Etiket: cinayet

  • Konya’da otoparkta cinayet

    Konya’da otoparkta cinayet

    Meram ilçesi Yaka Mahallesi’nde bölgede devriye gezen bekçiler otoparkta bir kişiyi yerde silahla vurulmuş halde buldu. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı incelemede Abdurrahim Yeşilbağ’ın (46) hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından Yeşilbağ’ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Konya Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı.

    Öte yandan, Yeşilbağ’ın daha önceden birçok suçtan kaydı olduğu öğrenildi. Polis olayı gerçekleştiren şüpheli ya da şüphelileri yakalamak için başlattığı çalışma sürüyor.

  • Onur Şener cinayetinde yeni gelişme

    Onur Şener cinayetinde yeni gelişme

    Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3. Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrolle serbest bırakılan şüpheli J.E. ve G.G’nin tutuklanmasına yönelik talebi mahkemece reddedildi.

    Savcılık, olayın gerçekleştiği eğlence mekanının kamera sisteminin çalışmadığını tespit etmesi üzerine detaylı incelenmesi için Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına gönderdi. Kameraların olaydan sonra fiziki bir müdahale sonucu mu çalışmadığını yoksa sistem arızası mı olduğunu araştıran savcılık, çevrede bulunan olay yerini gören güvenlik kameralarının da kayıtlarına el koydu. Olay anında mekanda bulunan kişilerin ifade alma işlemlerinin devam ettiği soruşturmada, Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen raporların gelmesi ve dijital incelemelerin ardından iddianamenin hazırlanacağı öğrenildi.

    Şüphelilerin tırnak ve saçlarından alınan DNA örneklerinin maktulün doku örnekleriyle karşılaştırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazan savcılık, olay anında kullanılan bardaktaki parmak izinin tespit edilmesi için de Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığına talimat verdi.

  • Muhammet Burhan cinayetinde 1 tutuklama

    Muhammet Burhan cinayetinde 1 tutuklama

    Aksalur köyünde Yeşilırmak Nehri’nin kenarında silahla vurulmuş halde ölü bulunan 27 yaşındaki evli, 2 çocuk babası Muhammet Burhan cinayetinin aydınlatılması için süren soruşturmada Amasya İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 3 gün önce gözaltılar yapıldı.

    Şüphelilerden gözaltına alınan Muhammet Burhan’ın eşi F. B. ve sevgilisi Selami Ş. bugün adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Selami Ş. “kasten adam öldürme” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sevglisi F.B. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Cinayet zanlıları adliyeden çıkartılırken yöneltilen soruları ise cevapsız bıraktı.

  • AK Parti’den Onur Şener açıklaması

    AK Parti’den Onur Şener açıklaması

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı’nın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bütün dünyayı sarsmaya devam eden Rusya-Ukrayna krizinde Rusya’nın Ukrayna’ya ait 4 bölgeyi ilhak kararı sonrası yeni bir aşamaya geçildiğini ifade eden Çelik, bu aşamanın pozitif bir aşama olmadığını belirterek, “Bu gelişme ile barış umutları, ateşkes umutları daha uzak belirsiz bir zaman ötelenmiş oldu” dedi.

    Türkiye’nin Kırım’ın ilhakından bu yana sürdürdüğü ilkeli duruşu devam ettirdiğini söyleyen Çelik, “Cumhurbaşkanımız barışın sağlanması için büyük bir performans ortaya koymaya devam ediyor. Bunlardan en önemlisinden biri dünyayı açlık krizi ile karşı karşıya kalmaktan kurtaran büyük bir diplomatik hamleydi” dedi.

    “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini bekliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esir takasında gösterdiği diplomatik başarının herkes tarafından takdir edildiğini ifade eden Çelik, “200 savaş esirinin mübadelesi konusunda Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu katkıyı herkes takdir ediyor. Bu, diplomasinin bir takım sonuçlar üretmesi bakımından son derede kıymetliydi. Bu İlhak kararıyla birlikte ateşkesle ilgili durum ötelenmiş gibi duruyor. Türkiye’nin ortaya koyduğu irade dışında bir irade yok. Savaşın devam etmesine, derinleşmesine dönük tehditlerin karşılıklı restleşmeyle ortaya çıktığını görüyoruz. İlhak konumundaki tutumumuz ilkesel bir duruştur. Savaş sadece acı, yıkım ve insanlar için kayıplar meydana getirir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini bekliyoruz. AB’nin bu konuda çok çekimser bir tavır ortaya koyduğunu görüyoruz” açıklamasında bulundu.

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya-Ukrayna’nın barış konusunu rekabete dönüştürmesini eleştiren Çelik, ”Diplomatik çalışmaları çıkar ilişkisine dönüştürmesi talihsiz bir açıklamadır” dedi

    AB’ye çağrıda bulunan Çelik, ”Bu diplomatik zaafın sembolü olarak ortaya çıkmıştır. AB’nin kriz zamanında ortaya koyduğu kapasitesini Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü çabaya tam destek halinde ortaya koyması önemlidir” diye konuştu.

    Yunanistan’la yaşanan gerilimle ilgili de konuşan Çelik, ”Bazı müttefiklerimiz de, ABD, Yunanistan’daki üslere silah yığarken genelde şöyle argümanı ifade ediyorlar, ‘Rusya’nın saldırgan politikası’. Bu çok anlamlı bir tablo üretmiyor. Yunanistan elde ettiği bu desteği Türkiye’yi taciz etmek, Türkiye’nin hak ve hukukuna tecavüzkar bir tutum için kullanıyor. Ege’de Yunanistan’a bu desteği verenlerin gereken tavrı da alması gerekiyor. Ege’de, Akdeniz’de bu şekildeki hesapsız silah desteğinin Yunanistan’ın devlet politikası ele alındığında ne NATO için ne de bölgenin barışı için olumlu sonuçlar ele almayacaktır. Bu silahları verenler, bu üsleri kuranların Yunanistan’a hukuk konusunda hiçbir uyarı yapmadığını görüyoruz. Yunanistan’a verilmesi gereken mesaj masaya oturması, masadan kaçmamasıdır. Türkiye diplomasi devletidir, masaya oturulduğu zaman çözülmeyecek sorun yoktur. Bu konuda müttefiklerimizin yaptığı işin son derece basiretsiz, yanlış bir iş olduğunun altını çizmek isterim” dedi.
    Mescid-i Aksa’ya yönelik radikallerin ihlallerini bir kez daha kınadıklarını söyleyen Çelik, ”Mescid-i Aksa’nın hukuki statüsüne dönük hiçbir tavize müsaade edilmemelidir. Bunlar konusunda acilen tedbir alınması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.

    Onur Şener’in öldürülmesi

    Müzisyen Onur Şener’in öldürülmesi ile ilgili de konuşan Çelik, ”Üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isterim. Burada Genel Başkanımız, MYK’mız adına acılı ailesine başsağlığı diliyorum. Arkadaşlarımız aileyi ziyaret edecek, yanlarında olacaktır. Bu cinayetin canavarca hislerle yapıldığı çok açık. Bütün dava sürecini yakından takip edeceğiz. Gereken cezayı almaları için takipçileri olacağız. Gereken hukuki süreçler takip edilecektir. Bundan büyük bir üzüntü duyduğumuzu, eşinin, güzel evlatlarının fotoğraflarını gördüğümüzde içimizin parçalandığını ifade etmek isterim” dedi.
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine değinen Çelik, ”6’lı masa, 7’li masa, 8’li masa ne yapacaklarına kendileri karar verir. Kimin hangi ülkeye gittiği, hangi ülkede siyaset yaptığı bizi ilgilendiren bir durum değil ama siyasetin basireti, feraseti diye bir şey var. Bir yıldan az zaman kalmış seçime, Kılıçdaroğlu partisine çağrıda bulunuyor. Kendisinin aday olmak istediğini söylüyor. Partisi seferberlik halinde ‘yanındayız’ diye tweet atıyor. Düşük dozda da olsa seçime yönelik durumlar başlamış durumda. Dünyanın her yerinde gerçek demokrasi söz konusu olduğunda milletin icazet vermesi önemlidir. Kimseye şundan icazet mi alıyorsunuz diyemem. Bir takım yetkililer ‘Türkiye’de muhalefeti destekleyeceğiz’ derken biraz daha basiretli davranmak gerek. Bu manidar yaklaşımlardan uzak durmak daha sağlıklı bir yaklaşım olabilirdi. Bunun kamuoyunda bir tartışmayı alevlendirdiğini görüyoruz” diye konuştu.

    “Her türlü diplomasi masasını devirmeye çalışan şahıs bu şahıs”

    Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Çelik, ”Yunan Dışişleri Bakanı sürekli olarak savaş kışkırtıcılığı yapan, gerilim düşmanlığı yapan birisi. Bunun söylemlerini ortaya koyduğunuzda Avrupa’daki bakanlar bu şahsın söylemlerinin marjinal olduğunu söylüyor. Yunan siyasetçiler Dendias’ı ciddiye almayın, iç politikada kendini öne çıkarmak için söylüyor diye açıkça ifade ediyorlar. Gece gündüz kışkırtıcılık yapıyor, ondan sonra Türkiye isterse masaya oturturuz. Bütün kışkırtıcılığı yapan sizsiniz. Her türlü diplomasi masasını devirmeye çalışan şahıs bu şahıs. Bütün dünyanın gözü önünde buraya kavga çıkarmak adına geldiği, Yunan çevreleri mutlu etmek için konuştuğu herkes tarafından görüldü. Yunanistan 6 aylığına Dendias’a konuşma yasağı koysa tansiyonun düşmesine katkı sağlamış olur. Yunan siyasetinin geleceğini düşünen varsa, alacakları tedbir Dendias’ın az konuşmasını sağlamak olmalı” dedi.

    “Böyle davranış, yakışıksız tutum hiçbir şekilde kabul edilemez”

    Kayseri 2’nci Ana Bakım Fabrika Müdürü Albay İlhan Coşkun’un subay, astsubay, ve ailelerine başörtü yasağı getiren kararının ardından Tokat’taki 30 Ağustos törenlerinde bazı rütbeli askerlerin Vali Numan Hatipoğlu’nun elini sıkmayan görüntülerinin ortaya çıktığının belirtilmesi üzerine Çelik, ”Gerek Tokat Valisi elinin sıkılmamış olması, gerek daha önce Kayseri’de gerçekleşen olay asla kabul edilemez. Devlet adabına, emir komuta zincirine uymayan meseleler. TSK hukuka bağlı, merkezine disiplini koymuş büyük ve güçlü bir okul. Orada valiye karşı yapılan bu saygısızlık Türk subayına yakışmaz. Bunun bilincinde olarak daha olay olur olmaz MSB tarafından gereken soruşturma açılmış, tahkikat yapılmış, bu kişiler açığa alınmış, Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir. Böyle davranış, yakışıksız tutum hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu orduya zarar vermeye dönük bir teşebbüstür. MSB bu bakımdan hukuki süreci başlatmış ve işletmiştir. Olay duyulmadan da süreç başlamıştı. 28 Şubat dönemindeki çirkin anıları canlandıran bir yaklaşım. Bundan bu millet çok çekti. Bu vesayet artığı davranışları hatırlatması ayrıca üzüntü verici olmuştur. Eskiden kalmış yönetmeliğin hala ortalıkta dolaşması son derece yanlıştır. Milletin değerlerine bağlılık, anayasaya bağlılık burada esastır” açıklamasında bulundu.

  • Onur Şener’in öldürülmesine 3 tutuklama

    Onur Şener’in öldürülmesine 3 tutuklama

    Ankara’da müzisyen Onur Şener, istek şarkıyı söylemediği için tartıştığı kişilerce öldürüldü. Cinayetle ilgili soruşturma başlatıldı. İkisi kamuda müfettiş, biri Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nde mühendis olan 3 zanlı tutuklandı. Gözaltına alınan iki kadın ise serbest bırakıldı.

    Ankara’da müzisyen Onur Şener cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 5 kişiden 3’ü tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, olay dün gece Çankaya ilçesine bağlı Çayyolu semtindeki bir eğlence yerine meydana geldi. Eğlenmeye gelen bir grup, müzisyen Onur Şener’den şarkı istedi. Şener ise şarkıyı bilmediğini belirtti. Bunun üzerine gruptan üç kişi müzisyenle tartışmaya başladı, tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü.

    İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri kavgayı ayırdı. Boğazından cam parçalarıyla ağır yaralanan ve hastaneye sevk edilen Şener, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Onur Şener’in ise ikindi namazına müteakip Ankara’da toprağa verileceği öğrenildi.

    Emniyet güçleri cinayet sonrası soruşturma başlattı. İlker K., Ali G., Semih S. ile birlikte eğlendikleri J.E. ve G.G. isimli iki kadın gözaltına alındı. Zanlılar emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.

    İlker K., Ali G., Semih S; savcılık ifadelerinin ardından sevk edildikleri nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından “kastan öldürme” suçlamasıyla tutuklandı. İki kadın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR

    Ali G. ve Semih S., ilk ifadelerinde, Onur Şener’i İlker K.’nin öldürdüğünü, kendilerinin ise ayırmaya çalıştığını ileri sürdü. İlker K. ise Şener’i kendisinin öldürmediğini ve kimin yaptığını bilmediğini iddia etti.

    ÜÇÜ KAMU ÇALIŞANI

    İlker K. ile Ali G’nin kamuda müfettiş Semih S’nin ise Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nde mühendis olduğu öğrenildi.

  • Onur Şener’in katil zanlıları adliyede

    Onur Şener’in katil zanlıları adliyede

    Ankara’nın Çankaya ilçesinde alkollü bir eğlence mekanında iddialara göre, İlker K., Ali G., Semih S., Jale E ve Gözde G., müzisyen Onur Şener’den istek şarkıda bulundu. Müzisyen Şener’in ise şarkıyı bilmediğini söyleyerek, karaoke şeklinde söylediği iddia edildi.

    İlker K.’nin ise karaoke yapmadan şarkıyı söylemesini istediği, Şener’in ise “İşime karışma” dediği öğrenildi. Aralarında tartışma başladığı ve tartışmanın kavgaya dönüştüğü, çıkan kavga sonucunda maktulün belirtilen yerinden yaralandığı, şüpheli şahıslardan Ali G. ve Semih S.’nin el kısmından kesi şeklinde yaralandığı ve şahısların tedavileri için hastanelere sevk edildiği öğrenildi.

    İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri kavgayı ayırırken, sağlık ekipleri ise kavgada ağır yaralanan Şener’i hastaneye sevk etti. Şener, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    Öte yandan, şüpheli A.G. ve İ.K.’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda iş müfettişi olarak çalıştığı, şüpheli S.S.’nin ise Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nde (TUSAŞ) Elektronik mühendisi olduğu öğrenildi.

  • Artvin’de arazi anlaşmazlığı kavgası kanlı bitti

    Artvin’de arazi anlaşmazlığı kavgası kanlı bitti

    Artvin’in Borçka ilçesi Demirciler köyünde akraba iki aile arasında yaşanan arazi anlaşmazlığında E.Ö. (48) fındık bahçesinde gördüğü yengesi Hanife Özkan ve din görevlisi oğlu Ali Özkan ile kızı kardeşi M.Ö’ye ruhsatsız silahla kurşun yağdırdı. Yaşanan olayda yenge Hanife Özkan ve oğlu Ali Özkan olay yerinde hayatı kaybetti. Kız kardeşleri M.Ö. ise ağır yaralandı.

    İhbar üzerine gelen jandarma ekipleri, çevrede önlem alırken, sağlık görevlileri ise ilk müdahalesini olay yerinde yaptı. Yaralı M.Ö ambulansla Borçka Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olaydan sonra jandarma tarafından gözaltına alınan E.Ö çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • İstanbul’daki cinayetin zanlısı Adana’daki başka cinayette yakalandı

    İstanbul’daki cinayetin zanlısı Adana’daki başka cinayette yakalandı

    24 Eylül günü Yüreğir ilçesi Selahattin Eyyubi Mahallesi’nde otomobille kavşakta bekleyen Mehmet Sait Ç. (45) ile yanındaki Ömer Faruk Ulu (21), Muhammet Ali Yıldırım (37) ve M.Ç.’ye (17), Yusuf Demirtaş’ın (28) aracındaki Abdullah Karadağoğlu (29) ve Umut Güneş (32) tabancalarla ateş açtı. Diğer grubun da karşılık vermesiyle caddede silahlı çatışma çıktı.

    Mehmet Sait Ç. ara sokağa girerek izini kaybettirmeye çalışırken, Demirtaş ise peşinden gitti. Sokak arasında da çatışma devam ederken, Mehmet Sait Ç. otomobiliyle bir evin bahçe duvarına çarptı. Otomobilden inen şüpheliler, ateş etmeye devam ederek olay yerinden kaçtı. Bu sırada torununun kınasına gitmek için hazırlanan ve sokakta tekerlekli sandalyede oturan Rahime Eker (91) başından, olayla ilgisi bulunmayan 3 kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı.

    Mahallelinin ihbarıyla bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yapılan kontrolde Rahime Eker’in hayatını kaybettiği belirlendi. İlk müdahaleleri yapılan diğer yaralılar ise çeşitli hastanelere kaldırıldı. Olay yerine gelen Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Demirtaş ile yanındakilerin, mahalleden ayrılmadıklarını tespit etti. Bölgede araştırma yapan ekipler, Demirtaş, Karadağoğlu ve Güneş’i bir evde saklanırken yakaladı.

    Şüphelilerin, koltuk altından yaralanan Demirtaş’ın vücudundaki mermiyi çıkarmaya çalıştıkları, otomobillerini de evdeki Bedirhan T.’ye (20) verip, saklamasını istedikleri öğrenildi. Hastaneye kaldırılan Demirtaş ile yanındaki Karadağoğlu, Güneş ve Bedirhan T. gözaltına alındı. Kendi imkanlarıyla hastaneye giden karşı gruptaki Ömer Faruk Ulu, Muhammet Ali Yıldırım ve M.Ç. de tedavilerinin ardından emniyete götürülürken, Mehmet Sait Ç.’nin ise izine rastlanılmadı.

    Yapılan çalışmada şüphelilerden Abdullah Karadağoğlu’nun, 31 Ekim 2014’te çarşaflı ve pembe şemsiyeli bir şüpheli tarafından öldürülen kardeşi Mehmet Mazlum Karadağ’ın cinayetine karıştığını düşündüğü için Mehmet Sait Ç.’ye ateş açtığı ortaya çıktı. Öte yandan, Karadağoğlu’nun, 5 Ağustos günü İstanbul Bağcılar’daki bir parkta başından tabancayla öldürülen Rohat Gün’ün (18) katil zanlısı olduğu da belirlendi.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Abdullah Karadağoğlu, Muhammet Ali Yıldırım, Yusuf Demirtaş ve Umut Güneş çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, Ömer Faruk Ulu ise ev hapsi cezasına çarptırıldı. Diğer şüpheliler Bedirhan T. adli kontrol şartı, M.Ç. ise savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

  • “Karşımda sigara içiyor” diyerek damadını öldürdü

    “Karşımda sigara içiyor” diyerek damadını öldürdü

    Olay, 21 Eylül Çarşamba günü saat 23.00 sıralarında Küçükçekmece İnönü Mahallesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 14 yaşındayken aynı iş yerinde çalıştığı Volkan Çubukçu ile Meral K., yaklaşık 1 sene önce evlenmeye karar verdi. Ancak Meral K.’nin babası Turhan K., ise ikisinin birlikte arkadaşlık kurmasına ve evlenmesine karşı çıkarak, iddiaya göre sürekli ‘öldürürüm’ tehditleri savurdu. Babasının baskılarına rağmen Meral K., Volkan Çubukçu ile kendi ailesinden habersiz bir şekilde 6 Nisan 2022 tarihinde nikah kıydı.

    İki ay sonra Meral Çubukçu, babası Turhan K.’ye haber yollayarak evlendiklerini söyledi. Ancak babası, ‘hepinizi öldürürüm, mezar yerinizi seçin, gömüleceğiniz yeri belirleyin’ gibi ölüm tehditlerini içeren mesajları atmaya devam ettiği ileri sürüldü. Araya tanıdıkların girmesiyle iki aile barıştı ve 12 Haziran 2022’de iki ailenin de katıldığı bir düğün yapıldı.

    Daha sonra bir torunu olan kayınpeder Turhan K., eşiyle birlikte kızının evine gitti. Turhan K., burada damadının karşılarında ‘sigara içen’ ve ‘ayak ayak üstüne atmasına kızarak onu dünürüne şikayet etti.

    Turhan K., 21 Eylül akşamında da kızına, dünürlerini öldüreceğine dair tehdit mesajları atmaya devam etti. Eşinin telefonuna gelen mesajları gören damat Volkan Çubukçu, kayınbiraderi ile konuşmak için kapı önüne çıktı. Evin önüne araçla gelen Turhan K. ise damadı Volkan Çubukçu’yu arkası dönük olduğu sırada kalbinden bıçakladı. Ağır yaralanan Çubukçu hastaneye kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri Turhan K.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Yaşananları anlatan Volkan Çubukçu’nun babası Mustafa Çubukçu, “Daha önce 14 yaşındayken aynı iş yerinde çalışmışlar, oğlumun kayınpederi de aynı iş yerinde çalışmış. Bunlar orada tanışıyorlar, benim oğlum bunun kızıyla kendi aralarında anlaşarak evlenmeye karar veriyorlar. Gelinim babasına da söylüyor. Babası da, ‘kızım Volkan ile evlenirsen seni de öldürürüm kocanı da öldürürüm, mezarınızı nerden istiyorsunuz’ diyor. Gelinim tabi ki oğlumu sevdiği için pes etmiyor, oğlumla evliliğe kendi aralarında karar kılıyorlar. Dolayısıyla biz bunlara düğün yaptık. Babası, ‘bana gömeceğim yeri söyleyin, asla olmaz, ben seni bunun için mi okuttum, böyle bir çulsuzla mı evleneceksin, o senin dengin değil, o çocuk şımarık, ben onun hareketlerini, sakalını sevmiyorum’ diyerek gelinime hep yükleniyor. Biz eşimle beraber oğlumun düğününü yaptık, evlerine yerleştirdik. Sonra barışmaları için bir aracı bulduk. Bizi barıştırdı, kayınpederi tekrar bir düğün daha yaptırdı. 6 ay çok mutlu ve huzurlu bir şekilde geçti” ifadelerini kullandı.

    “Oğlum karşısında sigara içtiği için öldüreceğim dedi”

    Bir yıldır Turhan K.,’nin oğlunu öldürmekle tehdit ettiği için dikkate almadıklarını anlatan baba Çubukçu, “Torunum dünyaya geldikten sonra oğlumun evine giderek sürekli ev düzenine karışıyorlardı. Olaydan iki gün önce buraya da geldiler. İki gün sonra tekrar dünürüm geldi, ben senin oğlundan şikayetçiyim dedi. Nedir şikayetin dünür dedim, ‘karşımda sigara içiyor, bacak bacak üstüne atıp oturuyor, ben bu hareketlerini asla kaldıramıyorum’ dedi. Ne yapacaksın dünür, ‘hepinizi öldürürüm’ dedi. Bir yıldır aynı şeyleri söylediği için bunu çok fazla kale almadım. Saat akşam 23.00 civarıydı, oğlum kayınbiraderi ile konuşmaya çıktı. Baban devamlı öldürmekle tehdit ediyor, bizden ne istiyor. Çocuğumun evden çıkması ile eve geri dönmesi 3 dakika sürmüyor. Baba, ‘babam beni bıçakladı’ dedi. Kalbinden bıçaklamış, artık kaç bıçak vurduysa. Eve geldi, kan kaybından yetişmez diye kendi aracımızla götürdüm. Ama bütün doktorların müdahalesi yetersiz kaldı. Direk kalbine vurmuş” diye konuştu.

    “Babama söyleyince, ‘sizi öldürürüm, nereye gömeyim’ dedi”

    Babasının başından beri eşini istemediğini ve öldürmekle tehdit ettiğini anlatan Meral Çubukçu, “Biz önceden beri tanışıyorduk, aynı yerde çalışmıştık. Babam eşimden hoşlanmıyormuş. Sonra biz tekrar karşılaştık, karşılaşınca birbirimizi sevdik. Konuştuktan sonra babamlara söyledim, babam da kesinlikle istemediğini söyledi. Babam, ‘çoban olsa ondan daha iyi’, ‘eğer buradan gidersen arkama bile bakmam’, ‘sil beni kesinlikle istemiyorum’ dedi. En son biz evlenme kararı aldık. Bana tehdit mesajı atmıştı, ‘mezarını nerden istersin, Allah belanı versin’ gibilerinden. Ona cevap vermemiştim, eşim de cevap vermemi istememişti. Hiçbir sorun yoktu, zaten eşimi istemiyordu. Sonra bebeğimiz oldu” dedi.

    “Eşimi babam öldürdü, görünce kendimden geçtim”

    Eşinin babası tarafından bıçaklandığını anlatan 10 günlük anne Meral Çubukçu, “Pazar günü eve geldik, ailemi çağırdım, gelin bebeği görün diye, eşimin de haberi vardı. Sonra normal olarak oturduk, muhabbet ettik hiçbir sıkıntı yoktu. Ertesi gün babam tekrardan bize geldi ve tehditler falan savurdu, kayınpederimle konuştu. ‘Canlı sinek bırakmam evde, şöyle böyle öldürürüm’ sonra bana, ‘bir sıkıntı var mı, varsa söyle hepsini öldürürüm’, varsa söyle dedi. Eşim de mesajları görünce, ‘kimi’ yazdı. Babam tehdit ettikçe, eşim abimi aradı, baban beni tehdit ediyor diye. Kapının önüne çıkmış. Sonrasında bıçaklanıyor, babam bıçaklıyor. Koşarak eve gelmiş, ben salonda bebekle ilgileniyordum. Anne anne diye bağırdığını duydum. Ne oldu deyince, ‘babam beni bıçakladı’ dediğini duydum. Görünce ben kendimi kaybetmişim, beni başka odaya koydular” şeklinde konuştu.

    “Asıl hedefi benmişim, çocuğuma mal oldu”

    Acılarının çok büyük olduğunu anlatan anne Satiye Çubukçu, “Acımız çok büyük, anlatacak hiçbir şey yok. bunun tarif edecek yanı yok. Sadece çocuğumun kanı yerde kalmasın, bunu istiyorum. Yanındakilerin yakalanmasını istiyorum, yanında insanlar varmış. Bunların yakalanmasını istiyorum. Kim varmış, o arabanın sahibi kimmiş, görüntülerde arabanın şoförü varmış, kimmiş? Adam beni de tehdit edip duruyordu, ben diyordum sallıyor sallıyor geçiyor. Adam o gece beni öldürecekmiş. Onun amacı benmişim, 4 sefer beni aradı, açmadım. Ama demek ki çocuğuma malum olmuştu” ifadelerini kullandı.

  • Kocaeli’deki cinayette istenen ceza belli oldu

    Kocaeli’deki cinayette istenen ceza belli oldu

    28 Ekim 2021 tarihinde Gölcük’te meydana gelen olayda Ali Akbaba, taksiye binerek sevgilisi Seyhan Gözer’i işe bırakmak istedi. Araçta bir süre sohbet eden çift arasında bir anda tartışma yaşandı. Ali Akbaba, silahla sevgilisi Seyhan Gözer’i başından vurdu. Şoförü de tehdit ederek emniyete götürmesini isteyen Akbaba, hastaneye gitmesine de engel oldu.

    İçinde ceset bulunan taksi ile Gölcük ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelen şahıs, kız arkadaşını öldürdüğünü söyleyerek teslim oldu. İlk olarak bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. Emniyetin bahçesine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Seyhan Gözer’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Ali Akbaba ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Sanığın, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya taraf avukatları, tutuklu sanık Ali Akbaba, tanıklar ve Seyhan Gözer’in oğlu katıldı. Savunması için söz hakkı verilen sanık, “Takdir mahkemenin” dedi.

    Cumhuriyet savcısı, mahkemeye sunduğu mütalaasında, sanık Ali Akbaba’nın Seyhan Gözer’i “kasten öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Aynı zamanda mütalaada, sanığın cinayet anında taksiyi kullanan E.K.’yi silahla tehdit suçundan 5 yıl ve ateşli silahların kullanımına muhalefet suçundan 3 yıl olmak üzere toplam 8 yıl hapis cezası alması talep edildi.

    Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.