Etiket: Cumhurbaşkanı Erdoğan

  • Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası

    Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası

    Son Dakika Haber: Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısındaki ifadeleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

    Avukatı Hüseyin Aydın aracılığıyla Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada 500 bin lira manevi tazminat talep edildi.

    Mahkemeye sunulan 23 sayfalık dilekçede, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına yer verilirken, “Davalı konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanımızın kişilik haklarını ihlal edecek nitelikte Sayın Cumhurbaşkanımızı “KATAR FİRMASINDAN TALİMAT ALMAKLA, TEFECİLERE PARA YEDİRMEKLE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ ESİR ALMAKLA, SÖMÜRGECİ OLMAKLA, TEFECİLERE EL AVUÇ AÇMAKLA ve ÖNLERİNDE DİZ ÇÖKMEKLE, ÜLKE İÇİN MİLLİ GÜVENLİK SORUNU OLMAKLA, FETÖ İLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK ORDUYA KUMPAS KURMAKLA, EMPERYAL GÜÇLERİN ARZULARINI YERİNE GETİRMEKLE, DEVLETİN KOZMİK ODASINI FETÖ’NÜN UNSURLARINA AÇMAKLA, DEVLET SIRLARINI FETÖ’YE VERMEKLE, VATAN İHANET ETMEKLE” itham etmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik “CAHİL, HAİN, TAKOZ” şeklinde söylemlerde bulunmuştur” denildi.

    Dilekçede Kılıçdaroğlu için “Eleştiri ile hakaret arasındaki farkı idrak edemediği gibi, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmiştir” ifadeleri kullanılırken, “Davalının konuşmasında ileri sürdüğü hususların tamamı gerçek dışıdır. Bu iddialarla ilgili olarak daha önce çeşitli vesilelerle açıklama yapılmış, iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğu vasat zekâya sahip bir kişinin anlayabileceği şekilde izah edilmiştir. Ancak aynı iddiaların tekrarlanmasından anlaşılacağı gibi davalı, gerçeklerle yüzleşmek yerine inandığı yalanların konforunda yaşamayı sürdürmeyi tercih etmektedir. Bu nedenle davalının konuşmasında geçen haksız ve mesnetsiz iddialarıyla ilgili olarak tek tek cevap vermeye gerek görülmemiştir. Ancak bu vesileyle şunu ifade etmek gerekir ki gerçeklerin bu ölçüde çarpıtılması, yalanın bu kadar rahat ifade edilebilmesi, hakaret ve iftiranın bu denli olağanlaştırılması geçmişte örneklerini pek çok kez müşahede ettiğimiz bir FETÖ ahlakıdır. Bu ahlakın, ana muhalefet partisi liderinde şahsında tecessüm etmesi ülkemiz için büyük talihsizliktir” ifadelerine yer verildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni tedbirleri açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni tedbirleri açıkladı

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, koronavirüs önlemleri ana başlığıyla bugün bir kez daha toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısının ardından, yeni tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Koronavirüs önlemleri kapsamında alınan yeni tedbirleri açıklandı. Bu kapsamda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Hafta içi her gün gece saat 21 ile sabah 5 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır” açıklamasını yaptı. Hafta sonu uygulanacak sokak kısıtlaması ise cuma akşamı 21.00’den pazartesi sabahı saat 5’e kadar kesintisiz devam edecek. Hafta içi sokağa çıkma kısıtlaması kararı ise yarın gece başlıyor.

    Alınan Yeni Yasak Tedbirler

    • Hafta içi saat 21.00 ile sabah 05.00 arası sokağa çıkma kısıtlaması
    • Cuma Akşamı 21.00’den Pazartesi 05.00’e kadar hafta sonu kesintisiz yasak uygulanacak
    • 65 yaş üstü ve 20 yaş altı toplu taşıma araçlarını kullanamayacak.
    • Üretim tedarik lojistik sağlık tarım orman gibi genelgede yer alacak sektörler bu kapsamın dışındadır.
    • Market, bakkal, kasap, manav gibi işletmeler ile eve paket hizmeti veren yerler, belirlenecek saatlerde hafta sonu kısıtlama dışındadır.
    • Restoranlar paket servisi dışında hizmet veremeyecektir.
    • Ana sınıfı ve benzeri eğitim kurumlarının faaliyetlerine ara verilecektir.
    • Tehdit geçene kadar misafir kabulüne ara vermelerini özellikle rica ediyorum. Evlerde mevlüt, yılbaşı kutlaması gibi insanların bir araya gelecekleri etkinlikler yapılamayacaktır.
    • Cenaze namazları, yakınları dahil en fazla 30 kişiyle kılınacak, nikahlar da bu sayıyı geçemeyecektir.
    • Kalabalık caddeler ile meydanlara girebilecek kişi sayısı, Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile sınırlanabilecektir.
    • Alışveriş merkezlerine girişte HES kodu uygulamasına geçilecektir.
    • Evlerde gün, mevlit, taziye, yılbaşı kutlaması gibi insanların bir araya geleceği etkinlikler yapılamayacaktır.
    • Hamam, sauna, masaj salonu, yüzme havuzu lunapark gibi yerler faaliyetlerine ara verecektir.
    • 50 kişiden fazla olan işyerlerinde, iş yeri hekiminin gözetiminde mevcut iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tarafından salgın tedbirlerinin uygulaması sıkı bir şekilde denetlenecektir.

    Bu hususlarla ilgili detaylar, İçişleri Bakanlığı’nın yayınlayacağı genelgede yayınlanacak ve salı akşamından itibaren uygulanmaya başlanacak.

    KORONAVİRÜS AŞISI ÜCRETSİZ OLACAK

    Aşı konusunda dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İlk etapta 50 milyon dozluk bir anlaşma yapmış bulunuyoruz. Vatandaşlarımız herhangi bir ücret ödemeden aşıya ulaşabileceklerdir. Önümüzdeki ay sağlık çalışanlarının aşılanması inşallah başlayacaktır.

    ‘TSK’YI HEDEF ALAN ZİHNİYET MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR’

    Hayata geçirdiğimiz bağımsız onurlu ve vicdanlı politikalar sebebiyle içerde ve dışarda yaşadığımız saldırıları Allah’ın yardımı ve milletimin desteğiyle boşa çıkartıyoruz. Ülke ve millet olarak bunların hepsini de göğüslemeye hazırız. Bizi asıl üzen içerde karşımıza çıkan tuhaf manzaradır. Bunlar çok konuşur ama aslında hiçbir şey söylemez. Bunlar dünyayı çok bilir gibi davranır ama hiçbir şeyden haberi yoktur. Bunlar sürekli bağırır ama hiç dinlemez. Bunlar demokrasiyi milletin iradesinde değil yurt dışından gelen sinyallerden arar. Ülkemizin ufkunu gölgeleyeni enerjisini emen havasını kirleten bu zihniyetin demokrasimize ve kalkınmamıza maliyeti en az yarım asırdır. Millet her seçimde sandıkta hak ettikleri cevabı vermiştir ama onların gündemi her zaman başkadır. Bunlar milleti hiçe saymakla kalmayıp ülkenin temel değerlerine ve kurumlarına saldırmayı adet edindiler. Bir millet vekilinin pervasızca tekrarladığı TSK’yı hedef alan bühtan bu zihniyetin başlı başına milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunun işaretidir. Türk ordusunun özellikle son 5 yılda ne yaptığıdır. FETÖ’den PKK’ya ve YPG’ye kadar birliğimize ve beraberliğimize saldıran terör örgütünün borazanlığını yapanlar ülkemizin siyasi ve ekonomik güvenliğinin sınırlarını genişletme gayretini sınırlamaya çalışıyorlar. Her fırsatta ülkemize husumetlerini gösterenlere karşı tavır almak bir yana onların safına geçip onların argümanlarıyla bizi hedef alıyorlar. Buldukları her fırsatta Türkiye’yi yabancılara şikayet ediyor, yatırımcılara “ülkeye gelmeyin” mesajı veriyorlar.

    KILIÇDAROĞLU’NA SERT TEPKİ: BU MİLLET SENİ AFFETMEYECEK

    Buradan sesleniyorum, “Ey bu CHP’nin başındaki zat, Senin milletvekilin kalkacak benim silahlı kuvvetlerine bu denli hakaret edecek, edepsizce alçakça hakaret edecek, Sen bunu kapıya koyamayacaksın. Bunun hesabını mehmetçiğine, askerine bu denli sahip çıkan bu millet seni asla affetmeyecektir. Bunu bir defa bilesin. Sandıklar da affetmeyecek. Türkiye’de devlete ve millete yapılan saldırıların birini batıda yapmaya kalkın bakın bakalım başınıza ne geliyor. Mesela gezi olaylarında ülkemizi insan haklarından demokrasiye kadar ülkemizi suçlayanlar Fransa’da yaşanan vahim görüntüler karşısında 3 maymunu oynuyor. Paris cayır cayır yanarken, Fransız medyası bunları yayınlamak yerine, Türkiye aleyhtarı haberlerin dozunu artırması da bir başka çarpıklıktır. Ama başaramayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi yollara başvururlarsa başvursunlar, başaramayacaklar. Çünkü bu millet, Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar her döneminde vatanından asla vazgeçmeyeceğini, ezanını susturmayacağını, bayrağını indirtmeyeceğini, istiklalinden vazgeçmeyeceğini göstermiştir.

    ‘YATIRIMCILAR İÇİN ÜLKEMİZİN CAZİBESİNİ ARTTIRACAĞIZ’

    Aziz milletim geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un Türkiye Varlık Fonu’ndaki %10’luk hissesinin Katar Yatırım Otoritesine satışı yapıldı. Bu anlaşmadan sonra Türkiye Varlık Fonu’nun İstanbul’daki payı %80,6’dır. Bay Kemal bunu öğren. Bunu bil sana lazım. Yani 1 yıl öncesiyle aynıdır. Bu kuruluş dünyanın en büyük borsalarından biri olan Londra Borsasın da %10,3’üne sahiptir. Dünyada bu yatırımlardan dolayı “Katar bizi ele geçiriyor” diye zırvalayan kimse çıkmadı. Bu ne garipliktir ya. Aksine bu yatırımlardan herkes memnun kaldı. Türkiye’nin 3. çeyrekte %6,7 büyümesi, üretimimizin ve istihdamımızın güçlenmesi bakımından çok önemlidir. Ekonomik ve hukuki reformlarımızı süratle harekete geçirerek ülkemizin yerli ve uluslararası yatırımcılar için cazibesini daha da arttıracağız. Son 15 yılda ülkemizde doğrudan yatırımları bulunan ülkeler arasında Hollanda 1. sırada yer alıyor. Onu ABD takip ediyor. Katar ise 17. sıradadır. Uluslararası sermaye yatırımları, hem yatırım yapan ülkeye hem de yatırım yapılan ülkeye ekonomik fayda sağlıyor. Ama şimdi CHP ve bir kısım medya çıkmış “Katar yatırım otoritesi Borsa İstanbul’a ortak oldu” diye ortalığı birbirine katıyor. Halbuki 2015 yılından 2019 yılına kadar Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Borsa İstanbul’un ortağıydı

    ‘YENİ BİR SÜRECİ BAŞLATIYORUZ’

    Bu hastalık bizi engelleyemeyecek. Biz yolumuza devam edeceğiz. Bütün bu tedbirleri alıyoruz. Bu tedbirler keyfi değildir. Yeni bir süreci başlatıyoruz. Hassas olmamız lazım, dikkatli olmamız lazım. Şurada 1 ay 2 ay içinde aşılarımız geliyor. Bunları da biz ücretsiz olarak halkımıza dağıtımını yapacağız. Tüm bunlar için bize tek bir şey lazım. Lazım olan şey hep beraber birlik lazım. Kardeşlik lazım. Biz su içer gibi Türkü söyler gibi doyar gibi birbirine kardeşim diyen 83 milyonluk bir Türkiye hayaliyle yolumuza devam edeceğiz.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN SU KULLANIMI UYARISI

    Bu yıl yağışların neredeyse yarı yarıya azalmış olması nedeniyle kuraklık tehlikesine dikkat çekmek istiyorum. Son 18 yılda inşa edip hizmete açtığımız 585 baraj sayesinde şuana kadar kuraklığın etkilerinin günlük hayata yansımasının önüne geçtik. Yağışların normale dönmesi halinde bir sıkıntı yaşamayacağız. Ama her ihtimale karşı vatandaşlarımızdan su kullanımında tasarrufuna önem vermelerini istiyorum.

  • Cumhurbaşkanına suikast timi, ‘yağma’ suçundan 3’üncü kez hakim karşısında

    Cumhurbaşkanına suikast timi, ‘yağma’ suçundan 3’üncü kez hakim karşısında

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen suikast timindeki 1’i firari 37 hükümlünün, ‘nitelikli yağma’ suçundan yargılandığı davanın 3’üncü duruşmasına Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sanıklar, bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Sistemi (SEBGİS) üzerinden duruşmaya katıldı. Sanık avukatlarının koronavirüsü gerekçe gösterip, duruşmanın ertelenmesi talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

    FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişiminde bulunan aralarında eski bir Tuğgeneral’in de bulunduğu 37 sanık hakkında Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, 4 Ekim 2017 tarihinde, kararını verip, Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, binbaşı Şükrü Seymen ve ‘Paşa’ lakaplı Astsubay Zekeriya Kuzu’nun da aralarında bulunduğu 31 sanık hakkında, ‘Cumhurbaşkanına suikast girişimi’, ‘Anayasal düzeni değiştirmeye kalkışmak’, 2 polis memurunun şehit edilmesi nedeniyle ‘kasten öldürme’ suçlarından 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca 9 sanık müebbet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaveri Albay Ali Yazıcı 18 yıl hapis, Tümamiral Tezcan Kızılelma 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Toplam 42 sanık 15 yıl ile 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis arasında çeşitli cezalara çarptırılmış oldu. 1 sanık ise beraat etti.

    Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, 2019 yılında yeni bir iddianame hazırlayarak sanıkların ‘nitelikli yağma’ suçundan da yargılanmalarını istedi. Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, olay tarihinde darbe teşebbüsünün icrası kapsamında aldıkları görev üzerine Marmaris’e gelen sanıkların Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı’nda görevli müşteki polis memurlarını derdest edip üzerlerini arayarak silah, telsiz, kimlik gibi eşyalarını aldıkları belirtildi. Zincirleme suç hükümlerinin yağma suçu bakımından uygulanamayacağı vurgulanan iddianamede, sanıkların atılı suçtan mağdur sayısınca cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi. İddianamede, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kanaatine varıldığına da yer verildi.

    SANIK AVUKATLARININ DURUŞMANIN ERTELENMESİ TALEBİ REDEDİLDİ

    Davanın 3’üncü duruşması, bugün başladı. 37 hükümlünün savunmalarının dinlenmesine devam edilen duruşmaya sanıklar Şükrü Seymen ve Taner Berber Muğla, diğer sanıklar ve avukatları ise İstanbul başta olmak üzere farklı 19 ildeki cezaevlerinden SEBGİS üzerinden katıldı. Sanık avukatları koronavirüsü gerekçe gösterip, duruşmanın ertelenmesi talebinde bulundu. Ancak talep, Uğur San başkanlığındaki mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Duruşma sürüyor.

  • Yeni yasaklar gelecek mi? Kabine bugün toplanıyor!

    Yeni yasaklar gelecek mi? Kabine bugün toplanıyor!

    Koronavirüs salgınında Türkiye’de son sayılar endişe uyandırıyor. Bugün Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplanıyor. Elde edilen son dakika bilgilerine göre Covid-19 mücadelede yeni kısıtlama kararları alınabilir. Bilim Kurulu tarafından yeni yasaklara ilişkin tavsiyeler yapıldığı biliniyor. Karantina kısıtlamaları sınırlı olarak yeniden gelecek mi? İşte son gelişmelerin ayrıntıları…

    Koronavirüs salgınında Türkiye’de son sayılar endişe uyandırıyor. Bugün Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplanıyor.

    Elde edilen son dakika bilgilerine göre Covid-19 mücadelede yeni kısıtlama kararları alınabilir. Bilim Kurulu tarafından yeni yasaklara ilişkin tavsiyeler yapıldığı biliniyor. İşte son gelişmelerin ayrıntıları…

    10 GÜNLÜK TABLOYLA İLGİLİ KAPSAMLI BİR SUNUM YAPACAK

    Toplantıda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son 10 günlük tabloyla ilgili kapsamlı bir sunum yapacak. İllerdeki son koronavirüs tablosu ve aşı çalışmaları da değerlendirilecek. Bir önceki kabine toplantısında alınan tedbirlerin salgınla mücadeleye etkisi masaya yatırılırken, Bilim Kurulu’nun önerileri değerlendirilecek.

    BİLİM KURULU’NUN ÖNERİLERİ

    Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda toplantıdan çıkması muhtemel bazı kararlar şöyle:

    İki haftadır hafta sonları saat 20.00’den sabah saat 10.00’a kadar uygulanan sokağa çıkma yasağı salgının ilk günlerindeki gibi tüm güne yayılabilir.

    Salgının kontrol altına alınamadığı bazı şehirlerde sokağa çıkma yasağına hafta içi günler de dahil edilebilir.

    Toplantıda vaka ve ölüm sayılarının yüksek olduğu Edirne, Adana, Hatay, Artvin, Aydın, Çanakkale, Kırklareli, Ordu, Trabzon, Tokat, Zonguldak, Mersin, Osmaniye, Samsun, Muğla, Bursa İstanbul, İzmir, Ankara, Kocaeli gibi şehirlere yönelik olarak salgının seyrine göre kademeli şekilde seyahat kısıtlaması getirilebilir.

    Havaların soğumasına paralel olarak yüksek risk grubunda olan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşların her gün dışarı çıkabildiği 3 saatlik sürenin azaltılması da planlanıyor.

    Yine salgının seyrine bağlı olarak kalabalık oluşmasının önlenmesi amacıyla bazı mekanlara sınırlama getirilebileceği de belirtiliyor.

    KARARLARI ERDOĞAN AÇIKLAYACAK

    Kritik kabine toplantısında alınacak kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Millete Sesleniş konuşmasıyla kamuoyuna duyurması planlanıyor.

     

  • Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti Kongresi’nde konuştu

    Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti Kongresi’nde konuştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son günlerde Fransa’da fikir özgürlüğü adı altında Peygamber Efendimize yönelik alçaklıkları sizler de yakından takip ediyorsunuz. İnsanların kutsallarını aşağılamanın özgürlükle alakası yoktur. Çünkü düşünce farklıdır, hakaret farklıdır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti’nin 23. Yıllık Kongresi’ne video konferans yoluyla bağlandı.

    Erdoğan, “Türkiye’deki 83 milyon kardeşinizin selamlarını sizlere iletmek istiyorum. Sizlerin vasıtasıyla dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize, dostlarımıza, büyük bir heyecanla toplantımızı takip eden mazlum ve mağdurlara, selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum” dedi. Erdoğan, Amerika Müslüman Cemiyeti’nin 23. Yıllık Kongresi’nin başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gönül isterdi ki, bu güzel buluşmayı, yüz yüze gerçekleştirelim, siz kardeşlerimle ruberu hasbihal edelim. Ancak tüm dünyayla beraber ülkelerimizi de etkileyen koronavirüs salgını, bu sene böyle bir kucaklaşmaya izin vermiyor. Bu yıl hem bu tarz programlarımızı hem de cihanşümul kardeşliğimizin timsali olan bayramlarımızı biraz buruk yaşıyoruz. Gönüller arasına sınır çizilemeyeceğinin de gayet iyi farkındayız. Kalpleri, yürekleri bir olanlar, bir atanlar için mesafelerin de engellerin de hiçbir kıymeti yoktur. Fiziken bir arada olmasak da şu an ekranları başında bizi izleyen tüm kardeşlerimle gönüllerimizin bir ve beraber olduğunu biliyorum. İnşallah kısa zamanda fiziken de bir araya geleceğimize inanıyorum” diye konuştu. Bu sene insanlığın büyük bir sağlık kriziyle, koronavirüs salgınıyla mücadele ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Şimdiye kadar yaklaşık 1,5 milyon insanın hayatına mal olan salgın, dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor. Hemen her gün bir sevdiğimizin, yakınımızın, komşumuzun veya varlığıyla huzur bulduğumuz kadim bir dostumuzun vefat haberini alıyoruz. Dünya hayatının varlıkla ve yoklukla sınanmak olduğunu bilen insanlar olarak kaybettiklerimizin acısı yüreğimizi yaksa da sabrediyor, Rabbimizden bizi ve tüm insanlığı bu musibetten bir an önce kurtarmasını niyaz ediyoruz. Kovid-19 hastalığına kurban verdiğimiz tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, hastalarımıza acil şifalar diliyorum” şeklinde konuştu

    “ABD’YE 2 UÇAK DOLUSU TIBBİ YARDIMLA SAĞLIK ÇALIŞANLARINA DESTEK OLDUK”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Nisan ve 1 Mayıs’ta Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderdikleri iki uçak dolusu tıbbi yardım malzemesiyle, Kovid-19’la mücadele eden sağlık çalışanlarına destek olduklarını belirtti. Ataların ‘İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir’ dediğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye olarak farklı coğrafyalarda yürüttükleri yardım çalışmalarına bu nazarla baktıklarını söyledi. Erdoğan, “Yardımlarımızı, bir kamu diplomasisi veya koronavirüs diplomasisi olarak değil, inancımızın ve imanımızın, elbette Müslümanlığımızın gereği olarak yapıyoruz. Amerikan İslam Toplumunun da bu süreçte gerçekten takdire şayan bir duruş sergilediğini görüyoruz. Amerika’da yerleşik vakıf ve dernekler, düzenledikleri yardım kampanyalarıyla farklı şehirlerdeki ihtiyaç sahiplerinin imdadına koştular. Online psikolojik destek hizmetinden salgın nedeniyle evinden çıkamayan yaşlıların ihtiyaçlarının giderilmesine kadar çok geniş bir yelpazede hepsi birbirinden kıymetli çalışmalara imza attılar. Müslüman olmanın güzelliğini yaşayışlarıyla Amerikan toplumuna gösteren tüm kardeşlerimi gönülden tebrik ediyorum. Sizlerin bu örnek davranışının, İslam’ı terörle, şiddetle, cehaletle özdeşleştirmeye çalışanlara verilmiş en esaslı cevap olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “KİMLİĞİ, GÖRÜNÜŞÜ, DİNİ AİDİYETİ FARKLI OLAN DİĞER KESİMLER DE BU SALDIRILARDAN OLUMSUZ ETKİLENİYOR

    Bu sene sadece Kovid-19 virüsüyle değil, ondan daha hızlı yayılan ‘İslam düşmanlığı’ virüsü ile de mücadele etmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun yıllar demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen ülkelerde kültürel ırkçılık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük artık gizlenemez boyutlara ulaşmıştır” dedi. İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının, siyaseti esir alan, günlük hayatı zorlaştıran, devlet politikalarına yön veren bir akıma dönüştüğünü kaydeden Erdoğan, birçok ülkede inancından, dilinden, adından veya kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesinin artık sıradan hale geldiğini aktardı. İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılması, Norveç’te Kur’an-ı Kerim’in yırtılması, Fransa’da ise basın özgürlüğü adına Hazreti Peygamberi tahkir eden karikatürlerin teşvik edilmesinin Müslümanların kutsallarına yönelik saldırılardan sadece birkaçı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl Yeni Zelanda’da 52 kardeşimizin şehit edildiği terör saldırısı, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidi gözler önüne sermiştir. 2017 yılında Kanada’daki cami saldırısında 6 Müslüman hayatını kaybetti. Daha önce 2015 yılında Chapel Hill kentinde pırıl pırıl 3 evladımız, yine bir ırkçı tarafından evlerinde vurularak şehit edildi. Irkçı eylemlerin hedefinde elbette sadece Müslümanlar bulunmuyor. Kimliği, görünüşü, dini aidiyeti farklı olan diğer kesimler de bu saldırılardan olumsuz etkileniyor” şeklinde konuştu.

    “DEVLET BAŞKANI SEVİYESİNDE TEŞVİK EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

    Erdoğan aşırı sağcı grupların Türkler kadar Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef aldığına dikkati çekerek, “Zihniyet itibarıyla DEAŞ veya FETÖ’den hiçbir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin, giderek daha fazla zemin kazandığını, hatta devlet başkanı seviyesinde teşvik edildiğini görüyoruz. Son günlerde Fransa’da fikir özgürlüğü adı altında Peygamber Efendimize yönelik alçaklıkları sizler de yakından takip ediyorsunuz. İnsanların kutsallarını aşağılamanın özgürlükle alakası yoktur. Çünkü düşünce farklıdır, hakaret farklıdır. Hakarete fikir muamelesi yapmak, en başta düşünceye hakarettir. Kur’an-ı Kerim’i yakanların sırtını sıvazlayanlar, Peygamber Efendimize hakareti teşvik edenler, mescitlere yönelik saldırıları görmezden gelenler, tüm bunları özgürlük adına değil, içlerindeki faşizmi gizlemek için yapıyor. Dikkat edin, bizim mukaddes değerlerimize yönelik her

    türlü saldırıyı fikir ve basın özgürlüğü parantezine alırlarken, kendileriyle ilgili en küçük bir eleştiriye dahi tahammül gösteremiyorlar. Kimi zaman tehdit ederek, kimi zaman gazetecileri azarlayarak, kimi zaman da güvenlik kuvvetleriyle bizzat gazeteleri basarak, çıkarlarına zarar verenlere hadlerini bildiriyorlar” dedi. Erdoğan, İslam ve insanlık düşmanlarının bu kadar pervasızlaşmasının en büyük sebebinin Müslümanların içinde bulunduğu atalet ve gaflet olduğuna değinerek, Müslümanların sadece ekonomi, siyaset, savunma ve diplomaside değil, en çok da kendi aralarında ayrılığa düşmüş durumda olduğunu kaydetti Müslümanların birbiriyle uğraşmaktan, hak ve hukukl arını savunmaya maalesef fırsat bulamadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu; “Özellikle gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslüman azınlıkların, Şii-Sünni, siyah-beyaz, Afrikalı-Asyalı, Arap-Acem olarak kendi aralarında tefrikaya düştüğünü görüyoruz. Oysa Rabbimiz Hucurat Suresinde ‘İnnemel müminune ihvetun’, ‘Müminler ancak kardeştirler.’ diyerek Müslümanlar arasındaki ilişkinin çerçevesini belirliyor. Peygamberimiz de veda hutbesinde, ‘Ne Arap’ın Arap olmayana, ne de Arap olmayanın Arap olana üstünlüğü vardır. Üstünlük ancak takvadadır.’ buyurarak, bu konuda net bir sınır çiziyor” diye konuştu.

    “KARDEŞİNİ SIRTINDAN HANÇERLEME BİR MÜSLÜMANA ASLA YAKIŞMAZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hal böyleyken, her kim etnik aidiyetini dini kimliğinin önüne koyuyorsa, o “asabiyyet-i cahiliyye” yani kavmiyetçilik hastalığına yakalanmış demektir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her kim kardeşini kökeninden, ırkından veya ten renginden dolayı hor görüyorsa, o İslam’ın ruhunu, rahmet ve merhamet, Peygamberi Efendimizin kutlu mesajını kavrayamamıştır. Çünkü biz Türk, Arap, Acem, Afrikalı, Malay, Hintli, Amerikalı olmadan önce ‘Bezm-i Elestte Kalü Bela’ demiş Müslümanlarız. Kutsallarımıza yönelik saldırılar karşısında tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp İslam ortak paydasında buluşmak hepimizin görevidir. Müslüman hak yemediği gibi, hakkına, hukukuna, onuruna el uzatılmasına da müsaade etmez. Müslüman şiddete bulaşmadığı gibi, kör şiddetle birilerinin haklarını gasbetmesine de rıza göstermez. Müslüman, barış için, adalet için, tüm insanlığın huzur ve esenliği için sorumluluk üstlenen bir misyonun temsilcisidir. Müslüman çevresine güven aşılayan, insanların elinden ve dilinden emin olduğu insandır. Başka bir dinden olduğu için insanların canına, malına, haysiyetine el uzatma, hatta saygı göstermeme Müslümana yakışmaz. Kimden gelirse gelsin haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susmak, bir Müslümana yakışmaz. Kardeşine sırt çevirme, kardeşini sırtından hançerleme bir Müslümana asla yakışmaz” dedi.

    “KUDÜS’ÜN HAKKINI, CANIMIZ PAHASINA SAVUNMAK ZORUNDAYIZ”

    “Biz ümmetin bir ferdi olarak şahsımızla, ailelerimiz ve komşularımızla beraber, milyarlarca kardeşimizin de mesuliyetini taşıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriyeli mazlumların, açlıktan ve hastalıktan kırılan Yemenli çocukların, Filistinli yetimlerin hukukunu da korumakla mükellefiz” diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizler İslam ümmetinin harim-i ismeti, namusu, gözbebeği olan Kudüs’ün hakkını, canımız pahasına savunmak zorundayız. Türkiye olarak Filistin’den Libya’ya, Dağlık Karabağ’dan Suriye’ye kadar İslam coğrafyasının farklı yerlerindeki sıkıntılara bu anlayışla yaklaşıyoruz. Zalimler karşısında dik duruyor, sağlam duruyor, mazlumun kimliğine bakmadan elinden tutuyoruz. Terör örgütleriyle amansız bir mücadele yürütürken, kutsallarımıza yönelik hadsizlikler karşısında da tepkimizi göstermekten çekinmiyoruz. Asırlardır farklı kültürlere ve inançlara ev sahipliği yapan bir ülke olarak, etnik ve mezhep temelli çatışmaları engellemek için gayret gösteriyoruz. Özellikle dini özgürlükler konusunda tüm insanlığa örnek olacak dengeli, adaletli ve özgüvenli bir politika izlemeye çalışıyoruz. Kimsenin inancına, hayat tarzına müdahale etmediğimiz gibi, ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın ibadet hürriyetini garanti altına alıyoruz. 86 yıl boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya Camii’ni asli kimliğine kavuştururken, 1600 yıllık mazisiyle ülkemizin sembollerinden olan Sümela Manastırı’nın restorasyonunu da ihmal etmiyoruz.”

    “AMERİKA’DAKİ MÜSLÜMAN KURULUŞLARIN ÇALIŞMALARINI DESTEKLEDİĞİMİZİ BİLMENİZİ İSTERİM”

    “Müslüman ortak paydasında buluşmaktan, birbirimizi Allah için, Allah rızası için sevmekten başka bir çıkış yolumuz yoktur. Kardeşliğimiz ne kadar kaviyse, Müslümanlığımız o derece muhkemdir” ifadesini kullanan Erdoğan, imkanlarla beraber sorunların da küreselleştiği günümüzde, sıkıntılara kalıcı çözümler bulmanın yegane yolunun ortak değerler etrafında

    birleşmek, kenetlenmek ve iş birliğini arttırmak olduğunu dile getirdi. “Bizi içeriden çökerten, bizi güçsüz bırakan tuzağı ancak bu şekilde boşa çıkarabilir, gerçek İslam kardeşliğini ancak bu şekilde tesis edebiliriz.” diyen Erdoğan, “Bu temel düsturları hayata geçirdiğimiz zaman hem kendi aramızda birlik ve beraberliğimizi perçinleyeceğimize hem de küresel planda çok daha güçlü bir konuma geleceğimize inanıyorum. Amerika Müslüman Cemiyeti’nin ‘Vakti Kuşan’ temasıyla düzenlediği bu seneki toplantısının bu çabalara katkı vereceğini düşünüyorum. Amerikan Müslüman toplumunun, giderek daha örgütlü hale geldiğini görmekten ayrıca bahtiyarlık duyuyorum. Esasen bugünkü toplantı da bunun en büyük göstergelerinden biridir. Bugün bizleri bir araya getiren Amerika Müslüman Cemiyeti başta olmak üzere, Amerika’daki Müslüman kuruluşların çalışmalarını desteklediğimizi bilmenizi isterim” diye konuştu.

    “HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIR OLDUĞUMUZU BELİRTMEK İSTERİM”

    Erdoğan, Amerika’da yaşayan Türk toplumunun, diğer Müslüman gruplarla geliştirdiği yakın kardeşlik ilişkisini memnuniyetle takip ettiklerini kaydetti. 2016 yılında açılışını yaptıkları, Maryland eyaletinde bulunan Diyanet Amerika Merkezi’nin de tüm ABD’de yaşayan Müslümanların hizmetinde olduğunu hatırlatmakta fayda gördüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “New Haven Diyanet Camisi’ne yönelik geçen yıl gerçekleştirilen kundaklama sonrasında birlik ve dayanışma içinde hareket ederek, gerek saldırıya verdiğiniz hızlı tepki, gerekse camimizin onarımına yaptığınız değerli katkılar için teşekkür ediyorum. Geride bıraktığımız seçimlerde, kongredeki Müslüman temsilcilerin tekrar seçilmiş olmalarından ötürü duyduğumuz memnuniyeti huzurlarınızda dile getirmek istiyorum. Halihazırdaki Müslüman temsilci sayısının giderek artmasını ve bu sayede Müslüman toplumun, kongre ve Amerika siyasetinde daha görünür olmasını temenni ediyorum. Amerikan Müslüman toplumunun bu yönde yaptığı her türlü girişime ve projeye Türk Devleti olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Allah kardeşliğimizi daim kılsın, muhabbetimizi ebedi eylesin diyorum. Amerika Müslüman Cemiyeti’nin 23. yıllık toplantısı vesilesiyle oluşan kardeşlik ikliminin, İslam ümmetine umut ve güç vereceğine inanıyorum. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun diyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla”

  • Yeni tedbirler almaya mecburuz ve alacağız

    Yeni tedbirler almaya mecburuz ve alacağız

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, corona virüs tedbirleriyle ilgili olarak “Vatandaşlar hala kapalı mekanlarda dikkatli davranmıyor. Yeni tedbirler almaya mecburuz ve alacağız” dedi. Erdoğan, Kanal İstanbul projesiyle ilgili yatırımcılardan yoğun talep olduğunu belirterek, en kısa sürede adım atmak istediklerini kaydetti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    (Yeni tedbirler olacak mı?) Vaka sayılarının artması, vefatın bu noktada artması, bunlar şu anda bizim bu süreçteki en önemli üzüntü duyduğumuz tablodur. Özellikle maske, mesafe, bunlar bizim için çok çok önemli fakat buna dikkat edilmediği sürece, hele hele büyükşehirlerde bunun artarak devamı kaçınılmaz hale geliyor.

    Vatandaşlar hala kapalı mekanlarda dikkatli davranmıyor. Biz şu anda Sağlık Bakanlığımızın da attığı adımlarla tedbirleri almaya mecburuz ve alacağız. Bilim Kurulu önerileriyle bu tedbirleri alacağız.

    “AŞIYLA İLGİLİ FAALİYETLER HIZLA İLERLİYOR”

    Aşıyla alakalı olarak da bizim kendi faaliyetlerimiz hızla ilerliyor. Aşı ithali noktasında görüşmelerimiz var. Sayın Putin’le yaptığım görüşmeler var. Çin Sağlık Bakanı ile Sağlık Bakanımın yaptığı görüşmeler var.

    “VARLIK FONU’NU FARKLI BİR YERE OTURTMAK İSTİYORUZ”

    (Varlık Fonu toplantısı) Önümüzdeki sürece yönelik Varlık Fonu’nu küresel anlamda çok daha farklı bir yere oturtmak istiyoruz. Başkan benim, aldığımız kararları uyguluyoruz.

    “KANAL İSTANBUL’A YOĞUN TALEP VAR”

    Yatırımlarda herhangi bir durma söz konusu değil. Yatırımlarımız devam ediyor. Bunlar içerisinde bir numaralı proje Kanal İstanbul. Kanal İstanbul projesiyle ilgili yerli ve küresel yoğun bir şekilde talepler artıyor. Projenin mimari teknik boyutları hazır artık ihale safhasına geldi. Bu adımı en kısa sürede atarak İstanbul farklı bir görünüme ve uluslararası anlamda farklı bir güce ulaşacaktır.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli aşı için tarih verdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli aşı için tarih verdi

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulunuyor. “Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik.” diyen Erdoğan, “En geç Nisan ayında kendi aşımızı uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
    Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    “ŞİMDİ SALGININ ÖNÜNE GEÇEMEZSEK…”

    • Koronavirüs salgınının seyrini bir an önce aşağı çekmemiz gerekiyor.
    • Şimdi salgının seyrinin önüne geçemezsek daha sonra can acıtıcı tedbirler uygulamak zorunda kalabiliriz.
    • Milletimizden sabır ve destek bekliyoruz. Maske-mesafe-temizlik kurallarına riayet edersek diğer tedbirlere gerek kalmaz.

    YERLİ AŞI İÇİN TARİH VERDİ: EN GEÇ NİSAN AYINDA…

    • Kendi aşımızla ilgili de önemli bir yere geldik.
    • En geç Nisan ayında kendi aşımızı uygulama seviyesine getirmiş olmayı planlıyoruz.
    • Kendi geliştirdiğimiz aşıyı tüm insanlığın hizmetine sunma düşüncesindeyiz.
    • Suriye’den Libya’ya Irak’tan Filistin’e kadar farklı cephelerde yürüttüğümüz, hak, özgürlük, adalet mücadelesinin önemi ortaya çıkmıştır.
    • Ülkemiz ve şahsımızı hedef alan çirkin kampanyaların kimler tarafından neden yürütüldüğünü elbette biz biliyoruz.
    • Türkiye olarak bölgemizdeki sorunlarla ilgilenirken, krizlere müdahale ederken asla yayılmacı bir hareket izlemiyoruz.
    • Bizim kimsenin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yoktur.
    • Biz sadece kendi vatandaşlarımızın can-mal emniyetini sağlamaya, ardından da bölgemizin ve gönül coğrafyamızın iç barışına, istikrarına katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
    • Uluslararası toplumun yüzleştiği yeni meydan okumalar karşısında önemli sorumluluklar üstleniyoruz.
    • Çatışma bölgeleriyle bağlantılı olduğunu tespit ettiğimiz 100 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk.
    • Dün Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 17 terörist sızma harekatına kalkıştı ve bunlar kahraman komandolarımız tarafından öldürüldü.

    TÜRK GEMİSİNE HUKUK DIŞI ARAMA

    • En son yine bir sivil gemimize Libya’ya insani ihtiyaçları karşılayacak sivil gemimize saldırı oldu. Bunun uluslararası deniz hukukunda yeri yok. Bunun da kaptanı bir Yunan. Gemiye girdikten sonra da sivil mürettebatı da bunlar maalesef taciz ettiler.
    • Tüm bunlar video kayıtlarıyla tespit edildi. Gerekli olan yerlere gönderildi gönderilecek.

    DAĞLIK KARABAĞ

    • Düne kadar ortalıkta görünmeyen, açıkça Ermenilere destek veren Minsk grubu eş başkanı, bazı ülkelerin anlaşmayla ilgili dile getirdikleri rahatsızlıkların hiçbir önemi yoktur.
    • Dün akşam sayın Putin ile bu konuları etraflıca görüşme fırsatı buldum. Ne gibi adımlar atabiliriz, bunları konuştuk. Sayın Putin ile yaptığımız bu görüşmelerden sonra Rusya-Türkiye-Azerbaycan olarak bu süreç içinde bölgeye barışı egemen kılmanın adımlarını atmış bulunuyoruz.
    • Bunu daha da geliştirme şansımız da var. Bu genişletme-geliştirme çalışmalarını da sayın Putin ile görüştük.
    • Buradaki ulaşım sürecini de halletmek ve Azeri kardeşlerimizin bir an önce topraklarına dönme imkanını da sağlamış olacağız.
    • Aliyev kardeşimle de atılan adımları görüştük, değerlendirdik. Şu anda hepsinde bir mutluluk var. Kelpecer dün biliyorsunuz tamamen boşalmış oldu. Kelpecer’e tamamen geçme imkanını Azeri kardeşlerimiz bulmuş olacak.
    • 30 yıllık gecikmeyle de olsa bu meselede hak yerini buldu.

    EKONOMİ VE HUKUKTA REFORM

    • Salgınla mücadele tedbirlerini, üretim ve istihdamı en az düzeyde etkileyecek şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz.
    • 2020 yılını ve bu etkilerin bir müddet daha devam edeceği anlaşılan 2021 yılını kazanç dönemi haline getirmek istiyoruz.
    • Devletiyle, iş dünyasıyla, işçisiyle, genci ve yaşlısıyla, 83 milyon olarak hareket etmemiz gerekiyor.
    • Olağanüstü dönemler olağanüstü çabalar gerektiriyor.
    • Salgının dikkat ve enerjimizi dağıtmasına fırsat vermeyeceğiz.
    • İstihdamı korumaya yönelik tedbirlere büyük önem veriyoruz.
    • Ekonomide yeni bir yatırım, üretim, ihracat, istihdam seferberliği başlatıyoruz.
    • Bütçe görüşmelerinin ardından bu doğrultuda kapsamlı reformları birer birer hayata geçireceğiz.
    • Yatırım ikliminin ayrılmaz parçası olan hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz.
    • Geçtiğimiz yıl kamuoyuyla paylaştığımız yargı reformu strateji belgesinde yer alan hususlarla ilgili 3 yargı reformu paketi Meclis’imiz tarafından kabul edildi.
    • Hazırlıkları süren diğer reformları da paketler halinde Meclis gündemine taşıyacağız.
    • İnsan hakları eylem planına da en kısa sürede son halini vereceğiz.

    “BU İTTİFAK ASLA GİZLİ VEYA AÇIK PAZARLIKLAR ÜZERİNE KURULU DEĞİLDİR”

    • Ülkemizin hedeflerine ulaşmak için AK Parti onu yapmıştır yapmaya da devam ediyor.
    • Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük reformu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişidir.
    • Biz bunu söylerken, hâlâ parlementer sistemi savunanlar var. Parlementer demokrasiden bahsedenler var. Bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Bunu denerken, acaba 3’lü, 4’lü koalisyonlarla ülkemizin ne hâle geldiğini bilmiyor muyuz? Bir adım ileri gidebildik mi? Hayır. Sistem değiştirildi ve yoğun şekilde yol alıyoruz.
    • Cumhur İttifakı Türkiye’nin en geniş tabanlı siyasi dayanışma örneğidir.
    • İnşallah önümüzdeki hukuki ve ekonomik gündemi de Cumhur İttifakı olarak hayata geçireceğiz.
    • Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi, bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir.
    • Bu ittifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye’ye ulaştırmaktır.
    • En batıdan en doğuya, en kuzeyden en güneye biz hükümet olarak, devlet olarak girilmedik yer bıraktık mı? Her yere adımımızı attık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda… Aklınıza ne gelirse, hepsinde attık.
    • 26 havalimanının olduğu ülkede bu sayı 56’yı buldu. Üniversite sayısı 74’ten 206’ya çıktı.
    • Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Daha önceki konuşmamda ‘böyle bir sorun varsa ben bunu çözeceğim’ dedim ve bu sorunu çözdük.
    • Güneydoğu’da çukurları açan kimlerdi? Biz de kayyumlarla buraları düzenledik. Artık bambaşka bir Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Siirt var. Biz barış için geldik.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN ARINÇ’A TEPKİ

    • Nerede terörist varsa biz bunların başını ezmek için varız.
    • Terörden meşru siyasete geçiş yolunu açmak için her yolu denedik, her fedakarlığı yaptık.
    • Akrep karakterli terör örgütünün kendi kendini sokarak bu fırsatı heba etmesine rağmen, bölgedeki insanlarımızla gönül bağını güçlendirerek ülkemizde yepyeni bir dönemi başlattık.
    • Yıllarca bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz kişilerin de aynı trene binmesine ne demeli? Neymiş? Filancalar filancalar hâlâ hapisteymiş… Bunları ödüllendirecek halimiz yok.
    • Dağa kaçırılan o yavruların annelerinin, Diyarbakır’daki HDP binasının önünde yaz-kış demeden oturan annelerin hakkını kim teslim edecek?
    • Devlet niye var? Biz niye varız? Arkadaşlar biz bunun için varız. Biz bunu halledeceğiz. Hatta daha da ileri gidip bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun denilen kişi, binlerce askerimin kardeşimin kanı olan bir terör örgütünün siyasetçi maskesi takmış savunucudur.
    • Birilerinin çıkıp sanki Türkiye’de hiçbir şey yapılmamış her şey eski haliyle sürüyor da sadece kendileri gerçekleri söyleyebiliyor gibi bir eda ile konuşmalarını kabul edemeyiz.
    • Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanının silahlı ve siyasi temsilcileriyle bölücü terör örgütünün olduğu hakikatine göz yumamayız.
    • Buradan yargıya sesleniyorum… Diyorum ki; değerli yargı mensupları Anayasa’nın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa aynı şekilde benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini neden yapmıyorsunuz? Gereken adımları neden atmıyorsunuz? Size birilerinin talimat verme hakkı var mı? Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa, ana muhalefettekilerin de talimat verme hakkı yok. Bunun dışındakilerin de talimat verme hakkı yok. Bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz? Bunu söylemek zorunda kaldım. Atılan adımlar karşısında yargının sessiz kalmasını ben kabullenemiyorum.
  • Erdoğan’dan G-20 Liderler Zirvesi’nde aşı mesajı

    Erdoğan’dan G-20 Liderler Zirvesi’nde aşı mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Geliştirilen aşılar mevcut adaletsizlikleri daha da derinleştirmek yerine insanlığın ortak malı olacak şekilde kullanıma sunulmalıdır. Bu çerçevede G-20 platformu aşıya herkesin uygun maliyetli ve hakkaniyetli erişimini güvence altına alacak mekanizmaları hazırlamalı ve işletmelidir. Türkiye olarak biz de 16 aşı çalışmamıza bu anlayışla yaklaşıyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan dönem başkanlığında gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesi’nde konuştu. Erdoğan, telekonferansla gerçekleştirilen zirvede yaptığı konuşmasında, “Salgınla mücadeleyi iş birliği ve dayanışma olmadan başarıya ulaştırmamız mümkün değildir. Salgın sürecinden yardımlaşma ve dayanışma konusunda dünya gelişmiş ülkeler başta olmak üzere maalesef iyi bir imtihan veremedi. Salgınla mücadele de özellikle ekonomik bakımdan güçsüz ülkeler kaderlerine terk edildi. Türkiye olarak 156 ülke ve 9 uluslararası kurulaşa yardım sağladık. Bugüne kadar G-20 üyesi 15 ülkeye hibe yardımı yapmanın yanında ülkemizden satın alma ve ihracat izinlerini de karşılamış bulunuyoruz. Almanya’daki iki Türk bilim insanının ürettiği aşıya dair ümit verici haberleri sevinçle takip ediyoruz. Ancak burada bir hususa dikkat edilmesi gerekiyor. Geliştirilen aşılar mevcut adaletsizlikleri daha da derinleştirmek yerine insanlığın ortak malı olacak şekilde kullanıma sunulmalıdır. Bu çerçevede G-20 platformu aşıya herkesin uygun maliyetli ve hakkaniyetli erişimini güvence altına alacak mekanizmaları hazırlamalı ve işletmelidir. Türkiye olarak biz de 16 aşı çalışmamıza bu anlayışla yaklaşıyoruz. Türkiye’nin üreteceği aşıyı inşallah tüm insanlığın hizmetine sunacağız” dedi.

    “TOPLUMDAKİ HASSAS KESİMLER SALGININ YÜKÜNÜ DAHA FAZLA TAŞIYOR”

    Erdoğan, “Salgın sağlık alanı yanında küresel ekonomik mimari alanında kendisini hissettiriyor. Korumacılığın arttığını, gümrük duvarlarının yeninden yükseldiğini, içe kapanma eğiliminin yeninden güçlendiği görüyoruz. İki yanlışın bir doğru etmeyeceğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü’nün temel ilkeleri çerçevesinde adil bir küresel ekonomik büyümeden ve refah paylaşımından yanadır. Bunun için Dünya Ticaret Örgütü’nün reform sürecinin ilerletilmesi gerekiyor. Örgütün kilit öneme sahip, izleme, müzakere ve anlaşmazlıkların çözümü işlevlerinin iyileştirilmesi şarttır. Salgın iş gücü piyasasını da olumsuz etkiliyor. Özellikle kayıt dışı ekonomide çalışanlar ile kadın, genç ve engelliler başta olmak üzere toplumdaki hassas kesimler salgının yükünü daha fazla taşıyor. Yaşanan sıkıntılar kapsayıcı ve dayanıklı sosyal güvenlik sistemlerinin önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Dünyanın en kuşatıcı ve geniş tabanlı sosyal güvenlik sistemlerinden birine sahip ülkelerden biriyiz. Hızla geliştirip hayata geçirdiğimiz ekonomik, sosyal koruma kalkanı vasıtasıyla istihdamı dengede tutacak önlemleri başarıyla uyguluyoruz. G-20 olarak da salgının etkilerini en aza indirmek adına bir eylem planı devreye aldık. Eylem planının en somut ayağı olarak ele aldığımız borç erteleme girişiminde kaydedilen kademeli ilerlemeyi takdirle karşılıyoruz. 2021 yılı Temmuz ayına kadar uzatılan bu girişime Türkiye olarak katkı sağlayacağımızı bildirmekten memnuniyet duyuyorum” şeklinde konuştu.

  • Cumhurbaşkanı’ndan salgın uyarısı

    Cumhurbaşkanı’ndan salgın uyarısı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Covid-19 salgınına dair yeni kısıtlamalara ilişkin, “Kontrolden çıkarsa daha büyük problemler çıkar. Bu yeni dalgayı da kırdığımızda daha güzel günler göreceğiz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, videokonferans yöntemiyle AK Parti 7. Olağan Kütahya, Afyon, Batman ve Siirt İl Kongrelerine katıldı. Erdoğan, “Ülkemizde pek çok faaliyete sınırlama getirildi. Siyasi parti kongreleri için ise herhangi bir engel bulunmuyor. Buna rağmen salgınla mücadeleye destek vermek için önümüzdeki haftadan itibaren kongreleri erteliyoruz.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “AB’den ayrımcılık yapmamasını, verdiği sözleri tutmasını, en azından ülkemize yönelik aleni düşmanlıklara alet olmamasını istiyoruz. Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa’da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz.” diye konuştu.
    Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

    “KONGRELERİMİZİ ERTELİYORUZ”

    “Ülkemizde pek çok faaliyete sınırlama getirildi. Siyasi parti kongreleri için ise herhangi bir engel bulunmuyor. Buna rağmen salgınla mücadeleye destek vermek için önümüzdeki haftadan itibaren kongreleri erteliyoruz.

    Okulundan ayrı kalan öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, 65 yaş üstü vatandaşlarımızın neler hissettiğini biliyoruz. İnşallah vatandaşlarımızın tedbirlere uymasıyla bugünleri geride bırakacağız. Milletimizin desteği ile bu yeni dalgayı da kırdığında aydınlık bir gelecek başlayacak.

    İşi azalan ve tamamen duran esnafımızın, sanatkarımızın, işletmelerimizin buralarda çalışan insanlarımızın aynı şekilde buralardan hizmet alan vatandaşlarımızın sıkıntılarını gayet iyi biliyoruz. Okulundan ayrı kalan öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü insanlarımızın neler hissettiğini anlıyoruz. Adeta bağrımıza taş basarak bu yöntemlere başvurmak mecburiyetinde kalıyoruz.

    “ÖNÜMÜZDE AYDINLIK BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR”

    Türkiye salgın sürecini nispeten pozitif ayrışmayla geçirmiş ülkelerden biridir. Milletimizin desteği ve hassasiyetiyle bu yeni dalgayı da kırdığımızda önümüzde aydınlık bir gelecek bizi bekliyor.

    Reformlarda yeni bir dönemi başlatıyoruz. Hukuki altyapımızı geliştirerek, ekonomimizin temellerini güçlendirerek, istihdamı artırarak salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyada kendimize iyi bir yer edinmekte kararlıyız.

    Cumhur ittifakıyla kurduğumuz yeni yönetim sistemini reformlarla daha da güçlendirerek ülkemizi 2023 hedefleriyle mutlaka buluşturacağız.

    “BİZ SADECE MİLLETİMİZİN HİZMETKARLIĞINA TALİBİZ”

    Kurulduğumuz günden beri biz sadece Allah’ın yardımına güvenerek yol yürümüş, mücadeleye girmiş, zaferler kazanmış bir partiyiz. Önümüzdeki dönem içinde yine tek dayanağımız milletimizdir, milletimizden alacağımız destektir.

    Sizlerden kendi şehrinizde hiçbir istisna olmaksızın tüm vatandaşlarımıza ulaşarak bugüne kadar yaptıklarımızı ve gelecekte nasıl bir Türkiye tasavvur ettiğimizi anlatmanızı istiyorum.

    Böylesine kutlu bir dava asla senlik-benlik kavgasına, şahsi hesaplara, kibre, tembelliğe yer olamaz. Kendini partisinin ve halkın üzerinde gören kişinin sonu hüsrandır. Biz sadece milletimizin hizmetkarlığına talibiz.

    “KENDİMİZİ BAŞKA YERLERDE DEĞİL AVRUPA’DA GÖRÜYORUZ”

    Kongrelerimizi demokrasi şölenlerine çeviriyoruz. Kuruluşundan bugüne teşkilatlarımızda görev almış tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

    Türkiye’nin 2003 yılından itibaren başlayan büyük adımlarını, tüm engellere rağmen hedeflerine ulaştırdık. Demokrasi ve kalkınma mücadelemizin önünde set kuramayacaklarını görenler son 7 yıldır ellerinden geleni sahaya sürdüler. Terör örgütlerinden darbecilere kadar herkesi kullandılar. Biz tuzakları birer birer boşa çıkardıkça, kimi zaman sinsice, kimi zaman pervasızca yeni oyunlarla karşımıza çıktılar. Bu saldırılara cevabı da içerde birliğimizi güçlendirerek, dışarda diplomatik ve askeri gücümüzü ortaya koyarak verdik.

    Bizi bir terör koridoruyla kuşatmaya çalıştılar. Harekatlarımızla bu zinciri kırdık. Doğu Akdeniz’de bizi hapsetmeye çalıştılar, bu gayreti de akamete uğrattık. Libya’da darbecileri özellikle kullanarak bir başka oyunun içine girdiler, orada da heveslerini kursakta bıraktık. Ermenistan’ı kışkırtarak Kafkasya’da başka hamle yaptık, 30 yıllık acıları sona erdirecek bir zaferin sevincini yaşadık.

    Milletimize söyleyecek hiçbir sözü, projesi, vizyonu olmayanları bir araya getirerek siyaset mühendisliğine giriştiler. İnşallah bunda da başarılı olamayacaklar. Biz tüm zorluklara rağmen, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her karışıyla ülkemizi geliştirme, büyütme, güçlendirme, zenginleştirme mücadelemizde yeni bir dönem başlattık. Amacımız ne içerde ne dışarda kimseyle kavga etmek, kimsenin hakkını çiğnemek, kimsenin meşru duruşunu bozmak değildir. Dostlarımızla müttefikimizle daha güçlü işbirliği içinde olmak istiyoruz. AB’den ayrımcılık yapmamasını, verdiği sözleri tutmasını, en azından ülkemize yönelik aleni düşmanlıklara alet olmamasını istiyoruz. Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa’da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz.

    “KİMSENİN YANLIŞ ARGÜMANLARLA TÜRKİYE’Yİ TEHDİT ETME HAKKI YOKTUR”

    Amerika ile uzun ve yakın müttefiklik ilişkilerimizi bölgesel ve küresel ilişkilerin çözümünde kullanmak arzusundayız. Rusya ve İran gibi ülkeleri asla göz ardı edemeyiz. İslam dünyası ile derin ilişkilerimiz var. Hiç kimsenin yanlış argümanlarla Türkiye’yi tehdit etme hakkı yoktur.”

  • Cumhurbaşkanı’ndan faiz artışına ilk yorum

    Cumhurbaşkanı’ndan faiz artışına ilk yorum

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın politika faizini 4,75 puan artırmasına ilişkin, ”Gerekirse bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğini biliyoruz. Türkiye’yi kur, faiz sarmalından çıkarmak gerekiyor” dedi. Erdoğan, hukuk ve ekonomide yeni reform düzenlemelerinin en kısa zamanda Meclis’te olacağını da söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18. MÜSİAD EXPO Fuarı’nda açıklamalarda bulundu.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

    ”Ülke olarak hem milletimizin sağlığını korumaya hem de üretimi aksatmamaya çalışıyoruz. Şartları en kısa sürede değerlendirerek, salgını fırsata çevirme konusunda kararlıyız.

    Salgının ikinci dalgasının tüm dünyayı kasıp kavurduğu dönemde, biz nispeten daha iyiyiz. Salgınla ilgili Bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda gereken adımları atıyoruz.

    Salgının neden olduğu sorunları ve ekonomiye yaşattığı sorunları dayanışma ile aşabiliriz.

    Temel kanunların tamamını yenileyerek adalet sistemimizin alt yapısını güçlendirdik. Ekonomide ve hukukta ülkemizi yeniden bir yükselişe sokma gayretinin içindeyiz.

    Bizimle birlikte yeni bir anayasa hazırlamaktan kaçanların, daha sonra karanlık mahfillerde başka gayretler içerisine girdikleri ortaya çıktı.

    MB’NİN FAİZİ ARTIRMA KARARI

    Gerekirse bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğini biliyoruz. Türkiye’yi kur, faiz sarmalından çıkarmak gerekiyor. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Yastık altı neyimiz varsa bunları kayıt altına almamız yeni bir ufuk sağlayacaktır.

    Asıl hedefimiz enflasyonu en kısa sürede önce tek haneli rakamlara ardından orta vadeli hedeflerimizeki seviyeye düşürerek faizlerin de buna uygun şekilde aşağı inmeye temin etmektir.

    Bunu başardığımızda kurun da istikrara kavuşacağına düşünüyorum.

    Faiz sebeptir. Enflasyon neticedir. Bunu böyle bilelim. Enflasyon sebep değildir. Faiz netice değildir, kendimizi aldatırız. Faiz her şeyden önce bir defa paradan para kazanmak suretiyle insanları sömürmektedir.

    Yeni ekonomi yönetimimizle birlikte tüm mesaimizi ve tüm dikkatimizi bu konuya vererek ülkemizi bu kronik sancıdan inşallah kurtaracağız.

    Yatırımcının güvenini kazanmak için her türlü adımı atacağız. Bunun için de gerekeni yapacağız. Yeni dönemin fırsatlarını değerlendirmek için üretim odaklı kuruluşları ihtiyaca cevap verecek hale getireceğiz.