Deprem felaketi sonrasında Tüm Türkiye seferber oldu. Hendek Hayat Arama Kurtarma Derneği de, depremin etkisinin en çok yaşandığı illerden Hatay’da yaraları sarmak için canla başla çalışıyor. Dernek üyeleri, başlattıkları yardım kampanyası çerçevesinde topladıkları oyuncakların dağıtımını yapıyor. Hem oyuncak dağıtan hem de tavşan ve palyaço kostümleri giyen dernek üyeleri, depremzede çocukların bir nebze de olsa yüzlerini güldürmeye çalışıyor.
Etiket: çocuk
-
Depremzede çocuklara moral oldular
Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Çocuk Üniversitesi depremzede çocukları yalnız bırakmadı. Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan iki büyük depremden etkilenen ve aileleri ile birlikte Düzce’ye gelen çocuklara yaşadıklarını unutturmak için örnek bir çalışma yapıldı. Çocuk Üniversitesi eğitmenleri Evcek Yaşam Alanı’nda aileleri ile konaklayan çocuklar için eğlence düzenledi.
Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Oya Kocaman da yalnız bırakmadığı depremzede aileler ve çocukları ile yakından ilgilendi. Fiziksel etkinlikler, yüz boyama, pamuk şeker ve pasta kesimi yapılan etkinlikle çocuklar 10 gün önce meydana gelen depremde yaşadıklarını bir nebze olsun unuttu. Kendilerine verilen oyuncaklarla mutlulukları katlanan çocukların hali ise görülmeye değer oldu. Ailelerin memnuniyetle karşıladığı etkinlikler çocuklara psikolojik destek de sağladı. Eğitmenlerin yakından ilgilendiği çocuklar için hazırlanan farklı etkinlikler ilerleyen günlerde devam edecek.
-
Balta çifti depremzede Hilal’e sahip çıktı
Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkıma yol açtı.
Hatay’da enkazda kalan 10 yaşındaki Hilal, beton bloğun altında kalan kolu kesilerek depremden 90 saat sonra enkazdan çıkarıldı.
Beş kişilik ailesinin dışında yaklaşık 70 akrabasını da depremde yitiren Hilal’e eski milli futbolcu Hakan Balta ile eşi Derya Balta sahip çıktı.
Hakan Balta ve Derya Balta, Hilal’nin geri kalan hayatında ona maddi-manevi sahip çıkacaklarını açıkladı. Hilal’e destek olan Balta Ailesi, bir an olsun küçük kızın yanından ayrılmıyor.
“ANNESİ GİBİ TABİİ YAPAMAM AMA ELİMDEN GELENİ YAPTIM”
Hilal’i hastane odasında yalnız bırakmayan ve küçük kızla ilgili sosyal medyada paylaşımlar yapan Derya Balta, Hilal’in çorba ve sütlaç isteğini yerine getirdiğini anlattı.
Derya Balta, “Sütlacını nasıl istersin?” sorusuna aldığı “Annem tarçınsız yapar” yanıtı karşısında ise kendisini ağlamamak için zor tuttu. Balta, Hilal için yaptığı tarçınsız sütlaç için “Annesi gibi tabii yapamam ama elimden geleni yaptım” dedi.
-
“6 aylık çocuğumuz 5. gün öldü”
Depremlerin ardından Aktaş Apartmanı’nda Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği (BAKUT), Adapazarı Belediyesi personeli ve Bursa Gürsu Arama Kurtarma ekiplerinin yürüttüğü çalışmada enkaz altından ses alınması sonrası Muharrem ve eşi Hidayet Polat ile iletişim kuruldu.
Ekiplerin çalışması sonucu önce Muharrem Polat, ardından eşi Hidayet Polat ekiplerin desteğiyle çıkarıldı.
Yürüyerek çıkan çift, sağlık ekiplerince sedyeye yatırılarak ambulansla Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı.
Tedaviye alınan Muharrem Polat, enkaz altında yaşadıkları anlattı.
Deprem olduğunda telefonunu kaybettiğini anlatan Polat, “Depremin ilk günü telefonlar kayıptı. Alarmı 08.45’e kurmuştum, alarm çalınca, telefon yatağın altına girmiş, yatak zemine oturmuştu. Yatağı kaldırıp telefonu aldık, onun ışığıyla idare ettik.” dedi.
“5. GÜN OĞLUM VEFAT ETTİ”
Enkaz altındaki 2 çocuklarının hayatını kaybettiğini, kucaklarındaki 6 aylık bebeklerini de hayatta tutmak için çok uğraştıklarını dile getiren Polat, “Enkaz altında hiçbir şey yemedik. Sadece vazelin buldum, biraz vazelin yedik. Tabii sıkıntı yaşatır mı bilmiyorum ağzımız bayağı bir kapanmıştı. Bir yemek kaşığı kadar kendi imkanımızla erittik, orada beklettik onu da içemedik zaten tekrardan tükürdük. 6 aylık oğlum Muhammet Alparslan vardı, onu ağzımdan çıkarttığım tükürükle beslemeye çalışıyordum, eşimin artık sütü gelmiyordu. Enkazın altında 5. gün artık Muhammet Alparslan dayanamadı, ben nabzına baktım, kalbini dinledim sabah vefat etti.” dedi.
Enkaz altında 7’inci gün kar suyuna ulaştıklarını belirten Polat, bu anları şöyle anlattı:
“Yer lamine parkeydi. İlk depremde yer kapalıydı, ikinci depremde orası açılmış, bunu ben 7’inci günde fark ettim. Hava gelen yer sadece orasıydı, çok toz oluyordu ağzımızı, yüzümüzü kapatıyordu. Depremin 7’inci günü 03.30-04.00 sıraları ‘Hidayet bak dedim şuradan bir şeyler var’. Ben elimi attım, tuğla ıslak, nemli. Gösterdim, inanmadı. Kazdım, kazdım baktım su çıktı, kar suyu. Allah bize böyle bir hidayet gösterdi.”
-
282 çocuğun kimliği belirlenemedi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 508 çocuğun kimlik kontrollerinden sonra ailelerine teslim edildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen depremlerin ardından refakatçisi olmayan 1396 çocuktan 1114’ünün kimliğinin belirlendiği kaydedildi. Bu çocuklardan 508’inin ailelerine teslim edildiği bildirilen açıklamada, kimliği tespit edilemeyen 282 çocuk bulunduğu belirtildi.
Açıklamada, refakatçisi olmayan 1396 çocuktan 721’inin tedavisinin devam ettiği, 167’sinin ise tedavisinin tamamlanarak kurum bakımına alındığı ifade edildi.
-
1362 çocuk bakanlık korumasında
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından devlet korumasına alınan refakatsiz çocuklarla ilgili son durum hakkında bilgi verdi.
Bakan Yanık, “Şu anda Bakanlık olarak bizde kayıtlı 1362 çocuğumuz var, refakatsiz. Bunlardan bugüne kadar sisteme kaydedilen 1362 çocuğumuz, bu çocuklarımızdan 369’u aileleri, kimlikleri tespit edilerek, eşleştirilerek ailelerine teslim edildiler. Hastanede takip edilen çocuk sayımız 792. Bakanlığımızın kuruluşlarına aldığımız çocuk sayısı 201. Bu çocuklarımızdan 1071’inin kimliklerini tespit ettik.” dedi.
Yanık, kendilerine gelen başvuruların ardından Sağlık Bakanlığıyla bütünlük içerisinde çocukların kimliklerini tespit etmeye çalıştıklarını dile getirdi.
“KİMLİĞİ TESPİT EDİLMEYEN ÇOCUK SAYISI 291”
Halihazırda 291 çocuğun henüz kimliklerinin tespit edilemediğini, bunlarla ilgili de çalışmaların devam ettiğini belirten Yanık, şunları söyledi:
“Öncelikli olarak deprem bölgesinden gerek sağlık kuruluşlarında, hastanelerde tedavi altına alınan gerekse bizim kuruluşlarımıza aldığımız çocuklarımızla alakalı ilk hassasiyetimiz, ilk sağlamaya çalıştığımız koşul, tabiatıyla sağlıklarının veya sağlık hizmetlerinin temin edilmesi. Daha sonrasında bakım ve gözetim hizmetlerini zaten biz kuruluşlarımızda sağlıyoruz ve devamında da eğer kimlikleri bilinmiyorsa kimlik tespitİ yapılarak, aileleri yahut yakınları varsa aile yakınlarından bakım ve gözetimini üstlenebilecek olanlar varsa çocuklarımızı hemen ailelerine ulaştırıyor onları aileleriyle buluşturuyoruz. Değilse kurum bakımımızda onların bakım ve gözetimini sağlamaya devam ediyoruz.”
“EVLAT EDİNME İSTEĞİ ÇOK YOĞUN”
Koruyucu ailelik ya da evlat edinme isteğinin şu anda oldukça yoğun olduğuna işaret eden Yanık, şunları kaydetti:
“Koruyucu ailelik sistemi gayet tabii ki bizim Bakanlık olarak çok teşvik ettiğimiz, çok önerdiğimiz ve bu süreçte de yeniden kamuoyunun dikkatine sunduğumuz bir mekanizma. Ancak deprem bölgesinden gelen çocuklarımızla alakalı belli birtakım süreçler var.
“BÜTÜN ÇOCUKLARA BAKACAK ALTYAPIMIZ VAR”
Birincisi ve hepsinden önceliklisi çocukların eğer kimlikleri belli değilse bir defa kimliklerinin tespit edilmesi. İki, eğer aile fertleri yaşıyorsa onlarla buluşturmak. Yani çocuklarımızı ailelerini aramadan, ailelerini bulmadan kimliklerini tespit etmeden herhangi bir işlem yapmamız zaten mümkün değil. İkincisi, bu dönem itibarıyla işte 3 ay, 5 ay, 1 ay akut dönemde alır, bakar, gözetimini üstlenir, daha sonra tekrar kurum bakımına yahut çeşitli alternatif bakım modellerine yöneltiriz gibi bir uygulamamız yok. Bazen vatandaşlarımız bu akut dönemde belki ihtiyaç olduğu varsayımından hareketle dönemsel bakım tekliflerinde bulunuyorlar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Ancak bizim şu anda Bakanlık olarak, kurum ve kuruluşlar olarak bütün çocuklarımızın bakımını, gözetimini sağlayacak imkanımız, altyapımız var. Dolayısıyla bir dönemsel bakım yükümlülüğünü vatandaşlarımıza devretmek gibi bir tercihimiz yok ve olamaz da. Bunu özellikle altını çizerek ifade etmek istiyorum.”
“ÖNCELİK ÇOCUKLARIN AİLELERİNİN TESPİTİ”
Bakan Yanık, “Üçüncü aşama olarak eğer çocuklarla alakalı kimlik tespiti yaptık, aile fertleri yok ve kurum bakımına, devlet korumasına almamız gereken çocuklarımız ise deprem bölgesinden gelen çocuklarımız da dahil olmak üzere, bunları normal koruyucu ailelik sisteminin içine girmiş, gerekli tetkiklerin, takiplerin denetlemelerin yapıldığı ve koruyucu aile olabilirliği onaylanmış ailelerimizle gayet tabii ki koruyucu ailelik noktasında çocuklarımızı buluşturabiliriz. Ama bunun için öncelikle bu çocukların hepsinin ailesinin olup olmadığı ve ailelerine geri dönmelerinin mümkün olup olmadığını tespit etmemiz lazım.” dedi.
Vatandaşların, ne kadar iyi niyetli, ne kadar büyük istekle olursa olsun koruyucu ailelik için gerekli uygunluğu ve gereken süreleri geçirmeden koruyucu ailelik taleplerini karşılamanın mümkün olmadığını aktaran Yanık, “Çocuklarımız emin ellerdeler. Gerek hastanelerimizde emin ellerdeler, gerekse bizim kurum ve kuruluşlarımızda emin ellerdeler. Çocuklarımız bu milletin emaneti. Dolayısıyla biz de o emanete gözümüz gibi bakacağız, bakmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
-
Depremzede çocukların yüzleri oyuncaklarla güldü
Osmangazi Belediyesi, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden etkilenen illerde oyuncaklar dağıtarak depremzede çocukların yüreğine dokunuyor. Bugüne kadar onlarca yardım TIR’ı hazırlayarak deprem bölgesine kullanılmamış kışlık kıyafet, battaniye, bebek bezi, bebek maması, yakacak, soba, erzak ve hijyen malzemesi gönderen Osmangazi Belediyesi, depremden etkilenen çocukları da unutmadı.
Depremin çocuklar üzerindeki etkisini bir nebze olsun hafifletebilmek için bölgeye binlerce oyuncak gönderen Osmangazi Belediyesi, dağıttığı oyuncaklarla çocukların yüzünü güldürdü.
-
Depremzede çocuklara moral oldular
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen şiddetli iki büyük depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Yetişkinler depremin şokunu yaşarken, çocukların bundan etkilenmemesi için gönüllüler farklı etkinlikler düzenliyor. Kilometrelerce uzaklıktan Kahramanmaraş’a gelen gönüllülerden bir grup, parkta topladıkları depremzede çocuklara oyunlarla moral veriyor. Cep telefonuna yansıyan görüntülerde, gönüllü ekiple birlikte oyun oynayan minikler, gülen yüzleri ve şakalaşmaları ile eğlenceli vakit geçiriyor.
-
İğne mi o, acır mı?
Türkiye’nin doğusundaki 10 ilde yıkıma sebep olan 7.7 ve 7.6’lık Kahramanmaraş depreminin 98. saatinde arama kurtarma ekipleri bir inanılmazı daha gerçekleştirdi. Dün gece sabaha karşı Bakırcı Apartmanında küçük bir kız çocuğunun sesini alan ekipler bu bölgeye yoğunlaştı. Kurtarma ekiplerinin sorularına kız çocuğu Arapça cevaplar verince anlaşabilmek için enkaza Arapça bilen bir kişi çıkarıldı. İsminin Tec Muhammed El Halef olduğunu ve evin salon kısmında olduğunu anlatan küçük kız çocuğu arama kurtarma ekiplerini de yönlendirdi.
Yaklaşık 5 saat süren kazı çalışmasının ardından kurtarma ekipleri 7 yaşındaki Tec’in bulunduğu bölgeye indi ve küçük kızı 98 saat sonra dışarıya canlı olarak çıkardı. Tec’in ilk sözleri kendisine susayıp acıktığını soran kurtarma görevlisine evet demek oldu. Daha sonra kendisine susuzluğunu ve açlığını giderecek bir ilaç vereceğini belirten UMKE görevlisine ne ilacı diye soran küçük kız damar yolu açmak isteyen görevliye de ‘Ne o ? İğne mi? Acır mı?’ şeklinde sorular yöneltmesi kurtarma ekiplerini bir yandan güldürürken bir yandan da duygulandırdı. Kurtarma ekiplerinin elleri üzerinde sedyede bağlı şekilde enkazdan çıkarılıp aşağıya indirilen 7 yaşındaki Tec 112 ambulansına konulup hastaneye kaldırıldı.
-
Gözleri dolduran o bağış
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen yıkıcı depremin ardından yaraları sarmak adına Keşan’da yardım kampanası başlatıldı. Felaketin açtığı yaraları satmak için binlerce Keşanlı topladıkları yardım malzemelerini, afet bölgesine ulaştırmak için yola çıktı. O yardım kolilerinin arasından ise bir oyuncak ve ona sarılmış 100 lira çıktı. Küçük bir çocuğun bayram harçlığını ve oyuncağını bağışlayarak yaptığı bu yardım görenlerin gözlerini doldurdu.