Etiket: Cumhurbaşkanı Erdoğan

  • “15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır”

    “15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programı kapsamında önce Beştepe’deki anıta çiçek bıraktı. Ardından Meclis’teki anma törenine katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 15 Temmuz Anıtı’na çelenk bıraktı.

    Bazı şehit yakını ve gazilerle birlikte Külliye’den abideye yürüyen Erdoğan’a, kısa süre önce Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevine atanan 15 Temmuz gazisi eski Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan da eşlik etti.

    Cumhurbaşkanı ardından şehitler için dua etti.

    Sonrasında TBMM’deki 15 Temmuz Şehitlerini anma törenine katılan Erdoğan, burada bir konuşma yaptı.

    “Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz’da ülkemize saldıran hainleri TBMM’yi hedef alması rastgele bir tercih değil. Bu Meclis masa başında değil savaş meydanında kurulmuş bir Meclis’tir. Sadece düşmanla değil ihanetle mücadele ederek zafere yürümüş bir Meclis’tir. bu Meclis Polatlı’dan top sesi gelirken de tepesine bomba yağarken de millete hizmet etmeyi sürdürmüş bir Meclis’tir. Böyle bir Meclis mensubu olmaktan şeref duyuyorum.

    Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı olarak bu Meclis’te yemin ederek görev yapmaktan şeref duyuyorum. 15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır. 15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değildi. Malazgirt’te ne olmuşsa 15 Temmuz’da o olmuştur. İstanbul’un fethinde ne olmuşsa 15 Temmuz’da o olmuştur. İstiklal savaşında ne olmuşsa 15 Temmuz’da o olmuştur. 15 Temmuz, bu topraklarda yaşadığımız, asırlar boyunca verdiğimiz varlık yokluk mücadeleleri zincirinin en son halkasıdır. Her kim 15 Temmuz’u küçümsemeye, önemsizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya, karikatürleştirmeye çalışıyorsa bilin ki amacı, işte bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözlerden kaçırmaktır.

    Eğer güçleri yetseydi, bu Meclisi taş üstünde taş bırakmayacak şekilde yıkmaktan çekinmeyeceklerinden emin olunuz. Eğer güçleri yetseydi ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı başta olmak üzere, seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerinden emin olunuz. Örgütün sinsi yapısı sebebiyle tespitlerimizi somutlaştırmakta ve etkili tedbir almakta zorlanıyorduk.

    Hep birlikte ‘önce Türkiye’ dediğimiz sürece, bu Meclis’in çatısı altındaki görüş ayrılıklarının, tartışmaların, müzakerelerin hepsi de makbulümüzdür, hatta zenginlik kaynağımızdır.

    Bazen tek bir kahraman koskoca bir milletin kaderini değiştirir. 15 Temmuz’da ülkemizin dört bir yanında milyonlarca kahraman ortaya çıkmış ve kendileriyle birlikte tüm milletin geleceğine damga vurmuştur.

    15 Temmuz’da deşifre olan FETÖ hücrelerinin hızla tasfiyesiyle Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuş, yepyeni hamleler içine girmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri uzun yıllardır icrası için bir türlü harekete geçiremediğimiz operasyonlarını ardı ardına yapmaya başlamıştır. Bürokrasiden, iş dünyasına kadar her yerde insanlarımız öz güvenle yönlerini geleceğe çevirmişlerdir.”

     

  • Erdoğan: Devletin tek ve asli sahibi millettir

    Erdoğan: Devletin tek ve asli sahibi millettir

    Bin senedir üzerinde yaşadığımız bu topraklarda varlığımızı idame ettirebilmek için hep büyük bedeller ödedik.

    İrili, ufaklı pek çok devlet kurarak bugüne kadar geldik. Döneminin en büyük devletlerinden olan Büyük Selçuklu’nun parçalanmasının en önemli sebeplerinden birisi sapkın bir akım olan Haşhaşilerin sinsi faaliyetleriydi. Selçuklu’nun dağılmasını müteakip Anadolu’nun imarında çok büyük katkıları olan Türk beyliklerinin ortaya çıkması, milletimizin bu topraklarda tutunma iradesi ve direncinin bir tezahürüydü.

    Bu beyliklerden biri de tarihin gördüğü en güçlü kurumsal yapılardan olan Osmanlı Devleti’ydi. Yaklaşık 600 yıl boyunca çok geniş bir alanda güçlü bir yönetim sergileyen Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tarihteki yerini almak üzere sahneden çekildi. Türk tarihindeki her benzer hadisede olduğu gibi, Osmanlı yıkılırken yerini yeni ve genç bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti aldı.

    KARŞILAŞTIĞIMIZ SIKINTILARIN EN KALLEŞÇESİYDİ

    Cumhuriyet döneminde de geçmişteki devletlerimizin yaşadıkları sıkıntıların benzerleriyle karşılaştık. Kimi zaman dış saldırılar ve tuzaklar, kimi zaman içeriden gelen ihanetler, milletimizi meşgul ve mağdur etti. 15 Temmuz ihaneti ise bin yıldır bu topraklarda karşılaştığımız sıkıntıların en kalleşçesiydi.

    Milletimiz, bin yıldır ne yaşarsa yaşasın, bu topraklarda ilelebet var olma iradesinden asla vazgeçmedi. 15 Temmuz ihaneti, bizi bu topraklarda yaşama irademizden vazgeçirmeye yönelik en son tertipti. İlhamını ve örgütlenme modelini bin yıl önceki yapılardan alan FETÖ’nün amacı, başarabilirse vatanımızı işgal etmek, başaramazsa iç mücadeleyle milletimizin enerjisini tüketmekti. Ancak milletimiz o gece destansı bir cesaret ve kahramanlık örneği sergileyerek, bu ihaneti sabah olmadan bertaraf etti.

    Allah’ın yardımı, milletimizin istiklaline ve istikbaline olan bağlılığı, dostlarımızın duası sayesinde başarısızlığa uğrayan 15 Temmuz darbe girişimi, benzer tüm niyetlerin de tarihin çöplüğüne havale edilmesine vesile oldu.

    UZUN VE MEŞAKKATLİ BİR SÜREÇ, BİLİYORUZ

    Devlet ve toplum hayatımızın kılcal damarlarına kadar sızan terör örgütü FETÖ’yü titiz bir çalışmayla büyük ölçüde tasfiye ettik. Elbette böylesine sinsi ve karanlık bir örgütle mücadelenin uzun ve meşakkatli bir süreç olduğunu biliyoruz. Sonuna kadar dikkatimizi canlı tutacak, gardımızı indirmeyeceğiz. Ülkemize ve milletimize yapılan ihanetin hesabını sonuna kadar soracak, kimseyi mağdur etmeden suçluları cezalandıracağız. Dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar, peşlerini bırakmayacağız. Rabbimizin “Sizin şer gördüklerinizde hayır, hayır gördüklerinizde şer vardır” emri ilahisinin tecellisi olarak bugün Türkiye, 15 Temmuz öncesinden daha güçlü, milletimiz 15 Temmuz öncesinden daha muhabbetlidir. Ordumuz, polisimiz ve yargımız başta olmak üzere devlet kurumlarımız hainlerden temizlendiği için Türkiye, terörle mücadelede tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor. Bununla da kalmıyor Irak, Suriye ve Libya gibi sınır ötesi faaliyetleriyle güvenlik hattını çok ilerilere taşıyor.

    HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

    İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak, ihanet şebekelerinin ve onların iplerini ellerinde tutanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. 15 Temmuz darbe girişiminin dördüncü yıldönümünde, o gece bir gül bahçesine girercesine şehadete koşan şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum.

    Bin yıldır hep olduğu gibi, bir kez daha bu ülkeyi ebedi vatan yapma iradesini tüm dünyaya haykıran milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.

    Recep Tayyip ERDOĞAN
    Türkiye Cumhurbaşkanı

  • Cumhurbaşkanı Ayasofya kararnamesini imzaladı

    Cumhurbaşkanı Ayasofya kararnamesini imzaladı

    Danıştay, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.

    Karardan kısa bir süre sonra bir kararname yayınladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararnamede Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılmasına yönelik karar alındığı belirtildi.

    Karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    MİLLETE SESLENECEK

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karara ilişkin 20.53’te millete sesleniş konuşması yapacağı bildirildi.

    MUSTAFA ŞENTOP’TAN AÇIKLAMA: NE ZAMAN AÇILACAK?

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. “Ayasofya’nın ibadete açılması tarihi bir olay” diyen Şentop, şunları söyledi:

    “Bu kararla, uzun zamandır milletimizin içinde, kalbinde, gönlündeki bir hasret sona ermiştir. Ayasofya bizim ve birçok kuşağın cami olarak kullanılması için bir hayal olarak yer almıştır. Bu hususta o dönemlerin gençlik liderlerinden Cumhurbaşkanımız büyük gayret gösterdi. Yapının nasıl kullanılacağına dair yetki Türkiye’de. Önümüzdeki hafta içerisinde en geç cumaya kadar bu konuda bir adım atılır.”

  • Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı ile görüştü

    Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov ile telefonda görüştü.

    İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Görüşmede, iki ülke arasındaki iş birliğini geliştirecek ve ilişkileri güçlendirecek adımlar ele alınmış, bölgesel meseleler değerlendirilmiştir” denildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kıdem tazminatı açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kıdem tazminatı açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kıdem tazminatına ilişkin, “Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak en başta gelen görevimizdir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nden ”Ergene Çevre Koruma Projesi, Derin Deşarj Hattı B Tüneli Işık Göründü Merasimi”ne canlı bağlantıyla katıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı bağlantıyla katıldığı törende konuştu.

    Cumhurbaşkanı kıdem tazminatına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Erdoğan kıdem tazminatına ilişkin, “Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak en başta gelen görevimizdir” dedi.

    Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

    Bölgedeki yerel yönetimler maalesef senelerce bu havzanın (Ergene) korunması konusunda gereken hassasiyeti göstermedi.

    Biz kötü gidişatı durdurmak için Ergene Havzası Eylem Planı’nı devreye aldık. Planı 2,5 milyar liralık harcama ile hayata geçirdik.

    395 kilometrelik dereyatağı temizlendi. 1 milyon 238 bin dekar alanı sulayacak, 25 sulama projesinen 24’ü hizmete girdi.

    Ergene 1 ve Çorlu 1 Organize Sanayi Bölgesi arıtma tesisleri de önümüzdeki ağustos ayında faaliyete başlayacak. Ağustos ayında arıtılmış suların ilk deşarjı yapılacak. Projede bin 300’ün üstünde fabrika sisteme dahil olacak.

    Türkiye, dünyada tünel açma makineleri üretebilen 8 ülkeden biridir.

    İlk 5 ayda sadece OSB’lerde 520 fabrika açıldı. Yılın son iki çeyreğinde güçlü bir büyüme oranı bekliyoruz.

    KIDEM TAZMİNATI

    İşverenlerin ve çalışanların sorunlarına köklü çözümler getirmeye çalışıyoruz. Kıdem tazminatı konusu da bunlardan biridir.

    Amacımız işçilerin kıdem tazminatı hakkını, birilerinin insafına bırakmadan, kalıcı bir sisteme bağlamaktır.

    Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve kendisi de işçilikten gelen bir ferdi olarak, en başta gelen görevimizdir.

    Amacımız işçilerimizin kıdem tazminatı haklarını birilerinin insafına bırakmadan kalıcı ve garantili bir sisteme bağlamaktır.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan YKS açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan YKS açıklaması

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirlerin alındığını belirterek, “Gençlerimizden yarın ve öbür gün sadece önlerindeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, YKS’ye girecek öğrencilerle video konferans aracılığıyla buluştu.

    Erdoğan, sohbet öncesinde yaptığı konuşmada, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar dileyen Erdoğan, “Rabb’imden emeğinizin, gayretinizin, çabanızın karşılığını hayal ettiğiniz şekilde vermesini niyaz ediyorum.” diye konuştu.

    Video konferansa Muğla’dan bağlanan Kardelen Büyükavcu, yarın YKS’ye gireceğini belirterek, sınav tarihinin önce ertelenip ardından öne çekilmesiyle salgın nedeniyle YKS’nin ertelenmesi yönündeki taleplerinin kabul görmemesinin nedenlerini sordu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür sınavların tarihlerinin aylar öncesinden ilan edildiğini hatırlattı. YKS’nin tarihinin de çok önceden kamuoyuna açıklandığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Koronavirüs salgını ülkemizdeki her şey gibi sınav takvimlerini de maalesef etkiledi. ÖSYM ve YÖK salgının tüm hızıyla devam ettiği dönemde tedbir amacıyla yeni bir sınav tarihi belirledi. Dünyanın ve ülkemizin önündeki belirsizlikler sebebiyle her alanda olduğu gibi sınav tarihlerinde de bu tarz tedbirli davranışlar kaçınılmaz bir durumdu. Yeni tarih, belirsizliğe karşı bir tedbir olarak tespit edilmiştir.”

    “Gençlerimize pek çok ilave avantaj sağladık”

    Türkiye’nin dünyada salgınla mücadeleyi en başarılı yürüten ülkeler arasında yer aldığına değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte 11 Mayıs tarihinden itibaren normalleşme takvimini biliyorsunuz açıklamaya başladık. Bu çerçevede sınav tarihleri konusunda da hassas bir çalışma yürüttük. Milli Eğitim Bakanlığımız ve YÖK’te yapılan hazırlıklar yanında, pedagoglar, öğrenciler ve veliler birlikte yoğun istişareler gerçekleştirdik. Tüm bu çalışmalar sonunda sınavın asıl tarihine en yakın zamanda yapılmasının öğrencilerimiz için daha doğru, daha hayırlı olacağı görüşü ortaya çıktı. Bunun üzerine sınav tarihi ilk açıklanan tarihe en yakın zaman olan 27 ve 28 Haziran olarak belirlendi. Böylece yıllardır zaten ilk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerimizin gereksiz yere yaklaşık bir ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçildi. Sadece bununla kalmadık. Sınavdan sorumlu olunacak konuların azaltılmasından sınav süresinin uzatılmasına kadar gençlerimize pek çok ilave avantaj sağladık. İkinci aşama sınavdaki baraj puanlarını düşürerek, daha çok gencimizin cazip bölümlere girebilmesini temin ettik. Bazılarının bu tarihin turizm sektörünü canlandırmak amacıyla belirlendiğini iddia etmesi, tamamıyla spekülasyondur. Gençlerimizin geleceğinin böylesine basit bir tercihe kurban edileceğinin düşünülmesi dahi sağlıksız bir zihniyetin ifadesidir. Her birini kendi evlatlarımla eş gördüğüm tüm öğrencilerimize, gençlerimize sınavda başarılar diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum. Sınavın sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Gençlerimizden yarın ve öbür gün sadece önlerindeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum.

    “2021 yılı sonuna kadar 72 bin yeni yurt yatağı”

    Van’dan bağlanan Fatmanur Bildirici de imam hatip lisesi mezunu olduğunu belirterek, “Bir imam hatipli olarak bizim için en büyük örneksiniz.” dedi. Bildirici’nin yurtlar ve burslar konusunda atılacak yeni adımlar olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye’de verilen burs miktarının sadece 45 lira olduğunu hatırlattı.

    Burslarda çok farklı bir noktaya gelindiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisans öğrencilerine 550 lira, lisans üstü öğrencilere 1100 lira, doktora öğrencilerine ise 1650 lira kredi veya burs imkanı verdiklerini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bakın işin başladığı an 45 lira, ondan sonraki süreçte ise iş önce lisansta 550 lira daha sonra bu rakam ciddi manada yükselerek kredi veya burs noktasında 1100 liraya çıkarıldı. Ama doktora öğrencilerinde ise bu rakam 1650 liraya çıkarıldı. Başvuran her öğrencimiz kredi veya burs alabiliyor. Kredi veya burs alan öğrenci sayımız bu yıl 1 milyon 600 bini buldu. Kredi ve burs rakamlarını da her yıl artırıyoruz. Burada biliyorsunuz göreve geldiğimizde bir de öğrenci harçları vardı. Öğrenci harçlarından dolayı da ciddi manada sıkıntılar yaşanıyordu. Öğrenci harçlarını da kaldırdık. Artık harç diye bir durum söz konusu değil. Öğrencilerimiz artık harç ödemiyor. Barınma konusuna gelince bu konuda da önemli projeler hayata geçirdik. Yıl sonuna kadar 17 bin 450 yeni yurt yatağını daha hizmete alacağız. 2021 yılı sonuna kadar 72 bin yeni yurt yatağını daha hizmete sunmayı planlıyoruz. Bu yurtların bir kısmı kamu yatırımı olarak inşa edilecek, bir kısmı da kiralama yoluyla hizmete açılacak. Amacımız her gencimizi eğitim öğretimini rahatça sürdürebilmesini sağlayacak barınma, beslenme ve gelir imkanlarına kavuşturmaktır. Büyüyen, gelişen, kalkınan Türkiye’nin yetişmiş insan ihtiyacı her yıl katlanarak artacaktır. Eğitimi diğer kademeleriyle birlikte yükseköğretimde de altyapıyı sürekli güçlendirerek bu potansiyeli desteklemekte kararlıyız. Sizlerden tek isteğim, bütün enerjinizi ve vaktinizi kendinizi daha iyi yetiştirmeye vermenizdir. Onun dışındaki tüm sorunları çözmek, zaten bizim görevimizdir. Bu da milletin bize verdiği görevdir.”

  • Erdoğan: Son rakamlar mevzi kaybettiğimizi gösteriyor

    Erdoğan: Son rakamlar mevzi kaybettiğimizi gösteriyor

    Kars Barajı’nın açılışına video konferansla katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, corona virüsle mücadeledeki son rakamlar için “Mevzi kaybettiğimizi gösteriyor” dedi. Erdoğan, ekonomideki toparlanma sinyallerinin oldukça güçlü olduğunu belirtti ve yılın ikinci yarısı itibarıyla büyük bir ivme beklediklerini kaydetti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kars Barajı’nın açılışına video konferansla katıldı.

    Burada bir konuşma yapan Erdoğan, corona virüsle mücadeledeki son rakamları değerlendirdi. 

    “Son günlerdeki rakamlar salgınla mücadelede mevzi kaybettiğimizi gösteriyor” diyen Erdoğan, “Temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek salgını gündemimizden çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, ekonomide alınan önlemlerin etkilerinin ise mayıs ayından itibaren görülmeye başladığını belirtti. Ekonomide toparlanma sinyallerinin ‘oldukça’ güçlü geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı “Yılın ikinci yarısıyla birlikte, ekonomide gerçekten çok büyük bir ivme bekliyoruz” diye konuştu. 

    Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

    “Hükümete geldiğimizde ülkemizde toplam 276 baraj vardı. Bugün ise son 18 yıldaki 585. barajı ülkemize kazandırıyoruz.

    Şehirlerimizi barajlarla, hidroelektrik santrallerle, içme suyu tesisleriyle, sulama kanallarıyla donatarak milletimizin refah seviyesini sürekli yükselttik.

    Ülkemizi bu seviyeye getirmek için 18 yıldır çalıştık. İmar yolunda attığımız her adımda engellemeyle karşılaştık.

    Türkiye’nin demokrasi ve ekonomi yolunda katettiği mesafenin en somut sonuçlarını koronavirüs salgını döneminde gördük.

    2020’nin ilk çeyreğinde mart ayının önemli kısmını salgınla mücadeleyle geçirmemize rağmen yüzde 4,5’lik büyüme oranı elde ettik.

    Salgın sürecinde vatandaşlarımızın sağlığı yanında ekonomimizin sağlığını korumaya öncelik verdik.

    Borsamız yeniden 115 bin bandına dayandı. Haziran başından itibaren konut ve otomotivde haraketlilik başladı. Merkez Bankası döviz rezervimizi yeniden 93 milyarın üzerine çıkardık.

    Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı salgın sürecini, hem sağlık altyapımızla hem gıda ve temizlik tedarik zincirimizle hem de kamu güvenliği bakımından örnek bir yönetimle göğüsledik.

    Tasak anlaşmalarıyla Türk Lirası’nı dünya piyasasında işlem gören itibarlı bir para birimi haline getiriyoruz. Bu süreçten de hızlı bir şekilde çıkıp eski büyüme oranlarına ulaşağız.

    Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize hiç olmadığımız kadar yakınız.”

  • Alinur Aktaş, Erdoğan ile Vahdettin Köşkü’nde ne görüştü?

    Alinur Aktaş, Erdoğan ile Vahdettin Köşkü’nde ne görüştü?

    Line Tv programcısı Ersel Peker bugünkü köşe yazısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş‘ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Vahdettin Köşkü’nde 1.5 saat ne görüştüğünü yazdı.

    Peker şunları kaleme aldı:

    Konuyu detaylandırmadan önce hatırlatmak adına bilgi vereyim.

    16 ay önce yapılan yerel seçimlerde AK Parti‘nin seçim kazandığı en önemli il Bursa olunca beklenti de bu yönde artmıştı.

    Bursa’nın kaybedilmesi CHP için de o denli hayal kırıklığı yaratmıştı.

    Neticede Bursa’nın hem muhalefet hem de iktidar tarafından siyaseten de önemi bir kez daha ortaya çıkmıştı.

    Hal böyle olunca Bursa’da yaşayan herkes geride bırakılan seçimlerin ardından merkezi hükümetten kentin bugüne kadar ötelenmiş çözüm bekleyen ulaşımından tarihi dokusunun ortaya çıkarılmasına, imar sorunlarından kentsel dönüşüme, çarpık yapılaşmadan çağdaş yaşam örneği uydu kentlerin planlanarak hayata geçirilmesi gibi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, iki ay öncesine planlanan ancak malum pandemi süreci nedeniyle ertelenen görüşme, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Çengelköy’deki çalışma ofisi Şehzade Vahdettin Efendi Köşkü’nde baş başa 1.5 saat süren görüşme gerçekleşti.

    Görüşmenin hemen ardından Bursa’ya dönen Başkan Aktaş, ertesi gün Ankara’ya giderken sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

    “Değerli hemşerilerim, size güzel haberlerim var. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul’da yaptığımız uzun görüşmenin ardından bugün de Ankara’da kıymetli bakanlarımızla Bursa’mız adına önemli konular ile ilgili görüşmelere başladık. Görüşmelerimizin detaylarını perşembe günü yapacağım açıklama ile sizlerle paylaşacağım. Bursa için canla başla çalışmaya devam”

    Başkanın Bursa için müjde vereceğini duyurduğu gelişmelerin neler olduğuna ilişkin haliyle herkes merak etmeye başladı.

    Halbuki, Başkan Aktaş’ın açıklayacağı söylediği müjdeleri tahmin etmek pek de güç değil olsa gerek.

    Zira Alinur Aktaş, Bursa’nın çözüm bekleyen sorunlarıyla şehrin geleceğine dair yapacakları çalışmalar hakkında daha önce pek çok kez dillendirmişti.

    Aktaş, perşembe günkü açıklamasında şapkadan tavşan çıkartmayacağına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’la muhtemelen hükümetin desteğiyle kente yapmayı planladığı konuları görüşmüştür.

    Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aktaş’ın yanından ilgili bakanlıkları arayıp Bursa için önem arz eden gelişmelerin çözümüne ilişkin talimat vermiştir.

    Sonrasında Başkan Aktaş, Cumhurbaşkanının talimat verdiği ilgili bakanlıklarla görüşüp işleri sıcağı sıcağına neticelendirmek için Ankara’ya gitmiştir.

    Şimdi gelelim Aktaş’ın:
    “Sevgili hemşerilerim, sizlere güzel haberlerim var” diye başlayan paylaşımında ifade ettiği güzel haberlerin neler olduğunu tahmin edelim.

    1- Başkan Aktaş’ın göreve geldiğinde yapmayı açıkladığı vizyon projelerinden biri de şehrin tarihini öne çıkararak turizm potansiyelini artırmaktı. Dolayısıyla Osmanlı’ya 130 yıl başkentlik yapmış hanları, hamamları, camileri, külliyeleri olan Bursa’nın şuan bir sarayının olmayışı muammaydı. Bunun için Aktaş, Tophane’deki Orduevi’nin bulunduğu yerde olan ve de yıllar önce de yıkılan Bey Sarayı’nı yeniden inşa etmek için Milli Savunma Bakanlığı ile görüşmelerinin neticelenmiş olması.

    2- Yıllardır atıl vaziyette kalan Yunuseli Havaalanı‘nın şehre kazandırılması için bir bölümünü Millet Bahçesi diğer bölümünü de yeşil Bursa imajını yansıtacak toplu konut alanına dönüştürülmesi.

    3- Yine Başkan Aktaş’ın seçim vaatleri arasında yer alan uydu kentler projesi. Biri kentin batısına diğeri doğusuna yapılacak iki uydu kent çalışmasının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ön protokolün imzalanması gibi…

    Edindiğimiz bilgiye göre Başkan Aktaş’ın Bursa için çok önemli olduğunu vurguladığı beş farklı gelişme olduğudur.

    Tamamen öngörülerimiz doğrultusunda üç tanesini aktardığım üzere diğer iki güzel gelişmenin açıklamasını da Başkan Aktaş’a bırakıyorum.

  • İşte Türkiye’nin yeni normalleşme adımları

    İşte Türkiye’nin yeni normalleşme adımları

    Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, yaklaşık 3 ay aranın ardından ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yüz yüze şekilde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantı 3 saat sürerken, Kabine üyeleri toplantıya maskeleriyle katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından alınan kararları açıkladı. Oturma düzeninin sosyal mesafeye göre ayarlandığı toplantıda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve 11 Bakan da hazır bulundu.

    ‘YENİ NORMALİN BİR SÜRE DEVAM EDECEĞİ GERÇEĞİNE ALIŞMALIYIZ’

    Uzun bir aradan sonra yüz yüze gerçekleştirdikleri Kabine Toplantısı’nda normalleşme takvimi çerçevesinde atılan adımların çok yönlü değerlendirmesini yaptıklarını belirten Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa ile kıyaslandığında salgın dönemini, en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntı ile atlattığını söyledi. Türkiye’nin aynı kararlılıkla yoluna devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu musibetin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe, temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin tek başına salgını yenmesi yetmiyor, dünyanın tamamının da aynı başarıyı elde etmesi gerekiyor. Bu bakımdan yeni normal dediğimiz düzenin, bir süre daha devam edeceği gerçeğine kendimizi alıştırmalıyız. Hastaneden ilaca, maskeden solunum cihazına, bu mücadeleyi yürütmek için ihtiyaç duyduğumuz her türlü imkana sahibiz” diye konuştu.

    Türkiye’de yaşayan istinasız herkesi içine alacak kapsamdaki Genel Sağlık Sigortası sisteminin dünyaya örnek olduğuna işaret eden Erdoğan, sayıları 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordusuyla 83 milyon vatandaşın hizmetinde olduklarını belirtti.

    ‘2023 HEDEFLERİNE EN YAKIN OLDUĞUMUZ DÖNEMDEYİZ’

    Milletin hem salgından korunmak hem de hastalandığında ne yapması gerektiği hususunda bilinçlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette, zaman zaman istemediğimiz görüntülere şahit oluyoruz. Ancak bu tür olumsuzlukların istisna, kurallara riayetin genel olduğu kanaatindeyim. Salgın sonrası yeniden şekillenecek üretim ve ticaret ilişkilerinde ülkemizin öne çıkması için hem sağlık hem ekonomik tedbirleri sıkı tutmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin bu tarihi fırsatı kaçırmaması için gereken her şeyi yapacak mücadeleyi yürüteceğiz. İstiklal Harbimiz sonrasında dünyadaki büyük dönüşümleri değerlendirmekte yeteri kadar başarılı olamamıştık. Bu defa inşallah her şey çok farklı gelişecektir. Milletimden hem yeni dönemin kurallarına uyarak hem işine gücüne sıkı sıkıya sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum. 2023 hedeflerimize ulaşmaya en yakın olduğumuz dönemdeyiz. Evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için emanet edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında adeta son dönemece giriyoruz. Gelin tarihi tekerrür değil, tekemmül ettirerek bunu hep birlikte başaralım” dedi.

    18 YAŞ ALTI VE 65 YAŞ ÜSTÜ KISITLAMASI

    Erdoğan, Kabine Toplantıları’nda halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendirdiklerini ve sonuçları milletle paylaştıklarını belirterek, bu haftaki toplantıda alınan son kararları şöyle açıkladı:

    “Lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saati 22.00’den 24.00’e uzatılmıştır. Sinema, tiyatro, gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçebilecektir. 65 yaş üstü vatandaşlarımız haftanın her günü 10.00 ile 20.00 saatleri arasında dışarı çıkabilecektir. 18 yaş altı ile ilgili kısıtlama ise küçüklerin ebeveynleri refakatinde olmaları şartıyla tümüyle kalkmıştır. Milli parklar ve doğa parkları; sağlık çalışanları, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için ücretsiz olacaktır. Nikah salonları, 15 Haziran’dan itibaren, düğün salonları ise 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayabilecektir.”

    Hem uluslararası sağlık yardımları hem de ilaç geliştirme çalışmaları ile ilgili önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 hastalığının tedavisinde kullanılan ‘Favipiravir’ adlı ilacın TÜBİTAK’a bağlı bilim insanlarınca üretilmeye başlandığını duyurdu. Erdoğan, koronavirüs salgınının küresel ekonomi üzerinde tarihte benzerine az rastlanılan şiddette bir olumsuz etkiye neden olduğunu, dünya ticaret hacminin, önceki krizlerden farklı olarak hem arz hem de talep yönlü daralma nedeniyle önemli ölçüde düştüğünü belirtti. Dünya Ticaret Örgütü’nün hesaplamalarına bakıldığında daralmanın 2020 yılında yüzde 13 ile yüzde 32 oranı arasında gerçekleşeceğini kaydeden Erdoğan, IMF’nin ise dünya ticaret hacminin 2020 yılında yüzde 11 oranında azalacağını öngördüğünü ifade etti.

    ‘SALGININ EKONOMİYE ETKİLERİNİ EN AZA İNDİRDİK’

    2020 yılında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, milli gelirlerde küçülmeler, işsizlik oranlarında yükselişler beklendiğine işaret eden Erdoğan, “Türkiye, sağlık alanında olduğu gibi ekonomide de hızlıca devreye aldığı kapsamlı tedbirlerle salgının ekonomi üzerindeki etkilerini en aza indirmeyi başarmıştır. Dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olmanın yanında sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkanı sunabilen nadir ülkelerden birisi olduk. Son üç ayda 5,5 milyon ailemize 1000 lira karşılıksız nakdi yardımda bulunduk. Esnafımızın ve işletmelerimizin maliyetlerini gerek sosyal güvenlik kurumu gerek vergi ödemeleri ertelemeleriyle ciddi oranda azalttık. Kamu bankalarımız aracılığıyla çok kolay şartlarda düşük maliyetli finansman desteklerini devreye alarak nakit ihtiyacını karşıladık” diye konuştu.

    ‘3 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ, KISA ÇALIŞMA UYGULAMASINDAN YARARLANDI’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışanları korumak için hem işten çıkarmayı yasakladıklarını hem de kısa çalışma ödeneğiyle işletmelerin maaş yükünü hafiflettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Mart ayından bu yana 3 milyondan fazla kişi kısa çalışma uygulamasından yararlandı, bu kapsamda yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptık. Ücretsiz izne ayrılanlarla kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan çalışanlara ise aylık 1177 lira nakdi ücret desteği vermeye başladık. Nakdi ücret desteğinden yararlanan çalışan sayısı da 1 milyonu buldu. Geliri 5 bin liranın altında olan 6,7 milyon vatandaşımıza 40 milyar lira finansman desteği verdik. Halkbank aracılığıyla 1 milyon 300 bin esnafımıza 27 milyar lira finansman sağladık. Ayrıca yüzde 97’sini KOBİ’lerin oluşturduğu 197 bin işletmeye 154 milyar lirayı aşkın finansman tahsisi yaptık. Esnafımızın, sanatkarımızın, sanayicimizin, üreticimizin, çalışanlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz. Ekonomik İstikrar Kalkanı gibi gerçekten çok kapsamlı bir tedbir paketini hızlı bir şekilde devreye aldık.”

    ‘TÜRKİYE’NİN İSTİHDAM KALKANI PAKETİNİ HAZIRLADIK’

    Erdoğan, her talebe anında dönüş yaparak ihtiyaç duyulan destek mekanizmalarını devreye aldıklarını, konutta tarihin en düşük maliyetlerini ve en kolay ödeme imkanlarını içeren bir finansman desteğini milletin istifadesine sunduklarını, otomotiv ve turizmde de piyasalara destek olacak finansman imkanını sağladıklarını kaydetti. İstihdam konusunda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Gerek Ekonomik İstikrar Kalkanı gerekse normalleşme dönemi destekleriyle devreye aldığımız adımlar Türkiye’nin ekonomik açıdan ne kadar sağlam durumda olduğunu gösterdi. Şimdi önümüzde bu kazanımları özellikle istihdamda gerçekleştireceğimiz sıçramayla taçlandırmak var. Bunun için ‘Türkiye’nin İstihdam Kalkanı’ adıyla çok detaylı ve kapsamlı bir reform paketi hazırladık. Özellikle, buradaki amacımız Ocak 2019- Nisan 2020 arasında işsiz kalan vatandaşlarımızın yeniden istihdama katılmalarını sağlamaktır. Kayıpları telafinin ötesinde kur saldırısı ve salgın öncesinden daha iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Ekonomik faaliyetlerin azalması nedeniyle çalışanlarını kısa çalışmaya geçiren veya ücretsiz izne ayıran işverenlerimize normalleşme desteği vereceğiz. Çalışma hayatında normalleşmeyi teşvik edecek bir mekanizma kuracağız. Kovid-19 salgınının özellikle istihdam üzerindeki etkilerini en aza indirip salgın öncesinden daha iyi istihdam rakamlarına ulaşmak için gayret edeceğiz. Bu kapsamda ilave istihdam için de teşvik sağlayacağız.”

    ‘TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ, 2022’DE YÜRÜRLÜKTE’

    Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanını, iş gücü piyasasını daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle genç istihdamı için 25 yaşın altındaki gençlerin istihdamını destekleyerek beceri ve deneyim kazanmalarını temin edeceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Bunun yanında çalışanlara Tamamlayıcı Emeklilik Sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı Emeklilik Sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin İstihdam Kalkanı’nı sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafımıza, küçük işletmelerimize, yatırımcımıza üretim ve istihdam için uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir sistem kuracağız. Türkiye’nin İstihdam Kalkanı’nı hızlıca devreye aldıktan sonra Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni de inşallah 2022’de yürürlüğe sokacağız” dedi.

    ‘TÜRKİYE İLK ÇEYREKTE YÜZDE 4,5 BÜYÜME İLE İLK SIRADA’

    Terörle mücadele faaliyetlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayiinde yerli ve millilik oranını yüzde 20’den yüzde 70’e çıkardıklarını belirterek, “Bu mücadele, bu şekilde devam ettiği içindir ki bugün hamdolsun Güneydoğu’da, Doğu’da o eski sıkıntılı anlar tarih oldu. Yeterli mi, değil. Her zaman söylediğimiz nedir? Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

    Yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme politikasını güçlü şekilde uygulamakta kararlı olduklarını belirten Erdoğan, “Birçok ekonominin ciddi daralma kaydettiği yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5 ile yüksek bir büyüme performansı, gösterdiğini gerek ulusal gerekse dünya artık görüyor, biliyor. İçeridekiler hala anlamak istemiyor. Ama bakıyorsunuz OECD ilk çeyrekte Türkiye’yi 4,5 ile dünyada bir numara olarak gösteriyor. Avrupa Birliği aynı şekilde, G-20 aynı şekilde gösteriyor. Birinci sırada Türkiye. Belki 2’nci çeyrekte olumsuz bazı gelişmeler olabilir ama 3’üncü ve 4’üncü çeyrekte biz bu büyümeyi yine yakalayacağız. Çünkü artık zemin sağlam. Bu şekilde de yola devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    ‘2022 ENFLASYON HEDEFİ YÜZDE 5’

    Erdoğan, 2020’de yüzde 8,5 olarak belirlenen enflasyonu kademe kademe düşürerek 2021’de yüzde 6’ya ve 2022’de yüzde 5’in altına indirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

    ‘LİBYA’YA KURULAN TUZAK BOZULMUŞTUR’

    Libya’da yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Mutabakat Hükümeti’nin Hafter karşısındaki başarısına dikkat çekerek, “Daha bir yıl öncesine kadar Libyalı kardeşlerimize ömür biçen darbecilerin bugün kaçacak delik aradığını görüyoruz. Her zaman dediğimiz gibi zor, oyunu bozar. Ülkemizin destekleri, Milli Mutabakat Hükümeti’nin kararlı duruşuyla Libya’ya kurulan uluslararası tuzak bozulmuştur. Son dönemde sahada elde edilen neticeler, inşallah çok daha büyük zaferlerin, başarıların müjdecisi olacaktır. Libya’nın tamamında barış, huzur ve adaleti tesis edilene dek Libyalı kardeşlerimizi desteklemeyi sürdüreceğiz. Biz; darbecilerin, emperyalistlerin yanında değil, Libyalı kardeşlerimizin yanında yer alacağız” diye konuştu.

    Türkiye’nin kimsenin toprağında ve doğal kaynaklarında gözü olmadığını ifade eden Erdoğan, muhalefetin Libya konusundaki politikasını da eleştirerek, “Libya meselesi, Türk savunma sanayiinin gücünün yanında, ülkemizdeki muhalefetin çapını da göstermiştir. Muhalefetin, milletimizin çıkarlarını savunmak gibi bir derdinin olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ülkemizde, darbecilere ve emperyalistlerin beslemesi terör yapılarına destek verenler, Libya’da da aynısını yapmıştır. Öyle ki; Türkiye’nin Libya hükümetiyle imzaladığı Deniz Yetki Alanları Anlaşması’ndan dahi rahatsız olmuşlardır. Doğu Akdeniz’de petrol arama faaliyetlerimize Rumlarla aynı tepkileri vermişlerdir” dedi.

    Türkiye’nin Libya’da çamura saplanmasını ve başarısız olmasını beklediklerini söyleyen Erdoğan, “Türkiye ve Libya halkı olarak tarihi bir başarıya imza atarak, hamdolsun bunların heveslerini bir kez daha kursaklarına bıraktık, bırakacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde hem içerideki hem de dışarıdaki darbe heveslilerini, terör örgütü sevicilerini, sömürge zihniyetlilerini hüsrana uğratmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Ameliyatla ayrılan siyam ikizlerinin ilk fotoğrafları…

    Ameliyatla ayrılan siyam ikizlerinin ilk fotoğrafları…

    ANTALYA’DA 2018 YILINDA SEZARYENLE DUNYAYA GELEN SIYAM IKIZLERI DERMAN VE YIGIT EVRENSEL, CUMHURBASKANI RECEP TAYYIP ERDOGAN VE ESI EMINE ERDOGAN’IN HIMAYESINDE GONDERILDIKLERI INGILTERE’NIN BASKENTI LONDRA’DA BIR DIZI AMELIYATTAN SONRA BIRBIRLERINDEN AYRILDI.(FOTO:ANTALYA-DHA)

    Antalya’da 2018 yılında sezaryenle dünyaya gelen siyam ikizleri Derman ve Yiğit Evrensel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde gönderildikleri İngiltere’nin başkenti Londra’da, bir dizi ameliyat ile birbirlerinden ayrıldı. Anneleriyle birlikte aralık ayından bu yana Londra’da bulunan Derman ve Yiğit, önümüzdeki hafta yurda getirilecek

     Alanya’da, ev kadını Fatma (34) ile turizm işiyle uğraşan eşi Ömer Evrensel’in (45) başlarından yapışık erkek ikiz bebekleri, 21 Haziran 2018’de sezaryenle dünyaya geldi. Evrensel çiftinin Derman ve Yiğit ismini verdiği siyam ikizleri, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde takip ve kontrolleri yapıldıktan sonra evlerine gönderildi. Tek yumurta ikizleri olarak dünyaya gelen Derman ve Yiğit’in beyinleri ayrı olmasına rağmen beynin ana toplardamarı ortak olduğu için birbirlerinden ayrılmalarının, cerrahi açıdan yüksek risk taşıdığı belirlendi.

    CUMHURBAŞKANI VE EŞİ HİMAYELERİNE ALDI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde geçen aralık ayında gönderildikleri İngiltere’nin başkenti Londra’da bir dizi ameliyat geçiren siyam ikizleri, birbirlerinden ayrıldı. İkizler, çarşamba günü yurda getirilecek.