Etiket: Covid-19

  • Covid-19 tedavisinde ilaçlar işe yarıyor mu?

    Covid-19 tedavisinde ilaçlar işe yarıyor mu?

    Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, Covid-19 tedavisi için üretilen Molnupiravir ile Paxlovıd adlı ilaçların pandeminin daha hızlı sonlanması ve daha kontrol edilebilir olması açısından umut verici olduğunu bildirdi. Molnupiravir’in yakın zamanda Türkiye’de tedavi protokolüne ekleneceğini belirten Taşova, “İlaçların hastalık süresini ve yoğun bakımlardaki yoğunluğu azaltacağını bekliyoruz” dedi.

    Prof. Dr. Yeşim Taşova, Covid-19 tedavisinde kullanılacak olan ABD merkezli ilaç şirketi MSD tarafından üretilen Molnupiravir ile Pfizer’ın ürettiği Paxlovıd adlı ilaçlarla ilgili değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Taşova, her iki ilaç için de yapılan çalışmalarda, 28 günlük mortalitelerine bakıldığında ölüm görülmediği ve erken dönemde kullanımında semptomların süresini kısaltarak, tablonun ağırlaşmasını engellediği yönünde umut verici bulgular olduğunu kaydetti.

    İLAÇ ÇALIŞMALARI UMUT VERİCİ

    Pandeminin devam edeceğine vurgu yapan Prof. Dr. Yeşim Taşova, bu durumda önümüzdeki yıl da özellikle ölüm oranının azaltılması için maske, mesafe, hijyen ve aşı gibi önlemlerin alınmasını gerektiğinin altını çizdi. Bunun yanı sıra Covid-19’un ilaçla tedavisi için iki ayrı firmadan umut verici haberlerin geldiğini dile getiren Prof. Dr. Taşova, “Bu ilaçların biri MSD’nin Molnupiravir adlı ilacı, diğeri ise Pfizer’ın Paxlovıd adlı ilacı. Biz daha kullanmadık ama çalışmalarına baktık. Çalışmalar gerçekten umut verici. Aşı artı bu ilaçlarla birlikte olursa, o merak edilen ‘pandemi ne zaman sonlanır’ sorusuna çok rahat cevap verebiliriz” dedi.

    ‘TABLONUN AĞIRLAŞMASINI ENGELLİYOR’

    İlaçlarla ilgili yapılan çalışmaların verdiği ilk sonuçlardan bahseden Prof. Dr. Taşova, “Bu ilaçların özellikle erken dönemde kullanılması öneriliyor. 5 gün kadar kullanılıyor. Tıpkı grip ilacında olduğu gibi ilk 48 saat önemli. Erken dönemde kullanıldığında semptomların süresini kısaltarak tablonun ağırlaşmasını engelliyor. Dolayısıyla ilaçların hastalık süresini azaltacağını bekliyoruz. Yoğun bakımlardaki yoğunlukta azalacaktır” diye konuştu.

    ‘OLDUKÇA UMUT VERİCİ’

    Prof. Dr. Yeşim Taşova, şöyle devam etti:

    “Çalışmalar kapsamında her iki ilaç için de karşılaştırmalı olarak 28 günlük mortaliteye (ölüm, ölümlülük) bakıldığında, bu durumda ölen vaka olmadığı belirtiliyor. Bunlar oldukça umut verici. Henüz bize gelmedi, geldiğinde tabii ki bunu kullanmak isteriz. Molnupiravir İngiltere’den acil kullanım onayı aldı. Bakanımız açıkladı, Molnupiravir Türkiye’de de üretilecek. Aşı ve ilaç birlikte devam ederse pandeminin daha hızlı sonlanması, daha iyi kontrol edilmesi olası gibi görünüyor. Favipiravir’in etkisiz olduğunu gösteren büyük, kapsamlı bir çalışma çıktı. Dolayısıyla Favipiravir’in tedavi protokolünden çıkarılarak kısa süre içerisinde Molnupiravir’in bakanlık kılavuzuna gireceğini düşünüyorum”

    ‘HER İKİ İLACIN DA YEN ETKİSİ HAFİF’

    Prof. Dr. Taşova, “Her iki ilacın da yan etkisi ‘hafif’ olarak belirleniyor. Çalışmalarda daha çok ‘ölüm’ durumuna bakıyorlar. Onlarda da dediğim gibi 28 günün sonunda her iki ilaçta da ölüm yok. Hafif yan etkiler var. Bulantı, kusma, döküntü olabilir belki ama her iki ilaç için de önemli bir yan etki bildirilmedi. İlaçların çocuklarda kullanımı ile ilgili henüz bir çalışma yok” diye konuştu.

  • Hollanda’da Covid-19 protestosu çatışmaya dönüştü

    Hollanda’da Covid-19 protestosu çatışmaya dönüştü

    Hollanda’nın Rotterdam kentinde koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirlere karşı sokağa çıkan yüzlerce protestocu, poliste çatıştı. Sokakların savaş alanına döndüğü kentte polis ateş açarken, 7 kişi yaralandı 20 kişi de gözaltına alındı. Kent genelinde acil durum ilan edildi.

    Koronavirüs salgınında vaka sayılarının artış göstermeye devam ettiği Avrupa ülkelerinde önlemler sertleştiriliyor. Üç haftalık kısmi kapanma kararının alındığı Hollanda’da Covid-19 tedbirleri halkı sokağa döktü.

    Rotterdam kentinde yüzlerce gösterici kısıtlamalara tepki göstererek hükümeti protesto etti. Gösteriler kısa sürede şiddet olaylarına dönüştü. Polise taş ve havai fişek fırlatan protestocular, polis arabalarını da ateşe verdi. Kentin ana alışveriş caddesinde çevik kuvvet polisi, protestocuları dağıtmak için tazyikli su kullanırken, ateş açtı.

    Polis Sözcüsü Patricia Wessels, “Biz uyarı ateşi açtık ve durum hayati tehlike arz ettiği için doğrudan ateş edildi” dedi. Çıkan olaylarda toplam 7 kişi yaralanırken, en az 20 kişi gözaltına alındı.

    Acil durum ilan edildi

    Şiddet olayları nedeniyle Rotterdam genelinde acil durum ilan edildi. Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb düzenlediği basın toplantısında, “Polis, silah kullanmak ve hatta doğrudan ateş etmek zorunda kaldı” dedi.

    17.5 milyon nüfuslu Hollanda’da koronavirüs salgınında toplam 2 milyon 399 bin 849 vaka tespit edilirken, 18 bin 900 kişi hayatını kaybetti.

  • Covid-19 hapına ilk onay geldi

    Covid-19 hapına ilk onay geldi

    İlaç firması MERCK’in COVID-19 için geliştirdiği ilacına ilk kullanım onayı İngiltere’den geldi.

    İngiltere’nin ilaç düzenleyicisi kurumu, ABD ilaç devi Merck’in COVID-19 için geliştirdiği Molnupiravir’in kullanımına onay verdi.

    Böylelikle İngiltere aşının ardından ilaca da onay veren ilk ülke oldu.

    Washington Post’un haberine göre Merck Başkanı Robert M. Davis yaptığı açıklamada, “Molnupiravir’i dünyanın dört bir yanındaki hastalara mümkün olan en kısa sürede ulaştırmak için hem titizlikle hem de aciliyetle hareket etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Şirket, acil kullanım izni için ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne geçtiğimiz haftalarda da başvuruda bulunmuştu.

    Ekim ayında yayımlanan veriler, Molnupiravir’in COVID-19’a yakalanma riski yüksek olanlar için ölüm veya hastaneye kaldırılma oranını yarı yarıya indirebileceğini ortaya koymuştu.

  • Covid hastalarına tarihi geçmiş ilaç mı verildi?

    Covid hastalarına tarihi geçmiş ilaç mı verildi?

    Kovid-19 hastalarına son kullanma tarihi geçmiş ilaç verildiği iddiaları, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yalanlanmasına rağmen sosyal medyada yayılmaya devam ediyor.

    Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), son kullanma tarihi geçmiş ilaçların yeni tip koronavirüs hastalarına verildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ilaçların stabilite çalışmaları sonucuna göre son kullanma tarihlerinin güncellenmesinin rutin olduğunu bildirdi. Bunun üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen sosyal medya paylaşımları durmak bilmiyor.

    TİTCK, sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisinde kullanılan ‘favipiravir’ etken maddeli ilacın etiketinin değiştirildiği, son kullanma tarihi geçmiş ilaca yeni etiket yapıştırılarak hastalara verildiği iddialarına dair yazılı açıklama yapmıştı.

    Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Kovid-19 Rehberi’nde yer alan ‘favipiravir’ etken maddeli ilaçlar için kuruma gelen ruhsat başvurularının acilen olarak değerlendirildiği belirtilen 27 Temmuz 2021 tarihli açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:

    “Sosyal medyada gündeme gelen paylaşımlarda, kovid-19 tedavisinde kullanılan “favipiravir” etken maddeli ilacın etiketinin değiştirildiği; son kullanma tarihi geçmiş ilaca, yeni etiket yapıştırılarak hastalara verildiği ileri sürülmüştür. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan COVID-19 Rehberi’nde yer alan “favipiravir” etkin maddeli ilaçlar için Kurumumuza gelen ruhsat başvuruları ivedilikle ve öncelikli olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu ilaçların stabilite çalışmaları uzun zaman almaktadır. Bu çalışmaların sonucuna göre son kullanma tarihlerinin güncellenmesi rutin bir işlemdir. Yeni tarihler, kurumumuzun bilgisi ve onayı ile firmalar tarafından ilaçlara etiket yapıştırılmak suretiyle güncellenmiştir. Dolayısıyla paylaşımlarda yer alan, son kullanma tarihi geçmiş ilaçların tedavi amacıyla koronavirüs hastalarına verildiği yönündeki iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.”

  • Bitkisel beslenme Covid-19 riskini azaltıyor

    Bitkisel beslenme Covid-19 riskini azaltıyor

    King’s College London ve Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, 600 bin kişinin beslenme ve sosyoekonomik verilerini inceleyerek bilimsel araştırma sonuçlarını yayınladı. İncelenen verilerde, sıklıkla bitkisel gıda tüketen kişilerin, nadiren tüketenlere göre Covid-19’a yakalanma risklerinin daha az olduğu belirtildi.

    Bilim insanları tarafından 600 bin kişinin beslenme verileri üzerinden yapılan analiz bazlı araştırma sonuçlarına göre, bitkisel diyet uygulayanların, Covid-19’a yakalanma, yakalansa da hastalığı ağır geçirme olasılığının daha az olduğu ifade edildi. Araştırma sonuçlarında, hastalığa yakalanma riskinin uygulanan diyet ve bireylerin yaşadığı bölgelerin sosyoekonomik durumlarıyla ilişkili olduğu belirtildi.

    AZ SEBZE TÜKETENLER DAHA FAZLA RİSK ALTINDA

    Çalışma kapsamında, pandemi öncesi beslenme alışkanlıklarıyla ilgili ankete katılanların yüzde 19’unun Covid-19’a yakalandığı aktarıldı. Araştırmanın, belirli gıdalara veya besinlere bakmak yerine, insanların nasıl beslendiklerini yansıtan daha geniş diyet kalıplarına odaklandığı ifade edildi. Anket kapsamında, her katılımcının diyetinin değerini yansıtan bir ‘diyet kalite puanı’ oluşturuldu. Yüksek kalite puanlarına sahip diyetlerin meyve, sebze ve tam tahıllar gibi bitki bazlı gıdaların yanı sıra yağlı balıklar, daha az işlenmiş gıdalar ve rafine karbonhidratlar içerdiği belirlendi. Düşük kalite puanı ise aşırı işlenmiş gıdaların ve düşük miktarda bitkinin olduğu beslenmelerde görüldü. Araştırmacılar, en kaliteli diyeti uygulayan kişilerin, en az besleyici diyete sahip olanlara göre Covid-19’a yakalanma olasılığının yaklaşık yüzde 10 daha az olduğunu vurguladı. Bitkisel diyet uygulayan bu kişilerin, hastalığı ağır geçirme riskinin yüzde 40 daha az olduğu ifade edildi.

    İncelemelerde, sosyoekonomik faktörlerin, Covid-19’un yayılmasında önemli bir etken olduğunu ifade edildi. Araştırmacılar, bu faktörlere bağlı ayrımın olmadığı koşullarda Covid-19 vakalarının yaklaşık dörtte birinin önlenebileceğini vurguladı. Uzmanlar bu kapsamda, halk sağlığının iyileştirilmesinin altını çizdi.

  • İsrail Covid-19 tedbirlerini sıkılaştırılıyor

    İsrail Covid-19 tedbirlerini sıkılaştırılıyor

    İsrail Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakalarında yaşanan artış nedeniyle tedbirleri sıkılaştırmaya karar verdi.

    İsrail’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı tedbirler sıkılaştırıldı. İsrail Sağlık Bakanlığı, daha önce oteller, restoranlar, kafeler, spor salonları ve kültür etkinliklerine katılmak için zorunlu olan “yeşil pasaport” belgesinin kullanım alanını genişletti. Alınan yeni kararlara göre, aşı belgesi olan yeşil pasaport yüzme havuzları, müze, kütüphane, milli parklarda da zorunlu olacak. Aşı olmayanlar ise bu alanlara girmek için negatif Covid-19 test sonucu göstermek zorunda olacak.

    Aşı kapsamına alınmayan 3-12 yaş arası çocuklar da 72 saat geçerli ücretsiz PCR veya 24 saat geçerli ücretsiz hızlı antijen testi yaptırabilecek. Bakanlık, kapalı alandaki toplanmaları bin kişiyle sınırlandırırken açık alandaki toplanmaların sınırını 5 bin olarak açıkladı. Evlerde ise kapalı alanlarında 50, bahçe gibi açık alanlarda 100 kişinin toplanmasına izin verildi.

  • Japonya’da günlük vaka sayısı rekor tazeledi

    Japonya’da günlük vaka sayısı rekor tazeledi

    Japonya’da koronavirüs (Covid-19) salgınında son 24 saatte 25 bin 156 yeni vaka tespit edilmesi ile toplam vaka sayısı 1 milyon 232 bin 459’a ulaşırken, ülkede salgının başından bu yana en yüksek günlük vaka sayısı kayıtlara geçti.

    Koronavirüs (Covid-19) vakalarında son haftalarda gözlenen rekor düzeydeki artış nedeniyle salgında yeni dalga endişesi yaşanan Japonya’da günlük vaka sayısı rekor tazeledi. Japonya Sağlık Bakanlığı ve yerel hükümetlerin verilerine göre, son 24 saatte 25 bin 156 yeni vaka tespit edilmesi ile toplam vaka sayısı 1 milyon 232 bin 459’a yükseldi. Dünden bu yana 26 kişinin salgın nedeniyle yaşamını yitirdiği açıklanırken, Covid-19 kaynaklı toplam can kaybının ise 15 bin 555’e ulaştığı bildirildi.

    Covid-19, OHAL dinlemiyor

    Japonya’da hükümet, Covid-19 vaka sayılarında yaşanan artış nedeniyle Tokyo, Okinawa, Saitama, Chiba, Kanagawa ve Osaka’da uygulanan olağanüstü hal (OHAL) kararının kapsamının genişletilmesine karar vermiş, Ibaraki, Tochigi, Gunma, Shizuoka, Kyoto, Hyogo ve Fukuoka da uygulamaya dahil edilmişti. OHAL altında olan 6 eyalette normalde 31 Ağustos’ta sona ermesi öngörülen uygulamanın tüm eyaletlerde 12 Eylül’e dek süreceği bildirilmişti. 24 Ağustos ile 5 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılması beklenen paralimpik oyunlarının seyircisiz olarak gerçekleştirileceği açıklanırken, ülke nüfusunun yalnızca yüzde 50’sinin en az 1 doz aşıya erişebilmiş olması sürecin yavaş ilerlediği yönünde eleştirilere neden olmuştu.

  • Covid-19’u ağır geçiren gençlerde görüldü

    Covid-19’u ağır geçiren gençlerde görüldü

    The Lancet adlı tıp dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, gençler de Covid-19 karşı en az 50 yaş üstündeki hastalar kadar risk altında bulunuyor. 70 bini aşkın kişinin incelendiği araştırma, 19 ile 49 yaş arasındaki hastanede tedavi edilen Covid-19 hastalarının yüzde 40’ının böbrekleri, akciğerleri veya diğer organları ile ilgili sorunlar yaşadığını ortaya koydu. Bilim insanları, ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bu durumun önlenmesi için aşı olma çağrısı yaptı.

    İngiltere’de yapılan yeni çalışma, 2020’de Covid’in ilk dalgasında 302 hastanede tedavi gören her yaştan 73 bin 197 yetişkini inceledi. Çalışmayı yöneten Profesör Calum Semple, ” Veriler, Covid’in grip kadar basit olmadığı gerçeğini güçlendiriyor ve genç yetişkinlerin bile önemli komplikasyonlar yaşadığını gösteriyor” dedi.

    İngiltere’deki yedi üniversite ve Sağlık ve Sosyal Bakım ve Halk Sağlığı Departmanı’ndaki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma, Covid-19 için hastanede tedaviye ihtiyaç duyanlarda meydana gelen “komplikasyon” sayısına baktı.

    EN YAYGINI BÖBREK HASARI

    Genel olarak, tüm yetişkin hastaların yaklaşık yarısı hastanede kaldıkları süre boyunca en az bir komplikasyon yaşadı. En yaygın olanı ise, böbrek hasarıydı, onu akciğer ve kalp hastalıkları izledi.

    Bununla birlikte, en fazla komplikasyon sayısı 50 yaşın üzerindekilerde görüldü ve hastaların yüzde 51’i en az bir sorun bildirdi. Ancak daha genç yaş gruplarında da yaygın sorunlar görüldü.

    30-39 yaşındakilerin yüzde 37’si ve 40-49 yaşındakilerin yüzde 44’ü, en az bir komplikasyona sahipti.

    COVİD-19 ORGANLARA NASIL ZARAR VERİYOR?

    Diğer taraftan doktorlar, ağır bir Covid hastalığının organ hasarına nasıl yol açtığını henüz tam olarak bilmiyorlar. Ancak, bazı durumlarda vücudun kendi bağışıklık sisteminin iltihaplanmaya neden olan bir yanıtı tetikleyebileceği ve sağlıklı dokuya zarar verebileceği düşünülüyor.

    The Lancet adlı tıp dergisinde yayınlanan çalışma, önceden var olan rahatsızlıkları olanların komplikasyon bildirme olasılığının daha yüksek olduğunu, ancak daha önce sağlıklı olan genç bireylerde bile riskin yüksek olduğunu buldu.

    Araştırma, pandeminin ilk dalgasında 17 Ocak ve 4 Ağustos 2020 tarihleri arasında, yani aşılar bulunmadan ve virüsün yeni varyantları tespit edilmeden önce gerçekleştirildi.

    ŞİDDETLİ HASTALIĞI ÖNLEMEK İÇİN AŞI ŞART

    Çalışmanın yazarları, verilerin, hastaneye başvuru sırasında daha şiddetli Covid semptomları olan kişilerin ciddi sağlık sorunları yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu öne sürerek, bu son dalgada aşıların hastalığın şiddetini azaltmadaki önemini gösterdiğini söyledi.

    UZUN COVİD’E DÖNÜŞEBİLİR

    Öte yandan araştırma, yalnızca hastanede kalış sırasındaki kısa vadeli komplikasyonlara bakmak için tasarlandı, ancak bazı organ hasarlarının devam edebileceğine ve uzun Covid olarak bilinen bir form haline gelebileceğine dair kanıtlar var.

    İskoçya’da yer alan Edinburgh Üniversitesi’nde kıdemli klinik öğretim görevlisi ve yoğun bakım tıbbı danışmanı Dr Annemarie Docherty, “Böbrekleriniz veya kalbinizle ilgili bu tür sorunların daha uzun vadeli komplikasyonlara dönüşebileceğini diğer bulaşıcı hastalıklardan biliyoruz. Bence bunun Covid-19 ile aynı olabileceğini beklemek mantıklı” diye konuştu.

  • İspanya’da Covid kurbanları törenle anıldı

    İspanya’da Covid kurbanları törenle anıldı

    İspanya’da yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında hayatını kaybedenler düzenlenen törenle anıldı.

    İspanya, Covid-19 salgınında hayatını kaybedenleri unutmadı. Salgında ölenler için başkent Madrid’de geniş katılımla anma töreni düzenlendi. Kraliyet Sarayı önündeki meydanda düzenlenen törene İspanya Kralı 6. Felipe ile eşi Kraliçe Letizia, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Parlamento Başkanı Ander Gil’in yanı sıra hayatını kaybedenlerin akrabaları ve sağlık çalışanları da katıldı.

    Salgında verdikleri kaybedenler için meydana beyaz güller bırakıldı. Klasik müziğin de çalındığı tören, bu yıl gerçekleştirilen salgınının başından bu yana gerçekleştirilen ikinci anma töreni oldu.

    Geçtiğimiz yıl 16 Temmuz’da gerçekleştirilen törene Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de katılmıştı. İspanya’da korona virüs vaka sayısı 4 milyon 41 bin 474’e yükselirken, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 81 bin 43 oldu.

  • BioNTech/Pfizer aşısıyla ilgili yeni bulgu

    BioNTech/Pfizer aşısıyla ilgili yeni bulgu

    Türkiye’de de kullanılan mRNA teknolojisine sahip Pfizer/BioNTech aşısı ve Moderna aşısı ile ilgili dikkat çekici bir araştırma yayınlandı. Araştırmada mRNA teknolojisi kullananların Covid-19’a karşı büyük avantaj sağladığı belirlendi.

    Dünyanın saygın tıp dergilerinden New England Journal of Medicine’de yayınlanan araştırmada Pfizer/BioNTech ve Moderna’nın geliştirdiği mRNA teknolojisi kullanılan koronavirüs aşılarının büyük bir koruma etkisi yarattığı ortaya çıktı.

    Yapılan araştırmaya göre mRNA aşılarını olanlar, koronavirüs hastası olsalar bile vücutlarında çok daha az Covid-19 virüsü taşıyor. Uzmanlar, “Bu sonuçlar Covid-19 aşısı olanların neden hastalıkları aşı olmayanlara göre daha hafif geçirdiğini ortaya koydu” açıklamasını yaptı.

    BIONTECH YAN ETKİLERİ NELERDİR?

    Araştırmaya katılan 16 kişiye mRNA teknolojisi kullanan aşı olmalarına rağmen Covid-19 bulaştığını aktaran uzmanlar, “Bu kişilerin burunlarındaki virüs, aşı olmamış ve hasta olmuş kişilere göre yüzde 40 daha az. Ayrıca aşı olan kişilerin vücudunda tespit edilen virüs bulunma riskinin de yüzde 66 daha az olduğu belirtildi” dedi.

    “HASTALIĞI BULAŞTIRMA ORANI DÜŞÜK”

    Yetkililer aşı olanların hastalığı daha kısa sürede atlattığını açıklarken, ortalama olarak yatakta geçirilen sürenin de iki gün az olduğunu duyurdu.

    ABD Ulusal Hastalığı Kontrol ve Önleme Merkezleri’nde görevli olan ve araştırmaya da katkı sağlayan Mark Thompson, “Aşı olmuş insanlara virüs bulaşsa bile hafif atlatıyorlar. Bu sonuçlar ayrıca aşı olan insanların virüsü aşı olmayan insanlara göre daha az taşıdığını da gözler önüne serdi. Bunun sebebi de vücutta, etrafa dağıtacak daha az virüs olmasıdır” dedi.

    Uzmanlar araştırmanın metodolojisini de açıkladı. Araştırmada 4.000 sağlık çalışanının yer aldığı ve bunların 204’üne Covid-19 bulaştığını açıklayan yetkililer, “Bu kişilerin 155’i aşı olmamıştı, 16’sı ise en az bir doz mRNA aşısı olmuştu. Araştırmaya katılanların geri kalanı dahil edilmedi çünkü onların aşı olma durumu tespit edilemedi” açıklamasını yaptı.

    Öte yandan aşı olup hastalanan 16 kişiden 5’inin iki doz aşı olduğunu geri kalanların ise 1 doz aşı olduğu belirtildi.