Etiket: cinsel istismar

  • Keçi otlatırken cinsel istismara maruz kalmıştı! İsyan etti

    Keçi otlatırken cinsel istismara maruz kalmıştı! İsyan etti

    Aydın’da, lise öğrencisi N.Ö.’ye (14) cinsel saldırı girişiminde bulunduğu gerekçesiyle yargılanan şüpheli Kayhan D. (25), 4 ay tutuklu kaldıktan sonra ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Sanığın tahliye edilmesinin ardından konuşan N.Ö., ”Beklemediğim bir anda saldırıya uğradım. Çok korktum. Bana bunu yaşatan kişinin tahliye edilmesine şaşırdım” dedi.

    Bozdoğan ilçesinin kırsal Başalan Mahallesi’nde yaşayan lise birinci sınıf öğrencisi N.Ö., 15 Mayıs’ta amcasının da aralarında bulunduğu yakınları ile keçilerini ormanlık alana otlatmaya götürdü. Bir ara yakınlarının gerisinde kalan N.Ö.’ye, iddiaya göre arkasından gelen Kayhan D. saldırdı. N.Ö., ağzını kapatıp, kendisini yere yatırmak isteyen Kayhan D.’den elini ısırarak kurtulduktan sonra bağırarak amcasından yardım istedi. Bunun üzerine neye uğradığını şaşıran Kayhan D., koşarak uzaklaştı. N.Ö., yaşadıklarını amcasına anlattı. Eve dönen amca, yaşananları N.Ö.’nün babası Hasan Ö.’ye anlattı. Bunun üzerinden Hasan Ö., savcılığa gidip Kayhan D. hakkında suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında Nazilli ilçesinde 5 gün sonra yakalanan Kayhan D., sevk edildiği mahkemede tutuklandı. Kayhan D. hakkında dava açıldı. Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 22 Eylül’de görülen davanın ilk duruşmasında Kayhan D., hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip, tahliyesini istedi. Mağdur N.Ö. de pedagog eşliğinde mahkemede ifade verip, yaşadıklarını anlatarak Kayhan D.’den şikayetçi olduğunu söyledi. İfadeleri dinleyen ve dosyayı inceleyen mahkeme heyeti, 4 ay tutuklu kalan sanık Kayhan D.’nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

    ‘ÇOK KORKTUM’

    Sanık Kayhan D.’nin tahliye edilmesine tepki gösteren baba Hasan Ö., “Sanığın adli kontrol şartı ile tahliye edilmesi bizi üzdü” dedi. Yaşadıklarını anlatan N.Ö. ise, “Beklemediğim bir anda saldırıya uğradım. Çok korktum. Bana bunu yaşatan kişinin tahliye edilmesine şaşırdım. Tutukluluğunun devam etmesini bekliyordum” diye konuştu.

    N.Ö.’nün kuzeni Özkan Ö. de sanığın tahliye edilmesinin kendilerini üzdüğünü belirtip “14 yaşındaki bir çocuğa bunu yapan biri, kim bilir daha başka kimlere neler yapar. Yetkililerden bu olay karşısında adaletin sessiz kalmamasını ve sanığa gerekli cezanın verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

  • Tecavüzle suçlanan Didim Belediye Başkanı ifade verdi

    Tecavüzle suçlanan Didim Belediye Başkanı ifade verdi

    Aydın’ın Didim Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Deniz Atabay ile meclis üyeleri A.Ç. ve Ö.Ç., S.T.’ye cinsel istismarda bulundukları iddiası üzerine ifadeye çağrıldı. Savcılıktaki ifade işlemi sonrası Atabay ve meclis üyeleri, serbest kaldı.

    Olay, 2016 yılında Didim ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, iş istemek için belediye başkanı Ahmet Deniz Atabay ile görüşen S.T., sonrasında telefon numarasını bırakıp ayrıldı. Akşam meclis üyesi A.Ç. tarafından aranan S.T., iş görüşmesi için restorana gittiklerini zannederek, araca bindi. A.Ç.’nin kullandığı araç, bir çiftlik evine gitti. Evde bulunan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, başkan yardımcısı Ö.G. ve meclis üyesi Ö.Ç., S.T.’yi bira içmeye zorladı. Yine iddiaya göre evde bulunanlar, alkol ve kokain kullandı. S.T.’nin iddiasına göre Belediye Başkanı Atabay ve Ö.Ç., Ö.G. isimli kadınla ilişkiye girdi. A.Ç. de olanları kamerayla kaydetti. Ardından Atabay ve Ö.Ç., S.T.’ye cinsel saldırıda bulundu. S.T., dönüşte kendini bırakan A.Ç. tarafından görüntüleri oğluna izletmekle tehdit edildi. S.T., 2 ay boyunca aynı çiftlik evine götürülmeye devam etti. 2 ayın sonunda da İzmir’e, arkadaşının yanına kaçtı.

    Olayın sosyal medyada yayılmasının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından inceleme başlatıldı. İlçeye gönderilen müfettişler tarafların ifadelerine başvururken, hazırladıkları raporu Savcılığa sundu. S.T. ise Didim Adliye Sarayı’na giderek Başkan Atabay, başkan yardımcısı Ö.G. ile meclis üyeleri A.Ö. ve Ö.Ç.’den şikayetçi oldu. Suç duyurusunun ardından S.T., savcının talimatı doğrultusunda kendisine gösterilen fotoğraflarda kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu öne sürdüğü 4 kişiyi teşhis etti.

    S.T.’nin şikayetçi olmasının üzerinden 5 gün geçerken, Başkan Atabay ve meclis üyeleri A.Ç. ile Ö.Ç., bugün soruşturmayı yürüten savcı tarafından ifade için çağrıldı. Atabay ve iki meclis üyesi, sabah saatlerinde Didim Adliyesi’ne gelerek olayla ilgili ifade verdi. Hem Atabay’ın hem de iki meclis üyesinin, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmediklerini söyledikleri, bu durumun kendilerine yönelik bir kumpas olduğunu söylediği belirtildi. Yaklaşık 2 saat adliyede kalan Atabay ve beraberindekiler, savcılıktaki ifade verme işlemi sonrası adliyeden ayrıldı.

  • ‘Göz kulak olurum’ dedi, engelli kıza tecavüz etti

    ‘Göz kulak olurum’ dedi, engelli kıza tecavüz etti

    Zeka geriliği bulunan 17 yaşındaki genç kız, annesiyle memleketine gitmek üzere özel bir turizm firmasına ait otobüsle arabalı feribota bindi. Yolcuların feribotta seyir halinde olduğu bir anda boşluktan faydalanan otobüs muavini genç kıza feribot asansöründe cinsel saldırıda bulundu. Son dakika haberine göre tutuklanarak cezaevine gönderilen muavinin 25 yıla kadar hapsi isteniyor.

    Orta derecede zeka geriliği bulunan 17 yaşındaki Fatmagül C. ve annesi memleketi Kahta’ya gitmek istedi. 11 Ağustos günü bir turizm firmasına ait otobüse binen anne kız, Eminönü’nden Harem’e gitmek üzere araçlı feribota bindirildi.

    FERİBOT ASANSÖRÜNDE…

    Feribot hareket ederken otobüsteki yolcular otobüsten inerek feribotun üst kısmına geçip, seyahate devam etti. Bu sırada genç kız, araçta beklemek istemedi. Annesinden inmek için izin isteyen Fatmagül’e annesi karşı çıktı. Bu sırada, anne kızın yanına gelen otobüs muavini, Fatmagül’ün hava alması için kendisine göz kulak olabileceğini söyleyerek kızı otobüsten çıkarttı. Küçük kızı, feribotun asansörüne götüren muavin burada genç kıza, cinsel istismarda bulundu. Ağlayarak şok geçiren Fatmagül, annesinin yanına döndü. Kızının pantolonunda kan gören anne ise durumu kızına sorduğunda Fatmagül başına gelenleri annesine anlattı.

    TUTUKLANDI

    Anne-kız, olayla ilgili şikayetçi oldu. Yürütülen soruşturmada muavin Mehmet Erkan Ö., ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Adli Tıp kurumu tarafından mağdur hakkında rapor düzenlendi.

    Raporda genç kızın, istismara maruz kaldığı ve zeka geriliği olduğunu belirten bir rapor sunuldu. Muavin, Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    25 YIL İSTENİYOR

    Rapor sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca muavin hakkında iddianame düzenlendi. İddianamede, Fatmagül’ün beyanlarına itibar edilmesine engel teşkil edecek klinik bir duruma rastlanmadığını, zeka geriliği nedeniyle mağduru bulunduğu eylemde beden ve ruh bakımından kendisini yaşıtlarına göre savunamayacağı kanaatine varıldığı anlatıldı.

    Suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyen Mehmet Erkan Ö.’nün, ‘Nitelikli cinsel saldırı, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 25 yıla kadar hapsi isteniyor.

  • AYM’den gebeliğin sonlandırılması talebi hakkında ihlal kararı

    AYM’den gebeliğin sonlandırılması talebi hakkında ihlal kararı

    Anayasa Mahkemesi (AYM), Mersin’de 3 yıl önce 17 yaşındayken cinsel istismar sonucu hamile kalan R.G.’nin gebeliğinin sonlandırılması için sulh ceza hakimliğine yaptığı talebin sürüncemede bırakılmasını hak ihlali saydı. Anayasal güvence altındaki ‘kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının’ ihlal edildiğini bildiren AYM, bebeği dünyaya getirmek zorunda kalan R.G.’ye 100 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.

    AYM tarafından göürüşülen dava dosyasına göre, o tarihte 17 yaşında olan R.G’nin 2017 yılında Mut Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde yapılan muayenesinde 10 hafta 3 günlük hamile olduğu belirlendi. 18 yaşından küçük olan R.G.’nin farklı kişilerle birlikte olduğunu söylemesi üzerine durum emniyete bildirilerek, Cumhuriyet Başsavcılığa intikal ettirildi. R.G.’nin birlikte olduğunu ifade ettiği S.K., D.K. ve S.Ö. ile yaşladı 18’den küçük A.U.Y. ve M.Ç. hakkında soruşturma başlatıldı. R.G. ifadesinde kimden hamile kaldığını bilmediğini, ilk cinsel birlikteliğinin 2016 yılı başlarında ‘zora dayalı’ gerçekleştiğini, çıplak fotoğraflarının ailesine gönderileceği tehdidi nedeniyle başka bir kişiyle de cinsel birliktelik yaşadığını, daha sonraki birlikteliklerinde ise rızasının bulunduğunu belirtti. R.G’nin annesi D.Ü. ve babası S.Ü., kızlarını istismar eden şüphelilerden şikayetçi olarak, gebeliğin sonlandırılmasına karar verilmesi talebinde bulundu.

    R.G. ise yaşadığı olaylar nedeniyle babasından korktuğunu, ailesiyle kalamayacağını söyledi. Bunun üzerine genç kız, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne teslim edildi.

    GEBELİĞİN SONLANDIRILMASI TALEBİ REDDEDİLDİ

    Anne-babanın gebeliğin sonlandırılması yönündeki talebine, başsavcılık işlemin kısa zamanda gerçekleştirilebileceğini, ancak bu işlemden önce bebeğin babasının tespit edilmesi için DNA testi yapılması gerektiği yönünde yanıt verdi. Başsavcılık talebi, Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi. Hakimlik de talebi ‘soruşturma dosyasında R.G’ye ait herhangi bir talep ve rızaya ilişkin beyan olmadığı’ gerekçesiyle reddetti. Hakimlik kararında, kanuna göre gebelik süresi 10 haftadan fazla olan gebeliklerin sadece annenin hayatını tehdit ettiği takdirde sonlandırılabileceği hatırlatılarak, söz konusu dosyada annenin hayatının tehlikede olduğuna dair bir belge bulunmadığını kaydetti. Kararda ayrıca, gebeliğin cinsel saldırı veya reşit olmayanla cinsel ilişki suçu sonucu oluşabileceği, ancak suçun reşit olmayanla cinsel ilişki kapsamında kalması halinde ceninin yaşam hakkının ihlal edileceğine ve ceninin biyolojik babasının henüz tespit edilemediğine işaret edildi. Bu karar üzerine R.G., başsavcılığa başvurarak, “İstemeyerek yaşadığı birlikteliklerden gebe kaldığını öğrendiğini, psikolojisinin çok kötü olduğunu, intihardan veya kendine zarar verici eylemlerde bulunmaktan korktuğunu, bebeği doğurmasının hayatının mahvolmasına neden olacağını” belirterek, kürtaj izni verilmesini istedi. Başsavcılığın hakimliğe ilettiği bu talep de reddedildi.

    ANAYASAYI İHLAL VE 100 BİN LİRA TAZMİNAT KARARI VERİLDİ

    Soruşturma kapsamında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan verilen raporda da “Annenin yaşının küçük olması ve annenin ruhsal açıdan travmatik süreç yaşamasından dolayı gebeliğin sonlandırılmasının hem anne hem de ceninin tıbbi yararına olacağı” görüşü yer aldı. Hakimlik, adli tıp raporu ile yapılan başvuruyu da kabul etmedi. Kararın kesinleşmesi üzerine R.G., 28 Temmuz 2017’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Bireysel başvuruyu 23 Temmuz’da görüşen AYM, Anayasa’nın 17’inci maddesinde güvence altına alınan ‘Kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının’ ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme R.G.’ye 100 bin lira tazminat ödenmesine hükmederek, kararın bir örneğini bilgi için Mut Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi.

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan gerekçeli kararda, gebeliğin sona erdirilmesinin izne bağlanmasının amacının ceninin korunması ve bunun bir suç sonucu gerçekleşip gerçekleşmediğinin denetlemesi olduğuna dikkat çekildi.

    ‘GEBELİĞİN SONLANDIRILMASINA ERİŞİMİ İMKANSIZ KILDI’

    Bununla birlikte kadının kişisel özerklik ve vücut bütünlüğünün korunması hakkına yapılan müdahalenin orantılı olması gerektiği vurgulanan AYM kararında, “Bu bağlamda kanun koyucunun gebeliğin sonlandırılması imkanına erişimi imkansız kılan veya zorlaştıran ya da bu imkanı anlamsız hale getiren yorum ve uygulamaları, müdahaleyi orantısız kılabilir” değerlendirmesinde bulunuldu.

    Dava konusu olayda başvurucunun gebeliğinin sonlandırılmasına izin verilmediği hatırlatılan kararda, itiraz merciinin de R.G.’nin itirazlarını incelemediği, gebeliğin sonlandırılması talebini sürüncemede bıraktığı anlatılarak, şu tespitlere yer verdi:

    “Olaydaki şartlar bütün olarak değerlendirildiğinde -nihai kararın sonucundan bağımsız olarak- mümkün olan en kısa sürede verilmesi gereken karar, zaman faktörünün kritik öneme sahip olduğu yaklaşık 2 aylık sürede bir türlü verilememiştir. Dolayısıyla yargı makamlarının tutumu başvurucunun gebeliğin sonlandırılması imkanına erişmesini imkansız kılmış ve başvurucuya aşırı bir külfet yüklemiştir. Bu durum söz konusu adil dengenin başvurucu aleyhine bozulmasına yol açmış, başvurucunun maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkına yapılan müdahalenin orantısız olması sonucunu doğurmuştur.”

  • ‘İslam devleti kuracağız’ diyen tarikat lideri çocuk istismarından tutuklandı

    ‘İslam devleti kuracağız’ diyen tarikat lideri çocuk istismarından tutuklandı

    Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah, ‘müridinin’ 12 yaşındaki kızına cinsel istismardan tutuklandı. Nurullah’ın tutuklanmasının ardından ‘müritleri’ çocuğun babasını darp etti.

    Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah bir ‘müridinin’ 12 yaşındaki çocuğunu istismar ettiği için tutuklandı. Olayın ardından tarikat üyeleri ise şikayetçi babayı darp etti. Babanın omzu kırıldı, belinde ve kolunda ise yaralar var.

    Odatv’den Sami Menteş’in aktardığına göre, jandarma ekipleri Nurullah hakkındaki ihbar nedeniyle, Sakarya’nın Akyazı ilçesinin Kuzuluk mahallesinde bulunan ‘dergaha’ geldi. Görgü tanıkları, jandarmanın ardından birkaç kişinin daha geldiğini yaşanan tartışmanın ardından tarikat mensuplarının Jandarmaların yanından bir adama saldırdığını söylediler. Görgü tanıkları, jandarmanın biber gazı dahi kullanmasına rağmen, müritlerin saldırısını güçlükle durdurabildiklerini söyledi. Kavganın ardından Fatih Nurullah gözaltına alındı.

    Nurullah’ın gözaltına alınmasının ardından soruşturmayı yürüten Akyazı Cumhuriyet Savcısı, cinsel istismara maruz bırakılan çocuğun ifadesine başvurdu. Çocuk İzleme Merkezi, uzmanların eşliğinde alınan ifadede, çocuk yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlattı.

    İstismara maruz bırakılan çocuk, “dergahta” 10 yaşında çocuğunun daha olduğunu belirterek söz konusu çocuğun da benzer şekilde istismara maruz bırakıldığını söyledi.

    AİLEYİ TEHDİT EDİYORLAR

    Perşembe akşam gözaltına alınan Fatih Nurullah, Pazartesi mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme, Nurullah’ın tutuklanmasına karar verdi.

    Dava dosyasında Y.A.’nın ifadesinin haricinde Fatih Nurullah’ın Y.A.’nın babasıyla yaptığı ve yaşananları kısmen de olsa itiraf ettiği telefon görüşmesine ait ses kaydının olduğu da öğrenildi.

    Y.A.’nın ailesinin can güvenliklerinden endişeli ve çaresiz oldukları söylenirken, tarikat ‘müritleri’nin aileyi, çocuğun ifadesini değiştirmesi için ölümle tehdit ettiği söyleniyor.

    DEVLETİN KONTROL MEKANİZMALARINDA OLMA ÇAĞRISIYLA GÜNDEME GELMİŞTİ

    Fatih Nurullah son olarak müritlerine “devletin kontrol mekanizmaları içerisinde olmaları” yönünde çağrı yapmasıyla gündeme gelmişti. Tarikatın lideri olan Fatih Nurullah adlı kişi, tarikatın Nurani Tv adlı Youtube kanalında kendisine yöneltilen “Sarık veya cübbe giymek, resmî işlerimizde engel oluşturuyorsa nasıl bir yol izlemeliyiz?” sorusuna yanıt verirken “Devletin kontrol mekanizmalarında olalım” ifadesini kullanmıştı. Nurullah, “Hele İslami devlet olsun; en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cübbeleri biz giyeceğiz. Vakti saati var her şeyin. Mesela başörtü meselesi çözüldü değil mi? Ayasofya mayasofya, Tayyip Bey ‘bekleyin’ dedi. Ayasofya açıldı…. Devletin kontrol mekanizmalarında olalım. Çünkü ne idüğü belirsizler karar mekanizmalarına geçince Müslümanlar sıkıntı çekiyor” diye konuşmuştu.

     

  • Bursa’da 23 yıl hapisle aranan hükümlü yakalandı

    Bursa’da 23 yıl hapisle aranan hükümlü yakalandı

    Bursa’da 22 ayrı suçtan, 23 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan hükümlü H.B., polis ekiplerinin yaptığı operasyonla yakalandı. H.B., cezaevine gönderildi.

    İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali gibi 22 ayrı suçtan 23 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası olan ve çocuğa cinsel istismar suçundan arama kaydı bulunan hükümlü H.B.’yi yakalamak için çalışma başlattı.

    Yapılan fiziki ve teknik takibin ardından yaklaşık 200 güvenlik kamerası görüntüsü izleyen polis, H.B.’nin ev adresini tespit etti. Dün sabah saatlerinde yapılan operasyonla, Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi’ndeki evinde yakalanan H.B., gözaltına alındı. H.B., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Van Valiliği’nden astsubaydan cinsel istismar iddiasına açıklama

    Van Valiliği’nden astsubaydan cinsel istismar iddiasına açıklama

    Van Valiliği, ‘Bir astsubayın 17 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu’ yönündeki iddiaları yalanladı. İddiaların, gerçeği yansıtmadığı, kentteki askeri birliklerde, bu isimde bir astsubay olmadığı bildirildi.

    Bazı yayın organları ile sosyal medyada, bir astsubayın 17 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu yönündeki haberler üzerine Van Valiliği yazılı açıklama yaptı. Haberin ve sosyal medyada paylaşıyan bilgilerin gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada, N.A’nın, ailevi sorunları nedeniyle 16 Temmuz günü, Van İlkadım Çocuk Yurduna yerleştirildiği, kent genelindeki askeri birliklerde T.A. isimli astsubay olmadığının saptandığı ifade edildi. Açıklamada, şöyle denildi:

    “31 Temmuz’da konakladığı yurttan izinsiz ayrılan N.A., polis ekiplerince bulunarak yurda teslim edildikten sonra, görevlilere cinsel istismara uğradığı yönünde bilgi verilmiş. Yurt görevlilerinin Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurusuyla, N.A.’nın 25 Ağustos’ta, Çocuk İzleme Merkezi’nde ifadesi alınmıştır. N.A, ifadesinde, 1 Ağustos’ta 3-4 yıldır sevgili olduğu 25 yaşındaki A.P. ile İskele mevkisinde buluştuğunu, A.P.’nin kendisiyle rızası dışında cinsel ilişkiye girdiğini ve şikayetçi olduğunu ifade etmiştir. N.A., 2020 yılı içerisinde, hatırlamadığı bir tarihte, astsubay olduğunu ifade ettiği T.A. isimli birinin evine gittiğini, ancak cinsel bir birliktelik yaşamadığını ve T.A.’dan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir. Yapılan araştırmalarda ilimizdeki askeri birliklerde T.A. isimli bir astsubay olmadığı belirlenmiştir. Bazı basın organlarında ve sosyal medyada, astsubayın 17 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu yönünde yayımlanan haber gerçeği yansıtmamaktadır.”

    Açıklamada, N.A.’nın şikayetçi olduğu A.P.’nin, Van Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alındığı, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

  • Uzman Çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan İ.E. hayatını kaybetti

    Uzman Çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan İ.E. hayatını kaybetti

    Batman’da Uzman çavuş Musa Orhan tarafından cinsel saldırıya maruz bırakılan ve ardından intihar girişiminde bulunan 18 yaşındaki İ.E. 16 Temmuz’dan bu yana tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

    Batman’ın Beşiri ilçesinde 16 Temmuz günü intihar girişiminde bulunan, sonrasında ise uzman çavuş Musa Orhan tarafından cinsel saldırıya maruz bırakıldığı ortaya çıkan 18 yaşındaki İ.E. tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

    Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, İ.E. intihar girişimi sonrasında kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesini verirken, İ.E’nin bıraktığı mektubunda cinsel saldırıya maruz bırakıldığını anlattığı, ailesinin şikayeti ile aynı gün gözaltına alınan uzman çavuş Orhan’ın ise ifadesinde, İ.E. ile herhangi bir cinsel birliktelik yaşamadıklarını ileri sürdüğü öğrenilmişti.

    Orhan daha sonra cinsel saldırıyı doğrulayan Adli Tıp Raporu gösterilmesi üzerine bu kez İ.E. ile Siirt’te buluştuklarını ve kendisinin “alkollü” olduğunu söylemişti.

    RAPORA RAĞMEN SERBEST KALDI

    Soruşturma dosyasına “gizlilik” kararı getirilen uzman çavuş, “nitelikli cinsel istismar” suçundan sevk edildiği Siirt Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.

    İ.E.’nin ailesi ise, hukuki destek alabilmek için İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi’ne başvurdu. Ailenin talebi üzerine dernek tarafından Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Milli Savunma Bakanlığı’na ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na başvuruda bulunarak soruşturma ve olay hakkında bilgi alma talebinde bulundu.

    HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca ise, uzman çavuşun serbest bırakılmasını Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından yanıtlanmasını istediği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı.

    HALUK LEVENT: “KİMSE ONU KORUMASIN”

    Sosyal medya hesabından tepkisini dile getiren Haluk Levent; “Devletin üniformasının yerlere düşürülmesine izin vermeyin. Kötüler her yerde her meslekte olabilir. Tecavüzcünün tacizcinin sağcısı solcusu, memuru, askeri olmaz. Musa’nın o üniformayı giymeye ve onu kirletmeye hakkı yoktur. Kimse de onu korumasın. #MusaOrhanTutuklansın” mesajını paylaştı.

    https://twitter.com/haluklevent/status/1295686572285800450

  • ‘Amcam tarafından cinsel istismara uğradım’ dedi, öldürüldü

    ‘Amcam tarafından cinsel istismara uğradım’ dedi, öldürüldü

    İran’ın başkent, Tahran’ da amcası Mojtaba Namdar tarafından cinsel istismara uğradığını söyleyen Fatemeh Ghozat adlı 16 yaşındaki genç kızın, Namdar tarafından 11’inci kattan atılarak öldürüldü.

    Amcası tarafından önce cinsel istismara uğrayan ve daha sonra da infaz edilen genç kızın olayı ülkede tepkilere neden oldu.

    MAHKEME KEFALETLE SERBEST BIRAKTI

    Mahkemenin Nambar’ı kefaletle serbest bırakılması ailenin tepkisine yol açtı. Yerel televizyona konuşan ölen genç kızın annesi Bariha Rahmani , “Kızımı gözlerimin önünde pencereden attı ve kızımın bedeni ellerimin arasındaydı. Kefaletle serbest bırakıldı ve şimdi özgürce dolaşıyor. Bu adam serbest nasıl bırakılır?” dedi.

    “OĞLUMU ÖLÜMLE TEHDİT EDİYOR”

    Amcası tarafından cinsel istismara uğrayarak öldürülen genç kızın annesi Rahmani, Nambar’ın oğlunu tehdit ettiğini ifade ederek, “Oğluma, Şimdi senin sıran’ diyerek ölümle tehdit ediyor. Kendim ve çocuklarım adına endişeleniyorum. Adalet bekliyorum” diye konuştu.

  • Torununa cinsel istismar suçundan tutuklandı

    Torununa cinsel istismar suçundan tutuklandı

    Esenler’de torununa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan dede C.Y, “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan tutuklandı.

    Mağdur S.A.K’nin babası hakkındaki şikayeti üzerine gözaltına alınan C.Y’nin (57) emniyetteki işlemleri tamamlandı.

    Bakırköy Adliyesine sevk edilen zanlı, buradaki ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, kızının kendisine iftira attığını öne sürdü.

    Savcılıktaki ifadesinin ardından Bakırköy 4. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen şüpheli “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan tutuklandı.