Etiket: Cumhurbaşkanı Erdoğan

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fatih Erbakan görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fatih Erbakan görüştü

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile bir araya geldi.

    Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi’ndeki görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezde parti kurmayları ve Genel Başkan Fatih Erbakan tarafından karşılandı.

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın görüşmeye ilişkin bir açıklama yaptı.

    Erbakan’ın açıklamasından satır başları şöyle:

    ”Kendileriyle önümüzdeki seçim sürecinde yapılacak çalışmalarla ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. Cumhur İttifakı’na katılmamız dolayısıyla tebriklerini ilettiler. Seçime logomuz ve adaylarımızla gireceğiz. Hayra vesile olan şerre engel olan siyasi oluşumu ortaya koymuş bir hareketiz. 6’lı bir kaosa ülkemizi milletimizi teslim etmemek adına milli ve kararlı bir adımı attık.”

    Yeniden Refah Partisi geçtiğimiz Cuma günü, Cumhur İttifakı’na katılma kararını açıklamıştı.

    İlk tur görüşmelerden sonuç çıkmamasının ardından Erbakan, Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya gelmiş, ardından partisi ittifaka dahil olmuştu.

    Fatih Erbakan, Cumhur İttifakı çatısı altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığını destekleyeceklerini açıklamış ancak seçime kendi parti logolarıyla gireceklerini söylemişti.

  • “Gece gündüz çalışacağız”

    “Gece gündüz çalışacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da “GSB Yurtları İftar Buluşması” programında depremzedelerle birlikte oruç açtı. Programda konuşan Erdoğan, “Deprem gününden sonra geçen yaklaşık 1,5 ayda arama kurtarma çalışmalarını tamamladığımız, acil yardım dağıtımlarını düzene soktuğumuz, enkazları süratle kaldırdığımız, geçici barınma merkezlerini oluşturmayı sürdürdüğümüz, kalıcı konutların inşasına başladığımız; özetle yaraları hızla sarmaya başladığımız bir süreç yaşadık. Ülkemizin 11 ilinde 14 milyon insanı doğrudan etkileyen böylesine büyük bir felaket karşısında böylesine hızlı bir toparlanmayı sağlamak kolay değildir. Devletimiz tüm kurumlarını, imkanlarını, gerekli tüm personelini deprem bölgesinde görevlendirmiştir. Milletimiz sivil toplum kuruluşlarıyla ilk günden beri depremzede vatandaşlarımızın yanındadır. Dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere uluslararası yardımları da asla unutmayacağız. Depremzedelerimiz de, milletimiz de şundan emin olsun ki oradaki arkadaşlarımız insan üstü bir gayretle çalışarak her eksiği gidermenin, her talebi karşılamanın mücadelesini yürütmüştür. Buna rağmen felaketin etkilediği alanın genişliği, nüfusun çokluğu, iklim şartları gibi sebeplerle elbette bir takım eksikler, sıkıntılar yaşanmıştır. Kısa bir sürede bunlarında telafisi zaten yapılmıştır.” diye konuştu.

    “Toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır”

    Deprem bölgesinde toplamda 650 bin konut inşa edilerek ayağa kaldırılacağını belirten Erdoğan, “Amacımız 1 yıl içerisinde alt yapısıyla tüm sosyal ve ticari birimleriyle 319 bin konut, toplamda da 650 bin konut inşa ederek deprem bölgesini ayağa kaldırmaktır. Yerinde dönüşecek yerleri de tarihi ve kültürel dokuya uygun şekilde sağlam ve güvenli yapılarla şehirlerimize kazandıracağız. Ramazan vesilesiyle ziyaret ettiğimiz şehirlerimizde kalıcı konutlarımızın temel atma törenlerini de gerçekleştiriyoruz. Kahramanmaraş’ı, Hatay’ı inşallah yarın da Adıyaman’ı, Malatya’yı, Gaziantep’i ve depremde zarar gören diğer tüm şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya edene kadar gece gündüz çalışacağız. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımdan şehirlerine sahip çıkmalarını istiyorum. Kullanılamayacak hala gelen evler ve artçı sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk sebebiyle başka yerlere giden milyonlarca vatandaşımız var. Vatandaşlarımızın bir kısmı da burada olduğu gibi Gençlik ve Spor Bakanlığımızın yurtlarında kalıyor. Ayrıca otellerde, kamu misafirhanelerinde, evlerde kalan vatandaşlarımız bulunuyor. Bunların da bir an önce geri dönerek yuvalarına, işlerine, hayatlarına yeniden kavuşmalarını hedefliyoruz. Sanayi kuruluşlarının üretime başlamasıyla geçici ticaret merkezlerini ve sağlam dükkanların açılmasıyla, tarımsal çalışmaların yoğunlaşmasıyla geri dönüşlerin süratleneceğine inanıyorum” diye konuştu.

    “Felaketin yaralarını tamamen saracağız” diyen Erdoğan, “Dağıttığımız çadırlarla, kurduğumuz konteyner kentlerle inşa ettiğimiz prefabrik yapılarla geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Hasarsız binalarda zaten oturulabiliyor. Az hasarlı binalarda küçük tadilatların ardından kullanılabiliyor. Kalıcı konutların devreye girmeye başlamasıyla inşallah bu şehirlerimizin önünde yepyeni bir dönem başlatacağız. Ölen canları geri getiremeyiz. Ama bunun dışında yıkılan her şeyi yeniden yaparak Allah’ın izniyle bu felaketin yaralarını tamamen saracağız. Kardeşlerim milletimizin birlik, beraberlik, kardeşlik hasretlerinin ne kadar güçlü olduğunu son deprem felaketinde bir kez daha gördük. Ramazan ayı bu hasretlerin zirveye çıktığı bir dönemdir. Ülkemizin dört bir yanında insanlarımız bu ayın bereketinden istifade ederken, deprem bölgesindeki kardeşlerini de unutmuyor. Belediyelerimiz Ramazan boyunca hizmet vermek üzere deprem şehirlerimizi ilçe ilçe, köy köy paylaştı. İftarıyla, sahuruyla, sohbetiyle Ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirecek programlar yapılıyor. Aynı şekilde diğer şehirlere gitmiş depremzedelerimiz de ihmal edilmiyor. Bu kardeşlerimizin Ramazan ayında mahzun kalmaması için bugün burada yaptığımız iftar gibi programlar düzenleniyor. Tabi Ramazan ayının sembolü olduğu birlik ve kardeşlik ikliminin bizim medeniyetimizde çok müstesna bir yeri var. Ülkemizin dört bir yanında ve yurtdışındaki insanlarımız arasında bu iklimin güçlendirilmesi için çalışıyoruz. Türkiye’nin Cumhuriyetimizin ilk asrındaki demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamladığı ve yeni bir katılıma hazırlandığı bir dönemde böyle bir kucaklamaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunuyor” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye Yüz Yılı diye ifade ettiğimiz ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki asrına dair hayallerimiz, vizyonlarımız, hedeflerimiz için kritik bir tercihin arifesindeyiz. Bizi girdiğimiz hiçbir mücadelede yalnız bırakmayan milletimizin bu defada desteğiyle yanımızda yer alacağına yürekten inanıyorum.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye-Rusya ilişkilerini geliştirecek adımlar ve Rusya-Ukrayna savaşına dair gelişmeler ele alındı.

    Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden uzatılmasıyla ilgili müspet tutumu dolayısıyla Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür eden Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların bir an önce müzakereler yoluyla sona erdirilmesine önem verdiklerini ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi’de mutabık kaldıkları ekonomik iş birliği temelinde yeni adımlar atabileceklerini belirtti.

  • ‘En düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira oldu’

    ‘En düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira oldu’

    NTV-Star TV özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair soruları cevapladı.

    Erdoğan, “Bu geceyle birlikte mübarek ramazan ayını idrak etmeye başlıyoruz. Bu gece sahura kalkacağız. ramazanın manevi havasını yaşamaya başlanacak. Depremde ebediyete uğurlanan şehitlere rahmete vesile olsun diyorum. 100 bini aşkın yaralılarımız oldu. Yaralılarımızın şifa bulmasına vesile olsun diyorum” dedi.

    Deprem bölgesindeki enkazların kaldırılmasıyla beraber yarın temel atmaya başlanacağını açıklayan Erdoğan, “Biz geçmişte bunun imtihanlarını başarıyla verdik. Depremin ilk anından itibaren durum tespiti yaptık. Kabinemizin tüm üyelerini deprem bölgelerine göndererek her birini bir ilin koordinatörü olarak görevlendirdik. O günden bugüne bakan arkadaşlarım bölgeden ayrılmadan görevlerini yaptılar. Her ilin milletvekilleri bu bölgelerde görev yaptılar. Asker, polis, jandarma madenci aklınıza kim gelirse bölgeye gönderdik. Madencilerden burada kendilerinden çok istifade ettik. Depremin ardından birkaç saatte çalışmaların düzene girmesiyle arama kurtarma ardından enkaz kaldırma çalışmalarını profesyonelce yerine getirmeye başladık” diye konuştu.

    “Bundan sonra tek derdimiz yaraları sarmak olacak, deprem olacak”

    Ağır kış şartlarına rağmen tüm arama kurtarma ekiplerinin seferber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Deprem felaketinin ardından ne kadar büyük bir millet olduğumuzu gördük. 3 milyonu aşkın insanımızı bölge dışına tahliye ettik. Vatandaşlarımızın hiçbiri ne deprem bölgesinde ne gittikleri yerde yalnız kalmadı. Bundan sonra tek derdimiz yaraları sarmak olacak, deprem olacak” açıklamasını yaptı.

    Depremde yıkılan binalarda sorumlulukları bulunanlarla ilgili yürütülen soruşturmalarda bin 364 şüpheli hakkında işlem başlatıldığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 302 şüphelinin tutuklandığını, 466 şüphelinin adli kontrol altına alındığını ifade etti.

    312 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldığını ifade eden Erdoğan, şüphelilerden 4’ünün yurt dışında olduğu, 64’ünün öldüğünün tespit edildiğini aktardı. Tutuklanan 302 kişiden 106’sının müteahhit, 163 kişinin yapı sorumlusu, 15 şüphelinin yapı sahibi olduğu, 18 şüphelinin de binada değişiklik yapan kişi olduğunun tespit edildiğini dile getiren Erdoğan, adli kontrol altında bulunan 466 şüphelinin de 85’inin müteahhit, 294’ünün yapı sorumlusu, 56’sının yapı sahibi, 31’inin de binada değişiklik yapan kişiler olduğu bilgisini paylaştı.

    Adli süreçlerin devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin her aşamasının, yakın takipçisi olacaklarının altını çizdi. Erdoğan, “Milletime bu acıları yaşatanlar adalet önünde bunun hesabını verecek bundan kaçış yok” dedi.

    Sulak yumuşak zeminler değil sert zeminlerde kalıcı konut çalışmalarının sürdüğünü belirten Erdoğan, “21 Şubat’tan bugüne kadar Gaziantep’te 13 bin 629, Adıyaman’da 2 bin 280, Kilis’te 645, Hatay’da 2 bin 928, Kahramanmaraş’ta 8 bin 773, Şanlıurfa’da 897, Malatya’da 6 bin 644, Elazığ’da 505, Adana’da bin 171, Osmaniye’de bin 657 ve Diyarbakır’da bin 122 olmak üzere toplam 40 bin 104 afet konutu ihalesi yapıldı. Osmaniye’de 600, Kahramanmaraş’ta 620, Malatya’da 2 bin 800 Adıyaman’da bin 500, Şanlıurfa’da 300, Gaziantep’te 310 ve Kilis’te 93 olmak üzere 6 bin 223 köy evinin ihalesi yapıldı. Böylelikle afet bölgelerinde toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evi yapım süreci başladı. İnşallah bir yıl içinde afet bölgesinde 319 bin toplamda 650 bin konut inşa ederek hak sahiplerine inşa edeceğiz. Yarın ziyaret edeceğimiz Kahramanmaraş’ta 8 bin 773 konutumuzun temelini Devlet bey ile atacağız” ifadelerini kullandı.

    Temel atmak için erken eleştirilerine cevap veren Erdoğan, ”Biz ilk defa bu adımları atmıyoruz. Bunu söyleyenlerin geçmişinde bu tür adımlar yok. Dikey mimariye girmiyoruz, zemin kontrolleri yapıldı. Yarın temel atmaya başlıyoruz ve söz verdiğimiz gibi inşallah 1 yıl içerisinde kalıcı konutları bitirmeye Rabbim bizleri muvaffak etsin. Şayet artçı depremler nedeniyle döktüğümüz beton ve kalıplarda herhangi bir hasar veya çatlak meydana gelirse çok hızlı bir şekilde çeşitli bazı tekniklerle onarımı yapılır. Beton dökme işlemlerini mühendislerimiz titizlikle yapıyorlar. Ben İstanbul çocuğuyum. Orada doğup büyüdüm. Büyükşehrin belediye başkanlığını yaptım. Aşırı derece iddialı olmak yalan yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceği hiçbir şehir olamaz. Buna Ankara da dahil. Bir de deprem felaket tellallığı yapmayı doğru bulmuyorum. İstanbul’un belediye başkanı iken İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma diye bir tezim vardı. İstanbul’a girmenin bir bedelinin olması lazım. Londra’ya giremezsiniz, belli kuralları var” açıklamasını yaptı.

    CHP’nin kentsel dönüşüm noktasındaki tutumuna yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Planlama noktasında İstanbul zannedildiği gibi planlanmadı, uygulamalar ortaya konulmadı. Biz bu zamana kadar kentsel dönüşüm projeleri dedik. Bu projeleri şimdi devlet olarak devam ediyoruz. Muhalefet bunun karşılığında kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm dedi. Bu işi onlar iyi beceriyorlar. Fikirtepe‘de kentsel dönüşüm için adeta yırtındık. Buradaki kentsel dönüşümü yeni yeni hayata geçirdik. Üsküdar’da yine şu anda muhteşem konutlar yaptık. Benim vatandaşım orada çok direndi. Türkiye bir deprem ülkesi. Bütün tedbirlerimizi alıyoruz, alacağız. Hiçbir vatandaşımızı çürük bir yapıda, evde yaşatmayacağız. İnşallah CHP ve ortakları bu depremden ders çıkarmış olurlar da kentsel dönüşüm projelerinin karşısında durmaktan vazgeçerler” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerde online sistemle biraz daha devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Gereken adımların atılmasını sağlayacağız. Şartlar elverişli olursa uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimin harmanlandığı hibrit öğretim seçeneği tabii ki değerlendirilecektir” açıklamasını yaptı.

    Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi

    Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ni değerlendiren Erdoğan şunları kaydetti, “Türk devletleri Teşkilatı ile yek vücut olduk. Onların sıkıntısında biz yanlarında olduk onlar bizim sıkıntımızda yanımızda oldu. Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizmasının tesisini kararlaştırdık. Bu önemli bir adım. Temennimiz bu mekanizmaya hiç ihtiyaç duymamak.”

    Alışılmış bir seçim kampanyası düşünmediklerini ifade eden Erdoğan, “Ortada bir hüzün var. Bu hüznün olduğu bir dönemde müziksiz bir kampanya süreci yaşayacağız. Şehirlerimizde her bir vatandaşımızın kapısını çalacağız. Bizim bagajımız dolu. Türkiye Yüzyılı vizyonumuza vatandaşlarımızı ortak edecek büyük ve güçlü Türkiye imarında her bir insanımıza ihtiyacımız olduğunu anlatacağız. Milletimiz 20 yılda samimiyetimizi gördü bize inandı. Bizim bu 20 yılda ürettiklerimiz, yaptıklarımız ülkemize eğitimde, sağlıkta, emniyette, adalette, ulaşımda, tarımda, dış politikada neler yaptık bütün bunları vatandaşlarımıza anlatalım istiyoruz. Biz hayali konuşamıyoruz, gerçekleştirdiğimizi konuşuyoruz. Göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre yol vardı bu yolu 29 bin kilometreye çıkardık.

    Şehir hastaneleri sayesinde salgını atlattık. Diplomasinin başarılı olan en büyük örneği Rusya Ukrayna. Birkaç gün içinde Putin ile tekrar görüşeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    6‘lı masa ile ilgili soruları cevaplayan Erdoğan, ”Şu anda o masanın ortaya çıkardığı adayın biz cumhurbaşkanı olduğumuz zaman bizim bir cumhurbaşkanı yardımcısı ile çıktığımız yolda bizimle alay ediyordu. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da cumhurbaşkanı yardımcısı taltif etiğini söylüyor. Öte taraftan terör örgütünün parlamento uzantısını da masaya ortak ettiler. Devlet yönetiyoruz, devlet. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir. Türkiye Cumhuriyetini yönetecek olanların her şeyden önce buradan nasibini alması gerekir. Tam anlamıyla eski Türkiye fotoğrafı olan koalisyon mantığıyla çalışıyorlar. Dile getirdiğiniz tablo bile bunların dertlerinin millete hizmet olmadığını gösteriyor. Aç tavuk kendini darı ambarında zanneder. Dağıt sandalyeleri al Cumhurbaşkanlığını” dedi.

    Millet İttifakı ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “HDP zaten en başından beri 7’nci ortağı idi. Biz ne demiştik, gizli ortak var. Masanın altında demiştik. Masanın altından üstüne çıktı böylece. CHP ile HDP’nin azam, müşterekleri olduğunu biliyoruz. Bunu milletimize anlatmamız gerekiyordu. HDP eşittir PKK’dır. Bu denklemde CHP yeri nerede kalıyor. 7’li masadaki diğer partilerin yerini vatandaşım bir daha düşünsün. Benim vatandaşım millidir, yerlidir. Vatandaşım dışarıdan yönetilen emperyal kafaların mahkumu değildir. Milli ve yerli olan bir yönetime benim vatandaşım layıktır. Özellikle Diyarbakır’da Yasin Börü’leri öldürenler. Şu anda içeride olan kişiler istikamet verdi. Onlarla birlikte 51 evladımız öldürüldü. Benim Kürt kardeşim bunlara hesabını sormayacak mı? Benim vatandaşlarımızı Kürt de olsa Zaza da olsa bunların ölümüne neden olmuş olanları biz dışarı çıkartmak için uğraşanlara yol açıyorsak bunun hesabını veremeyiz. HDP eş başkanlarından biri Bay Kemal’in ziyaretinden sonra gelecek dönem yapılacakları istişare ettik dedi. HDP planları içinde ne var. PKK’lı teröristlere karşı operasyonların durması var. Öcalan için Demirtaş için oy vermek var. Kandil’dekilerin talimatlarını uygulamak var. HDP’lilerin bunlardan başka gündemi yok. 6’lı masanın görüştüğü HDP işte budur. Kandil’deki terörist elebaşı da 6’lı masanın kendileri için umut oluşturduğunu söylüyorlar. HDP’nin destek verdiği Bay Bay Kemal’i Kandil’e umut veren bir aday olarak görüyorlar” şeklinde konuştu.

    HDP’nin aday göstermemesi ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Meral Hanım HDP de, HDP’nin talepleri de masaya gelemez demişti. HDP aday çıkarmayarak bütün varlığı ile bu kumar masasına oturmuş durumda. HDP vereceği destek karşısında elbette taleplerinin karşılanmasını isteyeceklerini açıkça belirtiyorlar. Bu talepleri de Kandil belirliyor. 14 Mayıs’ta inşallah hepsine gereken dersi benim milletim verecek” dedi.

    İYİ Partili Ağıralioğlu’nun açıklamalarına yönelik konuşan Erdoğan, “İçlerinden bazılarının gerçekleri görmesi hakikati dile getirmesi önemli. Uygulamalara baktığımız zaman bunların bu durumları iyi değerlendirmesi işlemlerle uyumlu değil. Buradan başarı beklemek mümkün değil. Bu masada her şey var herkes birbirine çalım atıyor. Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs seçimlerinden zaferle çıkacağından ittifak olarak hiçbir kuşkumuz yok. Milletin değerleriyle barışık yerli ve milli siyaset yapan partilere kapımız açık” diye konuştu.

    BBP ve HÜDA- PAR ile ilgili yanlış yaklaşımlar olduğunu söyleyen Erdoğan, “İttifakımızın ilkelerinde zaten uyumlu olmuşuz. Şu anda HÜDA- PAR’a yakıştırılmak istenen bazı çirkinlikler var. Bunların hepsini zaten HÜDA- PAR yetkileri kabul etmiyor. Bizim terör örgütleriyle uzaktan yakından ilgimiz olmamıştır, olmaz diyorlar. Tamamen yerli ve milli bir yapı. Yerli ve milli olmayan bir yapı ile yol yürümemiz zaten mümkün değil. Bu desteği çok önemli ve kıymetli buluyorum. Yeni gelişmeler Cumhur İttifakı’na katılımlar olursa da bunu biz olumlu karşılarız. İttifakımızdaki birlikleri 7’li masa gibi koltuklar üzerinden değil ilkeler üzerinden yürütüyoruz. Her şeyden önce yenilenmeye, tazelenmeye, yeni başlangıçlar yapmaya ihtiyaç var. Kongre süreçlerimizde parti kadrolarını yeniliyoruz. Kabinede görev alabilecek yetkinlikte çok sayıda arkadaşımız mevcut. Dünyadaki siyasi liderler içinde baktığınızda kıdem konusunda en büyük kıdeme bu kardeşiniz sahip. 20 yıldır bütün görevleri gerçekleştirdik. Kabineden her birini belli illere adaylar olarak görevlendirdik. Hem deprem kuşağında çalışacaklar hem verdiğimiz illere gidecekler. Ağırlıklı olarak deprem illerindeki görevlerini önemsiyorum. Fuat Bey’i de aday yapıyoruz. Yardımcım Oktay Ankara’dan aday olacak. 17 kabine üyemin hemen hemen her birine değişik illerde görevler vereceğiz, onları büyükşehirler bakan arkadaşlarım için en uygun yerlerdir, büyükşehirlerden aday yapmayı belirledik” dedi

    Muharrem İnce ile ilgili soru üzerine ise Erdoğan şöyle cevap verdi, “Muharrem Bey ile ağız dalaşına zihinsel repliğe girmeyi doğru bulmam. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Milletimizin karşısına eserlerimizle çıktık. Amerika’da BM’nin tam karşısında biz Türkevi inşa ettik. Biz buralarda kiralık yer bulamazdık. BM binasından daha yüksek bir binayı tam karşısına yaptık. Bu bir hedeftir. Bunlar olmadan büyük devlet olunmuyor. Türkiye’ye de cüce kalmak yakışmaz.

    Ailenin korunması noktasında esas aldığımız başlık toplumumuz sapkın akımlar nedeniyle kaygılı insan hakları konusunda taviz vermeden sapkın akımların yaygınlaştırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz sapkın akımları kültürümüze tehdit olarak görüyoruz. Bu sapkın akımlara bu toplumu yedirtmeyeceğiz.”

    Kira artışları konusunda bakanlıkların yakın takipte olduğunu söyleyen Erdoğan, kira konusunda sıkıntı oluşturulmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Erdoğan, “Et fiyatlarındaki artışlar tamamen spekülatif bunu maliyetle açıklayamazsanız. Bunun önüne kesinlikle geçeceğiz. Et ve Süt kurumu ile Tarım Kredi Marketlerinde makul fiyatlarda satışa sunulacak. Kıyma için 119 lira kuşbaşı et için 129 lira olarak belirlendi” dedi.

    Mehmet Şimşek’i ziyaretini değerlendiren Erdoğan, “Mehmet Şimşek kendisiyle ekonomik gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunalım istedim. Sağ olsun o da yurt dışından dönüşte yanıma geldi. Kendisinin fikirlerine çok çok önem veririm. Bu görüşmeleri ilk defa yapmıyoruz. Bize desteği hep devam etti. 6’lı koalisyon pazarlık ile siyaseti kirlettiği için bu bir araya gelmeleri farklı değerlendiriyorlar. AK Parti Genel Merkezi Mehmet beyin evidir. Kendisinin bozamayacağı taahhütleri, danışmanlıkları var. Kendisi ile bir görüşmemiz oldu. Bundan sonraki süreçlerde de görüşmelerimiz olabilir” açıklamasında bulundu.

    Emekli maaşları ile ilgili bir müjdeyi duyuran Erdoğan, “Emekliler ile ilgili çalışmamızı yaptık. Güzel bir müjde vereyim. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 olacak. 5 bin 500 lira olan emekli aylığını 2 bin TL artırıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan TOGG’a olan yoğun ilgiye yönelik “TOGG fabrikasından şu ana kadar talep 80 bin, siparişler yoğun. 60 yıllık hayal gerçek oldu. 7 ayrı renkte TOGG’larımız var. Bu ay sonundan itibaren caddelerimizi zenginleştirecekler. Geldiğimiz noktada ülke ve millet olarak büyük bir gurur yaşıyoruz. İlk 24 saat dolmadan 22 bin 150 sipariş verildi” açıklamasını yaptı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli ile görüşecek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kabul edecek.

    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basına kapalı gerçekleşecek kabul, saat 16.30’da başlayacak.

  • Eğitim Bir-Sen’den Erdoğan’a destek

    Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitim Bir-Sen 7’inci Olağan Genel Kurulu Kızılcahamam’da bir otelde başladı. Program, asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşların anıldığı video gösteriminin ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Soner Can Tufanoğlu’nun Divan Başkanlığına seçildiği kurulda Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Başkanı Ali Yalçın’ının yanı sıra Eğitim Bir-Sen yönetim kurulu üyeleri ve Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde bulunan şube başkanları katılım gösterdi.

    “Memur-Sen’e bağlı sendikalarımızdan da 21 teşkilat yöneticimizi kaybettik”

    Program çerçevesinde açılış konuşması yapan Yalçın, Kahramanmaraş merkezli depremlerden ötürü üzüntülerini dile getirerek, “11 şehrimiz yıkıldı ve 4 şehrimiz deyim yerindeyse toza dönüştü. 15 milyona yakın insanımız barınma imkanını kaybetti ve yerlerinden oldu. Yaklaşık 50 bin canımızı kaybettik ve 100 binin üzerinde yaralımız var. Memur-Sen’e bağlı sendikalarımızdan da 21 teşkilat yöneticimizi kaybettik. Eğitim Bir-Sen’den teşkilat yöneticilerimizden Hikmet Altınsöz, Kadir Yücel, Ayşe Karataşlıoğlu, Can Terler, Coşkun Demirören ve 282 Eğitim Birsen üyemizi ahirete uğurladık” diye konuştu.
    Yalçın, deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden tüm vatandaşlara başsağlığı yaralılara Allah’tan şifa ve depremden etkilenenlere de sabır diledi.

    “Arkadaşlarımız Kahramanmaraş’a giden ilk insani yardım ekibi oldular”

    Memur-Sen olarak depremin ilk anından itibaren ellerini taşın altına koyup sorumluluk aldıklarını söyleyen Yalçın “27’şer kişilik 10 ayrı arama kurtarma ekipleri kurmuştuk. Maliyetinden dolayı ‘acaba işin altından çıkabilir miyiz’ tartışmaları yaptık fakat yaptığımız işin doğru olduğunu düşünerek ısrarla yolculuğumuzu sürdürdük. 3 ekibimiz akredite oldu ve 4 saat sonra deprem gerçekleşti ve arkadaşlarımız yola koyularak Kahramanmaraş’a giden ilk insani yardım ekibi oldular. Orada TSK’nın yardım tugayı ile bir araya gelerek onlarca canı kurtardılar ve birçok insanımızı enkaz altından çıkarma şerefine nail oldular. Bu çerçevede 270 kişilik tüm kadromuz sahaya davet edildi ve can haraç bir şekilde arkadaşlarımız mücadele etti. Genç Memur-Sen başkanımız şahsında tüm arama kurtarma ekiplerimizi tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Sendikacılığı evrensel bir dil ve hareket olarak göreceğiz”

    Ulusal bir sendika olmanın ötesinde uluslararası boyuta çıkarak emekçilerle kucaklaştıklarını söyleyen Yalçın, “Sendikacılığı evrensel bir dil ve hareket olarak göreceğiz. ‘Ten rengimiz farklı olsa da teri rengimiz aynı, göz rengimiz farklı olsa da, dünyanın her bir tarafında gözyaşlarımızın rengi aynı. Dilimiz, dinimiz, rengimiz, meşrebimiz ve acılarımız farklı olsa da biz emekçiyiz ve aslında aynı insanız’ deyip, acıyı ortaklaşan bir teşkilatız. Bu anlamda yaptığımız seferberlik yola çıktığımız yolculuk bereketli oldu ve nihayetinde yola çıkarken hedeflediğimiz noktada çok kıymetli bir düğüm attık. 25 ülkeden 33 konfederasyonla 25 milyon emekçiyi içinde bulunduran uluslararası Emek örgütünü kurarak, İstanbul merkezli bir emek hareketinin besmelesini çekmiş olduk. Hint Okyanusu’ndan Güney Amerika’ya, Afrika derinliklerinden Avrupa’ya varana kadar dünya emek hareketi içerisinde artık Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen var” açıklamasında bulundu.

    “Ülkenin ham demokrasisinin tam demokrasi olabilmesi için elimizden gelen gayreti gösterdik”

    Hazreti Ali’nin ‘dünya üç günlüktür; dün bugün ve yarın sözlerini hatırlatan Yalçın, geçmişte çok iyi işler yaptıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
    “Dün çok iyi şeyler yaptık, vesayetle mücadele ettik, yasaklarla ve temel hak ve özgürlüklerin mücadelesi ile çok önemli kazanımlara imza attığımız gibi ülkenin ham demokrasisinin tam demokrasi olabilmesi için elimizden gelen gayreti gösterdik. Bugün doğru yerde duruyor, millet İdaresi ve kıymetli kılıyor, mahşeri cümbüşçülerin fırsat bulmaması umudunun yeşermemesi, ülkenin kaosa ve kargaşaya teslim olmaması noktasında sağlam duruyoruz. Ayrıca ülkenin bugün bu noktaya gelmesine, toparlanmasına, temel hak ve özgürlüklerinde bariyer ve barikatların kalkmasına kaynaklık teşkili eden, cesareti ile dirayeti ile dünyada umut olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu iradesini ayakta alkışlıyoruz. Yarına ilişkin Türkiye’nin hassasiyetini ve kıymetini bilerek ve Eğitim Bir-Sen’in konumunu pozisyonu görerek yarına ilişkin ne yapmamız gerektiği konusunda yeni seferler ve yeni zaferler diyoruz.”

    “430’bini bulan üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük sendikasıyız”

    Yalçın, Memur-Sen Ailesi içerisinde bulunan Eğitim Bir-Sen’in verdiği mücadelenin son derece kıymetli ve önemli bulduğunu söyleyerek, “Biz kurulduğumuz süreçten beri hep vesayete karşı mücadele ettik. Ülke dirayetli olsun, mazlumlar ve ezilenler göbeği kaşıyan adam diye, ilticacı mülteci diye, dışlananlar de cesaretli olsun diye bir mücadele sürdürdük ve cesaretin heybetin örgütlü olmaktan yan yana gelip kol kola girmekten geçtiğini her fırsatta ifade ettik. Bu çağrımıza da karşılık verildi. Bugün Türkiye’nin en büyük sendikasıyız. 430 bini bulan ve 450 bine yürüyen üye sayısı ile 1 milyon 100 bine yürüyen kapasitesi ile Türkiye’deki en büyük dirayetli gücüz” değerlendirmesinde bulundu.
    Öte yandan, Olağan Genel Kurul seçimleri 19 Mart’ta yapılacak olup seçimleri ardından kurulun sona ereceği bildirildi.

  • Türk dünyasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek

    Türk dünyasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek

    Türk Devletleri Teşkilatı dönem başkanı olan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, zirvede yaptığı konuşmada, deprem gibi sınamalı bir dönemde kardeş Türk milletinin eşsiz cesaret, yiğitlik, güçlü irade ve yüksek seferberlik ruhuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında kenetlendiğini söyledi.

    Son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin uluslararası arenadaki itibarı ve nüfuzunun arttığını belirten Mirziyoyev, “Türkiye’nin küresel ekonomi ve politikadaki yeri ve etkisi giderek artıyor. Modern ve kudretli Türkiye’nin bugünkü tüm başarılarında ve elde ettiği kazanımlarında hürmetli Cumhurbaşkanı’nın emsalsiz katkıları olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Dolayısıyla tüm kardeş halklarımız adına, Türk halkına seçimlerde aday olan kardeşimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu ortak arzumuzun bugün kabul edilecek olan Ankara Bildirisinden de yer alması uygun olacaktır.” diye konuştu.

    Aliyev: “Değerli kardeşimin daha uzun yıllar büyük katkıları olacak”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye’nin son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde büyük ve onurlu bir yol kat ettiğini, dünyada söz sahibi olduğunu ve güç merkezine dönüştüğünü vurguladı. Türkiye’nin bugün dünyada sayılan ve saygı gören ülke olduğuna işaret eden Aliyev, “Türkiye’nin askeri gücünü ve savunma sanayi alanındaki büyük başarılarını artık tüm dünya görüyor.” dedi.

    Türkiye’de istikrarın sürekliliğinin ve ülkenin kalkınmasının tüm Türk dünyası için önemli bir koşul olduğunu belirten Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk dünyasının güçlenmesinde büyük hizmetleri olduğuna dikkati çekti. İlham Aliyev, “Ülkelerimiz arasında kardeşlik temelinde kurulan ilişkilerin daha da güçlenmesinde değerli kardeşimin daha uzun yıllar büyük katkıları olacağına eminim” dedi.

    Tokayev: “Türk halkı size gerekli desteği verecektir”

    Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de depremin ardından uluslararası toplumun Türk halkına sağladığı geniş destek ve yardımın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek itibarının ve ülkesinin çıkarları için özverili çalışmasının bir sonucu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin uluslararası arenada gerçekten güçlü, etkili ve saygın bir devlet haline geldiğine işaret eden Tokayev, “Bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok büyük emeği ve katkısı apaçık ortada. Bu, tüm dünya topluluğu tarafından kabul edilmektedir. Kendisine Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinde başarılar diliyorum. Türk halkı size gerekli desteği verecektir diye inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

    Caparov: “Erdoğan’ın reformları Türk halkını kalkınmaya ve refaha taşıyacak”

    Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov da, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seçimlerde başarılar diliyorum. Çünkü kendisinin liderliğinde gerçekleştirilen reformlar Türk halkını kalkınmaya ve refaha taşıyacağına inanıyorum” dedi.

    Berdimuhamedov: “Erdoğan’ı barış alanında Nobel ödülüne aday gösteriyoruz”

    Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyada saygın bir siyasi şahsiyet olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
    “O sadece kendi halkının değil aynı zamanda tüm Müslüman halkların barış içerisinde yaşaması için büyük gayretler sarf ediyor. Hürmetli kardeşim Recep Tayyip Erdoğan, bölgede ve dünyada barış, güvenlik, sürdürülebilir kalkınmayı, uluslararası ilişkilerde karşılıklı anlayışı sağlama konusunda büyük çalışmalar gerçekleştiriyor. Bunları göz önüne alarak biz de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı barış alanında Nobel ödülüne aday gösteriyoruz ve bu alandaki tekliflerin tümünü destekliyoruz. Erdoğan gerçekten de bu uluslararası ödüle layık bir yönetici. Recep Tayyip Erdoğan, 21. asırda İslam dünyasının ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının arasında ilk olarak bu yüksek ödüle layık şahsiyet olarak tarihin altın sayfalarında yazılırsa elbette hakikate uygun olacak.”

    Orban: “Erdoğan’ın liderliğinde yeniden inşa sürecinin de başarılı olacağına eminim”

    Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği altında gerçekleşen Türkiye’deki büyük gelişimi ve harika gelişmeleri bizzat gördüğünü belirterek, yeniden inşa sürecinin de başarılı olacağına emin olduğunu dile getirdi.
    Rusya-Ukrayna savaşında taraflar arasında bugüne kadar başarılı bir şekilde müzakere yürüten tek kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirten Orban, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimlerine müteşekkiriz ve bu girişimlerini gelecekte de sürdürmesini rica ediyoruz. Barışın sağlanması sadece bu şekilde olabilir” dedi.

    Tatar: “Kıbrıs davasına destekleri için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ediyorum”

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her zaman Kuzey Kıbrıs’ın yanında olduğuna değinerek, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu konuşmasında “KKTC’nin resmi olarak tanınması ve Kıbrıs halkına uygulanan izolasyonun kaldırılması” çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kıbrıs davasına destekleri için bir kez daha teşekkür etti. Tatar, “Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının devamı için onurlu mücadelesini ve direnişini sürdüren bir halkın Cumhurbaşkanı olarak şahsıma sizlere hitap etme fırsatı veren başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzer tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

    Zirve Bildirisi: “Erdoğan’a önümüzdeki seçimlerde başarılar diliyoruz”

    Zirve Bildirisinde de, “Türk devletleri başkanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türk dünyasının birlik ve beraberliğine, güvenlik ve refahına sağladıkları güçlü ve kalıcı katkılar ile Teşkilatın birlik ruhunun pekiştirilmesindeki dirayetli liderliği dolayısıyla şükranlarını sundukları ve önümüzdeki seçimlerde başarılar diledikleri” kaydedildi.

  • Bandırma’da bor-karbür tesisi açılışı olacak

    Bandırma’da bor-karbür tesisi açılışı olacak

    AK Parti Bandırma İlçe Başkanı Mehmet Doğan, açılış ile ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemizin gözbebeği olan Eti Maden, bor cevherlerini katma değeri yüksek ürünlere dönüştürerek ülke refahına katkıda bulunmak amacıyla, ihracat kompozisyonunda rafine bor ürünlerinin payını her geçen yıl artırmaktadır. Böylece elde ettiği büyük başarı ve rekorları 2022 yılında da sürdürmüştür. 2022 yılında 2,67 milyon ton bor satışı ve 1,32 milyar doları aşan satış geliri ile dünya bor pazarında yüzde 63 pay alarak bu alanda dünya lideri pozisyonunu daha da güçlendirmiştir” dedi.

     


    Başkan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının madenlerden üç ürün üretme politikası çerçevesinde gerekli adımlar özen ve titizlikle atılarak bor karbür ve ferrobor yatırımları ile bor üretiminde üst düzey bir stratejik yapıya geçilmişti. Bor karbür, askeri amaçlı uygulamalarda, savunma sanayi personel ve araç zırhları, nükleer sanayi nötron tutucu ve atık muhafaza üretimi, aşınmaya dayanıklı mekanik parçalar üretimi, refrakter tuğla üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. 1000 ton/yıl kapasiteli yatırımla, bor cevherindeki katma değer, borik asit gibi rafine ürünlerde 7 katına, bor karbür gibi ürünlerde 300 katına, bor karbürün kullanıldığı zırh sektöründe 2000 katına, hatta roket nozulu yapımı sektörlerinde 35 bin katına çıkmış olacak.

    Bor karbür tesisi ile ülkemiz bu alanda dünyada önemli bir aktör haline getirecek bir teknolojiye sahip olmasının yanı sıra 279 kişiye ek istihdam sağlayacaktır. İleri teknoloji ürünlerle katma değeri yüksek bir yapıya geçiş çalışmalarının bölgelerimizin kalkınmasına, yöre halkımıza daha fazla istihdam sağlanmasına önemli katkılar sunacağı değerlendirilmektedir. Pazar günü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile bor-karbür tesisimizin açılışına tüm halkımızı bekliyoruz.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sel felaketine ilişkin açıklama

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sel felaketine ilişkin açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısına katıldı.

    Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Selden etkilenen adeta afet üzerine afet yaşayan insanlarımıza geçmiş olsun diyorum. Felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim beterinden korusun. Bakanlarımız, ekiplerimiz çalışmaları koordine ediyor. Yaşadığımız felaketi hafızalarımızda ne kadar sıkı muhafaza edersek çıkaracağımız dersler o kadar güçlü olur.

    Depremden hemen sonra deprem bölgesine koştuk. Bakanlarımız çalışmaları koordine etmeye başladı. Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdik. Yarım milyon insanımız depremzedelerin imdadına koştu. Ülkemizin ve milletimizin tüm imkanlarını seferber ettik.

    “Serzenişlerinde haklılar”

    Yıkım öylesine büyüktü ki her binaya bir arama kurtarma personeli göndersek bile hepsine yetişebilmemiz mümkün değildi. Öyle yerler vardı ki yüzlerce arama kurtarma personelinin birlikte çalışması gerekiyordu. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır. Hepsinin acılarını yürekten paylaşıyoruz.

    Ölenleri geri getirmek elimizde değil ama geride kalan vatandaşlarımızı hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapma gayretindeyiz. 11 ilde evleri yıkılan veya kullanılamaz hale gelen 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyacını karşılamak için hızlı ve etkin bir koordinasyon kurduk.

    Milletimiz asrın felaketi konusunda asrın dayanışmasını gösterdi. Deprem bölgesini yaşanabilir hale getirdik. 3 milyon insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okul ve işyerlerinin açılmasıyla geri dönmeye başladı. Pek çok vatandaşımız yakınlarının ve dostlarının evinde misafir ediliyor.

    Deprem bölgesinde kalan 2 milyon 400 bin insanımıza kurduğumuz çadır ve konteynerlarda barınma imkanı sağladık. Aile başına 10 bin lira destek ödemesinden istifade eden depzemsede sayımız 1,4 milyona yaklaştı. Vefat edenlerin yakınlarına da 100’er bin lira destek ödemesi yapıyoruz.

    “Her türlü desteği veriyoruz”

    Üretimi ve istihdamı desteklemek için esnaf, çiftçi ve sanayicilerimiz için ayrı ayrı projeler hazırlayıp devreye sokuyoruz. Depremzede vatandaşlarımız şehrine dönmekte, hayatını yeniden düzene koymaktadır. Üretim ve istihdamı artırmak için her türlü desteği vermekte her türlü kaynağı harekete geçirmekte kararlıyız.

    Sağlıkçılarımızın zarar gören hastanelerdeki hizmetlerini çevre illere taşıyarak sürdürüyoruz. Vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini kesintisiz veriyoruz.

    Adres güncelleme çağrısı

    Deprem bölgesinde yaşarken başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını aldıran vatandaşlarımızla ilgili kararname yayımladık. Depremle ilgili kendilerine sağlanacak haklarda herhangi bir kayba uğramayacağını güvence altına aldık. Adres güncelleme işlemleri 17 Mart Cuma gününe kadar tamamlanmalıdır. Deprem bölgesinde çadır veya konteynerde yaşayanlar da adres kayıtlarını bulundukları yere taşımaları gerekiyor. Vatandaşlarımızın demokratik haklarını kullanabilmeleri için adres güncellemelerini yapmaya davet ediyorum.

    650 bin bina yapılacak

    Şu ana kadarki tespitlere göre önümüzdeki bir yılda 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz.

    Buradan ana muhalefete de seslenmek istiyorum. Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz, siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz. Kentsel dönüşüm projelerimizin nasıl yalanlarla engellendiğini unutmayacağız. Depremler bizim kendi aramızdaki tartışmaları bitirmemizi beklemiyor. Binalarımızı dönüştürmezsek o binaların altında kalabiliriz.

    El birliği içinde hareket edersek bu meselenin üstesinden kısa sürede geleceğimize inanıyorum. İstanbul’da ülkemizin önde gelen bilim insanlarıyla yaptığımız toplantıda önemli fikirler gündeme getirildi. Biz de gelişmeleri yakından takip etmeye, atılan her adımı desteklemeye devam edeceğiz.

    Kimi eksiklikler aksaklıklar olabilir bunları en kısa sürede gideririz, gidereceğiz. Önemli olan samimi bir şekilde depremzede vatandaşlarımızın yanında yer almaktır. Biz sadece ortalıkta dolaşan deprem turistleriyle kıyaslanamayız. Biz hep seçim döneminde de gündemimiz deprem yaralarının sarılması olacak diyoruz. Anlaşılan o ki birileri bu sözü yanlış anlamış.

    Kılıçdaroğlu’na tepki

    Biz deprem bölgesine insanlarımızla dertleşmeye, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Bundan sonra da atılan her adımı bizzat yerinde görecek, depremzedelerle buluşmayı sürdüreceğiz. Bu zatın seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde yapmasını bir kenara bırakalım, gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize iftira atmasına ne diyeceğiz? Yarısı yalan yarısı yanlış bir konuşma depremde evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini rahatlatır?  Deprem bölgesine seçim kampanyası başlatmaya gidenler, bizim oradaki insanlarımızla aramızdaki muhabbeti, sevgiyi, güven ilişkisini anlayamaz.

    Bu zatın söylediği yalanlar defalarca yüzüne vuruldu. Depremin sorumlusu kim sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Bunların derdi ne bu ülke ne bu millet. Biz bir yılda şehirlerimizi ayağa kaldırmanın derdindeyiz. Tek başına bu tablo bile kimin nerede durduğunu göstermeye yeterlidir.

    “Toplanıp dağıldılar”

    Bunların her işi aynı. Bir yıl önce 6 parti bir araya gelip seçim ittifakı kurdular. Toplandılar dağıldılar… Amaç seçim ittifakının gereği olarak aday belirlemek ve milletvekili listelerindeki işbirliğinin çerçevesini çizmek.

    “Masanın altı üstüne geldi”

    Seçim takvimi başlayınca cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi millete karşı söyleyeceği olan kişidir. Kaç yardımcın olacak diye soruyorlar? Ben bir tane başkan yardımcısı atadığımda ülke nasıl yönetilecek demişti. Birden 1500’e kadar başkan yardımcısı atanabilirmiş! Altılı masanın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Yeteri kadar başkan yardımcısı olması lazım.

    Türkiye gibi pek çok gündemi olan bir ülkede bu sözün iki aya sığdırılması mümkün değil. Altılı masa toplanıp dağılırken yıpranmasın diye açıklamıyoruz dediler. Şimdi yardımcısını da yıpranmasın diye açıklamıyorlar. Topu taca atacak yer kalmayınca bu isimleri açıklamak için bir araya gelecekler.

    Bu toplantıda öyle bir kavga çıktı ki masanın altı üstüne geldi. Biri masadan kalktı, sonra tekrar oturdu veya oturtuldu. Yapılan tehditlerin çetelesini tutanlar epeyce kalın bir dosya sahibi olmuşlardır. Bu rezil kavganın ardından CHP’nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler. Erkenden açıklansa pek bir yıpranacak bir isim çıktı. Sonunda birilerinin arkasına saklanmak yerine er meydanına çıkma cesaretini gösterdi.

    EYT göndermesi

    Demokratik bir şekilde yarışarak kendisine gereken koltuğu vereceğiz. EYT’yi de çıkardık. Her ne kadar siyaseten emeklilikte bu kanuna gerek yok ise de bu durum kendisine örnek ve teşvik olur diye umuyorum.

    Türkiye’nin otomobili Togg… Hani araba hani fabrika diyordu. Fabrika yerinde,  muhteşem bir fabrika. Vaadettiğimiz gibi Togg yarından itibaren siparişleri almaya başlıyor.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklama

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Altılı koalisyonun güçlendirilmiş parlamenter sistem diye başladığı yolculuğun sonu önce kumar masasına, sonra at pazarlığından beter bir Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve milletvekili paylaşımı kavgasına çıktı. Üstelik öyle bir kavga ki içinde tehditten rüşvete, hakaretten şantaja, aba altından değil alenen sopa göstermekten sürüden ayrılmaya kalkanları bindirilmiş kıtalarla linç ettirmeye kadar her türlü rezillik var” dedi.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları toplantısına video konferans ile katıldı.
    İl başkanlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Allah’ın izni, milletimizin desteği ve sizlerin gayretiyle 14 Mayıs seçimlerinde de hem Cumhurbaşkanlığında hem de milletvekilliğinde bir kez daha zafere ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz. Amacımız ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda elde ettiği kazanımları Türkiye Yüzyılı’nın girizgahı yaparak milletimizi hayallerine kavuşturacağımız yeni bir dönemin kapılarını açmaktır” dedi.

    14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan “İşte bu kutlu mücadelenin son dönemeci olan 14 Mayıs destanını bir süredir yol yürüdüğümüz, aramıza yeni katılan ve katılacak olan dostlarımızla Cumhur İttifakı olarak inşallah beraberce yazacağız. Bu destanı yazmaya deprem yaralarını sararak yıkılan şehirlerimizi yeninden inşa ve ihya ederek başlayacağız. Tabii bu arada uzunca bir süredir hazırlıklarını yaptığımız yatırımları, istihdamı, üretimi, ihracatı katlayarak artıracak, insanımızın refahını yükseltecek programımızı da kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.

    Deprem felaketini hedeflerini öteleyen değil, tam tersine daha da güçlendiren bir vesileye dönüştürmek için daha çok çalışacak, daha çok gayret göstereceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan deprem sürecinin seçimleri farklı bir boyuta taşıdığına vurgu yaptı. Erdoğan,” Elbette her seçim zordur. Her seçim hayatidir, her seçim önemlidir ama ülkemizin içinden geçtiği süreç, son deprem afetinin yol açtığı ağır kayıplar, bölgemizde ve dünyada yaşanan kritik gelişmeler 14 Mayıs seçimini farklı bir yere taşımıştır. Bu durumu karşımızda kurulan derme çatma ittifakın yapısına ve motivasyonuna bakarak rahatlıkla anlayabiliriz” diye konuştu.

    Millet İttifakı’nı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı’nın gündeminde deprem felaketinin yol açtığı sorunlar olmadığını söyledi. Erdoğan,” Gerçi artık karşımızda bir ittifak değil, tıpkı eski Türkiye’de olduğu gibi tamamen kavga, ayak oyunu ve pazarlık üzerine kurulu bir koalisyon yapısı vardır. İşe altılı olarak başlayan artık 8’li mi, 10’lu mu olduğu meçhul hale gelen bu koalisyonun yayınladığı 12 maddelik bildiri bile tek başına ülkemizin nereye sürüklenmek istendiğinin yazılı ispatıdır. Masanın altını üstüne getirme pahasına bay bay Kemal’i Cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren bu koalisyonun gündeminde ülkenin ve milletin hiçbir meselesi yoktur. Ne depremin yol açtığı acılar ne depremzedelerimizin yürek sızıları ne de deprem yaralarının bir an önce sarılması ihtiyacı bunların gündeminde yer almıyor” dedi.

    Küresel ve bölgesel krizlerin Türk ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesine dair herhangi bir niyet, teklif, projenin Millet İttifakı gündeminde yer almadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Türkiye’nin 20 yılda kat ettiği gelişmeyi, büyümeyi, kalkınmayı sürdürmeye yönelik tek bir adım bunların gündeminde yer almadığı gibi tam tersine yapılanları yıkmayı vadediyorlar. Milletin sıkıntılarını çözecek, refahını artıracak, güvenliğini ve huzurunu güçlendirecek, hayallerini gerçekleştirecek hiçbir irade beyanı, hazırlık, program bunların gündeminde yer almıyor.Sınırlarımızı tehdit edecek, birlik ve beraberliğimize gözünü dikecek kadar azan terör örgütlerinin başını ezmek için yürüttüğümüz mücadeleyi sürdürme kararlılığı bunların gündeminde yer almıyor. Peki bu koalisyonun gündeminde ne var? Bunların gündeminde sadece siyasi ihtiras var, makam ve mevki paylaşımı var, ülkenin kaynaklarının nasıl yağmalanacağı hesabı var, milli birlik ve beraberliğimizi bozma niyeti var, ülkemize ve insanımıza ağır maliyetleri olan eski Türkiye’yi geri getirme çabası var. Altılı koalisyonun güçlendirilmiş parlamenter sistem diye başladığı yolculuğun sonu önce kumar masasına, sonra at pazarlığından beter bir Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve milletvekili paylaşımı kavgasına çıktı. Üstelik öyle bir kavga ki içinde tehditten rüşvete, hakaretten şantaja, aba altından değil alenen sopa göstermekten sürüden ayrılmaya kalkanları bindirilmiş kıtalarla linç ettirmeye kadar her türlü rezillik var” açıklamasını yaptı.

    “Türkiye Yüzyılı’nı yükseltmek için hızlandığımız dönemde böyle bir faciaya izin veremeyiz”

    Partililere hitap eden Erdoğan,”Böyle 32 kısım tekmili birden entrikayı ne sinemada ne televizyon dizilerinde ne de romanlarda bulursunuz ama ülke olarak bunların Bizansvari taht kavgalarını aylarca, günlerce naklen seyrettik, satır satır okuduk, cümle cümle dinledik. Türkiye, Türk demokrasisi, milletimiz böyle hazin bir tabloyu hak etmiyor. Milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak ülkemizi bu içi karmaşık, arkası karanlık, şekli bozuk, yönü belirsiz, hırsı boyunu aşan koalisyonun insafına terk edemeyiz. Cumhuriyetimizin ilk asrındaki kayıpları ve kazanımları geride bırakarak Türkiye Yüzyılı’nı yükseltmek için hızlandığımız dönemde böyle bir faciaya izin veremeyiz” dedi.

    Türkiye’nin ışığını söndürmek, nefesini kesmek, dizlerinin bağını çözmek için ellerini ovuşturarak bekleyenlere zafer çığlıkları attıramayız”

    “Depremde yakınlarını kaybeden, yıkılan evleri ve iş yerleri ile birlikte hayalleri de harap olan insanlarımızı tekrar hızla hayata bağlamak için yürüttüğümüz çalışmaların tehlikeye girmesine rıza gösteremeyiz” diyen Erdoğan, Kadınlarımızla ve gençlerimizle paylaştığımız, umutların, birlikte geliştirdiğimiz vizyonun bir avuç muhteris yüzünden elimizden kayıp gitmesine göz yumamayız. Bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan Türkiye’nin ışığını söndürmek, nefesini kesmek, dizlerinin bağını çözmek için ellerini ovuşturarak bekleyenlere zafer çığlıkları attıramayız” ifadelerini kullandı.