Etiket: cinayet

  • İstismar edip öldürdü, iyi hal indirimi uygulandı

    İstismar edip öldürdü, iyi hal indirimi uygulandı

    Şanlıurfa’da 7 yaşındaki Yağmur Özaydın’ın öldürülmesiyle ilgili yeniden görülen dava sonuçlandı. İki sanıktan biri beraat etti, diğeri 35 yıl hapis cezası aldı. Sanığın cezasında iyi hal indirimi uygulanması tepki çekti.

    Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, kaybolduktan 2 gün sonra mısır tarlasında cesedi bulunan Yağmur Özaydın’ı (7) başını taşla ezerek, öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Yusuf Bayluğ, ‘iyi hal’ indirimiyle 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    İlkokul 1’inci sınıf öğrencisi Yağmur Özaydın, iddiaya göre, 15 Kasım 2012 tarihinde Taşlıyaylak Mahallesi’nde kayboldu.

    Ailesinin ihbarı üzerine güvenlik güçleri tarafından aranan Özaydın, 2 gün sonra mısır tarlasında yarı çıplak halde, başı taşla ezilerek, öldürülmüş bulundu.

    Soruşturma başlatan güvenlik güçleri, cinayetin ardından mahalleden taşınan Yusuf Bayluğ ile kardeşi U.B.’yi, 2013 yılının Aralık ayında Bursa’da gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen 2 kardeş, ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Ancak 2 kardeş, 7 ay sonra yargılandıkları duruşmada tahliye edildi.

    DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT

    Devam eden davada, 2016 yılında ise mahkeme heyeti, kardeşlerin delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Cinayete kurban giden çocuğun ailesinin avukatları, kararın usül ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bozulması için Yargıtay Ceza Dairesi’ne başvurdu.

    DAVA YENİDEN GÖRÜLDÜ

    Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, verilen beraat kararının usule uygun olmadığını belirleyerek, bozdu. Bunun üzerine 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davanın bugünkü duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklardan Yusuf Bayluğ’u ‘kasten öldürme’ suçundan 36 yıl, ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 12 yıl ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.

    AİLE KARARA İTİRAZ EDECEK

    60 yıl hapis cezası verilen Yusuf Bayluğ’un cezası, daha sonra ‘iyi hal’ indirimi uygulanarak, 35 yıla düşürülürken, diğer sanık U.B.’nin ise beraatine hükmedildi. Yağmur Özaydın’ın ailesinin avukatı iyi hal indirimine itiraz edeceklerini belirtti.

  • Bursa’da çiftlik evinde cinayet!

    Bursa’da çiftlik evinde cinayet!

    Bursa’da, İsmail I. (55) eğlenmek için çiftlik evine gittiği sevgilisi Zehra Y.’yi (43), cinsel ilişki teklifini kabul etmeyince çıkan tartışmanın ardından tabanca ile sağ ayağından vurdu. Yaralanan Zehra Y., yaşanan arbede sırasında alkolün de etkisinde olan sevgilisinin elinden aldığı tabanca ile İsmail I.’yı başından vurarak öldürdü. Hastanede tedaviye alınan Zehra Y.’nin polise verdiği ilk ifadesinde “Beni ilişkiye zorladı. ‘Hayır’ deyince silahıyla beni ayağımdan vurdu. Alkollü olmasından yararlandım silahını elinden alıp onu vurdum.” dediği öğrenildi.

    Olay, saat 22.00 sıralarında merkez Nilüfer ilçesine bağlı Tahtalı Mahallesi, Değirmen Yolu Sokak’ta bulunan bir çiftlik evinde meydana geldi. Zehra Y., sevgilisi İsmail I.’nın çiftlik evine eğlenmek için gitti. Burada bir süre alkol alan ikiliden İsmail I., iddiaya göre sevgilisi Zehra Y. ile ilişkiye girmek istedi. Zehra Y.’nin kabul etmemesinin ardından içki içmeye devam eden İsmail I. bu kez zorla ilişkiye girmeye çalıştı. Sevgilisinin bir kez daha direnmesi üzerine öfkelenen İsmail I., yaşanan tartışmanın ardından Zehra Y.’yi tabanca ile sağ ayağından vurdu.

    YARALI HALDE DARBETTİ

    Yaralanan Zehra Y. acı içinde yere yığılırken, öfkesi dinmeyen İsmail I., sevgilisine fiziki şiddeti sürdürdü. Yaşanan arbede sırasında alkolün de etkisinde olan İsmail I.’nın elinden tabancayı alan Zehra Y., sevgilisini başından vurdu. İsmail I. kanlar içinde yere yığılırken, paniğe kapılan Zehra Y. polisi arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

    Olay yerine gelen polis ekipleri, ikiliyi çiftlik evinde kanlar içinde yerde buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde başından vurulan İsmail I.’nın hayatını kaybettiği tespit edildi. Zehra Y. ise sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekipleri çiftlik evinde incelemede bulundu. İsmail I.’nın ölüm haberini alarak olay yerine gelen yakınları gözyaşı döktü. Savcının incelemesinin ardından İsmail I.’nın cansız bedeni Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    ‘ÖLECEĞİNİ DÜŞÜNMEDİM’

    Hastanede polis nezaretinde tedavi altına alınan Zehra Y.’nin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Zehra Y.’nin polise verdiği ilk ifadesinde, “Eğlenmek ve vakit geçirmek için gitmiştik. Bir süre sonra beni ilişkiye girmek için zorladı. Bende ona ‘uygun değilim’ dedim. Daha sonra birlikte alkol aldık ama o çok içti. Yine ilişki konusunu açtı. Ben ‘hayır’ deyince silahıyla beni ayağımdan vurdu. Alkollü olmasından yararlandım silahını elinden alıp onu vurdum. Öleceğini düşünmedim.” dediği öğrenildi.

  • Arkadaşını öldürüp üzerine beton dökmüştü ifadesi ortaya çıktı

    Arkadaşını öldürüp üzerine beton dökmüştü ifadesi ortaya çıktı

    Gaziantep’in Nizip ilçesinde, 3 aydır kayıp olarak aranan Mehmet Yalnızoğlu’nu öldüren Eyüp Sarmaşık ile ona yardım eden Ali Eker, tutuklandı. Eyüp Sarmaşık ifadesinde, “Yeni aldığım tüfeği gösterirken vuruldu. Ne yapacağımı bilemeyince toprağa gömüp, üzerini beton ile kapattım” dedi.

    Nizip’te yaşayan ve çeşitli suçlardan defalarca cezaevine giren ve son olarak nisan ayında tahliye olan Mehmet Yalnızoğlu’ndan 3 aydır haber alamayan yakınları, polise kayıp başvurusunda bulundu. Bunun üzerine çalışma başlatan Nizip İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Yalnızoğlu’nun yakın arkadaşlarının bilgisine başvurdu. Polis ekipleri bu süreçte Yalnızoğlu’nun yakın arkadaşı olan ve birçok suç kaydı bulunan Eyüp Sarmaşık’ın da bilgisine başvurdu. Sarmaşık, polis ekiplerine arkadaşı olan Yalnızoğlu’nu aylardır görmediğini ve nerede olabileceğini bilmediğini söyledi. Polis ekipleri araştırmasını sürdürürken, bu kez Ali Eker’in ifadesine başvurdu. Çelişkili bilgiler vermesinden şüphelenilen Ali Eker, bunun üzerine polis tarafından sorguya alındı. Sorgulamasında kayıp olarak aranan Yalnızoğlu’nun Eyüp Sarmaşık tarafından öldürüldüğünü söyleyen Eker, kendisinin ise avluya gömülerek üzerine beton dökülmesine yardım ettiğini itiraf etti. Bunun üzerine gözaltına alınan Eyüp Sarmaşık ise kazayla arkadaşını öldürdüğünü öne sürdü.

    ‘DİKKAT ÇEKMEMESİ İÇİN ÜZERİNİ BETONLA KAPATTIM’

    Yalnızoğlu ile eski arkadaş olduklarını ve Şahinbey Mahallesi’ndeki evinde birlikte alkol aldıklarını ifade eden Sarmaşık, “Alkol aldığımız sırada yeni aldığım tüfeğimi gösteriyordum. Bu sırada tüfek ateş aldı ve Mehmet vuruldu. Kontrol ettiğimde ölmüştü. Ne yapacağımı bilemedim. Sonra arkadaşımı arayarak onun yardımıyla toprağa gömdük, sonra da dikkat çekmemesi için üzerini beton ile kapattım. Her şey kazayla oldu, pişmanım” dedi.

    Sorgulamasının ardından adliyeye sevk edilen Eyüp Sarmaşık ve Ali Eker, tutuklanarak cezaevine konuldu.

  • Vahşi cinayet! Boğaz kesilmiş halde bulundu

    Vahşi cinayet! Boğaz kesilmiş halde bulundu

    Konya’nın Ereğli ilçesinde Ali İhsan Satık (70), oturduğu apartmanda boğazı kesilerek öldürülmüş olarak bulundu.

    Boyacı Ali Mahallesi Anıt Caddesi’ndeki Sezdi Apartmanı’nda oturanlar, bugün saat 08.00 sıralarında yerde kanlar içerisinde erkek cesediyle karşılaştı.

    İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Cesedi bulunan kişinin aynı apartmanda oturan Ali İhsan Satık olduğu belirlendi.

    Apartman ve olay yerinde yapılan incelemelerde, olayda kullanıldığı tahmin edilen kırık bir bıçak ile kan izlerini rastlandı.

    Ali İhsan Satık’ın boğazına aldığı 2 bıçak darbesiyle öldürüldüğü belirlenirken, cesedi otopsi için Ereğli Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

    Polis cinayeti işleyen kişi ya da kişileri yakalamak için çalışma başlattı.

  • Domuz bağı cinayetinde kan donduran gelişme!

    Domuz bağı cinayetinde kan donduran gelişme!

    Ordu’nun Korgan ilçesinde yalnız yaşadığı evde, domuz bağı yöntemiyle bağlı cansız bedeni çarşafa sarılı halde bulunan Makbule Sarı’nın (74) katil zanlısı olarak Hayrettin G. (27) ve yeğeni Serkan U. (23) gözaltına alındı. Cinayeti itiraf eden dayı-yeğen, adliyeye sevk edildi.

    Olay, 14 Kasım akşamı, ilçeye bağlı Saraaliç Mahallesi’nde meydana geldi. Yalnız yaşayan Makbule Sarı’dan uzun süre haber alamayan kızı, mahalle muhtarından yardım istedi. Muhtar da polise bilgi verdi. Adrese gelen polis ekipleri, çilingir yardımıyla girdikleri evde Makbule Sarı’nın domuz bağı yöntemiyle el ve ayakları bağlı cansız bedenini çarşafa sarılı halde buldu. Yapılan incelemede evdeki para ve değerli eşyaların çalındığı tespit edildi.

    CİNAYETİ İTİRAF ETTİLER

    Cinayete kurban giden yaşlı kadının katil zanlılarını belirlemek için çalışma başlatan polis ekipleri, çevredeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Görüntülerden tespit edilen bir aracın kiralık olduğu saptandı. Kiralık araçla cinayetten 1 gün önce ilçeye geldikleri belirlenen Hayrettin G. ve yeğeni Serkan U., gözaltına alındı. Şüpheliler, polisteki ilk sorgularında cinayeti itiraf etti.

    Dayı-yeğen cinayeti maddi sıkıntılar nedeniyle işlediklerini söylerken, evden aldıkları 1 kilogram çuval fındığı sattıklarını, televizyonu ise çöpe attıklarını bildirdi.

    İkilinin olayda kullandığı eldiven de polis tarafından bulundu. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Fatsa Adliyesi’ne sevk edildi.

  • Cinsel ilişki sırasında öldüğünü söyledi

    Cinsel ilişki sırasında öldüğünü söyledi

    Antalya’da, evinde ölü bulunan ve ön otopsi raporunda kalp krizinden yaşamını yitirdiği kaydedilen Gülsüm Taç’ı (46) öldürdüğünü polis merkezinde itiraf eden Cem Yılmaz (43), yargılandığı davanın üçüncü duruşmasına gönderdiği 15 sayfalık savunmada, Gülsüm Taç’ın cinsel ilişki sırasında yaşamını yitirdiğini ileri sürdü.

    Antalya’da özel bir şirkette çalışan Gülsüm Taç, 24 Mayıs günü işe gelmeyince meraklanan mesai arkadaşları, polise haber verdi. Kadının evine giden polis, kapı açılmayınca çilingir yardımıyla içeri girdiğinde, mutfakta kahvaltı masasındaki Taç’ın yaşamını yitirdiğini belirledi. Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan ön otopside, Taç’ın vücudunda darp izi olmadığı, kesici ve ateşli silah yarası bulunmadığı, ölümünün kalp krizi olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin detaylı otopsiden sonra ortaya çıkacağı belirtildi. Ardından Taç’ın cenazesi yakınları tarafından alınarak toprağa verildi.

    Adana’da 27 Mayıs’ta polis merkezine giden ve resim öğretmeni olduğunu söyleyen Cem Yılmaz, Antalya’da evinde ölü bulunan Gülsüm Taç’ı tanıdığını, yaklaşık 2,5 yıldır sevgili olduklarını söyledi. Yılmaz, bir süre önce Antalya’ya giderek onun evinde kaldığını, bir sabah kalktığında onu mutfakta ölmüş halde görüp korkarak kimseye söylemediğini, Adana’ya döndüğünü ifade etti. Bunun üzerine ‘yardım ve olayı bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemekten’ hakkında işlem yapılan Yılmaz, serbest bırakıldı. 28 Mayıs’ta polisi telefonla arayan Yılmaz, Gülsüm Taç’ı öldürdüğünü söyleyip, vicdan azabı çektiği için intihar edeceğini belirtti. Bunun üzerine polis, şüphelinin adresine gitti. Yılmaz, evde intihar girişiminde bulunmuş halde bulundu.

    BORNOZ KUŞAĞIYLA BOĞAZINI SIKMIŞ

    Hastaneye kaldırılıp tedavi edilen Yılmaz ifadesinde, 12 Mayıs’ta Gülsüm Taç’ın yanına gittiğini, 22 Mayıs’a kadar yanında kaldığını, kendisinin Adana’ya dönmek istediğini, ancak sevgilisinin buna izin vermediğini söyledi. Banyoda onu öldürmeye karar verdiğini aktaran Yılmaz, sevgilisinin boğazını bornoz kuşağıyla sıkarak öldürdüğünü belirtti. Şüpheli ifadesinde, kocasından uzun süredir ayrılmadığı, kendisinin de Adana’ya gitmesine ve ailesiyle görüşmesine izin vermediği için Taç’ı boğarak öldürdüğünü kaydetti.

    TUTUKLANDI

    Cem Yılmaz, cinayeti örtbas etmek ve boynundaki morlukların görünmemesi için fondöten sürdüğünü söyledi. Daha sonra kıyafetlerini giydirip mutfakta kahvaltı yaparken boğularak ölmüş izlenimi vermek için ağzına bir parça ekmek ve peynir koyduğunu, ocağa da süt koyup altını yanık halde bıraktığını ifade etti. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri Antalya polisi ile irtibata geçip şüpheliyi teslim etti. Antalya’da adliyeye sevk edilen Yılmaz, çıkarıldığı sulh ceza hakimliği tarafından ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı.

    PORTRESİNİ ÇİZMİŞ

    Resim öğretmeni Cem Yılmaz’ın, cinayetin ardından Gülsüm Taç’ın portresini çizdiği de ortaya çıktı. Yılmaz’ın, portreyi çerçeveletip evinin bir köşesine koyup, çiçeklerle süslediği, yanına da ‘Gülsümüm mayam benim. Keşke beni aileme gönderseydin. Kocandan ayrılma sürecini uzatmasaydın. Yanına geliyorum, seni seviyorum’ yazılı not bıraktığı belirlendi. Diğer yandan ikilinin, 4 yıl önce Amasya’da resim kursunda tanışıp arkadaşlık kurduğu, bir süre görüştükten sonra yollarını ayırdıkları, 1.5 yıl sonra yeniden görüşmeye başladıkları öğrenildi.

    Sanık Cem Yılmaz, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık bulunduğu cezaevinden duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılırken, Gülsüm Taç’ın yakınları ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı sanık Cem Yılmaz’ın duruşmaya saatler kala 15 sayfalık yeni savunma sunduğunu söyledi. Şikayetçi ve sanık avukatı yeni savunmanın içeriğini bilmediklerini belirterek, mahkemeden süre istedi.

    Maktulün kardeşi Ş.Ç. olayın arka planında bir şeyler olduğunu belirterek, “Sanık bunları açıklasın biz de bilelim. Ablamı planlı bir şekilde öldürmüştür. Nasıl soğukkanlı bir şekilde yıkamış hepimiz öğrenelim. Ne anlatacaksa anlatsın. Biz de rahata kavuşalım. Madem bu kadar çok seviyormuş ablamı, evli olduğunu biliyormuş, ayrılıp evlenselerdi. Sevgilisiydi de neden öldürdü” dedi.

    ‘CİNSEL İLİŞKİ SIRASINDA ÖLDÜ’ İDDİASI

    Sanık Cem Yılmaz mahkemeye sunduğu yazılı dilekçesini tekrar ettiğini ifade ederek, “Ben hayatımda ilk defa mahkemeye çıktığım için olayın etkisini de üzerimden atamamıştım. Birinci duruşmadan sonra daha rahat konuşabilmek için psikiyatriye gittim. İkinci duruşmaya onun önerisiyle çıktım. 3 haftadır da görüşüyorum. Psikiyatri yaşadığım olayın daha taze olduğunu ve yaşadıklarımın da normal olduğunu söyledi. Şu anda halen tedavi görüyorum. Gerçekten ortada ağır bir cinsel durum var. Ben ağır cinsel ilişkinin bilinmesini istemediğim için bugüne kadar anlatmadım. Mahkeme heyetinden, herkesten özür diliyorum. Gülsüm gerçekten zor bir insandı ama ben kesinlikle kendisini öldürmedim. Öyle bir teşebbüsüm de olmadı. Gülsüm cinsel ilişki sırasında öldü” diye konuştu.

    Sanık avukatı ise Adli Tıp raporunda Gülsüm Taç’ın kanında yüzde 41 oranında etanol mevcut olduğunu belirterek, etanolün ani ölümlere sebebiyet verdiğini öne sürdü. Avukat, mahkemenin Adli Tıp’tan görüş sormasını da istedi.

    Mahkeme heyeti sanığın tutukluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

  • Cezaevinden izinli çıkıp cinayet işledi

    Cezaevinden izinli çıkıp cinayet işledi

    İstanbul’da tartıştığı 47 yaşındaki Tarık Güldür’ü tabancayla vurarak öldüren 60 yaşındaki Mahmut G. polis tarafından yakalandı. Şüphelinin bir suçtan bulunduğu yarı açık cezaevinden izinli olarak çıktığı tespit edildi. Şüpheli Mahmut G. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Fatih, Karagümrük mahallesinde 15 Kasım 2020 tarihinde meydana gelen olayda bir çay ocağında çalışan Tarık Güldür, bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırı sonucu ağır yaralanan Tarık Güldür kaldırıldığı Samatya Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Polis olay yerinde yaya olarak kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

    Asayiş şube müdürlüğü, Cinayet Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmada Tarık Güldür’ün bir süredir kendisine uyuşturucu sattırmaya çalıştığını söylediği Mahmut G.’den arkadaşlarına bahsettiği öğrenildi. İkilinin bu sebeple daha öncede tartıştıkları tespit edildi. Bu gelişme üzerine aranmaya başlanan Mahmut G. ekipler tarafından kısa sürede yakalandı.

    Cinayet Büro Amirliğine getirilerek sorgulanan şüphelinin bir suçtan yattığı yarı açık cezaevinden izinli olarak dışarı çıktığı tespit edildi. Daha önceden 3 kez polis tarafından yakalanan şüpheli işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edildi. Şüpheli çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Eşi ve kızını öldürüp kendini ihbar etti

    Eşi ve kızını öldürüp kendini ihbar etti

    İzmir’in Kınık ilçesinde, pazarcı Mustafa Kocabıyık (55), eşi Nergüzel Kocabıyık (50) ve kızı Melike Kocabıyık’ı (22) bıçaklayarak öldürdü. Mustafa Kocabıyık, eve gelen jandarma ekipleri tarafından balkonda sigara içerken bulunup, gözaltına alındı.

    3 yıl uzman çavuş olarak görev yaptıktan sonra istifa edip, pazarcılığa başlayan Mustafa Kocabıyık, bugün saat 10.30 sıralarında jandarmayı arayarak, eşi ile kızını öldürdüğünü söyledi.

    İhbar üzerine, ailenin Poyracık Mahallesi Park Caddesi’ndeki 2 katlı binanın üst katındaki evine giden jandarma ekipleri, Nergüzel Kocabıyık’ mutfakta, kızı Melike Kocabıyık’ı da yatak odasında bıçaklanarak, öldürülmüş halde buldu.

    Balkonda sigara içerken bulunan Mustafa Kocabıyık, gözaltına alındı. Kocabıyık’ın kendisini gözaltına alan jandarmaya, “Beni neden öldürmüyorsunuz?” diye bağırdığı öğrenildi.

    Olay yerindeki incelemelerinin ardından anne-kızın cansız bedenleri, Kınık Devlet Hastanesi morguna gönderildi. Jandarma, soruşturma başlattı.

    Yakınları, Mustafa Kocabıyık’ın 2 aydır psikolojik sorunları olduğunu, eşinin görme yetisini kaybetme tehlikesi yaşadığını, bu durumdan da kendisini sorumlu tuttuğunu anlattı.

  • Bursa’da kardeşini öldüren ağabeye iyi hal indirimi

    Bursa’da kardeşini öldüren ağabeye iyi hal indirimi

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde kardeşi Hasan Hüseyin Ulutaş’ı (51) av tüfeğiyle vurarak öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan Tahir Ulutaş (60) ‘tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Olay, 24 Ekim 2019 tarihinde Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana geldi. Tahir Ulutaş, evinde kardeşi Hasan Hüseyin Ulutaş ile bilinmeyen nedenle kavga etti.

    Kavga sırasında da maden işçisi kardeşi Hasan Hüseyin Ulutaş’a pompalı tüfek ile ateş etti.

    Hasan Hüseyin Ulutaş, olay yerinde hayatını kaybederken, Tahir Ulutaş gözaltına alındı.

    Mustafakemalpaşa Adliyesi’nde tutuklanarak Bursa E Tipi Cezaevi’ne koyulan Tahir Ulutaş hakkında ‘altsoyda akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın bugünkü karar duruşmasına tutuklu sanık Tahir Ulutaş, cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Ulutaş, astım hastası olduğunu, kardeşinin ilaçlarını saklayarak kendini darbettiğini, öldürmek kastıyla hareket etmediğini öne sürdü.

    Cumhuriyet savcısı ise sanığın ‘altsoydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını, verilecek cezada ise haksız tahrik indirimi uygulanmasını talep etti.

    Son sözü sorulduğunda “Adalete saygım sonsuz” diyen Tahir Uludaş’a önce ‘altsoydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

    Ceza tahrik indirimiyle 18 yıla, ‘iyi hal’ indirimiyle de 15 yıla düşürüldü.

  • Pınar Gültekin cinayeti davasının görülmesine başlandı

    Pınar Gültekin cinayeti davasının görülmesine başlandı

    Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı’nın yargılanmasına başlandı.

    Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı, Gültekin’in yakınları, baro temsilcileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, kadın hakları derneği üyeleri ve taraf avukatları katıldı.

    Duruşmada jandarma ve polis ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemi alındı. Davayı takip etmek isteyen Pınar Gültekin’in yakınları, okul arkadaşları ve çok sayıda kadın derneği üyesi de adliyeye geldi.

    Duruşma öncesi bazı kadın dernekleri “Kadına şiddete son, Pınar için adalet” pankartı açtı.

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi bir grup adliye önünde açıklama yaptı.

    NE OLMUŞTU?

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

    Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

    Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.

    Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı da, yapılan soruşturma neticesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, 2 Ekim tarihinde “delil karartmak” suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’nın ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.