Etiket: cinayet

  • Edirne’deki aile katliamında yeni gelişme

    Edirne’deki aile katliamında yeni gelişme

    Uzunköprü ilçesi Elmalı köyünde, önceki sabah kooperatiften gelen görevliler, çiftçilik ve besicilik yapan Güner ailesi süt getirmeyince telefonla aradı. Aileye ulaşamayan görevlinin yönlendirmesiyle eve giden kişi, açık kapının hemen girişinde Anıl Güner’i (26) ölü bulunca durumu köylülere bildirdi. Eve giren köylüler, Mehmet Güner’in (55) yatak odasında, eşi Filiz Güner’in (47) mutfakta, aynı adı taşıyan babası Mehmet Güner’in (76) de aynı bahçe içinde bulunan kendi evinin önünde cesetleriyle karşılaştı. Olay gecesi evde arbede yaşandığı ve bu sırada yüzü kesici aletle kesilen Anıl Güner’in ardından vücuduna isabet eden 6 mermi ile hayatını kaybettiği saptandı. Şüphelilerin, Mehmet Güner’e ise evin içinde başına tek el ateş ettikleri, eşi Filiz Güner’in müdahale etmesi üzerine de kendisini darbedip, başından tek el ateş ederek öldürdüğü, bahçe içindeki evinde bulunan dede Mehmet Güner’i de sırtından 2 mermiyle öldürdükleri belirlendi.

    SORUŞTURMADA ‘PARA’ VE ‘ALTIN’ DETAYI

    Köyde dün 4 kişinin cenazeleri, toprağa verildi. Olayla ilgili Uzunköprü İlçe Jandarma Komutanlığı ile takviye gelen ekipler, geniş kapsamlı çalışma başlattı. Köy camisinin minaresinde bulunan güvenlik kamerası görüntüleri incelemeye alındı, aile yakınları ile bazı köylülerin ifadelerine başvuruldu. Öldürülen Anıl Güner’in, çevresine “1 milyonum vardı, altın alıp yatırım yaptım. 900 altınım var, daha alacağım. Paramla yeni yatırımlar yapacağım” konuşmalarından yola çıkan jandarma ekipleri, olayın evdeki para ve altınların çalınmasıyla ilgili olduğuna ağırlık verip, soruşturmayı bu yönde derinleştirdi.

    EVİNDE 1000 MERMİ, KANLI ELBİSELER BULUNDU

    Elmayı köyünden olan ve bir süre önce evlenip Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine yerleşen Berk Erdoğan, motosiklet ile Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde yol kontrolleri sırasında yüzü ve ellerindeki yara izleri üzerine durduruldu. Polislere kaza yaptığını ve yaraların bu yüzden olduğunu öne süren Erdoğan, gözaltına alınarak, Uzunköprü’ye getirildi. İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadesine başvurulan Erdoğan, olay günü köyde olmadığını, olaydan haberi olmadığını ve Çorlu’da bulunduğunu iddia etti. Erdoğan’ın Çorlu’daki evinde yapılan aramada 1000’e yakın mermi, boş şarjörler, kanlı elbiseler bulundu. Erdoğan’ın ayakkabısının altında ve içinde cam kırıkları olduğu da belirlendi. Kanlı olan motosikletinden ve elbiselerden de örnekler alındı.

    DÜŞEN TAKMA DİŞİ, AYAKKABI İZLERİ BULUNDU

    Jandarmanın yaptığı çalışmada ‘sarı’ lakabıyla bilinen Berk Erdoğan’ın, olay günü Elmalı köyünde bulunduğu baz istasyonu kayıtlarından tespit edildi. Evde yapılan incelemede Erdoğan’ın takma dişi bulunurken, ev ve bahçede de ayakkabı izleri tespit edildi. Erdoğan’ın dişinin, Anıl Erdoğan ile yaşanan arbede sırasında düştüğü belirtildi.

    Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Erdoğan, savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Erdoğan’ın, ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, “Ben yapmadım, haberim yok” dediği öğrenildi.

    ‘HIRSIZLIK’ VE ‘UYUŞTURUCU’DAN SABIKASI VARMIŞ

    Berk Erdoğan’ın ‘hırsızlık’ ve ‘uyuşturucu kullanma’ suçlarından sabıkası olduğu da ortaya çıktı. Erdoğan’ın 1 yıl önce çalıştığı tesiste hırsızlık olayına karıştığı ve buradan kovulduğu öğrenildi. Olayın ardından anlaşmazlık yaşadığı babası ile tartışan Erdoğan’ın babası tarafından bacağından silahla vurularak yaralandığı öğrenildi. Köyde yaşanan bu olaylarından ardından Erdoğan’ın ailesiyle birlikte Elmalı’dan ayrıldığı ve zaman zaman köye geldiği belirtildi.

    VALİ CANALP: YOĞUN ÇALIŞMA YAPILDI

    Öte yandan Edirne Valisi Ekrem Canalp, olayla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, “Son olarak biliyorsunuz, 1 tutuklama kararı verildi. Dolayısıyla bu tutuklama kararı neticesinde adli sürecin sonunu beraber bekleyeceğiz. Jandarmamız olayın oluşundan itibaren bütün mesaisini, zamanını merkezden ve Keşan’dan ilave ekiplerimizi takviye etmek suretiyle oraya yönlendirdik. 3 gün içinde çok yoğun bir çalışma yapıldı. Bu yoğun çalışma neticesinde dün gece vakti bir şekilde elde etmiş olduğumuz delilleri mahkemeye sunmak suretiyle mahkememiz de tutuklama kararı verdi. Buradan şunu da ifade etmek isterim, burada jandarmamızın yanı sıra polisimizin yapmış olduğu çalışmaların da çok faydasını gördük. Polisle jandarmanın müşterek çalışması oldu, bu müşterek çalışma neticesinde bu sonucu elde edebildik” dedi.

  • İşe giderken kalbinden bıçaklanarak öldürüldü

    İşe giderken kalbinden bıçaklanarak öldürüldü

    İstanbul’da Kapalı Çarşı’daki kuyumcuda çalışan 21 yaşındaki Batuhan Kurt, işe gitmek üzere evden çıktı. Kurt, sokakta yürüdüğü sırada yanından geçen kimliği belirsiz bir kişinin bıçaklı saldırısına uğradı.

    Kalbinden yaralanan Batuhan Kurt, düştüğü yerden kalkarak koşmaya başladı. Şüpheli ise olay yerinden kaçtı. Panikle koşan genç, annesini arayarak yardım istedi. Çevredekilerin ihbarı üzerine gelen sağlık ekiplerince Ümraniye Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Batuhan Kurt, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

    “ANNE BEN BIÇAKLANDIM AMBULANSA HABER VERİN” DEMİŞ

    Batuhan Kurt’un ağabeyi Oğuz Kurt, “Dün sabah saatlerinde kardeşim evden çıkıyor işe gitmek için. Telefonla uğraşırken bıçaklanıyor. Kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından iki kere bıçak darbesi alıyor. Hastaneye kaldırılıyor, hayatını orada kaybetti. Olay olduktan sonra annemi arıyor. ‘Anne ben bıçaklandım, ambulansa haber verin’ diyor. Annem, ‘Neredesin annem’ dediğinde, ‘Anne ben sokaktayım’ diyor. Kendisi çok temiz düzgün bir insandı. 21 yaşındaydı kardeşim. Kimseyle husumeti olmayan, mahallede eş dost tarafından çok sevilen bir çocuktu. Suçluların bir an önce bulunmasını istiyoruz. Emniyet güçlerinden yardım istiyoruz” dedi.

  • Bursa’da eski eşini öldüren kocaya iyi halden 20 yıl

    Bursa’da eski eşini öldüren kocaya iyi halden 20 yıl

    Bursa’da 31 Ağustos 2021 tarihinde Osmangazi ilçesine bağlı Güneştepe Mahallesi’nde Fatma Gökce, boşandığı eşi İlhan Gökce tarafından göğüs ve kasığından olmak üzere 5 bıçak darbesiyle yaralandı. Aynı binada oturan çocukları tarafından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Fatma Gökce, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Gözaltına alınan İlhan Gökce, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    ‘HAKARET ETTİ’

    Bursa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan İlhan Gökce, daha önce yaptığı savunmasında, “Ben kalp hastasıyım. O gün uzun süre yatarak tedavi gördüğüm Çekirge Devlet Hastanesi’nden taburcu oldum. Hastaneden çıkınca, kızımız hakkında olur olmaz laflar konuştuğunu duyduğum, boşandığım eşim Fatma Gökce’nin yanına gittim. Benzer lafları bana da söyledi. Erkekliğimin olmadığını öne sürdü. Hakaret etti. Ben de dayanamayıp mutfaktan aldığım bıçakla istem dışı onu yaraladım. Pişmanım” dedi.

    ‘KEŞKE O GÜN HASTANEDEN ÇIKMASAYDIM, FATMA YAŞASAYDI’

    İlhan Gökce’nin yargılanmasına devam edildi. Karar aşamasına gelen duruşmada, sanık avukatı Erdal Yıldız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın vekili hazır bulundu. Tutuklu sanık İlhan Gökce, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, daha önceki ifadesini tekrarlayıp, “Keşke o gün hastaneden çıkmasaydım. Hastanede ölüp kalsaydım da Fatma yaşasaydı. Bir kişiyi öldürmenin savunulacak durumu yok. Söyleyeceklerim bundan ibaret” dedi.

    Mahkeme heyeti, suçunu sabit gördüğü İlhan Gökce’ye, ‘boşandığı eşe karşı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Olayda yaşanan tahrikle bu cezayı 24 yıla düşüren mahkeme, sanığın duruşmadaki iyi halini de dikkate alarak Gökce’yi 20 yıl hapis cezasına çarptırıp, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

  • Mertcan Avcı hakkındaki iddianame kabul edildi

    Mertcan Avcı hakkındaki iddianame kabul edildi

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020’de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada Gültekin’i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı’nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin’in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ suçundan tutuklandı. Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da tutuklandı.

    Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021’deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı, sanık Cemal Metin Avcı’nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eski eşi Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan’ın da ‘delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme’ suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020’de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara yapılan itirazın Muğla Sulh Ceza Hakimliği de kesin olarak reddine hükmetti.

    Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, Muğla Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği kesin kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başsavcılık, kararı bozarak 4 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi. Savcılık tarafından hazırlanan yeni iddianamede şüpheliler Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ile Şükrü Gökhan Orhan’ın kasten adam öldürme sonrasındaki zaman diliminde, olay mahalline birlikte gidip, suç delillerini yok ederek, gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirilerek ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi. Mahkeme, ilerleyen süreçte, her iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi.

    SAVCI MÜTAALASINI AÇIKLADI

    Davanın 24 Ocak günü görülen 9’uncu duruşmasında savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, Pınar Gültekin’in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliği ile kabul edildiğini belirterek, Cemal Metin Avcı’nın ‘canavarca hisle öldürme’ suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mertcan Avcı’nın da ‘suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması’ suçundan cezalandırılmasını, Cemal Metin Avcı’nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı’nın da ‘suç delillerini yok etmek ve gizlemek’ suçundan cezalandırılmasını istedi.

    MERTCAN AVCI TUTUKLANDI

    Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, adli kontrol şartıyla daha önce serbest bırakılan Mertcan Avcı’nın tutuklanması amacıyla bir kez daha savcılığa başvurdu. Mertcan Avcı, 21 Şubat’ta ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ suçuna iştirakten tutuklandı.

    İDDİANAMEDE MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ

    Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cenk Düzgün tarafından hazırlanan iddianamede, Mertcan Avcı’nın, Gültekin’in bulunduğu varildeki yangını önleyecek, sonlandıracak ve ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmadığına yer verilerek, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirakten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

    MAHKEME İDDİANAMEYİ İADE ETTİ

    İddianame, Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, ‘suça doğrudan etki edebilecek nitelikteki delillerin toplanmadan hazırlandığı gerekçesiyle’ iddianamenin iadesine karar verdi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ali Cenk Düzgün, iade kararına itiraz etti. Düzgün, itirazında Mertcan Avcı hakkında yürütülen soruşturmada, mevcut verilerle toplanabilecek tüm delillerin toplandığını, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiğini anlattı.

    SAVCILIĞIN İTİRAZI KABUL EDİLDİ

    Savcılığın itirazını değerlendiren Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Kararda, itirazın kabulünün gerekçesi, “Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nda Pınar’ın kesin ölüm sebebi ile zamanının belirlenmesi için mevcut veriler bağlamında mümkün olan tüm tespitler yapılarak iddianamenin düzenlendiği kanaati oluştuğundan, yeniden rapor alınmasının artık mahkemenin takdirinde olduğu, iddianamenin iade kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır” denildi.

    ‘BU SANIK İÇİN DE YARGILAMA BAŞLAYACAKTIR’

    Gültekin Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir, “Yargılamayı yapan Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianamenin iadesine ilişkin kararının açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdi. Bu karara müvekkil aile de biz de anlam verememiştik. Mahkeme aşamasında Adli Tıp Kurumu’nun tanzim ettiği raporlar ile Pınar Gültekin’in canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürüldüğü, henüz hayattayken diri diri yakıldığı, bütün dokularının yanması nedeniyle ölüm zamanının tam olarak tespit edilemediği net bir şekilde mütalaa edilmişti. Dosyaya sunulan 3 adli tıp kurumu raporuna ve yeni delillere göre ölüm nedeninin diri diri yakma, ölüm zamanının ise tespit edilemediği gerçeği karşısında, yeni delilin ne olduğu ve ölüm zamanının tespit edilmesi gerektiğine dair gerekçelerle iddianamenin iadesi açıkça hukuki garabet mahiyetinde idi. Bu nedenle Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı, Muğla 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir. Bu surette Mertcan Avcı hakkında canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçundan ötürü ağırlaştırılmış müebbet hapis istemli iddianamenin kabulüne karar verilmiştir. Bu sanık için de yargılama başlayacaktır” dedi.

    ‘HUKUKİ MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK’

    Yargılamayı yapan Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin başından beri verdiği kararlarla, tarafsızlığına halel gelmesi nedeniyle reddi hakim talebinde bulunduklarını söyleyen Avukat Epözdemir, “Bu taleplerimiz her seferinde gerekçesiz bir şekilde reddedilmiştir. Nihayetinde son olarak verilen ve üst mahkemece kaldırılan iddianamenin iadesi kararı da bu şüphelerimiz haklı çıkarmıştır. Müvekkiller de Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin tarafsız olmadığına dair yerleşik bir kanaat hasıl olmuştur. Bu mahkemeden adalet çıkmayacağı aşikardır. Daha önce bunu birçok kez ifade etmiştik, bu kere tarihe not düşmek için burada tekrar ifade etmek istiyoruz. Maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisi için hukuki mücadelemiz bundan sonra da sonuna kadar devam edecek” diye konuştu. (DHA)

  • Bursa’da 33 yaşındaki genci bıçaklayarak öldürdü

    Bursa’da 33 yaşındaki genci bıçaklayarak öldürdü

    Bursa’nın İnegöl ilçesi Mahmudiye Mahallesi’nde 60 yaşındaki Ahmet Şahin ile 33 yaşındaki Serhat Kaçar arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Çıkan tartışma taraflar arasında bir anda kavgaya dönüştü.

    O sırada Ahmet Şahin, elindeki bıçakla Serhat Kaçar’ı bacağından yaraladı. Kanlar içinde kalan genç adam ihbar üzerine olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Ana damarı kesildiği öğrenilen genç, ilk tedavinin İnegöl’de yapılmasının ardından ambulansla Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kaçar, hastanedeki doktorların tüm müdahalesine rağmen 5 saat sonra hayatını kaybetti.

    60 yaşındaki şüpheli Ahmet Şahin, suç aleti bıçakla yakalanarak gözaltına alındı. Şahin sorgulamanın ardından adliyeye sevk edildi.

  • Bursa’da babasını öldürmüştü! Cezası ikinci raporla belli olacak

    Bursa’da babasını öldürmüştü! Cezası ikinci raporla belli olacak

    Bursa’da, babası Mehmet Yıldız’ı (57) baltayla öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Eyüp Yıldız’ın (37) İstanbul Adli Tıp Gözlem Dairesi’nde yapılan muayenesinde akli dengesinin yerinde olduğu belirlendi. Mahkeme, avukatlarının isteği üzerine Yıldız’ın, akıl sağlığının kesin olarak belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp 4’üncü İhtisas Dairesi’nde muayene edilmesine karar verdi.

    BABASINI ÖLDÜRÜP TESLİM OLDU

    Bursa Yıldırım’a bağlı Ortabağlar Mahallesi’nde 23 Şubat 2020 tarihinde Eyüp Yıldız ile babası Mehmet Yıldız arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Eyüp Yıldız, depodan aldığı baltayı babasının başına ve sırtına defalarca vurup öldürdü. Ardından da polis merkezine giderek teslim oldu.

    “KENDİMDE DEĞİLDİM”

    Tutuklanan Eyüp Yıldız, hakkında Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Eyüp Yıldız daha önce yaptığı savunmasında, akli dengesinin yerinde olmadığını belirtip, “Olay günü kendimi öldürmek için çok sayıda hap içtim. Ancak ölmedim. Babam, ölen annemle ilgili kötü konuşuyordu ve bana hakaretler ediyordu. Uyuşturucu kullanıyordum. O gün, ‘Babanı öldür, kendini öldür’ diye sesler duymaya başladım. Babam, uyuşturucuyu bırakmazsam beni öldüreceğini söylüyordu. Uyuşturucunun etkisi altındaydım. Sabah uyandığımda babam yerde hareketsiz yatıyordu. Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum, kendimde değildim. Kendime geldiğimde babamın öldüğünü gördüm, polise gidip, teslim oldum. Beraatimi istiyorum” dedi.

    Eyüp Yıldız’ın eşi Hatice Yıldız (40) ise tanık olarak verdiği ifadede, ikinci eşi olan Eyüp’ün, birilerinin dolduruşuna gelip, babasıyla sürekli tartışıp, evde kavga çıkardığını söyledi. Sanık ve tanık ifadelerinden sonra mahkeme heyeti, Eyüp Yıldız’ın, akli dengesinin yerinde olup olmadığının İstanbul Adlı Tıp Kurumu’nca belirlenmesine karar verdi.

    TEKRAR MUAYENE EDİLECEK

    Tutuklu sanık Eyüp Yıldız’ın yargılanmasına devam edildi. Eyüp Yıldız’ın, koronavirüse yakalandığı için katılmadığı duruşmada mahkeme başkanı, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan muayenesi sonunda, sanık hakkında hazırlanan akli dengesinin yerinde olduğunu belirtilen raporu okudu. Mahkeme, sanık avukatının isteği üzerine Eyüp Yıldız hakkında kesin tanının konması için İstanbul Adli Tıp 4. İhtisas Dairesi’nde muayene edilmesini kararlaştı. Duruşmayı erteleyen mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

  • Bursa’daki cinayetin altından nişan hediyeleri çıktı

    Bursa’daki cinayetin altından nişan hediyeleri çıktı

    Bursa’da kendisinden ayrılmak isteyen nişanlısını bıçaklayarak öldürdükten sonra nişanlısının annesini ağır yaralayan zanlı otomobille kaçarken Sakarya ilinde kaza yaparak yakalandı. Zanlının ifadesinde ise, kendisinden ayrılmak isteyen nişanlısına aldığı hediyeleri geri vermeyince tartışma çıktığı ve sonrasında bıçaklayarak öldürdüğü ortaya çıktı.

    DEFALARCA BIÇAKLADI

    Bursa’nın Kestel ilçesi Vanimehmet Mahallesi’nde Oktay H. (23) kendisinden ayrılmak isteyen nişanlısı Asya Pınar Üzümcü’nün (24) evine geldi. Burada çıkan tartışma bir süre sonra kavgaya dönüştü. Oktay H., mutfaktan aldığı bıçakla Üzümcü’yü defalarca bıçakladı. Bu sırada Oktay H., kendisini engellemeye çalışan Üzümcü’nün annesi İfakat Evcil’i (49) de karnından bıçakladı. Anne ve kızı kanlar içinde yere yığılırken, Oktay H. ise olay yerinden otomobille kaçtı.

    ANNE AĞIR YARALI

    İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde Asya Pınar Üzümcü’nün hayatını kaybettiği belirlendi. Ağır yaralanan İfakat Evcil ise sağlık ekibinin müdahalesinin ardından ambulansla Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    SAKARYA’DA KAZA YAPINCA YAKALANDI

    Olayın ardından soruşturma başlatan Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin çevre illere kaçma ihtimaline karşı birçok ilin emniyet müdürlüğüne bilgi verdi. Yapılan araştırmada otomobilin Sakarya iline gittiği tespit edildi.

    Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Pamukova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Gökgöz mevkiinde kontrol noktası kuruldu. Şüpheli Oktay H. ve arkadaşı Alican V., D-650 kara yolu Adapazarı istikametinde otomobille seyir halindeyken kontrol noktasını görüp paniklemesi neticesinde N.T. yönetimindeki taksiye çarptı. Meydana gelen kazada şüpheliler yaralanırken durum sağlık ekiplerine bildirildi. Yaralanan şüpheliler Geyve Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    İLK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

    Şüphelilerin tedavilerinin ardından Bursa’ya sevk edildiği ve buradaki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Ayrıca şüphelinin emniyetteki ilk ifadesinde, nişanlısıyla anlaşamadıkları için ayrılmak istediklerini, ayrılırken de nişan için ve hediye için aldığı eşyaları geri istediği, genç kızın eşyaları geri vermek istememesi üzerine tartıştıklarını ve sonrasında nişanlısını ve kayınvalidesini bıçaklayarak kaçtığını itiraf ettiği öğrenildi.

  • Sıla Şentürk cinayetinde isyan ettiren detaylar!

    Sıla Şentürk cinayetinde isyan ettiren detaylar!

    Giresun’da eski nişanlısı Sıla Şentürk’ü (16) bıçakla boğazını keserek öldürdükten sonra kaçarken yakalanan Hüseyin Can Gökçek (21), polisteki sorgusunun ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Gökçek’in, genç kızdan ‘tehdit’ nedeniyle hakkındaki suç duyurusundan vazgeçmesini istediği, olumsuz yanıt alınca da evdeki mutfaktan aldığı bıçakla boğazını kestiği ortaya çıktı.

    Olay, dün sabah saatlerinde Erikliman köyünde meydana geldi. Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde staj eğitimi için kurulan ortak Whatsapp grubunda geçen yıl tanışan Ankara’da yaşayan özel bir şirkette çalışan Hüseyin Can Gökçek ile Sıla Şentürk arkadaş oldu. Gökçek, bir süre telefonla görüştüğü Sıla’yı geçen yıl 22 Mart’ta Giresun’a gelerek kaçırdı. Şentürk ailesinin şikayeti üzerine Trabzon’da yakalanan Gökçek, ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması’ suçundan tutuklandı. 25 Mart 2021 tarihinde hakkında acil koruma kararı alınan Sıla Şentürk ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ait Çocuk Sevgi Evi’ne yerleştirildi. Sıla, 12 Nisan 2021’de hakkındaki danışmanlık tedbiri kararı kapsamında ailesinin yanına döndü. Ancak bir süre sonra Şentürk ailesinin şikayetinden vazgeçmesi üzerine 1 ay cezaevinde kalan Gökçek, mahkemeye yüzde 50 engelli olduğuna dair sağlık raporu da sunması göz önüne alınarak tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartı uygulanarak serbest bırakıldı. Aile daha sonra kızlarının Gökçek ile nişanlanmasına izin verdi.

    SUÇ DOSYASI KABARIK

    Gökçek’in 10 ayrı suçtan sabıkası olduğunun ortaya çıkması üzerine aile birlikteliğe karşı çıktı. Nişanın bozulması üzerine Gökçek, kıza ölüm tehditleri göndermeye başladı. Bu tehditlerin sürmesi üzerine 16 Kasım 2021’de Sıla hakkında ikinci kez acil korunma kararı alınıp yeniden Çocuk Sevgi Evi’ne yerleştirildi. Aile, Gökçek hakkında ‘tehdit’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Sıla, 7 Aralık tarihinde ailesi tarafından kısmen felç geçiren işitme ve konuşma engelli babaannesine bakması için devlet korumasından alınarak eve getirildi. Giresun Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde okuyan ancak 1 yıl devam ettiği okulu bırakan Sıla, açık lise öğrenimine sürdürdü. 20 Ocak 2022 tarihinde yapılan danışmanlık tedbiri kapsamındaki son görüşmede Sıla ve ailesi tarafından herhangi bir risk ve tehdit tespit edilemedi.

    AİLESİ EVDE YOKKEN GELDİ

    Dün sabah aile fertlerinin olmadığı sırada genç kızın bulunduğu eve gelen Hüseyin Can Gökçek kapı zilini çaldı. Sıla, açtığı kapıda karşısında Gökçek ile karşılaştı. İkili arasında nişan atma meselesi ve ailenin tehdit iddiasıyla suç duyurusu bulunulmasından dolayı tartışma çıktı. İddiaya göre, Gökçek, genç kızdan şikayetini geri çekmesini istedi. Sıla, ‘şikayetimden vazgeçmeyeceğim’ deyince Gökçek, yöneldiği mutfaktan aldığı ekmek bıçağı genç kızın boğazını kesti. Sıla kanlar içerisinde yerde kalırken, şüpheli kaçtı. Evdeki dehşet anlarına tanık olan işitme ve konuşma engelli babaanne, güçlükle durumu komşularına ifade edip, yardım istedi. Komşuların ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Sıla Şentürk’ün hayatını kaybettiği belirlendi. Şentürk’ün cansız bedeni, savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumu morguna götürüldü.

    İLK UÇAK İÇİN BİLET ALDI

    Olaydan sonra taksi çağırarak kaçan Gökçek, Ankara’ya gitmek üzere Ordu-Giresun Havalimanı’na geldi. Burada ilk uçak için bilet aldığı sırada polis ekiplerince kıskıvrak yakalanan Gökçek, Giresun İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Cinayet Büro ekiplerine teslim edilen ve nezarethaneye konulan Gökçek’in, ağlayarak susma hakkını kullandığı öğrenildi. Hüseyin Can Gökçek polisteki ifadesinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında çelik yelek giydirilerek adliyeye getirildi.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı uzmanlarınca Sıla’nın ailesine rehberlik ve psiko-sosyal destek verilmeye başlandı. Giresun’a gelen uzmanlar aile fertleri ile görüşmeye başladı

  • Bursa’da babasını öldüren şahıs tutuklandı

    Bursa’da babasını öldüren şahıs tutuklandı

    Bursa’da babasını ekmek bıçağıyla 7 yerinden bıçaklayarak öldüren zanlı emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Bursa Orhangazi’ye bağlı Arapzade Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerindeki bir apartmanda uzun süredir geçimsizlik yaşayan Halil Uysal ve eşi Mürvet Uysal evde tartışmaya başladı. Bu duruma sinirlenen Muhammet Cem Uysal (33) eline aldığı ekmek bıçağı ile anne ve babasına saldırdı. Anne Mürvet Uysal evden polis karakoluna kaçarak canını kurtardı. 65 yaşındaki baba Halil Uysal ise oğlu tarafından 7 yerinden bıçaklandı.

    Karakola kaçan anne ve apartman sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Halil Uysal, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Orhangazi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralanan yaşlı adam doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Babasını bıçaklayarak öldüren Muhammet Cem Uysal ise polis ekipleri tarafından evde gözaltına alındı.

    “İkinizi de öldüreceğim, diye bağırıp mutfaktan bıçağı aldım”

    Muhammet Cem Uysal’ın emniyetteki ifadesinde çalışmadığını belirterek, “Yanında kaldığım annem ve babam sürekli olarak tartışıyorlardı. Rahatsız oluyordum. Bugün öğle saatlerinde tartıştılar. Akşam da yüksek sesle birbirlerine bağırınca sinirlendim. ‘İkinizi de öldüreceğim’ diye bağırıp mutfaktan bıçağı aldım. Annem evden kaçarak canını kurtardı. Babamı ise bıçakladım” dediği öğrenildi.

    Tutuklanarak cezaevine gönderildi

    Talihsiz baba ikindi namazından sonra Muradiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Orhangazi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Baba katili olan Muhammet Cem Uysal ise emniyetteki işlemlerinin ardından polis eşliğinde Adliye’ye sevk edildi. Zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Bursa’da babasını bıçakladı: Kaçmasaydı annesini de öldürecekmiş

    Bursa’da babasını bıçakladı: Kaçmasaydı annesini de öldürecekmiş

    Bursa’da babası Halil Uysal’ı ekmek bıçağıyla öldürdüğü gerekçesiyle gözaltına alınan Muhammet Cem Uysal’un (33) ifadesinde, “Annem ve babam devamlı olarak tartışıyorlardı. Dün akşam yine tartıştılar. Sinirlenip, ‘ikinizi de öldüreceğim’ diyerek mutfaktan ekmek bıçağını aldım. Annem kaçıp kurtuldu. Babamı bıçakladım” dediği öğrenildi.

    7 YERİNDEN BIÇAKLADI, HASTANEDE ÖLDÜ

    Bursa’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda Orhangazi’ye bağlı Arapzade Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayad, Muhammet Cem Uysal, babası Halil Uysal’ı mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla 7 yerinden yaraladı. Bu sırada evde bulunan Mürvet Uysal, kaçıp polis merkezine giderek oğlunun kocasını öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine adrese, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Muhammet Cem Uysal gözaltına alınırken, ambulansla Orhangazi Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Halil Uysal, kurtarılamadı.

    “ANNEM KAÇARAK CANINI KURTARDI”

    Muhammet Cem Uysal’ın emniyetteki ifadesinde çalışmadığını belirterek, “Yanında kaldığım annem ve babam sürekli olarak tartışıyorlardı. Rahatsız oluyordum. Bugün öğle saatlerinde tartıştılar. Akşam da yüksek sesle birbirlerine bağırınca sinirlendim. ‘İkinizi de öldüreceğim’ diye bağırıp mutfaktan bıçağı aldım. Annem evden kaçarak canını kurtardı. Babamı ise bıçakladım” dediği öğrenildi.

    ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

    Cenazesi Bursa Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan Halil Uysal, otopsinin ardından ilçede toprağa verilecek. Muhammet Cem Uysal, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.