Etiket: çocuk

  • Bu görüntülerle gündeme gelmişti! Tahliye edildi

    Bu görüntülerle gündeme gelmişti! Tahliye edildi

    Şanlıurfa iş yerine gelerek kendisini rahatsız ettiğini öne sürdüğü 10 yaşındaki çocuğu, sokak ortasında tekme tokat dövdükten sonra kolundan tutup havaya kaldırıp, yere çarparken çekilen görüntülerinin ortaya çıkması üzerine tutuklanan esnaf Mahmut A., ilk duruşmada tahliye edildi.

    Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Haleplibahçe Mahallesi’nde cep tep telefonu tamir dükkanı bulunan Mahmut A., M.C adlı çocuğu sokak ortasında tekme tokat dövüp, kolundan tutup, havaya kaldırdıktan sonra yere çarptı.

    Çocuğa uygulanan şiddetin çevredekiler tarafından çekilen görüntüleri, sosyal medyada paylaşıldı. Büyük tepki çeken görüntüler üzerine gözaltına alınan Mahmut A., sevk edildiği adliyede tutuklandı.

    Hakkında ‘çocuğa karşı canavarca hisle yaralama’ suçundan dava açılan Mahmut A.’nın yargılanmasına Şanlıurfa 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sanık Mahmut A., duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Sanık avukatı ve Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden avukatlar Hacer Perihan Demirel ile Mehmet Beytekin ise salonda hazır bulundu.

    “KOLUM SAKAT OLDUĞU İÇİN ÇOCUK YERE DÜŞTÜ”

    Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada savunması alınan Mahmut A., çocuğun sürekli dükkanına gelip kendisini rahatsız ettiğini söyledi. İki hafta boyunca okul çıkışı gelen çocuğun dükkanının camına vurup kaçtığını ileri süren Mahmut A., “Olay günü önce dükkana gelip, su istedi. Suyu, tükürüp yere döktü. Ardından da dükkanımın önündeki dubaya vurarak kaçtı. Çocuğa iki tokat attım. Kolum sakat olduğu için çocuk yere düştü. Suçsuzum. Tahliyemi istiyorum” dedi.

    Sanık avukatı da müvekkili hakkında sadece aleyhte delillerin toplandığını ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtti.

    Mahkeme, tutuklu sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

  • Bursa’da 6 çocuk polisten böyle kaçtı

    Bursa’da 6 çocuk polisten böyle kaçtı

    Bursa’da sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen okul bahçesinde top oynayan 6 çocuk, polisin siren sesini duyunca kaçtı. Polis sokaktan gidene kadar yüksek bir duvarın üzerinde beklediği maskesiz çocuklar, tehlikeye aldırış etmedi. O anlar ise cep telefonunun kamerasına yansıdı.

    https://www.dailymotion.com/video/x7xwla6

    ​Sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen merkez Yıldırım ilçesi Fidyekızık Mahallesi’nde bulunan Prof. Dr. Fuat Sezgin Ortaokulu’nun bahçesindeki sahada 6 çocuğun top oynadığı anlar, bir mahalleli tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

    İhbar üzerine okulun bulunduğu sokağa gelen polis aracının siren sesini duyan çocuklar, kaçtı. Çocuklar, polisten gizlenmek için top oynadıkları sahanın arkasında bulunan yüksek bir duvarın üzerine çıktı.

    6 çocuk tehlikeye aldırış etmeden, polis gidene kadar duvarın üzerinde bekledi. Daha sonra çocuklar, duvarın üzerinden yürüyerek, yola çıktı.

    Çocukların maske ve sosyal mesafe kuralına uymadıkları görüldü. Çocukların duvar üzerindeki tehlikeli yürüyüşü de cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

  • ABD’de 12 yaşındaki çocuklar üzerinde aşısı denemesine başlanacak

    ABD’de 12 yaşındaki çocuklar üzerinde aşısı denemesine başlanacak

    Amerikan ilaç şirketi Pfizer, koronavirüs aşı adayının 12 yaş ve üzeri çocuklar üzerinde de deneneceğini açıkladı.

    İlaç şirketi Pfizer, koronavirüs aşı adayını 12 yaş ve üzeri çocuklarda da test etmeyi planladığını ve ebeveynlerin bu konuya ilgili olduğunu belirtti. Çocuklarda klinik deney onay alırsa, ABD’de çocukları da içeren ilk koronavirüs aşı denemesi olacak.

    Cincinnati Çocuk Hastanesi Tıp Merkezi’ndeki Aşı Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Robert Frenck, hastanedeki bir ekibin, bu hafta 16 ve 17 yaşlarındaki gençleri aşılamaya başlayacağını ve daha sonra 12 ile 15 yaş arasındaki çocuklar üzerinde testlere başlanacağını söyledi.

  • Çocukların çatıdaki tehlikeli oyunu

    Çocukların çatıdaki tehlikeli oyunu

    İstanbul Sultanbeyli’de iki küçük çocuğun çatıdaki tehlikeli oyununu görenlere korku dolu anlar yaşattı. Bir süre çatıda oyun oynayan çocuklar çıktıkları penceren tekrar içeri girdi.

    https://youtu.be/rloUE7SaF8Y

    Olay Sultanbeyli Adil Mahallesi’nde meydana geldi. Burada bulunan bir binanın çatı katındaki evlerinin camından çıkan 2 küçük çocuğu çatıda gezmeye başladı. Çocukları görenler korku dolu anlar yaşadı. 2 ve 3 yaşındaki iki çocuğun çatıda gezerken gören komşuları çocukları uyarmaya çalıştı. Vatandaşlar ailenin sorumsuz davranışına tepki gösterdi. Bir süre çatıda kalan çocuklar tekrar çıktıkları camdan içeri girdi. Yürekleri ağza getiren o anlar cep telefonu kameralarına yansıdı.

  • Çocuklarda en sık görülen 9 kanser türü ve belirtileri neler?

    Çocuklarda en sık görülen 9 kanser türü ve belirtileri neler?

    Çocukluk çağı kanserlerini yetişkin kanserlerinden ayıran en önemli özelliğinin görülme sıklığı olduğuna dikkat çeken Çocuk Onkolojisi Uzmanı Dr. Asım Yörük, çocuklarda akut lösemi, lenfoma beyin tümörlerinin en sık görülen kanserler olduğunu belirterek yetişkinlerde bu kanser tiplerinin sıklığının daha az görüldüğünü söyledi.

    Uzmanlara göre çocuklar yetişkinlere göre hastalıkları da farkı yaşıyor ve görülme sıklığından belirtilerine kadar kanserler farklı şekillerde seyredebiliyor.Uzmanlar çocukluk çağı kanserleri olarak kabul edilen nöroblastom 10 yaşından sonra, retinoblastom 20 yaşından sonra çok nadir görüldüğüne, erişkin kanserlerinin ise yüzde 75’ini oluşturan karsinomların ise çocuklarda çok nadir ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Çocukluk Çağı Kanserleri Ayı dolayısıyla açıklamalarda bulunan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Çocuk Onkolojisi Uzmanı Dr. Asım Yörük, çocuklarda en sık görülen kanser türleri ve belirtilerini anlattı.

    EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜ LÖSEMİLER

    Çocuklarda yüzde 31’lik görülme oranıyla lösemilerin en sık görülen kanserlerin başında geldiğine dikkat çeken Uzman Dr. Asım Yörük, kemik iliği ve kandan kaynaklanan bu kanser türünün nedenleri olarak radyasyon, benzen gibi kimyasallar, bazı virüsler ve bazı genetik hastalıklar gösterildiğinin altını çizdi. Löseminin belirtilerini, yorgunluk, baş dönmesi, nefes darlığı, renk solukluğu, geçmeyen veya tekrarlayan enfeksiyonlar, ciltte morluklar, burun kanaması, diş eti kanaması olarak sıralayan Uzm. Dr. Asım Yörük, ayrıca iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemeleri, ateş gibi genel belirtilerin de gözlenebileceğini hatırlattı. Dr.Yörük, “Çocuklarda lösemi tedavisinde ilk sırada kemoterapi yer alıyor, bazı durumlarda kemoterapiye ilave olarak radyoterapi yapılabiliyor. Ayrıca yüksek riskli, tedaviye dirençli veya nüks eden lösemilere kök hücre nakli de tedavide yer alabiliyor.” dedi.

    “BEYİN TÜMÖRLERİNDE TEDAVİ TÜRÜNE GÖRE DEĞİŞİYOR”

    Beyin ve santral sinir sistemi tümörlerinin çocuklarda en sık görülen ikinci kanser türünü oluşturduğunu ve yüzde 26 sıklıkla görülen beyin tümörlerinin çok çeşitli türleri olduğu için her birinin tedavisinin de farklı olduğunu belirten Uzm. Dr. Asım Yörük beyin tümörlerinin belirtilerini şöyle sıraladı: “Beyin öğrenme, duyu (işitme, görme, koku, tat, dokunma), duygulanım, hareket, organ ve damarları kontrol ettiği için beyin tümörlerinde çok farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Baş ağrısı, bulantı, kusma, bulanık veya çift görme, sabit bakış, tekrarlayan otomatik hareketler, nöbet geçirme, baş dönmesi, denge bozukluğu, yürümede zorluk ve cisimleri tutmada zorluk gibi belirtiler vardır.”

    LENFOMADA TANI KONAR KONMAZ TEDAVİ İÇİN VAKİT KAYBETMEMEK GEREKİYOR

    Lenfomada belirtilerin hastalığın başlangıç yerine göre değişebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Asım Yörük, kilo kaybı, ateş, terleme, yorgunluk, halsizlik, boyun, koltuk altı ve kasıktaki lenf bezlerinde şişlik gibi belirtilere dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti. Dr.Yörük, “Hodgkin lenfoma çocuklarda görülen kanserlerin yüzde 3’ünü, Non-Hodgkin lenfoma ise yüzde 5’ünü oluşturuyor ve süratle ilerleyeceğinden tanı konur konmaz tedavi başlanması önem taşıyor.” diye konuştu.

    “KOL VEYA BACAKTA AĞRI VEYA ŞİŞLİK YUMUŞAK DOKU SARKOMLARININ İLK BELİRTİSİ”

    Uzm. Dr. Asım Yörük şöyle devam etti;

    “Vücudun herhangi bir yerinde görülebilen yumuşak doku sarkomları çocuklardaki kanserlerin yüzde 7’sini oluşturuyor. Baş, boyun, karın bölgesi, pelvis, kol veya bacakta başlayabiliyor ve ağrı, şişlik veya her iki belirti bir arada olabiliyor.

    NÖROBLASTOM EMBRİYO VE FETÜSÜN ÖNCÜ HÜCRELERİNDEN GELİŞİYOR

    Çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 6’sını oluşturan Nöroblastomun genellikle bebek veya küçük çocuklarda görülüyor. Hastalığın gelişmekte olan embriyo veya fetüsün öncü sinir hücrelerinden gelişiyor.”

    Uzm. Dr. Asım Yörük, “10 yaş üzerindeki çocuklarda nadir görülür. Vücudun herhangi bir yerinde başlayabilse de en sık karında böbrek üstü bezinde başlar. Bu nedenle çocukta karında şişlik ve kitle, kemik ağrısı ve ateş şikâyetleri olabilir. Tedavisinde hastalığın evre ve risk grubuna göre kemoterapi, cerrahi, radyoterapi, kemik iliği nakli gibi çeşitli yöntemler kullanılır.

    “ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNİN YÜZDE 5’İNİN NEDENİ WİLMS TÜMÖRÜ”

    Bir veya her 2 böbrekten köken alabilen Wills tümörü en sık 3 – 4 yaşlarında görülüyor. 6 yaş üstü çocuklarda nadir ortaya çıkan bu kanserin belirtileri arasında karında şişlik, ateş, ağrı, bulantı, kabızlık, idrarda kanama veya iştah azalması ilk sırada yer alıyor.” şeklinde konuştu.

    KEMİK KANSERLERİ DE ERGENLERDE DAHA SIK

    Osteosarkom ve Ewing sarkom olarak 2 ana gruba ayrılan kemik kanserlerinin çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 3’nü oluşturduğunu belirten Dr. Asım Yörük, genellikle de büyük çocuklar ve ergenlerde görüldüğünü söyledi. En önemli belirtisinin kemik ağrısı olan kanserde, ağrının geceleri veya hareketle arttığını anlatan Dr. Yörük, tedavi yaklaşımıyla ilgili şunları söyledi: “Ayrıca kemikte şişlik, eklemde hareket kısıtlılığı ve kırık olabilir. Osteosarkom tedavisi cerrahi ve kemoterapidir. Ewing sarkom daha nadirdir. Kemik ağrısı ve kemikte şişlik vardır. En sık kalça kemiği, göğüs duvarı veya uzun kemiklerin orta kısımlarında görülür. Ewing sarkom tedavisi cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir.”

    GÖZBEBEĞİNDE BEYAZ VEYA PEMBE GÖRÜNÜM RETİNOBLASTOMU İŞARET EDEBİLİR

    Çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 2’sini oluşturan bu göz kanseri tanısının genellikle 2 yaş civarında konduğunu anlatan Dr. Asım Yörük, şu bilgileri verdi: “6 yaş üzerinde nadirdir. Genellikle anne-baba veya doktor çocuğun gözünde farklılık fark eder. Retinoblastomlu gözde gözbebeği beyaz veya pembe görünür. Tedavisi cerrahi ve kemoterapiyle gerçekleştirilir.”

    “HEPATOBLASTOM TANISI ÇOĞUNLUKLA 3 YAŞINDA KONUYOR”

    Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Onkolojisi Uzmanı Dr. Asım Yörük,

    “Karaciğerin bir çeşit kanseri olan Hepatoblastom, çocuklardaki tüm karaciğer tümörlerinin hemen hemen yarısını oluşturuyor.” dedi ve ekledi; “Nedeni bilinmeyen bu kanser türünün en sık okul öncesi çocuklarda görülüyor.Hastaların yarısı hayatın ilk birinci yılında çoğunluğu 3. yaş günlerinde tanı alır. Batında kitle, iştahsızlık, bulantı, anormal kilo kaybı, ishal, sarılık, kaşıntı, ateş ve karın ağrısı gibi belirtiler olabilir. Tedavisinde cerrahi ve kemoterapi vardır.”

  • Çocuğunuz Ekrana Bakma Sendromu’na yakalanabilir

    Çocuğunuz Ekrana Bakma Sendromu’na yakalanabilir

    Pandemi döneminde çocuklarda ‘Ekrana Bakma Sendromu’nun arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Göktuğ Demirci “Bu sendromun en önemli belirtileri kuru ve tahriş olmuş gözler, göz yorgunluğu, baş ağrıları, kelimelerin ekranda hareket etmesi ile sırt, boyun ve omuz ağrısıdır. Ayrıca bu dönemde hem miyopi hem de mavi ışığa maruziyet artıyor. Bu nedenle çocuğuna bilgisayarı yasaklamayın, doğru şekilde kullanmasını öğretin” dedi.

    Doç. Dr. Göktuğ Demirci, koronavirüs pandemisinde çocukların bilgisayar ve telefonlarla çok fazla zaman geçirdiğine dikkat çekerek bu durumun göz sağlığına etkisi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Demirci, çocuklar ve teknolojinin bugünlerde ayrılmaz ikili olduğunu belirterek “Çocuklar gerek eğitim faaliyetleri, gerekse eğlence için zamanlarının büyük bölümünü LED ekranlar karşısında geçiriyor. Bir araştırmaya göre 8 yaş altı çocuklar 2 saatten fazla zamanlarını ekran karşısında geçiriyor. 8-10 yaş ise bunu üçe katlıyor ve 6 saatten fazlasını ekran karşısında geçiriyor. Daha büyük çocuklarda da 9 saatin üstünde olmazsa anormal bir durum oluyor. Bu kadar uzun süre ekrana bakmak göz sağlımıza zararlı mı sorusunun cevabı ise büyük bir evet” dedi.

    EKS’DE KAPLUMBAĞA DURUŞUNA DİKKAT

    Özellikle pandemi döneminde artan ‘Ekrana Bakma Sendromu’nun belirtilerine işaret eden Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti: Computer Vision Syndrome terimini dilimize uyarlarsak en ideali bence ‘Ekrana Bakma Sendromu’ olarak isimlendirmek uygun olacaktır. Adından da anlaşılacağı üzere uzun süre ekran karşısında yaşayanların şikayetleri olarak özetlenebilir. Ekrana uzun süre bakmanın neden olduğu veya kötüleştirdiği görme ve göz sorunları bulanıklaşan görme, kuru ve tahriş olmuş gözler, göz yorgunluğu, baş ağrıları, kelimelerin ekranda hareket etmesi ile sırt, boyun ve omuz ağrısı en önemli belirtilerdendir. Bakış Pozisyonu Problemi’nde uzun süre bir bilgisayar veya dijital cihaz kullanırken, öne doğru eğilmeye başlamak, sırt ve omuzları yuvarlamak ve ardından kafayı geriye doğru eğmek ve çeneyi öne doğru uzatmak yaygındır. Bu doğal olmayan ve sağlıksız duruş ‘kaplumbağa duruşu’ olarak adlandırılır ve ‘Ekrana Bakma Sendromu’nun pek çok görsel olmayan semptomuna yol açar.

    MİYOPİ VE MAVİ IŞIĞA MARUZİYET ARTIYOR

    Doç. Dr. Demirci, ekran bağımlılığının başta miyopi olmak üzere birçok soruna yol açtığına dikkati çekerek uyarılarını şu şekilde sürdürdü: Araştırmacılar, çocuklar arasında artan ekran süresinin miyopi yani uzağı görememe probleminin gelişimi ve varolan miyopinin ilerlemesi için önemli bir risk faktörü olduğuna inanıyor. Miyopi prevalansı son 10 yılda önemli ölçüde arttı ve bu eğilim, çocuklar tarafından bilgisayar ve dijital cihazların artan kullanımıyla örtüşüyor. Pandemi döneminden önce Uzakdoğu’da zaten yüzde 90 olan miyopi oranı bazı bölgelerde yüzde 97’ye ulaştı. Afrikada ise bu oran hala yüzde 10 seviyesindedir. Öte yandan mavi ışık olarak adlandırılan yüksek enerjili görünür ışık, bilgisayarların, tabletlerin, akıllı telefonların ve diğer dijital cihazların LED ekranlarından yayılır. Mavi ışığa maruz kalmanın en önemli kaynağı doğal güneş ışığı olmasına rağmen, birçok araştırmacı ve göz doktoru özellikle akşam güneş battıktan sonra bilgisayarlardan ve dijital cihazlardan eklenen mavi ışığa maruz kalmanın, bir kişinin yaşamının sonraki dönemlerinde katarakt ve makula dejenerasyonu gibi yaşa bağlı göz hastalıkları riskini artırabileceğinden endişe duyuyor.

    20-20-20 KURALINA TEŞVİK EDİN

    ‘Ekrana Bakma Sendromu’nu önleme ve tedavi etmeye yardımcı olmak birçok yol olduğuna değinen Doç. Dr. Demirci, şu tavsiyelerde bulundu: “Yasaklamayın kullanıcıyı eğitin. Çocukların modern teknolojiyi kullanmayı bırakacağını düşünmek çok gerçekçi olmayacaktır. Ancak, çocuğunuzun uzun süreli bilgisayar ve dijital cihaz kullanımından kaynaklanan göz ve görme sorunları riskini azaltmak için yapabileceğiniz bazı kolay şeyler var. Mesela mola vermesini teşvik edin. Çocuğunuzun dijital göz yorgunluğu riskini azaltmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, “20-20-20” kuralına uymalarını sağlamaktır: Her 20 dakikada bir, gözlerinizi ekrandan ayırın ve en azından bir şeye bakın. En az 20 saniye boyunca 20 metre uzakta. Bu basit mola, göz odaklama kaslarını gevşeterek dijital göz yorgunluğunun birçok belirtisini azaltır. 20-20-20 kuralı ayrıca miyopi ilerleme riskini azaltabilir. Bazı araştırmalar, fazla yakına odaklanmanın miyopinin başlaması ve ilerlemesi ile ilişkili olabileceğini öne sürüyor. Ayrıca göz kırpmayı teşvik edin. Uzun süreli ekran kullanımında gözleriniz dijital ekrana bakarken farklı yönlere odaklanarak baktığı için daha fazla çalışır. Göz kırpma oranımız hemen hemen yarıya iner ve bu da göz kuruluğuna neden olur. Göz kırpmak gözlerinizi nemli tutar ve göz kuruluğu ihtimalini azaltır. Bir başka tavsiyem ise sık sık oturma pozisyonunu düzeltmesini teşvik edin. 20-20-20 kuralına uymak için geçen süre, dik oturmak ve baş, boyun ve omuzları yeniden hizalamak için de iyi bir zamandır. Başı yavaşça sağa ve sola ve ayrıca yukarı ve aşağı hareket ettirmek, gergin kasları rahatlatabilir ve yorgunluğu azaltabilir. Mümkünse, ekrana bakma sendromunun vücut ile ilgili semptomlarını riskini azaltmak için tüm vücut olarak yürümek ve kasları germek de iyi bir fikirdir.”

    “ÇOCUKLARINIZIN GÖZLERİNİ MAVİ IŞIKTAN KORUYUN”

    Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti: Çocuklarınızın gözlerini mavi ışıktan koruyun. Bugün için, bilgisayar ekranları ve dijital cihazlar tarafından yayılan mavi ışığa maruz kalmanın zamanla bir çocuğun gözlerine ne kadar zarar verebileceğinden kimse emin değil. Araştırmacıların bunu çözmesi onlarca yıl alabilir. Bu arada, çocuğunuzun gözünü hem güneş ışığından hem de dijital cihazlardan gelen mavi ışıktan korumak akıllıca olacaktır. Dış mekanlarda, polarize güneş gözlükleri, güneşin zararlı mavi ışığının yaklaşık yüzde 90’ını veya daha fazlasını engelleyerek parlama ve mavi ışıktan en iyi korumayı sunar. İç mekan kullanımı için, entegre mavi ışık filtreli gözlük camları iyi bir seçimdir. Farklı gözlük camı şirketlerinin mavi ışık filtreleme özelliklerini farklı şekilde ölçebileceğini ve en etkili mavi ışık filtrelerine sahip camların bu camların görünümünü etkileyecek bir renk tonuna sahip olduğunu unutmayın. Rol model olun ve siz de koyduğunuz kurallara uyun. Aile olarak çocuklarınızla bağlarınızı kuvvetlendirmek için bu zamanı kullanın. Son olarak, unutmayın, gözlerimiz bizim için çok çalışıyor; bu yüzden kendinize ve çocuklarınıza verimli ve sağlıklı gözler için gerek duyulan dinlenme ve desteği sağlayın.”

  • Yıldırım’da çocuklara masal dinletisi

    Yıldırım’da çocuklara masal dinletisi

    Çocukların eğitim yaşamının yanında sosyal ve kültürel açıdan da donanımlı bireyler olarak hayata kazandırılması için çalışmalarını yürüten Yıldırım Belediyesi, düzenlediği masal dinletisiyle çocuklara keyifli anlar yaşattı.

    Yıldırım Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Yıldırım Sosyal İnovasyon Merkezi (YILSİM) tarafından Musababa Mahallesi’ndeki Hançerli Yaranlar Dayanışma Odası bahçesinde düzenlenen etkinlik, sosyal mesafe, maske ve hijyen kuralları uygulanarak koronavirüse karşı sıkı tedbirlerle gerçekleştirildi. Sosyolog ve Aile Danışmanı Hüseyin Pehlivan ile Masal Anlatıcısı Sıdıka Artunç’un kültürümüze ait masallar anlattığı etkinlik, dinleyiciler tarafından ilgiyle karşılanırken, uzun süre alkışlandı. Gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak, anımsatmak ve kültür aktarımını sağlamak amacıyla düzenlenen bu ve benzeri etkinliklerin, Hançerli Yaranlar Dayanışma Odası’nda Perşembe günleri devam edeceği bildirildi. Öte yandan etkinlik sonunda çocuklara masal dergisi hediye edilirken, çocuklar ve aileleri ise Yıldırım Belediyesi’ne teşekkür ederek ilçede bu tür organizasyonların çoğalması dileklerinde bulundu.

  • 11 yaşındaki çocuğa parkta şiddet

    11 yaşındaki çocuğa parkta şiddet

    Tekirdağ’da parkta arkadaşlarıyla oynayan 11 yaşındaki A.B., sallanma sırası nedeniyle tartıştığı başka çocuğun 33 yaşındaki ablası A.G. tarafından tekme tokat dövüldü. Çocuğun dövüldüğü anlar, bölgedeki güvenlik kamerasına kaydedildi. Anne Derya B., çocuğuna darp raporu alarak, darbedilme görüntüleriyle savcılığa gidip, A.G.’den şikayetçi oldu.

    Olay, cuma akşamı merkez Süleymanpaşa ilçesine bağlı Çınarlı Mahallesi’ndeki Güneş Parkı’nda meydana geldi. İddiaya göre parkta arkadaşlarıyla oynayan A.B.’nin yanına gelen bir çocuk, “Burada biz oturmak istiyoruz, biz sallanmak istiyoruz” diyerek tartışmaya başladı. Çocuklar arasında çıkan kavgayı çevredekiler sonlandırdı. Çocuklardan biri eve gidip durumu anlattığı ablası A.G,. bir süre sonra parka gelip o sırada arkadaşlarıyla birlikte oturan A.B.’ye sandalye fırlattı, ardından otururken yumruk ve tekme atarak saldırdı. Aldığı darbelerle yere yığılan A.B.’nin yanına parkta bulunanlar gitti. Parktaki vatandaşlar çocuğu darbeden A.G.’yi uzaklaştırdı.

    Darbedilen çocuğun eve gelip olayı anlattığı annesi Derya B., oğlunu hastaneye götürüp, darp raporu aldı. Derya B., darp raporu ve oğlunun dövülme anlarının bulunduğu görüntülerle polis ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidip, A.G.’den şikayetçi oldu.

    ‘OĞLUMA ÇOK KÖTÜ ŞİDDET UYGULADI’

    Derya B., olayın cuma akşama olduğunu belirterek, “Oğlum arkadaşlarıyla parka gitti. Yanına 10 yaşındaki bir çocuk geliyor ve ‘burada biz oturmak istiyoruz, biz sallanmak istiyoruz’ diyor. Oğlum da diyor ki, şu an biz sallanıyoruz sıranı bekle. Çocuk onu iteliyor ve hakaret ediyor. Oğlum da buna karşılık çocuğu iteliyor ve hakaret etmemesini söylüyor. Sonrasında beraber karşılıklı kavga ediyorlar. Oğlum ona vuruyor, o da oğluma vuruyor sonra ayırıyorlar çocuklar onları. Çocuk eve gidip ablasına haber veriyor. Bu sırada benim oğlum parkta durumdan habersiz arkadaşlarıyla oturuyor. Ablası birden yukarıdan geliyor ve sorgusuz sualsiz çocuğumu dövmeye başlıyor. Oğluma çok kötü şiddet uyguluyor. Oğlumun kafasını sandalyeye vuruyor, yerden yere vuruyor. Yüzüne yumruklar ve tekmeler yağdırıyor. Sonra da kafasını tekrardan yere vuruyor. Millet bunu ayırıyor. Oğlumu orada tehdit ediyor ve onu tekrar döveceğini, bunun daha bir başlangıç olduğunu söylüyor” dedi.

    ‘KABUL GÖRÜYOR’

    Oğlunun olaydan sonra gece uyurken kabuslar gördüğünü söyleyen Derya B., “Ben bu olaydan sonra hemen o akşam şikayetçi oldum. Olay karakola arz etti. Darp raporu aldık. Yaşı çok küçük olduğu için tutanak tuttular oğluma. Yaşı küçük olduğu için ifadesini alamıyorlardı, savcılığa sevk ettiler. Uzmandan darp raporu alıp, geçici raporla beraber bunu savcılığa gönderdik. Savcılık görüntüleri istedi. Bu kadın hakkında soruşturma başlatılacak, darptan dolayı. Bu olaydan sonra oğlumun psikolojisi çok bozuldu. Geceleri uyurken 3 gündür kabus görüyor, uyuyamıyor, sürekli ağlıyor ve her şeye tepki gösteriyor, kendini ifade etmeye çalışıyor. Benim oğlumun durumu şu anda çok kötü. Ben de, babası da üç günden beridir bu olayı atlatmıyoruz. Yemiyoruz, içemiyoruz, gözümüzü kapattığımız an o kabus dolu dakikalar gözümüzün önünde tekrar tekrar canlanıyor ve biz bundan dolayı nefes dahi alamıyoruz. Çok kötü bir durum. Rabbim hiçbir anne ve babaya bu olayı yaşatmasın” diye konuştu.

  • Sosyal medyada tepki çeken görüntü

    Sosyal medyada tepki çeken görüntü

    Çocuğa alkol içiren ve sonrasında kahkaha atan bir kişi, o anları sosyal medya hesabından paylaştı. Görüntüler tepki çekti.

    Harun Ş. isimli bir sosyal medya kullanıcısı, küçük yaştaki çocuğa alkol içirdi ve o anları kayda aldı.

    ÇOCUK ”İÇMEK İSTEMİYORUM” DEYİNCE KAHKAHA ATTI

    Çocuğun eline alkol veren Harun Ş., çocuğun, “Bunu içmek istemiyorum” demesi üzerine kahkahalar attı.

    TEPKİ ÜZERİNE SOSYAL MEDYA HESABINI KAPATTI

    Çocuğun o anları sosyal medyada tepki gördü. Harun Ş., gelen tepkiler üzerine sosyal medya hesabını kapattı.

  • Bursa’da kamyon kasasında tehlikeli yolculuk

    Bursa’da kamyon kasasında tehlikeli yolculuk

    Bursa’da 5 çocuğun kamyon kasasında tehlikeli yolculuğu, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

    Kurban Bayramı nedeniyle trafik ekiplerinin, sürücülere trafikte dikkatli seyretmeleri konusunda sık sık uyarılarda bulunmasına karşın bazı vatandaşlar tedbirsiz davranıyor.

    https://youtu.be/SuJmqtdBfeg

    Bursa merkezden, Kestel ilçesine doğru Ankara yolu üzerinde ilerleyen 16 LUN 34 plakalı kamyonun kasasında yasak olmasına rağmen 5 çocuk seyahat etti. Güvenlik önlemi olmayan çocukların, kamyonun kasasında rahatça dolaşıp, ellerini bırakıp dengede kalmaya çalıştıkları görüldü. Ayrıca kamyondan, küçük taşların da döküldüğü dikkat çekti. Bir vatandaş tarafından cep telefonuyla çekilen görüntüler, sosyal medyada tepki çekti.