Etiket: cuma hutbesi

  • Cuma hutbesinde Filistin vurgusu!

    Cuma hutbesinde Filistin vurgusu!

    Cuma hutbesi konusu ve tam metni. Rahmet ve sekinet müjdesi: İnşirâh Suresi
    Allah Resûlü (s.a.s)’in peygamberliğinin ilk yıllarıydı. Müşriklerin, Mekke’de Müslümanlara uyguladığı baskı ve zulüm iyice artmış, müminler için hayat çekilmez bir hal almıştı. İşte böyle zor bir zamanda, Yüce Allah, bizler için nice müjde ve hikmeti içinde barındıran İnşirâh suresini indirdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu surenin nazil olmasıyla sevinç duydu, ferahladı ve Rabbimizin her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylık, bir sekinet lütfedeceğini müjdeledi.
    Aziz Müminler!

    Bugün, başta Filistin olmak üzere yeryüzünde baskı ve zulme maruz kalan bütün kardeşlerimize İnşirâh suresinin gönülleri rahatlatan, müminlere umut aşılayan mesajlarıyla seslenmek istiyorum:
    “Biz senin gönlüne ferahlık vermedik mi? Belini büken yükünü kaldırmadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi?”
    Bizler inanıyoruz ki her şeye kâdir olan Allah’tır. Rahmet ve merhametiyle bizleri kuşatan O’dur. Göğsümüzdeki darlığı giderecek de, gönlümüze inşirâh verecek de O’dur. Cenâb-ı Hak, üzerimizdeki ağır yükleri kaldıracak, her türlü zorluk ve sıkıntıdan bizleri mutlaka kurtaracaktır.
    İnşirâh suresinin hatırlattığı hakikatlerden biri de şudur: “Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır. Muhakkak ki, her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.”

    Evet, inanıyoruz ki her hüznün ardından bir sevinç, her sıkıntının ardından bir ferahlık mutlaka gelecektir. Zira Cenâb-ı Hak, peygamberleri ve inananları hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Onları, zalimlerin ve düşmanların insafına asla terk etmemiştir. Hz. Nûh’u tufanın helakinden, Hz. İbrâhim’i Nemrut’un ateşinden, Hz. Mûsâ’yı Firavun’un zulmünden, Hz. Yûsuf’u zindanın karanlığından kurtarmıştır.
    Ve nihayet, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i inkârcıların türlü eza ve cefasından felaha çıkarmış, ona nice fetih kapıları açmıştır.
    İnşirâh suresi bizlere şu hakikati de öğretmektedir: “Bir işi bitirince hemen başka bir işe koyul. Sadece Rabbine yönel.”
    Ayet-i kerimelerde de belirtildiği gibi bizlere tembellik ve vurdumduymazlık yakışmaz. Mümin, sorumsuz ve ihmalkâr olamaz, rehavete kapılamaz.

    Yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar, hak ve hakikati, adalet ve merhameti yaşamaya, yaşatmaya ve yaymaya gayret eder. Mümin, her işini Allah’ın rızasını gözeterek yapar. İmanından aldığı güçle zorluklar karşısında ümidini yitirmez. İstiklalini ve istikbalini muhafaza etmek için var gücüyle çalışıp çabalar.

    İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden biri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice katlediliyor. Evler, camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca bombalanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor. Mazlumun ırkına, diline ve dinine bakılmaz. Tüm insanlığı zalimin karşısında mazlumun yanında olmaya davet ediyoruz.

    Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Zulüm, zalim için kıyamet gününde zifiri karanlıktır.” Müslümanların bugün yaşadığı sıkıntılar elbet sona erecek, zalimler dünyada da ahirette de acı bir akıbete maruz kalacaktır. İnananlar, Allah’ın yardımıyla mutlaka galip gelecektir. İçinden geçtiğimiz zorlu süreçler, yeni dirilişlerin habercisidir. Yeter ki, Müslümanlar olarak bizler, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edelim. Kardeşlik ve muhabbetimizi daim kılalım. Birbirimize karşı merhametli, düşmana karşı ferasetli ve kuvvetli olalım. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmeyelim. Rabbimize, kardeşlerimize ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı yerine getirelim. Getirelim ki Rabbimiz, zorluklarımızı kolaylaştırsın, meşakkatlerimizi rahmete dönüştürsün. Bizi insanlığa yeniden önder ve örnek kılsın.
    “Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder, düşman karşısında sizi güçlü ve dirençli kılar.”

  • Erbaş, Ulu Cami’de cuma hutbesi okudu

    Erbaş, Ulu Cami’de cuma hutbesi okudu

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Bursa Ulu Cami’de cuma namazı kıldırdı. Erbaş, namazdan önce verdiği hutbede, gençlere seslenerek, “Sen, bu topraklarda imanından aldığın güç ve vatanına olan sevdan ile yürüdüğünde, Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını İslam’a açtın. İstanbul’u fethedip, Resûl-i Ekrem’in muştusuna nail oldun. Çanakkale’yi geçilmez kılıp, İstiklal mücadelesinde yedi düvele karşı koydun. 15 Temmuz’da devletimizin bekası ve milletimizin selameti için canından cananından geçtin ama vatanını hainlere teslim etmedin” dedi.

    Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Bursa’ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ulu Cami’de cuma namazı kıldırdı. Prof. Dr. Erbaş, namaz öncesi verdiği “Gençlerimiz; En Büyük İmkan ve Zenginliğimiz” başlıklı hutbede, gençlerin ülkenin geleceği ve umudu olduğunu söyledi. Erbaş gençlere seslenerek, “Sen, bu topraklarda imanından aldığın güç ve vatanına olan sevdan ile yürüdüğünde, Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını İslam’a açtın. İstanbul’u fethedip Resûl-i Ekrem’in muştusuna nail oldun. Çanakkale’yi geçilmez kılıp, İstiklal mücadelesinde yedi düvele karşı koydun. 15 Temmuz’da devletimizin bekası ve milletimizin selameti için canından cananından geçtin ama vatanını hainlere teslim etmedin” dedi.

    “Gençlerimiz, bizi güçlü kılan en büyük imkan ve zenginliğimizdir” diyen Prof. Dr. Erbaş, “Her bir gencimiz bizim için ayrı bir değerdir; ilgiyi, iyiliği, desteği ve sevgiyi hak etmektedir. Onların insanlığa faydalı, milli ve manevi değerlerine bağlı, bilinçli ve ideal sahibi fertler olarak yetişmeleri için hep birlikte gayret gösterelim” diye konuştu.

  • Diyanet, hutbede cami inşaatları için bağış istedi

    Diyanet, hutbede cami inşaatları için bağış istedi

    2021 yılı için yaklaşık 13 milyar TL bütçe ayrılacak olan Diyanet, Cuma hutbesinde yurt içinde ve yurt dışında inşaatı devam eden camiler için ‘hayır’ bağışında bulunulmasını istedi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde, inşaatı devam eden camiler için vatandaşlardan hayır bağışında bulunmasını talep edildi.

    İmamlar tarafından okunan hutbede, “Cuma namazının ardından siz kıymetli cemaatimizi az çok demeden bu hayır yarışına katılmaya davet ediyorum” ifadeleri yer aldı.

    “Camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir” ifadeleriyle başlayan hutbede “Cenâb-ı Hak, yardımlarımızı, infak ve sadakalarımızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun. Her türlü kaza ve beladan bilhassa salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza vesile kılsın” denildi.

    16 Ekim tarihli Cuma hutbesi şu şekilde:

    ‘ALLAH YOLUNDA YARDIMLAŞMA’

    Cuma gününün şu icabet vaktinde Rabbimize kulluğumuzu arz etmek üzere bir araya geldiğimiz camilerimiz Allah’ın evi, müminlerin eseridir. Yalnızlıktan bunalan ruhlarımıza şifa, hayat telaşıyla yorulan gönüllerimize devadır. Mahallelerimizin kalbi, şehirlerimizin ruhu, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in güvenli yuvasıdır.

    Kıymetli Müslümanlar!

    Salgın hastalıkla mücadele sürecinde millet olarak paylaşmanın, dayanışmanın, merhamet ve kardeşliğin en güzel örneklerini verdik. Allah yolunda yardımlaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadık. Bugün de Başkanlığımızın öncülüğünde yurt içinde ve yurt dışında inşası devam eden camilerimiz için bir yardım seferberliği başlatıyoruz. Dua ve desteklerinizle bu camilerimizi bir an önce tamamlayıp ibadete açacağız. İnşası biten camilerimizde ezanlar yükselecek, mümin gönüller omuz omuza saf tutacak, alınlar secdeyle buluşacak inşallah. Cuma namazının ardından siz kıymetli cemaatimizi az çok demeden bu hayır yarışına katılmaya davet ediyorum.

    Cenâb-ı Hak, yardımlarımızı, infak ve sadakalarımızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun. Her türlü kaza ve beladan bilhassa salgın hastalıktan bir an önce kurtulmamıza vesile kılsın. Hak Teâlâ Hazretleri, geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan, ibadet aşkıyla camilerimize hizmet eden kardeşlerimizden dâr-ı bekâya irtihal edenlere rahmet eylesin. Hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür nasip eylesin.

    12,9 MİLYAR TL’LİK BÜTÇE ÖNGÖRÜLDÜ

    Birgün’ün haberine göre bütçe konusunda İçişleri, Dışişleri, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik ile Ticaret Bakanlığı’nı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı için 2021’de 12 milyar 977 milyon TL bütçe öngörüldü.

    2020 yılı bütçesine göre yüzde 23 daha fazla ödenek verilecek olan Diyanet, bakanlıklar dahil yine çok sayıda kamu kurumunun bütçesini geride bıraktı. Diyanet’in 12,9 milyar TL’lik bütçesinin 286 milyon TL’si, “Mal ve Hizmet Alım Giderleri” kalemine yazıldı. Diyanet’e 2021 yılı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yüzde 210, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ise yüzde 171 fazla ödenek ayrıldı.