Etiket: çin

  • Süper Lig’de ilk defa Çin’li bir futbolcu forma giyecek

    Süper Lig’de ilk defa Çin’li bir futbolcu forma giyecek

    Başakşehir, Guangzhou FC’de top koşturan stoper Shaocong Wu’yu transfer ettiğini duyurdu. 1.92 boyundaki 22 yaşındaki futbolcu, Süper Lig’e transfer olan ilk Çinli oyuncu oldu.

    Turuncu-lacivertliler, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kulübümüz, son olarak Çin Süper Ligi ekibi Guangzhou FC’da oynayan ve Çin Milli takımının da formasını giyen 2000 doğumlu futbolcu Shaocong Wu’yu iki buçuk yıllığına kadrosuna kattı. Süper Lig’in ilk Çinli oyuncusu Shaocong Wu’ya ailemize hoş geldin diyor, turuncu-lacivertli formamızla başarılar diliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Çin kapattığı sınırlarını yeniden açtı

    Çin kapattığı sınırlarını yeniden açtı

    Çin, Covid-19 salgının başlamasıyla kapattığı sınırlarını yeniden açtı. China Southern Havayolları’na ait Toronto’dan kalkan CZ312 sefer sayılı uçak, Çin’in güneyindeki Guangzhou kentine yerel saatle 00.16’da iniş yaparak, tedbirlerin kaldırılmasının ardından Çin’e uluslararası uçuşlar çerçevesinde inen ilk uçak oldu. Guangzhou Baiyun Uluslararası Havalimanı’nın bugün 14 uçuşla 2 bin yolcu karşılayacağı öğrenildi.

    Çin anakarası ile Hong Kong arasındaki seferler tekrar başladı

    Çin ile Hong Kong arasındaki deniz ve karayolu trafiği de yeniden başladı. Birçok yolcu, Hong Kong’dan Çin’e seyahat etmek için havaalanlarına akın etti. Çin, sınırdan girişlerde son 48 saate ait negatif test sonucu ibraz edilmesini talep ediyor. Ancak yolcular, yeni düzenlemelerle birlikte artık merkezi karantina noktalarına götürülmeyecek.

    Öte yandan Çin’in Rusya ve Kuzey Kore gibi kara sınırı bulunan komşuları arasındaki gümrük noktalarındaki işleyişin de normale döndüğü kaydedildi. Çin yönetimi uluslararası uçuş sayılarındaki sınırlamaları da kaldırırken, Çinli hava yolu şirketleri dış hatlardaki uçuş sayısını aşamalı olarak artırmayı planlıyor. China Eastern Havayolları, haftalık uluslararası uçuş sayısının ocak ayında 48’den 184’e çıkarılmasını planladıklarını açıkladı.
    Çin basınında yer alan haberlere göre, uluslararası uçuş rezervasyonları geçen yıla göre yüzde 628 arttı. Hong Kong, Çin anakarası sakinleri için en popüler destinasyon oldu.

    Protestolar yaşanmıştı

    Çin yönetimi, 2022 Kasım ayında ülke genelinde görülen protestolar ve kötüye işaret eden ekonomik veriler nedeniyle yaklaşık 3 yıldır uygulanan katı tedbirleri gevşetme kararı almıştı. Çin ekonomisi için 2022 yılı büyüme hedefi yüzde 5,5 olarak açıklanmıştı. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan ülke, 2022’nin ilk 3 çeyreğinde yüzde 3 büyümüştü.

    Çin’den gelen yolculara kısıtlama

    Çin’de aralık ayı başında salgın tedbirlerinin gevşetilmesi ve milyonlarca kişinin kısa süre içinde enfekte olması sonrası birçok ülke Çin’den gelenlere kısıtlamalar uygulanacağını açıklamıştı. Japonya, Çin’den gelenlere test uygulanacağını ve iki ülke arasındaki uçuş sayılarının sınırlanacağını duyurmuştu. ABD de Pekin’in son dalgayla ilgili verilerinin şeffaf olmadığı gerekçesiyle Çin’den gelenlere gümrüklerde test uygulanması kararı almıştı. İtalya Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz ay Çin’den gelen yolculardan Covid-19 testi talep edileceğini duyurmuştu. İspanya ise, Avrupa ülkeleri arasında Çin’e kısıtlama uygulayan ikinci ülke olmuş ve Çin’den gelen yolculardan negatif Covid-19 testi veya aşı kanıtı talep etmişti. Fransa, sınır kontrollerini artırarak Çin’den gelenlerden negatif Covid-19 testi veya son 24 saate ait negatif antijen testi göstermelerini zorunlu hale getirmişti. Avustralya, Kanada, Hindistan, İsrail, Malezya, Fas, Katar, Güney Kore ve Tayvan da Çin’den gelen yolculara kısıtlama uygulanacağını açıklayan ülkeler arasında yer almıştı.

    Pekin yönetimi, aralık ayı sonunda bir açıklama yaparak, yurt dışından gelen yolculara ve mallara 8 Ocak itibarıyla karantina uygulanmayacağını duyurmuştu. Çin Ulusal Sağlık Komisyonu, Covid-19’un artık ülkenin salgın hastalık sınıflandırmasındaki en üst seviye olan A kategorisinde değerlendirilmeyeceğini ilan etmişti.

  • Ay, Çin’nin toprağı mı olacak?

    Ay, Çin’nin toprağı mı olacak?

    ABD Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) Başkanı Bill Nelson, kendine ait bir uzay istasyonu inşa etme hazırlığında olan Çin’e yönelik açıklamalarda bulundu. Çin’in Ay’ı kendi bölgesi olarak talep edebileceğini ve ABD astronotlarının Ay’a inmesini yasaklayabileceğini söyleyen Nelson, “Ben ve NASA’daki diğer uzmanlar, Çin Ay’a ulaştığında, burada ne yapmayı planladığı konusunda ABD adına giderek daha fazla endişeleniyoruz. Çünkü, kendine ait bir uzay istasyonu inşa etmeye çalışan Çin, yakın bir gelecekte Ay’ı kendi toprağı ilan edebilir. Bu ülke, Ay yüzeyinde kaynaklar açısından zengin yerleri tutmaya çalışıyor. Şurası bir gerçek ki süper güçler, uzayı parselleme yarışı içinde. Bu nedenle Çin’in bilimsel araştırma kisvesi altında Ay’da bir yere ulaşmamasına dikkat etsek iyi olur. Çin dediğim gibi yakın bir gelecekte diğer ülkelere ‘Uzak durun buradan, çünkü burada biz varız, Ay bizim hâkimiyetimiz altında’ diyebilir” ifadelerini kullandı.

  • Tuz Gölü sıcaklıkların düşmesiyle donmaya başladı

    Tuz Gölü sıcaklıkların düşmesiyle donmaya başladı

    Çin’de ülkenin en büyük gölü olan Qinghai Tuz Gölü sıcaklıkların hızla düşmesi sonucu donmaya başladı. Qinghai eyaletinde bulunan ve büyük kısmının donduğu göl, göçmen kuşların konakladığı ana rotalardan biri olarak biliniyor. Göl ayrıca, çölleşmenin doğuya doğru yayılmasını engellemek için de doğal bir bariyer görevi görüyor.

  • Çin, Tayvan çevresinde tatbikat başlattı

    Çin, Tayvan çevresinde tatbikat başlattı

    Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na (PLA) bağlı Doğu Harekat Alan Komutanlığı Sözcüsü Kıdemli Albay Shi Yi, Çin ordusunun Tayvan çevresinde havadan ve denizden tatbikat başlattığını duyurdu. Albay Shi Yi, tatbikatın müşterek muharebe hazırlık devriyelerini ve müşterek ateş gücü talimlerini kapsadığını belirtti. Tatbikatın ABD ve Tayvan’ın provokasyonlarına verilen kararlı bir yanıt olduğunu kaydeden Shi Yi, herhangi bir spesifik eyleme işaret etmedi. Shi Yi, Çin ordusunun ülkenin ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için gerekli tüm önlemleri alacağını da vurguladı.

    Çin, ABD’ye tepki göstermişti

    Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın imzaladığı 2023 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na tepki gösterilmişti. Bakanlığın açıklamasında, yasada yer alan Tayvan konusundaki hükümlerin “tek Çin” ilkesine ve Çin ile ABD arasındaki ortak bildirilere aykırılık teşkil ettiği gibi Tayvan Boğazı’nın barış ve istikrarını da ciddi şekilde etkilediği savunulmuştu. Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nda ABD’nin Tayvan’a toplam değeri 10 milyar dolara ulaşan güvenlik desteği ve silah sağlayacağı belirtiliyor.

    Pelosi’nin ziyareti sonra gerilim başlamıştı

    Çin, Tayvan’ı kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Çin yönetimi, ‘‘barışçıl yeniden birleşme’’ adı altında yaklaşık 24 milyon nüfusa sahip Tayvan’ın idaresini eline almayı isterken, bu amaçla güç kullanmaktan çekinmeyeceğini belirtiyor. Pekin, diğer ülkelerin Tayvan ile resmi temas kurmasını da ‘‘egemenlik ihlali’’ olarak değerlendiriyor.
    Çin, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi başkanlığındaki ABD heyetinin geçtiğimiz ağustos ayında Tayvan’a yaptığı ziyarete sert tepki göstermiş, adanın çevresinde bir hafta boyunca gerçek mühimmatlı tatbikatlar düzenlemişti.

  • ABD: “Çin’e yardım etmeye hazırız”

    ABD: “Çin’e yardım etmeye hazırız”

    Çin’in Covid-19 tedbirlerini gevşetmeye başlamasının ardından ülkede vaka sayıları artarken, ABD’den Çin’e yardım teklifi geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price konuya ilişkin yaptığı açıklamada, tüm ülkelerin insanları aşılamaya, test ve tedaviyi kolayca erişilebilir hale getirmeye odaklanmasının önemli olduğunu ifade ederek, ülkesinin dünyanın en büyük aşı bağışçısı olduğunu hatırlattı. Price, “Covid-19 ve onunla ilgili diğer sağlık konularında Çin de dahil olmak üzere dünyadaki tüm ülkeleri desteklemeye devam etmeye hazırız. Covid-19 aşılarımız güvenli ve etkili.

    Herhangi bir siyasi anlaşmazlığa bakılmaksızın dünyanın dört bir yanındaki ülkeye aşı sağladık. Bu, ciddi anlamda dünyanın geri kalanının çıkarınadır” ifadelerini kullandı. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’deki vaka yükünün hem insani hem de ekonomik maliyetleri olacağının altını çizen Price, “Çin’in bu salgını kontrol altına alması sadece kendisi için değil, aynı zamanda uluslararası toplumun devam eden ekonomik iyileşmesi için de önemlidir” dedi.
    İlk Covid-19 vakasının yaklaşık 3 yıl önce doğrulandığı Çin’de Kasım ayının başlarında Covid-19 ile mücadele tedbirlerinin bazıları gevşetilmiş, vaka sayılarında artış yaşanmaya başlamıştı.

  • Çin’de vaka sayısı rekor seviyede

    Çin’de vaka sayısı rekor seviyede

    Çin, hızla yayılan Covid-19 salgını ile mücadele etmeye çalışıyor.

    Çin Ulusal Sağlık Komisyonu tarafından açıklanan son 24 saatte ait Covid-19 verilerine göre, Çin anakarasında 3 bin 822 semptomatik ve 36 bin 525 asemptomatik olmak üzere toplam 40 bin 347 yeni vaka tespit edildi. Son verilerle birlikte, ülkede ilk kez vaka sayısında 40 bin sınırı aşıldı.
    Pekin’de vaka sayıları artıyor

    Omicron’un BF.7 mutasyonunun hızla yayılmaya devam ettiği başkent Pekin’de 3 bin 848 yeni Covid-19 vakası kaydedildi. Çin’in güneybatısındaki 32 milyon nüfuslu Chongqing’de ve ülkenin güneyindeki 19 milyon nüfusa sahip Guangzhou’da da salgını kontrol altına almak için önlemler alınıyor. Chongqing’de son 24 saatte 9 bin 685, Guangzhou’da 7 bin 365 ve Şanghay’da da 144 yeni Covid-19 vakası kayıtlara geçti.

    Son 24 saatte Covid-19 bağlantılı ölümün yaşanmadığı ülkede, salgının başından beri 5 bin 233 kişi hayatını kaybetmişti.

    Karantinaya alınan apartmanda çıkan yangında 10 kişi ölmüştü

    Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlı Urumçi kentindeki Tianshan semtinde karantinada olduğu belirtilen bir apartmanın 15. katında 24 Kasım’da çıkan yangında 10 kişi hayatını kaybetmişti. İtfaiye ekipleri yangını yaklaşık 3 saat sonra söndürülebilmişti.

    Urumçi’nin 4 milyon sakininin çoğu, 100 güne kadar evlerinden çıkmaları yasaklanan, ülkenin en uzun tecrit uygulamalarından bazılarının altında bulunuyor.

    Çin “Sıfır Covid” ısrarını sürdürüyor

    Dünyanın geri kalanının aksine Çin, salgınla 2020 yılının başından bu yana “Sıfır Covid” stratejisi adı altında hızlı temas takibi, sık aralıklarla test, uzun süreli karantina ve sokakların dezenfekte edilmesi gibi uygulamalara başvurarak mücadele ediyor. Sıfır Covid stratejisi nedeniyle uygulanan katı tedbirler, son dönemde ülkenin farklı kentlerinde protestolar gerçekleştirilmesine yol açtı. Ülkenin güneyindeki metropollerden Guangzhou’da 14 Kasım’da halk, sokaklara çıkarak karantinanın kaldırılması yönünde sloganlar atmıştı. Protestocular ile beyaz koruyucu tulumlu polis ve yetkililer arasında arbede yaşanmıştı.

  • Çin’de Covid-19 isyanı büyüyor

    Çin’de Covid-19 isyanı büyüyor

    Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlı Urumçi kentinde karantinada olduğu belirtilen bir apartmandaki dairede perşembe günü çıkan yangın sonucu 10 kişinin yaşamını yitirmesi, korona virüsle mücadele tedbirlerine yönelik tepkileri arttırdı. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, Urumçi halkının yerel hükümet binasının yer aldığı meydanda ve kentin diğer noktalarında toplanarak Çin yönetiminin katı karantina tedbirlerini protesto ettiği görüldü.

    Yerel hükümet binasına yürüyen protestocular, “Karantinaya son”, “Öleceksek birlikte ölelim” sloganları attı. Protestocular, ayrıca “Ayağa kalk! Köle olmak istemeyenler” dizeleriyle başlayan Çin ulusal marşını da söyledi. Beyaz koruyucu tulum giyen yetkililer ve polisler ise bariyerleri aşmaya çalışan öfkeli kalabalığı durdurmaya çalıştı.

    Yaklaşık 4 milyon nüfuslu Urumçi’nin büyük bölümünde, Ağustos ayından bu yana katı karantina tedbirleri uygulanıyor. Günlük vaka sayılarının 100 civarında seyrettiği kentte sakinlerden evlerini terk etmemeleri isteniyor.

    İtfaiye araçları geçememişti

    Urumçi kentinin Tianshan semtindeki apartmanın 15. katında perşembe akşamı çıkan ve 10 can kaybına yol açan yangın, itfaiye ekipleri tarafından yaklaşık 3 saat sonra söndürülebilmişti. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, yangına müdahale etmek isteyen itfaiye araçlarının Covid-19 ile mücadele tedbirleri çerçevesinde bariyerlerle kapatılan sokaklardan geçmekte zorlandığı görülmüştü.

    Çinli yetkililer iddialara yanıt verdi

    Urumçi makamları, gece saatlerinde düzenlenen basın toplantısında yangın faciasına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Yetkililer, sosyal medyada paylaşılan görüntülerin aksine apartman sakinlerinin dışarıya çıkmalarına izin verildiğini savundu. Yetkililer apartmanın bulunduğu sitenin, salgınla mücadelede “düşük riskli” olarak tanımlanan bölgede olduğunu, sakinlerin yangın sırasında dışarı çıkabileceğini öne sürdü. İtfaiye yetkilisi de itfaiye araçlarının geçişine salgın tedbirleri kapsamında yerleştirilen bariyerlerin değil, park halindeki araçların engel olduğunu ileri sürdü. Bir başka yetkili ise apartman sakinlerinin yangın güvenliği konusunu iyi kavrayamadıkları için apartmandan hızlıca kaçamadıklarını belirtti.

    Yetkililerin açıklamaları, Urumçi halkının öfkesini daha da artırdı. WeChat ve Weibo başta olmak üzere Çin’de yaygın olarak kullanılan sosyal medya platformlarında yapılan eleştiri içerikli paylaşımlar kısa süre sonra sansüre maruz kaldı.

    Tedbirlerin gevşetilmesi sözü

    Yetkililer ayrıca Urumçi’de aylardır süren karantinanın aşamalı olarak kaldırılacağını duyurdu. Urumçi yerel hükümeti tarafından düzenlenen basın toplantısında, “düşük riskli” olarak tanımlanan bölgeler için karantina tedbirlerinin gevşetileceği sözü verildi. Düşük riskli bölgelerde yaşayanların evlerini belirlenen süreler doğrultusunda terk edebilecekleri, ancak sitelerin dışına çıkamayacakları kaydedildi.

    Çin “Sıfır Covid” ısrarını sürdürüyor

    Dünyanın geri kalanının aksine Çin, salgınla 2020 yılının başından bu yana “Sıfır Covid” stratejisi adı altında hızlı temas takibi, sık aralıklarla test, uzun süreli karantina ve sokakların dezenfekte edilmesi gibi uygulamalara başvurarak mücadele ediyor. Sıfır Covid stratejisi nedeniyle uygulanan katı tedbirler, son dönemde ülkenin farklı kentlerinde protestolar gerçekleştirilmesine yol açtı. Ülkenin güneyindeki metropollerden Guangzhou’da 14 Kasım’da halk, sokaklara çıkarak karantinanın kaldırılması yönünde sloganlar atmıştı. Protestocular ile beyaz koruyucu tulumlu polis ve yetkililer arasında arbede yaşanmıştı.
    Çin’in orta kesimindeki Zhengzhou kentinde yer alan Foxconn şirketinin iPhone fabrikası da Ekim ayı sonunda karantinadan kaçan ve memleketlerine dönmeye çalışan işçilerle gündeme gelmişti. Foxconn’da çalışan binlerce işçi, geçtiğimiz günlerde de kendilerine verilen sözlerin tutulmaması üzerine gerçekleştirdikleri protestoda polislerle çatışmıştı.

  • Üçüncü kez lider seçildi

    Üçüncü kez lider seçildi

    Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi’nin dün sona ermesinin ardından ÇKP 20. Merkez Komitesi ilk Genel Kurul toplantısını düzenledi. Siyasi Büro (Politbüro) ve Siyasi Büro Daimi Komitesi üyelerinin seçildiği toplantıda, 69 yaşındaki Xi Jinping, 3. kez Genel Sekreter oldu. ÇKP Merkez Komitesi’nin 203 üyesi ve 168 yedek üyesinin katıldığı toplantıda, Xi Jinping ayrıca Çin ordusunun en üst pozisyonu olan ÇKP Merkezi Askeri Komisyon Başkanlığı görevine de 3. kez getirildi.

    Li Qiang’ın Başbakan olması bekleniyor

    ÇKP Merkez Komitesi’nin toplantısının ardından, Xi Jinping ve Politbüro Daimi Komitesi’nin diğer 6 üyesi ilk kez basının karşısına çıktı. Xi Jinping, düzenlenen törende diğer 6 üyeyi basına tanıttı. ÇKP’de piramidin en tepesini oluşturan Daimi Komite’nin yeni üyeleri arasına giren ÇKP Şanghay Komitesi Şefi Li Qiang’ın, Xi Jinping’in hemen arkasından yürümesi yönetimde “ikinci adam” olacağının sinyalini verdi. Li Qiang’ın Mart’ta emekliye ayrılacak Başbakan Li Keqiang’ın yerini alabileceği belirtiliyor. Politbüro Daimi Komitesi’nin diğer üyelerini ise Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Zhao Leji, ÇKP Sekreteryası Birinci Sekreteri Wang Huning, ÇKP Pekin Komitesi Sekreteri Cai Qi, ÇKP Genel Ofisi Direktörü Ding Xuexiang ve ÇKP Guangdong Parti Komitesi Sekreteri Li Xi oluşturdu. Üyelerin tamamının Xi Jinping’e yakın isimler olduğu biliniyor.

    “Çin’in kalkınması dünyadan ayrı düşünülemez”

    Xi Jinping, Çin ekonomisi ve ÇKP’nin idaresiyle ilgili yaptığı açıklamalarda, “Çin ekonomisi, yüksek dirence, yeterli potansiyele ve manevra alanına sahip” ifadelerini kullandı. Çin’in reform ve dışa açılmayı hızla ilerleteceğine de dikkat çeken Xi Jinping, “Çin’in kalkınması dünyadan ayrı düşünülemez, dünyanın da Çin’e ihtiyacı var” dedi.

    Mart’ta yapılacak meclis toplantısında yeniden Devlet Başkanı seçilmesi beklenen Xi Jinping, böylelikle Çin’in kurucu lideri Mao Zedong’dan sonra iki dönemden fazla parti liderliğini ve devlet başkanlığını sürdüren ilk isim olacak.

  • Tayvan Lideri Tsai Ing-wen: “Egemenliğimizden taviz vermeyeceğiz”

    Tayvan Lideri Tsai Ing-wen: “Egemenliğimizden taviz vermeyeceğiz”

    Tayvan lideri Tsai Ing-wen, Çin Cumhuriyetinin 111. kuruluş yıl dönümünde ulusa sesleniş konuşması yaptı. Pekin yönetimine mesaj gönderen Tsai, savaş istemediklerini Çin ile ortak zeminde buluşarak Tayvan boğazında barışın korunması gerektiğini ifade etti. Tayvan olarak egemenliklerinden taviz vermeyeceklerini vurgulayan Tsai, “Savaş bir seçenek olmamalıdır” dedi.

    Son dönemde Tayvan çevresinde artan Çin askeri hareketliliğine de değinen Tsai, Pekin yönetiminden Tayvan demokrasisine saygılı olmalarını istedi. Ayrıca Tsai, Hint ve Pasifik sularında güvenliği ve istikrarı korumak için müttefikleriyle birlikte çalışma taahhüdünde bulunurken, Tayvan’ın füzeler ve deniz araçları ürettiğini, asimetrik savaş yeteneklerini geliştiren mobil silahlar ile savunmasını güçlendirdiğini açıkladı.

    Tayvan krizi

    Tayvan’ı kendi toprağı olarak kabul eden Çin hükümeti, herhangi bir bağımsızlık teşebbüsünde Tayvan’a savaş açacağını kaydetmişti. Tayvan yönetimi ise kendisini Çin’den bağımsız olarak görüyor. Resmi adı Çin Cumhuriyeti olarak bilinen Tayvan’daki hükümet, dünyada sadece 14 ülke tarafından tanınıyor.