Bursa’da yıllardır otomotiv üzerine faaliyet gösteren bir firma, yerli ve milli imkanlarla elektrikli mini kamyonet üretti.
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikada üretilen elektrikli mini kamyonet, tek şarjla 120 kilometre menzilinin yanı sıra saatte 55 kilometre hıza ulaşabiliyor.
Şasi, açık kasa, kapalı kasa, frigo kasa ve belediye kullanımları için çöp kasasıyla donatılmış versiyonları bulunan mini kamyonet 1 tona kadar yük taşıma kapasitesine sahip.
Türkiye’nin yanı sıra AB ülkeleri ile ABD’de satılabilmesi ve trafiğe çıkabilmesi için gerekli olan evrak işlemleri tamamlanan araçla ilgili birçok firma şimdiden ön anlaşma imzaladı.
Genel Müdür Şükrü Özkılıç, açıklamada, yıllardır otomotiv sektöründe olduklarını, 2011’den beri de elektrikli golf aracı ve hizmet aracı ürettiklerini söyledi.
Son yıllarda yaptıkları Ar-Ge çalışmaları ve araştırmalar neticesinde elektrikli ticari araç sınıfında bir boşluk olduğunu gördüklerini belirten Özkılıç, “Türkiye’de ilk defa yerli olarak yapılan elektrikli mini kamyoneti ürettik. Tamamen yerli aracımız bir ton yük taşıyabiliyor. Ayrıca bu aracın Türkiye’nin yanı sıra tüm AB ülkeleri ve ABD’de satılabilmesi ve trafiğe çıkabilmesi için gerekli olan evrak işlemlerini tamamladık. Şu an için artık Türkiye’de ilk defa yerli, elektrikli, seri üretilebilen ve trafiğe çıkabilen bir kamyonet olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.” diye konuştu.
Özkılıç, aracın yoğun ilgi gördüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Özellikle belediyeler, kargo, dağıtım şirketleri, e-ticaret firmaları aracımıza çok ilgi gösterdi. Birkaç firmayla ön anlaşmamızı imzaladık. Tamamen yerli ve elektrikli, karbon emisyonu sıfır olan, çevreci bir araç ürettik. Bu aracımız şu an için kurşun asit pil paketleriyle donatılı fakat yaklaşık 2 ay içinde lityum pil paketleriyle satışlarımıza başlayacağız. Aracımız tek şarjla 120 kilometre gidebiliyor. Tabi bu son dağıtım zincirinde kullanılmak üzere üretilmiş bir araç. Lityum pil paketlerinde bu aracın menzilini 180 ve 250 kilometre olmak üzere 2 versiyon daha oluşturacağız.”
Aracın menzilini 300, hız değerlerini de 80-100 kilometre bandına çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Özkılıç, “Aracımız normal kamyonetlerde olduğu gibi elektrikli cam, merkezi kilit sistemi, klima ve kalorifer sistemine sahip. Ayrıca aracın üst yapısını müşterinin isteklerine göre, bizim de dizayn kriterlerimize de uygunsa tasarlayabiliyoruz.” dedi.
“Türkiye’nin her yerine mobil servis imkanı sağlıyoruz”
Özkılıç, çöp kasalı araç için hedef kitlenin belediyeler olduğunu belirterek, “Hem Avrupa’da hem ülkemizde şehir merkezlerine büyük araçların, içten yanmalı motora sahip araçların girmesi çevre bilinci ve operasyonel açıdan çok da verimli değil. Özellikle Avrupa’da düşük emisyon bölgeleri oluşturulmaya başlandı. Bu anlamda bu çöp kamyonetiyle özellikle dar sokaklarda iyi bir çözüm üreteceğimize inanıyoruz. Zaten ülkemizdeki belediyelerden de ilk etapta güzel geri dönüşler aldık. Belediyelerimiz bizden araç istedikleri takdirde artık satışa hazırız.” ifadelerini kullandı.
Araca yurt içinde ve yurt dışında yedek parça, teknik destek ve satış sonrası hizmeti verdiklerini ifade eden Özkılıç, “Ayrıca mobil servislerimiz var. Türkiye’nin her yerinde, araçlarımızda herhangi bir problem çıkması durumunda müdahale edebiliyoruz.” dedi.
Özkılıç, mini kamyonet pazarıyla ilgili özellikle Avrupa’da son 4 yılda ciddi araştırma yaptıklarını ve Avrupa’da bu araçların kullanıcılarına ciddi avantajlar sağladığını gördüklerini anlattı.
Ürettikleri mini kamyonetin 100 kilometrede 6-7 liralık enerji tükettiğini dile getiren Özkılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Herhangi bir dizel motora sahip araçla karşılaştırdığınızda aradaki fark neredeyse 7’de 1 oluyor. Bu anlamda özellikle belediyeler, kargo, dağıtım şirketleri ve e-ticaret şirketlerinin filolarında yakıt ve işletme maliyetleri açısından ciddi şekilde avantaj sağlayacağını gördük. Yaptığımız ön anlaşmalar da bunu gösteriyor.
Firmalar artık filolarını elektrikli araçlarla değiştirmeye başladı. Önümüzdeki 5 yıl içinde ülkemizdeki elektrikli araç altyapısının daha da gelişeceğini ve araçlarımızın yaygın kullanılacağını öngörüyoruz. Biz yüzde 90 yerlilik oranına ulaştık. Bunu daha da artırmayı planlıyoruz. Aracımızı gururla Türkiye’nin kendi alanında ilk yerli ve milli elektrikli kamyoneti olarak lanse edebiliriz.”
