeki Başkan Yardımcısı Eşref Yiğit ve AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş ile yaban mersini üreticileriyle buluşan Taban, emeklerinden dolayı çiftçilere teşekkür etti. Yeni hasat yaban mersininin tadına bakan Taban, burada yaptığı açıklamada ise şu ifadelere yer verdi: “Bugün Tuzla Mahallemizdeyiz. Daha önce de mahallemize belirli rutinlerde geldik, ziyaret ettik, ekilişleri gördük. Bugün de yaban mersini meyvelerinin tadına baktık. Biliyorsunuz yaban mersini bölgemiz için artık bir değer ifade ediyor. Yaban mersini gerçekten yiyene şifa olan bir meyvemiz. Bölgemiz de üretim olarak buna çok müsait. Rakım olarak, toprak olarak, iklim açısından bu ürünü yetiştirmeye müsait bir bölge. Tabi burada geçmişte bazı deneyimlerin gerçekleşmesi neticesinde bu işin artık ilerleyebileceğinin keşfedilmesiyle bölgemizde ekim her geçen gün artıyor. Yine burada şuanda tek parça halinde en büyük ekim alanına sahibiz Türkiye’deki.”

    DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE TANITMAYA DEVAM EDECEĞİZ

    “Burada bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl ilk kez yaban mersini festivali gerçekleştirmiştik. Özellikle dikkat çekici olduğunu ifade edebilirim. Çünkü yaban mersininin bölgemizde çok tanınmış bir meyve olmamasından dolayı bunu tanıtmamız gerekiyordu. Festivallerle de destekleyerek ve daha güçlü şekilde tanıtmaya çalışarak inşallah biz ürünümüzün değerli ve kıymetli olduğunu alıcılara, alım heyetlerine, bu konudaki tüccarlar ulaştırmak istiyoruz. Bu vesileyle buradan bir kez daha duyuruyoruz hem iç pazarda hem de yurt dışı pazarında çok kıymetli olan bir değer.”

    ALIM HEYETLERİNE DAVET

    “Burada ciddi bir emek ve gayret var. Yüksek rakımlı tarlalarda bunlar yetiştirilmeye çalışılıyor. Meyvelerini vermeye başladığı andan itibaren de paketlenerek, hazır hale getirilerek satışa hazırlanıyor. Burada da inşallah 9-10 ton civarında bu dönem hasat gerçekleşecek. Şuanda 300 dönüm arazide ekilmiş vaziyette. Tuzla Mahallemiz bu konuda işin başlangıç noktası oldu ama bundan sonraki süreçte de yüksek rakımlı ve toprak analizi noktasında uygun yerlerde yaban mersini ekilişleri devam edecek. Ben tebrik ediyorum burada uğraş veren tüm çiftçilerimizi. Bizler de İnegöl Belediyesi olarak her zaman yanlarında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Tekrar hasadın hayırlı olmasını diliyorum. Buradan alım heyetlerine de çağrıda bulunmak istiyorum; mutlaka gelip bu arazileri ve ürünleri görmeleri lazım.”

  • CHP’li Sarıbal: “Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor”

    CHP’li Sarıbal: “Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, Gelibolu’daki orman yangınına ilişkin, “Ciğerimiz yanıyor. 450 hektar orman alanımız yandı. Bu çok büyük bir alan, ormanlar sadece yangınlarla değil, maden ve inşaat alanlarıyla da yanıyor. Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor.” dedi.

    Sarıbal, partisinin Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’yla Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de yeşil alanların ve ormanların her geçen gün azaldığını savundu.

    Gelibolu’da yaşanan orman yangınına işaret eden Sarıbal, “Ciğerimiz yanıyor. 450 hektar orman alanımız yandı. Bu çok büyük bir alan, ormanlar sadece yangınlarla değil, maden ve inşaat alanlarıyla da yanıyor. Ormanlarımız paranın kurbanı oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    Ormanların iş adamlarına kiraya verildiğini bu yöntemle de yok edildiğini ileri süren Sarıbal, yangınlarda çok büyük alanların zarar gördüğünü belirtti.

    Ağaçların bilinçsizce kesildiğini kaydeden Sarıbal, “Önceden ormanlarımız Tarım ve Orman Bakanlığının kontrolünde kesiliyordu. Önce kesilecek ağaçlar belirlenip sonra orman köylü kooperatiflerince kesilmeye başlanıyordu. Burada çalışan köylüler de sigortalanıyordu. AKP iktidarı ise götürü yöntemi ile ağaç kestiği için istediği yerden istediği kadar ağaç kesiyorlar.” diye konuştu.

    Orman çiftçilerinin yüzde 70’inin sosyal güvenlik kapsamında olmadığını ifade eden Sarıbal, şunları kaydetti:

    “Ormanlarda 2019 yılında, orman köylüsü ve işçisi, 3 bin 400 iş kazası gerçekleşti. Bu kazalarda 486 ölüm, 2 binin üzerinde de yaralanma oldu. Bu iş kazalarından dolayı ölen veya yaralananların yüzde 80’inin iş güvenliği ve sigortası yok. Türkiye AB ülkeleri arasında orman kazalarında birinci sırada yer aldı. Bununla ilgili uluslararası raporlar yayınlandı.”

    CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da iktidarın Saros Körfezindeki doğal gaz projesini uygulamaya soktuğunu, bu projenin orman alanları ile bölgenin doğal dengesini yok ettiğini savundu.

    Bölgenin fay hattı üzerinde olduğunu belirten Gaytancıoğlu, “Doğaya verdiği zararlar nedeniyle itiraz ettik. Bilim adamları bu projenin yanlış olduğunu söyledi. İktidar olumsuz ÇED raporuna rağmen, projeyi yapma kararı aldı.” dedi.

    Kararın sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı pandemi sürecinde alındığını belirten Gaytancıoğlu, bu durumu kınadı.

  • CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: “Çiftçilerin borçları ertelensin”

    CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: “Çiftçilerin borçları ertelensin”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, çiftçi borçlarına ilişkin “2020 yılında hiçbir borcun geriye ödemesi yapılmasın. Bütün borçlar faizsiz olarak 2021 yılına ertelensin. Bütün takip, icra, haciz işlemleri durdurulsun. 2021’e kadar derli toplu bir çalışma yürütelim, bu borçları en az 2-10 yıl yapılandıralım. Çünkü başka türlü çiftçinin bu borçlardan kurtulma şansı yok.” dedi.

    Sarıbal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin 2 yıl önce geçtiği “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin tarıma yaramadığını, istihdamın, büyümenin, çiftçi borçlarının ve ithalatın kötü bir noktaya geldiğini söyledi.

    Tarımsal hasılanın 2017’de 51,9 milyar dolarken, bunun 2018’de 44,9, 2019’da ise 48,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Sarıbal, son 2 yılda 10,4 milyar dolarlık bir kaybın olduğunu ifade etti.

    Sarıbal, tarımsal hasılada son 10 yıldaki kaybın 107,3 milyar doları bulduğunu vurgulayarak, tarımsal hasılanın yüzde 30 düşüşle rekor kırdığını savundu.

    AK Parti iktidarları döneminde Türkiye’nin toplam büyüme oranı yüzde 5,6 seviyesindeyken, tarımsal büyümenin yüzde 2,7’de kaldığına dikkati çeken Sarıbal, “Son 2 yılda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bu oran daha da düşerek yüzde 2,5’e gerilemiş durumda. Tarımda kişi başına düşen milli gelir 3 bin dolar seviyesinde.” diye konuştu.

    Sarıbal, tarımsal istihdam alanında gerilemelerin yaşandığını, son 2 yılda 778 bin kişinin tarımdan çekildiğini ifade ederek, 2018’in nisan ayında 706 bin 409 kişi tarım sigortalıyken, nisan 2020’de bunun 585 bin 386 kişiye düştüğünü aktardı.

    Sarıbal, 2018’de bir çiftçinin aylık sigorta primi 583,48 lira iken 2020’de bunun yüzde 56,6 artarak 913,80 liraya geldiğine dikkati çekerek, “Çiftçinin geliri 3 bin dolar seviyesinde, bu aşağı yukarı 20 bin lira ediyor. 913 lirayı 12 ile çarptığınızda yaklaşık 11 bin liraya denk gelir. Yani 20 milyar geliri olan bir kişi, 11 bin lira Bağ-Kur sigorta primi ödeyecek. Yani kişi başına düşen milli gelir payının yüzde 50’sini sigortaya ödeyecek. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.

    “Borç kontrol edilemez hale geldi”

    Çiftçinin, zorunluluktan dolayı tarımdan koptuğunun altını çizen Sarıbal, çiftçilerin, 2018 temmuzda bankalara 99,9 milyar, Tarım Kredi’ye ise 7,6 milyar lira borçluyken, 2020 mayıs ayında bunun bankalara 118,1 milyara, Tarım Kredi’ye ise 10 milyar liraya çıktığını söyledi.

    Takipteki borç sarmalının da büyüdüğünü anlatan Sarıbal, son 2 yılda tarım ve hayvancılıktaki cari açığın büyüdüğünü, tarımda kullanılan elektriğin, gübrenin, ilacın, yem, sulama ve mazotun zamlandığını ifade etti.

    “Borçları yapılandıralım”

    Sarıbal, açıklamasının ardından kendisine yöneltilen “Çiftçiler, ertelenen borçlarını sonbaharda ödemeye başlayacak. Bununla ilgili yorumunuz nedir?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

    “Bu borcun büyüklüğü artık kontrol edilemez bir hale geldi. Takipteki borç miktarı 5,4 milyarken, belki o günlerde çok daha yukarı çıkacak. Yani takiple, icrayla tahsil edilmek istenen borç miktarı çok hızlı artacak. Önerimiz, 2020 yılında hiçbir borcun geriye ödemesi yapılmasın. Bütün borçlar faizsiz olarak 2021 yılına ertelensin. Bütün takip, icra, haciz işlemleri durdurulsun. 2021’e kadar derli toplu bir çalışma yürütelim, bu borçları en az 2-10 yıl yapılandıralım. Çünkü başka türlü çiftçinin bu borçlardan kurtulma şansı yok. Eylül-ekimden itibaren ciddi bir takip sürecinin olacağını görüyoruz, hele kasım-aralıkta çok daha ciddi borç takibi olacak. Bu dediklerimizi yapmazsa, buradan doğru hükümet bir tavır ortaya koymazsa çitçinin 2020’nin sonbaharı ve kışı eziyet olacak.”

  • Selin vurduğu köydeki çiftçi: Böyle felaket görmedim

    Selin vurduğu köydeki çiftçi: Böyle felaket görmedim

    BURSA’da yaşanan sel felaketinde en çok zarar gören bölgelerden biri olan Dudaklı Köyünde oturan Recep Gümüş (66), hayatında ilk kez böyle bir afetle karşılaştığını belirterek, “Bu yaşıma geldim, ben köyümde böyle felaket görmedim. Evim tarlam sular altında kaldı. Hayvanlarım yemliklerine çıkarak canlarını kurtardılar” dedi.

    Bursa’da dün etkili olan yağmur sonra oluşan sel felaketinden can kaybının da yaşandığı Dudaklı köyünde oturan Recep Gümüş, 66 yıllık yaşamı böyunca böyle bir felaketle ilk kez karşılaştığını söyledi. Evi, tarlası büyük zarar gören Gümüş, hayvanlarının ise taşkın sırasında yemliklerine çıkarak hayatta kaldığını söyledi. Sel sularının bir anda gelerek neye uğradıklarını şaşırdığını kaydeden ve ahırın diz boyuna kadar su ile dolduğunu anlatan Recep Gümüş, şöyle konuştu:

    “66 yaşındayım. Ben böyle bir şey görmedim. Hatta dedelerim, büyük dedelerim bile buralı. Hiç duymadım da görmedim de. Önce yoldan su geldiğini gördüm. Birden bahçeme yayıldı. Köşeden baktım ve gerçekten her şeyi götürecek gibiydi. Kurbanlık kuzularım vardı. Eşim ‘ben alırım’ dedi. ‘Sen çıkma evden’ dedim. Göndermedim. Çünkü çok şiddetliydi. Her yer su dolu. Mağdur durumda kaldık. Evimizin içine su girdi. Bahçem zarar gördü. Bahçemi sulamak için 50 tane su borum vardı. Onlar hasar gördü. Çoğu şu an yok. Sel aldı götürdü. Hayvanlarım var. Tavuklarım, kuzularım keçilerim var, hepsi çok korktu. Ahır diz boyunca su doluydu. Hayvanlar kendilerini yemliğe çıkarak kurtarmışlar.”

  • Bursa’da üretiyor, hasat başlamadan sattı

    Bursa’da üretiyor, hasat başlamadan sattı

    Bursa’da tarlasına ektiği yaban mersinlerinin kilosunu 50 liradan satan vatandaş, ürünlerini hasat etmeye başlamadan hepsini sattı.

    Orhaneli ilçesinin Göynükbelen ilçesinde yaşayan Salih Arsil, tarlasına yeni ürünler ekmek için araştırma yaptı. Arsil Türkiye’de yaban mersinin çok fazla olmadığını görünce ekmeye karar verdi. Bahçesine ektiği yaban mersini ağaçlarından 6 yıldır ürün alıyor. Bir çok hastalığa iyi geldiği söylenen yaban mersinlerine rağbet oldukça fazla. Geçen yıl kilosu 40 lira olan yaban mersini bu sene ise 50 liradan alıcı buluyor.

    Salih Arsil, daha ürünü tarladan hasat etmeden sattı. Bir dönüm bahçeden 1 ila 2 ton mahsul alan üretici, 1 dönümden 100 bin liraya kadar kazanç elde ediyor.

    Bu yıl yaban mersinlerini hasat etmeye başladığını ifade eden Salih Arsil, “Bir dönüm bahçeye 500 adet yaban mersini fidesi dikilebiliyor. Yetişkin bir ağaç ise yılda 4 kiloya kadar ürün verebiliyor. Geçen yıl kilosunu 40 liradan sattım. Bu yıl kilo fiyatı ise 50 lira. Bir çok vilayetten almaya geliyor. Türkiye’de pek üretilmediği için talep çok fazla. Daha hasat etmeye başlamadan mahsulün hepsini sattım” dedi.

  • Bursalı ikiz çiftçi kardeşlerden 3 tekerli çöl aracı

    Bursalı ikiz çiftçi kardeşlerden 3 tekerli çöl aracı

    Bursa’da koronavirüs sürecinde evde geçirdikleri zamanı değerlendiren ikiz kardeşler Özkan ve Durmuş Çalışkan, tekne motoru kullanarak, 3 tekerlekli çöl aracı yaptı. İkiz kardeşler, 50 kilometre hıza ulaşan araca ‘Örümcek’ ismini verdi.

    İnegöl’de yaşayan ikizler Özkan ve Durmuş Çalışkan, sokağa çıkma kısıtlaması süresince boş vakitlerini değerlendirmek için 3 tekerlekli çöl aracı yapmaya karar verdi. Çalışkan kardeşler, hurdacılardan topladıkları malzemeler ve tekne motoruyla 2,5 aylık sürede kendi tasarımları olan aracı üretti. 50 kilometre hıza ulaşan araç, 3 litre kapasiteli bir depo benzinle toplam 100 kilometre yol alabiliyor. İkiz kardeşler, yapımında kullanılan yaylar, lastikler ve zorlu şartlarda devrilmeden gidebilme özelliğinden yola çıkarak, araca ‘Örümcek’ ismini verdi.

    ‘BU ARACI YAPMAK HAYALİMDİ’

    Aracın malzemelerini topladıktan sonra planlarına göre başladıklarını belirten Durmuş Çalışkan, “Benim kafamda böyle bir hayal vardı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında da evde kalınca oldukça zamanım oldu. Teknemin motorunu söktüm. Aracın tamamı toplama malzemelerden oluşuyor. Arkadaşlarımın hurda araçlarından aldığım malzemeleri bir araya getirdim. Aracımın lastiklerini hurdacıdan aldım” dedi.

    ‘HER ŞEYİYLE BENİM TASARIMIM’

    ​Aracın 50 kilometre hıza ulaştığını belirten Çalışkan, “Aracım tamamen benim tasarımım. Bunun daha da gelişmiş halini yapacağım. Bu benim kullandığım cipimden daha iyi. Geziyorum, balık tutmaya gidiyorum. Tek kişilik. Bunu uzatıp 2 kişilik yapacağım. 15 liralık yakıt ile uzun süre geziyorum” ifadelerini kullandı.

  • Hakan Çavuşoğlu, doludan etkilenen çi̇ftçi̇ni̇n yanında

    Hakan Çavuşoğlu, doludan etkilenen çi̇ftçi̇ni̇n yanında

    Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ve beraberindeki heyet Keles’in bazı mahallelerinde etkili olan dolu yağışı sonrası tarım arazilerinde meydana gelen zararı yerine inceledi.

    10 Haziran Çarşamba günü Keles’in bazı mahallelerinde etkili olan dolu yağışı, tarım alanlarında zarara yol açmış ve üreticilerin ürünlerinin zarar görmesine neden olmuştu. Akşam saatlerinde başlayan dolu yağışının oldukça etkili olduğu, yağışla birlikte kiraz ağaçlarının dallarının kırıldığı, kirazların yerlere döküldüğü üreticiler tarafından ifade edilmişti. Afet sonrasında zarar gören tarım arazilerinde incelemelerde bulunmak amacıyla Keles ilçesine giden TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, üreticilerle görüşerek onların sorunlarını dinledi ve ’geçmiş olsun’ dileklerini iletti.

    Komisyon Başkanı Çavuşoğlu’na; AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Keles Belediye Başkanı Mehmet Keskin AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, Keles Kaymakamı Kübra Teymur, AK Parti Keles İlçe Başkanı Özcan Yeni ve parti yönetimindekiler eşlik etti.

    İlçe müdürlüklerinde oluşturulan ekiplerce, doludan zarar gören tarım arazilerinde zarar belirleme çalışmalarına başlanıldığını ifade eden Çavuşoğlu, “Çalışmalarımız devam ediyor. Kesin zararın belirlenebilmesi, tespit çalışmalarının tamamlanmasıyla ortaya çıkacaktır. Üreticilerimizi mağdur etmemek amacıyla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü gerekli çalışmaları yürütmektedir. Ancak, her yıl dolu yada don gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalabilmekteyiz. Bunlardan kaçınmak mümkün değil. Ama tedbir almak mümkün. Tarım sigortası ile tüm üreticilerimiz ürünlerini sigorta yaptırmalı, hem ürünlerini hem de kazançlarını güvence altına almalılar” dedi.

  • Mustafakemalpaşa’da çiftçiye destek hız kazandı

    Mustafakemalpaşa’da çiftçiye destek hız kazandı

    Mustafakemalpaşa Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, yeni normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte ilçe çiftçisine destek çalışmalarını hızlandırdı.

    MUSTAFAKEMALPAŞA BELEDİYESİ TARIMSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ, YENİ NORMALLEŞME SÜRECİNE GİRİLMESİYLE BİRLİKTE İLÇE ÇİFTÇİSİNE DESTEK ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI. (ONUR NUYAN/BURSA-İHA) Mustafakemalpaşa Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, yeni normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte ilçe çiftçisine destek çalışmalarını hızlandırdı.

    Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünde görevli ziraat mühendisleri ve veterinerler tarlada çiftiyle, çiftliklerde ise hayvan yetiştiricileri ile buluşuyor.nÇiftçilere yönelik her türlü teknik destek ve bilgilendirme yapan ekipler, ekimden hasada kadar olan süreçte en iyi verimin alınması ve kaliteli ürün elde edilmesi için hizmet sağlıyor.

    MUSTAFAKEMALPAŞA BELEDİYESİ TARIMSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ, YENİ NORMALLEŞME SÜRECİNE GİRİLMESİYLE BİRLİKTE İLÇE ÇİFTÇİSİNE DESTEK ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI. (ONUR NUYAN/BURSA-İHA) Mustafakemalpaşa Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, yeni normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte ilçe çiftçisine destek çalışmalarını hızlandırdı.

    “Üreticilerimizin yanındayız”

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, yeni normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünün çalışmalarını hızlandırdığını belirterek “Ziraat mühendisimiz ve veterinerimizle üreticilerimizin yanındayız” dedi.

    Başkan Kanar, “Teknik ekiplerimiz, ilk ekimlerden son hasada kadar 4 mevsim boyunca gerçekleştireceğimiz çiftçi buluşmalarımızın ilkinde üreticilerimizle bir araya geldiler. Tarımsal faaliyetlerin artmasıyla birlikte her türlü teknik destek, bilgilendirme sunumları, AB Projeleri, hibe, hayvancılık, organik tarım ve ıslah çalışmalarımızla hizmet yelpazemizi genişletiyoruz. Yeşil Bursa’mızın dörtte birini oluşturan mümbit topraklarımızda yerli ekonomiyi ve tarımsal kalkınmayı canlandırmak adına gayretle çalışmaya devam” ifadelerini kullandı.

  • CHP’li Sarıbal: “Bursa üreticisi sahipsiz bırakılmamalı”

    CHP’li Sarıbal: “Bursa üreticisi sahipsiz bırakılmamalı”

    Bursa’nın Keles İlçesine bağlı 7 köyü barındıran Kozağacı vadisinde dün (10 Haziran 2020) saat 18:30’da başlayan ve yaklaşık 45 dakika süren buz parçacıkları halinde bir dolu yağışı gerçekleşti. CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca ve CHP Keles İlçe Başkanı Cevat Acar, CHP Bursa İl Yönetim Kurulu ve İlçe Örgütü üyeleriyle birlikte afet bölgesini ziyaret eden Sarıbal, yaptığı temaslara ilişkin şu bilgileri verdi:

    Üreticinin Bir Yılı Kayıp

    “Bölgede yaptığımız incelemelerde tamamı ihraç ürünü olan kiraz (ziraat 900 çeşidi) ile vişne, erik ve ceviz ürünlerinde %50 ile %100 arasında zarar oluştuğunu gözlemledik.

    Bölgenin Avrupa’ya önemli bir ihracat kalemi olan kiraz meyvesinde oluşan zararlar nedeniyle verim ve kalite kaybı ile birlikte fiyatlarında da ciddi düşüş olacak.

    Sigorta yapanların zararları bir kısmı ödenecek. Ancak diğer üreticiler korumasız. Çiftçi büyük bir zarar içerisinde ancak sorunu aşabilecek bir mevzuat yok. 2090 sayılı “Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun” da üreticileri korumaktan çok uzak.

    TARSİM yeterli değil. TARSİM yapanların çoğu da kredi çekerken zorunluluktan sigorta yaptırıyor. Çünkü pirimler çok yüksek. Üretici sigorta yapamıyor.

    Doğal Afetler Kader Değil

    Acil olarak yapılması gerekenler var. Çünkü üretici bahçelerinin bakımını yapmaya, ilaçlama, gübreleme, sulama gibi masraflarına devam edecek ama bir geliri olmayacak. Bunlar meyve bahçeleri. Başka ürün yetiştirme şansları yok. Buradaki üreticilerin zararlarını karşılayacak ve gelecek yıla hazırlık yapacak bir maddi katkı sunulmalı. Hiç olmazsa Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı İl Acil Destek Ödeneğinden veya İçişleri Bakanlığına bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) üzerinden çiftçilere maddi destek verilmeli.

    Ayrıca çiftçi borçları ertelenerek, Ziraat Bankası üzerinden düşük faizli kredi imkânı sağlanmalı.

    Doğal afetler artık kader değil bir gerçeklik. Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle bu ve benzeri doğa olayları bundan sonra da yaşanacak. Doğa olaylarını kader gibi görme alışkanlığı terk edilmeli. Bunun için bütün ürünleri kapsayan geniş tabanlı, devlet tarafından kontrol edilen, bir düzenlemenin mutlaka yapılması gerekiyor. Çiftçiye maliyeti düşük sigorta güvencesi sağlanmalı.”

    Sarıbal ve beraberindeki heyet Keles İlçe Kaymakamı Kübra Teymur, Keles Ziraat Odası Başkanı Mustafa Din ile İlçe Tarım ve Orman Müdürü Davut Çelik’i ayrı ayrı makamlarında ziyaret ederek görüştüler.

  • Bakan Pakdemirli: “Çiftçiye hasar tazminatı ödenecek”

    Bakan Pakdemirli: “Çiftçiye hasar tazminatı ödenecek”

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu yıl içinde meydana gelen doğal afetlerin 57 ilde 163 bin 850 üreticiye ait 4,3 milyon dekarın üzerinde tarımsal alana zarar verdiği ve tarım sigortaları kapsamında üreticilere 780 milyon lira hasar tazminatı ödeneceğini bildirdi.

    Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, tarımda doğal afetlere karşı Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) önemli bir güvence olduğunu kaydetti.

    Pakdemirli yaptığı açıklamada;

    2020 yılında yaşanan #doğal afetlerden etkilenen, 4 milyon dekarın üzerinde tarımsal alan için 163 bin 850 üreticimize 780 milyon lira #hasar tazminatı ödeyeceğiz.

    Ekspertiz çalışmalarının bitmesinin ardından ödemelere başlayacağız.

    Rabbim beterlerinden korusun.

    Ülkemizde uzun yıllardır ilk kez turunçgilleri olumsuz etkileyen aşırı #sıcak zararı yaşandı ve aşırı sıcak zararı tarım sigortaları kapsamında bulunmuyor.

    Önümüzdeki yıl itibariyle, narenciyede sıcaklık zararının #TARSİM kapsamına alınması için bilimsel bir çalışma başlattık.

    Üreticilerimize tekrar hatırlatmak istiyorum, TARSİM sizler için önemli bir güvence.

    Çünkü #tarım; doğal afetlerden en çok etkilenen sektör, üreticilerimiz mutlaka tarım sigortası yaptırmalı.