Etiket: çifte cinayet

  • Çifte cinayet suçlamasından beraat etti

    Çifte cinayet suçlamasından beraat etti

    Isparta’da yaklaşık 3,5 yıldır kayıp olan Zehra Çaycı (24) ve Korhan Taştekin’i (34) öldürdüğü iddiasıyla 2 kez ömür boyu hapis istemiyle tutuklu yargılandığı davada beraat eden Ali Aydıner (39), “Öldüklerine inanmıyorum. Korhan kendisini öldürtecek kadar boş bir adam değildir. Gayrimeşru işleri vardı. 7- 8 yıl kesinleşmiş hapis cezası vardı. Zaten olaydan sonra kaç kişi görmüş. Ben bunları hep baştan beri söyledim ama kimse dikkate almadı. Kıza bir zarar verdi mi orasını bilmiyorum” dedi.

    Isparta’da iplik fabrikasında çalışan 3 çocuk babası Korhan Taştekin ile aynı iş yerinde çalışan 2 çocuk annesi Zehra Çaycı, 10 Ağustos 2017 tarihinde ortadan kayboldu. Çaycı ve Taştekin’in öldürülmüş olma ihtimaline karşı Isparta Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Çaycı ve Taştekin’in en son Ali Aydıner’e ait besihanede görüldüğü öne sürüldü. Polis, Zehra Çaycı ve Korhan Taştekin’in arkadaşı olan ‘Besici Ali’ lakabıyla bilinen Ali Aydıner’i 2018 yılının mayıs ayında gözaltına aldı. Tutuklanan Aydıner hakkında, ‘kasten adam öldürme’ suçundan 2 kez ömür boyu hapis cezası istemi ile Isparta 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

    BERAAT VE TAHLİYE KARARI ÇIKTI

    Davanın Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen hafta görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, olayla ilgili elde somut bir delil olmadığı, bu nedenle tutuklu sanık Ali Aydıner’in üzerine atılı suçlardan beraatına ve dolayısıyla tahliyesine karar verildiğini açıkladı.

    YAKINLARI KARŞILADI

    Çifte cinayet suçlamasıyla yaklaşık 2,5 yıldır Isparta E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Ali Aydıner, mahkeme kararının ardından tahliye edildi. Perşembe günü saat 17.00 sıralarında cezaevinden tahliyesi gerçekleşen ve ailesiyle kucaklaşan Ali Aydıner, 32 ay aradan sonra evinde ailesiyle geceyi geçirdi. Aydıner evinde geçirdiği ilk günün ardından kapılarını Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açtı ve merak edilen soruları yanıtladı.

    ‘BAŞTAN BERİ SUÇSUZUM DİYORUM’

    Korhan Taştekin ve Zehra Çaycı ile 10 Ağustos tarihinde birlikte olduklarını, gece yanından evlerine gitmek üzere ayrıldıklarını, besihanede herhangi bir tatsız olay yaşanmadığını anlatan Ali Aydıner, “Öldüklerine inanmıyorum. Korhan kendisini öldürtecek kadar boş bir adam değildir. Gayrimeşru işleri vardı. 7- 8 yıl kesinleşmiş hapis cezası vardı. Zaten olaydan sonra kaç kişi görmüş. Ben bunları hep baştan beri söyledim ama kimse dikkate almadı. Kıza bir zarar verdi mi orasını bilmiyorum. Korhan öyle kendisine zarar verdirtecek biri değil. ‘Gözünün üstünde kaşın var’ deyip saldıran bir tipi var. Kaç kez hapse girdi çıktı. Benim bir suçum yokken bir televizyon programının reyting uğruna yaptığı yayınlar neticesinde tutuklandım. 32 ayım gitti” dedi.

    ‘O GECEDEN SONRA GÖRENLER VAR’

    Ali Aydıner, Korhan ve Zehra’nın hayatta oldukları yönünde iddialarını sürdürerek, şöyle konuştu:

    “O gece evlerine gitmek üzere benim yanımdan ayrıldılar. Sonra kayboldukları söylendi. Halbuki kayboldukları söylenen günden sonra telefon görüşmesi yaptıkları HTS kayıtlarına yansıdı. Ayrıca burada olsun, diğer semtlerde olsun, görüldükleri yönünde bilgiler aldık. Korhan’ın ağabeyine bunu söyledim ama o hiç oralı olmadı. Ailesini bile karakola ifade vermeye gitmeye zor ikna ediyordum. Zehra’nın annesi televizyona çıkmasa hiç harekete geçmeyeceklerdi. Keziban Çaycı programa çıktı, ardından kendileri çıkmayı kabul ederek harekete geçtiler. Bana emanet edilen Korhan’ın arabasını bile saklayıp kayıp başvurusunda bulundular. Hiç işlemediğim bir suç yüzünden katil zanlısı olarak görülmeye başladım. Mahallede bile herkes beni görünce tuhaf tuhaf yüzme bakıyor ve bana ‘sen mi öldürdün?’ diye soruyorlardı. Ben kanser hastasıyım ve 3 ayda bir Antalya’ya kontrole gitmem gerekiyordu. Allah’tan cezaevi yönetimi bu konuda hassas davrandı da fazla mağdur olmadım. Cezaevi koşullarında yiyip içip yatıyordum ancak dışarıda annem, babam ve ablam perişan oldu. Şimdi onları çok değişmiş buldum. Hepimiz perişan olduk. Neyse ki adalet yerini buldu ve her şey sona erdi.”

    ‘ÇOK MUTLUYUZ’

    Oğullarının üzerine atılı suçlardan temize çıkarak beraat etmesinden oldukça mutlu olduklarını belirten Mehmet ve Alime Aydıner çiftiyle abla İlkay Kırmızıgül adalete her zaman güvendiklerini belirtti. Anne Alime Aydıner, “Ben oğlumun masum olduğunu hep söyledim. Çok şükür çıktı. Allah herkesin evladına yardım etsin diye çok dua ettim. Ben o ailelere de üzüldüm” dedi.

  • Anne ve kardeşini öldüren vali yardımcısı kurşun yağdırmış

    Anne ve kardeşini öldüren vali yardımcısı kurşun yağdırmış

    Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca annesi Afiyet İkbal Polat ile avukat kardeşi Altuğ Polat’ı (42) tabancayla vurarak öldüren Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat (45) hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, avukat kardeşin cinayet günü ağabeyi Tolga Polat’ın görüşme isteğini, kendilerini öldüreceği gerekçesiyle kabul etmediği, 4 gün önce de kendisi ile annesini darbettiği iddiasıyla ağabeyi Tolga Polat’tan şikayetçi olmak istediği ortaya çıktı. İddianamede, çifte cinayetin yaşandığı binada 18 boş kovan bulunduğu zanlı Tolga Polat’ın birden fazla şarjör kullandığı bildirildi.

    Olay, 11 Ağustos akşamı saat 22.30 sıralarında, Seyhan ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi 64004 Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, emekli coğrafya öğretmeni baba Şeref Polat’ın bankada bulunan 1 milyon TL ile 300 dönüm arazi ve 4 bin metrekare arsanın aile içinde paylaşımına karar verildi. Ancak Hatay Vali Yardımcısı Tolga Polat, mal paylaşımında anlaşamadığı annesi Afiyet İkbal ve avukat kardeşi Altuğ Polat ile zaman zaman tartıştı. Şeref Polat’ın para ve malın büyük kısmını Tolga Polat’a vermek istemesi üzerine anne ile avukat kardeş, babanın ‘akli dengesinin yerinde olmadığı’ iddiasıyla vesayet davası açtı. Duruşması görülecek dava öncesi baba Şeref Polat, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden ‘akıl sağlığı yerindedir’ raporu aldı. Vali Yardımcısı Tolga Polat ise davadan bir gün önceki akşam baba Şeref ve anne Afiyet İkbal Polat’ın 6’ncı katta, kardeş Altuğ Polat’ın 3’üncü katta yaşadığı apartmana geldi. Polat, avukat kardeşini 3’üncü katın merdiveninde tabancayla vurarak, öldürdü. Ardından da kendisini korkuyla banyoya kilitleyen annesini vurdu.

    İDDİANAME KABUL EDİLDİ

    Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Tolga Polat hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Tolga Polat’ın birden fazla şarjör kullandığı, olay yerinde 18 boş kovan bulunduğu kaydedildi.

    GÖRÜŞME TEKLİFİNİ ‘ÖLDÜRECEK’ DİYE REDDETMİŞ

    İddianamede yer alan tanık ifadeleri ise aile arasında olaydan önce yaşananları ortaya çıkardı. Tanık Ö.D., kuzeni Tolga Polat’ı yaşanan anlaşmazlıklar üzerine aradığını, “Neden dayıma kredi çektirmek istiyorsun. Senin paraya ihtiyacın mı var? Artık dayımın ve bu çocukların peşini bırak” dediğini anlattığı ifadesinde, katil zanlısının kardeşi Altuğ ile yüzyüze görüşmek istediğini, Altuğ Polat’ın ise, ağabeyinin kendilerini öldüreceği gerekçesiyle görüşmeyi reddettiğini bildirdi.

    Ö.D., olay günü Tolga Polat ile bir kafede buluştuğunu, Altuğ Polat’ın görüşme isteğini ikinci kez reddettiğini ifade ederek, daha sonra dayısı Şeref Polat’ın evine gittiğini, vasiliği Tolga Polat’ın kabul ettiğini söylediğini ancak Altuğ Polat’ın bunu kabul etmediğini, 8 Ağustos’ta kendisini ve annesini darbeden ağabeyinden şikayetçi olacağını söylediğini anlattı.

    Ö.D., kuzeni Tolga Polat’ı arayıp, durumu anlattığı sırada Altuğ Polat’ın şikayetçi olma konusunda ısrarcı olacağını duyması üzerine “Dava açmasın kötü olur” dediğini,daha sonra öldürülen Altuğ Polat ile yürüyüşe çıktığını, bir süre sonra da aracıyla evine gittiğini bildirdi.

    BABASI ARAYIP, ‘ALTUĞ BENİ DARP ETTİ’ DEMİŞ

    İddianamede, zanlı Tolga Polat’ın polis ifadesine de yer verildi. Polat’ın gözaltında verdiği ifadesinde, kardeşi Altuğ’un “Vesayetini bana vermezsen sana bakmayız bu evden defolup gidersin” dediğini babasından öğrendiğini, bunun üzerine babasının eşi ve çocuklarının yanında kalmaya başladığını, konuyu görüşmek için anne-babasının evine gittiğini, aralarında tartışma olduğunu, darp olayının yaşanmadığını, evden ayrıldığını, açılan davayla birlikte babasının mal varlığına tedbir konulduğunu kaydetti. İfadesinde ihtiyacı için bile bankadan para çekemez hale geldiğini anlatan Polat’ın, babasının kendi evinde 3 ay kaldığını, Haziran ayında ise parka giden babasının annesiyle karşılaştığını, annesinin iknası sonucu eve döndüğünü, daha sonra babasını Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan eve, eşi ve çocuklarıyla götürüp bıraktığını, babasının annesinin evinde kaldığında kardeşi tarafından darbedildiğini öğrendiğini anlattı.

    YARALANAN KARDEŞİNİ BIRAKIP, ANNESİNİ ÖLDÜRMEYE GİTMİŞ

    Olay günü öğle saatlerinde Adana’ya geldiğini ve kuzeni Ö.D. ile buluştuktan sonra aynı apartmanda, olaydan 8 ay önce satışını yaptığı ikinci kattaki evin tadilat durumunu görmek için asansöre binip ikinci kata çıktığını anlatan Polat, asansörün öldürdüğü kardeşinin oturduğu 3’üncü katta durduğunu, karşılaştığı kardeşinin kendisine hakaretler ettiğini öne sürdü.

    Belinde taşıdığı tabancayı çıkartıp ateş açtığını, yaralanan kardeşini bırakıp, asansörle çıktığı babaevinde yatak odasının banyosunda tekme atarak, kapının kırılan kısmından ateş açtığını, annesini yaraladıktan sonra mutfakta silahı şakağına dayayarak intihara kalkıştığını, kendisini babasının engellediğini öne sürdü.

    ANNESİNİ DE KARDEŞİNİ ÖLDÜRDÜĞÜ İÇİN VURMUŞ

    Olayın sebebinin miras olmadığını ifade eden Polat, annesinin ve kardeşinin babasını darbetmeleri ile kendisine karşı davranışlarından dolayı ani bir kızgınlıkla yaşandığını öne sürdü. Kuzeni Ö.D.’nin olayı sulhen çözmek için apatmana gittiğini anlatan Polat, kardeşi Altuğ’un itham ve hakaretleri sonucu kendisini kaybedip olayı gerçekleştirdiğini, annesini ise kardeşinin ölümüne neden olduğu için vurduğunu söyledi.

  • Telefon bayiindeki cinayette mahkeme görüntüleri izleyecek

    Telefon bayiindeki cinayette mahkeme görüntüleri izleyecek

    Bursa’da, telefon bayiinde Murat Yenikapı ve ağabeyi Abdullah Yenikapı’yı öldürüp, Abdurrahman Yenikapı’yı da yaraladığı suçlamasıyla tutuklanan Nedim Vural Bayar’ın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, olay yerindeki güvenlik kamerası görüntülerinin duruşmada izlenmesine ve sanığın talebi üzerine bir tanığın dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

    Olay, 1 Haziran 2018’de, Osmangazi ilçesi Kent Meydanı’nda meydana geldi. Telefon bayisinde eski ortaklar arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kavgada Nedim Vural Bayar (42), tabancayla Murat Yenikapı (43), ağabeyi Abdullah Yenikapı (53) ve oğlu Abdurrahman Yenikapı’yı (24) vurdu. Murat Yenikapı, olay yerinde hayatını kaybetti. Oğlu Abdurrahman Yenikapı ile kardeşi Abdullah Yenikapı, Bursa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Abdullah Yenikapı, 10 gün sonra yaşamını yitirdi. Gözaltına alınan Nedim Vural Bayar ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

    Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında, 3 kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Nedim Vural Bayar’ın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Nedim Vural Bayar, Bursa H Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile katılırken, taraf avukatları da hazır bulundu.

    ‘SENİNLE Mİ UĞRAŞACAĞIZ’ DEYİNCE DUVARA SIKTIM’

    Duruşmada sanık Bayar, savunmasında şunları söyledi:

    “Olay günü, iş yerini kapatacağımı yanımda çalışan Abdurrahman Yenikapı’ya söyledim. Abdurrahman da hemen cep telefonuyla babasını ve amcasını arayıp, söyledi. Dışarı baktığımda, hızlı bir şekilde iş yerine doğru geldiklerini gördüm. Hemen alt kata inip, silahımın ağzına mermi verdim. Yeniden üst kata çıktım. Abdullah ile Murat, beni dışarıya çıkarmak istedi. Alt kata inmeyi teklif ettim. Yanımda çalışan Abdurrahman Yenikapı’ya da bizimle gelmesini söyledim. Birlikte alt kata inerken, Abdullah gülerek, ‘Seninle mi uğraşacağız’ dedi. Bunun üzerine elimdeki silahı çıkarıp, duvara ateş ettim. Murat’ın ayağına doğru ateş ettim. Murat üzerime çullanıp, beni yere düşürdü. Abdullah kulağımı, Murat da kolumu ısırdı. Onlar beni bıraksın diyerek, canımı kurtarmak için, şarjörümdeki 13 mermiyi boşalttım. Onları vurduktan sonra iş yerimin önündeki tabureye oturup, polisi bekledim.”

    SANIK MAHKEMEYE TANIK BİLDİRECEK

    Nedim Vural Bayar, bir tanığının bulunduğunu, ancak duruşma sırasında ismini karşı tarafın bilmemesi gerektiğini söyledi. Mahkeme heyeti başkanı, tanık ismini avukatın aracılığıyla bildirmesini veya ocak ayında yapılacak duruşma günü hazır edilmesini istedi. Sanık avukatı, olay yerinde elde edilen güvenlik kamerası görüntülerinin duruşma salonunda izlenmesini talep etti.

    Mahkeme, talebi kabul ederek, güvenlik kamerası görüntülen bir sonraki celsede izlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ocak ayına erteledi.

  • Çifte cinayet! Önce karısını sonra arkadaşını öldürdü

    Çifte cinayet! Önce karısını sonra arkadaşını öldürdü

    İstanbul Arnavutköy’de eşini ormanlık alanda öldüren kişi, daha sonra bir arkadaşının evini basarak kurşun yağdırdı. Arkadaşını da öldüren saldırgan polis tarafından yakalandı.

    Çifte cinayet Arnavutköy’de yaşanadı. Edinilen bilgiye göre Ersin Y. Hacımaşlı mevkii ormanlık alanda eşi Elif Y.’yi silahla ateş ederek öldürdü. Ersin Y. daha sonra Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Hıdır sokak üzerindeki Emrah Erdoğan’ın yaşadığı eve giderek zili çaldı. Şüpheli zili çalarken, Erdoğan’ın eşi kapıyı açtı. Ersin Y. bir anda eve girerek Erdoğan’a silahla ateş etmeye başladı. Erdoğan kanlar içinde yere düşerken, saldırgan hızla evden çıkarak kayıplara karıştı.

    Silah seslerini duyan komşular durumu hemen polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Erdoğan’ın öldüğünü belirledi. Gözlerinin önünde eşi öldürülen kadın sinir krizi geçirdi. Polisin soruşturması devam ederken, kaçan saldırgan polis ekipleri tarafından yakalandı. Ersin Y.’nin polis sorgusunda iki cinayeti de işlediğini kabul ettiğini söylediği öğrenildi. Ersin Y.’nin gözaltındaki işlemleri devam ederken, polisin soruşturması çok yönlü olarak devam ediyor.