Etiket: cinsel istismar

  • Bursa’da öz kızına istismardan tutuklandı

    Bursa’da öz kızına istismardan tutuklandı

    Bursa’da 43 yaşındaki M.S.’nin, 20 yaşındaki kızı Z.S.’ye içki içirip, cinsel istismarda bulunmak suçlamasıyla 2 yıldır tutuksuz yargılandığı davada karar çıktı.

    Bursa’da yaşayan M.S., 10 yıl önce eşinden boşandı. Boşanmanın ardından çiftin kızı Z.S.’nin velayeti annesine verildi. İkinci evliliğini yapan anne, kızıyla birlikte Gaziantep’e taşındı. Bu süreçte M.S. de ikinci evliliğini yaptı. Kızı iki yıl önce ulaştığı babasıyla yaşamaya karar verip, 2020 yılının Mart ayında Bursa’ya geldi.

    KIZINA İÇKİ İÇİRİP İSTİSMARDA BULUNDU

    İddiaya göre M.S., ikinci eşi evde olmadığı sırada içki içirdiği kızına, cinsel istismarda bulundu. Yaşananları kimseye anlatamayan Z.S., olaydan bir ay sonra Çarşı Polis Merkezi’ne giderek, şikayetçi olup babasıyla yaptığı telefon görüşmesi kaydı ve mesajlaşmaları delil olarak sundu. Şikayetin ardından gözaltına alınan M.S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    ‘BABA ŞEFKATİ SANDIM’

    M.S. hakkında ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan Bursa 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılama aşamasında ifade veren Z.S., “Babam bana içki içirdi. Sonra da zorla cinsel ilişkide bulundu. Önce, baba şefkatiyle bana sarılıp sevdiğini düşündüm. Sonrasında kötü niyetli olduğunu anladım. Olayı kimseye anlatamadım. Sonra aramızda geçen konuşmaları ve yazışmaları kaydettim. Polise şikayette bulundum. Ben, bir kez uyuşturucu kullandım. Daha sonra hiç almadım. Babamdan şikayetçiyim” dedi.

    ‘İFTİRA ATIYOR’

    Dava ile ilgili yargılamaya devam edildi. Duruşmada kendisine yöneltilen suçu kabul etmeyip, kızını yalancılıkla suçlayan M.S., “Eski eşimin yanında kalan kızımı 2020 yılında ben ulaşıp buldum. Evime getirdim. Kendisi, uyuşturucu madde kullanıyordu. Psikiyatrik tedavi görüyordu. İntihara teşebbüs ettiği zamanlar da oldu. Benimle kaldığı dönemde odasında, sabaha kadar telefon görüşmesi yapıyordu. Babası olarak zaman zaman odasına girip kendisine nasihatlarda bulundum. Cinsel istismarda bulunmadım. Annesiyle aramızda olan husumetten dolayı bana böyle bir iftira atılıyor. Yanımda 5 ay kaldıktan sonra polise gidip şikayetçi oldu” dedi.

    ADLİYEDE GÖZALTINA ALINIP TUTUKLANDI

    Mahkeme heyeti, genç kızın, babasıyla yaptığı telefon görüşme kayıtları ve mesajlaşmalarının yer aldığı bilirkişi raporunu inceledi. Raporu dikkate alan mahkeme heyeti, M.S.’yi ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Cezada iyi hal indirimi uygulamayan mahkeme, sanığın tutuklanmasına karar verdi. Duruşmanın ardından adliye polisi tarafından gözaltına alınan M.S., cezaevine götürüldü.

    YAŞAM KOÇUNA DA CİNSEL SALDIRI DAVASI

    Bu arada Z.S. geçen yıl şubat ayında, psikolojik destek almak için gittiği yaşam koçu ve aile terapi merkezinde uzman olan O.D.’nin (51) cinsel saldırısına uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık soruşturması sonrası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan O.D. hakkında ağır ceza mahkemesinde, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. O.D.’nin yargılanmasına şubat ayında başlanacak.

  • Musa Orhan’ın cezası belli oldu

    Musa Orhan’ın cezası belli oldu

    Batman’ın Beşiri ilçesinde intihar eden İpek Er’e (18) cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski uzman çavuş Musa Orhan’a 10 yıl hapis cezası verildi.

    Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6’’ncı duruşmaya, tutuksuz sanık Musa Orhan ve avukatları, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nden (SEGBİS) katıldı. İpek Er’in annesi Hikmet ve babası Fuat Er ile avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada savcı esas hakkında hazırladığı mütalaasını okudu. Sanık hakkında, nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğinin sabit olduğunun belirtildiği mütaalada, “Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 102/2 maddesi gereğince 12 yıldan az olmak şartıyla cezalandırılmasına, sanığın üzerine atılı suçun vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresinin sanığın kaçacağı veya delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetilerek hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesi” istendi.

    10 YIL HAPİSLE CEZALANDIRILDI

    Sanık Orhan ise mütalaaya ilişkin savunmasında, “Masum olduğumu düşünüyorum. İpek Er’in ölümüne üzgünüm. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti savunmaların ardından verdiği kısa aradan sonra, cinsel saldırı suçundan Orhan’a 10 yıl hapis cezası vererek, sanık hakkında adli kontrol ve yurt dışına çıkış kararı verdi.

    GÖREVDEN ALINMIŞTI

    Siirt Valiliğince 16 Temmuz 2020’de açığa alınan Orhan, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle İçişleri Bakanlığınca Jandarma Genel Komutanlığından ihraç edilmişti.

  • Rekor ceza!108’er yıl hapisleri isteniyor

    Rekor ceza!108’er yıl hapisleri isteniyor

    Ankara’nın Sincan ilçesinde 12 ve 13 yaşlarındaki 2 kız çocuğunu darp edip, cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla tutuklanan Mustafa Saydam (32) ile kız arkadaşı Dilek Ece Aydemir (18) hakkında ‘çocuğa cinsel istismar’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından toplam 108’er yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    Dilek Ece Aydemir, 2 ay önce meydana gelen olayda apartmanda komşularının çocuğu N.U. (13) ile onun arkadaşı M.T. (12) adlı kızları “Kahvaltı yapacağız” diyerek, erkek arkadaşı Mustafa Saydam’ın yanına götürdü. Mustafa Saydam ve Dilek Ece Aydemir, 2 kızı daha sonra taksiyle kiraladıkları eve götürdü. Mustafa Saydam’ın, evde zorla içki içirip, darp ettiği 2 kıza cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Binada görevli kapıcının sesler üzerine zile basmasının ardından Mustafa Saydam, 2 kızı bıraktı. M.T.’nin durumu anlattığı annesi F.T.’nin şikayeti üzerine Mustafa Saydam ile kız arkadaşı Dilek Ece Aydemir, polis tarafından yakalanıp, tutuklandı.

    108’ER YIL HAPİS TALEBİ

    Saydam ve Aydemir hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlanarak, iddianame hazırlandı. Ankara Batı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanıklar Saydam ve Aydemir hakkında, 2 kıza karşı eylemlerinden ayrı ayrı ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından toplam 108’er yıl hapis talep edildi.

    İddianamede ifadelerine yer verilen sanıklardan Dilek Aydemir, kızlarla kahvaltı yapmak için sözleştiklerini daha sonra bir kıyafet mağazasına gittiklerini, Sonra Mustafa’nın geldiğini ve hep beraber günübirlik kiralanan bir eve gittiklerini söyledi, taciz olayını görmediğini, başka bir odada olduğunu iddia etti. Özel bir firmada yüksek gerilim sistem teknikeri olarak çalışan Mustafa Saydam da suçlamayı kabul etmedi.

  • Babasının cinsel istismarını öğretmeni ortaya çıkardı

    Babasının cinsel istismarını öğretmeni ortaya çıkardı

    Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde rehberlik öğretmeni, davranışlarından şüphelenip konuştuğu kız öğrencisi D.T.’nin (16), öz babasının cinsel istismarına uğradığını ortaya çıkardı. Gözaltına alınan baba Z.T. (58), tutuklanarak cezaevine konuldu. Olayın ardından anne ile 3 kızı, devlet korumasına alındı.

    Çerkezköy’de lise öğrencisi D.T.’nin son dönemlerde davranışlarından şüphelenen rehberlik öğretmeni, onunla konuştu. Kız öğrenci, öğretmenine yıllardır babasının cinsel istismarına uğradığını anlattı. Bunun üzerine öğretmen ve öğrencisi İlçe Jandarma Komutanlığı’na giderek şikayette bulundu. Şikayet üzerine jandarmada pedagog eşliğinde ifadesi alınan D.T., babasının yıllardır kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Bunun üzerine D.T., Tekirdağ Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi.

    İfadesi alınan annesinin de kızını doğrulayarak, eşinin davranışlarından rahatsız olduğunu anlatıp, “‘Kıza öyle davranma, o bir genç kız. Yapma bu şekilde. Kızıma bu şekilde davranma diye uyardım. O da ‘Yaparım, benim kızım değil mi? Ne olmuş ki’ diye cevaplar verdi” dediği belirtildi.

    Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında D.T.’nin Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporlarında cinsel istismara uğradığının belirtilmesi üzerine fabrika işçisi baba Z.T., gözaltına alındı. İfadesinde suçlamaları reddeden Z.T., kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Z.T., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

    Olayın ardından anne ve 3 kızı ise devlet korumasına alındı.

  • Papa’dan cinsel istismar açıklaması

    Papa’dan cinsel istismar açıklaması

    Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis, Fransa Katolik Kilisesi’nde binlerce çocuğun maruz kaldığı pedofili skandalı nedeniyle “Utanç” duyduğunu ifade ederek, yaşananların tekrarlanmaması çağrısında bulundu.

    Fransa Katolik Kilisesi’nde 1950-2020 yılları arasında en az 330 bin çocuğun cinsel istismar mağduru olduğu yayınlanan bir komisyon raporuyla tüm dünyaya duyuruldu. Kilisedeki pedofili skandalının ardından Katolik dünyasından açıklamalar gelmeye başladı. Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis bugün yaptığı haftalık Vatikan toplantısında, yaşananlardan dolayı utanç duyduğunu söyledi. Papa, “Kurbanlara, yaşadıkları travmadan dolayı üzüntümü ve acımı ifade etmek istiyorum. Ayrıca, kilisenin uzun süre boyunca onları endişelerinin merkezine koymamasından dolayı utancımı, utancımızı ifade etmek istiyorum” dedi.

    “Dua ediyorum, hep birlikte dua ediyoruz. Bu utanç zamanı” ifadesini kullanan Papa, din adamlarını bu tür durumların tekrarlanmaması için çalışmaya çağırarak, “Fransız Katolikler, kilisenin herkes için güvenli bir ev olmasını sağlamak için sorumluluklarını üstlenmeli” diye konuştu.

    Fransa’da Katolik Kilisesi’nde çocuk istismarını araştıran kiliselerde Cinsel İstismarları Araştırma Komisyonu (CİASE) dün 2 buçuk yılda hazırlanan 2 bin 500 sayfalık bir rapor yayınladı. Rapora göre, kiliselerde 1950-2020 yılları arasında en az 330 bin çocuk cinsel istismar kurbanı oldu ve bunlardan 216 bini rahip veya din adamları tarafından gerçekleştirildi. Raporda, söz konusu tarihlerde 2 bin 900 ila 3 bin 200 pedofil din adamı ve kilise üyesinin tespit edildiği belirtildi.

  • Sahte şeyhe 4 erkeğe cinsel istismardan 55 yıl hapis

    Sahte şeyhe 4 erkeğe cinsel istismardan 55 yıl hapis

    Konya’da kendisini ‘şeyh’ olarak tanıtıp, 5 erkeğe ‘cinsel istismarda’ bulunduğu iddiasıyla 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan, Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi’nce eylemlerin ‘rızayla gerçekleştiği’ gerekçesiyle beraat kararı verip tahliye edilen Süleyman Işık, yerel mahkemede yeniden yargılandığı davada, bu kez 4 erkeğe ‘cinsel istismar’ suçundan 55 yıl hapse çarptırıldı.

    Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) şikayette bulunan bir kişi, sohbetlerine katıldığı, kendisini ‘şeyh’ diye tanıtan Süleyman Işık’ın, erkeklere cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Işık, 2008 ve 2017 yılları arasında 17 ile 22 yaşlarında 5 erkeğe ‘cinsel istismarda bulunduğu’ iddiasıyla tutuklandı.

    62 YIL HAPİS CEZASI ALDI

    Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan, kendisine iftira atıldığını öne süren Süleyman Işık, 5 kişiye yönelik ‘cinsel istismar’ suçundan 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Işık’a, el konulan bilgisayarında bulunan görüntülerle ilgili olarak da ‘müstehcenlik’ suçundan 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası verildi.

    YARGITAY, ‘RIZASIYLA GERÇEKLEŞTİ’ DİYEREK BERAAT ETTİRDİ

    Şubat ayında yerel mahkemenin kararını değerlendiren Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi ‘cinsel istismar’ suçlarının, mağdurların rızasıyla gerçekleştiğine kanaat getirip Süleyman Işık’ın beraatine ve tahliyesine karar verdi.

    Kararda, ”Kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan mağdurlara karşı gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri sırasında cebir veya tehdit kullanmadığı gibi mağdurların da bu yönde bir iddialarının bulunmaması, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması ve eylemlerini mağdurların rızası ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince sanığın mağdurlardan A., Y. ve M.’ye yönelik eylemlerinden beraatine, mağdur R.’ye karşı 15- 18 yaş aralığında gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ kabul edilip, 5237 sayılı TCK’nın 73/1 maddesinde düzenlenen altı aylık kanuni şikayet süresini geçtiği gözetilerek, bu suçtan görülen kamu davasının düşürülmesine, mağdurun 18 yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eylemlerinden ise beraatine karar verilmesi” denildi.

    MAĞDURLARDAN BİRİ KARARA İTİRAZ ETMEYİNCE 4 KİŞİ İSTİSMARDAN YARGILANDI

    Yargıtay’ın verdiği karar dosyası yeniden Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mağdurlardan birinin zamanında karara itiraz etmemesi üzerine Işık, Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 kişiye ‘cinsel istismar’ suçundan yeniden yargılandı. 1 Ekim Cuma günü görülen duruşmaya katılan Süleyman Işık, savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Işık, ”Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdurlara bu eylemi yapmış olsaydım uzun süre devam ettiği iddia edilen bu eylemler bakımından neden daha önce şikayette bulunmamışlar, bunu sorgulamak lazım. Ayrıca doktor raporlarında da mağdurların iddialarını doğrulayan bir bulgu yoktur. Suça konu eylemlerin hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Bu nedenle atılı suçlardan beraatime karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

    Mahkeme, Işık’ı, 4 kişiye yönelik ‘cinsel istismar’ suçundan toplam 55 yıl hapis cezasına çarptırdı.

    ‘YARGITAY’IN İKİ ÜYESİ DE KARARA KARŞIYDI’

    Mağdurlardan birinin avukatı Hakkı Ünalmış, “Süleyman Işık, Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Bu yargılama sonucunda, o dönem çocuk olan mağdurlara yönelik suçtan dolayı 62 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Karar, karşı taraf yönünden Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay, o zaman çocuk yaşta olan benim müvekkillerimin cinsel istismara uğramış oldukları kabul edildi. Fakat kanunlardaki şikayet süresini aşmış olduğu, bu nedenle davanın düşmesi gerektiği gerekçesiyle davayı düşürmek istedi. Diğer müştekilerin de rızasıyla gerçekleşmesi, hiçbir tepki göstermemeleri nedeniyle Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının yerinde olmadığı öne sürülerek davanın düşürülmesine karar veriliyor. Tutuklu olan sanık serbest bırakılıyor. Bu bozma kararından sonra dava yeniden aynı mahkemeye havale edildi. Dava dosyası havale edilirken, Yargıtay Mahkemesi’nin iki üyesi de bozma kararına karşı olduklarını beyan etti” dedi.

    ‘YEREL MAHKEME KARARININ ARKASINDA DURDU’

    Kararı değerlendiren avukat Ünalmış sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Gerekçelerden biri neden zamanında şikayetçi olunmadığı yönündeydi. Cemaat şeyhi insanları o kadar baskı altında bırakmış ki, mahkemede bile onun karşısında titriyorlardı. Yani şikayet etmelerine imkan yoktu. Zira sanık, hem manevi yönden koskoca bir şeyhe karşı gelmenin günahından bahsediyor hem de bu duyulursa size zarar veririm, diye tehdit ediyor. İyi ki Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve heyeti, eski kararlarında direndiler. Bozma kararına uymadılar. Bakalım Yargıtay’a gidince kararı onayacak mı, tekrar bozacak mı göreceğiz. Sadece bir müştekinin, Konya Bölge Adliye Mahkemesi kararına itiraz etmemesi üzerine cezasında azalmış oldu. Tahliye kararı verilmiş olduğu için şu anda dışarıda. Ben son duruşmada tekrar tutuklanmasını talep etmiş olsam da gerekçeli karar henüz çıkmadı. Bu karardan sonra da tutuklanması için tekrar başvuru yapacağım.”

  • Kızına cinsel istismarı ses kaydıyla ortaya çıktı

    Kızına cinsel istismarı ses kaydıyla ortaya çıktı

    İzmir’in Konak ilçesinde Asya D. (36), iki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla boşanmalarına rağmen aynı evi paylaştığı eşi Serkan E.’yi (42) tabancayla yaraladı. Tutuklanan Asya D.’nin başta olaya inanmadığı, küçük kızı Sıla E.’nin (15) üzerine yerleştirdiği kayıt cihazıyla cinsel istismarın ortaya çıktığı öğrenildi.

    İzmir’in Konak ilçesinde 7 Eylül günü gece saatlerinde 2’si erkek 4 çocuk  babası Serkan E., iddiaya göre, 9 yıl önce büyük kızı Ecem B.’ye (19) cinsel istismarda bulunmaya başladı.  4 yıl süren istismar olayı, Serkan E.’nin bir başka suçtan cezaevine girmesiyle son buldu.

    Ecem B. durumu sonradan annesine anlattı. Ancak gerçek olabileceğini düşünmeyen anne Asya D., çocuğunu doktora götürdü. Psikiyatri tedavisi gören ve ilaç kullanan Ecem B. bir süre sonra kaçarak evlilik yaptı ve evden uzaklaştı.

    Tahliye olduktan sonra eve dönen Serkan E., bu kez küçük kızı Sıla E.’ye istismarda bulunmaya başladı. Ecem B. ise eşi askere gidince ayrıldığı baba evine geri döndü.

    Bir gün Sıla E., annesi Asya D.’ye olayı anlattı. Bunu duyan Ecem B. de kendi yaşadıklarını hatırlattı. Asya D. ses kayıt cihazı alarak kızı Sıla E.’nin üzerine yerleştirdi. Bir süre sonra tekrar eden istismar, kayıt cihazıyla kaydedildi.

    Sesleri dinleyen anne boşanmalarına rağmen aynı evi paylaştığı eski eşinin odasına girdi. Çıkan tartışmada kadın evde bulunan tabancayla Serkan E.’ye ateş eti. Ağır yaralanan Serkan E. hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Gözaltına alınan Asya D. ise, işlemleri sonrası sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı.

    SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

    Asya E.’nin avukatı Abdi Yaşar öncülüğünde sosyal medyada şüphelinin serbest kalması için #asyatutuksuzyargılansın başlığıyla kampanya başlatıldı. Öte yandan tedavisi süren Serkan E. hakkında, ‘cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma’ ve ‘öz çocuğuna cinsel istismarda bulunma’ suçlarından, suç duyurusunda bulunuldu.

    ‘ÜÇÜNÜZ BENİM İSTEDİĞİMİ YAPACAKSINIZ’

    Soruşturma kapsamında alınan ifadelerde olayın detayları da ortaya çıktı. Serkan E.’nin istismarda bulunduğu öne sürülen ilk çocuğu Ecem B.’nin ifadesinde, “Annem ve babam boşanmasına rağmen birlikte yaşıyordu. Babam beni de taciz etti. Yaklaşık 9 yıl önce bu olay başladı. Bu olay 4 yıl sürdü. Cinsel birliktelik olmuyordu. Annem böbrek hastası. Eğer söylersen ‘Annen ölür, kardeşlerini öldürürüm’ diyordu. Korkudan bir şey an anlatamadım. 7 Eylül’de annem kaydı dinledi. Ses kayıtlarında kardeşim Sıla, ‘git başımdan artık’ diyordu. Ve yine kayıtlarda babamın kardeşimi taciz ettiği vardı. Annem bu sesleri duyunca babamın bulunduğu odaya girdi. Diğer 2 kardeşim uyuyordu. Sadece annem, babam, ben ve Sıla ayaktaydık. Annem ve babam tartışmaya başladı. Annem ‘Bunu nasıl yaparsın’ dedi. Babam ise ‘Madem öğrendin kabulleneceksin. Büyük kızın eşinden boşanacak. Üçünüz benim istediğimi yapacaksınız’ dedi. Bunun üzerine annem ‘Karakola gideceğim’ dedi. Ardından annemin ‘Bırak saçımı’ dediğini duydum. Sonrasında silah sesi duyuldu” dediği öğrenildi.

    Asya D.’nin ise, kızı Sıla’nın babasını kendisini taciz ettiğini söylediğini belirterek, “Ecem B.’nin yıllar önce bana bu tarz konulardan bahsettiğinden küçük kızım Sıla E.’nin haberi yoktu. Duyduklarımdan sonra aynı şeyleri anlatmalarının tesadüf olmadığını düşündüm. Ses kayıt cihazı aldım. Kızımın iç çamaşırının içine dikerek yerleştirdim. Eğer ki baban yine aynı şeyleri yaparsa tuşuna bas, çalıştır dedim. Böyle yapmamın nedeni, gerçekten böyle bir durum varsa polise giderek şikayetçi olma istediğimdendir. Ses kaydını yapmış ama utandığından hemen verememiş. Olay günü dinlediğim ses kaydında ‘Ecem B ile yaşayamadığımı senle yaşadık. Neydik ne olduk’ diyordu. Serkan, üçümüze bakarak. ‘Madem öğrendin. O zaman üçünüz de kuma olursunuz, aynı anda ilişki yaşarız’ dedi. Polise şikayet edeceğimi söyledim. Saçımı çekip beni fırlattı. Yere düştüm. Kalkınca aynanın önünde eşime ait silahı aldım. Ateşledim” dediği öğrenildi.

    ‘YAŞADIKLARI SONRASI İÇİNE KAPANDI’

    Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) ise Sıla ‘nin ifadesi alındı. Sıla E. sonrasında büyükannesine teslim edildi.

    Konuyla ilgili konuşan Asya D. ve Sıla E.’nin avukatı Abdi Yaşar, Serkan E.’nin çocuğunu fırsat bulduğu her yerde istismar ettiğini belirtip, “Bu çocuk yaşadıkları sonrası içine kapandı. Arkadaşlarıyla oturamıyor, yemek yiyemiyor. İstismarın yer aldığı ses kaydını dinlediğinizde insan olarak tüyleriniz diken diken oluyor, yüreğiniz yanıyor. Arabada, kızı zorla öpmeye çalışıyor. Çocuğa söylediği sözler var. Yaklaşık 20 saatlik ses kaydı mevcut. Artık toplum olarak bunları kaldırabilecek gücümüz ve enerjimiz kalmadı” diye konuştu.

    Olayı öğrenen Asya D.’nin, Serkan E.’ye bu durumu sorup polise şikayetçi olacağını söylemesi üzerine darba uğradığını, bunun üzerine odadaki silahı alıp hedef gözetmeden havaya ateş edip sokağa kaçtığını söyleyen avukat Yaşar, “Türkiye için hassas bir konu. Türkiye’nin arkamızda olacağını biliyoruz. Bu nedenle sosyal medyada kampanya başlattık. Küçük kızı istismar eden baba için adalet mekanizması hızlı kullanılsın. Çocuk şu an psikoloğa gitmeye başladı, psikolojisi çok kötü durumda” dedi.

  • Bursa’da cinsel istismara göz yumdu, hapis cezası aldı

    Bursa’da cinsel istismara göz yumdu, hapis cezası aldı

    Bir cinsel istismar davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, cinsel istismara göz yumanların da cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Yüksek mahkeme, mağdureye cinsel istismarda bulunacağını bilerek, yanlarından ayrılıp araçta yalnız kalmalarını sağlayan gencin de ‘cinsel istismar suçuna yardımda bulunmak’ suçunu işleyerek suçun icrasını kolaylaştırdığına dikkat çekti.

    İddiaya göre, bir süre cezaevinde birlikte kalan 2 kafadar, 17 yaşındaki kız çocuğuyla birlikte gezmeye çıktı. Kızın erkek arkadaşı, daha önce sabıkası bulunan ve suç işleme potansiyeli bulunan cezaevi arkadaşıyla kızı yalnız bırakarak araçtan ayrıldı. Sabıkalı genç, iddiaya göre genç kıza tecavüz etti. Kızın şikayetçi olmasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık, 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararı her iki taraf da temyiz edince devreye giren Yargıtay 14. Ceza Dairesi, sanığın kararını onadı.

    Daire, sanık ile kız çocuğunu araçta yalnız bırakarak cinsel istismara zemin hazırladığı öne sürülen gencin de cezalandırılmasını istedi. Ağır Ceza Mahkemesi, araçta sanıkla kız arkadaşını yalnız bırakan gencin Türk Ceza Kanununun 39. maddesinde belirtilen ‘suça iştirak’ suçunu işlemediğine karar verdi. Mahkeme, cinsel istismara zemin hazırladığı öne sürülen sabıkalı gence 6 yıl 8 ay hapis cezası verdi. 14. Ceza Dairesi kararı onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, emsal bir karara imza attı.

    Cinsel istismar olaylarında duyarsız kalanların da cezalandırılması gerektiğinin vurgulandığı kararda şöyle denildi:

    “Sabıkalı gencin, sanığın katılan mağdureye cinsel istismarda bulunacağını bilerek yanlarından ayrıldığı anlaşılmaktadır. İnceleme dışı sanığın katılan mağdureyle araçta yalnız kalmalarını sağladığı, böylece sanığın cinsel istismar suçuna Türk Ceza Kanununun 39. maddesinin ikinci fıkrasının (C) bendinde belirtildiği şekilde suçun işlenmesinden önce yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırdığı kabul edilmelidir. Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir. Oy birliği ile itirazın reddine hükmedilmiştir.”

    TCK 39. madde yardım etmeyi kapsıyor

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun dikkat çektiği ‘yardım etme’ suçunu kapsayan TCK’nın 39. maddesinde şu ifadelere yer veriliyor:

    Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on beş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

    Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

    • Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
    • Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
    • Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.”
  • Gülen’in yeğenine ‘cinsel istismar’ davasında tahliye

    Gülen’in yeğenine ‘cinsel istismar’ davasında tahliye

    Erzurum’da 15 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Selahattin Gülen, yurt dışı yasağı ve haftada bir imza atma şartıyla tahliye edildi.

    Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yurt dışında yakalayarak Ankara’ya getirdiği Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Selahattin Gülen, 2007 yılında Erzurum’da 15 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında, suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve suçun vasıf ile mahiyetinin değişmesi ihtimali gerekçesiyle bir sonraki duruşma tarihi 4 Ocak’a kadar tahliye edildi.

    Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Sincan 2 Numaralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılan Gülen, avukatla görüştükten sonra savunmasını yapmak istediğini söyledi.

    Duruşmada Gülen’e ilk ifadesinde yer alan, cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen S.K.’nin olay tarihinden itibaren 90’dan fazla kişiyi cinsel istismar eylemiyle suçladığını, cinsel istismarla suçlanan kişiler arasında 6 yaşında kişinin de 90 yaşında kişinin de olduğunu ve S.K.’yi mahalleden tanıdığını söylediği hatırlatıldı.

    ’15 YIL GEÇMİŞ, BEYANIMI HATIRLAMIYORUM’

    Gülen, ilk verdiği ifade ile ilgili “Olayın üzerinden neredeyse 15 yıl geçmiş. Beyanımı hatırlamıyorum. S.K.’yi yakından tanımıyorum. Mahallede o dönemde çok olaylar oldu. Onun söylemlerinden korktuğum için uzak duruyordum. Yakın olmadım” dedi.

    2007 yılında Edremit’te tatilde olduğunu söyleyen Gülen’in, kullandığı cep telefonu sinyallerinin Erzurum baz istasyonundan alındığının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

    “Telefon benim üzerime değildi. Babamın üzerineydi. Babam benden önce Erzurum’a döndüğü için sinyaller oradan gelmiştir. Okullar açıldığı zaman Erzurum’a döndüğümü hatırlıyorum. Bunu size nasıl ispatlarım bilmiyorum. Dosyaya vakıf olmadığım için avukatımla görüştükten sonra konuşmak istiyorum.”

    Duruşmada sanık Gülen’e Erzurum Barosu tarafından atanan avukat Emin Ağgöz de tutuklama gerektirecek bir durum olmadığını öne sürerek tahliye talebinde bulundu. Terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla da tutuklu bulunan Gülen, yurt dışı yasağı ve hafta bir imza atma şartıyla cinsel istismar davasında tahliye edildi.

  • Öldürdüğü kocasından hamile olduğunu öğrendi

    Öldürdüğü kocasından hamile olduğunu öğrendi

    Balıkesir’de şiddet ve cinsel istismar gördüğü eşini tüfekle vurarak öldüren kadın 1,5 aylık hamile olduğunu öğrendi. Bebeği doğurmak istediğini söyleyen Rümeysa Aydın, “Eş katili oldum, bir de bebek katili mi olayım” dedi.

    Balıkesir’de 7 yıllık evli olduğu eşini, tüfekle vurarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Rümeysa Aydın’nın 1,5 aylık hamile olduğu ortaya çıktı.

    Karesi ilçesinin kırsal Ziyaretli Mahallesi’nde 2 çocuk annesi Rümeysa Aydın, kendisine sürekli şiddet uyguladığını ve cinsel istismarda bulunarak, ölümle tehdit ettiğini ileri sürdüğü eşi Murat Aydın’ı, 13 Ağustos günü yaşanan tartışmada av tüfeğiyle vurarak öldürdü.

    Eşinin son olarak kendisine bıçak zoruyla cinsel istismarda bulunduğunu iddia eden Rümeysa Aydın’ın yapılan kontrollerinde hamile olduğu anlaşıldı. Aydın, bebeği dünyaya getireceğini söyledi.

    CİNSEL SALDIRI SONUCU HAMİLE KALMIŞ

    Rümeysa Aydın’ın avukatı Neslihan Çallıoğlu da bir açıklama yaptı. Çallıoğlu, “Rümeysa, cinsel saldırı sonucunda hamile kalmış olduğunu öğrendi. Bu konuda şüpheleri varmış ancak test yapılıp, emin olana kadar bu durumu belirtmek istememiş. Ama cuma günü yapılan test sonucunda, Rümeysa’nın 1,5 ay önce uğradığı cinsel saldırı sonucunda hamile kaldığı hususunu tespit etmiş bulunuyoruz” dedi.

    “EŞ KATİLİ OLDUM, BEBEĞİMİN KATİLİ OLMAK İSTEMİYORUM”

    Bu şartlarda bebeği dünyaya getirme düşüncesinin herkesin verebileceği bir karar olmadığını belirten Avukat Neslihan Çallıoğlu, Rümeysa Aydın’ın bebeğe zarar gelmesini istemediğini söyledi.

    Avukat Çallıoğlu, “Rümeysa’nın bu durumu ortaya çıktığında kendisiyle görüşerek, hamileliğini sonlandırma hakkının olduğunu belirttim. Ancak Rümeysa, ‘Avukat Hanım zaten, ben eş katili oldum, bir de bebeğimin katili mi olayım Ben bu çocuğu doğurmak istiyorum’ dedi. Kendisinin bu kararına elbette büyük saygı duyuyoruz” diye konuştu.