Etiket: coğrafi işaret tescili

  • Bursa siyah inciri AB’den coğrafi işaret tescili aldı

    Bursa siyah inciri AB’den coğrafi işaret tescili aldı

    Yumaklı, konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Tescil konusunda güzel bir haberin de Bursa siyah incirinden geldiğini belirten Yumaklı, “Bursa’nın siyah inciri, Gemlik zeytini ve Bursa şeftalisinden sonra AB tarafından tescillenen bir başka Bursa lezzeti oldu. Böylelikle AB’den tescilli ürün sayımız 26’ya yükseldi. Dün söylemiştik listeye yenilerin ekleneceğini, devamı da gelecek” ifadelerini kullandı.

    Bursa siyah inciri ile birlikte 26’ya ulaşan Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünleri şunlar:
    “Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı, Aydın kestanesi, Milas zeytinyağı, Bayramiç beyazı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini, Edremit zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Ayaş domatesi, Maraş tarhanası, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Ezine peyniri, Safranbolu safranı, Aydın memecik zeytinyağı, Araban sarımsağı, Osmaniye yer fıstığı, Bingöl balı, Bursa şeftalisi, Hüyük çileği, Bursa siyah inciri.”

    Tarım Bakanlığının yeni açıkladığı destekler daha önceki desteklerin ilerisinde olup aynı zamanda Türkiye’de planlamayı getirerek daha dengeli üretimi sağlanacağını belirten AK Parti Milletvekili Mustafa Varank, ancak bakanlığın açıkladığı destekleri karalamak için iftara atıldığını söyledi. Varank, “Tarım Bakanlığı, yeni dönemde uzun vadeli olarak ve ürüne dayalı, planlamaya dayalı yeni bir destek sistemini tüm Türkiye’ye ilan etti. Bu destekleri farklı yalanlarla, iftiralarla karalamaya çalışan kesimler var. Şu destek kalktı, bu destek kalktı diyenler var. Çiftçimiz zaten işin ne olduğunun. gayet bilincinde. Ama vatandaşlarımızın da şunun bilmesini istiyorum. Lütfen bu yalanlara inanmayın. Özellikle Tarım Bakanlığının yeni açıkladığı destekler hem daha önceki desteklerin ilerisinde olup aynı zamanda Türkiye’de planlamayı getirerek daha dengeli üretimi sağlayacak. Desteklerden çiftçilerimiz de istifade edecek. İnşallah bunun sofraya yansımasını da vatandaşlar olarak hep birlikte görmüş olacağız” diye konuştu.

    Avrupa’nın yanı sıra Orta Doğu ülkelerine, Rusya, Dubai ve Hong Kong’a gönderilen Bursa siyahında, bu yıl 30 bin ton rekoltenin beklendiğini belirten Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Senih Yazgan ise, “Tahminim, bu yıl itibarıyla 13-14 bin ton ihracat potansiyeli olan bir kapasiteye ulaşabilmek. Bu rakam hem üreticiyi sevindirecektir hem ihracatçıyı hem de ülkenin pazarlardaki var olan o baskın etkisini de ortaya koyacaktır” diye konuştu.

  • Düzce Bıçağı coğrafi işaret tescili aldı

    Düzce Bıçağı coğrafi işaret tescili aldı

    Doç. Dr. Yusuf Parlak, Düzce’nin, UNESCO’nun somut olmayan kültürel miras taşıyıcı listesinde yer alan, birbirinden değerli üç Kültür ve Turizm Bakanlığı Sanatçısına ev sahipliği yaptığını, ustaların eserlerinin sınırlarını aşarak yurt dışından rağbet gördüğünü dile getirdi.

    Düzce Bıçağı coğrafi işaret tescili aldı

    Düzceli bıçak ustalarından Alper Tüfekçi, Mehmet Şeker ve Servet Altınışık ile çalışma yürüttüğünü dile getiren Doç. Dr. Yusuf Parlak, “Düzceli bıçak ustalarımızla uzun yıllardır tanışıyorum. 2020’de bıçak ustalarımızı atölyelerinde ziyaret ettim. Kendilerinin ‘Düzce Bıçağına’ kattıkları yenilikleri ve farklı yönlerini görme fırsatı buldum. İlk olarak Servet Altınışık ile tezhipli bir hançer çalıştık. Gravürünü Yunus Şen ustamızın yaptığı bu hançerin, tezhip kısımlarında 24 karat altın kullanarak koleksiyonluk bir eser çıkardık. Ardından, Mehmet Şeker ile minyatürlü bir puukko bıçak, Alper Tüfekçi ile ebrulu bir bushcraft bıçak çalıştık. Ustalarımızın ellerinden çıkan bu sanat eserleri Geleneksel Türk Sanatlarımızla birleşerek koleksiyonluk eserlere dönüştü. Yaptığımız araştırmalarda, Düzceli bıçak ustalarımızın eserlerinin, diğer bıçak ustalarından farklı olduğunu, tarz, estetik ve sanatsal açıdan diğer bölgelerden ayrıldığını gördük. Bunun üzerine Düzce’de Bıçakçılık Sanatı ve Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları isimli bir makale kaleme alarak üç ustamızın Düzce bıçaklarına katkılarını ve eserlerini kayıt altına aldık. Makalemizde ‘Düzce Bıçağı’ ismiyle coğrafi işaret tescili alınması gerektiğini sonuç bildirgesinde belirtik. Düzce Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, bizlere ulaşarak makalemizde yer alan veriler ışığında, tescili almak istediklerini dile getirerek süreci başlattılar. Ardından Düzce Bıçakçılığını Geliştirme Ve Tanıtma Projesi adlı çalışmamızı başlattık. Bugün ‘Düzce Bıçağı’ coğrafi işaretle tescillendiyse bu üç ustamızın emekleri sayesindedir” ifadelerini kullandı.

  • Amasya keşkeğine coğrafi işaret tescili

    Amasya keşkeğine coğrafi işaret tescili

    Çeşitli yörelerde farklılık göstererek sofraları süslemesine karşın en güzel keşkeğin Amasya’da pişirildiğini düşündüğünü belirten Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Türkiye geneline, özümüze uygun en güzel keşkeğin Amasya’mızda yapıldığını düşünüyoruz” dedi.

    “Burada tarihten gelen bir lezzet var”

    Sahip olduğu eserlerle turizmde iddialı olan kentteki tüm restoranların menüsünde bulunup görüntüsü ve lezzetiyle nam salan Amasya keşkeğini tescil ettirmenin mutluluğunu yaşadıklarına değinen Vali Masatlı, “Burada tarihten gelen bir lezzet, ürün var. Bütün bunları düşündüğümüzde buradaki keşkeğin de en güzel veya en güzellerden biri olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

    Daha önceki yıllarda tescil edilen Merzifon keşkeğini de değerli bulan Mustafa Masatlı, “Merzifon da bizim ilçemiz. Tarihi bir şehrimiz. Oranın keşkeği değişik. Buranın keşkeği biraz daha farklı. Bu bakımdan insanlarımız hangi keşkeğin daha lezzetli olduğuna kendisi karar verir” şeklinde konuştu.

    “Amasya keşkeğinde kuzu eti olmaz”

    30 yıllık aşçı Muharrem Geçici, buğday, koyun eti, nohut ve tereyağının başlıca kullanıldığı Amasya keşkeğinin içindeki tüm ürünlerin yörede yetiştirildiğine dikkat çekti. Çömlek veya tencerede olmak üzere pişirme süresi kısık ateşte 5,6 saati bulan Amasya keşkeği ile Merzifon keşkeğini kıyaslayan Geçici, “Merzifon’un keşkeği dövülerek yani ezilerek yapılır. Kuzu, dana ya da tavuk eti kullanırlar. Ama Amasya keşkeğinde kuzu eti olmazsa olmazdır” ifadelerini kullandı.

    “Kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinde yenilebilir”

    Keşkeğin Türkmen yemeği olduğuna işaret eden Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı da “Kahvaltı, öğlen ve akşam yemeklerinde yenilebilir. Besleyici, tok tutucu ve doyurucu özellikleri de vardır” değerlendirmesinde bulundu.

    Milletvekilinin ‘gastronomi’ ile imtihanı: “Bu kelimeyi pek sevmiyorum”

    Büyük Amasya Oteli’nde gerçekleşen tanıtım programında söz alan AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil ise ‘gastronomi’ ifadesini telaffuz ederken takıldı. Karahocagil ardından, “Bu kelimeyi pek sevmiyorum. Bizim ‘öz yemeğimiz’ diyelim” yorumunda bulundu.

    Fransızca kökenli gastronomi kelimesi, TDK’ye göre ‘yemeği iyi yeme merakı’ anlamına geliyor.
    A

    masya Esnaf Odaları Birliği ile Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği’nin (YHKB) müracaatı sonucu alınan coğrafi işaret belgesi törenle YHKB Müdürü Mustafa Örgüt’e verildi. Programda daha sonra keşkek ve diğer coğrafi işaretli yemekler konuklara ikram edildi.

  • Şanlıurfa’nın tepsi kebabı tescillendi

    Şanlıurfa’nın tepsi kebabı tescillendi

    Şanlıurfa’nın yöresel yemeklerinden olan tepsi kebabı Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillendi.

    Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borası başvurusu ile aralarında çiğ köfte, soğan kebabı, lahmacun, tirit, ciğer kebabı, şıllık tatlısı, sadeyağı, patlıcanlı kebabın ve tepsi kebabın da bulunduğu 38 ürün, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillendi. Tepsi kebabı; kuyruk yağının zırhla çekildiği kuzu eti ve patlıcan ile hazırlanıyor. Tepsiye dizilen et ve patlıcanlar taş fırınlarda pişirilerek yemeye hazır hale getiriliyor. Taş fırında pişirilen tescilli tepsi kebap, Urfa isotu ve lavaş ekmek ile servis ediliyor.

    Tescilli Birecik patlıcanı ve zırhlanmış et ile hazırlanan tepsi kebabı Şef Muhittin Kılıç tarafından hazırlanırken Şanlıurfa Büyükşehir Belediye başkanı Zeynel Abidin Beyazgül de eşlik etti.

    “Gastronomi ve lezzetin merkezi Şanlıurfa’dır”

    Gastronomi de Şanlıurfa’nın bir merkez haline geldiğini ve Şanlıurfa yöresine ait tescilli yemeklerin dünyada tanıtıldığını anlatan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, “Göbeklitepe tarihin sıfır noktası, insanlık buradan dünyaya yayıldı ve hayatın başladığı, insanlığın başladığı yerdir. İnsanın her döneminde her evresinde her medeniyetine ait birçok güzellikler Şanlıurfa’da yaşıyor ve yaşamaya devam ediyor. Bunlardan biri de gastronomi ve lezzettir. Gastronomi ve lezzet konusunda Şanlıurfa bir merkez halindedir. Şu ana kadar 38 çeşit yemeğimiz tescillendi.

    Sırada bekleyen 13 çeşit tescilli yemeğimiz var. Ama bu sayı bugün için böyle bizim yaptığımız çalışmada, bunların yüzleri aşan rakamlara ulaşmaktadır. Biz bu sayının gün geçtikçe çok daha artacağını biliyoruz. Çünkü Şanlıurfa dünyadaki birçok medeniyete ait lezzetlerin toplandığı bir yer. Bu bütün dünyaya Şanlıurfa’dan yayılmış veya başka yerde olanlar da medeniyetin kesiştiği bu şehirde oluşmuş olabiliyor. Şanlıurfa bu nedenle de Gastronomi de bir merkez, bir zenginlik yeridir. Kebabımız tescil edilmiştir. Bunun patlıcanından, etinden, pişirilmesinden ve sofraya konulmasına kadar çok titizlik istiyor. Patlıcanı kesip etleri arasına koyuyoruz ama lezzet konusunda ufak bir ayrıntıyı kaybederseniz lezzeti de kaybetmiş oluyorsunuz. Yanında Urfa isotu, açık ekmek ve güzel bir fırında tepsi kebabı önünüze getirilecekse bu Şanlıurfa’da getirilmesi gerekir. Çünkü bunların hepsi birbirini tamamlıyor. Fırın çok önemli ve pişirirken pişirme tekniği çok önemli, yine bunun tepsiye dizilişi ve malzemenin alınışı çok önemlidir. Şanlıurfa’dan çıkan ustalarımız Türkiye’nin birçok yerinde bunu yapıyorlar onlarda Şanlıurfa’daki tadı veriyor. Bundan sonra 13 tane yemeğimizin tescilini aldıktan sonra bunların da tanıtımını yapacağız. Tarihin şehri, tarihin sıfır noktası ve müze şehir olan Şanlıurfa, Gastronomide de bir numaradır. Buna zaman içerisinde tescilli yemeklerimizin sayısı arttıkça dünya da şahit olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Lezzet ve gastronomide 12 bin yıllık süreç”

    12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihine ışık tutan Göbeklitepe ile birlikte Şanlıurfa mutfağının da tarihin sıfır noktası olduğunu ifade eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, “Şanlıurfa mutfakta da tarihin sıfır noktasıdır. 12 bin yıllık bir süreç, lezzetleri çok daha fazla geliştirmiş. Dünyada mevcut lezzetleri daha fazla toplamış, daha fazla karışımlar haline getirmiş, bu 12 bin yıllık tarihin sonucudur. Bu süreç Şanlıurfa’yı lezzet ve gastronomi şehri haline getirmiştir” diye konuştu

  • ‘Araç Akdene Göce Çorbası’na coğrafi işaret

    ‘Araç Akdene Göce Çorbası’na coğrafi işaret

    Kastamonu Araç Belediye Başkanlığının 21 Şubat 2020 yılında Coğrafi İşaret Tescil Belgesi almak için yaptığı başvuru sonucunda, kırılmış arpa, yoğurt, tereyağı, nane, tuz ve su ile yapılan “Araç Akdene Göce Çorbası” tescillendi.

    Konu ile ilgili Araç Belediye Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Göreve geldikten sonra ilçemizde unutulmaya yüz tutan, yöremize has ürün ve lezzetleri Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak ve gastronomi turizminin gelişmesine katkıda bulunmak için çalışmalara başlamıştık.

    Çalışmalar çerçevesinde ilçemize has olan, katkısız ve katıksız besleyici bir çorba olarak bilinen Araç Akdene Göce Çorbası’nın ilçemiz adıyla tescillenmesi için başvuruda bulunduk. Bu çerçevesinde 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’na yaptığımız müracaat sonucunda Araç Akdene Göce Çorbası, mahreç işareti alarak 22.06.2022 tarihinde tescil edilmiştir. Bu vesile ile tescil sürecinde katkı veren ilçemiz esnafına, süreci takip eden ve büyük emeği geçen Belediyemiz personeline ve desteklerini esirgemeyen Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü değerli öğretim üyelerine şükranlarımı sunuyorum. İlçemize hayırlı olsun” denildi.