Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğü Haydi Polis ekibi ve Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri, Osmaniye merkezde bulunan bir çiftlikte yapılan denetimde, izinsiz şekilde üretimi yapılan 15 tavus kuşunun uygunsuz şartlarda beslendiğini tespit etti. 15 yavru tavus kuşuna doğal yaşamına bırakmak için el konulurken, Fatih Y. hakkında ise 4915 sayılı ‘Av ve Yaban Hayvanları Koruma Kanununa Muhalefet’ etmekten 8 bin 326 lira ceza verildi.
Etiket: çiftlik
-
Malatya’da tavuk çiftliğinde cinayet
Olay, 09.00 sıralarında Battalgazi ilçesine bağlı Alacakapı Mahallesi’nde bulunan bir tavuk çiftliğinde yaşandı. İddiaya göre, çiftliğin sahibi olduğu öğrenilen İYİ Parti eski il başkanı Hakan Yılmaz ile tavuk çiftliğini kiraya verdiği Eyüp İshakoğlu (33) arasında alacak-verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi ile Eyüp İshakoğlu açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybederken cinayeti işlediği belirtilen Hakan Yılmaz ise aracıyla olay yerinden kaçtı. Bölgede inceleme yapan ekipler çok sayıda boş kovan bulurken, hayatını kaybeden şahsın cenazesi incelemelerin ardından adli tıp kurumuna kaldırıldı.
Kaçan zanlının yakalanması için başlatılan başlatılan çalışmalar sürüyor. -
Bursa’da çiftlikte silahlı çatışma
Olay, saat 18.00 sıralarında Fatih Mahallesi Gazi Atatürk Caddesi üzerinde bulunan küçükbaş hayvan çiftliği önünde meydana geldi. İddiaya göre çiftlik sahibi Sercan A. (31) ile Remzi U. (24) arasında geçtiğimiz yıl küfürleşme nedeniyle husumet oluştu. Şahıslar birbirinden davacı oldu. Bugün ise şahıslar arasında yine tartışma yaşandı. Remzi U., yanına arkadaşları Batuhan G. (28) ve Mürsel Ö.’yü (35) de alıp 16 RU 316 plakalı araçla çiftliğin önüne gitti. Sercan A. ile Remzi U. Arasında yine tartışma çıkınca tüfekler konuştu. Remzi U. aracındaki pompalı tüfekle çiftlik bahçesindeki Sercan A.’ya doğru ateş etmeye başladı. Sercan A. da tüfeği ile cevap verdi. 2 dakika süren ve mermilerin havada uçuştuğu çatışmada Remzi U. ve arkadaşları Batuhan G. (28) ve Mürsel Ö. (35) vücutlarına isabet eden saçmalarla yaralandılar. Yaralanan şahıslar araca binip olay yerinden uzaklaştılar.
Yaralıların olduğu araç yoldaki çamura saplandı. Aracı çıkaramayan yaralılar, ticari taksi çağırdılar. Yaralılar bindikleri ticari taksiyle İnegöl Devlet Hastanesine gelerek, tedavi altına alındılar.
3 kişiyi yaralayan Sercan A. polis ekiplerince gözaltına alındı.
Çatışma anı ise amatör kameraya saniye saniye yansıdı.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. -
Çiftliğe yerleşen Özlem Tekin kayıplara karıştı
Rock müziğinin başarılı sanatçılarından Özlem Tekin, 2016 yılında müziğe ara vererek Muğla’da bir köye taşındı. Kendisine çiftlik kuran Tekin’in kapısına kilit vurduğu ve aylardır kimsenin haber alamadığı öğrenildi.
İddialara göre, her yıl röportaj yaptığı Tekin’in çiftliğine gidince her şeyi kapalı olduğunu ve terk edildiğini gören muhabir, köy halkıyla sohbet etti. Tekin’den iki yıldır haber alamayan komşuları “Evi bırakıp gitti, biz de meraktayız” dedi. Sosyal medya hesaplarını da kullanmayan Tekin’in nerede olduğu bilinmezken bazı iddialar da gündeme geldi. Programı takip eden bir seyirci, Tekin’i Londra’da gördüğünü ve orada yaşamaya başladığını ileri sürdü.
-
Orkinos çiftlikleri uzaklaştırıldı
“Alanya sahillerine geçen teknelerin çoğu ayrıldı”
Konuyla ilgili konuşan Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer, balıkçı teknelerinin ve balık çiftliklerinin çoğunun ayrıldığını ifade ederek, “Her yıl bu dönemde Türkiye’nin Akdeniz açıklarında orkinos avcıları için Tarım Bakanlığı ihale yapıyor. O ihaleyi kazanan firmalar da Akdeniz açıklarına gelip orkinos avcılığı yapıyorlar. Açıkta orkinos avlarken bunların takviye tekneleri de Alanya’nın iç bölgesine gelip bekleme yapıyorlar. Günlük ihtiyaçlarını Alanya esnafından alıyorlar. Geçtiğimiz yıl da gelmişlerdi. O zamanki Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile de görüşüp o da aynısını söylemişti. Bizim isteğimiz biraz daha açıkta durmaları. Hem turizm hem de deniz kirliliğine sebebiyet vermemeliler. Buraya gelen teknelerin çoğu ayrıldı. Bir, iki tanesi de yakın zamanda açılacak. Denizlerdeki balık avcılarına da herhangi bir zarar gelmeden Alanya’nın turizminin doğasının korunması için çalışmaları takip ediyoruz. Liman Başkanlığı, Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik ekipleri konuyu takip ediyor” dedi.
“Alanya’nın ülkenin turizmine katkıyı her geçen gün artıracağına eminiz”
Turizm sezonunun açılmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kaymakam Ürkmezer, “Ramazan Bayramı’ndan sonra tam anlamıyla bölgedeki turizm sezonu açıldı. Bütün oteller faaliyete geçti. Otellerimizde yerli ve yabancı turistleri var. Alanya’nın caddelerinde bununla ilgili emareleri görebiliyoruz. Bu seneki beklentimiz Alanya bölgesinin turizminin daha da gelişmesi. Gelecek turist sayısının artmasıyla beraber turistin günübirlik harcamasının da gelirinin de artmasını bekliyoruz. Oteller yaz sezonuna hazırlar. Biz de kent olarak gerek Belediye gerek Kaymakamlık birimlerinin çalışmalarıyla özellikle güvenlik alanında turistlerin huzurlu bir tatil geçirmesi için çalışıyoruz. Yeme içme mekanlarındaki hayvansal ürünlerin üretimi, denetimini zabıta ekiplerimiz yerine getiriyorlar. Alanya’nın buna ilişkin sağlık ve sosyal hizmet altyapısı da buna uygun. Alanya’nın ülkemizin ekonomisine turizmine katkıyı her geçen gün artırarak sağlayacağına eminiz” ifadelerini kullandı.
-
Kurdukları çiftlikte ‘hanım ağa’ oldular
Osmaniye Düziçi Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında 23 ev hanımı, Ticaret Bakanlığı KOOP-DES, Sanayi Bakanlığı SOGEP ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’ndan aldıkları desteklerle kurdukları büyükbaş hayvan çiftliğinde süt ve süt ürünleri üretimiyle ekonomiye katkı sunuyor. Kooperatif bünyesinde kurdukları çiftlikte 10 baş süt ineğinin bakımını yapan kadınlar, 7 kişi başladıkları yolda 23 kadınla faaliyet göstermenin ve 300 kadınında hayatlarına dokunmanın mutluluğunu yaşıyor.
Kooperatifin en genç ortaklarından biri olduğunu söyleyen Mine Sina Yüksel, “Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde yaşıyorum. Düziçi Kadın Kooperatifinin en genç ortağıyım, liseyi bitirdikten sonra çıktım bu maceraya aslında. Girişimcilik yapmak istedim, girişimciliğe merak sardım. Kendimi geliştirdim, bu konuda daha sonra Düziçi Kadın Kooperatifini buldum. Onlar da sağ olsunlar bana kucak açtılar, bende onların bir ortağı oldum.
Şu an burada bizim hayvanlarımız da var, hayvanlarımızla ilgileniyorum. Onların yemleriyle, onların sütleriyle ilgileniyorum arta kalan zamanımızda da yukarıdaki atölyemizdeki çalışan kadınlara yardım edip destek oluyorum.
Kooperatif bünyesinde 10 büyük baş hayvanımız var. Bunların sütlerini sağıyor, sütlerinden peynirler, çökelekler, tereyağı yapıyoruz ve sütlerini ayrıca evleri gezerek satıyoruz” dedi.
-
Amasya’da çiftlikte çıkan yangında 150’den fazla hayvan telef oldu
Edinilen bilgiye göre, Bağlarbaşı Mahallesi’ndeki besi çiftliğinde traktörden çıktığı iddia edilen kıvılcımlar samanlığa ve ağılın çatısına sıçradı. Alevler hızla büyüdü. Ağılın içindeki 150 koyun ve 3 büyükbaş hayvan telef oldu. 16 koyun kurtarılabildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangında çiftlik küle döndü. Traktörde kullanılamaz hale geldi. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
Büyük çapta zararlarının olduğunu belirten çiftlik sahibi Ziram Sarıçoban, “153 hayvanımız telef oldu. Çabalamamıza rağmen kurtaramadık. Ağılın çatısı çökünce yaklaşamadık” dedi.
Hasar tespit çalışması başlatılan yangında büyük zararlarının olduğunu anlatan Sarıçoban, “Yardım bekliyoruz. Çünkü geçimimizi sağlayabilecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Şu an çok çaresiz durumdayız” diye konuştu. -
Öğretmenlik hayalini bıraktı çiftlik kurdu
Malatya’nın Yeşilyurt ilçesi Dilek Mahallesi’nde yaşayan evli iki çocuk babası 45 yaşındaki kimya öğretmenliği mezunu Gökhan Balcı, yıllarca hayalini kurduğu öğretmenlik mesleğinden vazgeçerek büyükbaş hayvan tesisi kurmak için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) başvuruda bulundu. Yüksek Lisans eğitimini de başarı ile tamamlayan Gökhan Balcı yıllarca hayalini kurduğu öğretmenlik mesleğine çok yaklaşmışken, ailesinin de desteği ile başvurduğu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destekle çiftlik kurdu. 12 dönümlük bir alan üzerine kurulan modern tesiste şimdilerde günlük 300 litre süt üretimi yapan Gökhan Balcı hedefinin üretim kapasitesini arttık olduğunu söyledi.
“Günlük 300 litre süt üretimi yapıyoruz”
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) görev yapan bir personelin tavsiyesi üzerine çiftlik kurmak için 4 yıl önce başvuruda bulunduklarını kaydeden Gökhan Balcı, “Kimya öğretmenliği mezunuyum. Yüksek lisansımı da yaptım. Hayvancılığa olan ilgim nedeniyle süt sığırcılığı yetiştiriciliğine yöneldim. 2019 yılında Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) başvuruda bulunduğumuz projemizin onaylanmasının ardından üretime başladık. Ürettiğimiz sütlerin bir kısmını kendimiz tüketiyoruz geriye kalanlar ise firmalara satıyoruz” ifadelerini kullandı.
TKDK Malatya İl Koordinatörü Murat Tunç’un her zaman kendilerine destek olduğunu da aktaran Balcı, hedeflerinin 80 olan hayvan sayısını daha da çoğaltarak üretim kapasitesini arttırmak olduğunu söyledi. -
Tavuk çiftliğinin kazan dairesi küle döndü
Yangın, Mudurnu Mangırlar köyünde Salih Çetin’e ait tavuk çiftliğinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabahın erken saatlerinde tavuk üretim çiftliğinin kazan dairesinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın, kazan dairesinde bulunan traktöre sıçradı. Alev alev yanmaya başlayan traktörün dumanlarını fark eden vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından yangın, tavuk çiftliğine sıçramadan söndürüldü. Yangın nedeniyle kazan dairesi ve traktör kullanılamaz hale geldi.
-
Bursa’da mühendisliği bırakıp çiftlik kurdular
Bursa’nın kırsal Karacabey ilçesinde yaşayan iki kardeş, sırt sırta verip kurdukları 15 dönümlük çiftlikte ucuz ve doğal et üretiyor. Çiftlik içerisinde bir ekosistem oluşturan kardeşler, hayvanların gübreleri ile 300 dönüm arazide yetiştirdikleri mısır, ot ve samanlarla hayvanları besleyerek hem maliyeti azaltıyor hem de doğal ürün elde ediyor. Kendi kendine yeten çiftlikte üretilen hiçbir ürün israf olmazken, maliyet en aza indirilerek ucuz et elde ediliyor. Çiftlikteki hayvanların gübreleriyle yetiştirdikleri ürünlere, hiçbir katkı maddesi eklemeden tekrar hayvan yemi olarak kullanan çiftçiler, sürdürülebilir sistemleriyle diğer çiftçilere örnek oluyor. Hayvanların yeminden, sütüne kadar tamamen doğal bir üretim yaptıklarını belirten ağabey kardeş, bu sayede toplum sağlığını koruyor. Yerli hayvan kullandıklarını söyleyen kardeşler çiftliklerine dışarıdan herhangi bir ürün sokmadıklarını söyleyerek milli servete katkı sağlıyor.
Küçük çaplı bir ekosistem kurdular
37 yaşındaki Fatih Eren, Ankara’da özel bir üniversitede elektrik elektronik mühendisliğini tamamladı. 23 yaşında okuldan mezun olan Fatih Eren’in kardeşi 31 yaşındaki Tuna Eren de özel bir üniversitenin elektrik elektronik mühendisliğini 2015’te bitirdi. Kurdukları çiftliği bilimsel temelde yönetmek isteyen kardeşlerden Tuna Eren, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Yüksek Lisansını da 2022’de tamamladı. Baba mesleği olan Ankara merkez olmak üzere İstanbul ve İzmir’de şubeleri bulunan aile şirketlerinde, Türkiye genelinde güvenlik ve network altyapı sistemleriyle ilgili yaklaşık 7 yıl çalışan Eren kardeşler, başka sektör arayışına girdi. Hizmet sektöründen gıda sektörüne geçerek üretim bazlı çalışmalar için kolları sıvayan kardeşler, yaklaşık 8 yıl önce Ankara ve İstanbul’dan Bursa’nın Karacabey ilçesine gelerek 15 dönüm arazi üzerinde bulunan çiftliği satın aldı. Çiftlik çevresindeki 300 dönüm tarla kiralayan Eren kardeşler, önce kendi yemlerini üretti, ardından yemlerin israf olmaması için bir ekosistem kurdu. Ürettikleri yemleri önce büyükbaş, ardından küçükbaş, sonra kümes hayvanları ve tavşanlara verdikten sonra hayvanlardan elde edilen gübreyi de tarlalarda tekrar kullanarak maliyetlerini en alt seviyeye çekmeyi başardı.
Her şeyi sıfırdan yaptılar
Ağabey Fatih Eren, kısaca süreci şu sözlerle özetledi:
“Hikaye 7 yıl önce başladı. Elektronik sektöründe 10 yıllık bir firma sahibiyiz ağabey, kardeş. Sektördeki değişiklikleri ön görerek farklı bir sektör arayışına girdik. Sonu olmayan bir sektör olarak da gıdaya yönelmek istedik. Daha önceki işimiz hizmet sektörüydü, biz üretmek istedik. Üretmenin daha bereketli olacağına inandık. Bölge olarak da Bursa Karacabey ilçesini seçtik. Gerek devlet teşvikleri, tarımsal faaliyetlerin bu bölgede yoğun olması bizim burayı tercih etmemize sebep oldu. 15 dönüm üzerindeki çiftliğimizi satın alarak bu işe giriştik. Her şeyi sıfırdan ağabey kardeş ikimiz yaptık. İkimizde elektrik elektronik mühendisiyiz. Kardeşim Tuna, bu işin daha bilimsel yapılabilmesi için Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni de bitirdi ve yüksek lisansını da yaptı. Sırtımıza bilime dayadığımız için çok şükür bugünlere geldik”“Bu bize baba nasihatidir”
Çiftliklerinde hiçbir şeyin israf olmadığına dikkat çeken ağabey Eren, “Bu bize baba nasihatidir. İşimizdeki bereketin sebebini buna bağlıyoruz. Bizim çiftliğimize giren her ürün önce büyükbaş hayvanlarımızda değerlendiriliyor, buradan arta kalan yemler küçükbaşa gidiyor, orda alta kalanları da kümes hayvanlarımıza gidiyor oradan da artanları en son tavşanlarımız yiyor. Böyle bir kapalı ekosistem diyebiliriz. Bu şekilde bir şey zayi olmuyor. İşin verimi ve sürdürülebilirliği maksimum seviyede oluyor. Yemlerin tamamını kendimiz üretiyoruz. Çiftlik çevresindeki tarlarda ürünleri yetiştiriyoruz. Buradan hasat ettiğimiz ürünleri de depoluyoruz. Bunları bilimsel metotlarla saklayarak hayvanlara veriyoruz” şeklinde konuştu.
Ziraat fakültesini bitirip, yüksek lisansını tamamladı
Ankara’da elektrik elektronik mühendisliğinden mezun olan kardeş Tuna Eren, “İkinci üniversiteyi Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde okumamın sebebi hayvan besleme üzerineydi. Bu işi bilime dayalı, verimli hayvancılık yapabilmek için okumam gerekiyordu ve okudum. Ağabeyimle birlikte bu çiftlikte çok emeğimiz var. Biz bu çiftliği bir anda bu son haline getirmedik. Her sene üzerine koyarak, bilgiye tecrübemizi ekleyerek bugünlere geldik. Şu andaki tek amacımız burada verimli hayvancılık yapabilmektir” dedi.
“Doğa sevgisi sayesinde kolay adapte olduk”
Radikal bir kararla büyükşehir hayatından buraya geldiklerini fakat bu işe başlamalarının bir süreç olduğunun altını çizen Tuna Eren, “8 yıllık süreçte biz yavaş yavaş elektronik işlerimizi azaltarak bütün enerjimizi bu işe kanalize ettik. Bugün geldiğimiz noktada bu işe kendimizi adapte olmuş hissediyoruz. Mutluyuz, üretmenin mutluluğunu ben yaşıyorum. Büyükşehirden buraya gelmek benim için pozitif oldu. Belki de içimizdeki doğa sevgisi bu adaptasyon sürecini daha kolaylaştırdı” ifadelerini kullandı.