Etiket: cinayet

  • Narin’in kesin ölüm nedeni belli oldu

    Narin’in kesin ölüm nedeni belli oldu

    Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran’a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

    CİNSEL SALDIRIYA MARUZ KALDI MI?

    Raporda, “mevcut verilerle Narin Güran’ın cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı”, kız çocuğunun ölümünün kaybolduğu tarih olan 21 Ağustos’ta meydana geldiği belirtildi.

    “AĞIZ BURUN KAPANMASI VE BOYUNA BASKI”

    Sol diz altından bacağın kopmasına neden olan travmanın, ölüm sonrası hayvanlar tarafından oluşturulmuş nitelikte olduğu aktarılan raporda, “Çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu, oy birliği ile mütalaa edilmiştir.” ifadesine yer verildi.

    ABİSİNİN KOLUNDAKİ DİŞ İZLERİ

    Narin Güran’ın abisi Enes Güran’ın kolundaki diş izleriyle ilgili inceleme yapan Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun mütalaasının da yarın çıkması bekleniyor.

     

    NTV

  • Cinayet kurbanı Nihal’in kemikleri 4 ay sonra defnedildi

    Cinayet kurbanı Nihal’in kemikleri 4 ay sonra defnedildi

    Serik’te yaşayan işitme engelli 24 yaşındaki Nihal Babayiğit, ortadan kaybolduktan 9 ay sonra cinayete kurban gittiği anlaşılmıştı. Eminceler Mahallesi’nde Babayiğit’e ait olduğu değerlendirilen kemik parçaları, ağaçların altında bulundu. Babayiğit’in, cinayet şüphesiyle tutuklu bulunan birlikte yaşadığı Mehmet Basık’ın yer göstermesi sonucu bulunan kemik parçaları otopsiye gönderildi.

    Polis, Olay Yeri İnceleme ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ekipleri tarafından çıkarılan kemikler, ceset torbasında toplandı. Sonrasında tabuta konan kemikler otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Burada yapılan incelemeler sonrası Babayiğit’e ait olduğu belirlenen kemikler 4 ay sonrasında toprağa verildi.

  • Gemlik’te genç adamın ölümüne sebep olan 2 kişi tutuklandı

    Gemlik’te genç adamın ölümüne sebep olan 2 kişi tutuklandı

    Olay, 12 Eylül 2024 tarihinde Gemlik Gençali Mahallesi Kumsaz mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aralarında anlaşmazlık bulunan Süleyman Şahin (25) ile A.A. (22) ve H.E.Ş. (19) tartışmaya başladı.

    Yaşanan arbede esnasında Süleyman Şahin, vücudunun çeşitli yerlerine aldığı mermilerle ağır yaralandı. 112 Acil Servis ekipleri tarafından Gemlik Devlet hastanesine kaldırılan Şahin, Bursa Şehir Hastanesine sevk edildi. Yapılan tüm müdahalelere rağmen, Şahin hayatını kaybetti.

    Olaydan sonra kaçan 2 kişi, Gemlik İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince Bursa’da yakalandı. Gözaltına alınan 2 zanlı, emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan 2 zanlı tutuklandı.

    Olayla ilgili tahkikat sürüyor.

  • Hırsızlık için girdiği evdeki kadını öldüren sanığa ceza yağdı

    Hırsızlık için girdiği evdeki kadını öldüren sanığa ceza yağdı

    22 Ocak 2024’te Zafer Mahallesi Özen Sokak’ta meydana gelen olayda, Safinaz Ayten, eve gelen eşi M.A. ve oğlu Ö.A. tarafından salonda hareketsiz bir şekilde yatarken bulundu. 112 Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine eve polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, Safinaz Ayten’in hayatını kaybettiğini tespit etti.

    Evinin salonunda eşi ve oğlu tarafından ölü olarak bulunan Safinaz Ayten’in yüz ve bilek kısmındaki morluklar nedeniyle ölümü şüpheli olarak değerlendirildi. İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın aydınlatılması amacıyla çalışma başlattı.

    Yapılan inceleme sonucunda Safinaz Ayten’in boynunun kırık olduğu ve darp sonucu hayatını kaybetmiş olabileceği belirlendi. Safinaz Ayten’in cansız bedeni, otopsisinin yapılması amacıyla Eskişehir Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı.

    Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından başlatılan çalışmalarda, güvenlik kamerası görüntüleri incelenerek, Safinaz Ayten’in evine yüzü kar maskeli elleri eldivenli bir şüphelinin girdiği belirlendi. Kamera kayıtlarında yapılan incelemeler sonucunda şüphelinin, bir sağlık kuruluşunda hasta nakil ambulansı şoförü olarak ve bir kereste fabrikasında çalışan Mehmet U. isimli şahıs olduğu tespit edildi. Yapılan aramalarda eldiven ve bir miktar para ele geçirilirken, şüphelinin kereste fabrikasında çalışan Safinaz Ayten’in eşinden evde altın olduğunu öğrendiği ve anahtarını çaldığı öğrenildi. Hırsızlık amacıyla eve kar maskesiyle ve eldivenle eve giren Mehmet U.’nun, Safinaz Ayten’in kolundaki bileziği çaldığı ve bir kuyumcuya sattığı belirlendi. Gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mehmet U., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
    Eskişehir 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın karar duruşmasında, tutuklu sanık Mehmet U. hazır bulundu. Duruşmaya, Safinaz Ayten’in yakınları ile taraf avukatları katıldı.

    Ağız ve burun kapanması nedeniyle oksijen yetersizliğinden hayatını kaybetmiş
    Bir önceki duruşmada Safinaz Ayten’in ölüm nedeniyle alakalı olarak talep edilen Adli Tıp Kurumu raporu, mahkeme dosyasında yer aldı. Raporda, Safinaz Ayten’in, ağız ve burun kapanması ve boyna baskı uygulanması sonucu oksijen yetersizliğinden kaynaklanan boğulma sebebiyle hayatını kaybettiği belirtildi.

    “2 çocuğum var”
    Mahkeme heyeti karar öncesi tutuklu sanık Mehmet U.’ya son sözünü sordu. Adli Tıp Kurumu raporunu kabul etmeyen sanık, “Hakkımdaki Adli Tıp Kurumu ve kriminal raporlarındaki aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. 2 çocuğum var, kararda dikkate alınmasını istiyorum” dedi.
    Mahkeme heyeti tarafından Safinaz Ayten’i öldüren Mehmet U. hakkındaki karar açıklandı. Mehmet U., indirimsiz şekilde ‘Kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘Yağma’ suçundan 11 yıl ve ‘Hırsızlık’ suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

  • Bursa’da yol verme cinayetinin zanlıları tutuklandı

    Bursa’da yol verme cinayetinin zanlıları tutuklandı

    Olay, 16 Eylül 2024 saat 16.30 sıralarında İnegöl’ün kırsal Cerrah mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sürücü Ali Çubuk (30) yönetimindeki kamyonet ile sürücü Ömer N. (25) yönetimindeki hafif ticari araç kontrolsüz kavşakta karşı karşıya geldi. Sürücüler arasında yol verme sebebiyle tartışma çıktı. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Kavga sırasında sürücü Ömer N. (25) belindeki tabancayla Ali Çubuk’a ateş etti. Şüpheli aracıyla kaçarken, ağır yaralanan genç yakınları tarafından özel araçla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ali Çubuk yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Jandarma komutanlığı Jasat ekipleri kaçan şüpheli Ömer N. ve kardeşi Can N.’yi (20) kısa sürede suç aleti tabancayla yakaladı. Şahıslar gözaltına alındı.
    Gözaltına alınan şüpheli Ömer N. ifadesinde, “Ben kargo dağıtımı yapıyorum. Cerrah Mahallesinde bir adrese kargo bırakmak için kardeşimle gidiyorduk. Adresi ararken bir anda karşıma bir araç çıktı. Araçtaki şahıslar el kol hareketi yaptı. Bende yol verdim. O sırada araca gelip bana ve kardeşime saldırdı. Bende korkutmak için havaya ateş ettim. O sırada Ali Çubuk, elimdeki silahı tutup almak isterken silah patladı. İsteyerek birşey yapmadım” dediği öğrenildi.
    Şüpheliler adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan abi kardeş, tutuklandı.

  • Narin Güran cinayetinde 2 gözaltı daha

    Narin Güran cinayetinde 2 gözaltı daha

    Merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Narin’in yengesi H.G.’nin ifadesi doğrultusunda 2 kişi gözaltına alındı. İ.K. ve Ş.K., asılsız ihbarlarla olayın seyrini değiştirmekle suçlanıyor.

    Gözaltında bulunan toplam 3 kişinin işlemleri sürüyor.

    NARİN BULUNMASIN DİYE HEDEF SAPTIRDILAR

    Narin Güran cinayetiyle ilgili dün çarpıcı ayrıntılar ortaya çıkmıştı.

    Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 19 gün boyunca süren yoğun arama çalışmalarında Narin’in akrabaları tarafından sistematik bir şekilde delil karartma eylemleri gerçekleştirildiği belirlenmişti.

    Aile üyeleri tarafından 50’den fazla sahte ihbar yapıldığı tespit edilmişti.

  • Sahte ihbar ve hedef saptırma: Narin bulunmasın diye yapılanlar

    Sahte ihbar ve hedef saptırma: Narin bulunmasın diye yapılanlar

    Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yeniden gözaltına alınan R.A. (15), çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

    Narin Güran’ın tutuklu amcası Salim Güran’ın işçisi R.A, savcılıktaki ifadesinde, olay günü sabah 05.00-06.00 gibi uyandığını, o gün sondajın başında uyuduğunu, aşağı tarlanın ardından yukarı tarlanın da suyunu değiştirdiklerini, Salim Güran’ın yukarı tarlaya geldiğini ifade etti. Sondajın başında kahvaltı yaptıklarını, Salim Güran’ın 1 buçuk-2 saat yanlarında kaldığını, Güran’ın saat kaçta yanlarından ayrıldığını hatırlamadığını öne süren R.A, şunları söyledi:

    “Babam 13.00 sıralarında diğer tarlalarda çalışan işçileri almaya gitti. Sonra saat 14.00-15.00 sıralarında muhtar (Salim Güran) tekrar yanıma geldi ve babamın nerede olduğunu sordu. Ben de ‘İşçileri almaya gitti’ dedim. Yanımda babamı arayıp ‘Neredesin?’ diye sordu. Saat kaçta aradığını hatırlamıyorum. Babam da, ‘İşçileri dağıtıyordum’ dedi. Bu görüşmeden sonra muhtar yanımda oturdu. Birkaç dakika sonra muhtar tekrardan babamı aradı ve yine ‘Neredesin?’ diye sordu. Babam da ‘Köyde yemek yiyorum’ dedi. Bu sırada muhtarla çay içiyorduk. 16.00-16.30 sıralarında babam da geldi, bizimle çay içmeye başladı. Babam aşağı tarlaya 16.00-16.30 sıralarında gitti. Ben muhtar ile yukarı tarlada kaldım. Ben bulaşıkları yıkıyordum. 5-10 dakika muhtar burada oturduktan sonra bana ‘Ben eve gidip üstümü değiştirip geleceğim.’ dedi.

    Muhtar yanımdan ayrılmasından sonra ben de suyu değiştirmeye gittim. Muhtar saatini hatırlamadığım zaman diliminde yanımdan ayrılmıştı. 5-10 dakika içinde ben suyu değiştirene kadar muhtar tekrardan sondajın başına gelmişti. Bir süre sonra babam da aşağı tarla suyunu değiştirip geldi. Akşam yemeğini hazırlayıp yedik. Muhtar hiç yanımızdan gitmedi, hep beraber oturduk. Sadece 5-10 dakikalığına muhtar üzerini değiştirip gelmişti. Muhtar akşam yemeğinden sonra bizimle otururken telefonu çaldı. Telefon görüşmesinde muhtara Narin Güran’ın kaybolduğu bildirildi. Bu şekilde Narin’in kaybolduğunu öğrendik. Salim Güran üstünü değiştirmek dışında saat 14.00’ten sonra yanımdan ayrılmadı. Tarladan da ayrılmadık.”
    Savcılıkta, tutuklu amca Salim Güran’ın olay günü öğleden sonraya ilişkin “R.A ile kanal bölgesine geldik. Kayınbabama ait çiftliğe gittik, bu çiftlikte pislikler kanala akıtılıyor, bu sebeple fıskiyeler tıkanıyor, M. de oradaydı, çiftlikte bize kazma kürek getirdiler, saati hatırlamıyorum, M. ile birlikte kazdık, hanımı bize çay getirdi, epey burada kaldık, kazma kürek ile hat açtık, çayımızı içtikten sonra R.A. ile tekrardan tarlaya döndük.” beyanı hatırlatılarak, “Salim Güran ile sizin ifadeniz arasındaki çelişkiye ilişkin beyanınız nedir?” sorulması üzeri R.A, “Bu çelişkiye ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur” ifadesini kullandı.

    Salim Güran ile 21 Ağustos’ta saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52, ve 18.54’te yaptığı görüşmelerin içeriğinin sorulması üzerine R.A, hiçbir konuşmayı hatırlamadığını savundu.
    Tutuklu amcanın eşinin ifadesinde “Salim ile 14.30’da eve geldiklerini, evde beraber yemek yediklerini, Salim’in bir süre evde dinlendiğini, bir süre sonra evden ayrıldığını” söylediği, Salim Güran’ın da “evden sonra H.G’nin evine gittiğini, sonra sondajın oradaki tarlaya geçtiğini” anlattığı hatırlatılan R.A, “Bu çelişkilere diyecek bir şeyim yoktur” dedi.

    R.A’ya savcılıkta, “Cep telefonlarında yapılan imaj çalışmasında Salim ile aralarında yapılan görüşmede Salim’in ‘O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş’ şeklinde mesajına karşılık sizin ise ‘eeee’ diye cevap verdiğiniz, Salim’in de, ‘Biri yerde’ şeklinde cevap verdiği, sizin de tekrar, ‘tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş’ diye cevap verdiğiniz bu konuşmaya ilişkin diyecekleriniz nelerdir?” sorusu da yöneltildi. R.A, soruya “Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum” cevabını verdi.

    Salim Güran’ın pamuk tarlasındaki kurtlanmayla ilgili M.Ş.G. ile görüştüğünü, tarlaya gittiğini beyan ettiğinin anımsatılması, kendisinin ise tarladan ayrılmadıklarını söylemesiyle ortaya çıkan çelişkinin sorulması üzerine R.A, “Hatırladığım pamuk kurtlanması olayı olay günü gerçekleşmemişti” dedi.

    Salim Güran’ın, “R.A’nın kız kardeşlerini tarladan köylerine götürdüğü” yönündeki ifadesine ilişkin soruya karşılık da R.A, “21 Ağustos 2024 tarihinden 1 veya 2 gün önce kız kardeşlerim tarlaya gelmişlerdi. Onları Salim arabası ile köye götürmüştü ancak olay günü kardeşlerim tarlaya gelmemiştir” ifadesini kullandı. R.A, savcılıktaki sorgusunda, soruşturma kapsamında tutuklu olan Nevzat Bahtiyar’ı tanımadığını, o köyde sadece muhtarı tanıdığını söyledi. Nevzat Bahtiyar’ın ifadeleri de sorulan R.A, “Bu hususta diyecek hiçbir şeyim yoktur. Konu ile ilgili bilgim yoktur” cevabını verdi.

    “Tüm bu çelişkiler ışığında neden Salim Güran isimli kişiyi korumaya çalıştığına ilişkin soru yöneltilmesi üzerine de R.A, “Ben Salim’i korumuyorum, Salim saat 14.00’ten sonra kıyafet değiştirmek için gitmesi dışında yanımdan ayrılmadı. Beyanım bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum” savunmasında bulundu. R.A. sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde de savcılıktaki beyanlarını tekrar etti.

    Salim Güran’ın olay günü tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki hiçbir delille tam olarak örtüşmediği konusunun hatırlatılması üzerine R.A, “Salim Güran belirttiğim saatlerde tarlada benim yanımdaydı, hatırladığım kadarıyla sabah 08.00’den itibaren 1-1 buçuk saat yanımızdaydı, daha sonra yanımızdan ayrıldı, 14.00-14.30 arası geldi, ondan sonra yanımızda Narin’in kaybolduğu haberini alana kadar kaldı, bu sürede bir defa üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı” dedi.

    “Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı”

    Tutuklulardan Birsen Güran’ın 12 Eylül 2024 tarihli beyanlarının hatırlatılması üzerine R.A, “Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı. Beni kimse tehdit etmiyor, Salim Güran’dan korkacağım herhangi bir durum yoktur” şeklinde konuştu.

    Hakimliğin, R.A’nın tutuklanma gerekçesinde şunlar yer aldı:

    “Suça sürüklenen çocuk R.A’nın üzerine atılı ‘Çocuğu Kasten Öldürmek’ suçunu işlediğine dair, 21 Ağustos 2024 günü kaybolan maktul Narin Güran’ı bulmak için gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, buna göre dosyadaki JASAT tutanağına göre, ‘Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği, R.A’nın şüpheli Salim Güran’ın tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki HTS kayıtlarıyla, diğer şüpheli beyanlarıyla ve dahi şüpheli Salim Güran’ın kendi beyanlarıyla çeliştiği, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı, taraflar üzerinde baskı kurulma ihtimalinin eldeki dosya bakımından somut olarak varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası’nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, delilerin tamamen toplanmamış olması, verilmesi beklenen cezaya göre R.A’nın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna dair kanaat ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması, bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından R.A’nın CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi.”

     

  • Aileler arasında kavga:1 ölü, 1 yaralı

    Aileler arasında kavga:1 ölü, 1 yaralı

    İddiaya göre; S.A. ile İ.D. arasında başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada İ.D., S. A.’yı bıçaklayarak ağır yaraladı. Yapılan ihbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Olayın ardından, İ.D. ise hayatını kaybeden S.A.’nın yakınları tarafından darp edildi. Sağlık ekipleri S.A.’nın hayatını kaybettiğini belirlerken İ.D.’yi ise olay yerinde yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatılırken polis bölgede güvenlik tedbiri aldı.

  • Bursa’da miras davası cinayetle son buldu

    Bursa’da miras davası cinayetle son buldu

    Olay, Mudanya ilçesine bağlı Çayönü Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İ.H.A.(65) ile amcası T.A.(82) arasında miras kavgası çıktı. Sözlü tartışma bir süre sonra kavgaya döndü. Kavgada yeğen, 82 yaşındaki amcasını tüfekle vurdu.

    Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Jandarma ekipleri şüpheli İ.H.A.’yı gözaltına alırken, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde 82 yaşındaki T.A.’nın olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. İ.H.A., karakolda alınan ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • İzmir’de yolcu minibüsünde cinayet

    İzmir’de yolcu minibüsünde cinayet

    Olay, saat 22.00 sıralarında Evka 3 Mahallesi’nde bulunan yolcu minibüsü son duraklarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 35 M 8569 plakalı Alsancak-Evka3 hattında bulunan Doğukan Akgün (28), araç içerisinde bulunduğu esnada kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Doğukan Akgün, tabancadan vücuduna isabet eden mermilerle ağır yaralanırken olayı gerçekleşen şüpheli veya şüpheliler kaçarak kayıplara karıştı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis tarafından çevrede güvenlik önlemleri sağlanırken sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde Doğukan Akgün’ün hayatını kaybettiği belirlendi. Savcı tarafından yapılan incelemenin ardından Akgün’ün cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, cinayetin gerçekleştiği minibüs ve çevresinde araştırmalar yaparken Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayı gerçekleştiren şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

    Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.