Etiket: çocuk

  • Şişme kaydırak, standın üzerine devrildi

    Şişme kaydırak, standın üzerine devrildi

    Olay, Pendik Kurtköy’de kurulan Ardahan tanıtım günleri etkinliği alanında saat 12.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre alanda bulunan şişme kaydırağın halatı şiddetli lodos nedeniyle koptu. Şişme kaydırak alanda bulunan standın üzerine devrildi.

    Kaydırakta oynayan 3 çocuk standın üzerine ve yere düşerek hafif şekilde yaralandı. Olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı çocuklardan biri ambulans ile hastaneye kaldırılırken diğer ikisi ise aileleri tarafından hastaneye götürüldü. Öte yandan, etkinlik alanında bulunan başka bir stant da şiddeti lodos nedeniyle devrildi. Standın içerisinde o an kimsenin bulunmaması sayesinde can kaybı yaşanmadı.


    Olay ile ilgili konuşan Talha Keskin, “Standın arkasında çocukların oyun alanı vardı. Bir anda lodos esince oyuna alanı havalandı. Havalanınca da standa baskı yaptı, o yıkıldı. Oyun alanının içinde de çocuklar vardı onları da havaya atmış oldu. Yüz üstü düştü çocuklar. 3 çocuk yaralıydı, yüzleri soyulmuştu. Ambulans geldi. Birini ambulans alıp gitti. Esnaflar kaçabildi” dedi.

  • “Bu millet düştüğü yerden koşmaya başlayacak”

    “Bu millet düştüğü yerden koşmaya başlayacak”

    Osmaniye’de kentteki programları çerçevesinde Vali Erdinç Yılmaz ve kente koordinatör olarak atanan Niğde Valisi Mustafa Koç eşliğinde Osmaniye Afet Koordinasyon Merkezi’nde ilgililerle bir araya gelen Bakan Derya Yanık Osmaniye Afet Koordinasyon Merkezinde kentteki çalışmalar hakkında bilgi alarak saha çalışmalarını yerinde inceledi.

    Yanık, ASYA Merkezinde düzenlediği açıklamasında birliktelik vurgusu yaparak çocuklar üzerinden siyaset yapılmasına da tepki gösterdi.


    “85 milyon inşallah bu yarayı beraber saracağız”

    Bakan Derya Yanık, Osmaniye’de yaptığı açıklamada, 996 can kaybı yaşandığını kaydederek, “Osmaniye Devlet Hastanemizde bazı yaralı vatandaşlarımızı ziyaret ettik, geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Osmaniye’de 996 can kaybımız var. 3 tane de yoğun bakımda hala hayati tehlikesini maalesef koruyan vatandaşlarımız var. Sonuç itibariyle çok ağır bir süreçten geçiyoruz. Gerçekten her biri kendi içinde çok sert süreçler. Ancak bizim milletimiz necip bir millettir. Bizim milletimiz büyük bir millettir. Vakur bir millettir. Pek çok badireyi dayanışmayla sabırla atlattı ve inşallah bu deprem badiresini de ‘devlet-millet el ele’ diyerek 85 milyonun tamamıyla fikrine, zikrine, meşrebine, mezhebine bakmaksızın her birimiz bu ülkenin bir vatandaşı bu milletin bir evladı olarak birbirimize dostluk, kardeşlik göstereceğiz. 85 milyon inşallah bu yarayı beraber saracağız. Bizim arzumuz da yapmak istediğimiz de son tahlilde budur” dedi.


    “1 yıl içine konutlar teslim edilecek”

    Tüm bakanlıkların yaşanan süreçte büyük bir işbirliği ve dayanışa ile sahada çalıştıklarını kaydeden Yanık, “Bu millet düştüğü yerden koşmaya başlar arkadaşlar. Yine koşmaya başlayacağız, biraz sabretmemiz gerekiyor. Allah nasip ederse en geç bir yıl içerisinde evi yıkılan, ağır hasarlı olan vatandaşlarımıza kalıcı konutlarını teslim edeceğiz. Barınma ihtiyacı tamamlanmış olacak. Bunun dışında bu süreç içerisinde çadır kentler, sonra konteyner kentlerle beraber vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını hızlıca temin edebilmek için Osmaniye başta olmak üzere konteyner kentleri hemen konuşlandırmaya başladık ve devam ediyoruz. Şu anda içinde bulunduğumuz lojistik depomuz Bakanlığımızın deposu. Bütün diğer sarf malzemeleri kıyafetten işte diğer ayakkabı, gıda maddeleri, çocuk ihtiyaç maddeleri, kadın ihtiyaç maddeleri gibi ihtiyaç olan her şeyi takviye ederek vatandaşlarımızın hizmetine sunmaya devam ediyoruz” diye konuştu.


    “84 ayni bağış depomuz var”

    Bugüne kadar psikososyal destek çalışmaları kapsamında deprem bölgesi ve deprem bölgesinin dışındaki ama özellikle depremzede vatandaşlarımızın transfer noktası olarak kullandığı illerde saha çalışmalarının da sürdüğünü aktaran Bakan Yanık, “Deprem bölgesinde 4 bin 371 personelimizle, yaklaşık 935 bin psikososyal destek görüşmesi yapmışız. Deprem bölgesi dışında 3870 personelimizle yaklaşık 450 bine yakın psikososyal destek görüşmesi yapmışız. 8241 personelle toplamda yaklaşık 1 milyon 390 bin görüşme ortalama gerçekleştirdik” dedi.

    Bakanlığın bünyesindeki yardımlara da değinen Yanık, “Ayni yardımlar, ayni bağış depolarının yönetim ve organizasyonu ve yardımların yerine ulaştırılması çerçevesinde 4 bin 284 ASYA personelimiz, 607 ASYA aracı ile sahada yer alıyoruz. 445 helikopter 42 uçak olmak üzere toplam 487 hava aracı ile hava seferleri de ayrıca devam ediyor. Hâlihazırda bu içinde bulunduğumuz depoda olmak üzere 68 ayni bağış depomuz var deprem bölgesi genelinde. Bunun dışında yurt dışından gelen bağışları depoladığınız ve tasnifini hemen bölgeye sevk etmeden yaptığımız daha çok gümrük kapıları yakınında Edirne’de, İstanbul’da, Tekirdağ’da olmak üzere 16 da yurtdışı depomuz var. Toplamda bugün itibariyle 84 ayni bağış depomuz var” dedi.


    “Bugün itibariyle 203 sosyal marketimiz var”

    Afet’in ilk gününden buyana 17 bin 530 tır ayni yardımı indirildiğini aktaran Yanık, “Bu sadece bizim Bakanlığımızın yaptığı çalışma. Bunun dışında AFAD’ın kendi barınma ile alakalı depoları diğer kurumların çeşitli kurdukları depolar ile beraber bütün hizmetimizi vatandaşlarımıza ulaştırmaya çalışıyoruz. Depolarımızı tasnif ettikten, gelen ayni bağışları yerleştirdikten sonra bu ayni bağışların hızlıca vatandaşlara ulaştırılabilmesi için özellikle çadır kentler ve konteyner kentler içerisinde ve yakınlarında sosyal marketler kurduk. Bugün itibariyle 203 sosyal marketimiz var. Olabilir ki vatandaşlarımızdan bir kısmı sosyal marketlere ulaşamayabilir. Yaşlı olur, engelli olur, küçük bebeği olur biraz daha kırsalda yaşıyordur ki buralarda da var aslında dolayısıyla bu vatandaşlarımız için de 10 adet Gezici Sosyal Market oluşturduk. Bugüne kadar 2 milyon 950 bin adet battaniye, 800 bin adet yatak ve yorgan, 307 bin adet elektrikli ısıtıcı, 2 milyon gıda kolisi gibi buna benzer 62 kalemde yaklaşık 57 milyon ürün dağıtmışız. Ayni yardımların dışında bir de bakanlık olarak deprem bölgemize yaptığımız nakdi yardımlar var. Depreme hemen müteakip 10 ilimize ve 2 ilçemize nakdi yardım olarak 271 milyon TL göndermiştik. Akabinde gönderdiğimiz periyodik paylarla ve ek periyodik paylarla beraber bugüne kadar afet kapsamında toplam 1 milyar 222 milyon lira Vakıflarımıza kaynak aktardık” diye konuştu.

    Deprem bölgesindeki kuruluşlarından 533 yaşlı ve bin 133 engelliyi tahliye ettiklerini aktaran Yanık, “Daha sonra bunları diğer bölgelere yerleştirdikten sonra çadır ve konteyner kentlerden yurt ve otellerden 249 yaşlımızı ve 848 engelli vatandaşımızı da yine farklı illerdeki kuruluşlarımıza kuruluş bakımına ihtiyacı olduğunu tespit ettiğimiz vatandaşlarımızı yerleştirdik. Kadın kuruluşlarımızı hızlıca tahliye etmiştik. Şu anda deprem bölgesinde çadır kentlerde ve konteyner kentlerde kadınlar için ihtiyaç malzemelerini içeren sosyal market çadırlarını, çocuklar için ihtiyaç malzemelerini içeren sosyal market çadırlarını kurduk” dedi.


    78 çocuğun kimliklerinin tespiti için başlatılan çalışmalar sürüyor

    Deprem bölgesindeki çocuklar üzerine de açıklama yapan Bakan Derya Yanık şunları kaydetti: “Deprem bölgesindeki çocuk kuruluşlarımızı da çok hızlı biçimde tahliye etmiştik. Daha sonra sağlamlık durumuna göre bir kısmını bulundukları yerde bir kısmını çeşitli illerimizde yerleştirdik. Şükürler olsun bizim kuruluşlarımızda ne kadın kuruluşlarımızda, ne engelli yaşlı ne de çocuk kuruluşlarımızda bir yaralanma ya da can kaybı yaşamadık. Bir kısım hasarlar var. Ancak onları da hızlıca yerine getireceğiz ama bir can kaybımız ya da yaralanma gibi bir durum söz konusu değil. Bu bizim için bu dönemin en büyük tesellisi oldu. Bugün itibarıyla bizim sistemimize kayıtlı 1915 refakat siz çocuğumuz var.

    Bu çocuklardan 1649’unu ailesine teslim etmişiz. Hastanede halihazırda takibi yapılan 174 çocuğumuz, kuruluş bakımına aldığımızda 92 çocuğumuz var. 1915 çocuktan kimliği bilinen 1837, kimliği bilinmeyen 78 çocuğumuz, bunların da kimliklendirilmesi için gerek İçişleri Bakanlığımız gerek Sağlık Bakanlığımız ile beraber çalışmalarını yapıyoruz. Bunların dışında hastanelerde ve diğer birimlerde tespitini yaptığımız 318 çocuğumuzun da vefat ettiği bilgisine ulaştık. Halihazırda DNA eşleşmesini sağlamaya çalıştığımız, defni yapılmış çocuklar yoğun bakımda tedavisi devam eden çocuklar da var ve bunlarla ilgili de gerekli hizmetlerimizi diğer kurum ve kuruluşlarla beraber ifade ettiğim gibi aralıksız yerine getiriyoruz.

    Bir kez daha ifade etmek istiyorum ailesini ebeveynini kaybetmiş refakatsiz çocuklarımız ya da ailesi ile beraber olmakla beraber çok ağır travmatize olmuş çocuklarımızın hepsini biz milletin emaneti kabul ediyoruz. Çocuklarımızın hem iyileşmeleri hem bakım ve gözetimlerinin sağlanması için bakanlık olarak da en üst düzeyde bir hassasiyetle gerek fiziki şartların gerek psikolojik şartların duygusal ihtiyaçlarının tamamlanması için her türlü çalışmayı yaptık, bundan sonra da yapıyoruz.

    Çocuklarımıza ilişkin herhangi bir ihmali, çocuklarımıza ilişkin herhangi bir kastı kabul etmemiz ya da görmezden gelmemiz mümkün değildir. Çocuklar üzerinden başlatılan tartışmaları da doğrusunu isterseniz bu merkezde kabul ediyoruz. Çocuklara yönelik bir kastı mahsusa olarak görüyoruz. Bu kadar ağır bir süreçte gerçekten birliğe ihtiyacımız olan bir dönemde her tür katkıya kapımız açık, her türlü öneriye kapımız açık ama çocuklar üzerinden bir istismar siyasetinin yürütülmemesi gerektiğini bir kez daha Osmaniye’de ifade etmek istiyorum”.

  • Arkas Spor’dan deprem bölgesindeki çocuklara kitap yardımı

    Arkas Spor’dan deprem bölgesindeki çocuklara kitap yardımı

    AXA Sigorta Efeler Ligi ekiplerinden Arkas Spor, 12 Mart Pazar günü Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. Müsabaka öncesinde İzmir temsilcisi merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilimizi etkileyen deprem bölgesinde çocuklara kitap yardımı yapılacağını duyurdu. Kulüpten yapılan açıklamada, “Siz de Pazar günü Fenerbahçe HDİ Sigorta ile oynayacağımız maça çocuk kitapları getirin, deprem bölgesinde kuracağımız kütüphaneyle çocuklarımıza hep birlikte destek olalım. Maç öncesinde taraftarlarımızın bağışladığı kitaplar, salon girişinde toplanarak deprem bölgesindeki çocuklara ulaştırılacaktır” denildi.

  • Çocuğunuzda bu belirtilere dikkat

    Çocuğunuzda bu belirtilere dikkat

    Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Işık, glokom (göz tansiyonu) hastalığı konusunda açıklamalarda bulundu. Glokom hastalığının tanımını yapan Op. Dr. Işık, “Halk arasında göz tansiyonu adıyla bilinen glokom, göz içi basıncının yükselmesine bağlı görme sinirinin etkilenmesine yol açan sinsi bir hastalıktır. Normalde göz içi sıvısı, düzenli bir şekilde üretilir ve belirli bir mekanizmayla emilerek göz içi basıncının dengede kalması sağlanır. Bu dengedeki bir bozukluk göz içi basıncının artmasına yol açar. Ani göz içi basıncı artışı olarak adlandırabileceğimiz glokom krizi olmadığı sürece göz tansiyonu bulgu vermez. Bu nedenle hastalar geç tanı alırlar ve göz siniri hasarı çoktan başlamış olabilir” şeklinde konuştu.

    “Diyabet ve hipertansiyon hastaları risk altında”

    Glokom için en büyük risk faktörünün yaş olduğunu ifade eden Op. Dr. Işık, “İlerleyen yaşlarda bu hastalığa daha çok dikkat etmek gerekir. Ancak daha nadir de olsa bebeklerde ve çocuklarda görülen formları da vardır. Ayrıca ailesinde göz tansiyonu olanlar daha yüksek risk altında oldukları için bu hastalık açısından çok daha yakından takip edilmelidir. Ayrıca uzun süreli steroid kullananlar, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları, hipotiroidisi bulunanlar, yüksek miyop ve hipermetropisi olanlar da risk altındadır. Hiçbir risk faktörü bulunmasa da sinsi ilerleyen bir hastalık olduğu için kişilerin düzenli göz kontrolü yaptırmaları önemlidir” açıklamasında bulundu.

    “Geç fark edilebilir”

    Glokomun belirtilerinden bahseden Op. Dr. Işık, şu bilgileri paylaştı: “Üstünde tekrar durulması gereken glokomun yüksek oranda belirtisiz olduğudur. Yavaşça etraftan başlayarak görme alanı merkeze doğru daralır. Dolayısıyla, bu görme alanı daralmasını da kişiler geç fark edebilir. Ancak ani göz içi basıncı artışıyla karakterize glokom krizi olursa kişide ağrı, gözde kızarıklık, bulanık görme görülebilir. Bu kişiler acilen göz doktoruna başvurmalı ve göz içi basınçları ivedilikle düşürülmelidir.”

    “Rutin bir göz muayenesi ile tanı koyulabilir”

    Glokomda tanı koyma sürecini anlatan Op. Dr. Işık, “Göz içi basınç ölçümü göz muayenelerini rutin bir parçası olduğu için bu hastalar çoğunlukla bu muayeneler sırasında tesadüfen tanı alırlar. Bazı hastalarda göz içi basıncı normal olsa da göz tansiyonu olabileceği için şüphelenilen hastalara da görme alanı testi ve optik sinir başını inceleyen optik koherens tomografi testi yapılır” açıklamasında bulundu.

    “Göz testleri uzun yıllar düzenli yaptırılmalıdır”

    Hastalıkta erken teşhisin önemli olduğunu vurgulayan Op. Dr. Işık, “Glokom hastalığının göz sinirine verdiği hasar geri dönüşümsüzdür. Bu sebeple erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Tespit edildiği noktadan sonra amaç hastalığı durdurmak ve verebileceği hasarı önlemektir. Aynen şeker hastalığı gibi göz tansiyonu da tamamen iyileşebilen bir hastalık değildir. Hastalara uzun yıllar düzenli göz testlerini yaptırmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Tedavide ilk tercih göz damlaları olabilir”

    Tedavi yollarına değinen Op. Dr. Işık, “Glokomda göz içi basınç çok yüksek değilse, ilk tercih ilaç tedavileridir. Bunlar da göz damlalarıdır. İlaç tedavisiyle göz içi basıncı kontrol altına alınsa da hasta çoğunlukla ömür boyu ilaç kullanmaya devam eder. İlaç tedavisiyle kontrol altına alınamayan durumlarda lazer tedavisi ya da cerrahi tedavi tercih edilebilir. Bazen hastalar cerrahi sonrası ilaç kullanmayı bırakabilir. Ancak mutlaka göz kontrollerine gelmeye devam etmeleri gerekir” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Murat Kekilli’den koruyucu aile başvurusu

    Murat Kekilli’den koruyucu aile başvurusu

    6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler 11 ilimizde ağır yıkımlara neden oldu. Binlerce binanın yerle bir olduğu depremde 45 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Şarkıcı Murat Kekilli de depremlerin ardında bölgelere giderek vatandaşlara yardım etti.

    Bu süreçte yaşadıklarını sık sık sosyal medya hesaplarından paylaşan Murat Kekilli, depremzede çocuklara koruyucu aile olmak için harekete geçti. Twitter hesabından konuyla ilgili paylaşım yapan Kekilli, “Depremzede birkaç çocuğu evlat edinmek için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na müracaat ettim. Belki inanmayacaksınız ama bu konuyla ilgili 300 bin kişinin üzerinde müracaat olduğu bilgisi geldi. Gel de bu milletle gurur duyma” ifadelerini kullandı.

  • Depremzede çocuklara moral günü

    Depremzede çocuklara moral günü

    Bolu Valiliği koordinesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ekipleri, şehre gelen depremzedelere çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.

    Bu çerçevede Mudurnu ilçesinde bulunan yaklaşık 22 depremzede çocuğa ilçe kaymakamlığı ve Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü moral günü düzenledi. Gerçekleşen etkinlikte çocuklara oyun etkinlik alanı kurularak, çeşitli hediyeler verildi.

  • Kamyonetin altında kalan çocuk hayatını kaybetti

    Kamyonetin altında kalan çocuk hayatını kaybetti

    Kaza, merkez Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, oturduğu evin sokağında bisiklet süren 10 yaşındaki B.Ü., sokak üzerinden geçen kamyonet geçtiği esnada dengesini kaybetti. Kamyonetin altında kalan B.Ü., kanlar içerisinde yerde kaldı.


    İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan B.Ü.’ye yaptığı ilk müdahalesinin ardından, çocuğu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Sürücü polis merkezine giderek teslim olurken, B.Ü. ise hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Kaza anı çevrede bulunan bir evin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
    Kazayla ilgili tahkikat devam ediyor.

  • Çocuklara söylenmemesi gereken cümleler

    Çocuklara söylenmemesi gereken cümleler

    Ebeveynler olarak çocuğumuzu yetiştirirken zaman zaman hatalı söylemlerde bulunabiliyoruz. bu söylemler bazen çocuklarımıza hayatları boyunca taşıyacakları kaygıları, korkuları ya da gereksiz sorumlulukları yüklememize sebep oluyor. Çocuklarımızla aramızdaki ilişkiyi bozacak noktalara gelebiliyor. Bu yüzden çocuklarımızla konuşurken cümlelerimizi doğru seçmemiz çok önemli.

    Şımarık,dik başlı,inatçı gibi…etiketlemelerle büyüyen çocuklar bir süre sonra bunları bünyelerine kabul ediyorlar. Onlara yüklediğiniz bu sıfatlara uygun davranmaya başlıyorlar.

    “Ablalar / abiler korkmaz”

    Bazen çocuklarımızı cesaretlendirme niyetiyle kurduğumuz bu cümlenin çocuklarımızın duygularını küçümsediğimiz algısını yaratacağını düşünmeliyiz. Korkan bir çocuk anlaşılmak ister. Burada onu bu tarz cümlelerle cesaretlendirmek yerine, korkunun altında yatan duyguyu bulup çıkarmak ve onun üzerine çalışmak gerekir.

    “Seni bırakıp giderim”

    Bu tarz konuşmalar çocukta ayrılık kaygısına sebep olabiliyor. Ayrılık kaygısı yaşayan bir çocuk anneye daha bağımlı hale geliyor. Uykuya dalmada zorluk, okula gidememe gibi sorunları da beraberinde getiriyor.

    “Büyüklerine karşı gelme, ne olursa ol saygılı ol”

    Çocuklara saygının tek taraflı değil karşılıklı olması gerektiği duygusunu aşılamak çok önemlidir. Kültürel olarak büyüklere koşulsuz saygı duyulması gereken bir toplumda yaşasak da saygının karşılıklı olması gerektiği, çocukların da saygı duyulması gereken bireyler olduğu ve bazı haklarının olduğu fikri çocuklara aşılanmalıdır.

    “Şu an çok meşgulüm git başımdan”

    Bu cümle çocuğa kendini değersiz hissettirebilir. Çocukların büyüklerin ilgisine ihtiyacı vardır. Tabi ki her zaman uygun olup onlarla ilgilenmemiz mümkün değil ama bunu ‘Ben de seninle vakit geçirmek istiyorum ama şu an bir işim var, işimi hallettikten sonra seninle ilgileneceğim’ şeklinde söylemek daha doğru olacaktır.

    “Sen bunu yapamazsın ya da sen her şeyi yapa bilirsin”

    Bu iki tabir de yanlış tabirlerdir. Çocuklara azmi, çalışmayı, sebat etmeyi öğretmek doğru olan davranıştır. Sürece odaklanmak emeğini takdir etmek onların kişisel olarak emek vermenin önemini kavramalarına yardımcı olur.

    “Beni üzersen hasta olurum”

    Çocuklarınıza anksiyete yüklemekten başka bir işe yaramaz. Sizin hastalık durumunda tüm suçu kendinde görür. Bunu içselleştiren çocuk kendini suçlar bu da ilerleyen dönemlerde psikolojik sorunlar olarak gün yüzüne çıkabilir.

    “Neden onun gibi değilsin”

    Çocukları başka akranlarıyla kıyaslamak çocuğun kıskançlık duygularını harekete geçirir. Sürekli kıyaslanan bir çocuk sorumluluk almaktan kaçınır. Sosyal ilişkilerinde zorluk yaşayabilir. Kendini yetersiz ve değersiz hissedebilir. Çabalarının görülmediği fikrine kapılıp, çabalamayı bırakabilir. Anlaşılmadığını düşünerek içine kapanabilir.

     

  • Yukatel Kayserisporlu futbolcular, depremzede çocukların yüzünü güldürdü

    Yukatel Kayserisporlu futbolcular, depremzede çocukların yüzünü güldürdü

    Kayserisporlu Joseph Attamah, Ali Karimi, Bilal Bayazit ve Kulüp Menajeri Yunus Akbulut, depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’tan ve depremden etkilenen Hatay’dan, Kayseri’ye gelen depremzede çocukları ziyaret etti.

    Futbolcular, çocuklara çeşitli hediyeler verirken, hediye ettikleri topları imzalayarak sevinçlerine ortak oldu.

  • Polis ekipleri çocuklara film izledi

    Polis ekipleri çocuklara film izledi

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından, birçok aile Kastamonu’ya geldi. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü koordinesinde Kastamonu’da eğitime başlayan 100 çocuk için sinema etkinliği düzenledi.


    Depremzede çocuklar ile birlikte sinema filmi izleyen polis ekipleri, filmin ardından hatıra fotoğrafı çektirdi.