Etiket: Ciğer:

  • Tescilli Diyarbakır ciğerine yüzde 10 zam

    Tescilli Diyarbakır ciğerine yüzde 10 zam

    Diyarbakır ekonomisine önemli katkı sağlayan ciğer kebabı, kentin tescilli gıdaları arasında yer alıyor. Kentin medarı iftiharı olan tescilli ciğer, 2023’te çiğ olarak 380 liradan satılırken 2024’te 500 liraya çıktı. Vatandaşın ciğere rahat ulaşabilmesi için ise kentteki esnaf, hazır porsiyona yüzde 10’luk zam yaptı.
    2023’te günde 7,5 ton, yıl boyunca da 2 bin 700 ton satılan Diyarbakır’ın tescilli ciğeri, vatandaşlar tarafından “Altınla yarışsa da ciğerimizden vazgeçmeyiz” diyerek yorumlandı.

    Asgari ücrete gelen zam ile kentte ciğerin porsiyonunda fazla artışa gitmediklerini dile getiren Diyarbakır Lokantacılar Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası (DİLTO) Başkanı Haşim Elkaan, çiğ ciğerin yüzde 30, porsiyon ciğerin ise yüzde 10 zamlandığını söyledi.
    Tescilli ciğerin 7’den 70’e yerli ve yabancı turistin damak tadına hitap ettiğini ifade eden Elkaan, “2023’te çiğ ciğer fiyatı 380 TL iken 2024’te 500 TL’ye çıkardık. Bu da ortalama yüzde 30’luk bir zamma tekabül ediyor. Bunun yanında asgari ücrete de zam geldi. Bir de sigorta primlerine de zam geldi. İşverenin yükü burada fazla oldu. Ama bu zamlara rağmen Diyarbakır’ın gururu, coğrafi işaret tescili almış olan ciğerimizin porsiyonuna fazla zam yapmadık. 230 lira bandında olan porsiyon ciğerimizi 260 TL’ye çıkardık. Bu da Diyarbakır esnafımızın gösterdiği özveriden dolayıdır. Buradaki amacımız da herkesin tescilli ciğerimize rahat ulaşabilmesi içindir. Ciğerimizin yenilmesi anlamında hiçbir kısıtlama getirilmemesi için esnafımıza teşekkür ediyorum. Bizde ciğerin saati ve zamanı yoktur. 7/24 Diyarbakır ciğeri tüketilirken, 7’den 70’e de vatandaşımız bu ciğeri tüketiyor. Yani Diyarbakır’ın can damarı ciğer ve kadayıfımızdır” dedi.
    Kent esnafından 30 yıllık ciğerci Mehmet Deniz, Diyarbakır ciğeri için günlük farklı şehirlerden gelip ciğer yiyip memleketine geri dönen vatandaşların olduğunu söyledi.

    “Şanlıurfalısı bile Diyarbakır ciğerini yemek için şehrimize geliyor”

    Diyarbakır ciğerinin tescilli olduğunu hatırlatan Deniz, “Diyarbakır ciğerini yemek isteyen vatandaşlar muhakkak bir kere de olsa tadına bakıyor. Diyarbakır ciğeri lokum gibidir. Bu ciğer, kuzu ciğeridir. Yerli ve yabancı turistin damak tadına hitap eden bir ciğere sahibiz. Farklı şehirde tüketilen ciğer ile Diyarbakır ciğerinin arasında dağlar kadar fark var. Şanlıurfalısı bile Diyarbakır ciğerini yemek için şehrimize geliyor. Çiğ ciğeri geçtiğimiz sene 380 TL’ye alırken, bu sene 500 TL’den alıyoruz. Buna rağmen biz, porsiyon ciğerde cüzi bir miktarda artış gerçekleştirdik. O da yüzde 10’luk bir zamla 240 TL yaptık. Bu ufak artışı ciğerimizin herkese ulaşabilmesi için yaptık. Ciğerimizi yemek için bazı vatandaşlar günlük Hatay’dan, Bursa’dan, Yozgat’tan, Erzurum ve Van gibi birçok şehirden geliyor. Boşuna Diyarbakırlılar ‘Senin ciğerini yiyeyim’ demiyor” diye konuştu.

    “Ciğerimiz altınla yarışsa bile yine de tüketilir”

    Diyarbakır ciğerinin Türkiye’nin her bölgesinde tanıtılması gerektiğine dikkat çeken müşterilerden Ercan Koyuncu, ise şunları kaydetti:
    “Diyarbakır ciğerinin hak ettiği değeri sadece tadanlar biliyor. Diyarbakır’a gelen misafirler muhakkak çok fazla ciğer tüketiyor. Kimi zaman lokantalar ciğer dahi bulamıyor. Ben bir Diyarbakırlı olarak ciğerimizin hak ettiği değere ulaştığını düşünmüyorum. Diyarbakır ciğerinin tüm Türkiye’de tanıtılması taraftarıyım. Diyarbakır ciğerini tatmayan arkadaşlarımız varsa buyursunlar gelsinler. Ciğerimizin bir tadına baksınlar. Daha önce ciğer yemişler mi? Yememişler mi? Burada yedikten sonra fark ederler. Diyarbakır ciğerinin porsiyonu da kilosu da ne kadar olursa olsun vatandaşlar bununla ilgilenmiyor. Diyarbakır ciğeri altınla yarışsa bile yine tüketilebilir. Bu yüzden biz Diyarbakırlılar fiyatıyla çok fazla ilgilenmiyoruz.”

  • Diyarbakır ciğeri 2bin 700ton tüketildi

    Diyarbakır ciğeri 2bin 700ton tüketildi

    Diyarbakır ekonomisine önemli katkı sağlayan ciğer kebabı, kentin tescilli gıdaları arasında yer alıyor. Kentin medarıiftiharı olan tescilli ciğer, 2023’te günde 7,5 ton, yıl boyunca da 2 bin 700 ton satıldı.
    Hem yerli hem de yabancı turistlerin damak tadına hitap eden Diyarbakır ciğerini şehirde kimisi sabahları tüketirken kimisi de akşamları tüketmeyi tercih ediyor.

    Diyarbakır Lokantacılar Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Haşim Elkaan, ciğerin 2023’te 2 bin 700 ton tüketildiğini ifade ederek, ciğercilerin kent için büyük bir istihdam sağladığını söyledi.

    “Deprem ciğer satışımızı etkilemedi”

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır’da ciğer satışlarının düşmediğini dile getiren Elkaan, “Geçen yıl Diyarbakır’da ciğer satışında 2 bin tona ulaşmıştık. 2023 yılında ön gördüğümüz rakama da ulaştık. Aynı şekilde geçen yıl 1 milyona yakın turist karşıladık. Bu yıl ise 1 buçuk milyonu aşan turist akımı Diyarbakır’a oldu. Maalesef ülkemizi sarsan depremle bu yıl karşı karşıya kaldık. Ama buna rağmen esnafımızı seferber olması için açık tuttuk. Tescilli ciğerimizi bu sırada hem satışa sunduk hem de geliri olmayanlara ikramda bulunduk. Yani demem şu ki; deprem ciğer satışımızı etkilemedi. 2023’te 2 bin 700 ton ciğer tüketimimiz oldu” dedi.
    Ciğer satışlarına kentte düzenlenen festivallerin de etki gösterdiğinin altını çizen Elkaan, “Ciğer satışlarımız aynı zaman düzenlenen festivaller, etkinlikler, sunumlarla daha fazla tüketim sağladı. Bu yıl her ne kadar olumsuzluklar yaşasak da onun nazarında güzellikler de yaşandı. Ciğer bizim medarıiftiharımızdır. Tescilli ciğerimiz paket halinde il dışına gönderilebilseydi Guinness Dünya Rekorları Kitabı’na yazılırdı. Bunu tercih etmiyoruz. Ciğer taze yenilmelidir” diye konuştu.
    Diyarbakır’da 50 yılı aşkın süredir ciğer ve kebap çeşitleri satışı yapan Faik Gözalan, şimdilerde yerli yabancı turistlerin Urfa ciğeri yerine Diyarbakır ciğerini tercih ettiğini belirtti.

    “Urfa ciğeri geride kaldı”

    Tescilli ciğer kebabına talebin fazlasıyla olduğunu söyleyen Gözalan, “50 senedir Diyarbakır’da ciğer ve kebap satışı yapıyorum. 2023’te Diyarbakır’da depreme rağmen ortalama 2 bin 700 ton ciğer satışı gerçekleşti. Talep olduğu için tescilli ciğerimizin satışı da artıyor. Turistik gezi için kentimize gelen vatandaşlarımızın ilk tercih ettiği yemek çeşitlerinden biri ciğerdir. Böylelikle Diyarbakır ciğeri de başını almış gidiyor. Eskiden Urfa ciğerini tercih ediyorlardı. Ama Urfa ciğeri şu anda Diyarbakır ciğerine göre geride kaldı. Nedeni de Urfa ciğerinin tanelerinin küçük olmasıdır” şeklinde konuştu.

    “Diyarbakır, ciğerin başkenti”

    Bir yılda 2 bin 700 ton ciğer tüketilmesinin Diyarbakırlılar için normal olduğunu dile getiren müşterilerden Ramazan Ayaz, her gün düzenli ciğer kebabı yediğini belirtti.
    Sabah kahvaltısında ciğer kebabının tüketilmesini yerli ve yabancı turistlere tavsiye eden Ayaz, “Diyarbakır, bambaşka bir şehir. Ciğeri de özellikle Diyarbakır’da yiyeceksiniz. Çünkü ciğer tescilini alan ilk yer Diyarbakır’dır. Diyarbakır, ciğerin başkenti diyebiliriz. Bir yıl içerisinde 2 bin 700 ton ciğer tüketilmesi bizim için normaldir. Ciğer, sabah, öğlen ve akşam tüketilebilir bir yemek çeşididir. Diyarbakırlılar çerez niyetine sabahları ciğeri yiyor. Özellikle sabah kahvaltısı için Diyarbakır ciğerini tavsiye ederim” ifadelerinde bulundu.

  • Bursa’nın ciğerleri onlara emanet

    Bursa’nın ciğerleri onlara emanet

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yaşayan Ali-Vasfiye Aydoğdu çifti iki çocuğuyla beraber son zamanlarda artan hava sıcaklığı, piknikçilerin dikkatsizliği ve doğaya bırakılan atık malzemeler nedeniyle çıkan orman yangınlarına karşı mücadele ediyor.
    14 yıldır doğada yaşayıp gece gündüz nöbet tutan iki çocuklu aile yaz aylarını ilçedeki Şehirman Yangın Gözetleme Kulesi’nde geçiriyor. Muhtemel orman yangınlarına karşı mücadele etmek için uyku uyumayan Aydoğdu çifti; Bursa’nın ciğerlerini korumak için dürbünle ormanlık alanı didik didik inceliyor. Bölgeye ziyarete gelen vatandaşlara yasakları hatırlatan aile fertleri, gezicilerden ve piknikçilerden, hassasiyet göstermelerini bekliyor. Ormanların milli değer olduğunu ifade eden Ali Aydoğdu 12 yaşından beri babasından aldığı mirası eşi ve çocuklarıyla birlikte sahip çıkıyor. Doğasever aile, “Her yıl orman yangınlarına karşı mücadele etmek için 7-24 nöbet tutuyoruz. Bazen canımız sıkılıyor ama ormanlarımızdan değerli değil” diye konuştu.

    7-24 ailecek nöbet tutuyorlar

    Doğa sevgisinin babasından miras kaldığını belirten Ali Aydoğdu, “Babam 1989 yılında burada göreve başlamış, 2010 yılına kadar görev yaptı. Bende 12 yaşımdan beri buradayım. Daha sonra babamdan görevi ben devraldım. 14 yıldır ailecek görev yapıyoruz. Ailecek görev yaptığımız için 7-24 buradayız. Yılın 4 ayı buradayız. Bazen hava sıcaklıklarından dolayı 5 aya uzayabiliyor. Eşim ile birlikte görev yaptığımız için, geceleri bazen ben bazen de eşim nöbet tutuyor, gündüzleri değişiyoruz.

    Vardiyalı usulü çalışıyoruz, saat gece 12’den sabah 8’e kadar ben duruyorum. Sabah 8’den sonra istirahata çekiliyorum, nöbeti eşim devralıyor. Akşama kadar da o görev yapıyor. Burada bir aile düzeni içinde çocuklarımız ile birlikte yaşıyoruz. Mobil telsizimiz var, aşağıda yangın ekiplerimiz var. Herhangi bir yangın olduğunda ben buradan, yangının nereden olduğunu söylüyorum. Yangın ekibindeki arkadaşlarımız zaten bu işte çalıştığı için, bölgeyi çok iyi tanıyorlar. Onlarla koordineli bir şekilde ilerliyoruz. Yangına en çabuk nereden gideriz nasıl müdahale ederiz şeklinde planlamalar yapıyoruz. Ormana girmek dahil her şey yasak. Herkesi bu konuda hassas olmaya davet ediyorum.

    Sonuçta biz burada görevimizin başındayız ama vatandaşların hassas olması çok önemli. Malum otlar kurudu, hava sıcaklığı çok yüksek. Ateş yakmasınlar, piknik yapmasınlar birde anız konusunda çok hassas olalım. Biz koruyacağız bizim ormanlarımız, korumamız gerekiyor. Vatandaş tarlada ateşi yakıyor, söner diye gidiyor sonra ormana sıçrıyor. Biz yine görevimizin başındayız, elimizden geldiğince erken müdahale ediyoruz ama vatandaşların hassas olmaları çok önemli. İşini yaparken diğer yandan ailesi ile birlikte vakit geçirdiklerini ifade eden

    Eşiyle orman yangınlarına karşı mücadele eden Vasfiye Aydoğdu ise, “Burada çocuklarımızla çok güzel vakitler geçiriyoruz, yeri geldiğinde çocuklarımızla oynuyoruz. Bazen can sıkıntısı oluyor ama işimizi, ormanları seviyoruz. Herkesi ateş yakmamaları konusunda hassasiyete davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Orman yangınlarına karşı mücadele eden Aydoğdu ailesi yangın riskinin tamamen son buluna kadar doğada nöbet tutacak.

  • Diyarbakır ciğerinde rekor kırıldı

    Diyarbakır ciğerinde rekor kırıldı

    Diyarbakır’ın önde gelen lezzetleri ve coğrafi işaret tescilli ürünleri arasında yer alan ciğer, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde yerli ve yabancı turistlerin en fazla tercih edilen yemek çeşitlerinden oldu. Diyarbakırlıların özellikle sabah kahvaltısında tercih ettiği ciğer kebabı, Kurban Bayramı tatilinde 20 ton tüketilerek geçmiş yılların rekorunu kırdı.

    Yaklaşık 22 yıldır kentte esnaf olan Murat Erdin, Diyarbakır ciğerinin geçen sene Kurban Bayramı’nda 12 ton tüketildiğini belirterek, bu sene rakamın 20 tona çıkarak rekorun kırıldığını ifade etti.

    “Diyarbakır için 22 ton rekordur”

    Yerli ve yabancı turistlerin damak tadına hitap eden Diyarbakır ciğerine talebin her zaman fazla olduğunu dile getiren Erdin, “Yaklaşık 22 yıldır lokantacılık yapıyorum. Diyarbakır’da bu sene geçen Kurban Bayramı’na nazaran 8 ton ciğer tüketimi arttı. Geçen sene 12 ton tüketilen ciğer bu sene Kurban Bayramı’nda 20 tona yükseldi. Diyarbakır ciğerimize her zaman olduğu gibi talep çok fazla var. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olsun yerli halkımız olsun, bayramda ciğere talepleri çok fazlaydı. 20 ton az bir rakam değil, Diyarbakır için bu rakam rekordur. Ciğer Diyarbakır’ındır. Biz bunu tescillendirdik” dedi.

    “Kentteki tüm ciğercilerde bir kalabalık söz konusuydu”

    Öte yandan Diyarbakır’a 9 günlük tatilde turist akınının olduğunu kendi işletmelerinde gördüğünü değerlendiren Erdin, “Bayramda maşallah yoğunluğumuz hayli fazlaydı. Sadece biz değil, kentteki tüm ciğercilerde bir kalabalık söz konusuydu. Zaten 9 günlük tatilde Diyarbakır’a turist akımı vardı. Ciddi anlamda kalabalık olunca tescilli ürünümüz ciğere de talep çoktu. Kentimize gelen turistlerden bir müşterimiz hiç ciğeri sevmezken, kendisine ciğeri sevdirttim. Müşterimiz ikram ettiğimi ciğeri yedikten sonra tekrar istedi. Ciğerciler bu bayram yoğun bir şekilde çalıştı. Diğer yemeklerimiz de bayağı satıldı. Ama Diyarbakır ciğeri daha fazla satıldı” diye konuştu.


    Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlere rağmen kentte insan sirkülasyonunun artmasıyla kendi işlerinin de olumlu ilerlediğini söyleyen Erdin, şunları kaydetti:

    “Binlerce şükürler olsun ki Diyarbakır’ımız depremden fazla etkilenmedi. Yine de bir yanımız buruk tabi ki. Ama insanlar çok şükür dışardan yine de kentimize geliyor. Gelmeleri de lazım. Kesinlikle Diyarbakır’a gelip görmeyen, bu lezzeti tatmayan kalmamalıdır. Kentimiz görülmeye gezilmeye ve meşhur ciğerini yemeye değer.”