Etiket: cinayet

  • Yayılan kötü koku cinayeti ortaya çıkardı

    Yayılan kötü koku cinayeti ortaya çıkardı

    İzmir’in Bornova ilçesinde, bir süredir kendisine ulaşılamadığı için yakınlarının polise kayıp başvurusunda bulunduğu ‘Miraş Güneş’ adını kullanan trans birey Kadir Yüksel’in, kendisine ait boş dairede başına sert cisimle vurularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Apartmanda kötü kokuların yayılmasıyla ortaya çıkan cinayetin ardından soruşturma başlatan polis, çevredeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı.

    Olay, dün saat 23.45 sıralarında Bornova ilçesine bağlı Rafetpaşa Mahallesi’ndeki bir apartmanda meydana geldi. Bir süredir kendisinden haber alamayınca kayıp başvurusunda bulunulan ‘Miraş Güneş’ adını kullanan trans birey Kadir Yüksel’e ait 5’inci kattaki kiralık daireden kötü kokular yayılması üzerine apartman sakinleri yakınlarına haber verdi. Kendisinin de bir alt katta oturduğu öğrenilen Yüksel’a ait kiralık daireye giren yakınları, trans bireyin çekyatın içinde battaniyeye sarılı vaziyette cesediyle karşılaştı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede, Yüksel’in başına sert cisimle vurularak öldürüldüğü belirlendi. Olay yerinde sinir krizi geçiren yakınları, sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. İlk belirlemelere göre, Yüksel’in sert cisimle başına vurulduğu ve yüzünün tanınmayacak hale geldiği belirlendi.

    YAKINLARI KAYIP BAŞVURUSUNDA BULUNMUŞ

    Bir süredir kendisine ulaşılamayan Kadir Yüksel’in en son 18 Şubat tarihinde görüldüğü ve bir daha haber alınmadığı ortaya çıktı. Kadir Yüksel’in zaman zaman il dışına gezmeye gittiği için, Yüksel’in il dışında olabileceğini düşünen yakınları defalarca aramalarına rağmen telefona cevap verilmemesi üzerine endişelenerek 1 Mart tarihinde Çamdibi Polis Merkezi’ne kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.

    KAN DONDURAN CİNAYETİN DETAYLARI

    Kadir Yüksel’in ölümü ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, olay yeri inceleme ekipleri evde çalışma yaptı. Kan donduran cinayete kurban giden Kadir Yüksel’in, başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü ileri sürüldü. Ayrıca, Yüksel’in öldürüldükten sonra battaniyeye sarılarak çek yatın içerisine koyulduğu tespit edildi. Yüksel’in kim yada kimler tarafından öldürüldüğünün belirlenmesi için Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, soruşturmayı derinleştirdi. Ekipler, Yüksel’in yakınlarının ifadesine başvururken, ayrıca evin çevresinde bulunan güvenlik kameraları da incelemeye alındı. Kadir Yüksel’in cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    ‘EN SON KONUŞTUĞUMUZDA ÜZGÜNDÜ BİRAZ AĞLADI’

    Kadir Yüksel’in ölümü ile büyük bir üzüntü yaşayan komşusu Hatice Bayram, trans birey ile en son konuşmasını DHA muhabirine anlattı. Bayram, “Şubat’ın 18’i kandil günü aradı beni, sabah 09.00 sıralarında. Bende ‘sabah sabah niye arıyorsun’ dedim, ‘kandil için arıyorum’ dedi. Mayko derdi bana, kandilin mübarek olsun dedi. Üzgündü biraz ağladı, sinirleri bozuktu herhalde. O günden sonra hiç görmedim ama bakıyordum arabasını genelde sokağa park ederdi hiç arabasını da görmedim.” dedi.

    ‘UMRE İŞİM VAR, O GÖREVİMİ YAPACAĞIM’

    Kadir Yüksel’in sık sık görüştüğü bir başka komşusu Ali Eken, sokakta yaşanan bağırışmalar üzerine evinden indiğini ve Yüksel’in öldüğünü duyunca şok yaşadığını belirtti. Yüksel ile son görüşmesini anlatan Eken, “Bize geldi, kahve içmiştik. Daha sonra ağlamaya başladı. Dert yanıyordu, bende nasıl istiyorsan öyle hareket et dedim. Hayat senin hayatın bizler sana elimizden geldiğince yardımcı oluruz dedim. En son görüşmemiz o şekilde olmuştu. ‘Umre işim var, o görevimi yapacağım’ dedi. Bayramlarda da her türlü yardımını yapıyordu. Hiç kimseye karşı kötülüğü olmadı. En kısa zamanda bu olayın kim ya da kimler tarafından yapıldıysa çözülmesini isterim.” diye konuştu.

  • Bursa’da 8 ay önceki cinayetin zanlısı yakalandı

    Bursa’da 8 ay önceki cinayetin zanlısı yakalandı

    2020 yılının ağustos ayında Bursa’nın Gemlik ilçesi Kumla Mahallesi’nde  bir eğlence mekanında çıkan tartışmada Osman Gürle’nin ölümüyle sonuçlanan ve Gökay G. ile Abdullah M.’nin yaralandığı olayda  firar eden zanlı A.Ç. Bursa’da yakalandı.

    8 aylık çalışma sonucu yakalandı

    Olay sonrasında bir otomobile binerek, ilk kavgada yer aldığı iddia edilen M.Y. ile olay yerinden ayrılan A.Ç. firar etmişti.

    Bursa İl Jandarma Komutanlığı ve Gemlik İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan uzun süreli teknik takipte, defalarca telefon değiştirdiği öğrenilen zanlı A.Ç.’nin Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bir adreste olduğu tespit edildi.

    Yapılan operasyonda yakalanan zanlı A.Ç. gözaltına alınarak Gemlik İlçe Jandarma Komutanlığına getirildi, buradan Gemlik Adliyesine sevk edildi.

    Zanlı A.Ç., adliyeye sevkinde ‘Adalet yerini bulacak’ ifadelerini kullandı. Zanlının mahkemesi devam ediyor.

    Haberi Okumak İçin –> Bursa’da restoranda silahlı kavga: 1 ölü

  • 92 yaşındaki kadın boğularak öldürüldü

    92 yaşındaki kadın boğularak öldürüldü

    Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde 92 yaşındaki Hanım Pınarlı, yalnız yaşadığı evinde boğularak öldürüldü. Yaşlı kadının ziynet eşyalarının çalındığı belirlendi.

    Beşeylül Mahallesi’nde yalnız yaşayan Hanım Pınarlı’nın evinin kapısını dün saat 22.00 sıralarında açık halde bulan komşuları, içeri girdiklerinde eşyaların dağınık olduğunu gördü. Odaları kontrol ettiklerinde ise yaşlı kadını yerde yatar halde buldu. İhbar üzerine eve gelen sağlık ve polis ekipleri, Pınarlı’nın boğularak öldürüldüğü belirledi. Yapılan aramada ise evdeki ziynet eşyalarının çalındığı ortaya çıktı.

    Polis, cinayetle ilgili geniş çaplı inceleme başlatırken, Hanım Pınarlı’nın cansız bedeni Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

    1 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

    Soruşturmada, güvenlik kamera kayıtları ile mobese görüntülerini inceleyen polis ekipleri, şüphelinin çok sayıda hırsızlık kaydı bulunan A.Ç. (23) olduğunu belirlendi. Şüpheli, Nazilli ilçesindeki bir otelde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyete götürülen şüphelinin sorgusu sürüyor.

  • Korkunç itiraf! Battaniyeye sarılı halde cesedi bulundu

    Korkunç itiraf! Battaniyeye sarılı halde cesedi bulundu

    İzmir’in Menderes ilçesinde 15 Şubat’tan bu yana kayıp olarak aranan Ayşe Nazlı Kınacı’nın (20) ormanlık alanda battaniyeye sarılı cansız bedeni bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli T.Ö.İ., “Rızasıyla birlikte oldum. Tecavüz etmedim. Daha sonra tartışmaya başladık ve ellerimle boğdum. Cesedi battaniyeye sarıp, ormanlık alana attım” dediği öğrenildi.

    İzmir’in Menderes ilçesinde Atatürk Mahallesi Yaren Tepe mevkisinde dün akşam saatlerinde bir orman görevlisi, ağaçların arasında battaniyeye sarılı kadın cesedi buldu.

    İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri, cesedin 15 Şubat’ta Alsancak Polis Merkezi’ne kayıp başvurusunda bulunulan 20 yaşındaki Ayşe Nazlı Kınacı’ya ait olduğunu belirledi. Bu gelişme üzerine soruşturmayı İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri devraldı. Olay Yeri İnceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Kınacı’nın cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan araştırmalar sonunda, Kınacı’nın 12 Şubat günü, Konak ilçesindeki evinden çıkıp, Seferihisar ilçesine bağlı Mersinalanı Mahallesi’nde yaşayan erkek arkadaşı R.S.’nin yanına gittiğini belirledi. İfadesine başvurulan R.S., tartıştığı Kınacı’yı yanından ayrıldıktan sonra görmediğini söyledi.

    GÜVENLİK KAMERALARI YAKALATTI

    Soruşturma kapsamında bölgedeki güvenlik kameralarını mercek altına alan ekipler, Ayşe Nazlı Kınacı’nın bir araca bindiğini tespit etti. Aracın T.Ö.İ.’ye ait olduğu saptandı. Jandarma tarafından Seferihisar ilçesinde yakalanan T.Ö.İ. polise teslim edildi.

    BOĞARAK ÖLDÜRDÜĞÜNÜ İTİRAF ETTİ

    T.Ö.İ.’nin polisteki sorgusunda, önceden tanımadığı Kınacı ile parkta tanıştığını, otomobille Ürkmez Barajı mevkisine gittiklerini anlatarak, “Kendisiyle onun da rızasıyla birlikte oldum. Tecavüz etmedim. Daha sonra tartışmaya başladık ve ellerimle boğdum. Bir anda kendimi kaybettim. Daha sonra cesedi battaniyeye sarıp, Atatürk Mahallesi Yaren Tepe mevkisindeki ormanlık alana attım. Çok pişmanım” dediği öğrenildi.

    DİKKAT ÇEKEN PAYLAŞIM

    Öte yandan, Kınacı’nın sosyal medya hesabından geçen 18 Ocak günü “Korku kimseyi ölümden döndürmez, aslan gibi yaşayın” şeklinde paylaşım yaptığı görüldü. Ayşe Nazlı Kınacı’nın bugün toprağa verilmesi bekleniyor.

     

  • Başı taşla ezilmiş cesedi bulunmuştu! Katilleri belli oldu

    Başı taşla ezilmiş cesedi bulunmuştu! Katilleri belli oldu

    Gaziantep’te, kayıp olarak aranırken ormanlık alanda başı taşla ezilmiş cesedi bulunan iş makinesi operatörü Mesut Oğultekin’in (33), ilişkisi olduğu S.Ö. isimli kadının eşi A.Ö. ve yakınları tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Jandarma tarafından gözaltına alınan 6 kişiden A.Ö. ile onun ağabeyi H.Ö. tutuklandı.

    Gaziantep’te 11 Şubat günü çıktığı evine dönmeyince yakınlarının kayıp başvurusunda bulunduğu iş makinesi operatörü Mesut Oğultekin, 16 Şubat günü ormanlık alanda cesedi bulundu. Yapılan incelemede Oğultekin’in dövüldükten sonra başının taşla ezildiği belirlendi. Oğultekin’in cenazesi otopsisinin ardından defnedilirken, İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde kurulu olan Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri cinayete ilişkin soruşturma başlattı.

    SON TELEFON YASAK AŞKININ EŞİNDEN

    JASAT timleri, öldürülen Oğultekin’in yakınları ve çalışma arkadaşları ile cesedinin bulunduğu bölgedeki vatandaşların bilgisine başvurdu. Onlarca kişiyle görüşen ekipler, Oğultekin’in evli olan S.Ö. ile ilişkisi bulunduğunu saptadı. Çalışmalarını bu yöne kaydıran jandarma, Oğultekin’in kaybolmadan önce son olarak S.Ö.’nün eşi A.Ö. ile görüştüğünü saptadı. Bunun üzerine gözaltına alınan A.Ö., cinayete kurban giden Mesut Oğultekin ile arkadaş olduklarını ve öldürülmesiyle ilgisi bulunmadığını ifade etti. Ancak yapılan detaylı araştırmada A.Ö.’nün, Oğultekin’in cesedinin bulunduğu ormanlık alanda 11 Şubat gecesi telefon sinyali tespit edildi. Bu saptama sonrası A.Ö. suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. A.Ö., eşi ile ilişkisi olduğunu öğrenince akrabaları ile birlikte Mesut Oğultekin’i görüşmek üzere ormanlık alana çağırdıklarını ve burada yaşanan tartışmanın ardından öldürdüklerini söyledi.

    A.Ö.’nün itirafının ardından ağabeyi H.Ö. ve eşi S.Ö.’nün de aralarında olduğu 6 kişi daha gözaltına alındı. Jandarmada yapılan sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden A.Ö. ve ağabeyi H.Ö. tutuklanarak cezaevine konulurken, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

     

  • Özgecan Aslan ölümünün 6’ncı yılında anılıyor

    Özgecan Aslan ölümünün 6’ncı yılında anılıyor

    Mersin’in Tarsus ilçesinde 6 yıl önce bindiği minibüsün şoförü Ahmet Suphi Altındöken (26) tarafından tecavüz edilmek istenen, direnince de bıçaklanarak öldürülen ve cesedi yakılan Özgecan Aslan (20), ölümünün 6’nci yıl dönümünde mezarı başında anılıyor.

    11 Şubat 2015 tarihinde Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Özgecan Aslan’a ulaşamayan ailesi, polise kayıp başvurusunda bulundu. Üniversiteli Özgecan, ailesi, arkadaşları ve polis tarafından her yerde aranırken, Tarsus- Mersin- Adana arasında yolcu taşımacılığı yapan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma noktasında durarak otoyola nasıl çıkacağını sordu. Jandarma, minibüsün tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini fark edince şüphelenip takibe başladı. Jandarma ekibi, peşinden gittiği minibüsü yol kenarında durdurup arama yaptı. Ahmet Suphi Altındöken ile yanındaki babası Necmettin Altındöken (50) ve Fatih Gökçe’nin (20) bulunduğu minibüste kan izlerine rastlandı. Ahmet Suphi Altındöken, müşteri olarak minibüse aldıkları 2 yolcunun kavga ettiğini o yüzden kan lekelerinin olduğunu ileri sürdü. Gözaltına alınan 3 şüpheli, yapılan işlemlerin ardından serbest bırakıldı.

    Araştırmasını sürdüren jandarma, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın kayıp bilgisi üzerine tekrar minibüsü aramaya başladı. Tarsus’ta yapılan yol kontroller sırasında minibüs, içinde Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe ile birlikte durduruldu. Minibüste yeniden yapılan aramada bulunan kadın şapkası, kayıp öğrencinin babası Mehmet Aslan’a, gösterildi. Mehmet Aslan, şapkanın kızı Özgecan’a ait olduğunu söyledi. Bunun üzerine sorgulanan Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini, cesedini benzin dökerek yaktıklarını, ardından da Çamalan köyü Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti. Şüphelilerin gösterdiği yerde yapılan aramada, dere yatağında piknik yapılan çamlık alanda, vücudunun bir bölümü yanmış, elleri kesilmiş kadın cesedi bulundu. Yapılan DNA incelemesinde cesedin, üniversiteli Özgecan’a ait olduğu belirlendi. Özgecan Aslan, Mersin’de 5 bin kişinin katılımıyla defnedildi.

    Genç kızın katili Suphi Altındöken ise jandarma tarafından saklandığı yerde yakalandı. Hakim karşısına çıkan Suphi Altındöken ve Necmettin Altındöken, Fatih Gökçe ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.

    CEZAEVİNDE ÖLDÜRÜLDÜ

    Adana Kürkçüler Cezaevi’nde kalan Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken, aynı cezavinde hükümlü Gültekin Alan’ın tabancalı saldırı sonucu yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Ahmet Suphi Altındöken öldü, babası ise yaralandı. Cenazesi Tarsus’a götürülen Altındöken’i mezarlıklar kabul etmeyince Adana’daki bir hastanenin morgunda 5 gün bekletildi. Cenaze 5 günün ardıdan gizlice ismi verilmeyen bir mezarlığa defnedildi.

    KADINA ŞİDDETİN SİMGESİ OLDU

    Vahşice katledilen üniversiteli Özgecan Aslan, ölümünün 6’ncı yılında ailesi ve sevenleri tarafından bugün mezarı başında anılyor. Kadına şiddetin simgesi haline gelen, katledilişi günlerce protesto edilen Özgecan Aslan’ın adının yaşatılması için TJK tarafından özel koşu düzenlenirken, birçok parka da adı verildi.

  • Bursa’da yol kenarındaki cinayetin nedeni belli oldu

    Bursa’da yol kenarındaki cinayetin nedeni belli oldu

    Bursa’da, cansız bedeni yol kenarında bulunan Murat Bahadır’ı (41), arkadaşı Erman Ö.’nün (25) tabancayla vurarak öldürdüğü ortaya çıktı. Gözaltına alınan Erman Ö. ifadesinde, kullandığı uyuşturucunun etkisinde gördüğü halüsinasyon nedeniyle eşinin kendisini Murat Bahadır ile aldattığı düşüncesine kapıldığını, bu nedenle de arkadaşını öldürdüğünü söyledi.

    Osmangazi ilçesi Çukurca Mahallesi’nde yol kenarında cansız bedeni bulunan ve biri göğsünden 3 kurşunla öldürüldüğü tespit edilen Murat Bahadır’ın cinayetindeki sır perdesi aralandı.

    Polis ekipleri, Bahadır’ın ölü bulunduğu bölgedeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan araştırmalar sonunda Murat Bahadır’ın bölgeye arkadaşı Erman Ö. ile birlikte geldiği tespit edildi.

    Erman Ö., gece yarısı Nilüfer ilçesi Görükle bölgesinde yakaladı.

    Gözaltına alınan Erman Ö., cinayeti itiraf etti. Erman Ö., ilk ifadesinde eşinin kendisini terk etmesi nedeniyle psikolojisinin bozuk olduğunu, kullandığı uyuşturucu etkisinde gördüğü halüsinasyon sonucu eşinin kendisini arkadaşı Murat Bahadır ile aldattığı düşüncesine kapılıp cinayeti işlediğini söyledi. Şüpheli Erman Ö.’nün emniyetteki işlemleri sürüyor.

  • Cinayetin mesajını çocuğun ismiyle verdi

    Cinayetin mesajını çocuğun ismiyle verdi

    Fethiye’de eşi tarafından kayalıklardan atarak öldürdüğü iddia edilen hamile kadının ağabeyi Naim Yolcu konuştu. Kız kardeşinin çocuğun ismini Hamza koymak istediğini söyleyen Yolcu, “Damat ise Hamza değil Toprak olacak demişti. Biz o gün onu öyle düşünmemiştik ama bu olaylardan sonra bunu düşününce buradaki manidarlığı görüyoruz” dedi.

    Muğla’nın Fethiye ilçesinde 3 yıl önce fotoğraf çekilirken kayalıklardan düşerek hayatını kaybeden ve 7 aylık hamile olan Semra Aysal, eşi tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor.

    Semra Aysal’ın Sakarya’nın Akyazı ilçesinde yaşayan ağabeyi Naim Yolcu ise, “Sessizce adalet aradık, Neticesinde davamız Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 11 Şubat 2021’de de ilk duruşma başlayacak” dedi.

    İstanbul’un Pendik ilçesinde birlikte yaşadıkları eşi Hakan Aysal ile tatil için Haziran 2018’de Muğla’nın Fethiye İlçesine giden ve 7 aylık hamile olan Semra Aysal, 18 Haziran 2018’de fotoğraf çekilirken kayalıklardan düşerek hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Hakan Aysal’ın bir süre önce karısına 400 bin TL değerinde ferdi kaza sigortası yaptırdığı ve üzerine 119 bin TL’lik kredi çektiği öğrenildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Hakan Aysal’ın hamile karısını kayalıklardan iterek ölümüne yol açtığını iddiası Muğla Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 7 aylık hamile kadının ölümüyle ilgili eşi Hakan Aysal’ın ‘Kasten adam öldürme’ suçuyla yargılanacağı öğrenildi.

    “SESSİZCE OLAYIN TAKİPÇİSİ OLDUK”

    Öldürülen Semra Aysal’ın Sakarya’nın Akyazı’da yaşayan ağabeyi Naim Yolcu olayın sessizce takipçisi olduklarını belirterek, “18 Haziran 2018’de talihsiz bir olay yaşadık. O gün kardeşimi Adli Tıp’tan almaya giden de bendim. Aradan 2 buçuk yıl geçti. Ondan sonra yaşadıklarımız haberlerde de çıktı; selfie çekilirken düştü diye ama biz olayın öyle olmadığını biliyorduk. Ondan sonraki süreçte biz sessizce adalet aradık, bu olayın magazinleşmesini istemiyorduk, hiç bir yerde de paylaşmadık. Sessizce olayın takipçisi olduk. Neticesinde davamız Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 11 Şubat 2021’de de ilk duruşma başlayacak” dedi.

    VERASET İLAMI İLE ORTAYA ÇIKTI

    Veraset ilamı çıkardıklarında kardeşinin üzerine çekilmiş kredileri gördüğünü ve olayı derinlemesine incelediklerini belirten Yolcu, “İlk başta tabi düşünemedik ama aile veraset ilamı çıkarttığımızda kız kardeşimin üzerindeki kredileri gördük. Bunu sorduğumuzda bize ilk başta söylemedi. Biz araştırdıkça bu bireysel ferdi kaza sigortası yaptırdığını öğrendik ve bu bizi normal ölümden farklı bir düşünceye sevk etti. Bu yönde araştırma yaptık, savcılıkla da paylaştık bu bilgileri onlarda gerekli araştırmaları yaptı. Tabi insan bir çocuğu olacağı zaman isim koymak ister. Erkek çocuğu olacaktı ve kız kardeşim Hz. Hamza’yı çok severdi bu yüzden ismini Hamza koymak istedi. Damat ise Hamza değil Toprak olacak demişti. Biz o gün onu öyle düşünmemiştik ama bu olaylardan sonra bunu düşününce buradaki manidarlığı görüyoruz. Bizde oluşan düşünce önceden bu olayın planının, programının yapıldığı yönünde” diye konuştu.

    BİR DEĞİL İKİ CAN KAYBETTİK

    Kardeşinin ölümüyle iki can kaybettiklerini belirten Yolcu, “Zaten kolay değil, ailece kolay şeyler yaşamadık. Bir değil iki can kaybettik. Bunu daha önceden basına yansıtmadık, magazinselleşsin istemiyoruz. Bu mühim bir dava, mühim bir olay. Ailece çektiklerimizi biz biliyoruz, 2 buçuk yıldır sabırla ve sessizce adaletin tecelli etmesini bekledik. Kimse kendi adaletini sağlasın istemedik. Bu 2 buçuk yıl kolay geçmedi, zor geçti ve bundan sonraki süreç nasıl olacak hep birlikte göreceğiz. Şuan bu konuları yeniden konuşurken bile ruhum sızlıyor. Hukuk önünde adalet yerini bulsun istiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Baraka yangınının altından cinayet ve kundaklama çıktı

    Baraka yangınının altından cinayet ve kundaklama çıktı

    Bursa’da iki katlı barakada çıkan yangına kundaklamanın neden olduğu anlaşıldı. Aydın Ş. (52) ve oğlu Fevzi Ş. (28) tarafından dövülerek ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Aydın Gültekin’in (51) yakınlarının barakayı kundakladığı ortaya çıktı.

    Olay, geçen hafta Cumartesi günü merkez Osmangazi ilçesi İsmetiye Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Aydın Gültekin, Aydın Ş.’nin kızına sözlü tacizde bulundu. Olayı haber alan Aydın Ş., oğlu Fevzi Ş. ile birlikte Aydın Gültekin’i takip etti.

    Gültekin’in yerini bulan Aydın Ş. ve Fevzi Ş., ‘Sen nasıl kızımıza laf atarsın?’ diyerek, Gültekin’le tartışmaya başladı. Baba ile oğlu tarafından ağır yaralanan Gültekin’in yardımına çevredeki vatandaşlar yetişti.

    İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Aydın Gültekin, olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Çekirge Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Gültekin, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Olayın ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Gültekin’i darp eden Aydın Ş. ve Fevzi Ş.’yi gözaltına aldı.

    YANGININ ARDINDAN KUNDAKLAMA ÇIKTI

    Aydın Gültekin’in ölümünün ardından, geçen Pazar günü gece saat 03.30 sıralarında, Aydın Ş.’ye ait barakada yangın çıktı. Yangını fark eden vatandaşlar, durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri, çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri alevlere müdahale etti. Yangın, yaklaşık bir saatlik çalışmanın ardından, çevredeki evlere sıçramadan söndürüldü. Yangının çıkış sebebini araştıran polis ekipleri, mahalle sakinlerinin ifadelerine başvurdu. Yanan barakanın Aydın Gültekin’i döverek öldüren Aydın Ş.’ye ait olduğu tespit edildi. Bunun üzerine, soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, barakanın Aydın Gültekin’in yakınları tarafından kundaklama neticesinde yakıldığını belirledi. Olayla ilgili Gültekin’in yakınlarıyla görüşen ekipler, barakayı yakan şüphelinin tespit edilmesi için çalışma başlattı.

  • Ölü bulunan 4 gençten geriye bu fotoğrafları kaldı

    Ölü bulunan 4 gençten geriye bu fotoğrafları kaldı

    Manisa’nın Ahmetli ilçesinde otomobil yanında cansız bedenleri bulunan Serkan Zangal (23), kuzeni Ümit Zangal (20), Muharrem Zengin (22) ve Neşet Dalgın’dan (24) geriye aynı karede omuz omuza çektirdikleri fotoğraf kaldı. Hafta sonunu askere gidecek bir arkadaşları için Zengin ailesinin bağ evinde geçiren gençlerden 3’ünün pompalı tüfekle vurularak, birinin de boynu kırılarak hayatını kaybettiği belirlendi. Jandarma, olay yerinde iz takip köpekleriyle delil ararken, 4 gencin cenazeleri, öğle saatlerinde toprağa verilmek üzere yakınları tarafından teslim alındı.

    Ahmetli’nin Bintepeler Akçeşme mevkisinde, dün akşam saat 17.00 sıralarında art arda gelen silah seslerini duyan vatandaşlar, jandarmayı aradı. İhbar üzerine bölgeye giden ekipler, park halindeki otomobilin yanında 4 gencin yan yana cansız bedenlerini buldu. Yapılan incelemede gençlerin liseden arkadaş olan Muharrem Zengin (22), kuaför Neşet Dalgın (24), elektronik eşya tamircisi Serkan Zangal (23) ve kuzeni Ümit Zangal olduğu belirlendi. Gençlerdem Ümit Zangal’ın boynu kırılarak, diğer 3 gencin ise pompalı tüfekle vurularak öldüğü saptandı.

    Cesetlerin yanında ise tek kırma olarak tabir edilen av tüfeği bulundu. Tüfeğe jandarma el koyarken, 4 gencin cenazeleri önce Turgutlu Devlet Hastanesi morguna ardından da otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İzmir Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside de ilk tespitler doğru çıktı ve gençlerden Ümit Zangal’ın diğerlerinden farklı olarak boynundaki kırık nedeniyle öldüğü kesinleşti.

    TÜFEK, MUHARREM ZENGİN’İN BABASINA AİT

    Acı haber 4 gencin ailesini yıkarken, geniş çaplı araştırma başlatan jandarma, olay yerinde bulunan av tüfeğinin gençlerden Muharrem Zengin’in zeytin tüccarı babası Suat Zengin’e (47) ait olduğunu ve ruhsatı bulunmadığını tespit etti.

    ASKERE GİDECEK ARKADAŞLARI İÇİN TOPLANMIŞLAR

    Ahmetli İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütüğü soruşturma kapsamında gençlerin, Amasya’ya askere gidecek ortak bir arkadaşları için, kalabalık bir grup olarak cumartesi günü, Muharrem Zengin’in babasına ait bağ evine gittikleri ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre burada yemek yiyip, sohbet eden arkadaşlar, ilerleyen saatlerde ailelerini arayıp, bağ evinde kalacaklarını söyledi. Ancak 4 arkadaş, dün yani pazar akşamı, Ahmetli’nin Bintepeler Akçeşme mevkisinde henüz bilinmeyen nedenle ölü bulundu.

    TRABZONSPORLU ESKİ FUTBOLCU MEHMET ZENGİN’İN YEĞENİ

    Gençlerden Muharrem Zengin’in bir dönem Trabzonspor’da da forma giyen ve aslen Ahmetlili olan Mehmet Zengin’in yeğeni olduğu ortaya çıktı. Gençlerden Neşet Dalgın’ın ise kuaför olduğu ve bugün doğum gününü kutlamayı planladığı öğrenildi. Öte yandan aracın da Dalgın’a ait olduğu tespit edildi.

    JANDARMA, OLAY YERİNDE İZ TAKİP KÖPEKLERİYLE DELİL ARADI

    Manisa İl Jandarma Komutanlığı ve Ahmetli Jandarma Karakol Komutanlığı’na bağlı ekipler, dün havanın kararması nedeniyle ara verilen olay yeri inceleme çalışmalarına bu sabah erken saatlerde yeniden başladı. Jandarma ekipleri, olay yerinde bulunan delilleri tek tek toplarken, Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) da iz takip ve narkotik köpekleri ile iz sürdü. Jandarmanın olay yerindeki çalışmaları öğle saatlerinde tamamlandı.

    CENAZELERİ ALINDI

    4 gencin cenazeleri ise İzmir Adli Tıp Kurumu morgundaki otopsinin ardından bugün öğle saatlerinde ailelerine teslim edildi. Serkan Zangal, amcasının oğlu Ümit Zangal ve Neşet Dalgın’ın cenazeleri memleketleri Manisa’nın Alaşehir ilçesine, Muharrem Zengin’in cenazesi ise Ahmetli ilçesine götürüldü. Serkan Zangal ve Ümit Zangal ile Neşet Dalgın’ın cenazelerinin bugün ikindi namazında Hacıbey Mahallesi’ndeki Kavala Camii’nde, Muharrem Zengin’in cenazesi ise ikindi vakti beklenmeden Kestelli Mahallesi Camisi’nde kılınacak cenaze namazlarının ardından toprağa verilecek.

    DEDE: ‘GAYET NEŞELİYDİ’

    Hayatinı kaybeden Muharrem Zengin’in kendisiyle aynı ismi taşıyan dedesi Muharrem Zengin, “Durum bize bildirilince hemen olay yerine gittim. Gittiğimde hareketsiz yatıyordu. Bulundukları yer de kalabalıktı. Torunumu en son cumartesi günü gördüm. Hiçbir farklılık yoktu. Hatta gayet neşeliydi” dedi