Etiket: çin

  • Görenler inanamadı! 5 bacaklı inek

    Görenler inanamadı! 5 bacaklı inek

    Çin’in Shaanxi kentinde bir çiftlikte yetiştirilen 5 bacaklı 8 aylık inek görenleri hayrete düşürüyor.

    Sık sık mutant hayvanların varlığı ile gündeme gelen Çin’de bu defa 5’inci bacağı olan bir ineğin görenleri şaşırttı.

    Çin’in Zhanjian kentinde bir çiftlikte yetiştirilen 8 aylıık ineğin sırtındaki 5’inci bacak görenleri hayrete düşürdü.

    İneğin sahibi Zhao, bazı köylülerin durumu ‘uğursuz’ olarak değerlendirmesi sonucu ineğin doğumu nedeniyle endişeli olduğunu ifade etti.

    Zhao ayrıca, ineğin sahip olduğu 5’inci bacağın inekle birlikte geliştiğini belirtti.

    Doğduğunda 10 kilogram olduğu ifade edilen ineğin şu an yaklaşık 100 kg olduğu belirtildi.

    İneğin polimeli adı verilen ve fazladan bacak oluşmasına sebep olan çok nadir bir hastalıktan muzdarip olduğu düşünülüyor.

  • Bilim Kurulu Üyesi’nden aşı yorumu! Çin mi Alman mı?

    Bilim Kurulu Üyesi’nden aşı yorumu! Çin mi Alman mı?

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, pandeminin tek bir aşı ile değil, ancak etkinliği ve güvenliğinden emin olunan birkaç farklı aşı ile sonlandırılabileceğini söyledi. Prof. Dr. Yavuz, “Bir ülkenin aşısı iyi, diğeri kötü tartışmaları çok anlamsız. Biz, her iki aşı çalışmasına da dahil olduk. Herhangi bir yan etkiyle karşılaşmadık. Her aşının avantajları dezavantajları var. Önemli olan etkinlik ve güvenlik sonuçları. Dolayısıyla bir aşı mükemmel, öteki kötü demek çok yersiz. Klinik çalışmalardaki etkinliği çıktıktan sonra her aşı kullanılabilir. Araştırmalara dair sonuçlar da şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Zaten böyle bir salgında tek bir aşıyı bütün ülkeye yapabilme şansınız olmaz. Onun için çeşit çeşit aşılarımızın olması lazım” dedi.

    Tüm dünyanın heyecanla beklediği koronavirüs aşısında, ipi göğüsleyen birkaç aşı adayından biri olan ve Almanya’da Prof. Dr. Uğur Şahin ile eşi Prof. Dr. Özlem Türeci’nin geliştirdiği BioNTech firmasına ait aşıyla ilgili açıklanan son veriler akademi dünyası kadar tüm kamuoyunda heyecanla karşılandı. Bu haberin ardından özellikle sosyal medyada “Çin aşısı mı Alman aşısı mı?” tartışmaları da ağırlık kazanırken, bilim insanları aşılara duyulan güven ya da güvensizliğin ülkelere göre değil ortaya konan klinik araştırma sonuçlarına göre olması gerektiğini vurguluyor.

    İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, kendi merkezlerinde de Alman BioNTech aşısı ile Çinli Sinovac firmasının Faz 3 klinik araştırmalarının halen devam ettiğini vurgulayarak, “Biz her iki aşı çalışmasına da girdik. İkisi de devam ediyor ve ikisinde de şimdiye dek major bir yan etki görmedik. İlk aşıları yaptık, ikişer doz oluyor ikisi de. İkinci dozlara başlayacağız. Zaten birisinin (BioNTech) ara analiz sonuçları açıklandı. Diğerinin de (Sinovac) yakın zamanda açıklanacak. Duyduğum sonuç açıkçası beni bu süreçte en çok sevindiren haber oldu. Umut geldi içime diyeyim, çok sevindirdi gerçekten beni. Diliyorum ki öbür aşıda da böyle bir sonuç elde edeceğiz” dedi.

    “BAŞARILI BİR AŞIDA PLASEBO GRUBUNDAN DAHA FAZLA HASTA ÇIKAR”

    Alman BioNTech-ABD Pfizer ortaklığı ile sonuçları bu hafta duyurulan aşının Faz 3 araştırmalarıyla ilgili değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Yavuz, “Yüzde 90’ın üzerinde etkinliği açıklandı. Eğer gerçekten son analizde de bu şekilde çıkarsa ve özellikle de her yaş grubunda böyle bir sonuç çıkarsa gerçekten müthiş bir şey olacak. Bu, bizim tahminlerimizden de daha kısa süre içerisinde bu hastalığın kontrol edilmesinde büyük bir aşama kaydedilmiş olunacak demektir. Bu nedenle Faz 3’e dair bu ilk veriler bize umut aşıladı. Faz 3 çalışmalarında amaç, aşının hastalıktan koruyup korumadığını anlamak. Dolayısıyla bir gruba aşı yapıyorsunuz, bir gruba da plasebo yani boş aşı yapıyorsunuz. Aşı ya da plasebo yapılan gruptan belli sayıda insanın hastalanması beklenir. Aşının başarılı denebilmesi için ise bu hastalanan insanların da daha çok plasebo grubundan, yani aşı olmayan gruptan çıkması beklenir. Burada hedeflenen aslında, en az yüzde 50 plasebo grubundan daha fazla hasta insan çıkmasıydı. Fakat burada çok daha büyük bir başarı görüldü ara analizlerde. Plasebo grubundan yüzde 90’larda bir oran çıktı” diye konuştu.

    “SALGININ HIZI ARA ANALİZİ DE HIZLANDIRDI”

    Bu ara analizlerin aslında aşılanan 40 binden fazla gönüllü içerisinde 35 kişide hastalık görüldüğünde yapılmasının planlandığını, ancak salgının tüm dünyada çok hızlı ilerlemesi nedeniyle gönüllülerden 94’ünün hastalandığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, bunun da Faz 3 araştırmalarının beklenenden de önce bitirilebileceği anlamına geldiğini söyleyerek şu bilgileri verdi:

    “Bu hastalanan 94 kişinin büyük çoğunluğunun (yüzde 90’dan fazlası) plasebo grubundan olduğu tespit edildi. Yani aşı olanların (beklenenden) çok daha az hastalandığı, boş aşı grubundekilerin çok daha fazla hastalandığı tespit edildi. Ara analiz de aslında daha fazla vaka ile yapılmış olundu. Faz 3 çalışmasının sonlandırılması 140 veya 160 hastaya ulaşıldığında yapılacaktı. Bu da 40 bin kişi içinden bu sayıya ulaşmanın çok uzun sürmeyeceğinin de bir işareti. Çünkü tüm dünyada şu anda çok fazla aktivasyon var, bu çalışma Almanya, Amerika ve Türkiye’de de yapılıyor örneğin ve bu üç ülkede de salgın ciddi tırmanışta tekrar. O nedenle kısa sürede de sonuçlanma noktasına ulaşacağını düşünüyoruz. Bu sayıya ulaştığında son analiz yapılacak. Aşılananlardan kaçı hastalanmış, aşılanmayanlardan kaçı hastalanmış, aşılanmayanlar da ne kadar çok (şiddetli) hastalanmışlar. Yani o yüzde 90’dan fazla koruyuculuk şeklinde bahsedilen sonuç, aslında bunu anlatıyor bize. Bu ara analizde de hedeflenenden daha fazla hasta üzerinden yapıldığı için, çok daha kıymetli. Sona yaklaşmış gibi görünüyor.”

    “HER AŞININ AVANTAJI VE DEZAVANTAJI VAR”

    BioNTech firmasının geliştirdiği mRNA tabanlı aşının lojistikle ilgili dezavantajlarına da işaret eden Prof. Dr. Yavuz, bunun da iyi bir planlama ile çözülebileceğine inandığını belirterek, şöyle konuştu:

    “BioNTech aşısının dezavantajı eksi 70 derecenin altında saklanması gerekliliği. Tabii ki o imkan da çok fazla yerde yok. Eğer Türkiye’ye de yeterli miktarda bu aşıdan gelebilirse eksi 70-85 derecede buzdolaplarının bulunabileceği yerlerden, gün içinde aşılamanın yapıldığı yerlere transportu gerçekleşecek. Örneğin Faz 3 çalışması için bize gelen aşıları, çözdükten sonra 6 saat içinde yapmamız gerekiyordu burada. Aşı piyasaya çıktıktan sonra gene aynı formülasyondaki bir aşı gelirse, onu da 6 saat içinde yapmak gerekecek. Bunlar da uygun planlama ile halledilebilecek şeyler aslında. Çünkü bu aşının avantajı, kısa sürede çok fazla üretebiliyorsunuz. Yani virüsü çoğaltmanıza gerek kalmadan bu aşıdan bir sürü yapabiliyorsunuz. Öbür aşılarda (inaktif virüs aşıları) virüsü çoğaltmanız gerekiyor ki bu da zor bir süreç. Ama o aşıların avantajı ne? Normal, 4 derecede de saklayabiliyorsunuz. Zaten herhalde karma bir aşı uygulaması olacak diye düşünüyorum. Yani herkes bir çeşit aşıyla değil, ikinci aşıda da umarım iyi sonuçlar alınırsa, olanağı olan yerlerde biri, yani eksi 85 derecede korunması gereken aşı (BioNTech); olmayan yerlerde ise belki öbür aşı (Sinovac) uygulanacak. Önemli olan aşının etkili çıkması. Bunları çözebileceğimizi düşünüyorum.”

    “ÇİN AŞISI DEYİP ELEŞTİRMEK YERSİZ, ÖNEMLİ OLAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI”

    Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Çin’in geliştirdiği ve Faz 3 çalışmaları tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de süren inaktif virüs aşısı ile ilgili olumsuz polemiklerin de yersiz olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Çin, aşıda çok gelişmiş bir ülke. Dolayısıyla önemli olan, klinik çalışmada nasıl bir sonuç alınacağı. Yoksa orası yapmış, öteki ülke yapmış, bu tartışmalar çok gereksiz. Hangi aşı etkili çıkarsa, güvenle yapılabilir. Her iki aşı türünün de avantajları ve dezavantajları var. Bir aşı mükemmel de öteki kötü gibi bir şey yok. Klinik çalışmaların sonuçlarıdır önemli olan. Etkili (ve güvenli) çıktıktan sonra her aşı kullanılabilir. Biz mesela inaktif virüs aşılarını influenzada çok rahatlıkla kullanıyoruz. Güvenli aşılardır bunlar. Önemli olan Faz 3’de de etkili çıkması. O nedenle kimse endişe etmesin. Zaten sonuçlar çıktıkça da paylaşılıyor, hepsi çok şeffaf bir şekilde görülüyor, sonuçları gizlenebilecek gibi de değil. Tek bir aşıyı bütün ülkeye yapabilme şansınız olmaz. Onun için çeşit çeşit aşılarımızı olması gerekli.”

    “GÖNÜLLÜYE ARABA DA ÇARPSA, ÇALIŞMA BİR SÜRELİĞİNE DURDURULABİLİR”

    Faz 3 çalışmasının Faz 1 ve 2’ye ek olarak etkinliğin yanı sıra güvenlik değerlendirmelerinin de tekrar detaylı araştırılması anlamına geldiğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz, çalışmanın durdurulmasının söz konusu olabileceğini ancak tekrar devamına da karar verilebileceğini söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı:

    “Gönüllülerde herhangi bir olay gelişirse, çalışmalar durdurulabilir. Ara verip ‘Neden oldu bu’ diye bakmanız gerekir. O gönüllüye araba da çarpsa çalışmayı durdurup bunun aşıya bağlı bir yan etki sebebiyle oluşup oluşmadığını belirlemeniz gerekir. Nitekim Sinovac aşısında da geçtiğimiz günlerde (Brezilya’da) bir kayıp yaşandı ve çalışma durduruldu; çalışmaya dahil olan gönüllülerden birinin intihar sonucu öldüğü anlaşılınca bize de bildirildi ve dolayısıyla çalışma tekrar başladı. Daha önce başka bir aşı çalışmasında da ölüm olmuştu ama o kişinin de aşıya bağlı kaybedilmediği ortaya çıktı, tekrar başladı çalışma. Bu çalışmaların doğası bu. Burada sürpriz bir şey yok. Çalışma durduruldu, çok büyük bir olay/skandalmış gibi bir hava yaratılması gereksiz. Bu araştırmaların özelliği budur. Bu nedenle yapılır zaten. Durup bakarsınız, ne olmuş anlarsınız, sorun yoksa devam edersiniz.”

  • Çin’den 8 ülkeye Covid-19 kısıtlaması

    Çin’den 8 ülkeye Covid-19 kısıtlaması

    Çin, dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının tekrar artışa geçmesinin ardından 8 ülkeden vatandaşların ülkeye girişini geçici olarak yasakladı.

    Çin’in, Rusya, Fransa, İtalya, İngiltere, Belçika, Filipinler, Hindistan ve Bangladeş’deki misyonları, bu ülkelerden Çin vatandaşları haricinde girişlerin geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.

    Çin’in Kovid-19 vakalarının artışa geçtiği 8 ülke için getirdiği giriş yasağıyla yurt dışından yeni enfeksiyon taşınmasını önlemeyi amaçladığı belirtiliyor.

    Giriş yasağının Çin’de oturum izni ve vizesi bulunanları da kapsadığı ancak bu ülkelerin Çin’ndeki diplomatlarının kapsam dışında tutulduğu bilgisi paylaşıldı.

    Çin Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, Çin ana karasında son 24 saatte, 30’u yurt dışı kaynaklı, 36 yeni Kovid-19 vakası tespit edildi.

    Nüfusu 1,4 milyarı aşan ülkede, son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle can kaybı olmadı, toplam vaka sayısı 86 bin 151’e yükseldi.

    Kovid-19’un ortaya çıktığı Çin’de bugüne kadar 4 bin 634 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti, 81 bin 98 kişi iyileşti.

  • Çin, Kaşgar’da 4,7 milyon kişiye Kovid-19 testi uyguluyor

    Çin, Kaşgar’da 4,7 milyon kişiye Kovid-19 testi uyguluyor

    Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlı Kaşgar kentinde 4,7 milyon kişiye yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yapılmaya başlandığı bildirildi.

    BBC’nin haberine göre, pazar günü uygulanmaya başlanan testlerde şimdiye kadar Kovid-19 taşıdığı halde hastalık belirtisi göstermeyen ve “asemptomatik” olarak değerlendiren 137 vakaya rastlandı.

    Kaşgar’da kitlesel Kovid-19 taramalarında 2,8 milyon test yapıldığı ve uygulamanın 2 günde tamamlanmasının beklendiği belirtildi.

    Eğitime ara verilen kentte, test sonucu pozitif çıkanların bölgeden ayrılmasına izin verilmiyor.

    Kaşgar’da tekstil atölyesindeki bir çalışanın “asemptomatik” olarak değerlendirilmesinin ardından tüm kentte kitlesel test yapılması kararı alınmıştı.

    Çin, büyük ölçüde salgını kontrol altına almayı başardığını iddia etse de ülkenin bazı bölgelerinde normal vakaların yanı sıra asemptomatik olarak değerlendirilen yeni vakalara rastlanıyor.

    Çin Ulusal Sağlık Komisyonu, asemptomatik vakaları resmi koronavirüs vaka sayılarına eklemiyor.

    Virüsün 85 bin 810 kişide saptandığı ülkede, Kovid-19 nedeniyle 4 bin 634 kişi yaşamını yitirdi.

  • Ev yapımı erişteden 9 ölü

    Ev yapımı erişteden 9 ölü

    Çin’de ev yapımı noodle yemek için toplanan aynı aileden 9 kişi hayatını kaybetti. Kurbanların dolapta 1 yıldır bekletilen Çin eriştesinin içinde oluşan Bongkrek asidi nedeniyle öldüğü tespit edildi.

    Çin’in Jixi şehrinde bir aile faciası yaşandı. Akşam yemeğinde bir araya gelen aile üyeleri, bir çeşit noodle (Çin eriştesi) yemeği olan ‘Suantangzi’ hazırladı.

    12 kişilik ailede üç çocuk yemeğin tadını beğenmedikleri için yemeyi reddederken, büyük bir faciayı da kılpayı atlatmış oldu. Yemekten kısa süre sonra fenalaşan diğer aile üyeleri hastaneye kaldırıldı.

    PANZEHİRİ YOK

    Dolapta bir yıldır bekletildiği öğrenilen ev yapımı noodle içinde Bongkrek asidi oluştuğu ve 9 kişinin bundan zehirlendiği tespit edildi. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen 9 kişi hayatını kaybetti.

    Heilongjiang Hastalık Önleme Merkezi’nde Gıda Güvenliği uzmanı olan Gao Fei, Bongkrek asidi zehirlenmelerinin bir panzehiri bulunmadığını ve ölüm oranının yüzde 40 ile yüzde 100 arasında değiştiğini söyledi.

    24 SAAT İÇİNDE ÖLÜM

    Yemeği yedikten sonra oluşan belirtiler arasında şiddetli karın ağrısı, terleme ve halsizlik olduğunu belirten Fei, “En nihayetinde durum komaya kadar ilerliyor. Karaciğer, böbrek, kalp ve beyin gibi pek çok organı etkiliyor. 24 saat içinde ölüme yol açabiliyor” dedi.

  • Trump’ın Çin’de banka hesabı olduğu ortaya çıktı

    Trump’ın Çin’de banka hesabı olduğu ortaya çıktı

    ABD’de yayımlanan New York Times (NYT) gazetesine göre, ABD Başkanı Donald Trump, bir Çin bankasında hesabı olduğunu kabul etti.

    ABD’nin prestijli gazetelerinden New York Times, her fırsatta Çin’i eleştiren ve yaptırım tehdidinde bulunan Trump’ın, Çin’de bir banka hesabı olduğunu açıkladı. Gazetede, 2013 ve 2015 yıllarında Trump International Hotels Management şirketine ait hesaptan Çin’e 188 bin dolardan fazla vergi ödendiğini belirtti. Trump’ın sözcüsü ise, hesabın Asya’da otelck sektörünün potansiyelini keşfetmek için açıldığını söyledi.Trump, 3 Kasım’daki başkanlık seçimleri öncesinde rakibi Joe Biden’ın Çin politikalarını eleştiriyor. Donald Trump yönetimi özellikle Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın Çin’le ticari ilişkilerini hedef alıyor.

  • 5 günde 10 milyon test yapıldı, hepsi negatif çıktı

    5 günde 10 milyon test yapıldı, hepsi negatif çıktı

    Çin’in Qingdao şehrinde, beş gün için yaklaşık on milyon kişiye covid-19 testi yapıldı. Geçtiğimiz günlerde 13 vaka olduğu için kısıtlamaların uygulanmaya başladığı şehirde, bu defa covid-19 vakası tespit edilemedi.

    Geçen ayın başlarında Çin’in Qingdao şehrinde, iki liman işçisinin corona virüs testinin pozitif çıktığı duyuruldu. Geçtiğimiz hafta şehirdeki corona virüs vakaları 13’e ulaştı.

    Yedi corona virüs hastası, üç sağlık çalışanı, bir liman işçisi ve onlarla yakın temasta bulunan iki kişiden oluşan 13 kişi belediye ekipleri tarafından gözlem altında tutuldu. Bunun üzerine şehirde bazı ufak çaplı kısıtlamalar uygulanmaya başladı.

    Sağlık yetkilileri, geçtiğimiz beş gün içinde tüm şehir sakinleri üzerinde 10 milyondan fazla corona virüs testi yaptıklarını ve bunların tümünün negatif çıktığını açıkladı.

    Yine de, sakinlerden evde kalmaları istendi, Pekin’e uçuşlar iptal edildi ve Qingdao’dan Çin’in diğer bölgelerine seyahat edenlerin karantina altına alınması gerektiği vurgulandı.

    DAHA ÖNCE WUHAN’DA DA YAPILMIŞTI

    Çin’de yetkililer daha öncede salgının çıkış noktası olan Wuhan’da, 10 gün içerisinde 11 milyon kişiyi test etmişti. Mayıs ayında Wuhan sakinlerini test edebilmek için binlerce personelin katıldığı yüzlerce test merkezi açıldı.

    Ayrıca, engelli insanları, yaşlıları kendi evlerinde test etmek için ekipleri seferber etmişlerdi.

  • İşini iyi yaptığını kanıtlamak için tuvalet suyu içti

    İşini iyi yaptığını kanıtlamak için tuvalet suyu içti

    Çin’de bir temizlik firmasında çalışan görevli kadın, ‘işini iyi yaptığını’ kanıtlamak için temizlediği tuvaletten su içti. O anlar saniye saniye amatör kameralara yansıdı.

    https://youtu.be/Gnl_6hsJhdY

    Olay, Çin’in Şantung bölgesinde meydana geldi. Temizlik şirketinde görevli bir kadın, işinin iyi yaptığını kanıtlamak için tuvaletten bardağa su alarak içti. O sırada onu izleyen kişilerin de kadını alkışladığı görüldü. Görüntüler, sosyal medyada tepki gördü. Sosyal medya kullanıcıları, kadının söz konusu eylemi, ‘üslerinin zoruyla’ gerçekleştirdiğini iddia etti.

    TEMİZLİK ŞİRKETİNDEN AÇIKLAMA: İŞİNİ SEVDİĞİNİ GÖSTERİYOR

    Kadının bağlı olduğu temizlik şirketinden yapılan açıklamada, kadının bu eylemi 2 yıldır kendi isteğiyle yaptığı belirtildi. Şirketin sözcüsü, “O bizim örneğimiz. Bunu yaparak işini en üst seviyede yaptığını gösteriyor” dedi.

  • Trump’ın koronavirüse yakalanmasının ardından ABD’den kritik hamle

    Trump’ın koronavirüse yakalanmasının ardından ABD’den kritik hamle

    ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania Trump’ın koronavirüs testi pozitif çıkmasının ardından, ABD’den “Kıyamet Günü Uçakları” olarak adlandırılan “E-6B Mercury’ler” havalandı. Uzmanlar, bu hamlenin Rusya, Çin gibi rakip ülkelere, “Başkomutanın hasta olmasına rağmen nükleer komuta sisteminin sağlam olduğunu gösteren bir mesaj içerdiği kaydedildi.

    ABD gündemi, Başkanı Donald Trump’ın koronavirüse yakalanmasıyla sarsıldı.Testi pozitif çıkan Trump’ın açıklamasının ardından “Kıyamet Günü Uçakları” olarak adlandırılan E-6B Mercury uçakları ABD’den havalandı.

    RAKİP ÜLKELERE “AYAKTAYIZ” MESAJI

    ABD’li uzman Tim Hogan konuyla ilgili sosyal medyadan yaptığı değerlendirmede, “E-6B Mercury uçaklarının havalanmasının denizaltından fırlatılan balistik füze ve kıtalararası balistik füze fırlatma kabiliyetine sahip ülkelere mesaj” niteliğinde olduğunu söyledi, “Bu uçaklar bir devletin ABD’ye nükleer silahla saldırması halinde dünya üzerindeki herkesi öldürme kapasitesine sahip” bilgisini paylaştı. Uzmanlar, Rusya, Çin ve Kuzey Kore gibi rakip ülkelere, başkomutanın hasta olmasına rağmen “nükleer komuta sisteminin sağlam” olduğunu gösteren bir mesaj olduğunu ifade etti.

  • Sosyal medya yıldızı kocası tarafından yakılarak öldürüldü

    Sosyal medya yıldızı kocası tarafından yakılarak öldürüldü

    Çin’de Lamu adıyla bilinen sosyal medya yıldızı, kocası tarafından benzinle yakılarak öldürüldü.

    Çin’de Lamu (30) adıyla bilinen sosyal medya yıldızı, kocası tarafından benzinle yakılarak öldürüldü.

    Yerel medyada, Lamu’nun canlı yayın sırasında, eski kocası Tang tarafından benzinle yakılarak öldürüldüğünü duyurdu. Eylül ortasında Tang’ın aile üyelerinin önünde bir balta ve benzinle silahlı olarak Lamu’nun evine girdiği bildirildi.

    Vücudunun yüzde 90’ı yanan ve iki hafta boyunca yaşam mücadelesi veren Lamu’nun dün gece hayatını kaybettiği açıklanırken Tang’ın gözaltına alındığı belirtildi.