Etiket: çocuk

  • Jandarmadan depremzede çocuklara hamburger ikramı

    Jandarmadan depremzede çocuklara hamburger ikramı

    Türk Kızılayı ve jandarma iş birliğiyle Reyhanlı’da bulunan Üçtepe Hürriyet İlkokulu ve Alakuzu İlkokulu öğrencilerine özel bir etkinlik düzenlendi.

    Etkinlik kapsamında, öğrencilere öğle yemeği olarak hamburger dağıtıldı. Hamburgeri ilk kez tadan ilkokul öğrencilerinin oldukça mutlu oldukları gözlendi.

    Türk Kızılayı’nın gönüllüleri ve jandarma personeli, öğrencilere hamburger dağıtarak onlara keyifli bir gün yaşattı.

  • Çocuklarda grip vakalarında artış var

    Çocuklarda grip vakalarında artış var

    Okullar, yurtlar, kreşler gibi toplu yaşam alanlarının bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılma olasılığının yüksek olduğu yerler olduğuna dikkat çekenÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Özellikle kış aylarında okulların açılması, kapalı ortamda uzun süre kalınması nedeniyle hastalıkların yayılması kolaylaşıyor. Ayrıca bazı viral ve bakteriyel enfeksiyonlar kış aylarında daha sık görülmektedir” diye konuştu.

    Üst solunum yolu etkenleri olan nezle etkeni rinovirüs, krup etkeni parainfluenza, mevsimsel grip ve domuz gribi etkeni influenza, tonsillofarenjit etkeni beta mikrobu diye bilinen streptokok bakterisi, bu enfeksiyonların ardından sıklıkla görülen orta kulak enfeksiyonları, sinüzitler, özellikle 3 yaş altı çocuklarda görülen özellikle bebeklerde ciddi enfeksiyonlara yol açan RSV adını verdiğimiz bronşiolit etkeni, pnömoniye neden olan bakteriyel enfeksiyonların kış aylarında daha sık görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Bunun nedeni bu mikropların soğuk ve nemli havada daha uzun süre dayanması, üreme koşullarının kolaylaşması, öksürük, hapşırık, burun akıntısı yoluyla kapalı ve kalabalık ortamlarda kolayca yayılması, el yıkama gibi hijyen koşullarının sağlanmasının kreş ve okul çocuklarında daha zor olması kış aylarında bu hastalıkların daha sık görülmesine neden olmaktadır” dedi.

    Virüslerden korunmak için kişisel hijyen kurallarına uymak çok önemli

    Okullarda grip hastalığının kişiler arası bulaşmasını azaltmak için kişisel hijyen kurallarına uyulmasının önemini vurgulayan Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Mevsimsel gripten korunmak için; risk grubunda bulunan kişilere mevsimsel grip aşısını yaptırması gerekiyor. Grip gibi solunum yolu ile bulaşan hastalıklardan korunmak için öğrencilerin bir arada bulunduğu derslik, kantin, yemekhane, spor alanları, okul servisleri gibi alanlarda hastalığın kişiden kişiye yayılımını en aza indirmek için tüm personel ve öğrenciler hijyen kuralları konusunda bilgilendirilmelidir. Okulda sınıflar, yemekhaneler, oyun alanları hava akımını sağlayacak şekilde sık sık havalandırılmalıdır” açıklamasında bulundu.

    Kişisel hijyen için yapılması gerekenler

    Mikroplar en çok kirli yüzey ve eşyalara temas yoluyla bulaştığından, eller sık sık yıkanmalı ve eller yıkanmadan göz, burun ve ağıza dokunulmaması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül şöyle devam etti: “Elleri yıkamak grip ve diğer bulaşıcı hastalıklardan koruyacak en önemli önlemlerdendir. Özellikle aksırık, hapşırık ya da öksürük sonrasında, ellerin su ve sabun ile iyice yıkanması önemlidir. Eller yıkandıktan sonra, tek kullanımlık kâğıt havlu ile kurulanmalıdır. Okul ve kreş gibi toplu yaşam alanlarında oyun parkı, oyuncaklar, çocuk karyolası, sandalye, yemek masası, pencere kenarı, kapı kolu gibi sık temas edilen yerler temizlenmelidir. Sık kullanılan ve canlı grip virüslerinin bulunabileceği kapı kolları, bilgisayar klavyesi, cep telefonu ya da kablolu telefon dezenfekte edilmelidir. Hasta kişilerle tokalaşma, sarılma ve öpüşmeden kaçınılmalıdır. Öksürüldüğünde ya da hapşırıldığında; ağız ve burun mendil ya da mendil bulunmadığı durumlarda kol ile kapatılmalıdır. El hijyeni sağlanmalıdır. Hastalık varlığında kişinin çevresindekiler ile teması sınırlandırılmalı ve evde istirahat etmesi konusunda çocukların aileleri bilgilendirilmelidir. İstirahat hem daha kısa sürede iyileşmeyi sağlar hem de hastalığın diğer çocuklara bulaşmasını engeller. Hastalık döneminde bol sıvı tüketmeye özen gösterilmeli, beslenmeye dikkat edilmeli, özellikle taze sebze ve meyve tüketilmelidir.”

    Gripten korunmanın en önemli yollarından biri grip aşısı

    Uyku düzenine dikkat etmek ve kapalı ortamlar yerine temiz havanın tercih edilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül sözlerini şöyle tamamladı: “Gripten korunmanın en önemli yollarından biri grip aşısıdır. 6 ay üzerindeki herkes grip aşısı olabilir. Özellikle risk grubunda bulunan 65 yaş üzeri kişiler, okula yeni başlayan çocuklar, evde küçük kardeşi bulunan ve astım gibi kronik hastalığı olan tüm çocuklar, öğretmenler, çocuğa bakım verenler mutlaka aşılanmalıdır.”

  • 11 yaşındaki çocuk, 7 elektrikli scooterı çaldı

    11 yaşındaki çocuk, 7 elektrikli scooterı çaldı

    Olay, geçtiğimiz bir hafta içerisinde Fatih’te bulunan dükkanların önünde yaşandı. İddialara göre, 11 yaşındaki Y.K. isimli çocuk Aksaray, Laleli ve Kumkapı bölgelerinde gezerken dükkanların önündeki elektrikli scooterları gözüne kestirdi. Esnafın dükkan önüne bıraktığı scooterların yanına giden Y.K. önce çevreyi kontrol etti sonra da kimsenin fark etmediği anda kilidi kırdı. Scootera binerek hızlıca olay yerinden uzaklaşan şüpheli, aynı yöntemle bir hafta içinde 7 tane elektrikli scooter çaldı. Esnafın ihbarı üzerine harekete geçen polis ekipleri, güvenlik kamerası görüntülerini izledi. Ekipler, görüntülere yansıyan hırsızlığın şüphelisi olan çocuğun kimliğini tespit etti. Kimliği belirlenen şüpheli, Fatih’te yakalandı. Çocuk yaştaki şüphelinin emniyetteki işlemlerin sürdüğü öğrenildi.

     

  • Lösemili Çocuklar Haftası

    Lösemili Çocuklar Haftası

    Bildirici, lösemi hastalığının her yıl binlerce çocuğumuzu etkilediğini ve bu nedenle toplumun bu konuda bilinçlenmesinin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, lösemili çocuklarımızın yaşadığı zorlukların azaltılması ve onların daha sağlıklı bir yaşama kavuşmaları için toplumun desteğinin elzem olduğunu ifade etti.

    “Lösemi, erken teşhisin hayati önem taşıdığı, bulaşıcı olmayan ancak uzun ve zorlu tedavi süreçleri gerektiren bir hastalıktır. Özellikle dar gelirli ailelerin bu süreçte maddi ve manevi desteklere ihtiyaç duyduğunu belirten Bildirici, ‘’25 yıl önceki düşük tedavi başarı oranlarına kıyasla, ülkemizdeki farkındalık artışı ve tıbbi gelişmeler sayesinde lösemi hastalığının tedavi başarı oranı %95’lere ulaşmıştır. Türkiye’de ve dünyada her yıl binlerce çocuk lösemi hastalığına yakalanmakta, küçük bedenler uzun ve hassas bir tedavi sürecine girmektedir.

    Lösemi, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Lösemi tedavisi gören çocukların moral ve motivasyonunun sevgiyle yüksek tutulması oldukça önemlidir. Çünkü lösemili çocuklarımızın en temel ihtiyacı sevgi ve umuttur’’ dedi. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftasının toplumumuzda farkındalık oluşturmasına vesile olmasını temenni eder, lösemi hastalığıyla mücadele eden tüm vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim.”

  • Kazada yaralanan babalarının başında gözyaşı döktüler

    Kazada yaralanan babalarının başında gözyaşı döktüler

    Kaza, akşam saatlerinde Yunus Emre Mahallesi 127. Cadde üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinden gelerek Aksaray Cumhuriyet Mahallesi’ndeki yakınının evine giden H.K. (24) idaresindeki hafif ticari araç ile Cumhuriyet Mahallesi’nden Çiftlik Mahallesi istikametine seyreden R.Ç. (36) yönetimindeki plakasız elektrikli üç tekerlekli motosiklet çarpıştı.

    Çarpışma sonucu elektrikli motosiklet sürücüsü ve kasada yolcu olarak bulunan D.Ç. (38), O.Y.Ç. (7), A.Ç. (11), B.Ç. (3), E.S.Ç. (7) ve A.E.Ç. (10) yaralandı. Kaza ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Motosiklette yolcu olarak bulunan ve yolda yaralı halde yatan babaları D.Ç.’yi gören çocuklar ise babalarının başında gözyaşı döktü.

    Çevredeki vatandaşlar çocukları sakinleştirirken, hafif ticari araçta yolcu olarak bulunan G.D. (52), kazanın bir anda olduğunu söyledi. Yaralılar ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Mevsim geçişlerinden kimler etkilenir?

    Mevsim geçişlerinden kimler etkilenir?

    İç hastalıkları uzmanı Asena Serap Yalçınkaya, mevsim geçişlerinde meydana gelen rahatsızlıklar hakkında açıklamalarda bulundu.

    Hava sıcaklıklarının bir artıp bir azaldığını kaydeden Uzm. Dr. Yalçınkaya, ”Gündüz gece farkları aralıkları oldukça artmakta tabi buda bizim üst solunum yolu enfeksiyonlarını tetikleyen olarak karşımıza çıkmakta. Mevsim geçişlerinden en çok etkilenen grup, çocuk hastalar, 65 yaş üstü olan hastalar ve kronik rahatsızlığı olanlardır. Diyabet, kalp yetmezliği ve organ yetmezliği olan hastalarımız, daha çok etkilenmektedir. Bunun yanı sıra kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarımızda ataklar ve solunum yolu hastalıklarında artış görmekteyiz. Mevsim şartlarının sürekli değişkenlik göstermesi üst solunum yolu enfeksiyonlarında bir artışa sebep olmaktadır. Bunlar, özellikle mevsimsel alerjik rinit, viral üst solunum yolu enfeksiyonları, bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonları, tonsilit, farenjit ve alt solunum yolları enfeksiyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanı sıra dediğimiz gibi kronik obstürktif akciğer hastalığı olan hastalarda zatürre ve KOAH atak sıklığında artış görmekteyiz. Bunlara karşı ne gibi önlemler alabiliriz. Özellikle kronik ve yaşlı hasta grubuna biz aşılama öneriyoruz. Bunun yanı sıra kendi ilaçlarını düzenli kullanmalarını ve mevcut hastalıklarının kontrol altında tutulmasını öneriyoruz. Tabi viral hastalıklarda genellikle vitamin takviyesi, sıvı takviyesi ve yatak istirahati yeterli olmaktadır. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise hekimin muayene ve yaptığı tetkikler sonucunda etkene yönelik uygun antibiyoterapi başlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, A,E ve C vitamini gibi diğer bağışıklık güçlendiricilerinde verilmesi gerekmektedir. Hastalara önerim, bu dönemde özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren takviyeleri hekim kontrolünde almaları kronik hastalığı olan hastaların ilaçlarını düzenli kullanmaları ve ateşi halsizliği ve kusması olan hastalarında bir hekim kontrolünde tedavi altında olmalarını öneriyorum” diye konuştu.

  • Lösemili çocuklara peruklarıyla umut oluyor

    Lösemili çocuklara peruklarıyla umut oluyor

    Onkolojik rahatsızlığı dolayısıyla gençliğinde kemoterapi alan ve 17 yaşındayken saçı dökülen Akçay, arkadaşlarının hediye ettiği perukla büyük mutluluk yaşayınca bu konuda bir şeyler yapmak için kendine söz verdi ve maddi gücünü elde ettiğinde ise bununla ilgili çalışmaya başladı.

    Kendi kuaför salonunu açan Akçay, çıraklık dönemi dahil 15 yıldır yürüttüğü mesleğinde 5 senedir müşterileri tarafından bağışlanan saçlardan hazırlattığı perukları Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği (Bursa LÖDER) öncülüğünde saçı dökülen çocuklara ulaştırdı

    Saçını bağışlayan müşterilerinden kesim ücreti almayan ve saç bakımı hediye eden Akçay, bu faaliyeti sürekli hale getirerek şu ana kadar yaklaşık 40 çocuğu hediye perukla mutlu etti.

    Kader Akçay, kuaför çırağı olarak çalışırken burun kanamalarının olduğunu, uzun bir sürecin ardından doktorlar tarafından onkolojik rahatsızlık teşhisi konulduğunu söyledi.

    Bu süreçte kemoterapi aldığını ve saçlarının dökülmeye başladığını belirten Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Saçlarım tamamıyla dökülmeden, belli bölgelerde böyle ‘para para’ dediğimiz boşluklar oluştuğunda psikolojik olarak kendimi çok çökmüş hissettim ve eski ustamdan destek istedim. O da benim saçımı biraz kesti. Sonrasında günden güne daha da çok döküldüğünde artık başa çıkamadığımı fark ettim. Benimle beraber ailem de çok yoğun duygular yaşadı ve babam saçımı kesti. İşte o zaman başladı. Bir saç telinin bir insanda, kadında, çocukta ne kadar farklı olduğunu, ne kadar değer, güven kazandırdığının farkına vardım.”

    Akçay, bu süreçte ailesinin maddi durumu kötü olduğu için peruk alamadıklarını aktardı.

    Arkadaşlarının, kendisi için düzenlediği yemekte yaptırdıkları peruğu hediye ettiğini anlatan Akçay, “Tabii merak ve heyecan var. Bir baktım peruk, eski saçlarım gibi uzun, kumral ve kaküllü. Çok duygulanmıştım, böyle düşünen insanların varoluşu beni çok mutlu etmişti. Çocuktum evet ama o saç telinin bende ne hissettireceğini tahmin etmeleri aslında çok etkiliydi. O günden sonra artık baş koymuştum böyle bir şey için.” diye konuştu.

    “İlçe dışından, il dışından bir sürü bağışçımız oldu”

    Akçay, sonrasında hep birilerinin hayatına dokunabileceği günü hayal ettiğini, bunu yapacak güce ulaştığında insanların hayatına dokunmaya başladığını dile getirdi.

    Peruk yaptırmaya başladığında yaşadıklarına değinen Akçay, “İlk peruk yaptırdığımda, o çocuğun mutluluğunu gördükten sonra ‘Daha fazlası olabilir’ diyerek neredeyse bütün kuaförleri ziyaret edip onlardan kesilmiş saçları istemiştim. Kendi gücümle yapmaya başladığım için başlarda bu kadar etkili değildi. LÖDER’den kimseyi tanımıyordum. Kendi kendime klinikte yatan çocukları ziyaret ediyordum. Böylelikle aslında hastalarla ve çocuklarla tanıştım ve bu kulaktan kulağa yayılarak bambaşka bir rol aldı.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kader Akçay, 5 yıldır işletmesinde kesilen her saçı, müşterilerin rızasını alarak biriktirdiğini belirtti.

    “Çok kısa kestirecekseniz geri kalan kısmını lösemi tedavisi gören çocuklarımız için peruk yaptırıyorum, kullanabilir miyim?” dediğini aktaran Akçay, “Kimisi ‘Yeterli gelir mi?’ diyor. Kimisi ‘Benimki olur mu?’ diyor. Tek tek anlatıyorum. Empati yaptıklarında bir dahaki gelişlerinde özellikle uzatıp geliyorlar. O, ona söyleyerek o, ona söyleyerek ilçe dışından, il dışından bir sürü bağışçımız oldu.” ifadesini kullandı.

    Akçay, kendisine gelen talep doğrultusunda tedavisi nedeniyle hasta çocuğun dökülen saçına benzer şekilde, kafa ölçülerini alarak hazırlattığı perukların maliyetini kendisinin karşıladığını ve bu şekilde onları mutlu etmeye çabaladığını sözlerine ekledi.

    Bursa LÖDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adalet Meral Güneş, derneğin gönüllülerinden Akçay’ın, hazırlattığı peruklarla çocuklara manevi destekte bulunduğunu anlattı.

    Tedavi sürecinde saçların geçici olarak döküldüğünü ancak bazı çocukların bu nedenle üzülebildiğini söyleyen Güneş, desteği için Akçay’a teşekkür etti.

  • Aracın altında kalan çocuğu vatandaşlar kurtardı

    Aracın altında kalan çocuğu vatandaşlar kurtardı

    Alınan bilgilere göre olay, ilçenin Kültür Mahallesi Şehit Mehmet Işık Caddesi’nde meydana geldi. Marketten çıkan 5 yaşındaki E.Ç., yolun karşısına geçtiği sırada sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen hafif ticari aracın çarpması sonucu altında kaldı. Çevredeki vatandaşların fark ederek müdahale ettiği kazada, araç kaldırılarak yaralı çocuk altından çıkarıldı.

    Sürücü yaralı çocuğu kucağına alıp aracıyla Tatvan Devlet Hastanesi ek binasına götürdü. Tedavi altına alınan çocuğun kalça ve belinde kırıkların olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Sultangazi’de küçük çocuğun bayrak hassasiyeti

    Sultangazi’de küçük çocuğun bayrak hassasiyeti

    Olay, geçtiğimiz pazar günü 50. Yıl Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, babaannesinin bakkala gönderdiği 8 yaşındaki Ertuğrul Katip Yılmaz isimli küçük çocuk, aldığı ekmekleri eve bıraktıktan sonra oyun oynamak için sokağa çıktı. O esnada park halindeki bir otomobilin altına düşen Türk bayrağını fark eden 8 yaşındaki, bayrağı alarak başka bir aracın üzerine bıraktı. Balkondan şans eseri oyun oynayan torununu videoya kaydeden babaanne ise yerden aldığı şeyin Türk bayrağı olduğunu görünce; alıp eve getirmesini söyledi. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
    O anları anlatan küçük çocuk, “Babaannem beni bakkala gönderdi ekmek aldım eve götürdüm. Sonra kardeşlerim ile dışarıya çıktım.

    Türk bayrağımızı arabanın altında gördüm ve onu arabanın üstüne koydum. Sonra babaannem dedi ki onu eve getir ve babaannem onu sakladı” dedi.
    Dede Ali Yılmaz, “Torunumu babaannesi ekmek almaya göndermiş. Ekmeği alıp geliyor kardeşlerini alıp oynamak için aşağıya iniyor. Bakıyor ki Türk bayrağı arabanın altında. Alıyor onu arabanın üzerine bırakıyor. Babaannesi balkondan görüyor ve bağırıyor Ertuğrul bayrağı getir yukarıya. O da götürüp yukarıya bırakıyor. Ve bu da bizim biliyorsunuz vatanseverliğimizden bayrak severliğimizden olan bir şeydir. Biliyorsunuz Türk çocuğu doğarken savaşçıdır, vatancıdır, milliyetçidir, bayrağına milletine saygılıdır sevgilidir” dedi.

  • Çocuklar masallar eşliğinde tedavi oluyor

    Çocuklar masallar eşliğinde tedavi oluyor

    Uzman Doktor Özge Özdemir Vidin’in, çeşitli hastalıklar sebebi ile uzun süre hastanede kalması gereken çocukların hastane ortamında sıkılmamaları için başlattığı etkinlik, çocuklar tarafından beğeniyle takip ediliyor. Minik hastalar ayrıca hastanenin çocuk servisinde kurulan mini kütüphane ile de beğendikleri kitapları okuma şansı elde ediyor.

    Çocuklar ihtiyaç duyuyor

    Kızının doğumuyla masalları öğrenmeye ve anlatmaya başladığını dile getiren Uzm. Dr. Vidin, “Sonrasında neden hastanede de anlatmıyorum diye düşündüm. Nöbetlerde ya da hastaneye erken geldiğimde masallar anlatmaya başladım.

    Özellikle hastanede uzun süre tedavi gören çocukların gerçekten ihtiyaçları oluyor, sıkılıyorlar. Onlarla beraber masal anlatmak, masalları konuşmak çok hoşuma gidiyor. Aynı zamanda serviste çocuk kütüphanesi kurduk.

    Burada tedavi gördükleri süre boyunca kitap karıştırmaları, okumaları çok güzel ve verimli oluyor”