Antalya’da kuzeni Abuzer Ünder’e (19) şaka yapmak isteyen Akgün N. (18), masanın üzerinde şarjörü olmayan tabancanın tetiğine basıp ateş etti. Namludaki kurşunla alnından vurulan Ünder hayatını kaybetti.
Olay, gece saatlerinde Kepez ilçesi Baraj Mahallesi’ndeki bir gecekonduda meydana geldi. İddiaya göre, Abuzer Ünder, tabancasını temizlemek için çıkartıp masaya koyduğu sırada yanına gelen kuzeni Akgün N., şarjörü olmayan tabancayı Ünder’e çevirip tetiğe bastı.
Tabancanın ateş almasıyla namludaki kurşunla vurulan Ünder, yere yığıldı. Yakınlarının çağırdığı ambulansla Kepez Devlet Hastanesi’ne götürülen Ünder, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Abuzer Ünder’in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu’nun morguna götürüldü. Ünder, otopsinin ardından toprağa verilecek.
Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Akgün N.’yi gözaltına aldı. İfadesinde tabancanın kazayla patladığını belirten Akgün N., çok üzgün olduğunu söyledi. Akrabası Abidin Ünder, “Yaşanan olay herkese ders olsun. Kimse silahla oyun oynamaya kalkmasın” diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu’nda önceki gün sabah saatlerinde arkadaşlarının yanına giden Faruk A. (37), yolda karşılaştığı Samet Civelek’i (28) cep telefonunu çalmakla suçladı. İddiaya göre Civelek, bir anda Faruk A.’nın cep telefonunu alınca aralarında tartışma çıktı. O esnada tartışmanın üzerine gelen Faruk A.’nın arkadaşları Tuncay B. (38) ve İbrahim B. (37) ile Civelek arasında kavga çıktı. Dakikalarca süren kavgada 3 şahıs, kaçan Civelek’i bir süre peşinden kovaladı. Sokak arasındaki bir binaya giren Civelek’i yakalayan şahıslar, burada onu yumruk ve tekmelerle darp etti.
Köşeye sıkıştırıp kalbinden bıçakladı
Kavganın ardından şahısların elinden kurtulmayı başaran Civelek, bu kez de bulvar üzerinde koşmaya başladı. Arkasından kovalamaya devam eden 3 şahıstan biri, kaldırımda köşeye sıkıştırdığı Samet Civelek’i kalbinden bıçakladı. Can havliyle tekrardan kaçmaya başlayan ağır yaralı genç, bir süre sonra yere yığılırken, Tuncay B. ve İbrahim B. ise koşarak kaçtı.
Görüntülerde genç şahıslardan kaçarak binaya sığınıyor. Binaya giren şahıslar genci sokakta darp ediyor. Şahısların elinden kurtulan genç koşarak kaçıyor, diğerleri de arkasından kovalıyor. Genci kaldırımda sıkıştıran şahıslardan biri onu kalbinden bıçaklıyor. Genç can havliyle tekrardan koşarak kaçıyor. Şahıslardan olay yerinden ayrılıyor.
Sokak ortasında kavga ve cinayet kamerada
Olayın ardından çevredeki vatandaşlar ağır yaralı Civelek için polis ve sağlık ekiplerine ihbarda bulundu. İhbar üzerine kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, kalbinden bıçaklanan genci yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Hemen ameliyata alınan talihsiz genç kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Öte yandan olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, gencin olayın başında tartıştığı Faruk A.‘yı yerde otururken buldu. Yaşananları anlatan şahıs, olaya karışan diğer iki arkadaşının kaçtığını söylemesinin ardından gözaltına alınarak emniyete götürüldü.
Olaya karışan 3 şüpheli gözaltında
Olayla ilgili yakalama çalışmalarına devam eden Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Kimlikleri tespit edilen Tuncay B. ve İbrahim B. polis ekipleri tarafından Avcılar ve Beyoğlu’nda saklandıkları yerde cinayette kullanılan bıçakla birlikte kıskıvrak yakalanarak gözaltına alındı. Emniyete götürülen Faruk A., Tuncay B. ve İbrahim B.’ye ifadelerinin alınmasının ardından “kasten öldürme” suçundan adli işlem yapıldı. Öte yandan emniyette işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Olay, geçtiğimiz gece saat 2.00 sıralarında Mudanya ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, bar müşterisi Yücel E., çevresindekileri rahatsız ettiği için işletme müdürü tarafından uyarıldı.
Alkolün etkisiyle büyüyen sözlü tartışama kavgaya dönüştü. Büyüyen kavgada yanındaki bıçağı çıkaran Yücel E., işletme müdürü İbrahim A.’yı bıçaklayarak öldürdü. Aynı işletmenin güvenlik görevlisi Hakan K.’yı ise ağır yaraladı.
İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi yönlendirildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri İbrahim A.’nın hayatını kaybettiğini belirledi. Güvenlik görevlisi Hakan K., ise olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Hakan K. yoğun bakıma kaldırılırken hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
Öte yandan, işletme müdürü İbrahim A’yı bıçaklayarak öldüren ve güvenlik görevlisi Hakan K. yı ağır yaralayan cinayet zanlısı Yücel E. polis ekiplerinin detaylı çalışması sonucu kısa sürede yakalanarak göz altına alındı. Yücel E.’nin savcılıktaki soruşturmasının devam ettiği öğrenildi.
Osmaniye’de akşam saatlerinde Düziçi ilçesi Çerçioğlu köyü Karayusuflar Mahallesi’nde meydana gelen olayda baba Ömer Sevimli, henüz bilinmeyen bir sebeple eşi Ayşe Sevimli (48) ve oğlu Mehmet Sevimli (20) ile tartıştı.
Tartışmanın büyümesi üzerine baba Ömer Sevimli yanında bulundurduğu tabanca ile eşi Ayşe Sevimli ve oğlu Mehmet Sevimli’ye kurşun yağdırdı. Kurşunların hedefi olan anne Ayşe Sevimli olay yerinde hayatını kaybederken oğlu Mehmet Sevimli ağır yaralandı.
Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Düziçi Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet Sevimli de hayatını kaybetti.
Olayın ardından kaçan cinayet şüphelisi Ömer Sevimli’yi yakalama çalışması başlatıldı. Çalışmalar kapsamında olay yerinden araçla kaçan Sevimli’nin aracı gece saatlerinde Çerçioğlu köyü yeşil mevkiinde terk edilmiş halde bulunmuştu.
Jandarma ekiplerince cinayet zanlısı Ömer Sevimli’yi arama çalışmalarına devam ederken Sevimli, sabah saatlerinde terk ettiği aracının yaklaşık 300 metre uzaklığında bulunan kendisine ait buğdaya tarlasının içerisinde kendini vurmuş halde ölü olarak bulundu.
Eskişehir’de Çamlıca Mahallesi Osmanlı Sokak’a boşanma aşamasındaki eşinin ailesinin bulunduğu eve gelen ve minibüs şoförlüğü yaptığı öğrenilen Mehmet Ali K., ile Necmeddin Dindaş ve Hayrettin Dindaş arasında henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı tartışma çıktı.
Çıkan tartışma sonrasında başlayan kavgada Mehmet Ali K., bıçakla kayınpederi Necmeddin Dindaş’ı, kayınbiraderi Hayrettin Dindaş’ı, boşanma aşamasındaki eşi Müberra K’yi, Rahime Dindaş’ı ve yengesi Hatice Dindaş’ı yaraladı.
Yaralılardan Necmeddin Dindaş olay yerinde hayatını kaybetti. Diğer 4 yaralı olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Yaralılardan Hayrettin Dindaş’ın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
Polis ekipleri 2 dakikada olay yerine ulaştı
Kavganın büyümesiyle Necmeddin Dindaş’ın yaralandığını gören yakınları durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine kısa sürede gelen ekipler Mehmet Ali K.’yı bıçakla birlikte kayınpederi Necmeddin Dindaş’ı bıçaklarken yakaladı.
Arbedede yaralanan Mehmet Ali K., Yunus Emre Devlet Hastanesine kaldırıldı. Şüphelinin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Polis ekipleri olayla ilgili incelemelerini sürdürüyor.
Mahkeme heyeti, yapılan savunmaların ardından kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Muhammed Derviş ile Zeynal Nevruz’a “Tasarlayarak adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Hırsızlık” suçundan da 7’şer yıl hapis cezası verdi. Hülya S.’ye “Suç delillerini gizlemek” suçundan hakkında verilen 5 ay hapis cezası, sabıkasız oluşundan dolayı hükmün geri bırakılmasına karar verdi.
Olay, iki yıl önce Kasım ayında Kestel ilçesinde meydana geldi. Jandarma ekipleri, yangın ihbarı üzerine gittikleri ormanda bir cesetle karşılaştı. İncelemenin ardından ceset, Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olay yerindeki ateşin çevresinde kazma, kürek ve su şişeleri bulan ekipler, mahallelinin ifadesine başvurdu. Bir kişinin siyah renkli bir otomobilin akşam saatlerinde şüpheli şekilde çevrede dolaştığını söylemesi üzerine ekipler, araç üzerine yoğunlaştı. Olay yerindeki su şişelerinin de 5 kilometre uzaklıktaki bir marketten alındığının tespit edilmesiyle ekipler, güvenlik kameralarını inceledi. Görüntülerde 3 kişinin siyah renkli bir otomobil ile gelip, aynı marka sudan aldıkları tespit edildi. Araçtakileri Muhammed Derviş, kuzeni Zeynal Nevruz ve kız arkadaşı Hülya S. olduğunun belirlenmesiyle şüpheliler jandarma tarafından gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından Derviş ile Nevruz adliye sevk edilip tutuklanırken, diğer şüpheli Hülya S., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde haklarında ömür boyu hapis cezası talabiyle dava açılan Muhammed Derviş, Zeynal Nevruz ile Hülya S,’nin yargılanmalarına devam edildi. Duruşmaya tutuklu bulunan sanıklardan Muhammed Derviş, Bursa E Tipi Cezaevi’nden, Zeynel Nevruz ise H Tipi Cezaevi’nden jandarma nezaretinde duruşma salonuna alındı. Hülya S.’nin hazır bulunmadığı duruşmaya taraf avukatları ile öldürülen Serkan Topal’ın ve sanık yakınları katıldı. Adliye polis merkezi ile Çevik Kuvvet ekipleri güvenlik önlemi aldı.
Sanık Muhammed Derviş’in avukatı, cezada tasarlama hükümlerinin uygulanmamasını talep etti. Zeynal Nevruz vekili ise müvekkilinin işlenilen suça katkısının olduğunun kanıtlanmadığını ifade etti. Hülya S.’nin avukatı da müvekkilinin olaydan bilgisinin olmadığını, olay gerçekleştikten sonra haberdar olduğunu belirterek beraatini istedi.
Söz verilen sanık Muhammed Derviş, “Böyle bir şey olsun istemezdim, çok pişmanım.” dedi.
Sanık Zeynal Nevruz ise olaya engel olmaya çalıştığını dile getirdi. Olayın planlanarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğunu ifade eden müşteki avukatı, sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü Organize Büro Amirliği ekipleri, Seyhan ilçesinde Narlıca ve Denizli mahallelerinde ‘nitelikli yağma’, ‘uyuşturucu madde ticareti’, ‘kasten yaralama’ ve ‘öldürme’ suçlarını işlediği belirlenen ve kendilerini ‘Çakarlar’ çetesi olarak adlandıran organize suç örgütünü 1 yıllık teknik ve fiziki takiple deşifre etti.
Örgüte yönelik 11 Nisan sabahı havadan polis helikopteri destekli karadan özel harekat polislerinin katıldığı operasyonda, haklarında gözaltı kararı olan 30 şüpheliden 27’si yakalandı. Evlerde yapılan aramalarda ruhsatsız 8 tabanca ile uzun namlulu tüfek ele geçirildi.
19 TUTUKLAMA
Örgüt yöneticilerinin, 13 Haziran 2021’de uyuşturucu bağımlısı olduğu için krize girip, intihar ettiği kayıtlara geçen Sultan Çakar’ı, örgüt hakkında çevresiyle konuştuğu ve polise ihbarda bulunabileceği ihtimali üzerine bıçakla öldürdükleri belirtildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden, aralarında Sultan Çakar’ın da olduğu 19 kişi tutuklandı. Öldürülen Sultan’ın babasının da aralarında olduğu 6 kişi adli kontrol şartı, 2 kişi ise savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
MAHALLE ESNAFINI HARACA BAĞLAMIŞLAR
Operasyonun ardından örgütün, ‘Hanımağa’ lakaplı Sultan Çakar tarafından yönetildiği ortaya çıktı. Örgüt üyelerinin, Çakar’ın talimatıyla belirli bir saatten sonra mahalleye giren yabancı gördükleri araçları kurşunladıkları ve sokağa girmelerine engel oldukları öğrenildi. Ayrıca örgütün, mahalledeki esnafı haraca bağladığı, ödeme yapmayanları da tehdit edip, dövdüğü öne sürüldü. Şüphelilerin, irtibata geçip, yüklü miktarda mal vereceklerini söyleyerek mahalleye çağırdıkları torbacıların paralarını da gasbedip, dövdükten sonra gönderdikleri iddia edildi. (DHA)
Edirne Uzunköprü’ye bağlı Elmalı köyünde, 29 Mart’ta sabah kooperatiften gelen görevliler, çiftçilik ve besicilik yapan Güner ailesi süt getirmeyince telefonla aradı. Aileye ulaşamayan görevlinin yönlendirmesiyle eve giden kişi, açık kapının hemen girişinde Anıl Güner’i (26) ölü bulunca durumu köylülere bildirdi. Eve giren köylüler, Mehmet Güner’in (55) yatak odasında, eşi Filiz Güner’in (47) mutfakta, aynı adı taşıyan babası Mehmet Güner’in (76) de aynı bahçe içinde bulunan kendi evinin önünde cesetleriyle karşılaştı.
Öldürülen Anıl Güner
Olay gecesi evde arbede yaşandığı ve bu sırada yüzü kesici aletle kesilen Anıl Güner’in, ardından vücuduna isabet eden 6 mermi ile hayatını kaybettiği belirlendi. Şüphelilerin, Mehmet Güner’e ise evin içinde başına tek el ateş ettikleri, eşi Filiz Güner’in müdahale etmesi üzerine de kendisini darp edip, başından tek el ateş ederek öldürdüğü, bahçe içindeki evinde bulunan dede Mehmet Güner’i de sırtından 2 mermiyle öldürdükleri belirlendi.
Filiz Güner (Sağ başta), eşi Mehmet Güner (Yanında), dede Mehmet Güner (Sol başta)
SORUŞTURMADA ‘PARA’ VE ‘ALTIN’ DETAYI
Öldürülen Anıl Güner’in, çevresine “1 milyonum vardı, altın alıp yatırım yaptım. 900 altınım var, daha alacağım. Paramla yeni yatırımlar yapacağım” konuşmalarından yola çıkan jandarma ekipleri, olayın evdeki para ve altınların çalınmasıyla ilgili olduğuna ağırlık verip, soruşturmayı bu yönde derinleştirdi. Olayla ilgili köyden bir süre önce evlenip Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine yerleşen Berk Erdoğan, motosiklet ile Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde yol kontrolleri sırasında yüzü ve ellerindeki yara izleri üzerine durduruldu. Polislere kaza yaptığını ve yaraların bu yüzden olduğunu öne süren Erdoğan, gözaltına alınarak, Uzunköprü’ye getirildi. İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadesine başvurulan Erdoğan, olay günü köyde olmadığını, olaydan haberi olmadığını ve Çorlu’da bulunduğunu iddia etti. Erdoğan’ın Çorlu’daki evinde yapılan aramada 1000’e yakın mermi, boş şarjörler, kanlı elbiseler bulundu. Erdoğan’ın ayakkabısının altında ve içinde cam kırıkları olduğu da belirlendi. Kanlı olan motosikletinden ve elbiselerden de örnekler alındı.
Jandarmanın yaptığı çalışmada ‘sarı’ lakabıyla bilinen Berk Erdoğan’ın, olay günü Elmalı köyünde bulunduğu baz istasyonu kayıtlarından tespit edildi. Evde yapılan incelemede Erdoğan’ın ev ve bahçede de ayakkabı izleri tespit edildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Erdoğan, savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Erdoğan’ın, ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, “Ben yapmadım, haberim yok” dediği öğrenildi.
Berk Erdoğan
DEDENİN EVİNDE 32 BİN LİRA VE ALTINLAR BULUNDU
Jandarma sürdürdüğü soruşturma kapsamında evde detaylı arama yaptı. Aramalarda aynı bahçe içinde bulunan dede Mehmet Güner’in evinin kilerinde kullanılmayan ve duvara asılı elektrik panosu içinde 32 bin lira ile 10 cumhuriyet, 1 ata ve 15 de küçük olmak üzere 26 altın bulundu. Cinayet gecesi ise anne Filiz Güner’e ait, evde olduğu belirtilen 10 burma bilezik, beşibiryerde altın seti ile Anıl Güner’in kahvede arkadaşlarına anlattığı 900 altın ise bulunamadı.
Bursa’da 16 Eylül 2020’de, Gürsu ilçesine bağlı İğdir Mahallesi’nde kahvede, miras nedeniyle husumetli olan Abdulsamet Öner ve Ekrem Çalım arasında çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Abdulsamet Öner, yanında getirdiği tabanca ile önce Ekrem Çalım’a ardından da olaya müdahale eden, onun uzaktan akrabalarına ateş etti.
Ekrem Çalım, Yunus Çiğhan, Cemil Tetik ve Mehmet Tutak kanlar içinde yere yığıldı. Abdulsamet Öner ise motosikletiyle kaçtı. İhbar üzerine mahalleye sevk edilen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Ekrem Çalım’ın hayatını kaybettiği belirlendi.
Yaralanan Çiğhan, Tetik ve Tutak da ambulanslarla hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Jandarma ekiplerince daha sonra saklandığı evde suç aletiyle yakalanan Abdulsamet Öner, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
‘AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM’
Bursa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında ‘kasten adam öldürme’ suçundan dava açılan Abdulsamet Öne’in karar aşamasına gelen yargılamasına devam edildi. Taraf avukatlarının da salonda hazır bulundu duruşmada, daha önce verdiği ifadesindeki “Bizim mallarımızın üzerine konmaya çalıştılar. Küfrettiler. Ölenin üzerinde sürekli silah taşıdığını biliyordum. Elini beline atınca, korkutmak amacıyla ateş ettim. Amacım öldürmek değildi” sözlerini hatırlatan Öner, son sözünde ise “Kahvenin önünde, milletin içinde küfretti. Bana zarar vereceğinden korktum. Küfretmeseydi de bu olay olmasaydı. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Ailesine başsağlığı diliyorum. Pişmanım” dedi.
Mahkeme heyeti, toplanan deliller sonucunda, tutuklu sanık Abdulsamet Öner’e iyi hal indirimi uygulamaksızın, ‘adam öldürme’ suçundan ömür boyu, ‘yaralama’dan ise 5 yıl hapis cezası verip, tutukluluğunun devamını kararlaştırdı.
Bursa’ geçen yıl temmuz ayında Osmangazi ilçesi, Hocahasan Mahallesi’nde turizm acentesi işleten ve kripto parası bulunan Suriye uyruklu Halid Ahmed, Suriye uyruklu iş ortağı Saeed Sabbagh (34) yüzünden 20 bin dolar zarar ettiğini iddia ederek mağduriyetinin karşılanmasını istedi. Çıkan tartışmanın ardından Sabbagh’yi tehdit ettiği iddia edilen Halid Ahmed, iş yerinden ayrıldı.
Bir süre sonra aynı semtteki başka bir arkadaşının marketine giden Halid Ahmed, burada silahlı saldırıya uğradı. Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Halid Ahmed yaşamını yitirdi.
Cinayetle ilgili soruşturma başlatan ekipler, çevredeki güvenlik kameralarını inceleyip silahlı saldırıyı gerçekleştirenlerin Suriye uyruklu Ali Khayata Katan ve Suriye uyruklu Ahmad Sabbagh olduğunu tespit etti. 2 şüpheli suç aleti tabanca ile Kestel ilçesinde gözaltına alındı.
Soruşturmayı derinleştiren polis, cinayetin azmettiricisinin Halid Ahmed’in ortağı Saeed Sabbagh olduğunu belirledi. Sabbagh’nin hava yoluyla yurt dışına kaçacağı bilgisine ulaşan Bursa polisi, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Ankara Esenboğa Havalimanı’na geçtiği tespit edilen şüpheliyi, Beyrut seferli uçağa binmek üzereyken yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bursa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 sanık hakkında ‘kasten adam öldürmek’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bugün görülen ikinci duruşmada, Halid Ahmed’in eşi Ilham Etahırıl da hazır bulundu. Etahırıl, sanıklar salona alındığında Arapça sözler söyleyerek bağırdı. Sanıklardan biri Etahırıl’ın küfür ettiğini söyledi.
‘BASEL’İN SÖYLEDİĞİ SÖZ AKLIMA GELİNCE ATEŞ ETTİM’
Yargılamada söz verilen sanıklardan Ahmad Sabbagh suçsuz olduğunu öne sürerek, “Olay yerine Ali ile beraber gittim. Ali’nin elinde silah görmedim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ali Khayata Katan da asıl suçlunun geçen duruşmada tanık olarak dinlenen Basel K. olduğunu ileri sürdü. Olay günü işyerine gittiğini söyleyen Katan, “Öldürme veya yaralama niyetim yoktu. Sürekli tabanca taşıyordum. Basel bana, ‘Dışarıda bekliyorlar, seni öldürecekler’ dedi. Halid ile aramızda anlaşmazlık vardı. Camdan baktım Halid araçtakilere el işareti yaptı. Bu nedenle panikledim, Basel’in söylediği söz aklıma geldi. Dışarı çıkarak hedef gözetmeden ateş ettim” dedi. Olayla ilgisi olmadığını dile getiren Saeed Sabbagh ise tahliyesini istedi.
Tanıkların dinlenmesiyle devam eden duruşmada maktülün eşi, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
