Etiket: cumhurbaşkanı adayı

  • Kemal Kılıçdaroğlu’ndan veda mesajı

    Kemal Kılıçdaroğlu’ndan veda mesajı

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısına son kez katıldığını söyledi.

    Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Kılıçdaroğlu, “Bugün bu kürsüye veda etmek için buradayım.” dedi.

    Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın aday belirleme sürecinde anlaşmazlık yaşadığı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e de bir mesaj yolladı.

    CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

    “Bu coğrafyanın neresinde yaşıyorsanız huzur içinde yaşamanızı isterim. Yeni bir başlangıç için beraber ve birlikte var olduğumuz bütün sıkıntıları aşalım istiyorum. Biz bunları yaptığımız zaman o şahane o görkemli Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bugün bu kürsüye veda etmek için buradayım. Veda etmek kolay olmuyor. Size son kez bu kürsüden bakmak istiyorum.

    “Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak zordur”

    Sarayın yol arkadaşı olmak kolaydır. Orada para vardır, kibir vardır, haram vardır. Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak ise kolay değil, zordur. Izdıraplıdır. Tehlikelerle doludur. Başınıza her an her şey gelebilir. Parası pulu da yoktur Bay Kemal’in. Sarayı da yoktur.

    “Zalimlerin tahtını yıkmaya çok yakınız”

    Sizler Bay Kemal ile yürümeye karar verdiniz, bu yolu seçtiniz. Bay Kemal’in sizler gibi gerçek dostları vardır. Bay Kemal ile yürümek akıldan öte bir yürek işidir. Sizi yürekten kutluyorum. Bay Kemal’in şansı da budur, sizin o kocaman yüreğiniz. Başınızı hep dik tuttunuz, karanlığın üzerinizi kaplamasına izin vermediniz. Bugün zalimlerin tahtını yıkmaya çok yakınız. Sizin gibi yol arkadaşlarım olduğu için onur duyuyorum. Allah hepimizden razı olsun, hakkınızı helal edin.

    Bu kürsüde insanlarımızın onuru ve demokrasimizin kaderi adına son kez konuşuyorum. Umutluyum dostlar, gerçekten umutluyum. Çünkü her gün Türkiye’de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir dünya hayal ediyorum. Bize doğru uçan o özgür kuşları düşünüyorum. İYİ Parti’nin sayın Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte bitireceğiz yapacağız bu deliliği. Çünkü Meral Hanım merttir. Ana kucağını da iyi bilir, yeri geldiğinde masaya yumruğu vurmasını da. Arada bir ülkücü damarı tutar bunu da gayet iyi biliyorum.

    “İmamoğlu ve Yavaş da yanımda olacak”

    Saadet Partisi’nin genel başkanı Temel Karamollaoğlu ile bitireceğiz. Temel Bey bilgedir, cesurdur. Bu bilge Türkiye’nin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile bitireceğiz, onunla da bu ülke için alın terini birlikte dökereceğiz. Gültekin Uysal da yürekli, cesur ve genç bir liderdir. Ve iki kişi daha var. Siz o kişiyi gayet yakından tanıyorsunuz. Burada söylemiştim. Evladım Ekrem İmamoğlu. O da yanımda olacak. Yıllardır omuz omuza verdiğimiz dostum Mansur Yavaş, o da burada olacak.”

    Deprem bölgesine gidecek

    Toplantı sonrası basın mensuplarıyla sohbet eden Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile deprem bölgesine gideceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Depremzedelerin sorunlarının dillendirildiği ortam olması gerekiyor.” dedi.

    “Deprem bölgesinde seçim güvenliği konusunda endişe taşıyor musunuz?” sorusuna da yanıt veren CHP lideri, “Sandık güvenliği sağlanır endişe taşımıyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Aday belirleme sürecindeki krize de değinen Kılıçdaroğlu, “Tartışmak doğaldır, önemli olan tartışmaları sonuca bağlamaktır.” diye konuştu.

  • Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu

    Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu

    Millet İttifakı’nın toplantısı yeniden 6 siyasi partinin katılımıyla yapıldı.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğindeki toplantıya; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.

    Yaklaşık 4,5 saat süren toplantı sonrası 6 lider açıklama yapmak üzere Saadet Partisi Genel Merkezi önüne geldi.

    Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamak üzere Temel Karamollaoğlu söz aldı:

    “İçinde bulunduğumuz günler acılı günler. 10 binlerce kardeşimiz hayata veda etti. Birçok şehirde bina ayakta kalmadı. Allah vefat edenlere rahmet eylesin. Bugün bir araya gelmemizin sebebini biliyorsunuz. Toplantılarımız neticesinde aldığımız kararı, siz kardeşlerimize bir görev addediyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bizim cumhurbaşkanı adayımız olarak belirlenmiştir. Görevin hayırlı olmasını diliyoruz.”

    “En büyük gayemiz, Türkiye’yi bereketli, huzurlu ve neşeli günlere taşımaktır”
    Kılıçdaroğlu, kararın açıklanmasının hemen ardından yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajı vererek, bu sofranın Halil İbrahim sofrası olduğunu vurguladı.
    Kılıçdaroğlu, “Yunus Emre, ‘bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz.’ Biz Yunus Emre’nin sözünden aldığımız ilhamla Türkiye’nin bütün renklerini aynı sofrada buluşturmak için yola çıktık. Bu sofra Halil İbrahim sofrasıdır. Halil İbrahim sofrası, komşusu açken tok yatmamaktır. Halil İbrahim sofrası, tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmemesidir. Halil İbrahim sofrası, zulmün sona ermesi, hakkın hukukun ve adaletin hakim kılınması demektir. Bizim soframız barışın ve kardeşliğin sofrasıdır. En büyük gayemiz, Türkiye’yi bereketli, huzurlu ve neşeli günlere taşımaktır. Allah’ın izniyle bunu hep birlikte başaracağız. Biz Millet İttifakı olarak Türkiye’yi istişare ve uzlaşıyla yöneteceğiz. Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin genel başkanları olarak güçlendirilmiş parlamenter sistemle geçiş sürecinin yol haritası üzerinde de mutabık kalmış bulunuyoruz. 12 madde az önce içeride sonuçlandı. Bu çerçevede parlamenter sisteme geçiş sürecinde Millet İttifakı’na dair diğer partilerimizin genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktır. Millet İttifakı’nın kapısı ortak Türkiye hayalimizi paylaşan herkese sonuna kadar açıktır. İnanç, düşünce, ideoloji ve kimlik ayırt etmeksizin 85 milyon insanımızı yürekten selamlıyoruz. Deprem felaketinin bugün birinci ayı. Kaybettiğimiz vatandaşlara bu mübarek Berat Kandili gecesinde Allah’tan rahmet diliyorum. Kimse merak etmesin, ahlakın ve adaletin iktidarını hep birlikte kuracağız. Yolumuz açık olsun” diye konuştu.

    Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu uygun zamanda cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacak
    Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında bahsettiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası ise şöyle:
    “1. Geçiş Sürecinde Türkiye’yi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ilke ve hedefleri ile mutabakata vardığımız referans metinleri doğrultusunda anayasa, yasa, kuvvetler ayrılığı, denge ve denetleme esasları çerçevesinde istişare ve uzlaşıyla yöneteceğiz.
    2. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişle ilgili Anayasa değişiklikleri, genel seçimde ortaya çıkan TBMM yapısının mümkün kıldığı en kısa sürede tamamlanacak ve yürürlüğe girecektir.
    3. Geçiş sürecinde Millet İttifakı’na dahil partilerin genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktır.
    4. Bakanlıkların dağılımı, Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin milletvekili genel seçiminde çıkardığı milletvekili sayısına göre belirlenecektir. İttifak partilerinin her biri kabinede en az bir bakan ile temsil edilecektir. Bakanlıklara paralel olarak kurulmuş Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Politika Kurulları ve ofisler lağvedilecektir.
    5. Bakanların atanma ve görevden alınmaları, mensup oldukları siyasi partinin genel başkanıyla uzlaşı içinde cumhurbaşkanı tarafından yapılacaktır.
    6. Geçiş sürecinde cumhurbaşkanı, yürütme yetkisini ve görevini katılımcılık anlayışı, istişare ve uzlaşı esaslarına göre kullanacaktır.
    7. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne (Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar) yetki ve görev dağılımı, Anayasa ve yasalar çerçevesinde çıkarılacak Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile belirlenecektir.
    8. Cumhurbaşkanı; seçimlerin yenilenmesi, OHAL ilanı, milli güvenlik politikaları, Cumhurbaşkanlığı Kararları, Kararnameleri ve genel nitelikteki düzenleyici işlemler ile üst düzey atamalarda Millet İttifakı’na dahil partilerin genel başkanlarıyla uzlaşı içinde karar alacaktır.
    9. Geçiş sürecinde yasama faaliyetlerinin iş birliği içinde gerçekleşmesini koordine edecek mekanizmalar oluşturulacaktır.
    10. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin tamamlanmasıyla birlikte mevcut cumhurbaşkanının -var ise- siyasi parti üyeliği sona erecektir.
    11. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçildikten sonra yeni bir seçime gerek olmaksızın 13. cumhurbaşkanı ve TBMM görev süresini tamamlayacaktır.
    12. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları sayın cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacaklardır.”

    6’LI MASADA KRİZİ ÇÖZEN FORMÜL

    Ziyarete ilişkin açıklama yapan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Akşener’in Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı yardımcıları olmaları önerisini sunduğunu söyledi.

    Zorlu, ”Bu ziyaret sırasında, her iki belediye başkanımıza seçilecek 13. Cumhurbaşkanı’nın yetkili, icracı iki cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları konusunda kendilerine önerilerini iletmiştir.” dedi.

  • “Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim”

    “Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim”

    İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Yeni Mahalle Nar Caddesi üzerinde faaliyet gösteren esnaflarla görüştü. Girdiği iş yerinde iş yeri sahibi Yılmaz Balcı ile sohbet eden Akşener, cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı sorusuna, “Ben cumhurbaşkanı adayı değilim. Kadından imam olmaz. Cumhurbaşkanı aynı zamanda imamlık yapmak durumunda olduğu için ben aday değilim” diyerek cevap verdi.

     

  • Kılıçdaroğlu’na İmamoğlu ve Yavaş soruldu

    Kılıçdaroğlu’na İmamoğlu ve Yavaş soruldu

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarını değerlendirdi.

    Katıldığı bir televizyon programında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayları arasında olup olmadığı soruldu.

    Kılıçdaroğlu, 6’lı masa toplantısında belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin herhangi bir konunun gündeme gelmediğini söyledi.

    CHP’li bazı isimlerin kendisini Cumhurbaşkanı Adayı olarak ilan etmesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “CHP yöneticileri kendi genel başkanlarının Cumhurbaşkanı adayı olmasını isterler. Ancak temmeniden öteye geçmez, çünkü adayı liderler belirleyecek” dedi.

  • “Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş olmalı”

    “Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş olmalı”

    Genel seçimlere az bir süre kala partilerin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı merak edilirken Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.  Katıldığı canlı yayın programında konuşan Özdağ, partisinin cumhurbaşkanı adayının CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olarak duyurdu.

    “MANSUR YAVAŞ’I GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”

    Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, FOX TV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Partisinin cumhurbaşkanı adayı hakkında konuşan Özdağ şunları ifade etti:

    “Biz Zafer Partisi olarak bir yumuşak geçişi yönetebilecek ve halkın her kesiminden oy alabilecek kişinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğunu gördük. Biz Zafer Partisi olarak Mansur Yavaş’ı göreve çağırıyoruz. Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş olmalı.”

    MANSUR YAVAŞ İDDİASI

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adı sosyal medyada “Mansur Yavaş aday olacak” iddiasıyla yeniden gündeme gelmişti.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin ise, “Bazı sosyal medya hesapları ve haber sitelerinde Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığı hakkında spekülatif haberler yer almaktadır. Bu haberlerle hiçbir ilgimiz bulunmamaktadır” açıklamasını yapmıştı.

  • Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının siyasetçi olması gerektiğini belirterek popüler bir isim seçme düşüncelerinin olmadığını söyledi.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıdaki yemeğine ilişkin MOBESE görüntülerinin ortaya çıkması yeni bir tartışma başlattı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da olaya tepki gösterdi.

    ”YASA DIŞI YOLLARA BAŞVURUYORLAR”

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümeti yasa dışı yollara başvurmakla suçladı.

    Yasa dışı yollarla delil üretilmek istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, telefon dinleme iddiasını da yeniden gündeme getirerek ”Demokrasilerde bu kabul edilemez. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz yasa dışı hiçbir olayın içinde değiliz” dedi.

    MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLUR?

    Birgün gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu’na, Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları da soruldu.

    ”POPÜLER İSİM DÜŞÜNCEMİZ YOK, ADAY SİYASETÇİ OLMALI”

    Kılıçdaroğlu “Çok popüler bir ismi getirip Cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok. Devlet siyasal bir organ, adayın siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım” ifadesini kullandı.

    CHP lideri, Millet İttifakı’nın genişlemesi ve isim değişikliği tartışmasını da değerlendirerek ”İttifakı oluşturan bileşenlerin tamamı karar verir” diye konuştu.

  • Akşener açıkladı! Aday olacak mı?

    Akşener açıkladı! Aday olacak mı?

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2023 Haziran’da yapılacak seçimlerle ilgili cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki soruya “Meral Akşener olarak, bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik adım atmayacağım. Ortak bir adayla gidilmesinde fayda var” yanıtını verdi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener katıldığı televizyon programında gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Akşener, Küçükkaya’nın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki sorusuna net cevap verdi.

    Akşener’in açıklamasından satır başları:

    “ORTAK BİR ADAYLA GİDİLMESİNDE FAYDA VAR”

    “Ben mesela kendimle ilgili çok net bir şey söyleyeyim. Şahsi bir hedefe adım atmıyorum, atmayacağım. Ortak bir adayla gidilmesinde fayda var ama bugünden bunları konuşmanın aradaki birlikteliğe zarar verebileceğini düşündüğüm için, yani seçim zamanı bunun oturulup konuşulması gerekiyor.

    Daha erken, yeni kurulmuş partiler var, o partilerin adımlarını nasıl atacaklarını görmemiz lazım. Ama ben Meral Akşener olarak, bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik adım atmayacağım.”

    KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

    Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ittifak olarak hem fikiriz. Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum.” ifadelerini kullanmıştı. Akşener ise Kılıçaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili olarak “Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünebilir, orada bir sakınca yok.” diye konuşmuştu.

  • AK Partili Turan: Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olursa ben de adayım

    AK Partili Turan: Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olursa ben de adayım

    AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis’te yaptığı konuşmasının “Cumhurbaşkanlığı adaylığı sinyali” olarak yorumlamasının ardından “İlan ediyorum, Kemal Kılıçdaroğlu 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olsun ben de Çanakkale milletvekili Bülent Turan olarak Cumhurbaşkanlığına adayım” dedi.

    AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe görüşmelerinde hükümetin 2021 yılı bütçesini eleştirdiği sırada AK Parti sıralarından gelen “Aday ol aday” sözlerine, “Benim aday olamayacağımı size kim söyledi. Kim söyledi? Ben ne istiyorum. Ben tek adam rejimi istemiyorum. Ben ülkesinde esnafın ensesinde boza pişiren bir yönetim istemiyorum. Ben parlamenter sistem istiyorum. Demokratik, halkçı parlamenter sistem istiyorum. Ben her kuruşun hesabını veren bir siyaset anlayışı istiyorum” yanıtını vermesine ilişkin konuştu.

    Kılıçdaroğlu’nun “kürsü heyecanına kapıldığını” öne süren Turan, Habertürk’e konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Ayrıca dünkü görüşmelerde Sayın Kılıçdaroğlu Hükümeti eleştirirken AK Partili arkadaşlarımızın ‘öyleyse aday olun’ demesine kürsü heyecanıyla bir an sanki adaymış gibi ifade etti. Ancak sonra ne olur ne olmaz diyerek toparlamaya çalıştı. Kılıçdaroğlu’nun şimdiye kadar aday olmaması aslında bundan sonra da nasıl bir siyaset izleyeceğinin göstergesi.”

    AK Parti’li Turan, Kılıçdaroğlu’nun aday olması durumunda kendisinin de aday olacağını ifade ederek şöyle konuştu:

    “Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olamaz, bu kadar net. Kürsü heyecanıyla bir anlık ifadeydi o. Göreceksiniz ki bu sözleri revize edilecek. Bir defa Kılıçdaroğlu’nu kaset operasyonu ile genel başkan yapanların izni ve talimatı olmadan aday olacağını açıklaması beklenmez. Siyasi dostlarına rağmen aday olamaz. Kılıçdaroğlu siyasette aday olmak, lider olmak için genel başkan olmuş biri değil. İlan ediyorum, Kemal Kılıçdaroğlu 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olsun ben de Çanakkale milletvekili Bülent Turan olarak Cumhurbaşkanlığına adayım.”

  • KKTC’de cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, vizyonunu açıkladı

    KKTC’de cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, vizyonunu açıkladı

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisinin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, 11 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için vizyonunu kamuoyu ile paylaştı.

    UBP Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, cumhurbaşkanı adayı Tatar, sosyal medyadan düzenlenen bir etkinlikte gelecek dönem vizyonunu açıkladı. Vizyon tanıtım etkinliğine, Tatar’ın yanı sıra UBP’nin Onursal Başkanı ve KKTC’nin 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.

    “Yeni bir geleceğe yürüyoruz” sloganıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Tatar, “Artık ayağa kalkma ve yepyeni bir geleceğe yürüme zamanıdır. Kıbrıs konusunda masaya artık yeni alternatifler gelecek, Kapalı Maraş’ı insanlığa kazandıran yeni bir açılım gelecek, Mavi Vatan’la ülkemize zenginlik gelecek, Türkiye ile ilişkilerimizin daha da güçlendiği yeni bir dönem gelecek ve Kıbrıs Türk halkıyla iç içe, halka açık bir cumhurbaşkanlığı gelecek.” ifadelerini kullandı.

    Tatar, Kıbrıslı Türklerin 450 yıldır bu topraklarda olduğunu hatırlatarak yüzyıldan fazladır da kendi vatanlarında bir varoluş, özgürlük ve egemenlik mücadelesi verdiklerini kaydetti.

    Yok edilmek istenen bir topluluk noktasından, devlet sahibi bir halk noktasına birlikte mücadele ederek ulaştıklarına vurgu yapan Tatar, UBP’nin adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçimine katılmaktan onur ve gurur duyduğunu kaydetti.

    Ersin Tatar, “Sorumluluğumun bilincindeyim. Beklentilerinizin ne olduğunu çok iyi biliyorum.” dedi.

    Seçildiği andan itibaren, her zaman olduğu gibi, halkla iç içe olmaya devam edeceğini söyleyen Tatar, hükümetle çatışan, her şeyden şikayet eden değil, Kıbrıs Türk halkının sorunlarına somut çözümler bulmak için durmaksızın çalışan bir cumhurbaşkanı olacağını ifade etti.

    Tatar, “Bu topraklarda yaşayan istisnasız her kesimden, her görüşten ve her düşünceden insanımızı kucaklayan bir cumhurbaşkanı olacağım.” dedi.

    KKTC olarak egemenlik, güvenlik ve refah için onurlu bir mücadele yürüttüklerini belirten Tatar, kendi ayakları üzerinde duran bir yapı ve gelecek inşa etme çabasında olduklarını söyledi.

    “Rum tarafıyla görüşmeye açık olacağım”

    Rum yönetimi ile siyasetçilerinin mevcut zihniyeti değişmeden, Kıbrıs’ta statükoyu değiştirecek, iki halkı barış içinde huzura taşıyacak bir anlaşmanın mümkün olmadığına işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının iki devletli, iki bölgeli, egemen eşitliğe dayalı ve her iki tarafın da üzerinde anlaştığı bir çözüme hazır olduğunun altını çizdi.

    Tatar, KKTC Cumhurbaşkanı’nın, Kıbrıs Türk halkının yararına olmayan, kendilerini 1974 öncesine götürecek yolu açacak hiçbir çözüme evet diyemeyeceğini belirterek Kıbrıs Türk halkının ana vatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden, kendi iradesine sahip çıkmaktan ve devletinden asla vazgeçmeyeceğini kaydetti.

    “Rum tarafıyla görüşmeye açık olacağım. Seçimden hemen sonra Cumhurbaşkanlığında oluşturacağımız uzman danışma heyetiyle artık federasyon dışındaki alternatif çözüm önerilerini de masaya getireceğim.” diyen Başbakan Tatar, “Ancak amacı, hedefi, takvimi belli olmayan hiçbir sürecin içinde yer almaya niyetim yoktur. Halkıma bir beş yıl daha asla kaybettirmeyeceğim.” ifadelerini kullandı.

    Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Tek yol federasyon, Rum tarafıyla ancak ben anlaşırım, bu işi çözersem ben çözerim” dediğini ama çözümü gerçekleştiremediğini ifade etti.

    “Maraş’ın açılması Kıbrıs konusunda önemli dönüm noktalarından biri olacaktır”

    Kapalı Maraş açılım sürecine de değinen Tatar, hedeflerinin Maraş’ı 1974 öncesi sahipleri için açmak, özgürleştirmek olduğunu aktardı.

    Tatar şunları kaydetti:

    “Kapalı Maraş’ın dünyaya yeniden açılmasıyla ortaya çıkacak refah ve zenginlikten Kıbrıs Türk halkının, KKTC’nin de yararlanmasını sağlamak hedefimizdir. Maraş’ı uluslararası hukuka uygun biçimde, oradaki mülklerin eski sahiplerinin haklarını gözeterek, devletimizin idaresinde ve Gazimağusa Belediyesinin bir bölgesi olarak açmak hepimizin çıkarınadır.

    Maraş’ın yeniden Kıbrıs’a ve dünyaya açılması, iki halk arasında kalıcı bir barışın tesis edilebileceğinin de simgesi olacaktır. İnanıyorum ki Maraş’ın açılması, Kıbrıs konusunda önemli dönüm noktalarından biri olacaktır.”

    “Türkiye ile aramızdaki ilişki karşılıklı saygı, sevgi ve iş birliğine dayanmaktadır”

    Başbakan Tatar, dış politikadan, eğitime, spordan sanata, tarımdan ticarete, sağlıktan sanayiye kadar hayatın ve ekonominin her alanında KKTC’nin yanında dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti olduğunun altını çizerek, Türkiye ile KKTC’yi daha da güçlendirecek, zenginleştirecek, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak yeni proje ve iş birliklerinin artarak devam edeceğine vurgu yaptı.

    “Türkiye ile aramızdaki ilişki karşılıklı saygı, sevgi ve iş birliğine dayanmaktadır. Kardeşlik esasına, sevgiye, saygıya dayanmaktadır. Kıbrıs Türkü’nün kimliğiyle, devletiyle var olması bizim için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir ve Türkiye bunun gereğini yerine getirmektedir.” diyen Tatar, iki ülke arasındaki iş birliğini kardeş devlet esasına dayalı olarak en ileri noktaya taşımaya gayret edeceğini dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Akıncı’nın son beş yıllık görev süresi içinde KKTC’nin en büyük destekçisi olan Türkiye ile doğru, sağlıklı ilişki kurmayı başaramadığını belirten Tatar, Akıncı’nın belirli bir kesimin oyları için Türkiye’yi en hassas konularda eleştirdiğini ifade etti.

    Yunanistan’ın ve onun kontrol alanındaki Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de uyguladığı politikaların esas itibarıyla Türkiye ve KKTC düşmanlığı üzerine kurulduğuna işaret eden Tatar, şu değerlendirmede bulundu:

    “Yunan devleti ve Rum yönetimi, Türkiye’yi bölgede yalnızlaştırmak, KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına verdiği desteği engellemek, Akdeniz’i Türkiye’ye ve KKTC’ye kapatmak istemektedir. Ancak onlar ne isterse yapsınlar, bizler bugünümüz ve geleceğimiz için denizlerdeki, gökyüzündeki, karadaki haklarımıza Türkiye ile birlikte sahip çıkacağız. Bu bağlamda ‘Mavi Vatan’ bizler için büyük önem taşımaktadır. Mavi Vatan’a sahip çıkmak, Kıbrıs Türk halkının refahının, zenginliğinin, çocuklarımızın geleceğinin bir gereğidir.” dedi.

  • Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı bellidir

    Bahçeli: Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı bellidir

    SON DAKİKA: MHP Lideri Devlet Bahçeli:”Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023’ün Haziran ayında, zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır. Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan’la yaşanan Doğu Akdeniz gerilimine ilişkin bir açıklama yayımladı:

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları;

    “Ege ve Doğu Akdeniz’de yaşanan tehlikeli cepheleşme, Türkiye’nin çevresini saran mütecaviz ve müstevli cendere günden güne karmaşıklaşmaktadır.

    Yunanistan’ın küstah dayatmalarına eşzamanlı olarak genişleyen kriz siyaseti ülke olarak maruz kaldığımız risk ve tehditleri hem derinleştirip hem de şiddetlendirmektedir.

    Artan gerilim ve tacizlere rağmen, Türkiye tarihsel çıkarlarını, egemenlik haklarını, milli güvenliğini muhafazayla birlikte müdafaa etme azim ve kararlılığındadır.

    Bu konuda en küçük gevşeme ve tavize fırsat verilmemektedir.

    Yunanistan’ın muhasım ülkelerin arkasına saklanıp anlaşmadan, konuşmadan ve uzlaşmadan ısrarla kaçması, üstelik haksızlıkların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınıp ikbal ve istikbal arayışına çıkması haydutluktur.

    Fransa’nın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Mısır ve İsrail’in telkin, tezvir ve tahrikleriyle freni iyice boşalan Yunanistan’ın muhtemel bir felakete açıkça hizmet ettiği, hatta davetiye çıkardığı anlaşılmaktadır.

    NATO’nun teknik görüşmeler yapılması amacıyla mutabakata varıldığını açıklaması Yunanistan tarafından yalanlanmış, nitekim barış ve diyaloğa hangi ülkenin kapalı olduğu ezcümle belgelenmiştir.

    Bunun yanı sıra, Fransa ile Yunanistan arasında planlanan ortak savunma anlaşmasının 9 Eylül’de Macron ile Miçotakis eliyle imzalanacak olması geçmişe dayalı yeni bir hesaplaşma hevesinin bu iki çürümüşe hakim olduğuna kanıt ve karine teşkil etmiştir.

    Bilinmelidir ki, Yunanistan’ın neredeyse kumsallarımıza kadar hak iddiasında bulunması çok bariz bir savaş dilidir.

    Ancak Türkiye’nin varlığı, bağımsızlığı ve onurlu geleceği asla haczedilemeyecektir.

    Gerek Ege’de gerekse de Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımızı, kara sularımızı, egemenliğimizin alameti farikası olan her emanetimizi ihlale, inkara veya işgale kakışanlar tarihi yanlışlarının bedelini çok ağır ödeyeceklerdir.

    Fransa ve Yunanistan’ın 1920’li yıllardan mülhem kanlı politikalarını gafletle tekraren uygulamaları halinde hafızalarından çıkardıkları soylu Türk kahramanlığının ezici gücüyle bir kez daha tanışmaları, bu defa katlanacakları akıbetin korkunçluğu mukadderdir.

    AB Komisyon Başkanı’nın, “24-25 Eylül AB Zirvesi’nde Türkiye için havuç-sopa yaklaşımını içeren araçlar belirleyeceğiz” demesi ucuz, sorumsuz ve sorunlu bir üslup olarak gündeme yansımıştır.

    Başta Almanya olmak üzere diğer birlik üyesi ülkelerin Fransa’nın düşmanca politikalarını engellemeleri, tahsis veya tamir etmeleri tarihi bir zorunluluk olarak karşımızdadır.

    AB’nin kendi içinde müşterek bir dış politika inşa edemeyecek kadar bölünme yaşaması bir başka vahim sorundur.

    İlave olarak NATO şemsiyesi altında Türkiye-Yunanistan kutuplaşmasına bir de Türkiye-Fransa husumeti eklenmiştir.

    Bu şekilde ne NATO’nun devamı ne de bölgesel ve küresel barış ortamının tesisi ihtimal dahilinde olamayacaktır.

    Türk milleti mavi vatanın istiklaline baş koymuştur.

    Tıpkı terörle, ekonomik saldırılarla nasıl mücadele ediliyorsa denizlerimizde silah gösterip uçak uçuran, gemi yüzdürüp sabrımızı test eden ülkelerle de aynı şekilde ve cesaretle mücadele edilecektir.

    Türkiye’nin milli bekasını çok sıcak ve yakın derecede etkileyen dış gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, CHP’nin, HDP’nin, İP’in ve diğer partilerin siyasi polemiklerle vakit geçirmesi Türkiye sevdasından ne kadar mahrum olduklarını esasen tasdik ve teyit etmiştir.

    Cumhurbaşkanı ve 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine üç yıllık bir sürenin bulunması bu müflis siyaset işportacıları tarafından bir türlü dikkate alınmamaktadır.

    Sabah akşam Zillet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili bahis açılmakta, erken seçim zorlaması yapılmaktadır.

    CHP’yle birlikte siyasi dedikoduya çakılmış malum siyasi partilerin ülkemizi ve milletimizi pençesine alan milli meseleler hakkında dişe dokunur tek bir görüş ve değerlendirmelerinin olmaması ise utanılacak bir ayıptır.

    Gül isteyenlerin daha çok fidan dikme çabası beyhude bir gayrettir.

    Türkiye’yi üçüncü sınıf siyasi çekişme ve tartışmalarla meşgul edenlerin yegâne gayesi çıkarlarının imali, çarpık anlayışlarının ikmalidir.

    Buradan kayda değer bir sonuç çıkmayacağı da kesindir.

    Türkiye terörden dış politikaya, ekonomiden salgın hastalığa kadar varoluş-yokoluş mücadelesi verirken Yunanistan’ın gizli hafiyesi gibi konuşan, yazan, yorum yapan kim varsa zillet çamuruyla kirlenmiştir.

    Uyduruk ve uydulaşmış parlamenter sistemi güçlendirerek tekrardan uygulama sözü verenler amansız bir hastalığa yakalanmış siyaset cahilleri, millete tepeden bakan sonradan görmelerdir.

    Bunlara itibar edip ciddiye alacak vicdan ve hamiyet sahibi hiç kimse kalmamıştır.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin gelecek ümidi, sosyal, siyasal ve ekonomik güvencesi, stratejik gücüdür.

    Cumhur İttifakı geceyi gündüze katarak devletine, milletine, geleceğin parlak nesillerine huzurlu, istikrarlı, iç ve dış sorunlarını en aza indirmiş, refaha ve gelişmişliğe ulaşmış bir ülke kazandırmanın heyecan ve hedefindedir.

    Bunu da istiklal için birlik, istikbal için dirlik kavrayışıyla hayata geçirecektir.

    Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında, yani zamanında yapılacaktır.

    Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır.

    Ayrıca Cumhurbaşkanı adayı çetelesi tutan, toplumsal ve siyasi kısır tartışmaları kamçılayan kötü niyetliler şu gerçeği yeri gelmişken özellikle hatırlarında tutsunlar ki:

    Cumhur İttifakı’nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

    Milliyetçi Hareket Partisi ise bu amaç doğrultusunda sonuna kadar çalışacak, milletimizin tertemiz iradesinden ilhamını alarak gereğini şimdiden tam ve eksiksiz şekilde ifa edecektir.”