Etiket: cumhurbaşkanı

  • Pakistan Cumhurbaşkanı Zardari’nin bacağı kırıldı

    Pakistan Cumhurbaşkanı Zardari’nin bacağı kırıldı

    Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti sırasında bacağını kırdı. Zardari’nin, Dubai Havaalanı’nda uçaktan indiği sırada bacağını kırdığı ve derhal hastaneye sevk edildiği aktarıldı. Zardari’nin bacağının doktor kontrolünün ardından alçıya alındığı ve dört hafta istirahat etmesini tavsiye ettiği belirtildi.

  • Cumhurbaşkanına hakaret davasında tutuklanan Levent Arkan’ın ifadesi ortaya çıktı

    Cumhurbaşkanına hakaret davasında tutuklanan Levent Arkan’ın ifadesi ortaya çıktı

    Geçtiğimiz Şubat ayı içerisinde, Bodrum Tanıtma Vakfı’nda reklam koordinatörü olarak görev yapan Levent Arkan’a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı ortaya çıktı. Bazı sitelerde yayınlanan ses kaydı sonrası yapılan şikayet üzerine soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek suçlaması ile Bodrum Adliyesi’ne sevk edilen Arkan, savcılıkta ifade verdi. Savcılıktaki ifadesinin ardından adli kontrol talebi ile mahkemeye sevk edilen Arkan, yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

    Bilirkişi raporundan sonra tutuklandı
    Ses kayıtları ile ilgili bilirkişi incelemenin tamamlanmasının ardından Levent Arkan 31 Mayıs’ta yeniden gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Arkan, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    İfadesi ortaya çıktı
    Yaklaşık 6 gündür cezaevinde bulunan Arkan’ın ifadesinde Cumhurbaşkanına hakaret etmediğini ve ses kayıtlarının sahte olduğunu iddia eden Arkan, “Gelen raporda tarafıma ait bir ses kaydına dair bir ibare yoktur. Ben her ne kadar ilk savunmalarımda bunların deepfake olduğunu söylememişsem de konuya hakim olamamam nedeniyle sadece ses kaydının bana ait olmadığını söylemiştim ancak konuya hakim olunca bunun oluşturulan ses kayıtlarının olabileceğini öğrenerek savunmamı yaptım. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın danışmanlığı görevim halen devam etmektedir. Genel olarak Muğla ve Bodrum’da bulunmaktayım. Gerekirse imza yükümlülüğü tedbiri de hakkımda uygulanabilir bir an için bile kaçmayı düşünmedim. Bu kayıtlar yasal delil değildir. Ne kaydeden bellidir ne de orijinal kayıtlar ortada yoktur. Ne de yeri ve zamanı bellidir. Baştan sona yalan haberdir. Ben böyle bir şey söylemedim” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan, Arkan’ın tutukluluk kararına itiraz edilip tutukluluk halinin kaldırılmasının talep edildiği ve mahkeme tarafından bu kararın ret edildiği belirtildi.

  • ‘Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri geçersiz’ haberlerine yalanlama

    ‘Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri geçersiz’ haberlerine yalanlama

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, anayasadan, kanunlardan ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinden kaynaklanan atama ve diğer yetkilerinin esası itibariyle geçersiz olduğu veya yok sayıldığı şeklindeki yorumların gerçek olmadığını bildirdi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 21 Ocak 2017 tarihli ve 6 bin 771 sayılı Kanunla Anayasada yapılan değişikliklere uyumun sağlanması amacıyla 10 Mayıs 2018 tarihli ve 7 bin 142 sayılı Yetki Kanunuyla Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi verildiğini ifade etti. 7 bin 142 sayılı Yetki Kanununun çerçevesinin tamamen Anayasa değişikliğine uyum şeklinde çizildiğini söyleyen Bakan Tunç, şunları kaydetti:

    “Söz konusu Yetki Kanununa dayanılarak hazırlanan 703 sayılı KHK, yeni hükümet sisteminin yürürlüğe girdiği 9 Temmuz 2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 703 sayılı KHK’nın iptali istemiyle yapılan başvuruyu karara bağlamış, bazı hükümler hakkında iptal kararı vermiş, KHK’nın tümünün iptali istemini ise reddetmiştir. Anayasa Mahkemesi, iptal kararı verdiği düzenlemeleri, şekli yönden değerlendirmiş, bu düzenlemelerin esasen kanunla yapılması gerektiği kanaatine ulaşmış ve gereğinin yapılması için de kanun koyucuya 12 aylık süre tanımıştır.”

    Tunç, anayasanın 104. maddesinde de üzere üst kademe kamu yöneticilerini atama görevi Cumhurbaşkanına ait olduğunu ve bunların atamalarına ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlendiğini kaydetti.

    Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin yürürlükte olduğunu vurgulayan Tunç, “Hal böyleyken çeşitli mecralarda iddia edildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni hükümet sistemi kapsamında Anayasadan, kanunlardan ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinden kaynaklanan atama ve diğer yetkilerinin esası itibariyle geçersiz olduğu veya yok sayıldığı şeklindeki yorumlar gerçek dışıdır” şeklinde konuştu.

  • İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopter kaza yaptı

    İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopter kaza yaptı

    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopterin Azerbaycan’da kaza yaptı.

    Reuters’ın İran devlet televizyonuna dayandırdığı habere göre Reisi’yi taşıyan helikopter sert iniş yaptı.

     

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti eleştirdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti eleştirdi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kilis’te miting meydanında halka seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her hali güzel olan Kilisli kardeşlerimizle kucaklaşmanın mutluluğu içindeyim. Kilis son seçimlerdeki dik ve dirayetli duruşuyla bu yeri perçinleşmiştir. Şahsıma teveccüh gösterdiniz. Bu kardeşinize sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Rabbim dayanışmamızı daim eylesin. Kilisin bizden beklentisinin farkındayız. İnşallah bu umutları boşa çıkartmayacağız. Eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Şuan meydan da 28 bin kişi var. Allah nazardan saklasın. Bundan bir sene önce asrın felaketinde 53 binden fazla canımızı toprağa verdik. Kilis’te de 33 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Deprem şehirlerimizi asla ihmal etmedik. Tüm meselelere rağmen elimizi deprem bölgesinden çekmedik. Her sıkıntı ve adımı tek tek takip ettik. Deprem turistleri ise bölgeye uğrayıp enkazlarda poz vererek gittiler. Buralara bir daha uğramadılar. Kendilerine istismar edecek yeni konular buldular. Oy vermediler diye depremzedelere hakaret ettiler. Biz bunu asla unutmayacağız. Kibirli tarihlerini yüzlerine vurmayı sürdüreceğiz. Deprem ülkemizin en acil meselesiyken hala bu çevrelerin gerekli dersi almadıklarını görüyoruz” diyen Erdoğan, “Yönettikleri şehirlerin depreme hazırlamak gibi ne bir dertleri var ne de böyle bir gündemleri var. Reklama harcadıkları paralar depreme ayırdıkları bütçelerden kat kat yüksek. Kentsel dönüşümle ilgili hiçbir hedef ortaya koymuyorlar. Türkiye bir sene önce sanki 53 bin insanını depremde kaybetmemiş asrın felaketini yaşamamış gibi davranıyorlar. Allah milletimizi bunların eline düşürmesin” dedi.

    “Bizim birinci önceliğimiz deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmaktır”

    “Bizim birinci önceliğimiz deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmaktır. Asrın felaketinin yaralarını sarıyoruz” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Şimdiye kadar 76 binden fazla konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik. Her ay 15-20 bin konutu teslim edeceğiz. Yıl sonuna kadar inşallah 200 bin evi hak sahiplerine vermeyi hedefliyoruz. Kilis diğer illerimize nazaran depremden daha az etkilendi. Depremde Kilis’te 457 bina yıkıldı. Acil yıkılacak ve yıkık 608 bina enkazının tamamı kaldırıldı. Ağır hasarlı bin 928 binadan bin 769’nunda enkazı temizlendi. Kilis’te toplam bin 741 hak sahibimiz var. Şimdiye kadar bin 494 konutu kurasını çektik. Bunları Kilisli hak sahibi kardeşimize teslim ettik. Kilisli depremzedelerimize 72 milyon kira yardımı yapıldı. Deprem çalışmalarında kullanılmak üzere şehrimize 500 milyon liranın üstünde kaynak aktardık. Bundan sonrada Kilis’i çaresiz bırakmayacağız. Rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun. Tek bir gayemiz var oda Kilis’in kalkınmasıdır. Biz taş üstünde taş koymanın derdindeyiz. Muhalefet neyin derdinde siz iyi biliyorsunuz. Onlar siyasi ikballeri uğruna her türlü gayrimeşru, gayriahlaki yola başvurmaktan çekinmiyorlar” dedi.

    “Kaynağı karanlık para desteleriyle kule yapmak dışında ortada icraatları yok”

    CHP’nin para sayma görüntüsüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaynağı karanlık para desteleriyle kule yapmak dışında ortada icraatları yok. Dolar dolu çantalar euro’lar. Neymiş CHP’ye bina satın alacaklarmış. Kim İBB Başkanı. Akıllı telefonlar çıkınca malum hayatımız çok kolaylaştı. Uygulamaya giriyorsunuz eşinizin, dostunuzun, ticaretle uğraşıyorsanız mal aldığınız tedarikçilerinize saniyeler içerisinde parayı zahmetsizce gönderiyorsunuz. Sıra beklemeniz kağıt kırtasiye uğraşmanız gerekmiyor. Anlaşılan bu teknoloji henüz CHP’ye ulaşmamış. Çünkü ulaşmış olsa kendilerini yormaz işin kolayı varken herhalde zorluk tercih etmezlerdi. Ama bakıyorsunuz deste deste paraları çanta ve valizlerle taşıyor. 5-6 kişi saatlerce dolar EURO saymaya yetiştiremiyor. Hatta para saymak için etrafta kim varsa toplayıp onlardan da yardım istiyor. Akıllı telefonla 30 saniyede yapabilecekleri basit bir işlem için neden bu kadar zahmete girdiklerini bir türlü açıklayamıyorlar. Paranın nereden geldiği ve nereye gittiği belli değildir. Eline mikrofonu alan farklı bir senaryo yazıyor. Medyada ne kadar tetikçileri varsa hepsi birden uğraştılar didindiler ama milletin zihnini bulandıran olaya tatmin edici cevap veremediler. Hesap uzmanı Bay Kemal bunu çok rahat izah edebilirdi. Ama nedense skandalın başından beri onunda sesi soluğu çıkmıyor” şeklinde konuştu.

    “Doğan görünümlü şahin misali dışı farklı içi farklı bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız”

    Muhalefete yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar lafa gelince şeffaflıktan, dürüstlükten bahsetmeyi çok severler. Ama ne para işlerinde ne ittifak işlerinde bu sözlerine sadık kalırlar. Kandil’in güdümünde siyaset yapanlarla kurdukları gizli ittifakın boyutu ve derinliğini CHP’li vatandaşlarım dahil kimse bilmiyor. Neyin karşılığında hangi ilçelerde adaylarını çektiklerinden, belediye meclisi listelerini neye göre belirlediklerinden, devşirme adaylarla ne yapmaya çalıştıklarından, kapalı kapılar arkasında çevirdikleri dolaplardan, CHP’li pek çok yöneticinin de haberi yok. Doğan görünümlü şahin misali dışı farklı içi farklı bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. 30 yıldır huzurunuzdayım. Hiçbir işimizi milletimizden gizli saklı yapmadık. Cumhur ittifakıyla hangi illerde ittifak yaptığımız hangi illerde seçimlere ayrı girdiğimiz bellidir. Kilis’e de AK Parti olarak biz kendi adaylarımızla yarışıyoruz. 5 sene daha kilise hizmet için sizlerden icazet almak istiyoruz. Biz belediye başkanlarımızın yanında olacağız. Sizleri yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

    “Kilis’e son 21 yılda 26 milyar lira yatırım yaptık”

    Kilis’e yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz icraatlarıyla konuşan bir kadroyuz. Kilis’e son 21 yılda toplam 26 milyar lira yatırım yaptık. Bin 45 adet yeni derslik kazandırdık. 2 bin 500 seyirci kapasiteli Kilis spor salonu başta olmak üzere 10 spor tesisi inşa ettik. Kilisli ihtiyaç sahiplerine 2 milyar lira kaynak aktardık. Kilis’e 21 sağlık tesisi kazandırdık. TOKİ Vasıtasıyla bin 929 konutu tamamlayıp sizlere teslim ettik. Merkezde Karataş millet bahçemizin yapımına TOKİ eliyle devam ediyoruz. Ulaştırmada 2 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 51 kilometreye ulaştırdık. Gaziantep Kilis demiryolu etüt projesini tamamladık. Kilis’e 2 baraj 6 sulama tesisi 7 içme suyu tesisi 12 taşkın koruma tesisi 3 gölet 4yeraltı depolama tesisi inşa ettik. Kilisli çiftçilerimize 7,5 milyar lira tarımsal hibe desteği verdik. Kilis’in içme suyu problemini çözdük. Polateli-Şahinbey organize sanayi bölgesini kurduk. Kilisli işverenlere 1 milyar lira pirim teşviki verdik. Kilis merkez ve Polateli’ne doğalgaz arzını sağladık” diye konuştu.

  • CHP’li yöneticiler, Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alındı

    CHP’li yöneticiler, Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alındı

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çiğli Gençlik Kolları Başkanı Okan Er ve ilçe yöneticileri Umut Ergün, Özgür Kızıltepe ve Taner Kaplan, seçim çalışmaları sırasında iddiaya göre duvarlara yazılama yaptı. Yazılarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın figürlerini kullanan ve ‘Hamza beni acil ara!’ yazdıkları öne sürülen yöneticiler, şikayet üzerine Çiğli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı.

    Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla gözaltına alınan Okan Er, yöneticileri Umut Ergün, Özgür Kızıltepe ve Taner Kaplan, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildikleri mahkemece, yurt dışı çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Irak ve Suriye mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Irak ve Suriye mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı’nda askerlerle birlikte iftar yaptı. İftar sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanın dört bir yanında ve yurt dışında görev yapan kahraman Türk ordusunun tüm mensuplarını selamladı. Erdoğan, “11 ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerifinizi canı gönülden tebrik ediyorum. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu mübarek ayda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle bir kez daha devletimizin bekası ve milletimizin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlerimizin her birine başarılar diliyorum. Rabbim askeri, polisi, jandarması, güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun, onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eylesin diyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, ”Sabah ilk olarak Çanakkale’de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı ’Çanakkale geçilmez’ dedirten bu büyük kahramanları rahmetle, tazimle yad ettik. Çanakkale Savaşları’yla birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekatı’nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen direniş ruhudur. Çanakkale bir iman okyanusudur ve o iman okyanusunda 20. yüzyılın Haçlı ordusu Çanakkale’ye gömülmüştür. Çanakkale tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar, aynı zamanda parçalanmak istenen bir devletin, yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı, imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır” açıklamasını yaptı.

    “Şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz”

    “Çanakkale Deniz Zaferi geçen sene 100. yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni doğuran ana, büyüten beşik olmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletçe hep beraber Çanakkale ruhuna ne kadar sıkı sahip çıkarsak, geleceğimize o derece güvenle bakacağımıza inanıyorum. Kahraman Mehmetçiklerimizin yanı sıra istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olması çok ama çok önemlidir. ’Asker millet’ olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik” değerlendirmesinde bulundu.

    Kıbrıs Türkleri’nin daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1974 Barış Harekatı’nda ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu. Aynı şekilde 40 yıllık bölücü terörle mücadelemizde vatan topraklarının müdafaası için henüz hayatlarının baharında olan binlerce evladımızı şehit verdik. Son olarak 15 Temmuz’da 253 insanımız istiklal ve istikballeri uğrunda kahramanca toprağa düştü. DEAŞ’ından DHKP-C’sine kadar envai çeşit terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda nice kardeşimiz vatanımız uğrunda hiç düşünmeden canlarını feda etti. Yani 1071’den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik, kanımızı döktük, mücadele ettik ve bedel ödedik” diye konuştu.

    Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatana, ezana, bayrağa sahip çıkmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şu gerçeği asla unutmamalıyız. Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, köklerine sahip çıktığı, mazluma kol kanat gerdiği müddetçe, emin olun bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecektir. Bizler millet olarak ilahi kelimetullah davamızı yücelttiğimiz sürece bizi bu topraklardan kazıma planları hiçbir zaman son bulmayacak. Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Bu bakımdan güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte bir mecburiyettir. Biz, caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken bir ülkeyiz, bir milletiz, bir orduyuz. Türk milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz, kendi kuvvetimiz, kendi geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerimiz koruyabilir” dedi.

    Savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu çok daha ilerilere taşımak zorundayız. Şimdi uçak gemimizi yaptık. Ne diyoruz? Yetmez. Şimdi ikinci uçak gemisinin daha da büyüğünü yapma kararlılığımız var. Paşam bu işin başında Deniz Kuvvetleri Komutanımız ekibiyle şu anda çalışıyorlar. Ve şu anda arayışlarımızı da devam ettiriyoruz. Ve malum uçaklarımız ortada. Ve tek koldan çalışmıyoruz. Bunun dışında denizin altında da insansız denizaltıları, bunları da yapmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız. Bu işi de halledeceğiz. Yani elin oğlu yapar da biz niye yapmayalım? Bizde bu kabiliyet var, evelallah bunları da başaracağız. İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz” açıklamasını yaptı.

    Savunma sanayiinin yerli ve milli olmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz işte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayii diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi’de yaptık, Gabar’da yaptık, Tendürek’te yaptık, Bestler Deresi’nde yaptık. Yaptık ve yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesinde de yapacağız. Yani sınır ötesi, ne işiniz var orada diyenlere karşı; kimler olduğunu biliyorsunuz. Cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. İşte bunun için güçlü Türkiye, güçlü ordu diyor, milletimizin birliğinin ve kardeşliğinin en büyük dayanağımız olduğunu ifade ediyoruz. İşte bu anlayışla kahraman ordumuzun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Yani ben şöyle bir geriye doğru dönüyorum. Ya biz toplu iğne yapamıyorduk. Bize Amerika’sı, Batısı normal tabanca vermiyordu. Ama şimdi onlara biz yerli tabanca satıyoruz. Onlar sıraya giriyor. İş bu noktaya geldi. Eğer çalışırsan senin de olur. Ama çalışmazsan onların kapısında kul köle olursun. Şimdi bizde tabancanın yanında orta menzilli tüfeklerimizin daniskasını üretiyoruz. Hele hele şimdi mühimmatta çok çok öndeyiz. Onlar sıraya giriyor, istiyorlar. E biz de yetiştiremiyoruz. Ama bu noktaya geldik. Çalışırsan senin de oluyor” şeklinde konuştu.

    Eli kanlı terör örgütlerine karşı yürütülen zorlu mücadelenin başarıya ulaşması için her türlü desteğin verildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bir süredir sabırla uyguladığımız terörü kaynağında kurutma stratejimizin müspet neticelerini sınırlarımız içinde ve dışında görmeye başladık. Silahlı insansız hava araçlarımızla kendi ürettiğimiz mühimmatlarla, yerli, milli silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Operasyonlarımız neticesinde artık can çekişen, iyice köşeye sıkışan ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına, milletimizin başına tekrar bela olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimin projesi olduğuna bakmadan güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye’de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız. Amacımız evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir. Bölgemizde terörün olmadığı bir iklimi tesis etmeyi sadece şehitlerimize değil, aynı zamanda gelecek nesillere yönelik bir borç olarak görüyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Askerlik mesleğini seçerek bu kutlu yola yöneldiğiniz için ben sizleri tebrik ediyorum. Bir cennet bahçesine girercesine toprağa giren aziz şehitlerimizi şu mübarek Ramazan akşamında rahmetle yad ediyor, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum” dedi.

  • Erdoğan’dan Mısır’a tarihi ziyaret!

    Erdoğan’dan Mısır’a tarihi ziyaret!

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 yıl sonra resmi ziyaret kapsamında geldiği Mısır’ın başkenti Kahire’deki İttihadiye Sarayı’nda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi il baş başa ve heyetlerarası görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
    Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin nazik davetine icabetle uzun bir sürenin ardından yeniden Kahire’de olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterilen hüsnü kabulden ötürü Sisi başta olmak üzere tüm Mısırlılara teşekkür etti.
    Dün yaşanan maden kazası nedeniyle Erzincanlılara geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir maden ocağında dün yaşanan toprak kaymasında maalesef 9 işçimiz toprak altında kaldı. 9 kardeşimizi arama kurtarma çalışmaları çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Çalışmaları koordine etmek üzere İçişleri Bakanımız ile Enerji Bakanımızı Erzincan’a gönderdik. Biz de kendilerinden düzenli olarak bilgi alıyoruz. Bölgede 339’u arama kurtarma personeli olmak üzere 827 uzman personel bulunuyor. Ayrıca 626 araç, 32 iş makinası, 97 aydınlatma kulesi, 6 drone, 44 jeneratör ile özel donanıma sahip diğer araçlar kaza sahasındaki çalışmalara destek veriyor. İşçilerimize ulaşıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Rabb’im ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten korusun diyorum” dedi.

    “Ticaret ve ekonomi iş birliğimizin lokomotifini oluşturuyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ile bin yılı aşan, iç içe geçmiş ortak bir tarih ve kültüre sahip olduklarını söyledi. Bu köklü mirastan aldıkları güçle, Türkiye-Mısır ilişkilerini hak ettiği seviyeye çıkartma gayretinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı güçlü iradenin Mısır tarafında da olduğunu gördüklerini dile getirdi.
    Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ni cumhurbaşkanları seviyesine taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli kardeşimi, Konsey toplantımızı gerçekleştirmek üzere ilk fırsatta Ankara’ya beklediğimi söyledim. Bu ziyaret, inanıyorum ki ilişkilerimizde yeni bir dönüm noktası olacaktır. Ticaret ve ekonomi, iş birliğimizin lokomotifini oluşturuyor. Bugünkü istişarelerimizde ticaret hacmini kısa süre içinde 15 milyar dolara çıkarmak için mutabık kaldık. Ayrıca 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarımızı da artırma kararlılığındayız. Görüşmelerimizde bu yönde atabileceğimiz ilave adımlar hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Savunma sanayi çok ciddi potansiyele sahip olduğumuz bir diğer alandır. Mısır, savunma sektörüne önemli yatırımlar yapıyor. Mısırla güç birliğine giderek ortak projeler geliştireceğimize inanıyorum. LNG, nükleer ve yenilenebilir enerji alanında iş birliğimizi geliştirme imkânlarını da değerlendiriyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ile turizm, eğitim ve kültür alanlarında da mevcut bağları daha da kuvvetlendirmek adına gayret sarf edeceklerini belirtti. Kahire’deki Yunus Emre Enstitüsü’nün dünyada Türkçe kurslarına en fazla ilgi gösterilen şube konumunda olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıl 22 bin Mısırlı öğrencinin Türkçe öğrenmek üzere kurslara kayıt yaptırmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

    “Netanyahu yönetimi katliam politikasını pervasızca sürdürüyor”

    Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramının Sisi ile görüşmelerinin ilk sırasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail saldırılarında ekseriyetle çocuk ve kadın, 28 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit edildi, 70 bine yakın Filistinli masum yaralandı. Savaşta dahi dokunulmaması gereken camiler, kiliseler, hastaneler, okullar, Birleşmiş Milletler binaları bombalandı. Netanyahu yönetimi işgal, yıkım ve katliam politikasını tüm tepkilere rağmen pervasızca sürdürüyor” dedi.
    Gazze’de ateşkesin bir an evvel tesisi ve insani yardımların engelsiz bir şekilde Gazze’ye sevkinin Türkiye’nin öncelikleri arasında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizden bugüne kadar uçak ve gemilerle 34 bin tonun üzerinde yardım malzemesini bölgeye sevk ettik. Yardımların ulaştırılmasında Mısır makamlarının desteğini burada özellikle ifade etmek istiyorum. Mısır Kızılay’ına, Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığına ve ilgili tüm Mısır kurumlarına teşekkür ediyorum” dedi.

    “Gazze’nin insansızlaştırılması hiçbir şekilde kabul edilemez”

    Türkiye’nin insani yardımlarının yanı sıra refakatçileri dahil 700’den fazla Filistinli’nin, tedavileri için Mısır üzerinden Türkiye’ye getirildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze içinde bir sahra hastanemizin tesisi için uzmanlarımız çalışıyor. Hastanenin en kısa zamanda faaliyete geçmesi noktasında Mısırlı kardeşlerimizin desteğine güveniyoruz. Gazze halkının topraklarından sürgün ettirilmesi yönündeki girişimler bizler için yok hükmündedir. Gazze’nin insansızlaştırılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Mısır’ın bu konudaki dirayetli ve kararlı tutumunu takdirle karşılıyor ve destekliyoruz. Netanyahu yönetimi katliamlarını Gazzeli sivillerin sığındığı son nokta olan Refah’a da taşımaktan uzak durmalıdır. İslam dünyası, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplum, sonu soykırıma varacak böyle bir çılgınlığa izin vermemelidir. Gazze’de akan kanın durması için Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği ve dayanışma hâlinde olmaya devam edeceğiz. Orta vadede Gazze’nin yeniden toparlanması ve imarı için de Mısır’la birlikte çalışmaya hazırız” dedi.

    Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmelerinde, Libya, Sudan ve Somali’deki meseleleri değerlendirme fırsatı da bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu üç kardeş ülkenin birliğine, beraberliğine, toprak bütünlüğüne ve huzuruna desteğimiz tamdır” dedi.
    Afrika’da, Orta Doğu’da veya başka yerlerde asla çatışma, gerilim, kriz görmek istemediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla bölgemizde barış ve istikrarın tesisi için Mısır’la temaslarımızı her seviyede artırma kararlılığındayız” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi tarafından heyeti onuruna verilen resmî yemeğe katıldı.

  • Demokratik Kongo’da yeni cumhurbaşkanı

    Demokratik Kongo’da yeni cumhurbaşkanı

    Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde halk 20 Aralık’ta yeni cumhurbaşkanını belirlemek üzere sandık başına gitmişti. Yüksek Seçim Kurulu, bugün cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan ismi açıkladı. Oyların yüzde 73’ünü alan Mevcut Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, muhalif adayların bir kısmı tarafından “şaibeli” olarak nitelendirilerek tekrarlanması talep edilen seçimlerin galibi ilan edildi. Tshisekedi’nin en yakın rakibi Moise Katumbi ise oyların yüzde 18’ini, Martin Fayulu yüzde 5’ini aldı. Tshisekedi, 20 Ocak’ta yemin ederek yeni dönem görevine başlayacak.
    Öte yandan seçimde 41 milyon kayıtlı seçmenin oy kullandığı kaydedildi.

    Protesto çağrısı

    Tshisekedi’nin bazı rakipleri, sonuçların açıklanmasının ardından protesto çağrısında bulundu. Rakipler tarafından ortak yapılan açıklamada, “Halkımızı seçim hilesinin ilan edilmesinin ardından kitlesel olarak sokaklara çıkmaya çağırıyoruz” denildi. Protesto çağrısının ardından başkent Kinşasa’nın bazı kesimlerinde asker sokaklara çıktı.
    Muhalefet, 20 Aralık’ta gerçekleştirilen seçimlerde bazı sorunlar yaşandığını savunuyor. İkinci güne uzatılması beklenen seçimlerde, sandıkların yaklaşık üçte ikisinin geç açıldığı ifade ediliyor. Seçimde milyonlarca kişinin oy vermek için saatlerce beklediği, bir kısmının beklemekten vazgeçip evine gittiği ifade edilirken, muhalefet bu sorunların seçimin 60 yaşındaki Tshisekedi lehine sonuçlanması için kasıtlı bir planın parçası olduğunu öne sürüyor.