Etiket: covid-19 aşı

  • Türkiye’de koronavirüs aşı çalışmaları ne durumda?

    Türkiye’de koronavirüs aşı çalışmaları ne durumda?

    Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, koronavirüs salgınına ilişkin, “Bizim kendi üniversitelerimizde 12 aşı çalışması var. Bunlar klinik safhada. 5’i fare deneyi aşamasında. Sonuçları çok iyi olanlar var ama bunlar daha da ilerleyecek” dedi.

    Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda, Türkiye’de koronavirüs pandemisi sürecinde gelinen noktaya ilişkin bilgi verip, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Yardımcısı Meşe, her yıl pandemik influenza eylem planının güncellendiğini belirterek, bu konuda il yöneticilerine de eğitimler verildiğini söyledi. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden bugüne kadar alınan kararları ve hayata geçirilen uygulamaları anlatan Meşe, ilaç, serum ve antiserum çalışmalarının devam ettiğini, sonbahar ve kış aylarının yaklaştığını bu dönemde de koronavirüs dışında solumun yolu enfeksiyonlarının görülmeye başladığını belirterek, bu süreç için de hazırlık yaptıklarını söyledi.

    Bakan Yardımcısı Meşe, antikorun ne kadar süre pozitif kaldığının sorulması üzerine, “Bu konuda araştırma yapıyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Yurt dışında 3 ay gibi kaldığını gösteren çalışmalar var. Çok yüksek bağışıklık olmadığını, geçirenlerde de antikor olsa bile koruyucu olmayacağını gösteren çalışmalar da var” dedi.

    Bakan Yardımcısı Meşe, aşı çalışmalarıyla ilgili de, “Bizim kendi üniversitelerimizde 12 aşı çalışması var. Bunlar klinik safhada. 5’i fare deneyi aşamasında. Sonuçları çok iyi olanlar var ama bunlar daha da ilerleyecek. Mart, nisan, mayıs ve haziran aylarındaki virüslerin mutasyonu ile ilgili çalışmaya başladık. Virüs Türkiye’de mutasyona uğradı mı? Bu konuda da halk sağlığı laboratuvarlarında çalışma başlattık” diye konuştu.

    ‘SAĞLIK ÇALIŞANLARINA RİSKE GÖRE TEST YAPIYORUZ’

    Bakan Yardımcısı Meşe, sağlık çalışanlarına koronavirüs testi yapılmasına neden zorunluluk haline getirilmediğinin sorulması üzerine de şunları söyledi:

    “Sağlık çalışanlarına test konusu, üzerinde konuştuğumuz ve tartıştığımız bir konuydu. Çalışma gruplarında aldığımız ortak karar sonucunda en akılcısı, riske göre sağlık çalışanlarına bu testleri yapmak oldu. Bunun için bir algoritma yayınladık. Buna göre sağlık çalışanının temas riskine göre test yapıyoruz. Test kısıtlaması yok sağlık çalışanlarında, riske göre yapıyoruz. PCR testi sadece o anlık virüsü gösteriyor. Yani o anda virüsün olması ya da olmaması bir daha olmayacağını göstermiyor. Bu yüzden Bilim Kurulu önerisi, riske göre test yapmaktı.”

    ‘YERLİ TANI KİTİMİZLE İLGİLİ SORUN YOK’

    Prof. Dr. Meşe, yerli tanı kitinin ne kadar doğru sonuç verdiği konusundaki soruya da şöyle cevap verdi:

    “Tanı kitimiz halk sağlığı laboratuvarlarında geliştirildi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından akreditasyonları yapıldı. Testin yüzde 90’ın üzerinde duyarlılığı var. PCR testinin pozitifliğini testin alınış şekli ve virüsün atılımı etkiliyor. Bir gün pozitif, ikinci günü negatif çıkabiliyor test sonucu. Bu sonuç tanı kitiyle alakalı değil virüsün atılımıyla ilgili. O yüzden yaşanan sorun testin duyarlılığının düşük olduğundan değil. Yerli tanı kitimizle ilgili bir sorun yok.”

    ‘DÜNYANIN ORTAK KARARI, BİRİNCİ DALGA HENÜZ BİTMEDİ’

    Prof. Dr. Meşe, virüste ikinci dalganın ne zaman başlayacağının sorulması üzerine de “Henüz dünyada birinci dalga bitmiş değil. İkinci dalganın başlaması için vakaların çok aza inmesi sonra artışa geçmesi gerekiyor. Tüm dünyanın ortak kararı, birinci dalganın henüz bitmediği” dedi.

    Bakan Yardımcısı Meşe ayrıca Türkiye’ye ilk vakanın İtalya’dan geldiğini söyledi.

  • Covid-19 aşısının bilgileri mi çalındı?

    Covid-19 aşısının bilgileri mi çalındı?

    Batılı istihbarat örgütleri, Rus istihbaratıyla bağlantılı bilgisayar korsanlarının yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı geliştirme çalışmaları yürüten kuruluşlardan bilgi sızdırmaya yönelik faaliyet yürüttüğünü ileri sürdü.

    İngiltere’nin Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC), Kanada İletişim Güvenliği Kurumu (CSE), ABD İç Güvenlik Bakanlığı Siber Güvenlik Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA) ve ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), ilgili kurumları korsanlık faaliyetine karşı uyaran bir rapor yayımladı.

    Raporda, “APT29” olarak bilinen, kendilerini “Dukes” ve “Cozy Bear” olarak da adlandıran bilgisayar korsanları grubunun, bilgi sızdırmak amacıyla Kovid-19 aşısı geliştirme çalışmalarını hedef aldığına ilişkin kanıtlar bulunduğu belirtildi.

    Rus istihbaratıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen bilgisayar korsanlarının daha önce de istihbarat toplamak amacıyla hükümetleri, diplomatik misyonları, düşünce kuruluşlarını, sağlık ve enerji bilgi sistemlerini hedef alan siber korsanlık faaliyetleri yürüttüğüne işaret edilen raporda, grubun 2020’de İngiltere, ABD ve Kanada’da Kovid-19’a karşı aşı geliştirme çalışmaları yürüten kurumlardan fikri ve sınai mülkiyet kapsamındaki bilgileri çalmak üzere girişimlerde bulunduğu kaydedildi.

    Raporda, aşı geliştiren kurumlara ait IP adreslerini hedef alan grubun, son dönemlerde ortaya çıkan belirli sızma kodlarını kullanarak sistemlere erişim sağlamaya çalıştığı ileri sürüldü.

    Rapora göre korsanlar, “balık ağı” adı verilen yöntemle kurum çalışanlarına sahte e-mailler atarak, onların sisteme giriş bilgilerini çalma teşebbüslerinde bulundu.

    Bilgisayar korsanları sızdıkları sistemlerde veri indirebilmek üzere “WellMess”, “WellMail” ve “SoreFang” adlı casus yazılımları kullandı.

    Raporda hangi kurumların hedef alındığına ve herhangi bir kritik bilginin çalınıp çalınmadığına dair bilgi verilmezken, grubun faaliyetlerine devam etmesinin beklendiği, bu yüzden ilgili kurumların yapılan güvenlik uyarısını dikkate alarak tedbirli olmaları gerektiği belirtildi.

    “Bencil çıkarlar için umarsız bir davranış”

    İngiltere Başbakanı Dominic Raab, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Rus istihbaratının koronavirüsle mücadele edenleri hedef almasının kabul edilmez olduğunu dile getirerek, “Bu, bencil çıkarlara yönelik umarsız bir davranış.” ifadelerini kullandı.

    Rusya iddiaları reddetti

    İddiaların hedefinde olan Rusya ise suçlamayı reddetti.

    Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “İngiltere’deki ilaç şirketlerini ve araştırma merkezlerini kimin hedef aldığına dair bir bilgimiz yok. Tek bir şey söyleyebiliriz: Rusya’nın bu girişimlerle ilgisi yoktur.” dedi.

    Rusya ile bağlantılı olduğu iddia edilen bilgisayar korsanları grubu, ABD’de 2016 başkanlık seçimlerinde Demokratik Partinin yönetim organı Demokratik Ulusal Kongre çalışanlarının e-posta adreslerini ele geçirip yayınlayarak seçimlere müdahalede bulunmakla suçlanmıştı.