Etiket: çocuklar

  • Okulda serinleten eğitim

    Okulda serinleten eğitim

    Bursa’nın sporda da marka kent olması, sporun tabana yayılarak 7’den 70’e herkesin sporla buluşması ve özellikle yeni neslin boş zamanlarını sporla iç içe geçirmesi için farklı projeleri hayata getiren Büyükşehir Belediyesi, yaz döneminde de okul bahçelerini havuzlarla renklendirdi. ‘Neşeli Havuzlar Mutlu Çocuklar’ projesi çerçevede; Osmangazi’de Lütfü Banuşoğlu İlkokulu ve Şehit Jandarma Uzman Çavuş İlyas Genel İlkokulu, Yıldırım’da Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu ve Kestel’de Şehit Mustafa Kurt Ortaokulu bahçesine portatif yüzme havuzları kuruldu.

    Yarı olimpik yüzme havuzlarına yakın olarak 12×24 metre ebatlarında ve 1.20 metre derinliğindeki havuzların yanı sıra, aynı alanda çocukların yaz tatilini keyifli atmosferde geçirebilmeleri için oyun ve spor alanları oluşturuldu. 26 Ağustos’a kadar devam edecek proje çerçevesinde , uzman eğitmenlerle 6-13 yaş aralığındaki çocuklara ücretsiz yüzme eğitimi veriliyor.


    Proje çerçevesinde yaklaşık 5 bin çocuğun yüzme sporuyla buluşması hedeflenirken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Yıldırım ilçesindeki Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu bahçesine kurulan havuzda yüzme eğitimi alan çocukları ziyaret etti. Küçük yüzücülerle sohbet edip, şakalaşan Başkan Aktaş, “Bursa’da hayat çocuklara ve gençlere güzel derken, aslında bunu bir motto olarak değil, bir yaşam biçimi olarak hayata geçiriyoruz ve buna dair yatırımlar yapıyoruz.

    Bunlar bizim geleceğimiz, bunlar bizim yarınlarımız, şehrimizin ve ülkemizin ilerdeki yöneticileri. Onları sporla, kültürle, bilimle ve sanatla büyütmek istiyoruz. Bursa’da 13 tane yarı olimpik kapalı yüzme havuzumuz var ama 3 milyonu aşan nüfusa çok yeterli bir sayı değil. Kurduğumuz portatif havuzlarla çocuklarımızı bu imkanla buluşturuyoruz. Onların neşelerine şahit olmak benim için de büyük bir mutluluk” diye konuştu.

  • Öğrenciler hem eğlendi hem de öğrendi

    Öğrenciler hem eğlendi hem de öğrendi

    Açılan atölyelerde müzeyi ziyaret eden öğrenciler kazı atölyesinde, arkeolojik kazı çalışmalarını deneyimleme ve arkeologların kazı çalışmalarının inceliklerini öğrenme fırsatı buldu. Bursa kalesi maket tasarım atölyesinde öğrenciler Bursa’nın kalelerini hayal gücü ve becerileriyle yeniden inşa etti.

    Panorama keşif atölyesinde Osmanlı tarihini, tablo ve eserlerini inceleyerek Osmanlı İmparatorluğu’nun zengin kültürel mirasını ve çevresindeki tarihi yapıları öğrendi. Ekolojik stil çanta yapım atölyesinde, çevre dostu malzemelerle çevreye duyarlı çantalar tasarlamasını öğrendi. Kum boyama atölyesinde ise kumları kullanarak kendi sanat ile ilgili eserlerini ortaya çıkartmanın keyfini yaşadı.


    Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde 21-30 Temmuz tarihlerinde açılan atölyelerde müzeyi ziyaret eden öğrenciler tatillerini keyifli bir şekilde geçirmenin mutluluğunu yaşadı.Atölyelerde keyifli vakit geçiren öğrenciler kendilerine bu imkânısunan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür etti.

  • Aşırı sıcaklar çocukları olumsuz etkiler

    Aşırı sıcaklar çocukları olumsuz etkiler

    Yaz mevsiminde çocuklarda güneş çarpmalarına dikkat çeken Dr. Cansu Yılmaz, “Özellikle 6 ayın altındaki bebeklerde dikkatli olunması gerekir. Güneş çarpması durumunda ateş, halsizlik, kusma ve bilinç kaybı görülebilir. Güneşin zararlı ultraviyole ışınlardan dolayı deri kanseri riski de artmaktadır. D vitamini eksikliğinde haftada en az 2 kez saat 10.00 ile 16.00 arasında yüz ve kolların güneş koruyucu sürülmeden 10-15 dakika direkt gün ışığına maruz bırakılması önerilir. Fakat yaz mevsiminde güneş ışınlarının dik geldiği bu saatlerde daha dikkatli olunmalıdır. Yaz mevsiminde güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında direkt güneşe maruziyet olmamalıdır” dedi.

    Yaz aylarında insan vücudunda terleme nedeniyle aşırı sıvı kaybı olduğunu hatırlatan Dr. Cansu Yılmaz, sıvı kaybını bol bol su içerek ve sıvı tüketerek yerine koymak gerektiğini ifade etti. Dr. Yılmaz, “Fakat kullandığımız su ve sıvı kaynaklarına dikkat edilmelidir. Kaynağı belli olmayan içme sularından ve bu sularla yıkanan meyve ve sebzelerden tifo, paratifo, ishaller, viral hepatit (hepatit A) gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Özellikle piknik alanlarında sulara insan ve hayvan dışkı ve atıkları karışmış ise su gözle görülemeyen mikroplar ile kirlenir ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olur” diye konuştu.

    Seyahat sonrası çocuklarda ortaya çıkan hastalıklara da değinen Dr. Cansu Yılmaz, “Gelişmekte olan ülkelere seyahat sonrası dönüşlerde yüzde 8 tıbbi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır. Çocuklarda uluslararası seyahatten sonra görülen hastalıklarda en sık yakınma ateştir. Enfeksiyonların çoğu alt solunum yolu enfeksiyonu, üriner enfeksiyon veya orta kulak yolu enfeksiyonudur. Seyahat enfeksiyonlarında ise yüzde 21 sıtma, yüzde 15 yolculuk diyaresi, yüzde 6 denge ateşi ve yüzde 2 tifo görülebilmektedir. Seyahat edilecek bölgeye göre öncesinde önlem alınması ve aşılamaların tam olması gerekmektedir. El hijyenine de özellikle dikkat edilmelidir. Aşırı sıcaklarda serinlemek için kullanılan klimalardan olumsuz etkilenmemek için klima filtrelerinin temizliğini zamanında yapılmalıdır. Klima çarpmasını engellemek için yazın klimayı 23-26 dereceye ayarlamalıyız” şeklinde konuştu.

  • Öğrenciler arası futbol turnuvası

    Öğrenciler arası futbol turnuvası

    Yıldırım Belediyesi okulların tatil olmasıyla birlikte yaz Kur’an kurslarında eğitim gören çocuklara yönelik futbol turnuvası düzenliyor. 11-14 yaş grubu öğrencilerin kıyasıya yarıştığı ‘Yaz Kuran Kursları Camiler Arası Futbol Turnuvası’na 23 camiden 330 sporcu katıldı. 11 Ağustos’ta sona erecek olan turnuvada dereceye girenleri ise sürpriz ödüller bekliyor.


    Turnuvaya katılan kurslara ve bütün çocuklara başarı dileyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım Belediyesi olarak eğitime, spora ve gençlerimize destek vermeye devam ediyoruz. Yaz Spor Okullarımızda eğitimler yoğun bir şekilde devam ediyor. Şimdi de ilçemizdeki yaz kuran kurslarında ve camilerinde eğitim gören evlatlarımıza yönelik dostluk ve kardeşlik futbol turnuvası yapıyoruz. Gençlerimizin fiziksel ve zihinsel anlamda gelişmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

  • Sinsi böbrek taşına dikkat

    Sinsi böbrek taşına dikkat

    Çamlıca Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Önder Yavaşcan, “Çocuklarda en çok oluşan taş tiplerinin kalsiyum oksalat ile kalsiyum fosfat taşları olduğunu” söyledi. Çocuklarda bazı beslenme yanlışlarının da böbrek taşına neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Önder Yavaşcan, taş oluşumunun en yaygın sebeplerini şöyle sıraladı;

    “Genetik olarak taş oluşumuna yatkın olmak, yaşına, vücut ağırlığına uygun su tüketmemek, tuzlu gıdalar, işlenmiş etler, soslar, paketlenmiş gıdalar ve gazlı içeceklerin yoğun tüketimi ile birlikte idrar yolu enfeksiyonları, idrar yolu tıkanıkları, reflü hastalığı ve gereksiz vitamin kullanımı .”

    Gaz sancısı ve kanlı idrarı hafife almayın

    Çocuklarda böbrek taşlarının belirti vermeyip sinsi bir şekilde ilerleyip büyüyebileceğini aktaran Prof. Dr. Yavaşcan, yaptığı açıklamada şunları kaydetti;

    “Çocuklarda bazı böbrek taşları belirti vermeyebilir. İdrar yolunda hareket etmeye başlarsa belirtilere neden olabilir. Böbrek bölgesinde ani ve şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, kasık ağrısı, işeme sırasında yanma veya ağrı, idrarda kan, ateş, idrar yolu enfeksiyonu bulguları taş hastalığının başvuru şikayetlerini oluşturur. Küçük çocuklarda ise huzursuzluk ya da gaz sancısı sanılan ağlama nöbetleri de şikayetler arasındadır. Ultrasonografi hastaya zarar vermeyen genelde ilk başvurulan ve en çok kullanılan tanı yöntemidir. Ultrasonografide tespit edilemeyen ancak şüphenin devam ettiği durumlarda bilgisayarlı tomografi çekilebilir.”

    Tekrarlama eğiliminde

    Böbrek taşlarının tekrarlama eğiliminde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yavaşcan, çocuklarda beslenmede dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle özetledi;
    “Sıvı tüketimini arttırın ve içilen suyun miktarını takip edin.

    Tuz tüketimi, işlenmiş etler, soslar, paketlenmiş gıdalar, gazlı içeceklerin tüketimini engelleyin, sebze ve meyve tüketimine teşvik edin.
    Gereksiz ve şuursuz vitamin ve takviye edici ürünleri kullanmayın.”

    Tedavide öncelik taşın büyüklüğü ve yakınmalar

    Taş kırma ve Üreterorenoskopik yöntemleri de anlatan Prof. Dr. Yavaşcan, “Taş bir çocukta ağrıya ve çeşitli semptomlara neden oluyor ya da tıkanmaya neden olduyorsa, taş boyutları tedavi ile düşmeye uygunsa, serum tedavisi, ağrı kesiciler, kanal genişleticiler ile yakınmaları azaltmak ve taşın düşürülmesini kolaylaştırmak tercih edilen ilk yöntemdir. Bu durum şiddetli ise hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Taşların büyük olduğu durumlarda, şikayetler çok şiddetli olabilir ya da tıbbi tedavi taşın düşürülmesinde başarılı olmayabilir. Böyle durumlarda, taş kırma tedavileri (litotripsi) ile taş küçük parçalara ayrılarak düşürülmesi kolaylaştırılır. Taş kırma işlemine uygun olmayan hastalarda ise üreterorenoskopik yöntemler ile idrar yollarına aşağıdan endokoskopik yöntemler ile girilerek taşa ulaşılıp kırılabilir ya da direk olarak taş çıkarılabilir. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ile birlikte görülen taş hastalarında reflü mutlaka araştırılmalıdır ” diye konuştu.

  • Madonna sessizliğini bozdu

    Madonna sessizliğini bozdu

    “İYİLEŞME YOLUNDAYIM, HAYATIMDAKİ TÜM NİMETLER İÇİN MİNNETTARIM”

    Ölümden dönen şarkıcı, 19 milyon takipçisinin bulunduğu Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Pozitif enerjiniz, dualarınız, şifa ve cesaret verici sözleriniz için teşekkür ederim. Sevginizi hissettim. İyileşme yolundayım ve hayatımdaki tüm nimetler için inanılmaz derecede minnettarım. Hastanede uyandığımda ilk aklıma gelen şey çocuklarım oldu.

    İkinci düşüncem ise turum için bilet alan hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemediğimdi. Ayrıca turdaki şovumu oluşturmak için son birkaç aydır benimle birlikte yorulmadan çalışan insanları da yüzüstü bırakmak istemedim. Şu anda sağlığıma ve güçlenmeye odaklanmış durumdayım ve sizi temin ederim ki en kısa zamanda sizlerle birlikte olacağım. Şu anki plan, turnenin Kuzey Amerika ayağını yeniden planlamak ve ekim ayında Avrupa’da başlamak. İlginiz ve desteğiniz için ne kadar minnettar olsam azdır. Sevgiler.”

     

  • Yaz hastalıklarına dikkat

    Yaz hastalıklarına dikkat

    Çocukların sıcak yaz aylarında dışarda geçirdiği zamanın artması ile güneş çarpması, yanık, isilik gibi rahatsızlıklar çok daha sık görülüyor. Aynı zamanda deniz ve havuzların kullanılması ile birlikte boğulma tehilikesine karşı da ebevynlerin dikkatli olması gerekiyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Zeynep Cerit, çocuklarda yaz aylarında daha sık görülebilecek sağlık sorunlarıyla ilgli bilgiler verdi. Dr. Zeynep Cerit, “Koşup oynarken düşme ya da çarpmaya bağlı travmalar yaşanabilir. İshal, kusma atakları, böcek, sinek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokmaları yaz aylarında çocuklarda sık görülen durumlardır. Dışarıda vakit geçirmek, bahar tatilleri veya yaz tatilleri için ortak bir faaliyettir. Ancak güneş ışınlarına karşı koruma sağlamayı unutmamak gerekiyor. Çocuklar yetişkinlere göre daha hassas olduklarından özellikle çocukların güneş ışınlarından korunmaları gerekiyor” ifadesini kullandı.

    Tekrarlayan güneş yanıkları cilt kanserine neden olabilir

    Yaz aylarının en sık karşılaşılan durumlarından güneş yanmaları, diğer yanmalarda olduğu gibi ciltte kızarma, sıcaklık artışı ve acı oluşturur. Zeynep Cerit, şiddetli vakalarda, kabarma, ateş, titreme, baş ağrısı gibi durumların da görülebileceğini söyledi. Cerit, çocukların şemsiye altında veya gölgede tutmanın bile zaman zaman güneş ışınlarından korumaya yetmediğini vurgulayarak, “Ultraviyole ışınları, özellikle bir yaşın altındaki bebeklerin cildini olumsuz şekilde etkiler. Tekrarlayan güneş yanıklarının ileride cilt kanserine neden olabildiği biliniyor. Güneş yanığında en iyi tedavi yöntemi korunmaktır” dedi.

    Çocuk güneş kremleri en az otuz faktörlü olmalı

    Koruyucu kremlerin sadece güneşten korunmak için değil sürekli olarak kullanılması gerektiğini söyleyen Cerit, bebeklere sıcak havalarda dışarıda gezdirilirken bile krem sürülmesi gerektiğini belirtti. Güneş ışınlarının gölgede bile çocuklara ve hassas ciltli bebeklere yansıyarak olumsuz etkilediğini söyleyen Cerit, güneş kremlerinin en az otuz koruma faktörlü olması gerektiğini ve aynı zamanda kullanılan kremlerin içerisinde katkı maddesinin bulunmaması gerektiğini vurguladı. Güneş kreminin etkili olması için otuz dakikada bir yenilenmesini öneren Cerit, “Bir bebek güneş yanığı olursa, etkilenen bölgeye soğuk kompres uygulayın. Buzu direk olarak cilde temas ettirmemeye özen gösterin” dedi.

    Cerit güneş kremi kullanımına dair şu uyarılarda da bulundu: “Uygulamadan önce, alerjik reaksiyon için çocuğunuzun sırtındaki küçük bir alanda güneş koruyucuyu test edin. Göz kapaklarına sürmekten kaçının, kremi göz çevresine dikkatlice uygulayın. Yeterli güneş kremi uyguladığınızdan emin olun. Her bir saatte bir güneş koruyucu uygulayın veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrarlayın. Çocuğunuzda kızarma, ağrı veya ateşle sonuçlanan güneş yanıkları varsa mutlaka çocuk doktorunuza başvurun.”

    Yaz aylarında gözlük, şapka, şemsiye ve pamuklu ince giysilerin kullanılmasını da öneren Cerit şöyle devam etti: “Bebeğinizi bir ağacın, şemsiyenin veya bebek arabasının gölgesinin altına taşıyın. Güneş yanığını önlemek için boynu gölgeleyen kenarlı şapkaları kullanın. Kolları ve bacakları kaplayan hafif, pamuklu kıyafetler giydirin.” Çocukların güneşten tamamen mahrum bırakılmaması gerektiğini de söyleyen Cerit, D vitamininin birçok hastalıkta etkili bir koruyucu olduğunu ve güneş koruyucuları kullanmadan önce çocukların en azından kol ve bacakların 15-20 dakika güneş ışınları ile direk temas ettirilmesi gerektiğini belirtti.

    Zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmaya karşı ilk ve en iyi savunma yönteminin güneşten korunmak olduğunu söyleyen Cerit, mümkün olduğunca gölgede kalınması ve özellikle güneş ışınlarının dik olduğu saatler olan sabah on bir ile akşam dört arasında güneşe çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini belirtti.

    Deniz ve havuzlarda yutulan mikroplu sular ishale yol açabilir

    Özellikle yaz mevsiminde çocuklarda sık görülen sağlık sorunlarından birinin de ishal olduğunu söyleyen Cerit, üç aydan büyük bebek ve çocuklar için 24 saatte üçten fazla sulu ve fazla miktarda dışkılamanın ishal olarak tanımlandığını belirtti. Üç aydan küçük bebeklerde isal tanımının günde altı veya yedi defadan fazla bezden taşacak kadar bol ve sulu dışkı olduğunu söyleyen Cerit şöyle devam etti: “Sıcak havalarda ishal en fazla beş yaşın altındaki çocukları etkiliyor. İshalin çocuklarda yaz mevsiminde artış göstermesinin birkaç nedeni vardır. Bunların en önemlisinin sıcak havalarda enfeksiyonu oluşturan virüs ile bakterilerin besinlerde kolay ve hızlı bir şekilde üreyebilmeleridir. İshale neden olan bir başka önemli etken ise hijenik olmayan içme sularının içerdikleri mikroplardır. Bunların yanı sıra çocukların deniz ve havuzlarda yuttukları mikroplu sularda ishale yol açabilir.”

    İshal tedavinde su kaybının önlenmesi önemli

    İshalin tedavisinde su kaybının önlenmesinin önemli olduğunu söyleyen. Zeynep Cerit, ishal olan çocuklara sıvı olarak su, ayran ve taze sıkılmış meyve suyu verilmesi gerektiğini belirtti. İshal olan çocuklara bu dönemde bolca anne sütününde verilmesi gerektiğini söyleyen Cerit, hastalık süresince muz, şeftali, katı besinlerden yağsız makarna, pirinç pilavı ve haşlanmış patates tüketilmesi gerektiğini belirtti. Hazır meyve suları, şeker ve çikolata gibi besinlerin ishal döneminde tüketilmemesi gereken besinler arasında yer alıyor” diye konuştu

    İshalden korunmanın yolu hijyen

    Yaz aylarında yaşanacak ishal hastalığına karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Cerit, kirli deniz ve havuz suları ishale neden olabildiğinden tatil yerlerinin hijyen ve temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. El temizliğinin çok önemli olduğunu söyleyen Cerit, ambalajlı ürünlerin tüketilmesi gerektiğini ve açık büfelerde sunulan yiyeceklere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. İçme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların temiz olmasına da özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Cerit, buzlu içecekler içerisinde konulan buzların yapıldığı suların temiz olmama durumuna karşı içeceklerin içerisine buz konulmadan tüketilmesi gerektiğini belirtti.

    Burun kanamaları sıklaşabilir

    Burun kanaması ve böcek ısırıklarının ciltte neden olduğu yaraların da çocuklarda görülen yaz sorunların olduğunu hatırlatan, Cerit, burun kanaması yaşayan çocukların başlarının geriye doğru atılmaması gerektiğini hatırlatarak burnu kanayan çocukların kafasının öne doğru eğilmesi ve burun kökünün bastırılması gerektiğini belirtti. İsilik yaşanması durumunda isiliğe yönelik olarak her gün ılık suyla banyo yapılması ve pamuklu ince kıyafetlerin giydirilmesi gerektiğini de söyleyen Cerit, yaz aylarında sinek ve böcek sokma olaylarının sık yaşandığını hatırlattı. Kapalı ortamlarda kimyasal madde içeren sinek ve böcek öldürücülerin kullanılmasının çocuklara zarar verdiğini söyleyen Cerit, bu yüzden özellikle bebekleri sineklerden korumak için odanın içerisine ya da vücuda sürülen kimyasallar yerine doğal koruyucuların yada cibinliklerin kullanılması gerektiğini söyledi.

    “Havuz yerine denizi tercih edin”

    Havuz yerine denizin tercih edilmesinin daha sağlıklı olabileceğini de belirten Zeynep Cerit, havuzların daha çok bakteri ve virüsün yaşaması için elverişli ortamlar olduğunu bu nedenle cilt, kulak enfeksiyonları, hapatit A ve göz hastalıklarının sıkça neden olabileceğini söyledi. Havuz yerine denizin tercih edilmesi ile bu tür enfeksiyonların riskini azaltmanın mümkün olduğunu söyleyen Cerit, havuzun tercih edilmesi durumunda havuz kenarında çıplak ayakla dolaşılmaması, kulaklara tıkaç konması ve havuz öncesi ve sonrası duş alınması gerektiği uyarılarında bulundu.

  • Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu

    Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu

    Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün çocukların yaz tatilini verimli bir şekilde geçirmeleri amacıyla düzenlediği etkinliklerden biri olan “Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu” başladı. Öğrenmeyi keyifli hale getiren Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’na bu yıl, Nilüfer’in doğal güzellikleri içinde yer alan Üçpınar Mahallesi ev sahipliği yapıyor. İhsaniye, Güngören, Korubaşı, Yüzüncüyıl, Balat, Altınşehir, Çamlıca, Akçalar, Hasanağa gibi toplam 26 mahalleden yaz okuluna katılacak çocuklar, Üçpınar Mahallesi’nde gerçekleştirilecek “Doğada Keşif ve Doğayı Resimlemek”, “Defterimi Tasarlıyorum: Akordeon Ciltleme”, “Ritim”, “Küçük Kent Tasarımcıları: Şehrini Kolajla ve İnşa Et”, “Beceri Koordinasyon Parkuru” ile “Oyun Tasarımı” atölyeleriyle hem eğlenecek hem de yeni bilgiler öğrenecek.

    7-10 yaş arası çocuklara yönelik düzenlenen Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’nun ilk konukları, Üçevler Mahallesi çocukları oldu. Sabah saatlerinde otobüsle Üçpınar’a giden çocuklar, Mysia Yolları rotaları hakkında bilgilenerek, doğa yürüyüşü yaptı. 1980’li yıllarda Japonların keşfettiği orman banyosu tekniğiyle yapılan yürüyüş esnasında doğayı da keşfeden çocuklar, ardından eşsiz doğa güzelliklerinden yola çıkarak resimler çizdi. Günün diğer etkinlikleri olan oyun tasarımı ve ritim atölyeleri için “Üçpınar Evi”ne geçen çocuklar, eğlenceli vakit geçirdi. Eğitmen Akın Togay eşliğinde gerçekleşen ritim atölyesinde djembe, darbuka, conga, bongo, guiro gibi çeşitli coğrafyalara ait vurmalı çalgıları tanıyan çocuklar, bu enstrümanların kullanımı ve sesleri hakkında bilgi sahibi oldu. Çocuklar, enstrümanları kullanarak da hareketli ritimler tuttu. Özgürtürk Çalık eğitmenliğindeki oyun tasarım atölyesinde ise unutulmaya yüz tutmuş oyunları yeniden tasarlayarak yeni bir forma dönüştüren çocuklar, tasarladıkları oyunları oynayarak deneyimledi.

    Üçevler Mahallesi’nden katılımcılar, Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’nun ikinci gününde gerçekleştirilecek “Defterimi Tasarlıyorum: Akordiyon Ciltleme Atölyesi”nde farklı ciltleme teknikleri, bir kitabın anatomisi, el ciltçiliğini öğrenecek ve akordiyon ciltleme tekniğiyle defter yapımını deneyimleyecek. Çocuklar ayrıca, renk bilgisi, şekil, hacim, doku oluşturma temel görsel bileşenlerden yararlanarak da baskı resim tekniğiyle akordeon defterin kapak tasarımını yapacak.


    Kolaj tekniğiyle çocukların düşünce ve duygulara şekil verebilmelerini sağlayacak olan “Küçük Kent Tasarımcıları: Şehrini Kolajla” atölyesinde de katılımcılar, bireysel üretecekleri kolajların bir araya gelişiyle hayallerindeki mahalleyi kolektif bir şekilde tasarlayacaklar.

    Atölyede çocukların, çevrelerinde gözlemledikleri mobilyaları hayal ederek düşünme becerilerini geliştirmeye, ölçek kavramını irdelemelerine ve kendi kişisel tarzlarını ifade ederek üretmelerine yardımcı olacak. Atölye süresinde, mimarlıktaki ölçek kavramını ve mobilyanın işlevselliğini deneyimleme fırsatı bulacak olan çocuklar, yaşadıkları çevrelerdeki eşyaları düşünme ve yeni eşyalar kurgulama becerisi kazanacaklar.

    Çocukların özgüven başarısı, gücünü kontrol edebilmesi, bilgi, bedensel gelişimleri, kazanma-kaybetme duygusunun gelişmesini hedefleyen “Beceri Koordinasyon Parkuru” atölyesi de, katılımcılara yardımlaşma, iş birliği, empati kurma becerisi, azimli çalışma duygusu, takım arkadaşlarına ve kurallara saygı duyma becerisi kazandıracak.


    Dopdolu programıyla çocuklara verimli bir yaz tatili geçirme imkânı sunan Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu, 25 Ağustos tarihine kadar devam edecek. Nilüfer Doğa ve Bilim Yaz Okulu’na katılmak isteyenler mahalle muhtarlıklarından kayıt işlemi yaptırabilir, 413 15 10 numaralı telefonu arayarak da yaz okulu hakkında detaylı bilgi alabilir.

  • Çocuklar, çareyi çayda serinlemekte buldu

    Çocuklar, çareyi çayda serinlemekte buldu

    Muş’ta sıcaktan bunalan çocuklar kendilerine has yöntemlerle yaptıkları havuzlarda yüzüyor.
    Muş’ta sıcak havadan bunalan çocuklar, Çar Çayı yatağındaki kar suyuna girerek serinlemeye çalışıyor. Sıcak havanın etkisini arttırmasıyla dere ve çaylarda serinlemeye çalışan çocuklar, taşlarla ve naylon brandaların yardımı ile oluşturdukları göletlerde eğlencenin tadını çıkarıyor.

    Merkeze bağlı Kale Mahallesi yakınından geçen Çar Çayı’nda serinlemeye çalışan çocuklar, okulların tatil olmasıyla günün bir bölümünü burada geçiriyor. Kendi yöntemleri ile Çar Çayı’nın üzerinde kurdukları havuzda serinleyen çocuklardan Yakup İrgin, “Kendi imkânlarımız ile çar çayı üzerinde havuz yaptık. Yazın sıcak günlerinde gelip burada yüzüyoruz. Arkadaşlarımız ile beraber yüzüyoruz, keyfimiz yerinde. Muş’ta deniz ve yüzülecek yer olmadığı için burada yüzüyoruz. Keşke birileri bizi denize götürse ama nerde o günler” dedi.
    Çar Çayı’nda yüzen Yusuf Korkmaz ise “Muş yaz aylarında çok sıcak. Kendi imkânlarımız ile bir havuz yaptık. Su dağlardan geldiği için baya soğuk. Su soğuk olduğu için daha da keyifli oluyor” ifadelerini kullandı

  • Bekar anne olmanın zorluklarını anlattı

    Bekar anne olmanın zorluklarını anlattı

    Aldatma söylentileri, ihanet iddiaları, Kanye West’in bir anda ortaya çıkan ırkçı ve nefret söylemi dolu halleri gibi skandal sayılabilecek Haberler eşliğinde gerçekleşen bu boşanmanın ardından Kim Kardashian ünlü komedyen Pete Davidson’la kısa süren ancak çok ses getiren bir aşk yaşamıştı.

    Epeydir kalbini boş tutan ünlü realite şov yıldızı ve iş kadın Kim Kardashian son günlerde hep bekar anne olmanın zorluklarından ve eski eşi Kanye West yüzünden yaşamak zorunda kaldığı sıkıntılarından bahseder oldu. Kim Kardashian’ın en büyük dertlerinden biri sürekli olarak Yahudilere nefret söyleminde bulunan eski eşi yüzünden çocuklarının kötü etkilenecek olması. Ünlü yıldız sürekli olarak bu konuda açıklama yapıp gözyaşı döküyor.

    4 çocuğunu babalarının yarattığı bu nefret dalgasından korumak için çok koruyucu bir tavır takındığını söyleyen Kardashian, Kardahians adlı izlenme rekorları kıran realite şovunun son bölümüne 4 çocuğunu yanına alarak katılırken bir yandan da bekar anne olmanın zorluklarından bahsetti. Kim “Çocuklu hayatımı çok seviyorum” diyerek başladığı programda ilginç açıklamalar yaptı

    “Özellikle bu hafta çok zorlandım. İşlerin çok karmaşık hale geldiği zamanlar oluyor ve anne olarak her şeyi yoluna koyması gereken siz oluyorsunuz” diyerek itiraflarda bulunan Kim Kardashian anneliğinin en hayati noktasının çocuklarının hayatında “gerçekten” var olmak olduğunu anladığını da sözlerine ekledi.

    Birkaç ay önce katıldığı bir programda “Bekar anne olmak çok zor. Bazı geceler ağlayarak uyuyakalıyorum” diyerek şimşekleri üzerine çeken Kardashian başrolünde olduğu şovun son bölümünde de benzer açıklamalar yaptı. “Gündelik işleri halletmeye çalışırken cephedeki siperlerde bir asker gibiyim” diyen kim Kardashian’ın açıklaması yeniden gündem oldu.

    Televizyon yüzü olarak kazandığı ünü akıllı yatırımlar yaparak nakde çeviren, ABD’nin en çok satan giyim markalarından birini kuran ve neredeyse attığı her adımdan para kazanan Kim Kardashian’ın serveti 1 milyar 400 milyon doların üzerinde. Basında yer alan haberlere göre ise yıldız ismin 4 çocuğunun her biri için ayrı dadısı var.

    Kim Kardashian aynı zamanda yaşadığı evde sayısız hizmetli çalıştırıyor. Üstelik evde uyulması gereken kurallar konusunda çok sıkı kurallar olduğu ve çalışanlarına çok kötü davrandığı da yıllardır söyleniyor. Hal böyle olunca da kimseler Kim Kardashian’ın bekar bir anne olarak yaşadığını gözyaşlarıyla anlattığı zorluklara inanamıyor.

    Kendini sürekli çok zor durumda bir kurban gibi gösteren Kim, çocuklarının tüm zorlu bakım gereksinimini dadılar karşıladığından artık kendi hayranları tarafından bile yalancı ve şımarık olmakla suçlanıyor.

    Kim Kardashian’ın 10, 7, 5 ve 4 yaşlarında 4 çocuğu var. Yıldız isim 10 yaşındaki kızı North ve 7 yaşındaki oğlu Saint2i kendi doğurmuş, en küçük iki çocuğuna da taşıyıcı anne yoluyla sahip olmuştu. Doğum yapmaktan korkar hale geldiğini söyleyen Kim Kardashian’ın aslında vücudunu hamilelik ve doğum süreçleriyle daha fazla bozmamak için bu yola gittiği öne sürülmüştü.