Etiket: Cumhurbaşkanı Erdoğan

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan komutanlara mesaj

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan komutanlara mesaj

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile 3. Piyade Tümen Komutanlığının Harekat Merkezi’nden, Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Pençe Kilit Harekatı’na katılan birliklerin komutanları ile video konferans toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da toplantıya telefonla katılarak sahadaki birliklerin komutanlarına hitap etti. Milli Savunma Bakanı Akar’ı, tüm komutanları ve Mehmetçiği selamlayarak sözlerine başlayan Erdoğan, gerçekleştirilen mücadelenin önemine vurgu yaptı. Harekatta, hain saldırılar sonucu şehit olan Mehmetçiklerimizin olduğunu hatırlatan Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifa dileklerini iletti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

    “Tabii ki orada canımız yanıyor ama bunun hesabını çok ağır soruyorsunuz. Şehitlerimizin kanları yerde kalmadı, kalmıyor ve inanıyorum ki bundan sonda da kalmayacak. Şehadet yolu çok mukaddes, kutlu bir yol. Bu kutlu yolda da Mehmetçiğimizin bugüne kadar verdiği mücadele herkesin özellikle de siz komuta kademesinin malumudur. Şu anda çok zor kış şartlarında gerek Pençe Kilit ile Zap’ta, gerekse Suriye’nin kuzeyinde böyle önemli bir mücadele böyle önemli bir zamanda veriliyor. İnanıyorum ki bu mücadelenin neticesi de çok iyi, hayırlı olacak”

    Tüm milleti olarak şehit aileleriyle hemhal olmaya, onların dertleriyle dertlenmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelenin neticesindeki zafer, bizleri geleceğe yönelik bir mutluluğa götürecektir. Ben mücadelenizin kutlu olmasını, neticesinin zaferlerle dolu olmasını Rabbim’den temenni ediyorum. Sizleri de özellikle şahsım, ailem, milletim adına kutluyorum. Mücadelemiz mübarek, yolumuz aydınlık olsun” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li Özkoç’a açtığı davayı kazandı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li Özkoç’a açtığı davayı kazandı

    Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’li Özkoç’un, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaret içerikli ifadeleri nedeniyle açılan davayı karara bağladı. Mahkeme, Özkoç’un Erdoğan’a 30 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

  • Rusya’nın tahıl anlaşması kararına Erdoğan’dan açıklama

    Rusya’nın tahıl anlaşması kararına Erdoğan’dan açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katıldı. Toplantıda katılımcılara hitap eden Erdoğan “Geçtiğimiz günlerde paylaştığımız Türkiye Yüzyılı’nı kendimizi ile birlikte Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeşlerimizle ortak geleceğimizin vizyonu olarak tasarlıyoruz. Balkanlardan Orta Asya’nın derinliklerine, Karadeniz’den Akdeniz ve Afrika’nın dört bir yanına kadar dostlarımızla artık ortak hayalleri paylaşıyoruz. Dünyanın artık siyasi ve ekonomik olarak değil aynı zamanda doğrudan insanın varoluş gayesiyle ilgili de arayışlar içinde olduğu bir dönemde Türkiye Yüzyılı, hepimiz için deniz feneri mahiyetinde bir rehber olacaktır. Bu gayretimizin gerisinde asırlardır yaşadığımız tecrübelerin önümüze serdiği tablodan çıkardığımız dersler vardır. Küresel düzeyde giderek belirginleşen bu tablo kendi içinde enine boyuna tartışılmayı elbette hak ediyor. Ancak tabiattaki her şeyi bir eşya, bir hammadde, tüketime elverişli bir meta olarak gören anlayışın, insanı da aynı kategoriye yerleştirmesi kaçınılmazdı. Nitkim öyle de oldu. İnsana hizmet etmesi gerekin araçların, mekanizmaların, sistemlerin, bir süre sonra insanı kendisine hizmet ettirmeye başlaması sahip olduğumuz değerler açısından kabul edilebilir değildir. Kadim ve ortak medeniyetimizi günümüz dünyasının hakim anlayışlarından ayıran işte bu hissediş ve duyuş farklılığıdır. Eşrefi mahlukat olan insanı eşya seviyesine indirgeyen zihniyetin önümüze serdiği imkanlarla gidilebilecek yolun artık sonuna gelinmiştir. Bunun için artık tıpkı Farabi’den İbni Sina’ya ecdadın nice büyük alimlerinin yaptığı gibi insanın eşrefi mahlukat vasfı ile merkezinde yer aldığı bir bilim anlayışını yeniden yükseltmenin vaktidir diyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kovid 19 salgı sürecinde dünyada yaşanan gelişmeleri hatırlatan Erdoğan, “Kovid 19 salgını tüm dünyayı kasıp kavurmaya başladığında dünyadaki sağlık otoriteleri insanlığı bu felaketten korumak için bir dizi tedbir tavsiyesi açıklamıştı. O günlerde yeniden gündeme gelen İbni Sina’nın hayatını anlatan bir filmde benzer tavsiyelerin çok daha fazlasıyla bu büyük alim tarafından verildiği görülüyordu. Aynı şekilde günümüzde dünyanın pek çok yerinde insanı araç değil asıl olarak görerek yürütülen gayretlerin gerisine ortak medeniyetimizin birikiminin yer aldığını müşahede ediyoruz. Türk tıp dünyası temsilcileri olarak bu tefekkürü kendi alanımızda her alan yapmakla mükellefiz. İlhamını bilim, hikmet ve marifet temelinde inşa edilmiş insan merkezli medeniyet tasavvurumuzdan alan bilim çalışmalarımızı, teknoloji kutsaması hastalığından uzak bir şeklide sürdürmemiş şart. Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki her çalışmamız gibi Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nı da bu doğrultuda atılacak adımların en önemli zemini olarak değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

    Konuşmasında dünya sağlık sistemine yönelik eleştirilerde de bulunan Erdoğan, “Dünyanın gelişmiş diye tarif edilen ülkeleri hemen her alanda olduğu gibi sağlıkta da sadece belirli bir gelir seviyesinin üzerindeki insanlara yüksek standartta hizmet veren bir sisteme sahiptir. Bu sistemde düşük ve orta gelir sahibi kesimlerin işi şayet çok büyük maddi külfetleri göze almazlarla gerçekten çok zor. Nitekim gelişmiş ülkelerde hastane kapılarına bile yaklaştırılmadan salgınla mücadele etmeye çalışan insanların hikayelerine oralardaki eşimizden dostumuzdan dinleyerek medyadan takip ederek şahit oldu. Hastaların ilgisizlikten öldüğü yaşlı bakım evlerinden hepimizin içini yakan görüntülerin yansıdığı vahim durumlarla karşılaştık. Az gelişmiş diye tarif edilen ülkelerdeki içler acısı durumu anlatmaya bile gerek duymuyorum. Türkiye olarak küresel salgın ile imtihanımızı hem vatandaşlarımıza sunduğumuz sağlık hizmetleri ile, hem de 161 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa gönderdiğimiz tıbbı destekle anlımız akıyla verdik. Salgının ilk gününden itibaren hiçbir ayrım yapmadan elimizdeki tüm imkanları insanlık için seferber ettik” diye konuştu.

    “Biz insanlığa hizmet için gayretimizi kararlılıkla sürdüreceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilme kararına da değinerek, “Şimdi benzer bir süreç gıda krizinin en temel unsuru olduğu küresel üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanmaktadır. Bilindiği gibi dünya buğday üretiminin yaklaşık üçte biri Ukrayna ve Rusya tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu buğdayları açlık tehdidi ile karşı karşıya olan ülkelere ulaştırılması konusunda gösterdiğimiz gayretin en yakın şahidi sizlersiniz. İstanbul’da kurulmasını temin ettiğimiz ortak mekanizma ile Ukrayna buğdayının 9.3 milyon tonunu dünyanın hizmetine sunarak gıda krizinin nispeten azaltılmasını sağladık. Her ne kadar Rusya kendisi için aynı kolaylıkların gösterilmemesi sebebiyle bu konuda mütereddit davransa da, biz insanlığa hizmet için gayretimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” açıklamalarında bulundu.

    Türkiye Yüzyılı’nın en iddialı alanlarından birisinin de sağlık olacağını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Şehir hastanelerimizin hizmet kalitesini ve buralarda görev yapan doktorlarımız bilme verdikleri katkıyı akademik bir yapı etrafında yükseltmenin de hazırlığı içerisindeyiz. Vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89 unu yerli üretim ile sağlıyoruz. Yerli TURKOVAC aşımız ile dünyada Covid 19 aşısın üretebilen 9 ülke arasında girdi. Giderek artan sağlık tehdidi olan kanser hastalıklarında koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bilişim ve teknolojiyi sağlık hizmetlerinde uluslararası standartlara uygun şekilde en etkin kullanan ülkeler arasındayız. Yerli ve milli şirketlerimiz sağlık alanında dünya çapında hizmet ve teknoloji üretebilecek seviyeye ulaştılar. Nitekim tıbbi cihaz alanında ithalatın ihracatı karşılama oranını yüzde 55’e çıkardık. Her iki alanda da girişimcilerimize verdiğimiz destekle hızla ileriye doğru mesafe kat ediyoruz. Kamu tarafındaki bu olumlu gelişmeler, özel sektörümüzün dinamizmini de arttırıyor. Sağlıktaki dijitalleşmenin ve hizmet sunumundaki tecrübelerimizin verdiği imkanları yakın coğrafyamızdan başlayarak tüm insanlık ile paylaşıyoruz. Amacımızı Türkiye Yüzyılı çerçevesinde ülkemizi uluslararası sağlık hizmetleri alanından ‘Health Türkiye’ markası ile zirveye çıkarmaktır. Sizlere ülkemizi dünyanın şifa merkezi haline getirecek bu çalışmaları birlikte sürdürmeyi teklif ediyoruz. Sahip olduğumuz yaygın alt yapıyı, yetişmiş imkan kaynağını, bilim, teknoloji ve üretim gücünü sürekli geliştirmekte karalıyız. Teşhis ve tedavi hizmetlerimizi ilaçtan tıbbi cihaza her alanda kendi sağlık ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde küresel düzeyde söz sahibi olmayı sağlayacak seviyeye çıkrama amacındayız”.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrikleri kabul etti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrikleri kabul etti

    29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Anıtkabir’deki törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 99. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tebrikleri kabul etti.

    Törende, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları, TBMM üyeleri, kamu kurumlarının yöneticilerinin de aralarında olduğu devlet erkânı, yabancı misyon şefleri ile uluslararası kuruluşların temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bayram tebriklerini sundu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrikleri Türkiye Yüzyılı logosunun da yer aldığı Cumhuriyetimizin 99’uncu Yılı Kutlu olsun mesajı yazılı tablonun önünde kabul etti.

    Törende, ayrıca Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bandosu marşlar seslendirdi. Tören, başkentte görevli çeşitli rütbelerden askeri personelin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tebriklerini sunmasıyla sona erdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Onur Şener açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Onur Şener açıklaması

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Açılış Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da istek şarkıyı bilmediği için çıkan tartışmada 3 kişi tarafından öldürülen Onur Şener ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan meselenin takipçisi olacaklarını açıkladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından satır başları:

    “İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin üniversitemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. İstanbul Resim Ve Heykel Müzesi, cumhuriyet tarihimizin en köklü yapıları arasında yer alıyor. Müzenin açılışı 1937 senesinde Dolmabahçe’de gerçekleştirilmişti. Binanın elverişsiz şartlarından dolayı müzede yer alan eserler de maalesef zarar görüyordu. Tüm aşamalarını bizzat takip ettiğimiz İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin inşasını hamdolsun geçen yıl tamamladık. İnşaat sürecinde hasar gören eserleri elden geçirip restorasyonunu tamamladık. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi her açıdan şehrimize yakışan muhteşem bir eser oldu. Müzemizde 806 sanatçının 10 bin 666 eseri bulunuyor. Gerek binasıyla gerekse koleksiyonuyla İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin önümüzdeki dönemde ülkemizin en önemli sanat destinasyonlarından biri olacağına inanıyorum.

    “JAKOBEN ANLAYIŞI RAFA KALDIRDIK”

    Türkiye’nin kültür ve sanat hayatını çoraklaştıran jakoben anlayışı 2002’de göreve geldiğimizde rafa kaldırdık. Ülkemizin kültür ve sanat hayatına zenginlik katacak her türlü esere, projeye samimiyetle sahip çıktık.

    ONUR ŞENER’İN ÖLDÜRÜLMESİ

    Hunharca katledilen müzisyen bir kardeşimizin acısını istismar etmek, bunun üzerinden farklı hesaplar görmek ne ahlakidir, ne de vicdanidir. Bu başta babasını kaybeden kız çocuğuna, hayat arkadaşını kaybetmiş sevgili eşine yapılan bir zulümdür. Maktülün sevdiklerini yaralayan fevriliklerden de uzak duracağız. Elbette tepkimizi göstereceğiz, faillerin hak ettiği cezayı alması için meselenin takipçisi olacağız.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Bursa’ya burs ödülü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Bursa’ya burs ödülü

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, gençlere yönelik gerçekleştirdiği projelerle örnek olmaya devem ediyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye Belediyeler Birliği tarafından gönüllülük hareketiyle ve AK Parti Genel Merkezi tarafından da gençlik kulübü uygulamasıyla ödüle değer görülen Büyükşehir Belediyesi, bu yıl da öğrencilere eğitim bursu uygulamasıyla ödül almaya hak kazandı.

    AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın düzenlediği ve açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılan ‘Yerel Yönetimler Gençlik Festivali’nde gençlere yönelik projeleriyle öne çıkan belediyeler ödüllendirildi. Ankara Millet Bahçesi’nde yapılan ve 147 belediyenin stant açarak gençlik hizmetlerini tanıttığı festivalde, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim bursu uygulaması ödüle değer görüldü. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.

    “Sorumluluğumuz artıyor”

    Geçtiğimiz yıl Türkiye Belediyeler Birliği tarafından ‘genç dostu şehir’ seçildiklerini hatırlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, aldıkları her ödül ile birlikte sorumluluklarının arttığını söyledi. Son yıllarda hizmete aldıkları proje ve uygulamalarla Bursa’da genç olmanın ayrıcalık haline gelmeye başladığını dile getiren Başkan Aktaş, “Burs uygulamamızı geçtiğimiz dönem 3 bin üniversite öğrencisi ile başlatmıştık. Bu yılbaşında üniversiteliler için sayıyı 5 bine çıkardığımız gibi 5 bin meslek lisesi öğrencisine de burs vermeye başlıyoruz. Tek bir amacımız var, o da gençlerimizin yarınlara çok daha iyi hazırlanması. Bu uygulama ile ödüle değer görülmek mutluluk verici. Ödülü Cumhurbaşkanımızın elinden almak da ayrıca gurur verici. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bizi ödüle değer gören parti yöneticilerimize teşekkür ediyorum” dedi.

    Gençlerle oyun keyfi

    Bu arada, festival kapsamında yapılan e-spor etkinliklerinin koordinatörlüğünü de Bursa Büyükşehir Belediyesi üstlendi. Toplam 13 belediyeden 35 takım, e spor müsabakalarında karşı karşıya geldi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Gürsu Belediye Bakanı Mustafa Işık ve Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ile birlikte oyun alanında gençlerle bir araya geldi. Gençlerle sohbet eden Başkan Aktaş, daha sonra oyun konsolunun başına geçip, futbol oyunu oynadı.

    Gençlik festivalinde stant açan BURFAŞ, Bursa lezzetlerini gençlerle buluştururken; Müzeler Şube Müdürlüğü tarafından çocuklara yönelik kurulan oyun alanları festivale ayrı bir renk kattı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Açık konuşmak gerekirse birileri son 8-9 yıldır Türkiye’yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye her yolu denediler. Bu sinsi saldırıların son mermisi de ekonomimize sıkıldı ama hesap edilmeyen bir durum ortaya çıktı. Bize kurulan tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi daha güçlü kıldı.” dedi.

    Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen Katılım Finans Strateji Belgesi Tanıtım Toplantısı’nda davetlilere hitap etti.

    Katılım Finans Strateji Belgesi’nin tüm ilgili kesimler için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, “Strateji belgesinin hazırlanmasında emeği geçen Finans Ofisimiz başta olmak üzere herkesi tebrik ediyorum. Türkiye’nin her alanda olduğu gibi ekonomide de hedeflerini küresel ligin en üst sıralarına çıkarmak için böyle bir süreçte bu tür çalışmaların çok daha anlamlı olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ve savaşın tetiklediği enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın derinleştirdiği küresel ekonomik krizin, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm ekonomileri derinden etkilediği bir dönemden geçildiğini söyledi.

    Küresel krizlerin ardının kesilmediği son yıllarda Türkiye’nin uzunca bir süredir yaşadığı siyasi ve ekonomik badirelerden elde ettiği tecrübeyle kendini diğer ülkelerden ayrıştırdığını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Açık konuşmak gerekirse birileri son 8-9 yıldır Türkiye’yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye her yolu denediler. Bu sinsi saldırıların son mermisi de ekonomimize sıkıldı ama hesap edilmeyen bir durum ortaya çıktı. Bize kurulan tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi daha güçlü kıldı. Buna mukabil dünyadaki beklenmedik krizler bize bu tuzakları kuranların tüm zaaflarını ve zayıflıklarını açığa çıkardı. Küresel gelişmelerin etkisiyle bir süredir etkisini hissettiğimiz enflasyon meselesinin de üstesinden gelerek, inşallah ‘Türkiye yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz. Tabii bu arada küresel ekonomik kriz, sürekli yeni sorunlara da yol açarak dünyayı kasıp kavurmayı sürdürüyor. Yaşanan sorunların en çok etkilediği alanların başında ise finans kesimi geliyor. Esasen finans sisteminin bunun ötesinde sıkıntıları, çarpıklıklar, çıkmazları da vardır. Daha açık bir ifadeyle temel görevi tasarrufları doğru yatırımlara yönlendirerek ekonomik büyümenin lokomotifi olması gereken finansal sistem, artık bu görevini yerine getiremiyor. Geldiğimiz noktada finans sisteminin üretimi ve ticareti beslediği bir ekonomik düzenin yerini adeta tüm diğer sektörlerin finans sektörünü beslediği sağlıksız ve sürdürülemez bir yapı almıştır.”

    Erdoğan, dünyada finans sisteminin beslediği borçluluk gelir ve servet adaletsizliklerinin hızla arttığını dile getirerek, “Buna karşılık aynı sistemin yol açtığı sorunlar ülkelerin ekonomik büyüme oranlarını ve sosyal refah seviyelerini olumsuz yönde etkiliyor. 2021 yılında 303 trilyon dolar seviyesine ulaşan küresel borçluluk oranı, küresel milli gelirin 3,5 katına yükselmiştir. Ülkelerin ve piyasaların 2008 küresel finans krizinden gerekli dersleri almadıklarını, aynı yanlış yolda yürümeyi sürdürdüklerini görüyoruz. Küresel borçluluk seviyesi, finans krizden bu yana geçen 20 yılda maalesef hep artarak devam etmiştir. Bu çarpık durum finansın üretim ve yatırımlardan ayrıştırarak dünyadaki sosyal refaha katkısının giderek azalmasına yol açmaktadır. Artık bu gerçek, salgın döneminde ve sonrasında Dünya Bankası, OECD ve hatta IMF gibi uluslararası kuruluşlarca da açıkça dile getirilmektedir.” diye konuştu.

  • Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı‘nda konuştu.

    Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapan Akdeniz’in bugün gerilimle, enerji rekabetiyle, son dönemde de göçmen ölümleriyle anıldığını söyleyen Erdoğan, “Batılı ülkeler 11 yıldır bu ölümlerin önüne geçmek yerine yaşananlar karşısında üç maymunu oynamayı tercih etti. Bölgesel krizleri engelleyecek, çatışmaları sonlandıracak, insanları göçe zorlayan sebepleri ortadan kaldıracak hiçbir adım atılmadı. Mültecilere kapanan kapılar, insanımızı katleden PKK’lı teröristler ile FETÖ’cü alçaklara sonuna kadar açıldı. Avrupa’nın hemen her ülkesinde vatandaşlarımızın kanını dökmüş caniler himaye görüyor. Ellerini kollarını sallayarak özgürce gezebiliyor. Suriye ve Kuzey Irak’taki terör yuvaları başlarına yıkıldıkça terör örgütü mensupları kimi ülkelerde kendilerine alenen yeni kamplar kuruyor. Bize komşuluk hakkından bahsedenlerin bu insanlık ve demokrasi düşmanlarına göz yummaması gerekir” dedi.

    MERSİN’DEKİ TERÖR SALDIRISI

    Dün gece PKK’lı terörist tarafından şehit edilen Sedat Gezer’e rahmet dileyen Erdoğan, CHP’nin hazırladığı tutuklu gazeteciler raporunda saldırının faili olan Dilşah Ercan’ın isminin yer almasıyla ilgili de konuştu. Erdoğan, “Dün gece Mersin’de PKK’lı alçaklar bir polisimizi şehit etti, bir polisimizi yaraladı. Şehit polisime Allah’tan rahmet, ailesine ve emniyet camiamıza başsağlığı diliyorum. Yaralı polisimize rabbimden şifa temenni ediyorum. Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin ucu ya HDP’ye ya CHP’nin gazeteci, sivil toplum temsilcisi diyerek sahip çıktığı kesimlere ya da Batı ülkelerine çıkar. HDP’yi allayıp pullayarak meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde yapılan her terör saldırısında dökülen kanların izi vardır olacaktır. Aynı durum Batılı ülkeler için de geçerli. Kandil’i Suriye’yi başına yıktığımız teröristlerin Batı ülkelerinden giderek daha fazla himaye görmesi her şeyden önce bu devletlerin kendi huzurlarına ve güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Yılan eninde sonunda kendisine uzanan eli de sokar. Teröristin yeri sokaklar değil, döktükleri kanların hesabını verecekleri mahkemeler ve hapishanelerdir. Komşularımızdan başlayarak tüm ülkelerde hiçbir ayrım yapmadan terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almalarını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

    MAVİ VATAN VURGUSU

    Erdoğan, sözlerinin devamında, “Türkiye olarak Ege ve Akdeniz’in ne insan kanıyla ne gözyaşıyla ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Biz tüm kalbimizle barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Kendi vatanımızla birlikte, bölgemizde istikrar ve güven istiyoruz. Anlaşmazlıklarımızı uluslararası hukuk temelinde, hakkaniyete uygun biçimde diyalogla çözmek istiyoruz. Şimdiye kadar hep şunu savunduk, biz ne hak yeriz ne hakkımızı yediririz. Milletimizin ve Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin Mavi Vatan’daki çıkarlarını sonuna kadar savunmaktan asla çekinmeyiz” dedi.

    Denizciliğin Türkiye’nin savunma sanayinde en çok projeye sahip olduğu ve mesafe kat ettiği alanların başında geldiğini ifade eden Erdoğan, “Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştiren 10 ülkeden biridir. Milli savaş gemilerimizi, amfibi gemilerimizi, sismik araştırma gemilerimizi, istihbarat gemilerimizi, sahil güvenlik gemilerimizi, botlarımızı biz kendimiz üretebiliyoruz. Bu projelerde yüzde 70’e varan yerlilik oranına ulaştık. Geçtiğimiz günlerde havadan incelediğimiz çok maksatlı Amfibi Hücum Gemimiz Anadolu’nun inşası süratle devam ediyor. Türk donanmasının caydırıcılığını katbekat artıracak Anadolu’nun hizmete girmesiyle ülkemiz bu alanda farklı bir lige çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Birileri İzmir’in Yunan’dan kurtuluş gününü Osmanlı’ya hakaret günü haline getirirken biz vizyoner projelerle ecdadımıza layık olmaya çalışıyoruz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Birileri Sultan Abdülhamid Han’a aleni düşmanlıkla siyasi pirim peşinde koşarken biz atalarımızın tamamına hürmet gösteriyor, hepsini bağrımıza basıyoruz. Birileri, Batı’ya öykünüp kendi ecdadına küfür ederken biz hiçbir komplekse kapılmadan tüm değerlerimize sahip çıkıyoruz. Bundan sonra da aynı hassasiyetle yolumuza devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi sevmeyecek, gelenin keyfi için geçmişimize sövenlerden olmayacağız. Hele hele, 3 buçuk soysuzun ardında asla zağarlık yapmayacağız.”

    YUNANİSTAN’A TEPKİ

    Türkiye’nin hedeflerine kararlılıkla ilerlediğini ifade eden Erdoğan, “Yunanistan’ı kışkırtarak üzerimize salanların niyetlerini gayet iyi biliyoruz. Karası, denizi ve havasıyla ülkemiz savunmasından taviz vermeyecek ama vaktimizi, enerjimizi, dikkatimi dağıtmaya yönelik kirli senaryolara da pabuç bırakmayacağız. Bir yandan hadsizlere haddini bildirirken hedeflerimizden kesinlikle sapmayacağız, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Batı Trakya ve Adalara yığılan silahlar bizim için bir anlam ifade etmez. Bizim gücümüz ve imkanlarımız bunların çok ötesindedir. Bu durumun söz konusu ülkeler için gizli bir işgal anlamına geldiğini hatırlatmak isteriz. O topraklarda yüzlerce yıllık emeğimiz ve halen yaşayan çok sayıda soydaşımız, dindaşımız var. Bunlar adına yaşanan gelişmelerden üzüntü duymak da vazifemizdir. Batı Trakya’da herhangi bir derneğin veya okulun adında Türk ifadesinin geçmesinden rahatsızlık duyan Yunanistan’a, başbakanına, cumhurbaşkanına hatırlatmak isteriz. Kendinize gelin” ifadelerini kullandı.

    Yunanistan’ın yanlış bir tutum içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, “Amerika’dan, Avrupa’dan gelen destekler zannediyor musunuz sizi kurtarır? Kurtarmaz, sadece patinaj yaparsınız başka işe yaramaz. Preveze Deniz Zaferi’nin 484. sene-i devriyesinde Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı, rahmetle yad ediyoruz. Fedakarca görev yapan deniz kuvvetlerimizin tüm mensuplarını tebrik ediyorum. Ülkemizin de içinde yer aldığı coğrafya gerçekten sancılı günler yaşıyor. Sadece ülkemiz değil bütün dünya terörden çatışmalara, gıdadan kuraklığa, yükselen İslam ve yabancı düşmanlığından iklim değişikliğine kadar çok ciddi krizlerle boğuşuyor. Nereye baksak adeta bir ateş çemberiyle karşılaşıyoruz. Salgının sağlıkla ilgili boyutu geride kalırken küresel ekonomide yol açtığı tahribat giderek daha fazla gün yüzüne çıkıyor. Daha salgının ekonomik bilançosu tam ortaya çıkmadan Rusya-Ukrayna kriziyle her şey girift bir hal almıştır” açıklamasında bulundu.

    KÜRESEL ENFLASYON AÇIKLAMASI

    Amerika’dan Avrupa’ya pek çok ülkenin son 50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Erdoğan, “Bu ülkelerde yaşayan herkes yüzde 8-9 oranında açıklanan rakamlarla gerçek enflasyon oranları arasındaki devasa farkı gayet iyi biliyor. Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri, gıdadan enerjiye kadar farklı alanlarda hissedilmeye başlandı. Kimileri artık rafları boşaltıyor, kimileri personeli çıkarıyor” diye konuştu.

    BATILI ÜLKELERDEKİ ENERJİ KRİZİ

    Batılı ülkelerin karşı karşıya kaldığı enerji krizi ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Kış yaklaştı, Batı dünyasını büyük bir endişe sardı. Birileri de Antalya’ya gidin diye tavsiyede bulunuyor. Batılı liderler her gün yaptıkları açıklamalarla haklarını oldukça zorlu geçeceği anlaşılan kış şartlarına hazırlamaya çalışıyor. Tüm bu can yakıcı hakikatlere rağmen, jeopolitik hesaplar nedeniyle barışa giden yol bir türlü açılmıyor. Türkiye, savaşı sona erdirmek için samimiyetle çalışan, gayret gösteren, bu uğurda çaba harcayan yegane ülke konumundadır. Gerek savaşan ülkelerin görüşme masasında bir araya getirilmesi, gerek tahıl koridorunun açılması, gerekse esir takasında sergilediğimiz diplomatik başarı bunun en açık örneğidir. Kimsenin dolduruşuna gelmeden, kendi önceliklerimiz ve milletimizin çıkarları çerçevesinde adımlarımızı belirliyoruz. Savaşın ilk günlerinde bu politikamız sebebiyle bizi hata yapmakla suçlayanlar şimdi haklılığımızı teyit ediyor. Dışarıdan aldıkları talimatlarla bizim dengeli tavrımızı eleştiren, bizi takdir ve taltif etmek mecburiyetinde kalıyor” şeklinde konuştu.

    “YILBAŞINDAN SONRA EKONOMİDE OLUMLU SEYİR”

    Türkiye’nin hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini söyleyen Erdoğan, yaşanan ekonomik sıkıntıların da yılbaşından itibaren olumlu seyirde ilerleyeceğini kaydetti. Erdoğan, “Türkiye yalnızlaşıyor, dünyadan kopuyor diyerek o günlerde feveran edenler şimdi kuyruklarını kıstırıp kös kös oturuyor. Türkiye salgının sağlık krizi boyutunu nasıl alnının akıyla atlatmışsa küresel ekonomik krizin menfi yansımalarını da başarıyla yönetmektedir. Diğer ülkeler enflasyonun yanında durgunluk ve beraberinde gelecek işsizlik tehdidiyle cebelleşirken bizim hem iş gücüne katılım hem de istihdam oranlarımız giderek artıyor. Yılbaşından sonra ekonomideki rakamları, ekonomide istikrarı, ekonomideki güçlenerek yürümeyi de hep birlikte göreceğiz” dedi.

    ENFLASYON AÇIKLAMASI

    Sanayi üretiminde, tarımda, turizmde salgın öncesi dönemin yakalandığını söyleyen Erdoğan, ihracatta her ay rekor kırıldığını bildirdi. Avrupa’da havalimanları kriz üstüne kriz yaşarken Türkiye’nin havacılık sektörünün tarihinin en başarılı günlerini yaşadığını ifade etti. Erdoğan, “Enerjide zamanında attığımız stratejik adımların meyvelerini topluyoruz. Hiçbir alanda yatırımlara ara vermediğimiz gibi vatandaşlarımızı da enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda yalnız bırakmıyoruz. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek üreticilerimize yüksek alım fiyatları vererek, asgari ücretli çalışanlardan memur ve emeklilere kadar tüm kesimlere destek olarak, işverenlerimizin yükünü hafifleterek, gençlerimize sağladığımız imkanları artırarak, hasılı devletimizin elindeki tüm araçları kullanarak milletimize sahip çıkıyoruz” diye konuştu.

    Erdoğan, bu sıkıntılı süreçte de vatandaşları enflasyona ezdirmemekte kararlı olduklarını belirtti.

    Partililere seslenen Erdoğan, yapılan hizmetlerin vatandaşlara anlatılmasını istedi. Erdoğan, “Siyaset arenasında iş yapanların, eser ve hizmet üretenlerin, kalbi ülkesi ve milleti için çarpanların herkesten daha cesur daha gayretli olması gerekiyor. 2023‘e yaklaştıkça tek sermayeleri yalan ve iftira olan muhalefet kanadının farklı yollara tevessül edeceği anlaşılıyor. Bizimle eserle, hizmette yarışamayanlar, çareyi projelerimize kara çalmakta buluyorlar. Bunun en son örneğini sosyal konut kampanyasında gördük. Artan konut ve kira fiyatlarını dengelemek, milletimizin konut ihtiyacını gidermek için tarihi nitelikte bir adım attık” şeklinde konuştu.

    MUHALEFETE KONUT TEPKİSİ

    Geçtiğimiz 20 yılda bir milyon 170 bin konutun inşa edildiğini söyleyen Erdoğan, “Muhalefet ne diyor? Bizim bir milyon 170 bin konutu görmezlikten gelerek inşa edeceğimiz bu konutlara çamur atıyor. Biz ispat etmişiz. Biz olmayan bir şey yapmıyoruz. Kampanyamız rekor başvuru sayısı ile çok büyük teveccüh gördü. Daha düne kadar konut kıtlığından, kiraların yüksekliğinden dem vuranlar, siz ne yaptınız? 14 tane büyükşehir belediye başkanınız var. Önüne arkasına bakmadan kampanyayı kötüleme yarışına girmişler. Türlü bahanelerle projeye çamur atmaya kalktılar. Basiretsizliklerini, çapsızlıklarını, millete ve memlekete dair hiçbir dertleri olmadığını beyan eden pek çok skandal beyana imza attılar. CHP ve şürekası ne hizmet ederler ne de hizmet edene izin verirler” dedi.

    6’LI MASAYI ELEŞTİRDİ

    6’lı masayı eleştiren Erdoğan, “Son 2 haftada yaşananlar bile bizimle altılı masa arasındaki vizyon ve ufuk farkını göstermeye yeterlidir. Bu dönemde Türkiye’nin en büyük şansı AK Parti ve Cumhur İttifakı varken en büyük talihsizliği bu takoz muhalefetidir. 2023 seçimleri inşallah ülkemizdeki pek çok dönüm noktası ile birlikte takoz siyasetinin de çöp sepetine atıldığı bir milat olacaktır. Bunun için bize ve AK Parti’nin illerdeki sancak beyleri olan il başkanlarımıza önemli görevler düşüyor. Şu üç şeyi yapmaktan asla bıkmayacak asla geri durmayacağız. Birincisi geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımlarıdır. İkincisi gencinden yaşlısına her kesimden insanımızın hayatına dokunan eser ve hizmetlerimizdir. Üçüncüsü muhalefet sadece lafla vakit öldürürken 2053 vizyonuyla ülkemizin geleceğine dair hayali, programı, projesi olan tek siyasi hareket olduğumuzu anlatmamızdır. Bunları milletimize her fırsatta anlattığımızda, onların gönül dünyalarına girdiğimizde 2023’te müjdeyi vereyim rekor bir oyla cumhurbaşkanı ve meclis seçimlerini Allah’ın izniyle göğüsleyebiliriz. Ben inanıyorum. İnandığıma göre bu işi Allah’ın izni ile başaracağız. Şayet biz de muhalefetin yapageldiği, bugün de tekrarladığı gibi oturduğumuz yerden ahkam keserek siyaset yapmaya kalkarsak onların akıbetine uğramaktan kurtulamayız. Bu kadro bu işi başarır. Ben size inanıyorum. Biz milletten kopuk değiliz. Milletten kopuk siyaset, milletten kopuk siyasetçi, milletten kopuk yönetici olmaz. AK Parti’yi kuran da , iktidara getiren de, yaşadığı onca badireye rağmen ayakta tutan da 2023’te tekrar iktidar sorumluluğunu verecek olan da milletimizdir. Milletten başka desteğimiz yoktur. Sizlerden seçim gününe kadar, tüm AK Parti camiası olarak gece gündüz çalışmanızı istiyorum. Bu gayreti kendimizden ziyade evlatlarımız, gençlerimiz için, umudunu bize bağlamış mazlumlar için göstermeniz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’ya geliyor

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’ya geliyor

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Eylül 2022 Perşembe günü Bursa İznik’te başlayacak olan 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın açılış programına katılacak.

    2 Ekim 2022 tarihine kadar sürecek olan, 102 ülkeden 3 bini aşkın sporcunun katılacağı 4. Dünya Göçebe Oyunları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla 29 Eylül Perşembe günü start alıyor. Bursa’nın İznik ilçesinde gerçekleştirilecek 4. Dünya Göçebe Oyunları için İznik Gölü kenarında yaklaşık 700 bin metrekarelik alanda yapılan hazırlıklarda sona gelindi.

    4. Dünya Göçebe Oyunları, spordan sanata, gastronomiden geleneksel sporları deneyimlemeye kadar birçok etkinliği içerisinde barındıran, geleneksel spor dallarında dünyada tek ve ilk olma özelliğine sahip.

    KÜLTÜREL VE TARİHİ MİRAS KORUNUYOR

    Atlı oyunlardan ulusal güreşlere, okçuluktan gastronomiye, geleneksel sanatlardan sahne sanatlarına, çocuk oyun alanlarından etno pazara kadar farklı etkinliklerin yapılacağı 4. Dünya Göçebe Oyunları; dünyanın dört bir yanından halkların kültürel ve tarihi mirasını korumayı, kültürlerarası iletişimi, dostluk ve uyumu güçlendirmeyi hedefliyor.

    102 ülkeden 3000’den fazla sporcunun katılacağı etkinlik aynı zamanda Türkiye’nin kültürel diplomasisinin güçlenmesine, İznik’in daha iyi tanınmasına ve dünya çapında hak ettiği şöhreti kazanmasına da katkı sağlayacak.

    HAZIRLIKLAR TAMAMLANDI

    Bir spor organizasyonu olduğu kadar aynı zamanda büyük bir kültür organizasyonu da olan Dünya Göçebe Oyunları, devlet başkanları düzeyinde kararlaştırılmış dünyanın en büyük geleneksel spor organizasyonu. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın da TV’lerden izleyeceği oyunlara herkesin davetli olduğu kaydedildi. Kurulan karavan parkıyla, çadırlar için oluşturulan kamp alanlarında İznik unutulmayacak bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Dört gün boyunca kültürler kaynaşırken geleneksel sporlar üzerinden barış mesajları verilecek. Güreşten atlı sporlara, okçuluktan çeşitli takım oyunlarına kadar 40’ın üzerinde sportif yarışma düzenlenecek. Ülkeler renkli gösterilerini sergilerken, geleneksel oba kültürü yaşatılacak, evrensel ve yerel tatlar deneyimlenecek.

    DENEYİM ALANLARI OLACAK

    Ziyaretçiler için de çok özel vakit geçirebilecekleri deneyim alanları olacak. 5 bin seyirci kapasiteli, demonde ana trübünün yanı sıra diğer tribünlerde, güreş ve okçuluk alanları da mevcut. Ayrıca yeme içme alanları, geleneksel el sanatlarının ziyaretçilerle buluşacağı etno pazar, ibadet alanları, ateş başı sohbetleri atlı sporlar için yüzlerce at için barınak ile at deneyimleme ve okçuluk eğitim alanları yer alacak.

    BAKAN KASAPOĞLU: MİLAT OLACAK

    Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İznik’te düzenlenecek olan 4. Dünya Göçebe Oyunları için yaptığı açıklamada, “Bu yıl İznik’te düzenlenecek Dünya Göçebe Oyunları bir milat olacak. Dünyanın en büyük geleneksel spor organizasyonunu gerçekleştireceğiz. Biz, bu buluşmayı tarih, kültür ve değerler açısından çok güçlü bir paydası olan toplulukları, milletleri birleştiren bir dayanışma ruhu ve bir köprü olarak görüyoruz. Bu dayanışmayı güçlendirici bir milat olarak da görüyoruz” dedi.

    BİLAL ERDOĞAN: KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİ YAŞATMAK İSTİYORUZ

    Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan da yaptığı konuşmada, geleneksel sporlara önem vermelerinin nedenini açıkladı.

    Erdoğan, “Dünyada kültürel anlamda tekdüzeliğe doğru güçlü bir gidiş varken dünyanın unutulmaya yüz tutmuş renklerini, mutfaklarını, dillerini, folklor, el sanatları, geleneksel spor ve oyunlarının yitip gitmesinin dünyanın zararına olduğunu düşünüyoruz. Dünyadaki bu zenginlikleri yaşatmak, korumak, sokaklara, mahallelere, oyun alanlarına yeniden indirmek için çalışmalarımızı güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Güzel şehrimiz İznik’te yapılacak Dünya Göçebe Oyunları’nın hem bu misyona hizmet etmesini hem de İznik gibi kıymetli bir yerin dünyada tanınmasını sağlamayı ümit ediyoruz” dedi.

  • New York Times’tan Erdoğan’a övgü

    New York Times’tan Erdoğan’a övgü

    ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurul toplantılarında yaptığı konuşmanın değerlendirildiği bir haber yayımlandı. Haberde, BM Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü konuşma yapan liderler arasında en çok dikkat çeken isimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olduğuna işaret edilerek iki liderin Rusya-Ukrayna krizinin çözümüne yönelik çabaları masaya yatırıldı.

    Erdoğan’ın Putin ile temaslarına dikkat çekildi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin’in en son geçtiğimiz hafta Özbekistan’da yaptığı görüşmeye de işaret edilen haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savaş boyunca Putin ile olan yakın ilişkisini koruyarak savaşın küresel etkilerini hafifletmeye çalıştığı, son görüşmede de Ukrayna’nın topraklarının geri verilmesi gerektiğinin de altını çizdiği ifade edildi.

    “Erdoğan, tahıl müzakerelerinde merkezi bir rol oynadı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında kullandığı, “Savaşın hiçbir zaman kazananı olmayacağını düşünüyoruz, adil bir barış sürecinin ise kaybedeni olmayacaktır. Makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik süreç yoluyla krizden onurlu bir çıkış yoluna ihtiyacımız var” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Erdoğan, tahıl müzakerelerinde merkezi bir rol oynadı” görüşüne yer verildi.

    Macron’un temaslarda yetersiz kaldığına işaret edildi

    Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatik çaba ve başarısına dikkat çekilirken, Macron’un aylarca Putin ile temas kurduğu, ancak bir başarı elde edemediği belirtildi. Macron, “barış konusunda rol oynayabileceğini iddia eden Batı ittifakının bir konuşmacısı” olarak nitelendirildi.