Etiket: çözüm

  • SBTÜ’den açlık tehdidine çözüm

    SBTÜ’den açlık tehdidine çözüm

    Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), bir dönem dünya genelinde büyük krize yol açan tahıl problemine ve dünyayı beklediği iddia edilen açlık tehdidine karşı bitki ıslahı projesi yürütüyor. Toplam 250 dekarlık Tarımsal Ar-Ge Merkezinde 3 bin 500 adet tahıl çeşit adayını geliştiren akademisyenler, çeşit adaylarının performanslarını belirleyerek verim ve kalite bakımından üstün, yöreye uygun olanları seçiyor. Yapılan çalışmalar çerçevesinde 1 dönümde elde edilen ürün miktarında 3 katlık bir artış sağlanacak.

    İklim ve arazi şartlarına en uygun çeşit adayları belirleyen akademisyenler, tahılların tescilini alarak çiftçilere sunacak. Sunulacak olan tahıl adayları ile birlikte çiftçilerin üretimi artarken ülke ekonomisine de katkı sunulacak.

    Tarımsal Ar-Ge Merkezi ile ilgili bilgiler veren Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Rektör Yardımcısı ve Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “SBTÜ, Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Tarımsal Ar-Ge Merkezimizde farklı ürün gruplarında ıslah çalışmaları yürütüyoruz. Bu ıslah çalışmaları kapsamında yeni çeşitlerin geliştirilerek daha kaliteli, verim potansiyeli daha yüksek çeşitleri geliştirerek çiftçimizin hizmetine sunulması ve çiftçimizin gelir düzeyinin yükseltilmesi adına çalışmalarımız sürüyor. Öncelikli hedefimiz tahıllar. Buğday, arpa, yulaf gibi ürünlerin yanı sıra bölgemizde şeker pancarı ve patatese alternatif olabileceğini düşündüğümüz soya fasulyesi gibi çeşit adaylarımız var. Bu çeşit adaylarımızı tescile sunabilecek haldeyiz. Yöremizde verim potansiyeli ve kalitesi yüksek ürünler yetiştirmek istiyoruz. Bunun yanında sanayi ile de ortak çalışıyoruz. Un fabrikaları kalite, enerji ve protein değeri yüksek olan aday çeşitlerine ihtiyacı olduğunu söylüyorlar. Biz de bunlara yönelik ıslah çalışmalarımızı başlatıyoruz. Ebeveynler seçerek melezlemeler yapıyoruz. Melezlemelerin ardından laboratuvarlarımızı kullanarak ıslah sürecini hızlandırıyoruz. Islah süreci 1,2,3 yıl diye düşünülmemeli. Islah süreci fakültemiz var olduğu sürece devam edecek. Bu ıslah sürecini bizden sonraki hocalarımızın devam edeceği şekilde planladık. Bu planlarımız dâhilinde tahıllar, baklagiller, endüstri bitkileri ve yem bitkileri gibi birçok üründe ıslah çalışmalarımızı yürütüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Çiftçilerin üretim miktarının artırılması hedefleniyor

    Yapılan çalışmanın ülke ve çiftçi ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Çiftçimize alternatif ürünler sunacağız. Alternatif ürünler konusunda da toprağın verimliliğini korumuş olacağız, çiftçimize de toprak analizi yaptırma alışkanlığını da kazandırmış olacağız. Üniversitemiz olarak çiftçilerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Paydaşlarımızı çok önemsiyoruz, tarımsal paydaşlarımızla beraber hareket ediyoruz. Bölgenin ve yörenin sorunlarını ve sanayicinin bizden ne istediğini bilerek ayrıca çiftçimizin kendisine yönelik ürünleri üretmesini sağlayarak önce yöremize sonra ülkemize katma değer sağlayacak çalışmaları süreklilik halinde devam ettiriyoruz. Sayımız şu anda tahıl grubundan 3 bin 500. Bu rakam melezlemelerle birlikte 4 bin, 5 bin rakamlarına ulaşacak. Ürün gruplarımızın tamamında 3 bin, 5 bin veya 7 bin bitkiyle de çalışma imkânına sahibiz ve çalışıyoruz. Çiftçilerimiz geleneksel tarım uyguluyorlar. Atadan dededen gelen yöntemleri uyguluyor. Ayrıca belirli çeşitler üzerinde üretim yapılıyor. Yöremizde 3-5 çeşidi geçmiyor. Bu çeşitler zamanında ülkemize katkılar sağlamış ama artık daha verimli ve kaliteli çeşitler üzerine gitmeliyiz. Çiftçimiz daha verimli ve kaliteli çeşitler yetiştirdiği takdirde dekara 400, 500, yerine göre 700, 800 kilogram alınabilir. Çiftçilerimize bu şekilde yeni çeşitleri sunalım, hem çiftçilerimizin gelir düzeyi hem de bizim üretim potansiyelimiz artsın” diye konuştu.

  • Köy halkından kameralı çözüm

    Köy halkından kameralı çözüm

    Tokat merkeze 14 kilometre uzaklıkta bulunan Alan köyü, çevre kirliliğine karşı bulduğu yöntemle dikkat çekti. Köy giriş ve çıkışına yerleştirilen uyarı tabelaları, piknik yapmak ve madımak toplamak için gelenlerin köy çevresini kirletmelerini önleyemedi. Piknik için gelenlerin piknik ateşini söndürmeden gitmeleri, çevreyi kirletmeleri köy sakinlerini farklı bir çözüm yoluna gitti.

    Köyün muhtelif yerlerine yerleştirilen kameralar sayesinde insanların çevreyi kirletmesi engellenirken, köyde güvenlik de sağlanmış oldu. Çevreyi kirleten vatandaşlardan dolayı böyle bir yola başvuran köy sakinleri, elde ettikleri sonuçtan memnun.

    “İnsanlar onun bilincinde olarak çevreyi kirletmiyor”

    Tabelanın etkisinin olduğunu belirten köy sakinlerinden Hamdi Günerçoban, “Bu tabelanın koyuluş amacı çevreyi kirleten insanları engellemek. Köy halkı bu çözümü iyi düşündü, bu yazıdan sonra azalma oldu. İnsanlar bu tabelayı gördükten sonra daha çok dikkat ediyor. Güvenlik kamerasının olması caydırıcı bir etken oluyor. İnsanlar onun bilincinde olarak çevreyi kirletmiyor, kirletse bile temizliyor. Köy halkı bu tabela ve güvenlik kamerasıyla bunlara çözüm bulmuş oluyor” dedi.

  • Madeni para sıkıntısı yaşayan fırıncıdan ilginç çözüm

    Madeni para sıkıntısı yaşayan fırıncıdan ilginç çözüm

    Tokat’ta 20 yıldır fırıncılık yapan Hüseyin Çavuşoğlu, madeni para bulmakta sıkıntı yaşamaya başlayınca, farklı bir yöntem denemeye başladı.

    Müşterilerin çoğunluğunun kredi kartı kullandığını ancak kağıt para kullanan müşterilerine para üstü olarak madeni para bulamadığını belirten Çavuşoğlu, madeni para bulabilmek için yaptığı yöntemle şaşırttı.

    Çavuşoğlu, dükkanın giriş kısmına astığı yazıda 100 lira madeni para getirene 5 lira vereceğini belirtirken, bin lira madeni para getirenlere ise 50 lira vereceğini yazdı.

    “Bozuk para bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Çocuklar evdeki kumbaralarını getirebilir. 100 lira bozuk para getirene 105 lira, 200 lira bozuk para getirene 210 lira bin lira bozuk getirene de 50 lira fazladan veriyorum.” diyen Çavuşoğlu, “Müşteriye para üstü olarak bozuk para veremiyorum, ben de böyle bir çözüme başvurdum.” ifadelerini kullandı.

     

  • Fil hastalığı tedavisinde çözüm

    Fil hastalığı tedavisinde çözüm

    Çoğunlukla cerrahi girişimler, kemoterapi veya radyoterapi sonrasında görülen lenfödem, uzuvların anormal derecede şişmesi, yüzük ya da bileziğin sıkması, ciltte gerginlik ve parlaklık gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor. Hastaların durumu geç fark etmesi, tedavinin zorlaşmasına ve daha uzun sürmesine sebep olurken, özellikli tedavi gerektiren bu hastalığa İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde uluslararası kabul gören tedavi yöntemleri ile çözüm bulunuyor.

    Hastanede görevli Fizyoterapist Enes Koçoğlu, lenfödem hastalığının; doğru tanı, doğru tedavi ve hasta uyumu ile tedavi edilebildiğinin altını çizdi. Lenf tedavisi için dünyada altın standart kabul edilen kompleks dekonjestif tedaviyi (Boşaltıcı terapi) hastanede uyguladıklarının bilgisini veren Fizyoterapist Koçoğlu, “Bu tedavimiz bizim iki fazdan oluşmaktadır. Birinci fazda hastamızı bilgilendiriyoruz. Daha sonra hastamıza halk arasında lenf masajı olarak bilinen manuel lenf drenajı uyguluyoruz. Bu yöntem lenf sistemini vücutta aktive etmiş oluyor. Hasta bölgeyi, sağlam tarafa yönlendiriyoruz. Ardından çok tabakalı bandajlama uygulayarak, lenf sistemini tam anlamıyla desteklemiş oluyoruz” dedi.


    Bandaj sonrasında hastalara mutlaka egzersiz vererek, lenf akışını tam anlamıyla desteklediklerini vurgulayan Koçoğlu, “Hastamızın ödemi de maksimal seviyede azaldıktan sonra hekimimizle koordine ederek, ikinci faza geçiyoruz. İkinci fazda da hastamıza bası giysisi planlıyoruz. Hastamız, bu bası giysisini ömür boyunca kullanarak, tedavisini bu şekilde devam ettirmiş oluyor. Bu şekilde şikâyetlerinin önüne geçmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.

    Lenfödem tanısı konduktan sonra dikkat edilmesi gereken noktaları sıralayan Fizyoterapist Koçoğlu, “Hastalarımızın kesinlikle hamam kaplıca saunaya gitmelerini istemiyoruz. Aşırı sıcak, aşırı soğuk uygulamalardan kaçınılmasını, duş alırken o vücut bölgesini ılık suyla yıkanmasını tırnakları ile kaşımamasını, kese yapılmamasını mutlaka hastalarımıza öneriyoruz. Çünkü dokular arası biriken proteinden zengin sıvı enfeksiyon kapmaya çok yatkın olduğu için hastalarımızın buna çok özen göstermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Şifa için Manisa’dan geldiler

    Lenfödem tedavisi için eşi ile birlikte Manisa’dan Bursa’ya gelen 72 yaşındaki Kadriye Bilgin, 10 yıl önce olduğu kanser ameliyatından iki yıl sonra kolunun şiştiğini ve lenfödem tanısı aldığını ifade etti. Doktorların dönüşü olmayacağını söylediklerini belirten Bilgin, yaptıkları araştırma ile İlker Çelikcan Fizik Tedavi Hastanesi’ne başvurduklarını dile getirdi. Aldığı tedavi ile sağlığında iyileşme olduğunu vurgulayan Bilgin, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Kolumun şişliği indi. Hem mordu hem şişti. Şimdi öncekinden çok çok daha iyiyim. Elimi hiç ağzıma götüremiyordum. Şimdi biraz daha getiriyorum. Su falan içeyim diye uğraşabiliyorum. Onları içe biliyorum.”

  • Terlemeye karşı bitkisel çözüm

    Terlemeye karşı bitkisel çözüm

    Kayseri’de aktarlık yapan Muhammed Hanzala Altun, sıcak havalarda terleme ve ter kokusuna karşı bitkisel çözümler olduğunu söyleyerek, “Terlemeyi önlemek için kadın ve erkeklerde farklı çözümler öneriyoruz” dedi. Hormonlardan dolayı kadın ve erkeklerde terlemeye karşı bitkisel çözümlerin farklılık gösterebileceğini söyleyen Aktar Muhammed Hanzala Altun, “Bu sene yaşanan iklim değişikliklerinden dolayı sıcaklıklar fazlasıyla arttı. Şu an yoğun bir sıcaklık içerisindeyiz. Bunun için de bizim tavsiyemiz öncelikle vücudun sıvı kaybını önlemek için bol miktarda sıvı tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bununla beraber biraz daha besin değeri yüksek gıdalar, vücudu yormayacak ama sıvı değeri yüksek gıdaların tüketilmesini tavsiye ediyoruz.

    Bize genelde terleme şikayeti ile erkekler ve kadınlar ayrı olarak geliyor. Hormon bozukluklarından dolayı normal rutininden daha çok terleyenler oluyor. Biz kadınların hormonel bozuklukları için aslan pençesi, civan perçemi ve biberiye tavsiye ediyoruz. Bunların üstlerine ekleme yapılabilecek otlar da mevcut. Erkekler için de adaçayı, papatya gibi rahatlatıcı şeyler veriyoruz. Hormonlarının düzenlenmesi için kullanılan şeyler tavsiye ediyoruz” dedi.

    Altun, doğada her şeyin bir çözümü olduğunu söyleyerek, “Kadın ve erkekte fark ediyor bunlar. Bunun yanı sıra da bol miktarda terlemeye karşı şeb taşı da kullanabilirler. Ter kokusunu önlemek için şeb taşına yasemin yağı, lavanta yağı sürüp doğal deodorant şeklinde kullanabilirler. Bunda da erkek ve kadında önerilerimiz değişmiyor aynı şekilde kullanabilirler. Şeb taşı tedavisi çok eskiden gelen bir tedavi yöntemidir. Bunun üzerine biraz daha iyileştirmek için kadınlar yasemin yağını daha çok tercih ediyor ter kokusunu bastırdığı için. Lavanta ve vanilya yağı da kullanılabilir. Doğada her şeyin çözümü var. Allah’ın vermiş olduğu bitkilerden kullanılabilecek çok sayıda ürünler var” ifadelerini kullandı.

  • Şanlıurfa’da sıcaklara havuz çözümü

    Şanlıurfa’da sıcaklara havuz çözümü

    Şanlıurfa’nın Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş’un ilçeye kazandırdığı kalıcı yatırımlardan biri olan yarı olimpik yüzme havuzu, yaz tatilinde kavurucu sıcaklardan kaçan çocuklar için konforlu bir serinleme yeri oldu. Günün belirli saatlerinde verilen yüzme kurslarına katılan çocuklar, kurs saati dışında da havuzdan çıkmak istemiyor.

    Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş’un ilçe gençlerine ve çocuklarına sözünü verdiği kalıcı eserlerden biri olan Eyyüp Cenap Gülpınar Yarı Olimpik Yüzme Havuzu, tertemiz suyu, temiz ortamı, havalandırma sistemi ve konforlu bir havuz keyfi için gerekli tüm imkanlarıyla hizmet vermeye devam ediyor.

    Yaz sıcaklarında kendilerini suya atmak isteyen çocuk ve gençlerin sulama kanallarında boğulmasının önlenmesi, ilçe gençliğinin sporun her alanıyla tanışması ve konforlu bir hayata ulaşmaları için gerçekleştirilen yatırımlardan biri olan yarı olimpik yüzme havuzu, çocuk ve gençlerin yanında yetişkinlerin de uğrak mekanı haline geldi.

    Gençliğe, eğitime ve spora büyük önem vererek, bütçesinin yarısından fazlasını bu alandaki yatırımlara ayıran Eyyübiye Belediyesi, Millet Bahçesi’nde çok sayıda spor alanı oluşturmuştu. Başkan Mehmet Kuş döneminde otuzdan fazla halı sahanın kazandırıldığı ilçede, ücretsiz dershane niteliğinde iki sınav hazırlık merkezi de hizmete sunulmuştu.

    Bu alandaki yatırımlarına devam eden Eyyübiye Belediyesi, halen Yenice mevkiinde profesyonel nitelikte çim futbol sahasını da içeren bir spor kompleksi, Batıkent TOKİ mahallesinde içerisinde spor alanları ve kitap otağının yer aldığı bir kompleks ile dört ayrı mahallede kitap otağı yapımına devam ediyor.

  • Kapadokya’da keneye keklikli çözüm

    Kapadokya’da keneye keklikli çözüm

    Nevşehir’de Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Konya’da yetiştirilen 600 keklik doğaya bırakıldı. Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, doğaya bırakılan bu kekliklerin hem bölgede hayvan florasına katkı sağlayacağını, hem de kene gibi zararlılar başta olmak üzere diğer zararlı böcekleri de toplayacağını söyledi.
    Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel ve protokol üyeleri tarafından, Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğünce yaban hayatının desteklenmesi için Uçhisar beldesi sınırları içerisinde yer alan Zemi Vadisi’nde doğaya 600 adet kınalı keklik salındı. Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel burada yaptığı açıklamada; “Zemi Vadimizin manzarasında 600 kekliği doğaya bıraktık.

    Doğa bir denge üzerine kurulu. Bu dengeyi insanlar eliyle tekrar tesis edilmesi gerekiyor. Bıraktığımız bu keklikler hem bölgede hayvan florasına katkı sağlayacak, hem de kene gibi zararlılar başta olmak üzere diğer böcekleri de toplayacak. Kapadokya vadileri bizim için bir zenginlik kaynağı. Bölgeye gelen misafirlerin en çok ziyaret ettikleri alanlar. İlimizde çok sayıda vadi bulunmakta.

    Bu vadiler yaz kış demeden birçok yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmekte. Ziyaretçilerimizin güvenli bir şekilde vadilerimizi ziyaret etmeleri için birtakım çalışmalar da başlattık. Bu çalışmalar arasında vadilerimizdeki hayvan varlığını da artırıyoruz. Vadilerde yürürken değişik bitki ve hayvan görmek insanları daha da mutlu ediyor.
    Doğa ve Milli Parklar 8. Bölge Müdürü Gültekin Aksan da yaptığı açıklamada, “Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz tarafından yetiştirilen ve doğaya uygun kuşları yetiştirerek doğaya salıyoruz. Bugün de Kapadokya bölgesine 600 civarında keklik saldık. Saldığımız alan itibariyle hayvanların hem su ihtiyacını karşılayacakları hem de sığınmaları açısından uygun bir vadi” şeklinde konuştu.

  • Ayı tehdidine Karadeniz çözümü

    Ayı tehdidine Karadeniz çözümü

    Koruma altında olması nedeniyle vurulması yasak olan hayvanların başında gelen ama diğer yandan da vatandaşların hem bağ bahçe hem de yayla evlerinin en büyük tehdidi olan ayılar için “Ancak Karadeniz’de olur” denilecek çözüm Gümüşhane’den geldi.

    Torul ilçesine bağlı Yücebelen köyünün Büyük Silve Yaylasındaki vatandaşlar her yıl kış uykusundan uyandıktan sonra yayla evlerine girerek yiyecek bulmak için buzdolabından kapılara kadar evleri paramparça eden, evin için savaş alanına çeviren ayılardan korunmak için çivi ve vida çakılı kapı ve eşiklerle ayıların önüne geçti.

    Sıcak yaz günlerinde hayvancılık yapmak için denizden 2 bin 285 metre yükseklikte kurulu ve yaklaşık 70 hanenin bulunduğu yaylada “Ali Baba” lakabıyla tanınan Ali Özcan, benzeri korku filmlerindeki sahneleri andıran düzeneği kurarak ayı tehdidinden kurtulduklarını anlattı.

    “Ayılardan çok çektik”

    Bu zamana kadar başta kendi yaylaları olmak üzere hem köylerinde hem de civar yaylalarda ayılardan çok çektiklerini ve çok zararını gördüklerini ifade eden Özcan, “Ayılardan çok çekiyoruz. Ayılar her zaman kar kalkmaya başladığı zaman kapıları kırıyor, içerileri kırıyor, çok zarar veriyor bize. Her yıl oluyor ve hiçbir şekilde baş edemedim. En son çare kapıları vidalama sistemi ve çivi çakmakta buldum. Daha giremiyor artık” dedi.


    “Ayı yerdeki çivili tahtaya basamıyor, çivili kapıya elleriyle vuramıyor”

    Yaptığı düzeneğin ayıya nasıl engel olduğunu anlatan Özcan, “Ayı yere koyduğum çivi çakılı kapının üzerine çıkamıyor. Çivi ve vida çakılı kapıya da vuramıyor. Çiviler eline geçiyor. Açamıyor bu sefer. Faydasını gördüm. Öncesinden gelip camları, pencereleri kırıp içeriye giriyordu. Hatta çatıları bile kırıp içeri girdi” diye konuştu.


    “Bu sistemi yapan kurtarıyor”

    Yaylada ilk kendisinin yaptığı uygulamanın ayıları engellemesinin ardından birçok vatandaşın benzer şekilde uygulama yapmaya başladığını belirten Özcan, “Bu işi ben icat ettim. Çivili tahtayı yapmadığım zaman 1-2 tane kapımı kırdı. Vurup da kırıyor. Şimdi ben de böyle bir sistem uyguladım ve rahat ettim. Girmiyor daha. Kapıya 500 tane vida kullandım. 1,5 kilo çivi de eşikteki tahtaya kullandım. Ben yapıp randıman aldıktan sonra yayladaki diğer vatandaşlar da yapmaya başladı. Yapan kurtarıyor” ifadelerini kullandı.

  • Esnafından fıstık satışı için akılcı çözüm

    Esnafından fıstık satışı için akılcı çözüm

    Kurban Bayramı’na yaklaşık 15 gün kalırken sofraların vazgeçilmezi olan fıstıklar kuruyemişçilerin tezgâhlarındaki yerini almaya başladı. Eskişehir’de bir kuruyemişçi esnafının fıstığı satış için kullandığı yöntem görenleri gülümsetirken takdir topladı. Kuruyemiş dükkânının önünde duran fıstık poşetlerinin üzerindeki beyaz kartona “Sayın müşterimiz. Ramazan Bayramı’nda bizden fıstık aldıysanız bu fıstık aldığınız fıstığın aynısıdır. Dünyaca ünlü Anamur fıstığıdır. Afiyet olsun” yazısı yazıldı. İlgi çeken yazıyı yazan kuruyemiş esnafı Erdoğan Saylak, Ramazan Bayramı’nda satılan fıstıkların vatandaşlar tarafından beğenildiğini söyledi.

    “Biz de müşterilerimizin isteğini kırmadık”

    Kurban Bayramı’nda da aynı fıstığı satmaya karar verdiklerini ifade eden Saylak, müşterilerin ısrarlı soruları ve isteği üzerine çareyi kartona bilgilendirici yazı yazmakta bulduklarını belirtti. Müşterilerin isteğini geri çevirmemek için kartona yazı yazmayı akıl ettiklerini anlatan Saylak, “Ramazan Bayramı’nda müşterilerimize sunduğumuz fıstığımızdan memnun kalan vatandaşlar bir daha aynı fıstığı istedi. Biz de müşterilerimizin isteğini kırmadık. Onların isteklerini geri çevirmedik. Esnaf olduğumuz için müşterilerimize vermiş olduğumuz söz sebebi ile böyle bir yazı yazmayı kararlaştırdık. Beyin jimnastiği yaparak ilginç bir yazı düşündük ve ortaya bu kartondaki ifadeler çıktı. Fıstığın da beğenilmesi üzerine dikkat çekici bir yazı yazmak istedik. Dükkânın önünden gelip geçen vatandaşların da ilgisini çekiyor. Önümüzdeki Kurban Bayramı için de satılmak üzere paketler halinde aynı fıstıktan tedarik ederek satışa sunacağız” şeklinde konuştu.

  • Bursa’nın trafik çözümlerine ödül

    Bursa’nın trafik çözümlerine ödül

    Türkiye Akıllı Ulaşım Sistemleri Derneği’nin 5. Olağan Genel Kurulu Ankara’da yapıldı. Toplantıya, dernek üyelerimizin yanı sıra, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından üst düzey yetkililer, büyükşehir belediyelerinden temsilciler, çok sayıda özel firma temsilcisi, akademisyenler ve araştırmacılar katıldı. Genel Kurulda ‘6. Ulaşımda Aklın Yolu Ödülleri’ de sahiplerini buldu. 8 kategoride 17 başvurunun ödüllendirildiği organizasyonda, Belediyecilik kategorisinde Bursa Büyükşehir Belediyesi, Hareketli Araç Verisi ve Trafik Yönetim Kameraları ile Hibrit Dinamik Kavşak Kontrol Yönetimi ile ödüle değer görüldü.


    Trafik yönetiminde dünyada bir ilk

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin TÜRKSAT işbirliğiyle hayata geçirdiği Trafik Yönetim Merkezi ile sadece Türkiye’de değil, dünyada bir ilk, Bursa’da gerçekleşti. Bursa’daki en kritik 35 kavşağa adaptif sistemlerin kurulduğu, 250 kavşağın ise uzaktan kontrol edildiği sistem sayesinde, hareketli araç verisiyle kavşaklar arasındaki hız verileri inceleniyor, kavşaklar arası koordinasyon sağlanarak trafik akışı hızlanıyor. Kavşak genelinde araçların ortalama bekleme süresini en aza indiren sistem, hareketli araç verisi ile yoğunlukları ve kavşaklar arasındaki hız verilerini inceleyerek kendi içerisinde çalıştırdığı algoritmalar ile kavşaklar arası koordinasyonu sağlayarak kavşakları en verimli şekilde çalıştırıyor. Tüm dünyada uzunca bir süredir yapılabilirliği tartışılan bu teknolojik sistem, ilk defa Bursa’da hayata geçirilmiş oldu. Ayrıca hareketli araç verisi ile şehir içerisindeki hareketliliği tespit etmek için şehirde başlangıç – varış matrisleri oluşturuluyor. Bu sayede trafikte gezen araçların yüzde kaçının nereden gelip hangi güzergâh üzerinden nereye gittiği tespit ediliyor. Böylelikle şehir makro ve mikro ölçekte daha detaylı incelenerek, nerede ara bağlantı yolları yapılmalı, nerede nasıl bir yapılaşma olmalı, trafik hangi güzergâhlardan nasıl yönetilmeli, bunların hepsi tespit edilebilecek. Şu anda en teknolojik verilerden biri olan bu sistem ile Türkiye’de trafiğine ve şehrin gelişimine de yön veren ilk şehir Bursa oldu.


    Tek merkezden yönetim

    Proje çerçevesinde Bursa’nın en kritik 35 kavşağına adaptif sistemler kuruldu, 250 kavşak ise uzaktan kontrol edilebilecek şekilde Trafik Yönetim Merkezi’ne bağlandı. Adaptif sistemlerin kurulduğu 35 kavşakta trafik yönetimi amacıyla 133 adet araç sayım ve 21 adet balıkgözü kamera bulunuyor, bu kameraların 25 tanesi deşarj tespit sistemi olarak çalışıyor. Bu kameralar ile araçların hareket tipine göre işgaliye değeri hesaplanarak kavşakların dinamik olarak yönetilmesi sağlanıyor. Yoğun olan yönün süresi uzatılırken, yoğunluğu az olan yönlerin süreleri kısaltılmaktadır. Merkeze bağlanan bu 250 kavşak ile kavşaklardaki hata durumları ile kavşakların anlık durumları izlenebilecek ve gerekli olması durumunda Trafik Yönetim Merkezi’nden tüm kavşaklara müdahalede bulunulabilecek. Proje çerçevesinde geliştirilen deşarj tespit sistemleri ile kavşak ayrılış kolunun kavşağı boşaltamaması hâlinde sistem bunu tespit ederek ilgili kavşak ayrılış koluna kırmızı ışık yakarak kavşak içinin kilitlemesinin önüne geçilecek. Bunlara ek olarak kapsamında kritik noktalara kavşak bölgesinin izlenmesi için 11 adet hareketli kamera ve istatistiksel veri toplanması için 23 adet araç sayım kamerası montajları yapıldı. Araç sayım kameraları ile şehrin kritik noktalarında sürekli olarak araç sayımları alınacak ve bu istatistiklere göre trafik düzenlemeleri yapılacak.