Etiket: cinsel istismar

  • Rahatsızlanınca hamile olduğu ortaya çıktı! Babası gözaltına alındı

    Rahatsızlanınca hamile olduğu ortaya çıktı! Babası gözaltına alındı

    Diyarbakır’da rahatsızlığı nedeniyle annesi ile birlikte hastaneye giden 16 yaşındaki R.Ş.’nin hamile olduğu belirlendi. Doktora, intihar edeceğini söyleyen R.Ş.’nin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu öne sürdüğü babası Ş.Ş. gözaltına alındı.

    Yenişehir ilçesinde bu sabah, rahatsızlanınca annesi ile birlikte Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne giden R.Ş.’nin yapılan muayenesinde hamile olduğu belirlendi. R.Ş., babasının cinsel istismarına uğradığını ve intihar edeceğini söyleyince doktor, durumu hastane polisine bildirdi. Hastaneye Çocuk Şube ekipleri çağrıldı. Gelen ekipler, R.Ş. ve annesini doktor muayenesinin ardından ifadesini almak üzere emniyete götürdü. Gözaltına alınan Ş.Ş. de yoğun güvenlik önlemi altında emniyete götürüldü.

     

  • Kızına cinsel istismardan tutuklandı

    Kızına cinsel istismardan tutuklandı

    aydın’ın Didim ilçesinde 16 yaşındaki E.A.S., babası Osman S.’nin 7 yıldır istismarına maruz kaldığını ileri sürüp, polise şikayetçi oldu. Gözaltına alınan ve suçunu itiraf eden Osman S. tutuklanırken, E.A.S. devlet korumasına alındı.

    Akbük Mahallesi’nde yaşayan Osman S., Ceylan S. ile 15 Ekim 2004’te kaçarak evlendi. Bu evlilikten E.A.S. ve D.S. (14) isimli 2 çocukları dünyaya geldi. Evliliklerinin 4’üncü yılında Ceylan S., eşinin sürekli içki içip, kendisine kötü davrandığını ve darp ettiğini öne sürerek 2008 yılında Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’ne boşanma davası açtı.

    Mahkeme, çiftin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verip, çocukların velayetini ise babalarına verdi. Çocuklardan E.A.S., geçen 23 Temmuz’da Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gitti. Pedagog eşliğinde ifade veren E.A.S., babasının 9 yaşından beri kendisini istismar ve darp ettiğini öne sürüp şikayetçi oldu.

    Gözaltına alınan Osman S., polisteki ifadesinde suçunu itiraf etti. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Osman S., tutuklandı. E.A.S., Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nca korumaya alındı.

  • Tarlada köpeğe cinsel istismar! Hayvan Hakları Yasası’nda ilk uygulama Bartın’da

    Tarlada köpeğe cinsel istismar! Hayvan Hakları Yasası’nda ilk uygulama Bartın’da

    Bartın’da, tarlada köpeğe cinsel istismarda bulunup, cep telefonu kamerasıyla görüntülenen 66 yaşındaki M.D. tutuklanırken, TBMM’den geçen Hayvanları Koruma Kanunu gereğince yargılanacak.

    Bartın’da bir köyde tarlada komşusunun köpeğine cinsel istismarda bulunduğu sırada vatandaşlar tarafından cep telefonu ile görüntülenen M.D. hakkında şikayette bulunuldu. M.D. ihbar üzerine jandarma tarafından gözaltına alındı.

    İfadesinde, birkaç yıldır iktidarsız olduğunu, sadece köpeğin üzerine yattığını söyledi. Dün adliyeye sevk edilen M.D., çıkarıldığı mahkemece ‘Hayvanlara cinsel saldırıda bulunma’ suçundan tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yasalaşan hayvanları koruma kanununda yapılan değişiklik nedeniyle ilk uygulama Bartın’da yaşandı.

    Yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu hakkında değişiklik yapılmasına dair kanunun 12’nci maddesi ile 5199 sayılı kanunun 28/A maddesindeki değişiklikte, ‘Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır’ hükmü yer almıştı.

    Cezaevine gönderilen M.D. hakkında savcılık tarafından hazırlanacak iddianame ile yargılamanın başlayacağı öğrenildi.

  • Cinsel istismara kalkıştı, başına taşla vurdu

    Cinsel istismara kalkıştı, başına taşla vurdu

    Kocaeli’de Afganistan uyruklu A.M.(20), takip ettiği A.A.’yı(17) ormanlık alana çekip cinsel istismarda bulunmaya çalıştı. Genç kızın direnmesi üzerine taşla başına vuran yabancı uyruklu şahıs yol kenarına getirdiği genç kız için yardım istedi. Kızın ailesinin olay yerine geldiğinde de şüphelinin yanlarında durduğu belirlendi. Jandarma, şüpheliyi gözaltına alırken ağır yaralanan genç kız, tedavi altına alındı.

    Kocaeli’nin Gebze ilçesinde dershaneden evine dönmek için otobüse binen genç kızı Afganistan uyruklu bir şahıs aynı otobüse binerek takip etmeye başladı. Afgan uyruklu şüpheli şahıs, mahallesine geldiğinde otobüsten inip yürüyen genç kızı evine yaklaşık 200 metre kala ağaçlık alana sürükleyerek taciz girişiminde bulundu. Genç kızın direnmesi üzerine şüpheli şahıs yerden aldığı taşla defalarca başına vurmaya başladı. Daha sonra baygınlık geçiren A.A.’yı ağaçlık alandan tekrar yol kenarına taşıdı.

    Şüpheli şahıs daha sonra olayın gerçekleştiği yere yakın olan ve palet üretimi yapan bir iş yerine gidip yol kenarında baygın bir genç kız gördüğünü ve yardım etmelerini istediğini söyledi. Bu sırada araçla yoldan geçen genç kızın ağabeyi tesadüfen yolda yaralı halde yatan kişinin kız kardeşi olduğunu görünce durumu babasına bildirdi.

    Genç kızın babası olay yerine gelip kendi aracına aldığı kızını daha sonra olay yerine gelen ambulansa bindirdi. Özel bir hastanede ilk müdahalesi yapıldıktan sonra yoğun bakımda tedaviye alınan genç kızın hastaneye götürülmesinin ardından şüphelinin bir markete girip sergilediği rahat tavırlarla alışveriş yaptığı anlar marketin güvenlik kamerasına yansıdı.

    ‘BİZ SARA NÖBETİ GEÇİRİYOR ZANNETTİK’

    Yoğun bakımda tedavi gören genç kızın babası: “Sabah kızımla kahvaltı yaptık, daha sonra kızım dershaneye gitti. Ben işlerimi takip ederken saat 18.00’de oğlum eve gelirken yolda bir kalabalık görüyor. Daha sonra durup bakınca kardeşinin baygın halde olduğunu görüyor. Beni aradı, ben olay yerine geldim. Olay yerine geldiğimde kızım baygın halde can çekişiyordu. Kafasında, yüzünde, gözünde darp izleri vardı. Dudakları patlamıştı o vaziyette buldum kızımı. Daha sonra biz yolda bulduğumuz için sara nöbeti geçiriyor olabilir diye düşündük” dedi.

    OLAY YERİNDE BABAYLA KONUŞMUŞ

    Şüphelinin olay yerine geldiğini belirten baba M.A., şöyle konuştu:

    “Olayı jandarmaya bildirdiğimizde araştırmalarda kızımın saat 17.00’de köye geldiğini gördük. Otobüsten inerken kızımı görenler olmuştu, orada bir köpekle oynadıktan sonra yoluna devam etmiş. Bizim eve doğru giderken ormanlık yolda çocuğumun arkasından birisi sarılarak ormana çekmiş. Çocuğumu darp etmiş, çocuğuma işkence yapmış, çocuğuma tecavüz etmeye çalışmış. Yabancı uyruklu olduğunu duyduk. Yakalanmış, suçunu da itiraf etmiş diye duydum. Olay anında ben kızımı arabama koyup ambulansa götürmek için çalışırken de bu kişinin hala orada olduğunu gördük. Jandarma bana kamera kayıtlarını gösterdi, bu kişi yanıma gelerek bana bir şeyler sormuş. Jandarma bana tanıyıp tanımadığımı sordu. Ben de ‘tanımıyorum’ dedim. Bu sırada kızımı ambulansa teslim ettim. O arada beklerken yanıma sağdan soldan komşular, tanıdıklar geldi. O kişi de o sıra da yanıma gelerek bana bir şeyler sormuş ama ben kendisini fark etmedim. Öldü mü, ölecek mi diye takip etmiş o sırada. Kızımın sağlık durumundan endişeliyiz. Şu an yoğun bakımda bilinci kapalı. Halen nöbet krizinde, uyandırdıkları zaman hala atak geçiriyor. Bilinci kapalı, yavrum ölüm döşeğinde.”

    ‘OLAYI GERÇEKLEŞTİREN ÇOCUK YANIMIZDA DURUYORDU’

    Bölgede yaşayan Ferdi Yılmaz, “Buraya geldiğimizde kız sanki elektrik verilmiş gibi şoka girmişti. Daha sonra kızı buraya getirdik, bir şeyler yapmaya çalıştık. O sırada olayı gerçekleştiren çocuk, olayın başından beri yanımızda duruyordu. Babası geldiğinde de buradaydı, yaklaşık 5 dakika boyunca başında kaldık ve arabaya koyana kadar o kişi yanımızdan ayrılmadı. Olay bittikten sonra gitti. Olay anında yanımızdaydı ama hiçbir şeyi de belli etmedi. Sakin sessiz bir şekilde olayı izledi ve daha sonra kayboldu gitti. Jandarma devreye girdi, gece geç saatlere kadar buradaydı inceleme yaptılar. Şükür olsun jandarmamız yakaladı kendisini” dedi.

    Jandarma ekiplerinin olay yerine yakın noktalarda bulunan güvenlik kamera kayıtlarını incelemesi sonrasında zanlının adım adım genç kızı takip ettiği güvenlik kameralarından tespit edildi. Gözaltına alınan A.M.’nin sorgusu devam ediyor.

  • Kızına istismar iddiasıyla gözaltındaydı! Firar etti

    Kızına istismar iddiasıyla gözaltındaydı! Firar etti

    Antalya’da intihar girişiminde bulunan 15 yaşındaki kız çocuğunun, babasının cinsel istismarına uğradığı iddia edildi. İddia üzerine gözaltına alınan şüpheli baba, rahatsızlandığını belirterek götürüldüğü hastaneden kaçtı.

    Antalya’nın Serik ilçesinde bir kız çocuğunun babası tarafından cinsel istismara uğradığı ve bu nedenle intihar girişiminde bulunduğu öne sürüldü.

    M.B. adlı kız çocuğu geçtiğimiz günlerde intihar girişiminde bulunmasının ardından ilçe devlet hastanesine götürülerek tedavi altına alındı. Anne Fatma T. hastaneye gittiğinde, kızının defalarca kez babasının cinsel istismarına uğradığı öğrendi.

    Fatma T, avukatı aracılığıyla Ekim 2020’de boşandığı İ.B. hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Velayeti mahkeme kararıyla annesine verilen M.B, pedagog eşliğinde verdiği ifadede, 2020 yılı Aralık ayında babası İ.B. ile Kumluca’ya gittiklerini ve ilk defa burada babasının kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.

    HASTANEDEN FİRAR ETTİ

    Hakkında yakalama kararı çıkarılan İ.B, bir gün sonra polis tarafından gözaltına alındı. İ.B. gözaltındayken rahatsızlandığını söyleyince tedavi için götürüldüğü hastaneden kaçtı. Polis, İ.B’nin yakalanması için çalışma başlattı.

    ‘KORKTUĞU VE TEHDİT EDİLDİĞİ İÇİN SÖYLEYEMEMİŞ’

    Fatma T’nin avukatı Yasin Sarı, “Müvekkilim cuma günü akşam saatlerinde beni arayarak öz babasının kızına tecavüz ettiğini iddia etti, kızının da intihara teşebbüs girişiminde bulunduğunu bildirdi. Hastaneye gittiğimde yetkililerce tarafıma çocuğun midesinin yıkanarak hayata döndürüldüğünü, durumunun iyi olduğu bildirildi” açıklaması yaptı.

    Sarı, M.B’nin bugüne kadar cinsel istismara maruz kaldığını ancak kız çocuğunun korktuğu ve tehdit edildiği için durumu anlatmadığını söyledi.

    ARKADAŞI AĞABEYİNE ANLATMIŞ

    M.B.’nin bu durumu bir arkadaşına anlattığını kaydeden Yasin Sarı, “Arkadaşı da intihara teşebbüs girişimine yakın bir zamanda kızımızın abisine bu durumu anlatmıştır. Abi durumun aslını araştırmaya çalışmış. Kızımız psikolojik olarak olayın vermiş olduğu stres ve sıkıntıdan bunalmış bir şekilde, ağabeyinin de yaklaşımlarından etkilenerek intihar teşebbüsünde bulunmuş” diye konuştu.

    Sarı, firari İ.B’nin aileye zarar vermesinden endişe ettiklerini belirtti. Öte yandan Sarı, şüphelinin kaçıp bir yerlerde saklanacağını düşündüklerini ancak evin etrafında dolandığını duyduklarını öne sürdü.

    ‘BU NASIL BİR İNSANMIŞ BEN ANLAMAMIŞIM’

    Anne Fatma T. ise telefonla yaptığı açıklamada, “Bu nasıl bir insanmış ben anlamamışım. 17 sene sürekli kavga ettik, dayak yedik. Ben böyle bir şey olacağını bilseydim asla kızımı göndermezdim. Yıkılmış vaziyetteyiz, bir türlü toparlayamıyoruz kendimizi” diye konuştu.

    Bu arada M.B’nin kız kardeşinin koronavirüse yakalanması nedeniyle ailenin karantinaya alındığı öğrenildi.

  • Cinsel istismar davasında son tutuklu sanık da tahliye edildi

    Cinsel istismar davasında son tutuklu sanık da tahliye edildi

    Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde 10 yaşındaki ikiz kız kardeşler E.K. ve M.K.’nin, anneleri B.T., onun sevgilisi G.A. (43), G.A.’nın oğlu U.A. (17) ve onun arkadaşı S.B. (17) tarafından cinsel istismar uğradıkları gerekçesiyle açılan davanın 3’üncü duruşmasında, son tutuklu sanık G.A. da tahliye edildi.

    Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) avukatlarından Yeşim Aydın, karara tepki göstererek, “Mahkeme tahliye gerekçesini, çocukların ifadelerini değiştirmeleri olarak açıklıyor. Çocuklar da ‘Biz hep kurum bakımında, annemiz de cezaevinde kalacak. Biz annemizin bu şekilde cezaevine kalmasını istemiyoruz” korkusu oluşmuş. Çocuk kalbiyle böyle ifade değişikliği olmuş. Ancak mahkemenin, çocukların kendi el yazılarıyla beyanları varken, sanıkları serbest bırakması anlaşılır bir durum değil” dedi.

    ÇOCUKLAR BABAANE VE HALASINA CİNSEL İSTİSMARA UĞRADIKLARINI ANLATTI

    Bayramiç ilçesinde, B.T. ve A.K. (45) 6 yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Mahkeme çiftin ikiz kızları M.K. ve E.K’nin velayetini anne B.T.’ye verdi. B.T., çocuklarıyla birlikte, G.A. ve oğlu U.A. ile yaşamaya başladı. Mahkeme kararı gereğince yılda 1 ay kızları kendisinde kalan baba A.K., yaklaşık 1 sene önce çocuklarını alıp tatil için İzmir’deki annesi S.K. ile kız kardeşi M.K’nin yanına götürdü. Çocuklar, burada babaannesi S.K. ile halası G.K.’ye cinsel istismara uğradıklarını anlattı. Hala G.K., yeğenlerinin olayı anlattığı o anları video ile kayda aldı. İzmir’de polise giderek çocukların annesi B.T. ve beraber yaşadığı G.A. ile oğlu U.A. hakkında şikayette bulundu.

    ‘SİZ DE ÖĞRENİN, İLERİDE SİZİN DE KOCANIZ OLACAK’

    Bayramiç Cumhuriyet Savcılığı’na iletilen konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında polis, B.T., G.A., U.A. ve onun arkadaşı S.B.’yi (17) gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından şüpheliler, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden G.A. ve U.A. istismarda bulundukları iddiasıyla, anne B.T. istismara göz yumduğu iddiasıyla tutuklandı. S.B. ise denetimli olarak serbest bırakıldı. İkiz kız çocukları M.K ve E.K., Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sevgi Evi’nde korumaya alındı. Çocuklar, verdikleri ifadede anneleri ile G.A.’nın cinsel birlikteliklerine kendilerini de dahil ettiklerini, annelerinin kendilerine, “Siz de öğrenin, ileride sizin de kocanız olacak, onunla yapacaksınız” dediğini anlattı. Ayrıca çocukların, hala M.K.’nin isteği üzerine yazdıkları, istismar olaylarını anlatan mektuplar da soruşturma dosyasına girdi. Çocuklar, yazdıkları mektupta, istismar olaylarının yanı sıra, anne ile sevgilisinin kendilerini başkalarına da para karşılığında ilişkiye zorladıklarını ifade etti.

    İDDİALARI REDDETTİ

    Anne B.T. ile U.A., soruşturma süresi devam ederken cezaevinden tahliye edildi. 18 yaşından küçük olan U.A. ile S.B.’nin dosyası da ayrılarak çocuk mahkemesine gönderildi. Tutuklu sanık G.A. ve tutuksuz yargılanan anne B.T. hakkında, iki çocuğa yönelik eylemlerinden dolayı, ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamalarından 74 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Çanakkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savunması alınan G.A. hakkındaki iddiaları reddederek, “Çocukların babası alkol bağımlısıdır ve uyuşturucu alır. Onlara yönelik böyle eylem yapmış olsam bunu Bayramiç’te öğretmenlerine anlatırlardı, İzmir’de değil. Oğlum U.A. ise benim annemin yanında kalır, ayda 3-4 kez bizim eve gelir ve genelde kalmaz, gider. Ben sabah 05.30’da evden çıkarım, akşam 20.00-20.30 gibi eve gelirim, biraz dinlendikten sonra da arpa çuvallamaya giderim. Böyle bir şey mümkün değildir” dedi.

    ‘ÇOCUKLARIN İFADELERİ VARKEN SERBEST KALMALARI ANLAŞILABİLİR DEĞİL’

    Davanın 21 Haziran’da görülen 3’üncü duruşmasında, mahkeme heyeti son tutuklu sanık G.A.’nın tahliye edilmesine karar verdi. Gerekçe olarak ise, çocukların verdiği ifadeleri değiştirmelerini gösterdi.

    UCİM avukatlarından Yeşim Aydın, karara tepki göstererek, “Elmalı gibi, Çanakkale davası gibi bunları yaşayan çok çocuğumuz var. 21 Haziran’da Çanakkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi duruşmanın 3’üncü celsesini gördü ve dosya kapsamındaki son tutuklu sanık olan annelerinin sevgilisi de tahliye edildi. Diğer tutuklu 3 sanık zaten soruşturma aşamasında tahliye edilmişti. Serbest bırakılmasının gerekçesini ise mahkeme çocukların ifadelerini değiştirmeleri olarak açıklıyor. Çocuklar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gözetiminde, kurum bakımındayken çocuklarda, ‘Biz hep kurum bakımında, annemiz de cezaevinde kalacak. Biz annemizin bu şekilde cezaevine kalmasını istemiyoruz’ şeklinde korku oluşmuş ve çocuk kalbiyle böyle ifade değişikliği olmuş. Ancak mahkemenin, çocukların kendi el yazılarıyla beyanları varken, olayı anlatan videoları çekilmişken sanıkları serbest bırakması anlaşılır durum değil” dedi.

    ‘2015’TE İLK TAŞINMA AŞAMASINDA DA ŞİKAYET VAR’

    Çocukların başlarına gelen olayı anlattıkları halalarının çocuk gelişim öğretmeni olduğunun altını çizen Aydın, “Aslında bu çocukların yaptıkları ilk şikayet değil. 2015’te, yani bu insanların yanına ilk taşınma aşamasında da yaptıkları şikayet var. Ancak o şikayet takipsizlikle sonuçlanıyor. O zaman üzerine düşülseydi çocuklar, 2020’ye kadar bunları yaşamayacaklardı. Çocuklar, annelerinin ve annelerinin sevgilisinin onları cinsel birlikteliklerine dahil ettiklerini, çocukların cinsel birliktelik sırasında yanlarında oldukları vakit annelerinin onlara, ‘Siz de öğrenin, ileride sizin de kocanız olacak onunla yapacaksınız’ dediklerini biz dava dosyasından okuduk. Sonrasında çocukların olayı anlatmak için halalarına yazdıkları o mektupta şunu fark ettik ki çocuklar başka insanlara sunulmuşlardı” dedi.

    ‘ÇOCUKLARIN BABAYA VE HALAYA TESLİMİ İÇİN BAŞVURU YAPTIK’

    UCİM avukatlarından Zeynep İlayda Karadağ ise çocukların psikolojilerinin hiç iyi olmadığını ifade ederek, “Biz çocukların kurum bakımına sevk edilmesini sağladık. Aileyle de sürekli iletişim halindeyiz. Çocuklar kurum bakımında oldukları için daha iyi olduklarını umuyoruz. Onların en kısa sürede babaya ve halaya teslim edilmeleri için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun alakalı gerekli başvurularımızı yaptık” dedi.

  • Türkiye’yi sarsan Elmalı davasında yeni gelişme! O çift ilk kez konuştu

    Türkiye’yi sarsan Elmalı davasında yeni gelişme! O çift ilk kez konuştu

    Türkiye’nin gündemine ‘Elmalı Davası’ olarak giren cinsel istismar suçlamalarının yer aldığı olayda anne Merve Akman ile üvey baba Rahmi Akman, ilk kez konuştu. Özellikle iki gündür yaşananlara isyan ettiğini söyleyen Merve Akman, “Psikolog raporlarında her şey ortada. Çocuklarımı babaanneleri uydurma yalanlarla kandırmaya çalışıyor” dedi. Rahmi Akman ise “Biz çocukları istismar etmedik. Ben o çocuklara babasının yapmadığı babalığı yaptım, babasının vermediği sevgiyi verdim” diye konuştu. Eski gelini ile kocasının eleştirdiği babaanne Günay S. ise çocukların büyük bir travma yaşadığını ve psikolog desteği sağlandığını belirterek, “Bayağı bir yol kat ettik ama hala sayıklamaları mevcut. Korkuları mevcut. Orada gördükleri işkence, tehdit, istismar çocuklar da büyük travma uyandırmış. Hala kendilerini korkuda hissediyorlar.” ifadelerini kullandı.

    Antalya’da kız çocuğu G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.’nin (10), cinsel istismara uğramasına ilişkin yürütülen davada tutuklu anne Merve Akman ile üvey baba Rahmi Akman’ın 6 ay önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının yankıları sürüyor. ‘Elmalı Davası’ olarak dün tekrar gündeme gelen olayla ilgili Türkiye’nin konuştuğu çift Merve- Rahmi Akman, ilk kez Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklama yaptı. Akman çifti, suçsuz olduklarını, mahkemenin kendilerini doktor, psikolog raporlarına göre tahliye ettiğini, çocuklarının, babaanneleri tarafından yönlendirildiğini, bunun da psikolog raporları ile kanıtlandığını söyledi.

    ‘EVLENMEDEN ÖNCE BİR OLAYA KARIŞTIM, TUTUKLANDIM’

    Anne Merve Akman, iki gündür yaşananlara isyan ettiğini söyledi. Rahmi Akman’la 8 Kasım 2018 tarihinde evlendiğini anlatan Merve Akman, “Evlenmeden önce bir olaya karıştım. Bu nedenle tutuklandım. 3 yıl 8 ay ceza aldım. Afyon Açık Cezaevi’nde bir yıl tutuklu kaldım. Sonra çıkan af yasası ile tahliye edildim. 2019 yılının kasım ayında çocuklarımın babaannesi Günay Soytok, Afyon Açık Cezaevi’nde ziyaretime geldi. Çocukları 1 aylığına Edremit’e tatile götüreceğini, kendisinin babaanne olduğunu, onlarla bir süre birlikte olmak isteğini söyledi. Ben de izin verdim. Kızım G.E.G. ve oğlum İ.E.G.’yi alarak götürdü” dedi.

    ‘ÇOCUKLARIMI BABAANNELERİ UYDURMA YALANLARLA KANDIRMAYA ÇALIŞIYOR’

    Açık cezaevinde olduğu için çocuklarını bu sürede her gün aradığını aktaran Merve Akman, “Bir süre sonra çocuklarım ‘Anne biz burada kalmak istemiyoruz. Gel bizi al, ne zaman geleceksin’ demeye başladı. Ben de çocuklarıma cezaevinde olduğumu söylememiştim. Bir otelde çalıştığımı, üç ayda bir hafta iznim olduğunu söylemiştim. Çünkü açık cezaevinde üç ayda bir hafta evci iznimiz vardı. Bu sürede çocuklarımı ve eşimi görmeye geliyordum. Önce eşimle bir iki gün otelde kalıp, annemin yanındaki çocuklarıma öyle gidiyordum. Bir süre sonra çocuklarımı babaannesi, ‘Çocuklar seninle görüşmek istemiyor’ diyerek görüştürmemeye başladı. ‘Çocuklarınla görüşmek istiyorsan yeni kocandan boşan, oğluma dön’ dedi. Ben de bunu reddettim. Kendisine, ‘Benim mutlu bir evliğim var. Kocam çocuklarıma iyi bakıyor. Senin oğlun bana sürekli işkence yaptı. İşkence gördüm. Şimdi mutlu bir evliliğim var. Senin oğluna asla dönmem. Bana çile çektirdi’ dedim. ‘Bundan sonra olacaklardan kork. Sen ve eşin çocuklara işkence yapmışsın, cinsel istismar yapmışsın’ diye beni tehdit etti. 2020 yılının Ramazan Bayramı’nın arife gününde yaşadığımız yere gelen jandarma ekipleri, ani bir operasyonla bizi gözaltına aldı. Telefonlarımız elimizden alındı. Ancak Cumhuriyet Savcılığı emriyle serbest bırakıldık. Telefonlarımız incelendi. Ancak 2020 yılının kasım ayında tekrar gözaltına alındık. 14 Kasım 2020 tarihinde 14 saat süren bir duruşma sonunda tutuklandık. 5 Ocak 2021 tarihinde delil yetersizliğinden serbest bırakıldık. Dün de bu olay ortaya çıktı. Psikolog raporlarında her şey ortada. Çocuklarımı babaanneleri uydurma yalanlarla kandırmaya çalışıyor” diye konuştu.

    ‘ANNE BENİ BİR DAHA BABAMA GÖNDERME’

    Kızının velayetinin hala kendisinde olduğunu kaydeden Merve Akman, şöyle devam etti:

    “Eski eşim benden sonra 4 kez evlendi. Bana ‘oğlumu eşim istemiyor’ diyerek kendisi gönderdi. Babama oğlumun noterde velayetini vererek teslim etti. Gelince kucağıma atladı, ağladı. ‘Anne beni bir daha babama gönderme’ dedi. Ben oğlumu Finike’de okula yazdırdım. ‘Ben otelde çalışıyorum bir süre gelmeyeceğim’ diyerek, çocuklarıma yalan söyledim. Sırf onların psikolojisi bozulmasın istedim. Bu süreçte kızım bir sağlık sorunu yaşadı. Hastanede yattı. Kızımın başında eşim kaldı. Babam kaza geçirdi. Oğlumu bu süreçte Finike’de bir paketleme tesisinde çalışan kız kardeşlerim fabrikada baktı. Oğlum fabrikada teyzesinin telefonuna kendisi bir video çekiyor. Herkesi arıyor. ‘Annem beni okula göndermiyor’ diyor. Benim tek suçum kötü ve yanlış bir adamla evlilik yapmak.”

    ‘ÇOCUKLARI İSTİSMAR ETMEDİK KESİNLİKLE’

    Rahmi Akman ise “Biz iki gündür eşimle Türkiye’nin baskısı altındayız. Sosyal medyadan bize ağır küfürler geliyor. Annemi, babamı, kardeşimi, eşimi, dostumu, arkadaşlarımı ağır şekilde tehdit ediyorlar. Bizim can güvenliğimiz yok. Biz çocukları istismar etmedik kesinlikle. Doktor raporlarımız, adli tıp raporlarımız vardır. Kesinlikle adli tıp raporlarında istismara dayanak hiçbir şey yoktur. Ben o çocuklara babasının yapmadığı babalığı yaptım, babasının vermediği sevgiyi verdim, babasının yapmadığı güzellikleri yaptım. Ben o çocuklara annesiyle beraber sahip çıktım. Benim sahip çıkmam suçsa siz yargıda karar verin” dedi.

    ‘OĞLUM, GELİNİMİN ÇOCUKLARINA BABALIK YAPTI’

    Rahmi Akman’ın annesi Hatice Akman da oğlu ve gelininin arkasında olduğunu söyleyerek, “Ben bir anneyim, oğluma helal süt emdirmiş bir anneyim. Oğlum, gelinimin çocuklarına babalık yaptı, kendi çocukları gibi. Benim oğlumu, gelinimi linç etmeyin” diye konuştu.

    ‘İFADELER ÇOCUKLARA EZBERLETİLDİ’

    Merve Akman ayrıca, sosyal medya hesabından da açıklama yaptı. Psikolog raporuna göre ifadelerin çocuklara ezberletildiğini, özellikle resimler çizdirildiğini belirterek, şöyle dedi:

    “Çocuklarım davanın başından beri Balıkesir Ayvalık Sosyal Hizmet Merkezi’nde psikologla görüşmektedir. Balıkesir Valiliği tarafından dosyaya gönderilen 30 Nisan 2021 tarihli evrakta, her ne kadar 23 Ekim 2020 tarihinde mahkemeye görüş bildirilse de yapılan mesleki çalışma sonucu ‘Çocuklar hakkındaki kanaatlerinin değiştiği’ bildirilmiş, bu yazının ekinde de çocuklarımla görüşen uzman psikoloğun 6 sayfalık raporu gönderilmiştir. Rapordan takip edebileceğiniz üzere psikologda şüphe uyanmasına neden olan somut olaylara tek tek yer verilerek, ‘Babaanne Günay Soytok’un istismar davası, velayet davası ve çocukların sağlık kontrolleri hakkında tutarsız ve yalan beyanlarda bulunduğunun gözlemlendiği’ belirtilmiştir. Raporun sonuç kısmında çocukların babaanne yanından alınarak, onunla görüşmesinin engellenmesinin, çocukların maruz kaldıkları manipülasyon ve duygusal şiddetten uzaklaştırılarak olayları net biçimde anlatabilmeleri için babaanne ile görüşmelerinin engellenmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.”

    ‘BABAANNE KIZAR DİYE KIZIM MEKTUP YAZMAKTAN VAZGEÇMİŞ’

    Raporda kızının psikologla görüşürken kendisine mektup yazmak istediğini söylediği, fakat babaannesi kızar diye psikologdan bu raporu saklamasını istediğinin yazdığını aktaran Merve Akman, “Şimdi sizlere soruyorum, ben öz kızımı istismar etsem sözde babaannenin alıkoyduğu kızım bana mektup yazmak ister mi? Psikoloğa beni özlediğini söyler mi? Kızım neden ‘Bu mektubu babaannem görürse bana kızar’ demektedir? İyice baskı altına alındığından olabilir mi? Raporda internette dolaşan resimlerin nasıl çizildiğini okudunuz mu? Resim çizme pratiği olmayan oğlumun psikologla görüşmeye geldiğinde doğrudan kendi isteği ile resim çizmek istediğini ve şaşırtıcı şekilde kızımın da de kendi isteği ile resim çizmek istediğini söylediklerini okudunuz mu? Psikoloğun da bu durumdan şüphe ederek rapora ‘Her iki çocuğun da ne söylemeleri, ne çizmeleri gerektiği konusunda yönlendirildikleri şüphesi uyanmıştır’ şeklinde yazdığını da okudunuz mu?” dedi.

    ‘İSTİSMAR BULGUSUNDAN KESİN BAHSEDİLEMEZ’

    Kızının 7 Mayıs 2020 tarihli adli tıp kurumu raporunda ‘Vaginal muayenesinde yırtık bulunmadığı’ yani, vajinal muayenede istismar bulgusu olmadığının yazdığını kaydeden Merve Akman, “Anal muayenede ise ‘fissür mevcut olduğu’ bu bulgunun livata (ters ilişki) eylemi ile olabileceği ancak kabızlık, parazit gibi hastalık nedeniyle de oluşabileceği, dolayısıyla bu bulgunun istismar bulgusu olduğundan kesin olarak bahsedilemeyeceği yazıldı. Gelelim bu rapordan 1 ay sonra alınan yine kızım hakkındaki ikinci adli tıp kurumu raporuna. 10 Haziran 2020’de adli tıp kızımdaki bulgu ile fiili livata arasında illiyet bağı kurulamayacağını söylüyor. Bu şekilde de kızımda hiçbir bulgu olmadığı anlaşılmış oluyor. Oğlumun raporları da benzer şekildedir” diye konuştu.

    Merve Akman, sosyal medyada gezen ses kaydının kesinlikle kızına ait olmadığını da belirtti. Merve Akman, sosyal medya hesabında psikolog ve adli tıp kurumu raporlarını da paylaştı.

    BABAANNE: HALA KENDİLERİNİ KORKUDA HİSSEDİYORLAR

    ​Eski gelini ve kocasının çocukları yönlendirmekle suçladığı babaanne Günay S. ise iddiaların asılsız olduğunu torunlarının hala yaşadıkları travmadan kurtulamadığını söyledi. Bu konunun aileler üzerinde medyada yer almasını istemediğini,. torunlarının etkilendiğini ifade eden Günay S., sürecin avukatlar üzerinden sürdürülmesini istedi. Torunlarının psikolog desteği aldığını anlatan Günay S., yaşanan süreci ise şöyle özetledi:

    “Çocuklar, 2019 yılında bana geldiler. Şu anda psikolog desteği alıyoruz. Eğitimleri aynı zamanda devam ediyor. Bayağı bir yol kat ettik ama hala sayıklamaları mevcut. Korkuları mevcut. Çocukların sürece katılmasını istemiyorum. Çünkü çocuklar, korku içindeler. Orada gördükleri işkence, tehdit, istismar çocuklar da büyük travma uyandırmış. Bir kişi yan da baksa irkiliyorlar. Gece trafikten ses de gelse, irkiliyorlar. Hala daha kendilerini korkuda hissediyorlar. Torunlarım ve ben medyada olmak istemiyoruz. Gündemde olmak istemiyoruz görsel olarak. Çocuklarım bir geleceği var. Yaşadıklarını unutturmaya çalışıyoruz. Onun için de gündemde çocuklarım olmasın. Avukatlarımız ile irtibata geçilsin. Bunu istirham ediyoruz.”

    ÇOCUKLARI KAÇIRMA GİRİŞİMİNDE BULUNULDU

    Günay S.’nin avukatı Yusuf Önder ise süreci başından itibaren adli süreç ve yaşananlar hakkında bilgi verdi. Çocukların kontrol edildiği sağlık kuruluşundan aldıkları fiziksel şiddete maruz kaldıkları yönündeki rapor üzerine adli işlem başlattıklarını belirten Önder, 2020 yılında davanın açıldığını söyledi. Duruşma gününden 2 gün önce anne Merve Akman ve üvey baba Rahmi Akman tarafından çocukların kaçırılmaya çalışıldığını belirten Önder, “İlk celseden 2 gün önce Antalya’dan buraya geliyorlar ve velayeti kendisinde olmayan G.E.G.’yi kaçırma teşebbüsünde bulunuyorlar. Çocuk bu sırada bağırıyor, vatandaşlar devreye girerek, çocuğu üvey baba ve annenin elinden alıp, babaanneye teslim ediyor. Duruşmadan 2 gün önce bunların yapılması şüphe uyandırır” dedi.

    BABAYA İLK BAŞTA BİLGİ VERMEDİK

    Çocukların durumuyla ilgili ilk başta babaları Gürhan G.’ye bilgi verilmediğini söyleyen avukat Yusuf Önder, “Babanın bir hata yapmasından çekindik. Durum ayyuka çıktıktan sonra babayla konuştuk. Durumun vahim olduğunu anlattık. Babayı zapt etmekle uğraştık” dedi.

    İFŞA EDİLMELERİ HUKUK İHLALİ

    Avukat Yusuf Önder sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Gelen haberler üzerine öğreniyoruz ki, çocukların annesi mahkemeye dair evrakları paylaşmış. Bu çocukların örselenmesidir. Çocukların haklarının zedelenmesidir. Çocukların adının açık bir şekilde görünür ve okunur bir şekilde yayınlanması, ifşa edilmesi tamamen bir hukuk ihlalidir. Bu ihlali kabul etmemiz mümkün değil. Bir takım haber kanallarından çocukların fotoğrafları paylaşılmaya ve erişilmeye çalışılıyor. Biz bunu kabul edemeyiz. Biz bu paylaşımlarla ilgili şikayetçi olacağız. Unutulma hakkı ve çocukların geleceği resmen şuanda çok büyük tehlikeye girmekte. Bu çocukları büyüyecekler. Bu çocuklar Türkiye’nin geleceği.”

     

  • Elmalı davasıyla ilgili savcılıktan açıklama

    Elmalı davasıyla ilgili savcılıktan açıklama

    Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı, iki kardeşin istismarına ilişkin gündeme gelen iddialarla ilgili açıklama yaptı.

    Başsavcılıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    Bazı sosyal medya platformlarında Antalya ili Elmalı ilçesinde 2019 yılında gerçekleştiği iddia edilen iki çocuğun istismar edilmesi olayı ile ilgili yürütülen yargılamaya ilişkin bir kısım iddialar karşısında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacı ile basın açıklaması yapılması gereği hasıl olmuştur.

    5 Mayıs 2020 tarihinde mağdur çocukların babaanneleri tarafından, 2019 yılında Finike ilçesinde anne, üvey baba ve dayıları tarafından çocukların cinsel istismara uğradıkları iddiaları ile Balıkesir / Edremit Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar ve şikayette bulunulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal soruşturmaya başlanılmış ve çocuklara psiko sosyal destek verilerek çocuk izlem merkezinde beyanları alınmıştır.

    Yürütülen soruşturma neticesinde elde edilen bulgular ve çocuklara karşı nitelikli cinsel istismar eylemlerinin gerçekleştirildiği yönünde yeterli şüphe oluştuğu kanaatiyle 24 Temmuz 2020 tarihinde düzenlenen iddianame ile sanıkların cezalandırılması istemiyle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılmıştır.

    Delillerin tam olarak toplanmamış olması, delillerin karartılma ihtimalinin bulunması gerekçeleri ile 16 Ekim 2020 tarihinde Mahkemesince sanıkların tutuklanmasına karar verilmiştir. Yargılama sürecinde delillerin toplanmış olması ve alınan beyanlardaki çelişkiler dikkate alınarak sanıkların 5 Ocak 2021 tarihinde tutuksuz yargılanmalarına karar verilmiş ve Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından bu karara itiraz edilmiştir. Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itiraz reddedilmiştir.

    5 ay önce tutuksuz yargılanmalarına karar verilen sanıklar hakkındaki yargılama süreci devam etmekte olup, son duruşma 21 Mayıs 2021 tarihinde yapılarak, duruşması 17 Eylül 2021 tarihine bırakılmıştır.

    Yargılama sürecinde alınan mağdur beyanları ve toplanan tüm deliller mahkemesince birlikte değerlendirilecek olup, nihai karar bağımsız ve tarafsız yargıya aittir.

    Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yargılama süreci titizlikle takip edilmektedir.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

  • Öz babasının istismarına uğradı! Verilen karar isyan ettirdi

    Öz babasının istismarına uğradı! Verilen karar isyan ettirdi

    İstanbul’da, öz babası Y.K.’nin (47) uzun yıllar cinsel istismarına maruz kaldığı ileri sürülen T.K.’nin (17), 2 yıl önce şikayetçi olması üzerine dava açıldı. Adli Tıp Kurumu, genç kızın beyanlarının doğru olduğu ve ruh sağlığının bu olay nedeniyle bozulduğuna ilişkin oy birliğiyle karar vermesine rağmen Y.K. delil yetersizliğinden beraat etti., T.K. ise kararı üst mahkemeye taşıdı.

    İstanbul’da yaşayan T.K., iddiaya göre 8-9 yaşlarından bu yana öz babası Y.K.’nın cinsel istismarına maruz kaldı. Küçük yaşlarda babasının davranışlarının ‘sevgi’den kaynaklandığını düşünen T.K., okuldaki seminerlerle bu yakın davranışın ‘cinsel istismar’ olduğunu anladı. Kendisine yaptıklarının istismar olduğunu söylediği babası Y.K., olayları bir başkasına anlatması halinde annesini öldüreceği yönünde tehdit etti. T.K. bir süre sonra bu durumu anneannesine anlattı. Anneannenin aktarmasıyla olayı öğrenen genç kızın annesi A.K., eşine tepki gösterdi. Y.K. ise iddiayı reddetti ve eşi ile çocuklarını evde bir süre hapsetti.

    2019 yılının nisan ayında evden annesiyle birlikte kaçan T.K. babası hakkında şikayetçi oldu. T.K.’nin annesi ise boşanma davası açtı. İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde de cinsel istismar iddiasıyla dava açıldı.

    DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT

    Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan istenen raporda, genç kızın beyanlarının doğru olduğu, olay nedeniyle T.K.’nin ruh sağlığının bozulduğuna oy birliğiyle karar verildiği belirtildi. Davanın salı günü yapılan karar duruşmasında mahkeme, delil yetersizliği nedeniyle Y.K.’nin beraatine karar verdi. T.K. ise kararı üst mahkemeye taşıdı.

    BAKANLIK İSTİNAFA TAŞIYACAK

    Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da kararı istinafa taşıyacaklarını duyurdu. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Çocuğun birden fazla nitelikli cinsel istismarı davasında yargılanan sanık Y.K.’nin beraat etmesi yönündeki karara istinaf mahkemesi nezdinde itiraz edeceğiz. Bakanlık olarak hukuki süreci takip ediyoruz ve davaya müdahiliz” denildi.

    ”O YAŞTA SEVGİ OLARAK GÖRMÜŞÜM”

    Karara tepki gösteren T.K., 8- 9 yaşlarındayken öz babasının kendisini taciz ettiğini anlattı. Ortaokul sıralarında seminer derslerinde cinsellik konularını öğrendiğini aktaran T.K., “Bu durumu idrak ettim. Öz babam bana bunu yapmış. Ben bunu anlamamışım. Sevgi olarak görmüşüm. Daha sonra ‘baba’ bile demek istemediğim şahsa bunu söylediğimde o da bana ‘Anneni öldürürüm. Ben cezaevine girerim. Siz de çocuk esirgeme yurduna gidersiniz’ diyerek beni defalarca tehdit etti” diye konuştu.

    ”SUSTURULMAK ZORUNDA KALDIM”

    Babasının tehditleri karşısında korktuğunu belirten T.K., “Susturuldum. Susturulmak zorunda kaldım. Liseye geçtiğimde daha da büyüdüğümü fark ettim. Annem bu durumu bilmiyordu. Beni tehdit ettiği için onlara zarar gelmesini istemiyordum” ifadelerini kullandı.

    ”ANNEME, BENİM ONA İFTİRA ATTIĞIMI SÖYLEDİ”

    2018 yılında annesi A.K. ile birlikte tatile gittiklerini, orada anneannesi ve dedesiyle bir araya geldiklerini aktaran T.K., tacize uğradığını anneannesine söylediğini anlattı. T.K., “Anneannem bana ‘Güçlü kal emin ol ki annen senin arkanda olacak’ dedi. Anneme durumu anlattım. Annem Y.K.’ye olayı söyledi. Y.K. de ‘Bana iftira atıyor. Ben onun açık giyinmesini istemiyorum. Onun dışarı çıkmasına izin vermiyorum’ diyerek benim ona iftira attığımı söyledi. Annem bana inandı, ona inanmadı. Annem hep arkamda durdu” diye konuştu.

    ”ANNEMİN SURATINA KAYNAR SU DÖKMEYE KALKIŞTI”

    Bu olay sonrası babası tarafından eve kapatıldıklarını anlatan T.K., “Kapımıza polisler geldi. Onu evden uzaklaştırdı ama o yine de eve girmeyi başardı. Annemin boğazına bıçak dayadı. Annemi defalarca aldatıp suratına kaynar su dökmeye kalkıştı. Sonrasında kapımıza yeniden polisler geldi, onu tekrar uzaklaştırdılar. 2019 Nisan ayında evden kaçarak uzaklaştık. Anneannemlerle birlikte yaşadık” dedi.

    Babasından şikayetçi olduğunu, annesinin de boşanma davası açtığını anlatan T.K., “Bu süreçte onun ailesinden de kendisinden de çok tehdit aldık. Dün mahkememiz vardı. Mahkeme, delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verdi. Benim adli tıp raporlarım ve 6 doktor tarafından onaylanmış raporlarım var. Olaylar sonrası psikolojimin bozuk olduğu, psikolojik destek almam gerektiğini söylediler. Dün Y.K. beraat etti. Benim sesimi duyun, bana yardım edin. Bu sapık, pislik elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor. Başka kızların canı yanmasın” ifadelerini kullandı.

    ”SUSTUKÇA BU PİSLİKLER ÇOĞALIYOR”

    Kendisi gibi cinsel istismara uğrayan ve susan kadınlara çağrıda bulunan T.K., “Siz de susmayın. Sustukça bu pislikler daha çok çoğalıyor. Ülkemizde bunlar olmasın. Adalet istiyorum. 2 yıldan beri benim yaşadığım süreci kimse anlayamaz. 17 yaşındayım ve artık kaldıramıyorum. Şu an bu yaptığımdan dolayı utanmıyorum. Rezil de olmuyorum. Rezil olan karşı taraf. Artık kaldıramıyorum, toprağın altına girmek istemiyorum” diye konuştu.

    ”KIZIMIN ARKASINDAYIM”

    Anne A.K. ise 23 yıllık eşi Y.K.’ye boşanma davası açtığını ve kızının arkasında olduğunu vurguladı. A.K., “Ben o evin içinde defalarca aldatıldım, sustum, evlatlarım için köpek gibi çalıştım. Erkek işi yaptım. Öz babaları sözle bile ifade etmek istemedim bir kötülük yaptı ve yine çocuklarım için o evden çıktım ölüm korkusuyla 1 yıl geçirdim. Dövdü, yüzümü yakmaya çalıştı, ‘Sakat bırakırım’ dedi. Kızımın çocuklarımın her konuda arkasındayım. Kanımın son damlasına kadar bu mücadeleyi bırakmayacağım. Biz güçlü kadınlarız çocuklarımızı da o şekilde yetiştirdim” dedi.

  • Cinsel istismardan yargılanan sözde şeyhin cezası belli oldu

    Cinsel istismardan yargılanan sözde şeyhin cezası belli oldu

    Sakarya’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan yargılanan sözde şeyh Şağban, 10 yıl 5 ay hapis cezası aldı. Üst sınırdan ceza isteyen mağdur yakınları cezayı yetersiz buldu.

    Sakarya’nın Akyazı ilçesinde kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan sözde şeyh Eyüp Fatih Şağban 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Sağban tutuklu bulunduğu cezaevinden, mağdurun ailesi ise bulundukları ilden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

    Taraf avukatları salonda hazır bulunurken, sivil toplum kuruluşu temsilcileri de duruşmayı izledi.

    Celse arasında gelen belgelerin kayda geçirilmesinin ardından esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” suçundan cezalandırılmasını, “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise beraatini istedi.

    ÜST SINIRDAN CEZA TALEBİ

    Söz alan mağdurun annesi ve babası, mütalaaya diyecek bir şeylerinin olmadığını belirterek, şikayetlerinin devam ettiğini kaydetti. Müşteki avukatları da ceza yönündeki mütalaaya kısmen katıldıklarını, beraate yönelik görüşe katılmadıklarını ifade ederek, sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.

    SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

    Söz verilen sanık Şağban, suçlamaları ve iddiaları kabul etmedi. Sanık avukatları da müvekkillerinin beraatini ve tahliyesini talep etti.

    ‘HÜRRİYETİ YOKSUN KILMA’DAN BERAAT

    Kararını açıklayan heyet, “zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” suçundan 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırdığı sanık Şağban’ın, “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma” suçundan beraatine ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.

    “CEZAYI YETERLİ BULMADIK”

    Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan, bir çocuğun cinsel istismarcıya karşı sesini çıkardığını söyledi.

    Sanığın 10 yıl 5 ay hapis cezası almasına değinen Özkan, “Çocuklar vatandır diye çıktığımız bu yolda bu cezayı yeterli bulmuyoruz. Bu davanın peşinde olacağız” dedi.

    Derneğin avukatı Mine Rana Kahramanoğlu da kararın hukukçuları memnun etmediğini, sürecin takipçisi olacaklarını kaydetti.

    NE OLMUŞTU?

    Sakarya’nın Akyazı ilçesinde jandarma ekipleri, 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu ihbarı üzerine E.F.Ş’yi Kuzuluk Mahallesi’nde bir evde gözaltına almış, şüpheli sevk edildiği hakimlikçe 2 Eylül 2020’de tutuklanmıştı.

    Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanığın “zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı” ile “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.