Etiket: çorba

  • Sıcak çorba ikramı gönülleri ısıtıyor

    Sıcak çorba ikramı gönülleri ısıtıyor

    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Necip Fazıl Şehir Hastanesi önüne kurduğu stantta hafta içi her gün; tedavi gören hastalar, hasta yakınları ve hastane personellerine sıcak çorba ikramında bulunuyor. Başkan Fırat Görgel öncülüğünde sağladığı çeşitli desteklerle vatandaşların yanında olmaya devam eden Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin Necip Fazıl Şehir Hastanesinde gerçekleştirdiği sıcak çorba ikramı da insanların içi kadar gönülleri de ısıtıyor.

    Hastane girişinde kurulan stantta hafta içi her gün sabah saatlerinde; tedavi gören hastalar, hasta yakınları ve hastane personellerine sıcak çorba ikram ediliyor. Özellikle uzun süren tedavi süreçlerinde hastanede kalan hasta yakınları için bu hizmet, hem iç ısıtan hem de manevi destek sağlayan bir yardım olarak öne çıkıyor. Hasta yakınları ve hastane çalışanları, böylesi bir hizmetin kendileri için çok anlamlı olduğunu vurgulayarak Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

  • Husumetlisini çorbacıda vuran baba ve oğul tutuklandı

    Husumetlisini çorbacıda vuran baba ve oğul tutuklandı

    Kozan’da 17 Mayıs günü sabah saatlerinde Üstün Sokak’ta Ö.S. isimli kişi, çorbacı dükkanının önünde silahla saldırıya uğradı. Saldırıda Ö.S.’nin yanı sıra çorbacıda çalışan A.S. isimli kişi de yaralandı. Polis olaydan sonra yaptığı çalışmada saldırıyı gerçekleştiren kişilerin S.S., N.S. ve M.C.S. olduğunu tespit etti. Kozan İlçe Emniyet Müdürlüğü yaptığı operasyonda şüphelileri yakaladı. Şüphelilerden S.S. ve N.S.’nin baba oğul olduğu öğrenildi. Kozan Adliyesine getirilen şüphelilerden baba oğul tutuklandı, olayın diğer şüphelisi M.C.S. ise serbest kaldı.
    Baba ve oğlun geçmişte Ö.S. ile trafikte yol verme yüzünden kavga ettiği, olayın bu nedenle meydana geldiği öğrenildi.

  • Kızılay ekibinden yemek ikramı

    Kızılay ekibinden yemek ikramı

    Olay, saat 15.00 sıralarında Kastamonu’nun Araç ilçesi Susuz köyü İsbağlar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, metruk bir evde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın, hemen bitişiğinde bulunan 11 eve daha sıçradı. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine Kastamonu’nun merkez ve ilçeleri ile Karabük’ten ve Çankırı’dan çok sayıda itfaiye ve orman yangın söndürme ekipleri sevk edildi. Çıkan yangında 3 büyükbaş hayvan telef olurken, can kaybı ya da yaralanan olmadı.

    12 evin kullanılmaz hale geldiği yangın yerine Türk Kızılay ekipleri de yardım götürdü. Türk Kızılay Kastamonu Şubesi ekipleri, yangından etkilenen vatandaşlara ve yangın söndürmede görevli itfaiye ve orman ekipleri ile güvenlik önlemi alan jandarma ekiplerine yemek ve çay ikramında bulundu.
    Ayrıca yangının söndürülmesi için olay yerine getirilen kepçe ile evlerin enkazı kaldırılmaya çalışıldı.

  • “İftarda çorba içmek sindirimi kolaylaştırır”

    “İftarda çorba içmek sindirimi kolaylaştırır”

    Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, Ramazan’da iftarda ve sahurda beslenmede dikkat edilmesi gerekenler konusunda açıklamalarda bulundu.

    “Kızartma ve aşırı yağlı besinlerden uzak durulmalı”

    İftarda sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat etmenin önemli bir faktör olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Tercih edilmesi gereken besinler daha çok et, tavuk, balık ve yumurta gibi protein kaynakları; tam tahıllı ekmek, bulgur gibi kompleks karbonhidratlar, lifli gıdalar ve sebzelerdir. Kızartmalar, aşırı yağlı, şekerli ve çok tuzlu besinlerden uzak durulmalıdır” diye konuştu.

    “Tatlıyı ana yemeğin ardından tüketmeyin”

    İftara hafif besinlerle başlamanın en sağlıklı seçenek olduğunu dile getiren Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Bir bardak su ile iftar açıldıktan sonra çorba ile devam edilmelidir. Çorba, mideyi yormadan besin alımını sağlarken sindirimi de kolaylaştırır. Çorba sonrası 10-15 dakikalık bir moladan sonra kompleks karbonhidrat, protein ve sebzelerden oluşan bir ana öğün tercih edilmelidir. Tatlıyı ana yemeğin hemen ardından tüketmek, kan şekerinin ani yükselmesine ve düşmesine neden olurken açlık ve yorgunluk hissine yol açabilir. Bu yüzden porsiyon kontrolüne dikkat edilerek ana yemekten 1-2 saat sonrasında tüketilmeli ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya kuru meyveler tercih edilmelidir” dedi.
    “İftar sonrası tatlı yerine meyve tercih edilebilir”
    İftardan birkaç saat sonra nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Uzm. Dyt. Köleoğlu, “İftar yemeği sonrası çok fazla tüketimden kaçınıp, yavaş yavaş besinleri sindirmek mühimdir. Tatlı yerine ara öğün olarak meyve, yoğurt veya daha hafif sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir. Su tüketimi de bu süreçte ihmal edilmemelidir” açıklamasında bulundu.
    “Sahurdan sonra hemen yatılmamalı”
    Sahurdan hemen sonra yatılmasının mide sorunlarına neden olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Sahur sonrasında hemen yatmak mide problemlerine yol açabilir ve uyku kalitenizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yüzden sahur sonrası mümkünse bir süre ayakta veya oturarak vakit geçirmelidir” dedi.

    Tok tutan besinler

    Ramazan ayında sık tercih edebileceğimiz tok tutan besinleri belirten Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Sağlıklı yağlar, lif ve protein içeren gıdalar daha çok tokluk hissi oluşturmaktadır. Tam tahıllı ekmek, yoğurt, fındık, badem, ceviz, baklagiller ve sebzeler bu besinlere örnek olarak gösterilebilir” dedi.

    “Sahur öğünü aksatılmamalı”

    Uzm. Dyt. Köleoğlu, Ramazan ayında sağlıklı beslenmek için şu uyarılarda bulundu:
    “Sahur öğününü atlamamalı, tok tutucu ve lifli besinler tüketmelisiniz. İftar ve sahurda dengeli beslenmeye özen göstermeli, farklı besin gruplarından yeterli miktarda almaya dikkat etmelisiniz. Oruç süresince sıvı alımına dikkat edilmeli, mutlaka iftar ve sahur arasında yeterli miktarda su içilmelidir. Aşırı yağlı, şekerli ve tuzlu besinlerden kaçılmalı, sağlıklı yağlar ve kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. İftarda yemekleri hızlı yemekten kaçılmalı, sindirim sisteminizi zorlamayacak şekilde yavaşça yemeğinizi tüketmelisiniz. İftar ile sahur arasında açlık hissederseniz, hafif ve sağlıklı ara öğünler tüketebilirsiniz. Oruç tutarken aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalı, iftar sonrası hafif egzersizler yapılmalıdır. İftar ve sahurda besin gruplarını dengeli bir şekilde tüketmeli, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral ihtiyacınızı mutlaka karşılamalısınız.”

    “Sık yapılan beslenme yanlışları”

    Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Ramazan ayında sık yapılan beslenme yanlışlarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
    Aşırıya kaçmak: İftarda ve sahurda aşırı yemek tüketimi sindirimi zorlaştırır ve kilo artışına neden olabilir. Dengeli ve porsiyon kontrolüne mutlaka özen gösterilmelidir.
    Yeterli su tüketmemek: Oruç tutarken vücudumuz susuz kalır. İftar ile sahur arasında yeterli miktarda su içmek oldukça önemlidir.
    Sağlıklı atıştırmalıklar: İftar ve sahur arasında sağlıksız atıştırmalıklar tüketmek, kan şekerinde ani yükseliş ve düşüşlere neden olabilir. Bunun yerine sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir.
    Dengesiz beslenme: İftarda tek tip besinlerle beslenmek yerine protein, karbonhidrat, yağ ve lif dengesine dikkat etmek önemlidir.
    Sahuru atlamak: Sahurun atlamak, gün boyunca enerji düşüklüğüne ve daha fazla yeme isteğine yol açabilir. Bu yüzden sahur yaparak sağlıklı bir şekilde beslenmek önemlidir.

    İftar ve sahur menüsü

    Uzm. Dyt. Köleoğlu, iftarda ve sahurda tercih edebileceğimiz yemek menülerini şöyle paylaştı:
    “İftar için: Çorba (sebzeli veya mercimek çorbası), ızgara tavuk veya balık, bulgur pilavı, yoğurt, yeşil salata.
    Sahur için: 1 adet haşlanmış yumurta, peynir, zeytin, domates, salatalık gibi sebzeler, 1-2 adet ceviz veya 5-10 adet badem.”
  • Esnafa çorba ikramı

    Esnafa çorba ikramı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları ile İlişkiler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Kartepe Köseköy kapalı pazarında tezgah açan pazarcı esnafına çorba ve ekmek ikramında bulundu. Pazarcı esnafı, sabahın erken saatlerinde ve soğuk havada tezgahını kurarken içlerini ısıtan ikram dolayı memnuniyetini ifade etti.

  • Doğal antibiyotik ve şifa deposu

    Doğal antibiyotik ve şifa deposu

    Kocaeli’de havaların soğuk seyretmesiyle gribal enfeksiyon vakalarında artış görülmeye başlandı. Hastalıklara karşı doğal çözüm yollarına başvuran vatandaşlar ise paça çorbasına rağbet gösteriyor. Parça et, sakatat, kemik suyu ve sarımsakla özenle hazırlanan paça çorbası hem dillerde unutulmaz tat bırakırken, hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının vazgeçilmezi ve şifa deposu olarak gösterilen paça çorbası bu özellikleriyle “doğal antibiyotik” görevi üstleniyor.
    Başiskele Yeşilyurt Mahallesi Çuhadar Caddesi ve Mahmut Paşa Caddesi keşişimi Yuvacık Sapağı mevkiinde bulunan Danyal Çorba Pilav ise birçok çorba çeşidiyle hizmet veriyor. Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve CHP Kocaeli Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı’ın katılımıyla birkaç gün önce açılan mekan, ilçenin en çok tercih edilenleri arasında yer almayı başardı.

    “Bağışıklık sistemini güçlendiriyor”

    Lezzetin yanı sıra müşterilerinin sağlığına da katkı sağladıklarını söyleyen Şef Danyal Doğancıoğlu, “İnsanların bu lezzeti seveceğini düşünerek, bir işletme açma kararı aldım. Bizim sırrımız öncelikle taze malzemeler kullanmakta. Günün belirli saatlerinde özenle hazırladığımız paça çorbamızda, baharatların dengesi ve pişirme süresine de büyük önem veriyoruz. Şükürler olsun yeni açılmamıza rağmen müşteri geri dönüşleri oldukça olumlu. Lezzetin ve kalitenin peşinden giden bir müşteri kitlesi oluşturduk. Sık sık gelen müdavimlerimiz olmaya başladı, kısa sürede bunu başarmak bizi çok mutlu ediyor. Kış aylarında daha fazla talep alıyoruz, ancak yaz aylarında da paça seven müşterilerin olacağını düşünüyorum. Çorbamızı, her mevsim taze ve kaliteli malzemelerle hazırlıyoruz. Ayrıca çorbayı içerken yanında taze ekmek, limon, sarımsak ve baharatlarla servis edilmesini öneririm. Bu lezzeti daha da artırıyor. Soğuk kış günlerinde bir bardak sıcak paça çorbası, sadece lezzetli olmakla kalmayıp aynı zamanda sağlığımıza da destek oluyor. İçeriğindeki kemikten ve bağ dokusundan gelen kolajenle birlikte, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Bu özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücudu kış aylarının olumsuz etkilerine karşı koruyor. İçeriğinde bulunan besinlerle bağışıklık sistemini destekler. Bu, hastalıklara karşı direncinizi artırarak koruma altına alır. Kemikten gelen kollajen ve içeriğindeki vitaminler, paça çorbasını doğal bir antioksidan kaynağı haline getirir” ifadelerini kullandı.

  • Uludağ’da 500 liralık çorba

    Uludağ’da 500 liralık çorba

    Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ’da lüks bir otelde 500 liralık fiyatıyla servis edilen dağ mantarı çorba ve menü fiyatlarıyla sosyal medyada gündem oldu.

    Uludağ’daki otelde dağ mantarı çorbasının 500 TL, ızgara et fiyatının 3 bin 500 TL ve pizzanın fiyatının da 1250 TL olduğu görüldü.

    Otelin şefi çorbanın tarifini sahibine bile söylemezken, özel malzemeler dikkat çekti.

    “Otelimize gelen her 10 kişiden 5’i tadına bakıyor” diyen Otel Sahibi Ömer Faruk Kamburoğlu şöyle devam etti, “Biz bu çorbayı 4 yıldır yapıyoruz. Ama son bir kaç gündür fiyatlarıyla meşhur olmasıyla birlikte tadını da sevenler büyük bir rağbet gösteriyor. Otelimize gelen her 10 kişiden 5’i tadına bakıyor. Sanırım bu sezona yetiştiremeyeceğiz. Çünkü bunun içindeki mantarları adetli olarak alıyoruz, sanırım bu sezon çorbamız bitecek. Tabi ki şehire göre pahalı. Fakat içindeki 5 çeşit mantarın özel olması sebebiyle Uludağ maliyetleri artıyor. Tadına bakanlar da 500 TL olmasının hakkını verdiğini söylüyorlar”

     

     

     

  • Bu çorba sadece kalabalıkta tüketiliyor

    Bu çorba sadece kalabalıkta tüketiliyor

    Anadolu’daki birçok kentte olduğu gibi Eskişehir’de de kış aylarında arapaşı sık sık tüketiliyor. Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan 2022 yılında Sivrihisar Belediyesi tarafından coğrafi işaret belgesi alan arapaşı çorbası, tadını ve tarifini yıllardır koruyor. Köy tavuğuyla yapılan arapaşı çorbası kalabalık sofraların vazgeçilmezi arasında yer alıyor. Su, un ve tuz ile hamuru hazırlanan arapaşı hamuru, belli bir mühlet dinlendirildikten sonra dilimlenerek servis ediliyor. Arapaşı, Sivrihisar ilçesinde lezzeti kadar anlam olarak da halk arasında önemli bir yere sahip. Yıllardır yapılan ve damak çatlatan arapaşı, özellikle kalabalık ortamlarda tüketiliyor. Ev sahibi arapaşını yapıp, eş dost ve akrabalarını evine davet ediyor. Yine yıllardır devam eden âdete göre arapaşı çorbasına ilk hamurunu düşüren bir dahaki buluşmanın ev sahibi oluyor. Lezzetinin yanı sıra birliği, beraberliği ve eş dost gözetmeyi simgeleyen arapaşı, Anadolu mutfaklarının adeta vazgeçilmezi.

    “Sohbet ortamında çok güzel oluyor”

    Sivrihisar ilçesinde yaşayan Emine Çini, arapaşı kültürü hakkında, “Türkiye çapında vazgeçilmez arabapaşı. Biz diyoruz bizim, Yozgat diyor bizim ama herkesin kendi yöresine göre bir özelliği var. Biz arapaşımızı köy tavuğu ile yapıyoruz. Hamurunu aynen pişiriyoruz. Kaşığa gelecek şekilde dilimlenir. Köy tavuğunu pişirdikten sonra suyunu alıyoruz, acı biber, limon. Hastaya biraz şifa gibi, kış içeceğimiz olmazsa olmazımız. Bir de birleştirme yani arkadaşlar arasında, akrabalar arasında, anne baba böyle evlatlarıyla topluluk olduğu için mutlu oluyor. Tek başına içilen bir içecek değil. Yani insan ya ailesiyle ya akrabalarıyla, dediğim gibi ya arkadaşıyla, eşi dostuyla sohbet ortamında çok güzel oluyor. Bir de şöyle bir özelliği var; bu arapaşını pişirdikten sonra önceden ortadan içiliyordu. Ortadaki tasımıza hangisi hamurunu düşürürse bir dahaki davet o arkadaşa kalıyor. Böyle günlerde tabii ona hazır olan, kendini hazır hisseden arkadaş, özellikle de o hamuru kaçırabiliyor” dedi.

    “Bıçağı vurumuzda titreyecek”

    Arapaşının yapımını ve tüketilme şeklini de anlatan Çini, şöyle devam etti:
    “Bol acılı, limonlu, arkasına da etini biz işte etini suda kullanmıyoruz. Etini ya kapama yapıyoruz ya tereyağında kızartıyoruz. Arkasından turşularla eti tüketiyoruz. Daha sonra tatlı olmazsa olmaz. Köy ekmekleri, bazlamalar sık sık tüketilir arapaşının ardından. Yapımı suyla hamuru kıvamını tabii ki yakalayarak pişiriyorsunuz. Tepsiye döküyorsun, dolduruyorsun. Kış içeceği, o yüzden hamuru donacak ki bıçağı vurduğumuz zaman veya tuttuğumuz zaman titreyecek. Köy tavuğu da öyle, önceden hazırlanması gerekiyor. Köy tavuğunun hazırlanması biraz zaman alıyor. Özelliği bu.”

  • Bu takımın adı çorbadan geliyor

    Bu takımın adı çorbadan geliyor

    İmam hatip lisesi öğrencisi olan 15 yaşındaki Yunus Emre Ersoy, arkadaşlarının da desteğiyle bir spor kulübü kurmaya karar verdi. Kulübün isminin dikkat çekmesini isteyen Ersoy ve arkadaşları Kelle Paça Spor Kulübü’nü kurdu.
    Haftada bir mahalle maçları yapan sporcuların çoğu hafızlık kursu alan öğrencilerden oluşurken, müsabakadan galibiyetle ayrılan takım oyuncuları zaferlerini çorbacıda kelle paça çorbası içerek kutluyor.
    İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Yunus Emre Ersoy, “Kelle paça bizim için çok değerli bir çorba. Çünkü kış günlerinde içimizi ısıtıyor. Tadı da çok güzel olduğu için bu ismi vermek istedim” dedi.

    Kelle Paça Spor Kulübü olarak sosyal medyada hesap açtıklarını belirten Ersoy, “Orada fotoğraflar, videolar paylaştık. Sonra bir tane videomuz tuttu, biraz takipçimiz arttı. Takipçimiz arttıktan sonra dedik biz de artık hani bir böyle profesyonelliğe yavaş yavaş geçmeye başlayalım dedik. Formaları çıkarttık. Ondan sonra bir tane sponsor lazım dedik. Eflaniliyiz, Eflanili bir sponsor yakışır dedik. Destekleri için Musa Çalışkan abimize buradan teşekkür ediyoruz. Biz de inşallah burada böyle faaliyetleri göstermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
    Takımının adının çevresindekilere tuhaf geldiğini aktaran Ersoy, “Kim bir çorbanın ismini takımına koyar diye düşündüler. Bazı arkadaşlarım güldüler ama sonradan baktılar ki büyüyor, onlar da takıma katıldılar. Destek verdiler bize” şeklinde konuştu.
    Futbolcuların çoğunun hafızlardan oluştuğunu kaydeden Ersoy, şunları söyledi:
    “Yani imanlı bir kulüp olduğumuzu söylüyoruz buradan. Antrenmanlarımızı yapmaya çalışıyoruz ama normal bir profesyonel kulüp olmadığımız için bazıları gelemiyor. Maçlarımız olduğunda geliyorlar ama antrenmanlara çok katılmıyorlar. İnşallah ileride de artık profesyonel falan olursak bize artık katkı sağlarlar.”
    “Haftada bir antrenman yapıyoruz, maçlar yapıyoruz” diyen Ersoy, “Oyuncularımızı eğer galibiyet alırsa onlara prim olarak kelle paça çorbası ikram ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • Atakum’da öğrencilere ve esnafa sıcak çorba

    Atakum’da öğrencilere ve esnafa sıcak çorba

    Atakum Belediyesi ekipleri ve gönüllü gençler, soğuk havanın kendini hissettirmesiyle kolları sıvadı. Turgut Özal Öğrenci Yurdu önünde ve Mimarsinan Pazarı’nda sıcak çorba ile sıcak poğaça ikramı yapan ekipler öğrencilerin ve esnafın içini ısıttı.

    Hasan Ali Yücel Gençlik, Bilim ve Sanat Merkezi Kütüphanesi’nde sabah saatlerinde ders çalışmaya başlayan öğrencilere de taze ve sıcak poğaça ulaştırıldı. Uygulamanın çok değerli olduğunu belirten öğrenciler ve pazar yeri esnafı Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’ye ve Atakum Belediyesi ekiplerine teşekkür etti.

    Sıcak çorba ikramının Atakum’un çeşitli noktalarında özellikle esnaf ile öğrenci yoğunluğu olan yerlerde devam edeceği bildirildi.