Etiket: coğrafi işaret

  • ‘Bursa döner kebabı’ coğrafi işaret tescili aldı

    ‘Bursa döner kebabı’ coğrafi işaret tescili aldı

    BTSO, Bursa’da üretilen ve kentle özdeşleşmiş ürünlere coğrafi işaret tescili almak için faaliyetlerine devam ediyor. Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO, kestane şekeri, cevizli lokum, üzüm şırası, cantık, tahinli pide ve süt helvasının ardından kent ile özdeşleşen Bursa döner kebabı için de coğrafi işaret sürecini tamamladı.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin en önemli gastronomi kentleri arasında yer alan Bursa’nın lezzetlerini tescilleyerek koruma altına aldıklarını söyledi.

    Başkan Burkay, dünya genelinde coğrafi işaret tescilli 10 binden fazla ürün bulunduğunu söyledi. Kestane şekeri, cevizli lokum, cantık, tahinli pide, süt helvası, üzüm şırası gibi lezzetlerin ardından Bursa döner kebabı içinde coğrafi işaret tescili aldıklarını belirten Başkan Burkay, “Türkiye’de zengin coğrafyasının yanı sıra kültürel değerlerinin de bir yansıması olan coğrafi işaretler konusunda farkındalık her geçen gün artıyor. Şu anda ülkemizde bin 149 tescilli ürün bulunuyor. Bursa’mız coğrafi yapısı, tarım üretimi, tarihi ve kültürel çeşitliliği ile Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri. Coğrafi işaret tescil belgesi ile ürünlerin Bursa ekonomisine katkıları artıyor. Hedefimiz, coğrafi işaret tescili ile hem Bursa’ya özgü ürünlerin katma değeri hem de üreticilerin gelirlerini artırmak. Oda olarak coğrafi işaret tescili aldığımız ürün sayısını 7’ye yükselttik. Bu süreçlerde sektör temsilcilerimizin katkıları oldukça büyük. BTSO olarak kentimizin sahip olduğu değerleri en iyi şekilde muhafaza ederek gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz” dedi.

    Coğrafi işaretler; ürünlerin özgünlüğünü tescilleyerek, yerel ürünlere ayırt edici nitelikler kazandırıyor ve ürünlerin katma değerini artırıyor. Böylece, üreticilere rekabet üstünlüğü sağlayarak, yerel ekonomileri kalkındırıyor. BTSO da coğrafi işaretlerin denetimi, tanıtımı ve pazarlanması konusunda etkin çalışma yaparak, Bursa’nın sahip olduğu zenginlik olan coğrafi işaretleri yaşatmak için çalışıyor. BTSO ayrıca kestane şekerinin Avrupa Birliği’nde coğrafi işaret olarak tescillenmesi için girişimlerini sürdürüyor.

  • ‘Amasya yağlısı’na coğrafi işaret

    ‘Amasya yağlısı’na coğrafi işaret

    Kadınların hamurunu oklavayla açıp sac üstünde pişirdikleri Amasya yağlısı, zengin mutfak kültürüne sahip şehzadeler şehrinin 11. coğrafi işaretli markası oldu.

    Amasya Valiliği’nin şehrin tanıtımına yönelik uyguladığı çalışmalar kapsamında Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği’nin tescil müracaatını yaptığı Amasya yağlısı, tarihi kentte her öğün sofralarda yer alabiliyor. Gelen konuklara özenle ikram ediliyor.

    “Hem hüzünlü, hem de mutlu günümüzde sofralarımızda”

    Amasya Valisi Mustafa Masatlı, “Bizim tarihi köklerimizi anlatan, hem hüzünlü günümüzde hem de mutlu günümüzde sofralarımızda olan ürünümüz Amasya yağlısının tescil edilmesinde memnuniyet duymaktayız” dedi.

    Geçen yıla kadar 4 olan coğrafi işaretli ürünlere Amasya etli çiçek bamyası yemeği, Amasya toyga çorbası, Amasya baklalı dolma, Amasya çöreği, Amasya patlıcan pehli, Amasya burmalı çöreğinin ardından Amasya yağlısının da eklendiğine değinen Vali Masatlı, “Sahip olduğumuz 11 coğrafi işaret tesciliyle yetinmiyoruz. Kısmet olursa 2022 yılı içerisinde diğer 22 adet coğrafi işaretimizi de tescil ettirerek, coğrafi işaret sayımızı 33’e çıkaracağız. Bu çalışmaların nihayete ermesiyle ilimizin köklü tarihi, kültürü ve geleneklerini de en iyi şekilde yansıtarak bu alanda Türkiye’de önemli bir noktaya gelmiş olacağız” diye konuştu.

    Çok talep var

    Yapımında un, su, haşhaş ve cevizin de kullanıldığı Amasya yağlısının sofralardan eksik edilmediğini anlatan Amasya Misket Eller Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Şükran Bozkurt da “Çok talep var. Yapan arkadaşımız da çok. Sürekli sipariş almaktayız. Çeşitli şehirlere de sipariş de gönderiliyor” şeklinde konuştu.

  • BTSO’ya ‘coğrafi işaret’ teşekkürü

    BTSO’ya ‘coğrafi işaret’ teşekkürü

    Bursa’da kestane şekeri üretimi yapan firmalar, Bursa kestane şekerinin coğrafi işaret sahibi olmasında katkılarından dolayı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na (BTSO) teşekkür ziyaretinde bulundu.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Oda Hizmet Binası’nda kestane şekeri üreticilerini ağırladı. Başkan Burkay, Bursa’ya özgü ürünlere coğrafi işaret tescili almak için çalışmalar yapmaya devam ettiklerini söyledi. Cevizli lokum, cantık, tahinli pide, döner kebabı, süt helvası ve üzüm şırası için de coğrafi işaret çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Burkay, ilk olarak Bursa Kestane Şekeri’nin Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan onay aldığını ifade etti. Başkan Burkay, “Kestane şekeri Bursa’mız ile özdeşleşmiş bir ürün. Sektör temsilcilerimizin de talepleri doğrultusunda Bursa kestane şekerinde güzel bir gelişme yaşadık. Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan kestane şekeri için coğrafi işaret tescili alınması ürünün korunmasına büyük katkı sağlayacak. Yakın zamanda Avrupa Birliği’nden de coğrafi işaret alınması için çalışmalara başlayacağız” diye konuştu.

    İlka Şekerleme Genel Müdürü ve BTSO 27. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Mümin Akgün, kestane şekeri coğrafi işaret başvuru sürecinin 3 yıl önce başladığını ifade etti. Bursa’da 40’a yakın kestane şekeri üreticisinin bulunduğunu kaydeden Akgün, “Bursa kestane şekerinde renk, koku, tat ve kalite birimleri titizlikle belirlendi. Kestane şekeri coğrafi işareti ile kalitesi ve lezzeti standartlara uygun olarak üretilecek. Odamız bu süreçte bizlerin yanında oldu. Hedefimiz Bursa Kestane Şekeri için Avrupa Birliği’nden de tescil almak. Başkanımız İbrahim Burkay’ın desteğiyle inşallah sektörümüz için gelecekte önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz” dedi.

  • Bursa’nın meşhur lezzeti artık tescillendi

    Bursa’nın meşhur lezzeti artık tescillendi

    Bursa’nın meşhur lezzeti kestane şekeri artık coğrafi işaret sahibi oldu. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) girişimleriyle ‘Bursa kestane şekeri’, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafî işaret tescili aldı.

    Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO, kestane şekeri, cevizli lokum, üzüm şırası, cantık, tahinli pide, Bursa döner kebabı ve süt helvası için Türk Patent ve Marka Kurumu’na coğrafî işaret tescili başvurusu gerçekleştirmişti. BTSO’nun coğrafî işaret başvurularından ilk güzel haber, kestane şekerinden geldi. Bursa’da üretimi uzun yıllardır devam eden kestane şekerinin coğrafi işaret tescil çalışmaları başarılı bir şekilde tamamlandı.

    Bursa’nın en önemli lezzetlerinden olan Bursa kestane şekeri, artık coğrafi işaret tescili sahibi oldu. Coğrafi işaret tescili ile Bursa kestane şekerinin üretimi ve yerel özellikleri koruma altına alındı.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, dünya genelinde coğrafi işaret tescilli yaklaşık 10 bin ürün bulunduğunu söyledi. Coğrafi işaretin, dünyada 200 milyar dolar, Avrupa’da ise 60 milyar Euro civarında bir pazarı mevcut olduğunu kaydeden Başkan Burkay, “Bursa, coğrafi yapısı, tarım üretimi, tarihi ve kültürel çeşitliliği ile geleneksel ve yerel ürünler bakımından Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri. Oda olarak sahip olduğumuz değerleri en iyi şekilde muhafaza ederek gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz” dedi.

    Başkan Burkay, Bursa’ya özgü ürünlere coğrafi işaret tescili almak için çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Kestane şekeri Bursa’mız ile özdeşleşmiş bir ürün. Sektör temsilcilerimizin de talepleri doğrultusunda ilk olarak başvurusunu yaptığımız ürün Bursa kestane şekeri olmuştu. Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan kestane şekeri için coğrafi işaret tescili alınması memnuniyet verici. İnşallah yakın zamanda Bursa Kestane Şekeri için Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alınması için çalışmalara başlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

    BTSO Başkanı Burkay, Bursa kestane şekerinin yanı sıra cevizli lokum, cantık, tahinli pide, Bursa döner kebabı, süt helvası ve üzüm şırası için de coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Coğrafi işaret tescil belgesi ile ürünlerin Bursa ekonomisine katkılarının da artacağını ifade eden Başkan Burkay, coğrafi işaretin ürünlerin sahip olduğu katma değeri yükselttiğine dikkati çekti. Burkay, “Coğrafi işaret tescili ile hem Bursa’ya özgü ürünlerin katma değeri hem de üreticilerin gelirleri artacak. Odamız İş Geliştirme Birimi de aynı zamanda Türk Patent Bilgi ve Doküman Birimi olarak hizmet vermektedir. Bursa’daki ürünlerin tescillenmesi için önümüzdeki dönemde de çalışmalara devam edeceğiz.” dedi.

    Coğrafi işaretler ürünleri tescilleyerek, yerel ürünlere ayırt edici nitelikler kazandırıyor ve ürünlerin katma değerini artırıyor. Böylece üreticilere rekabet üstünlüğü sağlayarak, yerel ekonomileri kalkındırıyor. BTSO da coğrafi işaretlerin denetimi, tanıtımı ve pazarlanması konusunda etkin çalışma yaparak, Bursa’nın sahip olduğu zenginlik olan coğrafi işaretleri yaşatıyor.

  • Coğrafi işaretli deveci armudunda bolluk yılı

    Coğrafi işaretli deveci armudunda bolluk yılı

    Lezzeti, dayanıklılığı ve iriliğiyle ünü dünyaya yayılan deveci armudunda bu sene rekolte artışı bekleniyor.

    Türkiye’nin armut üretiminin yüzde 40’ının karşılandığı Bursa’nın Gürsu ilçesinde yetiştirilen deveci cinsinin hasadına başlandı.Tane ağırlığı 1 kilo 600 grama kadar çıkabilen deveci armudunda bu yıl yolunda giden mevsim şartları, bolluk ve kalite getirdi.

    “Türkiye’nin armut bahçesi” olarak bilinen ve üründe ülke ortalamasının 4 katı verim elde edilen Gürsu Ovası’nda deveci cinsinin kilogramı toptan 3,5-4 liradan satılıyor.

    Gürsu Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Ali Özcan, bir hafta önce başlayan hasadın iyi seyrettiğini söyledi.

    Özcan, “Bu yıl bolluk güzel ve meyvenin tonajı açısından ova genelinde verim yüksek. Devecide beklediğimizin üzerinde verim aldık.” dedi.

    Armudun iriliğinin, meyvenin ağaçtaki yoğunluğuna ya da ağacın yapısına göre değiştiğini aktaran Özcan, ideal, piyasada tutulan tüketilen ağırlığın 300-400 gram olduğunu dile getirdi.

    Santa Maria cinsinde hasat bittikten sonra haziran ayında deveci ağaçlarında tekleme (seyreltme) yapıldığı bilgisini veren Özcan, “Devecide büyümeyen meyveleri seyreltiyoruz ki diğerleri daha iyi gelişsin. Dolayısıyla küçük armut sayısı az, boyut istediğimiz gibi.” diye konuştu.

    “Tüccar da çiftçi de beklediğini alacak”

    Ali Özcan, bu yıl meyvede hastalık görülmediğini vurguladı.

    Bazı bölgelerde kara leke hastalığı olduğunu ancak olumsuzluk yaşanmadığını aktaran Özcan, şunları kaydetti:

    “Özellikle psilla, bal ya da ballıca denilen bir hastalık vardı. Bu, çiftçinin ciddi bir problemiydi. Onunla alakalı hiçbir sıkıntımız kalmadı. Sezon, çok temiz gitti. Santa Maria cinsinde hasat bitti, daha hiç ilaç uygulaması yapmadık ağaçlara. Beklediğimizin de üzerinde, çok temiz bu sene ağaçlar. Herhangi bir problem, dolu da olmadı çok şükür. İnşallah hasadı da tamamlarsak çok güzel bir yıl olacak. Bu sene baharda çiçeklenme dönemi de hasat dönemi de çok iyi geçtiği için tüccar da çiftçi de beklediğini alacak.”

    Özcan, üreticiden alım fiyatının geçen yıla göre 1 lira fazla olduğunu bildirdi.

    Devecide yüksek rekolte beklediklerine dikkati çeken Özcan, “Meyvede tonajın yüksek olması bizim için avantaj. Geçen yıla kıyasla rekoltede yüzde 30-40 artış söz konusu.” ifadelerini kullandı.

    Özcan, özellikle Rusya ve Ukrayna’nın talep ettiği armudun diğer cinslerine göre iklim şartlarına dayanıklılığı ve tatlılığının, meyveye talebi artıracağını sözlerine ekledi.

    Geçen yıl coğrafi işareti alındı

    Bursa, 2019 yılı verilerine göre 88 bin 844 dekar alanda yıllık 209 bin 324 ton armut üretimi ile Türkiye’de birinci sırada yer aldı.

    İl genelinde en fazla armut, 22 bin 645 dekarda 89 bin 798 ton ile Gürsu’da üretildi. Bu sene ise Bursa için 223 bin ton, Gürsu için 88 bin ton rekolte tahmininde bulunuldu.

    Gürsu Ziraat Odasının başvurusunun ardından 10 Eylül 2019’da coğrafi işareti alınan “Gürsu Deveci Armudu”, dış kabuğu ince, meyve eti beyaz, parlak ve gevrek, bol sulu ve şekerli bir ürün olmasından dolayı ilgi görüyor.

    Asitliği düşük, kışlık, sert ve dayanıklı bir armut çeşidi olan deveci, depolama süresi çok uzun olduğundan iç ve dış pazarda uzun süreli alıcı buluyor. Hem ülkenin hem de Bursa’nın ekonomisine büyük katkı sağlıyor.

    Geçen sene Bursa’dan 6 bin ton civarında armut ihraç edildi.

  • Kağızman kayısısı, coğrafi işaret yolcusu

    Kağızman kayısısı, coğrafi işaret yolcusu

    Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, Kağızman ilçesindeki 1200- 1400 rakımlı arazilerde yetiştirilen endemik ürünlerden Kağızman kayısısı için coğrafi işaret çalışmalarına başlandığını söyledi.

    Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, Kağızman Ziraat Odası Başkan Vekili Kasım Işık ile birlikte ilçedeki kayısı üreticilerini ziyaret etti. Kayısı bahçelerini gezen ve üretim hakkında bilgiler alan Ertaş, Kars’ın birçok yöresel ürünün coğrafi işaret adayı olduğunu söyledi. Ertaş, 2018 yılında Kars kaşarı ve balı ile Kağızman uzun elmanın coğrafi işaret altığını belirtti. Bu yıl da kavılca buğdayı ve Kars kazının coğrafi işaret başvurularının yapıldığını kaydeden Ertaş, Kağızman’da daha il ve ülke ekonomisine kazandırılacak birçok ürün olduğunu vurguladı. Bunlardan birinin de Kağızman kayısısı olduğunu belirten Ertaş, “Bu kayısı Kağızman’a has bir kayısıdır. Daha önceki yıllarda Rusya’ya ihraç ediliyordu. Şu anda Türkiye iç piyasasına girmediği için ihracat yapılamıyor. Artık tüketici bilinçlendi. Kağızman kayısısına karşı talep de arttı. Aroması ve lezzeti çok yüksek, sulu ve çok tatlı bir ürün. Talepten dolayı şu anda yurt içi talebi karşılamakta zorlanılıyor. İnşallah coğrafi işaret tescili ve tanınmasıyla birlikte talep yoğunluğu oluşacak ve üreticilerimiz ekimi daha da artıracaktır. İnşallah bunun coğrafi işaretini tescilleyip Kağızman’ımıza ve Kars’ımıza kazandıracağız” dedi.

    ÜRETİCİLERE ‘SİGORTA’ UYARISI

    Olgunlaşan kayısıların toplanmaya başlandığını kaydeden Ertaş, “Ülkenin değişik yerlerindeki marketlerde raflarda yerini almaya başladı. Bu yıl hasadımız kısmen iyiydi. Bazı yerlerde don olması nedeniyle çiçeklenme döneminde kayısının üşümesinden dolayı yüzde 50 oranında bir kayıp olduğunu düşünüyoruz. Onun için üreticilerimiz mutlaka TARSİM sigortası yaptırsınlar. Sigortayla ürünlerini garantiye alarak zararlarını karşılayabilirler. Küresel ısınmadan dolayı geçmişteki günleri aramayalım. Onun için de tedbirli olmalıyız” diye konuştu.

    Kağızman’a ait birçok aday ürünlerin de olduğunu belirten Adem Ertaş, şunları söyledi:

    “Malaça armudu dediğimiz ürünümüz var. Bu da sadece Kağızman’da yetişiyor. Ayrıca bu armuda ceviz içiyle yapılan bir işlem var. Ceviz içi, yurda şekeri veya kristal şekerle yoğrularak basmacık dediğimiz bir ürüne çevriliyor. İçi oyularak basmacık ve cevizle dolduruluyor daha sonra ipe geçirilerek kurutuluyor. Böylelikle kışlık sofralarda yerini alıyor. İnşallah bu süreç içinde Kağızman’ın ilerleyen yıllarda hem cevizinin coğrafi işaretini alacağız hem de burada yetişen ürünlerinden malaça armuduna tescil almayı düşünüyoruz. Kara dut ve beyaz dut pekmezi için de coğrafi işaret başvurusu yapacağız. Yine kömesine bir çalışma yapacağız. Bu çalışmalarla Kağızman’ın yöresel ürünlerini il ve ülke ekonomisine kazandırmayı düşünüyoruz.”