İlçe Tarım Müdürlüğünde dağıtımı yapılan aspir yağlık tohum törenine Orhaneli Kaymakamı Muhammed Furkan Tuna, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Ömer Doğan, Orhaneli İlçe Tarım Müdürü İlkay Sevinç ve çiftçiler katıldı.
Bursa İl tarım ve Orman Müdürlüğü Bitki Sağlığı Şube Müdürü Ömer Doğan, “Bakanlığımız Bitkisel Üretim genel Müdürlüğü tarafından desteklenen aspir üretimini geliştirme projesi çerçevesinde ilçemizde 17 üreticiye 425 dekar alan için bin 225 kilogram aspir tohumu dağıttık. Etkin olmayan arazilerin değerlendirilmesi için bu projeyi gerçekleştirdik çiftçilerimize hayırlı olsun” dedi.
Orhaneli Kaymakamı Muhammed Furkan Tuna, “Yağlı aspir tohumu toprak seçmeyen her arazide üretilebilen ürün olduğu için ilçemizde kullanılmayan arazilere ekilebilecek bir üründür. Bu proje ile çiftçilerimiz bütçelerine gelir sağlayacak olup, bitkinin yenilebilen bir yağ üretimi için kullanılıyor olması ile yağ ihtiyaçlarını karşılayacak veya aile ekonomisine katkı sağlayacaktır. İnşallah bizim ilçemizde de güzel ürün verir, güzel hasılat elde edilir. Çiftçi üreticilerimize hayırlı bereketli ürünler olsun” diye konuştu.
Etiket: çiftçi
-
Çiftçilere yağlık aspir tohumu dağıtıldı
-
Beyşehir’de 4 ayda bin 72 çiftçiye eğitim verildi
Beyşehir Tarım ve Orman Müdürlüğünden konuyla ilgili yapılan açıklamada, kurumda görev yapan ziraat mühendisleri tarafından ilçeye bağlı 41 mahallede, veteriner hekimleri tarafından da 18 farklı yerleşim merkezinde farklı tarihlerde yaklaşık 4 ay süren eğitim toplantıları düzenlendiği belirtildi. Açıklamada, yapılan bu toplantılarda bitkisel üretim bölümünde toprak işleme, bitki sağlığı, gübreleme ve tarımsal üretim planlamaları hakkında bilgiler verildiği aktarıldı.
Toplantılarda, hayvancılık eğitimleri bölümünde ise buzağı besleme, hayvan refahı, hayvansal hastalıklar ve bakanlığın hayvancılık desteklerinin de anlatıldığı belirtilerek, “Çiftçilerimizin öneri ve talepleri dinlenerek, yapılabilecek çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulunulmuştur. Bizleri mahallelerinde misafir eden, eğitimlerinize katılım sağlayan tüm üreticilerimize teşekkür ediyor, emeklerinin karşılığını aldıkları bol, bereketli bir üretim sezonu diliyoruz” denildi.
-
Kış kuraklığı çiftçiyi endişelendiriyor
Kentte ocak ve şubat aylarında yağışların yetersizliği çiftçileri verim konusunda endişelendiriyor. Çiftçiler Mart, Nisan ve Mayıs aylarında beklenilen yağışın gerçekleşmemesi halinde üretimde verimin düşeceğini ve kendilerini zor günlerin beklediğini düşünüyor.
Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, kış ve ilkbahar mevsiminde yeterince yağış olmadığı takdirde çiftçinin verim kaybının yüksek olabileceğini söyleyerek, “Yağışın durumuna göre verim kaybı yüzde 100’de olabilir, yüzde 50’de. Şu an buğday ve arpada köklenmede sıkıntı yok, güz yağmurlarıyla köklenme oldu ancak kışın kar yağmadığı için tarım arazilerinde bir su kaybı var. İnşallah mart, nisan ve mayıs yağmurlarıyla bunu telafi edebiliriz. Geçen yılın bu dönemindeki yağışı görürsek sıkıntısız bir şekilde bu yılı geçiririz ama yağış olmazsa ister istemez verim kaybı büyük olur. Bunun tereddüdü içerisindeyiz, şu an çiftçimiz gübre atarken bile tereddüt ediyor. Mart ayında yağış bekliyoruz bu açığı bu şekilde atlatacağımızı düşünüyoruz” dedi.
“Kuraklık had safhada, korkuyoruz”
Divanlı Mahallesinde çiftçilikle uğraşan Mikail Avcı ise yağış yetersizliğinin kendilerini endişelendirdiğini belirterek, “Yağlık ay çekirdeği ve nohut ekmek için tarlamı hazırlıyorum. Kuraklık had safhada, korkuyoruz. Şubat ayı yağışsız geçti, normalde bu ay da bu tarlaya girmek mümkün bile değildi. Nisan ve Mayıs aylarında yağış olmazsa halimiz çok kötü olur” şeklinde konuştu. -
Çiftçiler yağmur duasına çıktı
Tarladaki ürünlerinin susuz kalmaması için çare arayan Yenipazarlı vatandaşlar, Çarşı Mahallesi Topal Hüseyin mevkiinde buluştu. Mahalle halkının aralarında topladığı yardımlarla pişirilen keşkekli hayır yemeğinin ardından yağmur duası yapıldı. İlçeye bağlı merkez Çarşı Mahallesi sakinleri tarafından 6 yıl önce başlatılan hayır yemeği ve yağmur duası etkinliklerine ilçe protokol üyeleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
“Gelenek 6 yıldır sürüyor”
Yağmur yağmamasından dolayı 6 yıl önce bu organizasyona başladıklarını ifade den mahalle sakinlerinden Muzaffer Fırat, “Geleneksel olarak sürdürdüğümüz bu organizasyona ilçe merkezimiz başta olmak üzere tüm kırsal mahallelerimizden de yardım geldi. Allah herkesten razı olsun. Biz burada sadece yağmur duası için bir araya gelmiyoruz. Hem şehitlerimiz hem de cami açılışımızda bu etkinlikleri yaptık” dedi.
“Suyun önemini herkesin bilmesi gerekiyor”
Mahalle sakinlerinden Süleyman Kozbek de konuşmasında suyun öneminden söz ederek, “Topal Hüseyin mevkii ovanın başlangıcıdır. Sulama kanalımızın da yanıdır. Bizler suyun önemini biliyoruz ve herkesin de bilmesi gerekiyor. Evde çeşmesini açan çocuktan anne-babaya kadar herkesin su kullanımında dikkatli olması gerekiyor. Her geçen yıl kuraklığa giderken suyun önemi de artıyor. Teknoloji her şeye çare bulurken bir tek kuraklığa çare bulamıyor. Bu gelenek aynı zamanda bir dayanışma ve doğaya destektir. Allah’ım hiçbir canlıyı susuz bırakmasın” dedi.
-
Çiftçiler yeşillenme hastalığına karşı teyakkuzda
Dünyada turunçgillerin en önemli hastalıklarından biri olarak kabul edilen turunçgil yeşillenme hastalığı, bir tür böcek olan Asya turunçgil psillidi, (diaphorina citri) aracılığıyla geniş alanlara yayılabiliyor. Halihazırda dünyada 33 ülkede görülen ve en yakın Kuzey Kıbrıs’ta tespit edilen hastalık için karantina tedbirleri alınıyor.
Ülkemizde de karantina tedbirlerinin uygulandığı hastalık ile ilgili 3 milyon 200 bin ton narenciyenin üretildiği Adana’da çiftçiler çağrıda bulundu.
Turunçgil yeşillenme hastalığının bulaşması durumunda, Türkiye’nin ekolojik şartları göz önüne alındığında zararlının yüksek popülasyon düzeyine çıkarak yıkıcı etkileri olabileceği, ağaç ölümleri ile beraber büyük miktarda ürün ve ihracat pazarı kaybına neden olacağı belirtildi.
“Akdeniz meyve sineğinden daha tehlikeli”
Konuyla ilgili Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Doğan, hastalığı yayan zararlının, fidan ve aşı gözü gibi bitki üretim materyallerinin yanı sıra turunçgil bitkilerinin yeşil bölümleri ile odun ve budama artıkları ve en önemlisi de işlenmemiş meyve ticaretiyle yayıldığını söyleyerek, “Ülkemizde bu hastalık görülmedi ancak dünyada 33 ülkede görüldü. Turunçgil yeşillenmesi hastalığı vektör böcekler aracılığıyla taşınıyor bu böcekler aslında bakteri taşıyorlar. Taşınan bu bakteriler böylelikle taşınan yerde yeşillenme hastalığına sebep oluyor. Hastalık çok çabuk yayılıyor. Turunçgil yeşillenmesi hastalığı Akdeniz meyve sineğinden daha kötü, en azından Akdeniz meyve sineğini kimyasallar ile önleyebiliyoruz. Yeşillenme hastalığının bir ilacı yok önleme şansımız yok, 33 ülkede karantinaya alındı, ülkemizde de karantina tedbirleri var” ifadelerini kullandı.
“Kuzey Kıbrıs’tan ürün gelmemeli”
Kuzey Kıbrıs’tan Türkiye’ye narenciye ürünlerinin gelmemesi ve transit geçitlerin yapılmaması gerektiğini aktaran Doğan, şunları söyledi:
“İki firma şu an Kıbrıs’tan Türkiye’ye narenciye getirmekte. Tarım Bakanlığı tarafından Kıbrıs’ta da kontroller yapılıyor, oradaki ürünler kapalı ortamda fümigasyon yapılıyor ve aletler dezenfekte ediliyor. Önlem alınıyor fakat ne kadar önlem alırsak alalım tır ve kamyonlar bahçe içerisine girdiklerinde tırın etrafına böcekler yerleşebiliyor. Onlar aracıyla böcekler ülkemize girerse bizim burada narenciyeyi kurtarma şansımız olmaz.”
“Böcekler ülkeye girerse bahçeleri kaybederiz”
Adana’nın önemli bir narenciye üretim merkezi olduğunu, hastalığın Adana’da görülmesinin ekonomiye ciddi zarar vereceğini vurgulayan Doğan, “Sadece Adana ilimizde 850 bin dönüm alanda narenciye ekimi var. Bu seneki rekolte 3 milyon 200 bin tondu, beklediğimizden fazla rekolte oldu. Biz Türkiye narenciye üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini üretiyoruz. Bu böcekler ülkeye girerse bakteriler meyvelere bulaşırsa 5-8 yıl içerisinde bahçemizin hepsini kaybederiz. Milyonlarca insan buradan ekmek yiyor, para kazanıyor ve biz bu ürünleri yurt dışına gönderdiğimizde de ülkemize milyarlarca dolarlık döviz girmekte. Bu yüzden Tarım Bakanlığının çok sıkı tedbirler alması gerekiyor” diye konuştu.
-
Talas’lı çiftçilere kompost gübre desteği
Göreve geldiği günden bu yana Başkan Yalçın’ın tarım ve hayvancılığa verdiği destekler takdir topluyor. Bu kapsamdaki hizmetlerden en önemlileri arasında yer alan kompost gübre yapımı desteği çiftçilerden yoğun rağbet gördü.
2019 yılından günümüze hayvansal atıklardan 4 bin 40 ton kompost gübre yapılırken, çiftçiler bu sayede hem zamandan kazanıyor hem de daha az kimyasal gübre kullanıyor.
Konuyla ilgili kısa bir değerlendirmede bulunan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, sağlanan destekle ilgili, “Kırsaldaki çiftlik atıklarının toprağa faydalı hale gelmesi için yaptığımız çalışmalar kapsamında kompost gübre yapımı makinesini hizmete sunmuştuk. Bu sayede zararlı mikroorganizmalar ölsün, faydalı bakteriler artsın ve yabancı ot tohumları topraktan arındırılsın istedik. Bunlarla beraber toprağın su tutma kapasitesi artıyor, besin madde miktarı artıyor, toprak yapısı düzenleniyor ve çevre kirliliği önlemek amacıyla kompost hazırlanıyor” dedi.
Kompost gübrenin özel bir makineyle karıştırılarak hazır hale getirildiğini belirten Başkan Yalçın, “Bu çalışmayla zamandan da kazanılıyor. 3 ay gibi sürede olgunlaşan gübreler, kompost gübre yapımı makinesiyle daha kısa sürede ve çevreye daha az zararlı hale getirilerek toprağa karışması sağlanıyor. Bu hizmetimizi 5 yıldır 22 kırsal mahallemizde sunduk ve hayvansal atıklardan toplam 4 bin 40 ton kompost gübre yaparak çiftçimize verdik” diye konuştu.
-
Çiftçiler caddeleri ateşe verdi
Avrupa’da çevre düzenlemeleri ve tarım politikalarına karşı olan çiftçilerin protestoları şiddetli bir şekilde devam ediyor. Avrupa Birliği’nin (AB) politikalarına karşı ayaklanan çiftçiler, Belçika’nın başkenti Brüksel’de caddelere döktükleri saman balyalarını ve barikat olarak kullandıkları lastik yığınlarını ateşe verdi. AB Tarım Bakanları’nın bir araya geldiği AB Konseyi’nin yakınına 100’den fazla traktörle gelen çiftçiler yolu kapatırken, çevik kuvvet protestoculara tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti.
Tarım örgütü La Via Campesina’nın Genel Koordinatörü Morgan Ody yaptığı açıklamada, AB’ye asgari destek fiyatları belirleme ve daha ucuz yabancı ürün ithalatına fırsat sağlayan serbest ticaret anlaşmalarından çıkma çağrısında bulundu. Ody, “İklim politikalarına karşı değiliz. Ancak geçişi sağlamak için ürün fiyatlarının daha yüksek olması gerektiğini biliyoruz. Çünkü ekolojik bir şekilde üretim yapmak daha maliyetli” dedi.
-
“Çiftçilerin destek ödemesi bugün yatıyor”
Tarım ve Orman Bakanlığının resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, 24 milyon 877 bin 104 TL sertifikalı fidan kullanım desteği, 13 milyon 838 bin 744 TL kırsal kalkınma yatırım desteği, 11 milyon 770 bin 500 TL hayvan gen kaynakları desteği ve 413 bin 652 TL sertifikalı tohum kullanım desteği olmak üzere toplamda 50 milyon 900 bin TL tarımsal destekleme ödemesinin bugün çiftçilerin hesaplarına aktarılacağı duyuruldu.
-
Çiftçiler için toprak analizleri yapıldı
Tarımsal üretimi güçlendirip, bilinçli tarımın yaygınlaştırılması için projeler geliştiren Nilüfer Belediyesi, çiftçilerin tarlalarından elde ettiği toprak numunelerinin analiz sonuçlarını dağıtmaya başladı. Bir süre önce çiftçilerin tarlalarından alınan toprak numuneleri Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuarı’nda ücretsiz analiz edildi. İlk olarak Çatalağıl Mahallesi’nin toprak analiz sonuçları çıktı.
Çatalağıl Mahallesi’nde analiz sonuçları ve konuyla ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ali Turan, tarımsal ve bitkisel üretim yaparken toprak, gübre, su ve bitki kaynaklarının öneminden bahsetti. Bilinçli tarımın önemini vurgulayan Turan, “Nasıl tıpçılar kontrolsüz antibiyotik kullanmayın diyorlarsa, bizde sakın toprak analizi olmadan, bitki analizi olmadan gübre atmayın diyoruz. Boş yere paranızı heba ediyor olabilirsiniz. Toprak ve bitki analizine verdiğiniz para size geri dönecektir. Bu analizler cebinizden daha az para çıkmasını sağlar. Daha bilinçli üretim yapmayı sağlar” dedi.
Konuşmaların ardından Çatalağıl Mahalle Muhtarı Celalettin Boran’ın da yer aldığı bir tören yapıldı. Elde edilen 74 toprak analizi sonucu sahiplerine dağıtıldı. -
Polonyalı çiftçiler Ukrayna sınırını kapatıp, mısırı demir yoluna döktü
Avrupalı çiftçilerin Avrupa Birliği’nin (AB) tarım politikalarına karşı protestoları sürüyor. Polonyalı çiftçiler, bugün Ukrayna’dan ucuza tarım ve gıda ürünlerinin ithal edilmesini protesto etti. NSZZ RI “Solidarnosci” Sendikasının Polonya’nın Ukrayna ile olan tüm sınır geçişlerini kapatma çağrısının ardından çiftçiler, sabah saatlerinde tarım araçlarıyla Medyka sınır kapısına geldi. Çiftçilerin bir kısmı karayolunu trafiğe kapatırken, diğer kısmı ise Ukrayna ile Polonya’yı birbirine bağlayan demiryolunu bloke etti. Ukrayna’dan Polonya’ya giren trendeki mısırı demiryoluna döken çiftçiler, Polonya mili marşını okuyarak AB karşıtı sloganlar attı. Olay yerinde polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı görülürken, çiftçilerin protestosunun yerel saatle 20.00’ye kadar sürmesi bekleniyor.
Ülke genelindeki protestolarda ise traktör ve tarım araçlarıyla bazı bağlantı yollarını trafiğe kapatan çiftçilerin kent merkezlerinde düzenledikleri gösteriler günlük yaşamı olumsuz etkiledi.Ukrayna’dan tepki
Ukrayna Başbakan Yardımcısı Oleksandr Kubrakov yaptığı açıklamada, “Ukrayna tahılının demir yoluna dökülmesi, uluslarımızı bölmeyi amaçlayan başka bir siyasi provokasyondur” dedi. Ukrayna Ekonomi Bakanı Yulia Svyrydenko ise Kiev’in Polonyalı protestocuların Ukrayna sınırındaki eylemleri hakkında Avrupa Komisyonu’nu bilgilendirdiğini ve sert bir karşılık beklediklerini söyledi.
Avrupa gelendeki çiftçiler, AB’nin iklim değişikliğiyle mücadele politikalarının getirdiği kısıtlamaları, artan maliyetleri ve başta Ukrayna olmak üzere ithal edilen ürünlerle ortaya çıkan haksız rekabeti protesto ediyor.