Etiket: cumhur ittifakı

  • Aydemir’den kardeşlik hukuku vurgusu

    Aydemir’den kardeşlik hukuku vurgusu

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun “İstanbul’da yüzde 60’lara yaklaşan desteği yakalamış durumdayız” açıklamasına ilişkin, “‘Düşünürüm’ ya da ‘Düşünmem’ de. Arkadan dolanıyor, Kılıçdaroğlu’na mesaj veriyor.” değerlendirmesini yaptı.

    Milletvekili Aydemir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 100 bine yakın binanın yıkıldığını hatırlatarak, “Bu yıkımın ardından siyaseten AK Parti’yi, Cumhur İttifakını yıkmak için bir başka yıkım faaliyeti başlamış. Böyle bir şey olur mu?” diye sordu.
    Şehirlerimizi Yeniden Ayağa Kaldıracağız
    AK Parti ve Cumhur İttifakının hizmet ve eser siyasetini esas edinen bir siyasi yapılaşma olduğu, bu eksende Türkiye’de her alanda reform ve yatırımların hayata geçirildiğini belirten Milletvekili Aydemir, ‘Ülkemizde bir sorun varsa AK Parti çözer, Cumhur ittifakı çözer. İnşallah asrın afetiyle oluşan yaraları Cumhur İttifakı çözecek, başlatılan konut hamlesiyle şehirlerimiz yeniden ayağa kalkacaktır. ‘ dedi.

    Türkpa

    TÜRKPA (Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi) Sosyal, Kültürel ve İnsani Meseleler Komisyonunun 10. toplantısını Türkiye’de yaşanan Asrın Felaketinden dolayı video konferans kanalıyla gerçekleştirdiklerini, “Eğitim” mevzuunda ayrıntılı görüşmeler yaptıklarını bildiren TÜRKPA üyesi Milletvekili Aydemir, ‘Depreme hazırlık odağında eğitimin ilkokuldan başlayarak verilmesi gereğinde görüş birliği kaydedildi. ‘ dedi.

    ‘Büyük veballeri var’

    TBMM Genel Kurulu’nda dün, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın iktidarı “katil” olmakla suçladığını söyleyen Milletvekili Aydemir, “Oysa katilin önde gideni kendileri. Kentsel dönüşümlere karşı çıkıp, oranın dönüşmesine mani olanlar, eğer orada bir yıkım yaşanmışsa onların ölümünden mesuldürler, büyük veballeri var demektir.” ifadelerini kullandı.

    ‘Samimiyetleri yok’

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “İstanbul’da yüzde 60’lara yaklaşan desteği yakalamış durumdayız.” açıklamasını değerlendiren Milletvekili Aydemir, “Bu dilin iki arızası var. Bir mertlik yok. ‘Düşünürüm’ ya da ‘düşünmem’ de. Arkadan dolanıyor, Kılıçdaroğlu’na mesaj veriyor. İkinci arızası nedir? Sen bir parti mensubusun, genel başkanın var, partin var, bir kurumsal yapı var. Bu ne hal? Her kafadan bir ses çıkar haldeler. Niye? Samimiyetleri yok, birbirlerine karşı kardeşane duyguları yok. Ankara Belediye Başkanı da televizyon televizyon dolaşıyor, ‘Altılı masa beni göreve davet ederse gelirim’ diyor. Şuraya bakar mısınız?” diye konuştu.

    Cumhur İttifakı Ve Kardeşlik Hukuku

    Cumhur İttifakının milli iradenin birlik ve bütünlüğünü temsil eden bir bütünlük ve samimiyeti olduğunu kaydeden Milletvekili Aydemir, ‘21 yıldır iktidar olan bir partiyiz. 22 yıllık yaklaşık geçmişimiz var. Bizde kardeşlik hukukunu zedeleyici tavır asla olmamıştır. Cumhur ittifakına bakın. Cumhur İttifakı’na mensup partilerin genel başkanları öylesine bir kardeşliği içselleştirmiş ki asla birbirini kıracak, birbirini yoracak ifadeler duyamazsınız. ‘ dedi

    ‘Ne hakkınız var?’

    Fenerbahçe taraftarının Fenerbahçe-Kayserispor maçına alınmamasına yönelik karara ilişkin değerlendirmesi sorulan Milletvekili Aydemir, “Ben asude bir iklimde maç seyretmek istiyorum. Oraya 3-5 trol seyirci gelecek orayı karıştıracak, benim huzurumu bozacak, bunun adı da demokrasi olacak, böyle bir şey olabilir mi ya? Orada on binlerce insan var. Ne hakkınız var? Spor demek, barış demek. Çok sayıda seyirci kardeşim bize ‘Bunlar stadyum trolü’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.

    Aydemir’den Yaptırım Vurgusu

    Buna dönük mutlaka yaptırım getirilmesi gerektiğini belirten Milletvekili Aydemir, “Siz, stadyumları terörize edeceksiniz, buna karşı da futbol federasyonu ya da ilgililer sükut edecekler, oh ne güzel. ‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.’ Peki oradaki masum insanlar evladını almış getirmiş, ne hakkı var onun huzurunu bozmaya? Buna bir müeyyide olmasın mı diyorsunuz?” diye sordu.

    EYT düzenlemesi

    EYT probleminin çözüldüğünü, şimdi onu “sulandırmak için prime takılanlar” gibi bahaneler üretildiğini anlatan Milletvekili Aydemir, bunu suni siyasi tartışma çıkarmak isteyen siyasetçilerin yaptığını söyledi. Vatandaşların EYT düzenlemesi ile ilgili teşekkür ettiğini aktaran Aydemir, “Bir problem varsa ileriye dönük onları da yine Cumhur İttifakı, yine Cumhurbaşkanı, yine AK Parti çözer.” dedi.

    İşleri Güçleri Aldatma Üzerine

    Deprem bölgesindeki yöneticilerin neden istifa etmediğine yönelik eleştirilere değinen Milletvekili Aydemir, “Bunu söyleyenlere şunu sormak lazım; Sizin belediye başkanlarınız var. Hatay en çok yıkımın olduğu yerlerden birisi, hiç belediye başkanlarıyla ilgili bir müeyyideleri var mı? Yok. İş, güç aldatma üzerine.” ifadelerini kullandı.

  • Mehmet Ali Çelebi kimdir? Mehmet Ali Çelebi hangi partide?

    Mehmet Ali Çelebi kimdir? Mehmet Ali Çelebi hangi partide?

    Şubat ayında Memleket Partisi’nden istifa eden bağımsız İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi geçen günlerde Cumhur İttifakı’na yönelik söylemleriyle dikkatleri üzerine çekmişti. Bu kez de Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılacağı iddiaları konuşulmaya başlandı. İşte Mehmet Ali Çelebi hakkında merak edilen önemli noktalar…

    MEHMET ALİ ÇELEBİ KİMDİR?

    ‘Mehmet Ali Çelebi’, 23 Temmuz 1984 tarihinde Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Amasya’da tamamladı. Maltepe Askerî Lisesini birincilikle bitirdi. 2007’de Kara Harp Okulunu 4. olarak bitirdi ve teğmen oldu. 1 senelik eğitimden sonra askeri helikopter pilotu oldu.

    Ergenekon davaları kapsamında, “örgüt adına Hizb ut-Tahrir örgütü içine sızarak faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla 18 Eylül 2008’de tutuklanarak, 41 ay cezaevinde yattı.11 Mart 2014 tarihinde hakkında iddia edilen suçlardan beraat etti. Yaşadıklarını “Teğmen” adını verdiği kitapta kaleme aldı.

    CHP 35 ve 36. Kurultaylarında parti meclisine girdi. 2018 genel seçimlerinde milletvekili seçildi. 29 Ocak 2021 tarihinde CHP’den istifa etti.

    17 Mayıs 2021 tarihinde kurulan Memleket Partisine katılan Çelebi, 25 Şubat 2022 tarihinde Memleket Partisi’nden de istifa etti.

    MEHMET ALİ ÇELEBİ ÖZEL YAŞAMI

    Mehmet Ali Çelebi, cezaevinde olduğu sırada Ergenekon davaları dolayısıyla mahkemeye ziyarete gelen hemşire Kezban Merey Çelebi’yle evlendi. 38 yaşındaki Çelebi, bir çocuk babasıdır.

  • “Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan’dır”

    “Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan’dır”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir Gaziemir’deki il danışma meclisi toplantısında konuştu. Konuşmasında sık sık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştirilerde bulunan Erdoğan, Millet İttifakı’nın 2023 seçimleri için aday açıklaması konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Cumhur İttifakı adayının kendisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Kılıçdaroğluna da “Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla” diye seslendi.

    “Bugün bir dava daha kazandım”
    “Geçen 20 yılda nasıl asırlık eser ve hizmetleri kazandırdıysak inşallah büyük ve güçlü Türkiye’yi de yine sizlerle beraber inşa edeceğiz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşallah büyük ve güçlü Türkiye güneşinin ilk ışıklarının yükseldiği yer de inanıyorum burası olacaktır. İzmir’den bu hedefimize bu vizyonumuza uygun daha kuvvetli daha samimi daha coşkulu destek bekliyoruz. Maalesef bu şehir kendini temsil edenler bakımından talihsizlikler taşıyor. CHP’nin de başında olan bir milletvekili var İzmir’in. İzmirlilerin kendini temsil etmesi için Meclis’e gönderdiği bu zat, İzmir’in yolunu dahi bilmiyor. Milletvekili olmasına rağmen bizim kadar İzmir’e gidip gelmiyor. İzmir’in derdiyle dertlenmek yerine mesaisinin çoğunu Silivri’deki memleket düşmanlarını yargıdan kaçırmak, Türkiye’yi yabancılara şikayet etmek için harcıyor. Bu şehrin yerel yönetimler kaynaklı sorunlarına çözüm geliştirmek yerine şahsımız ver aile fertlerimizle ilgili sürekli yeni iftiralar atıyor. Bugün bir dava daha kazandım. Sağ olsun o böyle yaptıkça biz de davaları kazanıyoruz. Nihai kararlar geldikçe onları da Bay Kemal’in adına hayır yapıyoruz. Kendisi daha önce İstanbul milletvekilliği yaptı ama oranın da ilçelerini bilemeyecek kadar seçildiği yerden habersizdi. Daha vahimi bu zat bazı şehirlerimize ayrı ülke diyecek kadar Türkiye’den de habersiz. Eline ne tutuşturulursa belge diye kürsüde sallayan, her seferinde mahcup olduğu halde yalandan vazgeçmeyen şahsın ne seçildiği şehirlere ne de ülkeye ve millete hayrı dokunmadı.”

    “Vakit karar verme vakti”
    Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik olarak “Siyasi kariyerinde kasetle geldiği genel başkanlık koltuğunu korumak dışında ülke ve milletin geleceği adına hiçbir çabasını görmedik. Kırıklarla ve başarısızlıklarla oldu dolu siyaset karnesine rağmen bu zat, şimdi de cumhurbaşkanlığı peşinde koşuyor. Bunu da çıkıp adam gibi delikanlıca yapmak yerine, tıynetine uygun şekilde dolambaçlı yollardan gerçekleştirmeye çalışıyor. Meramını milletine anlatmak varken siyasi istikbalini yabancı büyükelçilerin inayetinde arıyor. Hakkını da yememek lazım; cehaletinden kaynaklanan gaflarıyla bizleri zaman zaman güldürmüyor, eğlendirmiyor da değil. Fakat bu da bir yere kadar. Ülkenin yönetimine talip olmak, CHP kürsüsünde gece yarıları sosyal medyada masasının etrafına ve altına doldurduğu şürekası önünde şaklabanlık yapmaya benzemez. Artık masa etrafında top çevirmek, ortaklarını idare etme adına milleti oyalama devri yarıda kaldı. Vakit karar verme vakti” diye konuştu.

    “İşte söylüyorum, aday Tayip Erdoğan”
    Geçen haftaki grup konuşmasında Kılıçdaroğlu’na net bir çağrıda bulunduğunu, amacının hem Kılıçdaroğlu’nu hem partisini hem de CHP’ye oy veren vatandaşları büyük bir yükten kurtarmak olduğunu belirten Erdoğan, “Ama kendisi sorularımıza dürüstçe cevap vermek yerine iftiralarını sürdürerek yine topu taca atmaya çalıştı. Biz de çağrımızı tekrar ettik. Milletvekili seçildiği İzmir’den aynı davetimi yapıyorum. Bay Kemal’e diyorum ki; artık kaçak güreşmeyi bırak. Artık ipe un sermekten, sürekli bahane üretmekten, lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmaktan vazgeç. Havaya bakıp ıslık çalarak etrafta gezinmekle bu iş olmaz. Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Habire ‘Seçim tarihi belli olsun’ diyorsun. Seçim önümüzdeki yıl haziran ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Habire ‘Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun’ diyorsun. İşte söylüyorum; aday Tayip Erdoğan” ifadelerini kullandı.

    “Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla”
    Efes 2022 tatbikatında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile beraber olduklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Tatbikatı beraber izledik ve defalarca Bahçeli ismimi açıkladı, zikretti. Daha ne arıyorsun? Biliyorum ki seçimlerde aday olmak, karşıma çıkmak için de can atıyorsun. Gel kendine ve partine daha fazla eziyet etme Bay Kemal. CHP’ye oy vermiş vatandaşların başını daha fazla yere eğdirme. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa bu günden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla. Siyaset hem yürek hem samimiyet işidir. Bu soruma cevap vermezsen hem yüreksiz hem samimiyetsizsin demektir. Ürktüğün, çekindiğin, korktuğun bir durum varsa onu da açık açıkça söyle. Diyet borcundan dolayı birileri seni tehdit ediyorsa bu ülkenin polisi, savcısı, hakimi var, onlar gereğini yapacaktır. Kökeninden, meşrebinden, kimliğinden dolayı birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var; AK Parti Türkiyesi ayrımcılığa son vermiş, herkesin eşit vatandaşlığını garanti altına almıştır. Kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Her mazlumun yanında olduğumuz gibi senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal. Hangi sebeple olursa olsun hiçbir vatandaşımızın hayallerine ket vurulmasına müsaade etmeyiz yeter ki sen aday ol.”

    “Aday bile çıkmıyor, gerisi nasıl gelecek?”
    Konuşmasında partililere seslenen Erdoğan, “Haziran 2023’e hazır mıyız? İzmir’de evel Allah bir numara olmaya var mıyız? Ben size inanıyorum. Nasıl 85 milyonun hak ve hukukunu gerektiğinde canımız pahasına koruyorsan ana muhalefet partisinin genel başkanının hakkını da üç beş marjinal tetikçiye çiğnetmeyiz. Yeter ki sen harbi ol, sen dürüst ol, sen açık ol. Bu zatı yüreklendirmek için daha ne söyleyebiliriz bilmiyorum. Bunlar daha Türkiye’nin en önemli meselesi hususunda önce kendi aralarında sonra da milletin önüne çıkıp ne istediklerini söyleyemiyorlar. Daha ülkenin nice kritik konularında nasıl karar verip uygulayacaklar? Bunlar yerinden kalkana kadar Allah muhafaza ülkenin başına kim bilir neler gelir. ‘Horozun çok olduğu köyün sabahı geç olur’ derler. Her birinin hesabı, niyeti, hedefi, patronu farklı olanların masadan memleket hayrına bir şey çıkmaz. Aday bile çıkmıyor, gerisi nasıl gelecek? Bizim için seçimde karşımıza kimin çıkacağının ehemniyeti yok, biz karşımızdakine değil kendimize güvenerek bu mücadeleye giriyoruz. Seçime sizlerle beraber giriyoruz. Bizim burada asıl gayemiz bu gereksiz tartışmadan ülkemizi bir an önce kurtarmaktır. Bakalım bu sefer Bay Kemal nereye kaçacak, hangi bahaneye sığınacak göreceğiz. Biz kimin ne dediğine, ne ettiğine değil kendi işimize bakacağız. Bizim işimiz ülkemize eser, milletimize hizmet kazandırmaktır. Türkiye’nin her karışını her vatandaşımızın hayatını olumlu yönde geliştirmeyi sürdürüyoruz” dedi.

    İzmir yatırımlarını anlattı
    AK Parti’nin hayata geçirdiği hizmetleri sıralayan Erdoğan, şöyle devam etti: “İzmir de eser ve hizmet siyasetimizden payını almıştır. 20 yılda İzmir’de 90 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Bay Kemal’in büyükşehir belediyesi İzmir’e ne yaptı? Yağmurlar yağdığında İzmir’i nasıl sular basıyor, kanalizasyon nasıl patlıyor görüyorsunuz. Bunlar yapamaz. Bunlar dertli değil ama biz dertliyiz. Şehir hastanemizi bu yıl içinde tamamlayıp hizmete sunmayı hedefliyoruz. 2 yıl önce yaşanan depremin ardından İzmir sokaklarında enkazdan enkaza koşuyorduk. Bay kemal turist gibi geldi dolaşıp gitti. Biz tüm ekibimizle buradaydık. Çalışmaları adım adım takip ettik. Yitip giden canlarımızı biz unutmadık. Aynı zamanda umudumuzu yitirmememiz gerektiğini de unutmadık. O gün İzmirlilere söz verdik. ‘Önce çocuklarımızı kurtaracağız sonra onlara yeni sıcak yuvalarını armağan edeceğiz’ dedik. TOKİ’miz ile İzmir tarihinin en büyük deprem dönüşüm çalışmasını başlattık. Bir yılda toplam 741 bağımsız bölümden oluşan konutları kardeşlerimize teslim ettik. Her gün sahiplerine yeni konutları teslim ediyoruz. Yılsonuna kadar tüm konutları kardeşlerimize teslim etmenin gururunu yaşayacağız. 1,5 yılda konut ve işyerini ya tamamladık ya da tamamlama aşamasına getirdik ama birileri hala hizmet binalarını ne yapacaklarına karar veremiyor. İnşallah İzmirli kardeşlerimiz bu farkı görüyor ve herkesin notunu veriyor. Son 20 yılda TOKİ eliyle 30 bin konut projesini hayata geçirdik. Riskli yapı olarak tespit edilen 55 bin bağımsız birimin yıkımını bitirdik. Kira yardımı, kamulaştırma gibi çalışmalara 1,3 milyar liralık destek sağladık. Çiğli, Bergama, Bayraklı ve Kiraz’da 4 Millet Bahçesi yapıyoruz. İstanbul’a 3,5 saatte varabilmenizi sağladık. Sabuncubeli Tüneli ve bağlantı yolları sayesinde Manisa ve İzmir’i adeta birleştirdik. Şehre yapılan yatırımlar anlatmakla bitmiyor. Sizlerden bu eser ve hizmetleri her fırsatta İzmirlilerle paylaşmanızı istiyorum. Ancak bu şekilde eser ve hizmet siyasetiyle istismar siyaseti arasındaki farkı İzmirlilere gösterebiliriz. İzmir’de bu defa İzmir’deki tabloya yakışır bir netice elde edeceğimize inanıyorum. Durmak yok yola devam.”

  • Bir araştırma şirketi daha anket sonuçlarını yayımladı

    Bir araştırma şirketi daha anket sonuçlarını yayımladı

    Seçim anketleri peş peşe yapılmaya devam ederken MAK Araştırma yaptığı son anketin sonuçlarını yayımladı. Ankete göre Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki fark giderek açılırken CHP’nin oy oranı da neredeyse AK Parti’yi yakaladı.

    MAK Araştırma, mayıs ayında hazırladığı anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Vatandaşa “Yarın genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu yöneltilirken, kararsızların dağılımı sonrası dikkat çeken bir tablo ortaya çıktı.

    Buna göre AK Parti, yüzde 28.3 oy ile ilk sırada yer alırken CHP, 1.2 puan geride kalarak yüzde 27.1 ile ikinci oldu. Ankette İYİ Parti yüzde 16.1, HDP yüzde 7.8, MHP yüzde 6.6 olarak ölçüldü.

    Kararsızların dağılımı ile oluşan tablodaki verilerde kararsız seçmenin önemli oranda muhalefete yakın seçmen olduğu belirtildi.

    DEVA, GELECEK PARTİSİ VE ZAFER PARTİSİ NE DURUMDA?

    AK Parti’den istifa ederek yeni parti kuran Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partileri yüzde 3’e yakın oy aldı. Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi, yüzde 2.8 oy alırken Babacan önderliğindeki DEVA Partisi ise yüzde 3.1 oy topladı.

    Ülkedeki sığınmacılara yönelik çıkışları ile bilinen Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi ise yüzde 2’yi aşamadı. Zafer Partisi’nin oyu yapılan son ankette yüzde 1.8 olarak ölçüldü.

    İşte MAK Araştırma’nın yayınladığı o anketin sonuçları:

  • Bahçeli: Sizin adayınız ne zaman ortaya çıkacak?

    Bahçeli: Sizin adayınız ne zaman ortaya çıkacak?

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Parti Okulu’nda ‘Atatürk’ü anlamak’ konulu ders verdiğini anımsatarak “Acaba anladığı neydi, anlattığı nelerdi? İster istemez merak ediyor ve sormaktan kendimizi alamıyoruz. Bilmediği ve tanımadığı bir şeyi, bir kişiyi anlatmaya çalışmak sadece cahillere özgü bir tutumdur. Kaldı ki bu günkü CHP’nin neresi Atatürk’ün CHP’sine benzemektedir? Atatürk tam bağımsızlıktır, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı tam bağımlılıktır. Atatürk Milli Mücadele’dir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı gayri milli odaktır. Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin banisidir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı Türkiye’nin ayak bağıdır. Atatürk inanmış bir Türk milliyetçisidir, Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı kozmopolit, küreselci, köksüz, kimliksiz, kalpsiz ve kapasitesizdir. Zillet ittifakına kulak verirsek, sürekli olarak battığımızı, bittiğimizi, iflas ettiğimizi, heba ve heder olduğumuzu takılmış plak gibi söyleyip duruyorlar. Kılı kırk yaran tecrübi akıldan yoksun kalmışlar. İradeleri, yalçın kayalıkların ardına hapsedilmiş. Millete hem şuur alanında hem de duygu planında mensubiyet duymaktan da acizler” diye konuştu.

    ‘CUMHUR İTTİFAKI PARLAK BİR DENİZ FENERİDİR’

    Bahçeli, fiyat artışları, zamlar, hayat pahalılığının gelip geçici olduğunu söyleyerek, “Dangul dungul konuşan Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakı neyden bahsediyor? Türkiye’yi hangi hakla kötü gösteriyor? Bozgunda fetih rüyası görüyorlarsa, bu rüyalarının kabusla biteceğini görmeleri de mukadderdir. Cumhur İttifakı, hezimet ve hüsranın dışında kalp sefası arayan aziz milletimiz için parlak bir deniz feneridir. Bütün yalanların maskesini indirmek, bütün oyunları bozmak için tetikte bekleyen fazilet ve feragat kuvvetidir. Türkiye has bahçemizdir. Türk milleti medarı iftiharımızdır. Muzır ve mıymıntı bir muhalefet olan zillet ittifakı peşin hükümdür, siyasi tortudur, donmuş hevestir, katılaşmış vicdandır, sefalete düşmüş siyasettir. Türkiye’nin bir moratoryuma gidebileceğini yazıp çizenler zillettedir. Zamlardan şikayet edip, sonra da dönüp İstanbul’da toplu taşıma araçlarına yüzde 40 zam yapanlar zillettedir. Terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala’nın mahkeme kararları için ‘şaibeli’ diyenler zillettedir” dedi.

    ‘NEYİ BEKLİYORSUNUZ?’

    Bahçeli, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı üzerinden yürütülen tartışmaları anımsatarak şunları kaydetti:

    “Tartışmaların körüklenmesi, ‘o mu olsun, bu mu olsun, yoksa bir tavşan adayı ifşa edelim de asıl adayı geride mi tutalım’ arayışları zillet bir senaryodur. Henüz bunlara ajansları icazet vermemiştir. Henüz küresel efendileri bir adayı işaret etmemiştir. Birbirlerinin kuyusunu kazıp aday enflasyonuyla vakit geçirenlere diyorum ki; bizim adayımız, Cumhur İttifakı’nın adayı bellidir. Peki sizin çürük adayınız ne zaman ortaya çıkacaktır? Neyi bekliyorsunuz? Kripto talimatların yolunu mu gözlüyorsunuz? Haydi gösterin adayınızı? Cumhurbaşkanı adayını belirlemekten mahrum ve aciz bir ittifakın Türkiye’yi yönetmesinden, Türkiye’ye yön vermesinden, geleceğe taşıma iradesinden bahsetmek mümkün müdür? Zillet ittifakının belirlenecek adayı göstermelik olacağına göre, müstakbel başbakan da hazırda beklediği biliniyorken, bu kadar ayak oyununa, bu kadar gürültüye, bu kadar polemiğe ne gerek vardır? Korkmayın, kaçmayın, kaçak güreşmeyin, ipe un sermeyin, cambazlığa heves etmeyin, eklektik ve mütereddit davranmayın, ilan edin adayınızı da boyunun ölçüsünü görelim. Devlet kurumlarının kapısına dayanan, en son olarak da Et ve Süt Kurumu’na musallat olan Kılıçdaroğlu ise etap etap Türkiye Cumhuriyeti’nin sabrını test eden, programlanmış bir işgalin provalarını yapan zırvadır, zorbadır, zillettir. Türkiye zillete düşmeyecek, millet zilletin belini sandıkta kıracaktır. Güvence Cumhur İttifakı’dır. Ümit kaynağımız milli iradedir.”

    ‘KAZANAN BARIŞ VE SAĞDUYU OLACAKTIR’

    Bahçeli, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın 58’inci gününe gelindiğini anımsatarak şöyle konuştu:

    “ABD Dışişleri Bakanı, Ukrayna’nın savaşı kazanacağını iddia ederek kanlı boğuşmayı sürekli tahrik ve teşvik etmektedir. NATO Genel Sekreteri, savaşın aylarca, hatta yıllarca devam edebileceğini dile getirmektedir. Kalıcı çözüme hizmet eden, ateşkes rejiminin tezahürüne destek veren Türkiye’den başka ikinci bir ülke aransa dahi bulunamayacaktır. Türkiye’nin devrede olması, aktif ve çok boyutlu dış politikayla ara buluculuğa soyunması özellikle ABD ve yanında hizalanmış ülkeleri rahatsız etmektedir. ABD tarafından F-16 savaş uçaklarıyla ilgili müspet, fakat genel ve kesinlik içermeyen ifadeler zamanlama itibarıyla manidar olup göz boyamaya yöneliktir. Türkiye barış konusunda nettir, başkaları gibi ikircikli tavır içinde değildir. Rusya ile Ukrayna arasındaki kanlı mücadelenin devamını arzulayan, istikrarsızlığının kamçılanarak kökleşmesini amaçlayan hiçbir ülke iyi niyetli görülemez. Birleşik Krallık Başbakanı’nın böylesi bir zamanda Ukrayna’yı ziyaret edip Zelenski’nin üzerinde psikolojik baskı kurması çok dikkat çekmiştir. Kim ne söylerse söylesin, yola çıkan kervan hedefine inşallah ulaşacaktır. Kazanan barış ve sağduyu olacaktır. Rusya ve Ukrayna arasında aklıselimin galip geleceğine, Türkiye’nin de bu sürece dürüstçe katkı vereceğine inancımız tamdır.”

    ‘MAHALLENİN UŞAKLARINI MİLLİYETÇİ HAREKET’E DAVET EDİYORUM’

    Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin şer cephesiyle sonuna kadar mücadele edeceğini söyleyerek, “Ya, bu zillet cephesi Türkiye’nin birlikte yaşama iradesini kırarak ülkeyi uçuruma çekecektir ya da Türk milleti ayağa kalkacak, muhataplarına gereken cevabı iradesiyle vererek zilletin belini kıracaktır. Bunun başka yolu ve yorumu kalmamıştır. Vatanını seven hiç kimsenin tepkisiz kalamayacağı, suskun duramayacağı; hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bu tablo karşısında ne öne sürülecek bahaneler ne mazeret olacak gerekçeler konunun vahametini azaltmayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken, hepinizi bir kez daha saygı ve sevgilerimle selamlıyor, başarılı ve sağlıklı bir hafta geçirmenizi diliyorum. Mahallenin uşaklarını Milliyetçi Hareket’e davet ediyorum” dedi.

  • Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    Akşener: Adayımız, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ diyorlar. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak” dedi.

    İYİ Parti Lideri Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, milletin 15 Temmuz darbe girişiminde destansı duruşuyla, demokrasi yoluna baş koyduğunu bir kez daha dünyaya ilan ettiğini söyledi. Akşener, “Hal böyleyken bizler önce iktidarın 15 Temmuz felaketinden ders alacağını umduk. Maalesef bu umudumuz boşa çıktı. Hukukun üstünlüğünü, liyakati, demokrasinin gereklerini kavrayacaklar’ diye umduk. Tam aksine geçen her sene Türkiye’yi, demokrasiden, adaletten ve devlet aklından daha da uzaklaştırdılar” dedi.

    Akşener, Kurban Bayramı’nın yaklaştığını anımsatarak, “İlk olarak, Et ve Süt Kurumu’na seslenmek istiyorum. Hem büyükbaş, hem de küçükbaşlar için Kurban Bayram dönemine özel, ‘karkas kesim referans fiyatı’ ilan edin. Bu fiyattan üreticinin elinde kalan hayvanları satın alacağınızı taahhüt edin. Yapabilirseniz peşin ödeyin, yok yapamazsanız yüzde 25 avans ödeyin. Kalanı için de aylık bazda bir ödeme planı oluşturun. İkinci çağrım ise, başta Millet İttifakı belediyeleri olmak üzere tüm Büyükşehir ve İl Belediyelerine. Şehrinizde misafir ettiğiniz besicilere ve hayvanlara gereken konforu sağlayın” diye konuştu.

    ‘İKTİDAR TESLİM EDİLMEZ, DEVREDİLİR’

    Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefeti kastederek, ‘Bunlara ülkeyi teslim etmeyeceğiz’ dediğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Çaktırmamaya çalışsa da bu gerçeği Sayın Erdoğan da görüyor. Her hafta yeni bir gafın altına imza atıyor. ‘Bunlara teslim edemeyiz’ dedi. 5 kere dinledim, yanlış mı duydum diye. Bu devleti teslim aldığını sanıyor. İktidar olmak bir bayrak yarışıdır. İktidar teslim edilmez, devredilir. Sen ve küçük ortağın ve de minik ortağın demokrasilerde esas olan milletin kararıdır. Eğer millet iradesiyle probleminiz var, aklınızdan başka şeyler geçiyorsa yakın tarihimize bak. Millet iradesinin nasıl bir sel olduğunu açıkça görürsün. Günü geldiğinde Türkiye’nin kimin yöneteceğine sen değil, milletimiz karar verecek.”

    ‘TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK’

    Akşener, Türkiye’nin iyi yönetilemediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Türkiye her geçen gün kaybediyor. Potansiyelini hayata geçirmek için, ihtiyacı olan her imkana sahip. Bu büyük ülkenin vatandaşları yokluğa ve yoksulluğa mahkum ediliyor. Bize dayatılan bu eğri düzeni kabul edemeyiz. İYİ Parti büyüdükçe, AK Parti ve küçük ortağının korkusu da büyüyor. Korku büyüdükçe, yalanlar, iftiralar da büyüyor. Ama çirkinlikler büyüdükçe, onlar hızla küçülüyor. Kimse merak etmesin. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Milletimizden yetkiyi alınca, demokrasiye, özgürlüğe, zenginliğe kavuşturacağız. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle, ülkemizi yeniden düze çıkartacağız.”

    Akşener ayrıca bazı kesimlerin her yerde aynı soruyu sorduklarını belirterek, “İYİ Parti’nin, Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’ diyorlar. Buradan, kendilerine açık ve net cevap vermek istiyorum: Rahat olun, stres yapmayın, kendinizi de çok yıpratmayın. Siz hiç merak etmeyin. Bizim cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım” ifadelerini kullandı.

  • HSK seçiminde uzlaşı sağlandı

    HSK seçiminde uzlaşı sağlandı

    HSK seçimi için uzlaşma sağlandı. HSK seçimlerinde 7 üyenin 4’ü Cumhur İttifakı’ndan, 3’ü Millet İttifakı’ndan seçilecek. HDP ise uzlaşının dışında kaldı.

    Meclis’te Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) üye seçimi için uzlaşı sağlandı.

    Buna göre; Meclis’in belirleyeceği 7 yeni HSK üyesinden, 3’ü Millet İttifakı’nın, 4’ü de Cumhur İttifakı’nın önereceği üyeler arasından seçilecek.

    Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Siyasi partilere uzlaşma perspektifi için teşekkürler” ifadelerini kullandı.

  • “2023’te kazanan biz olacağız”

    “2023’te kazanan biz olacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Kırşehir-Kırıkkale-Yozgat-Sivas İl Kongrelerine Canlı Bağlantı ile katıldı. 2023 seçimlerine ilişkin ‘Hem Cumhurbaşkanlığı hem TBMM’de çoğunluk olacağız’ diyen Erdoğan, “Gerek AK Parti gerek MHP gerek BBP olarak Cumhur İttifakı yarınlara yürümektedir, yürüyecektir.” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na da sert sözlerle yüklenen Erdoğan, “Girdiği her seçimi kaybetmiş bu zatın, zerre kadar onuru, saygısı olsa kasetle geldiği o koltuktan haysiyetiyle çekip giderdi. Sürekli soru cümleleri ile ifade eden bu karikatür zatın psikolojik analizi işin erbabı için bulunmaz bir hazinedir.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Kırşehir-Kırıkkale-Yozgat-Sivas İl Kongrelerine Canlı Bağlantı ile katılıyor.

    Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    “Salgın nedeniyle ara verdiğimiz kongrelerimize bugün yeniden başlıyoruz. Hedefimiz Şubat ayının son günlerinde planladığımız İzmir, Ankara ve İstanbul kongreleri ile birlikte bu süreci tamamlamaktır. AK Parti kendini yenileme kabiliyeti en yüksek partidir. Kadın ve gençlik kollarımızla birlikte ülkemizin en geniş tabanlı partisi konumundayız. Salgına rağmen geçen yıl üye sayımızı 1 milyon artırmış olmamız, milletimizin partiye sahip çıktığının göstergesidir. Medya ve sosyal medya mecraları elbette önemlidir. Ancak siyasette asıl belirleyici olan yüz yüzedir. AK Parti bakımından milletimizin her bireyine ulaşmada zorluk yoktur.

    Türkiye’nin en yaygın teşkilat ağına sahip partisiyiz. Şayet buna rağmen gönlünü kazanmak için ulaşmadığımız, kapısını çalmadığımız tek bir kişi dahi varsa bu bizim eksiğimizdir. En büyük beklentim 2023’e kadar her günümüzü seçim günü gibi görüp çalışmaktır. Yılın her günü milletimizle mâl olmayanın seçim günü diyecek sözü olmaz. Milletin gönlüne girmek için gece gündüz çalışmayan, yanlış yerde yanlış göreve talip demektir. Gücümüzü de ilhamımızı da milletten alır, birikimimizi ve imkanlarımızı sadece millete hizmet için kullanırız.

    İnşallah 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı olarak mecliste ezici bir çoğunluk olarak temsil edilecek, Cumhurbaşkanlığı Seçimini tekrar kazanacağız. Gerek AK Parti gerek MHP gerek BBP olarak Cumhur İttifakı yarınlara yürümektedir, yürüyecektir.

    KILIÇDAROĞLU’NA SERT SÖZLER

    Bizi de ne terör örgütlerinin alçaklıkları, ne kuyruk acısıyla üzerimize saldıranların oyunları ne de önümüze konulan tuzaklar yoruyor. Hepsinin de üstesinden geldik, geliriz. Bizi asıl yoran bu ülkenin selameti için omuz omuza hareket etmemiz gerekenlerin sergiledikleri tavırlardır. Hizmet yolunda yapılan rekabet kaliteyi yükseltir. Söylem ve yöntemler ülkenin en büyük 2. partisinin merkezine yerleşmiştir. Biz bu anlayışı muhatap almak istemiyoruz ancak öyle sözler söylüyor ve yapıyorlar ki, milletimize olan saygımız gereği hadlerini bildirmek mecburiyetinde kalıyoruz.

    Mesela bu zihniyetin temsilcisi olan zat, dün yine bühtan üzerine bühtan sergiledi. Neymiş efendim, CHP Türkiye’yi büyütmüş. AK Parti Türkiye’yi büyütmek için çalışmamış… Eh kısmen doğru bir tespit. Gerçekten de CHP hep Türkiye’nin sorunlarını, dertlerini, ayağındaki prangaları büyütmüş bir partidir. Milletimizin hafızasında CHP büyük acıların partisidir. AK Parti ise CHP’nin başımıza sardığı sorunların hepsini ortadan kaldırmak için çalışmıştır. İcraatlarımızın büyüklüğü bu tartışmanın konusu bile olamaz.

    Bunu söyleyen kim? hayatında karar verici olarak tek bir saniye görev yapmamış, tek bir konuda ifade ortaya koymamış, irade ortaya koymamış, SGK’yı batırmış, millet ve memleketin hayrına tek bir işe omuz vermemiş birisi. Ve devam ediyor… ‘Seçim kişiyi Cumhurbaşkanı yapmaz…’ Arkasından da bir sürü laf kalabalığıyla da asıl niyetini gizlemeye çalışıyor. Bunlar yıllarca darbecilerden cuntacılardan Cumhurbaşkanı seçmeye alıştılar. Milletin önce 2014’te, ardından yeni sistemle birlikte 2018’de doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanını hâlâ hazmedemiyorlar.

    Kendi partilerinde işler kaset, taciz ve tecavüzle, hırsızlıkla yürüdüğü için milletin tercihiyle bir göreve gelebilmeyi hafsalalarına sığdıramıyorlar. Aslına bakarsanız bu kişinin kürsüde ettiği her laf, Allah’ın verdiği havayı boşa tüketmektir. İsraf her konuda olduğu gibi bu konuda da haramdır. En vakimi de aynı yalan ve iftiraları döne döne tekrarlamayı siyaset sanan bu zihniyetin, ülkenin 2. büyük partisinin başında kalabiliyor olmasıdır.

    Kendisinde zaten olmayan vasıfları sürekli soru cümleleriyle ifade eden bu karikatür zatın psikolojik analizi işin erbabı için bulunmaz bir hazinedir Cumhurbaşkanına verilen sorumluluklardan habersiz, aynı zamanda siyasi sıfata sahip olduğunu bilmeyen birisi, daha alfabenin A’sında çuvallamıştır.

    Kendince herkesi aldatmaya çalışan bir kişinin zaten diğer söyledikleri hükümsüzdür. Teröristlere ‘arkadaş’ diyen birinin sözleri hükümsüzdür. Her seçimi kaybetmiş bu zatın, zerre kadar onuru, kendisine azıcık saygısı olsa kasetle geldiği o koltuktan haysiyetiyle çekip giderdi. Yalan çıtasını sürekli yükselterek örtmeye çalışan birisinden ülkeye fayda gelmez. Bu zihniyeti en kısa sürede tasfiye edeceklerine inanıyorum.”

  • Bahçeli’den Cumhur İttifakı açıklaması

    Bahçeli’den Cumhur İttifakı açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Cumhur İttifakı devam edecek, Cumhur İttifakı 2023 yılında inşallah tekrar iktidar olacak” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Genel Kurulunda ‘2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmelere katıldı.

    Basın mensupları, Genel Kurula verilen arada kuliste Bahçeli’ye, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi için ittifakı bozmaya zemin hazırladığı yönündeki iddiasını sordu. Bahçeli, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun birçok konuda ortaya koymuş olduğu inandırıcılığı olmayan, ‘gündem olsun da nasıl olursa olsun’ anlayışıyla yapmaya çalıştığı bir çalışma. Cumhur İttifakı devam edecek, 2023 yılında inşallah tekrar iktidar olacak” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli aşı için tarih verdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli aşı için tarih verdi

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulunuyor. “Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik.” diyen Erdoğan, “En geç Nisan ayında kendi aşımızı uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
    Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    “ŞİMDİ SALGININ ÖNÜNE GEÇEMEZSEK…”

    • Koronavirüs salgınının seyrini bir an önce aşağı çekmemiz gerekiyor.
    • Şimdi salgının seyrinin önüne geçemezsek daha sonra can acıtıcı tedbirler uygulamak zorunda kalabiliriz.
    • Milletimizden sabır ve destek bekliyoruz. Maske-mesafe-temizlik kurallarına riayet edersek diğer tedbirlere gerek kalmaz.

    YERLİ AŞI İÇİN TARİH VERDİ: EN GEÇ NİSAN AYINDA…

    • Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik.
    • En geç Nisan ayında kendi aşımızı uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz.
    • Kendi geliştirdiğimiz aşıyı tüm insanlığın hizmetine sunma düşüncesindeyiz.
    • Suriye’den Libya’ya Irak’tan Filistin’e kadar farklı cephelerde yürüttüğümüz, hak, özgürlük, adalet mücadelesinin önemi ortaya çıkmıştır.
    • Ülkemiz ve şahsımızı hedef alan çirkin kampanyaların kimler tarafından neden yürütüldüğünü elbette biz biliyoruz.
    • Türkiye olarak bölgemizdeki sorunlarla ilgilenirken, krizlere müdahale ederken asla yayılmacı bir hareket izlemiyoruz.
    • Bizim kimsenin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yoktur.
    • Biz sadece kendi vatandaşlarımızın can-mal emniyetini sağlamaya, ardından da bölgemizin ve gönül coğrafyamızın iç barışına, istikrarına katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
    • Uluslararası toplumun yüzleştiği yeni meydan okumalar karşısında önemli sorumluluklar üstleniyoruz.
    • Çatışma bölgeleriyle bağlantılı olduğunu tespit ettiğimiz 100 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk.
    • Dün Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 17 terörist sızma harekatına kalkıştı ve bunlar kahraman komandolarımız tarafından öldürüldü.

    TÜRK GEMİSİNE HUKUK DIŞI ARAMA

    • En son yine bir sivil gemimize Libya’ya insani ihtiyaçları karşılayacak sivil gemimize saldırı oldu. Bunun uluslararası deniz hukukunda yeri yok. Bunun da kaptanı bir Yunan. Gemiye girdikten sonra da sivil mürettebatı da bunlar maalesef taciz ettiler.
    • Tüm bunlar video kayıtlarıyla tespit edildi. Gerekli olan yerlere gönderildi gönderilecek.

    DAĞLIK KARABAĞ

    • Düne kadar ortalıkta görünmeyen, açıkça Ermenilere destek veren Minsk grubu eş başkanı, bazı ülkelerin anlaşmayla ilgili dile getirdikleri rahatsızlıkların hiçbir önemi yoktur.
    • Dün akşam sayın Putin ile bu konuları etraflıca görüşme fırsatı buldum. Ne gibi adımlar atabiliriz, bunları konuştuk. Sayın Putin ile yaptığımız bu görüşmelerden sonra Rusya-Türkiye-Azerbaycan olarak bu süreç içinde bölgeye barışı egemen kılmanın adımlarını atmış bulunuyoruz.
    • Bunu daha da geliştirme şansımız da var. Bu genişletme-geliştirme çalışmalarını da sayın Putin ile görüştük.
    • Buradaki ulaşım sürecini de halletmek ve Azeri kardeşlerimizin bir an önce topraklarına dönme imkanını da sağlamış olacağız.
    • Aliyev kardeşimle de atılan adımları görüştük, değerlendirdik. Şu anda hepsinde bir mutluluk var. Kelpecer dün biliyorsunuz tamamen boşalmış oldu. Kelpecer’e tamamen geçme imkanını Azeri kardeşlerimiz bulmuş olacak.
    • 30 yıllık gecikmeyle de olsa bu meselede hak yerini buldu.

    EKONOMİ VE HUKUKTA REFORM

    • Salgınla mücadele tedbirlerini, üretim ve istihdamı en az düzeyde etkileyecek şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz.
    • 2020 yılını ve bu etkilerin bir müddet daha devam edeceği anlaşılan 2021 yılını kazanç dönemi haline getirmek istiyoruz.
    • Devletiyle, iş dünyasıyla, işçisiyle, genci ve yaşlısıyla, 83 milyon olarak hareket etmemiz gerekiyor.
    • Olağanüstü dönemler olağanüstü çabalar gerektiriyor.
    • Salgının dikkat ve enerjimizi dağıtmasına fırsat vermeyeceğiz.
    • İstihdamı korumaya yönelik tedbirlere büyük önem veriyoruz.
    • Ekonomide yeni bir yatırım, üretim, ihracat, istihdam seferberliği başlatıyoruz.
    • Bütçe görüşmelerinin ardından bu doğrultuda kapsamlı reformları birer birer hayata geçireceğiz.
    • Yatırım ikliminin ayrılmaz parçası olan hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz.
    • Geçtiğimiz yıl kamuoyuyla paylaştığımız yargı reformu strateji belgesinde yer alan hususlarla ilgili 3 yargı reformu paketi Meclis’imiz tarafından kabul edildi.
    • Hazırlıkları süren diğer reformları da paketler halinde Meclis gündemine taşıyacağız.
    • İnsan hakları eylem planına da en kısa sürede son halini vereceğiz.

    “BU İTTİFAK ASLA GİZLİ VEYA AÇIK PAZARLIKLAR ÜZERİNE KURULU DEĞİLDİR”

    • Ülkemizin hedeflerine ulaşmak için AK Parti onu yapmıştır yapmaya da devam ediyor.
    • Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük reformu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişidir.
    • Biz bunu söylerken, hâlâ parlementer sistemi savunanlar var. Parlementer demokrasiden bahsedenler var. Bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Bunu denerken, acaba 3’lü, 4’lü koalisyonlarla ülkemizin ne hâle geldiğini bilmiyor muyuz? Bir adım ileri gidebildik mi? Hayır. Sistem değiştirildi ve yoğun şekilde yol alıyoruz.
    • Cumhur İttifakı Türkiye’nin en geniş tabanlı siyasi dayanışma örneğidir.
    • İnşallah önümüzdeki hukuki ve ekonomik gündemi de Cumhur İttifakı olarak hayata geçireceğiz.
    • Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi, bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir.
    • Bu ittifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye’ye ulaştırmaktır.
    • En batıdan en doğuya, en kuzeyden en güneye biz hükümet olarak, devlet olarak girilmedik yer bıraktık mı? Her yere adımımızı attık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda… Aklınıza ne gelirse, hepsinde attık.
    • 26 havalimanının olduğu ülkede bu sayı 56’yı buldu. Üniversite sayısı 74’ten 206’ya çıktı.
    • Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Daha önceki konuşmamda ‘böyle bir sorun varsa ben bunu çözeceğim’ dedim ve bu sorunu çözdük.
    • Güneydoğu’da çukurları açan kimlerdi? Biz de kayyumlarla buraları düzenledik. Artık bambaşka bir Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Siirt var. Biz barış için geldik.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ARINÇ’A TEPKİ

    • Nerede terörist varsa biz bunların başını ezmek için varız.
    • Terörden meşru siyasete geçiş yolunu açmak için her yolu denedik, her fedakarlığı yaptık.
    • Akrep karakterli terör örgütünün kendi kendini sokarak bu fırsatı heba etmesine rağmen, bölgedeki insanlarımızla gönül bağını güçlendirerek ülkemizde yepyeni bir dönemi başlattık.
    • Yıllarca bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz kişilerin de aynı trene binmesine ne demeli? Neymiş? Filancalar filancalar hâlâ hapisteymiş… Bunları ödüllendirecek halimiz yok.
    • Dağa kaçırılan o yavruların annelerinin, Diyarbakır’daki HDP binasının önünde yaz-kış demeden oturan annelerin hakkını kim teslim edecek?
    • Devlet niye var? Biz niye varız? Arkadaşlar biz bunun için varız. Biz bunu halledeceğiz. Hatta daha da ileri gidip bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun denilen kişi, binlerce askerimin kardeşimin kanı olan bir terör örgütünün siyasetçi maskesi takmış savunucudur.
    • Birilerinin çıkıp sanki Türkiye’de hiçbir şey yapılmamış her şey eski haliyle sürüyor da sadece kendileri gerçekleri söyleyebiliyor gibi bir eda ile konuşmalarını kabul edemeyiz.
    • Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanının silahlı ve siyasi temsilcileriyle bölücü terör örgütünün olduğu hakikatine göz yumamayız.
    • Buradan yargıya sesleniyorum… Diyorum ki; değerli yargı mensupları Anayasa’nın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa aynı şekilde benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini neden yapmıyorsunuz? Gereken adımları neden atmıyorsunuz? Size birilerinin talimat verme hakkı var mı? Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa, ana muhalefettekilerin de talimat verme hakkı yok. Bunun dışındakilerin de talimat verme hakkı yok. Bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz? Bunu söylemek zorunda kaldım. Atılan adımlar karşısında yargının sessiz kalmasını ben kabullenemiyorum.