İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in daveti üzerine 25 Eylül 2023 tarihinde Nahçıvan’a günübirlik bir çalışma ziyareti gerçekleştirecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Aliyev arasında yapılacak görüşmelerde Türkiye-Azerbaycan ikili ilişkileri ele alınacak, Karabağ’daki son gelişmeler başta olmak üzere güncel bölgesel ve küresel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le birlikte Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temel atma törenine katılmaları ve modernize edilen Nahçıvan Askeri Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirmeleri öngörülmektedir” denildi.
Etiket: Cumhurbaşkanı Erdoğan
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basketbol performansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile basket maçı yapan isimler de heyacanlı ve keyifli geçen maçlardan görüntüleri zaman zaman sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.
VARANK’TAN YENİ VİDEO
Maçlarda yer alan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, yeni bir basketbol videosu yayınladı.
İKİ FARKLI MAÇTAN GÖRÜNTÜLER
Mustafa Varank’ın X hesabından “Masada, sahada, sporda mücadeleye devam!” notuyla paylaştığı video, Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları vesilesiyle yoğun bir tempoda geçen ABD ziyareti sonrası yurda dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile farklı günlerde oynanan basketbol maçlarına ait kolaj görüntülerden oluşuyor.
ÖNCE ISINMA
Görüntüler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kondisyon bisikletinde ısınmasıyla başlıyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki maçlarda Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, eski bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu, Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Mustafa Varank, AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya ile Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkan Vekili Ömer Onan’ın yer aldığı görülüyor.
HAYDİ ÖMER
Videoda, yeşil yelekli takımın kaptanlığını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Basketbol Federasyonu Genel Sekreteri ve eski milli basketbolcu Ömer Onan’ı “Haydi Ömer, yap sayını” diye motive ediyor.
RENKLİ DİYALOGLAR
Oldukça çekişmeli geçen maçlardan renkli diyaloglar da videoda yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBF Başkan Vekili Ömer Onan’a yapılan bir faul sonrası “Faul oldu, ver ver, faul var” derken Alpay Özalan da “Tereyağından kıl çeker gibi aldım.” karşılığını veriyor.
Başka bir görüntüde Cumhurbaşkanı Erdoğan eski milli güreşçi Yerlikaya’ya “Hamza sen faul yaptın mı?” diye soruyor. Yerlikaya da “Topu çektim efendim. Bir şey yapmadım.” yanıtını veriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basketbol performansı pic.twitter.com/lMFJJqATOL
— Line TV (@linetv) September 24, 2023 -
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim’i kabul etti
Görüşmede, Türkiye-Malezya ilişkilerini stratejik ortaklık temelinde daha ileriye taşımak için fikir teatisinde bulunulurken iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve küresel meseleler de ele alındı.
Savunma sanayii alanında iş birliğine yönelik atılacak adımları da görüşen iki lider, Malezya’nın bu alandaki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yürütülen çalışmaları değerlendirdi.
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile ticaret hedefini açıkladı
Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyince düzenlenen yemekte iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
Avrupa-Atlantik coğrafyasının güvenlik, barış ve istikrarına önemli katkılarda bulunan bu ortaklığı güçlendirerek sürdürmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Amerika ile ekonomik ve ticari faaliyetlerimiz, ikili ilişkilerimizin önemli bir boyutudur. İkili ticaret hacmimiz son 10 yılda 1,5 katına çıktı. Amerika Birleşik Devletleri, geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız 2’nci, en fazla ithalat yaptığımız 5’inci ülke oldu. 2022 yılı sonu itibarıyla ikili ticaret hacmimiz yüzde 15’in üzerinde artışla 32 milyar doları geçti.” ifadelerini kullandı.
“HEDEFİMİZ 100 MİLYAR DOLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile ticaret hacminde yakalanan bu artış eğiliminin memnuniyet verici olduğunu belirterek, “Ancak hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi artırmamız gerekiyor. Bu bağlamda sizlerden beklentimiz yüksektir. Amerika ile ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki işbirliğimizi de çeşitlendirmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ve ABD arasında yeni teknolojilerden kritik sektörlere, inovasyondan imalata, yapay zekadan siber güvenliğe büyük potansiyel bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, enerji sektörünün de işbirliğinin ilerletilebileceği bir başka kritik alan olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye olarak Karadeniz’deki tarihi keşfimizin ardından doğal gaz ve petrol arama ile üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Biliyorsunuz, kısa süre önce İstanbul Finans Merkezimizi hizmete açtık. İstanbul Finans Merkezi ile ülkemizi finans ve katılım finans alanında global bir merkeze dönüştürmek istiyoruz. Merkez içinde doğal gazdan madenlere birçok ürünün pazarlamasının, değerlendirmesinin yapılacağı yeni bir yapı tesis edeceğiz. İstanbul Finans Merkezini aynı zamanda ‘enerji hub’ımız haline getirmeyi arzu ediyoruz.”
“DETROIT UÇUŞLARININ 15 KASIM’DA BAŞLAMASI PLANLANIYOR”
Türk Hava Yolları’nın 121 ülkeden 342 destinasyona uçuş gerçekleştirdiğini, ABD’de 12 noktaya İstanbul’dan doğrudan uçuş yapıldığını anlatan Erdoğan, “13’üncü uçuş noktasını teşkil edecek Detroit uçuşlarının 15 Kasım’da başlaması planlanıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile turizm alanındaki ilişkilerin seyrinden de memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, salgının etkisinin azalmasıyla 2022’de 1 milyonun üzerinde ABD’li turistin Türkiye’de ağırlandığını, gelecek dönemde bu sayının daha da artmasını ümit ettiklerini söyledi.
“TÜRKİYE, AMERİKAN ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BÖLGESEL ÜRETİM VE HİZMET ÜSSÜ”
Türkiye’nin son 21 yılda ekonomiden ticarete, savunma sanayisinden altyapı yatırımlarına büyük bir başarı hikayesi yazdığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaptığımız reformlar sayesinde ülkemiz son 20 yılda, 252 milyar doların üzerinde uluslararası doğrudan yatırım çekti. Türkiye’nin küresel yatırımlardaki payı 2022’de yüzde 1,03. Amerika Birleşik Devletleri’nden Türkiye’ye yaklaşık 14,4 milyar dolar doğrudan yatırım girişi oldu. Ülkemize yatırım yapan 2 bin 88 Amerikan firmasına ve Amerikalı girişimcilere Türk ekonomisine duydukları güven için özellikle teşekkür ediyorum.
Türkiye, Amerikan şirketleri için önemli bir bölgesel üretim ve hizmet üssü konumundadır. Halihazırda Amerikalılar dahil birçok uluslararası şirket, Türkiye’yi bölgesel bir imalat, ihracat, yönetim, lojistik, mühendislik ve araştırma geliştirme merkezi olarak tercih ediyor. Salgın sonrası dönemde ülkemizin bu konumu daha fazla öne çıkmıştır.”
“SEÇİMLERİN TAMAMLANMASIYLA OLUMLU BİR ATMOSFER YAKALADIĞIMIZI GÖRÜYORUZ”
Türk iş çevrelerinin Amerikan ekonomisine yaptığı katkıların da azımsanmayacak seviyeye ulaştığını belirten Erdoğan, Türk firmalarının ABD’deki doğrudan yatırımlarının son 10 yılda yaklaşık 8,6 milyar doları bulduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyası temsilcilerinin gayretleriyle bu yatırım rakamlarını karşılıklı olarak yükselteceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Ülkemizdeki seçimlerin tamamlanmasıyla birlikte olumlu bir atmosfer yakaladığımızı görüyoruz. Yüzde 90’lara ulaşan rekor katılımla ve demokrasi şöleni içinde gerçekleşen 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde milletimizin teveccühüne mazhar olduk. Cumhur İttifakı olarak Meclis çoğunluğunu elde ederken Cumhurbaşkanlığında yüzde 52,18 oy oranıyla 5 sene daha milletimize hizmet etme imkanına kavuştuk. Seçimlerin üzerinden bir hafta bile geçmeden hükümetimizi kurduk. Kalkınma yolculuğumuza, kaldığımız yerden başladık. Ekonomi yönetimini, uluslararası ekonomi çevrelerinin de çok yakından tanıdığı ehil isimlerden seçtik. Seçimler sonrasında ülkemizin ekonomik istikrarına olan güvenin pekiştiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz.”
“TÜRKİYE, OECD ÜYELERİ ARASINDA EN YÜKSEK ORANDA BÜYÜYEN 2’NCİ ÜLKE”
Türkiye’nin bir yandan 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sararken diğer yandan ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyüme kaydettiğini anlatan Erdoğan, Türkiye’nin böylelikle OECD üyeleri arasında en yüksek oranda büyüyen 2’nci, G20 ülkeleri arasında ise 3’üncü ülke olmayı başardığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ihracatta 8 aylık dönemde 165 milyar doları, yıllık bazda ise 253,5 milyar doları yakaladığını belirterek, turizmde de önceki seneye göre çok daha yoğun bir sezon geçirildiğine işaret etti.
İstihdamda ise herhangi bir düşüşün söz konusu olmadığını dile getiren Erdoğan, yılın ilk 6 ayında depreme rağmen net 220 bin istihdam artışının sağlandığını kaydetti.
Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyonun doğal olarak Türkiye’nin de sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, bu kapsamda geçen hafta 3 yılın yol haritası mahiyetindeki Orta Vadeli Program’ı kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.
“EKONOMİK BÜYÜMEDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına 7 temel alanda öncelikli reform adımlarını belirlediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz. Temel odağımız, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen politikalarımız sayesinde sürdürülebilir bir büyüme ikliminin tesisidir. Yüksek katma değerli özel sektör yatırımlarının öncülüğünde ortalama yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz.”
Türkiye’nin satın alma gücüne göre dünyanın 11’inci, nominal olarak ise 17’nci büyük ekonomisi olduğunu bildiren Erdoğan, “2026 sonunda tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 850 dolara çıkan fert başına milli gelire ulaşacağız. 2026 yılında 300 milyar doları aşan ihracat ve 70 milyar doların üzerinde turizm gelirine ulaşacağız. Program döneminde 2,7 milyon istihdam artışı, yıllık ortalamada da 900 bin istihdam artışı hedefliyoruz.” diye konuşt
“TÜRKİYE ULUSLARARASI YATIRIMCILAR İÇİN GÜVENLİ LİMAN OLMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Atılan adımlara bağlı olarak döviz kurunun dengeye kavuştuğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye, siyasi istikrarı, eğitimli iş gücü, genç nüfusu, geniş iç pazarı ve bölgesel pazarlara erişimiyle, stratejik konumu ve modern lojistik altyapısıyla uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olmayı sürdürüyor. Bölge ülkeleriyle tesis ettiğimiz yakın diyalog sayesinde bu konumumuzu daha da perçinliyoruz. Geçen ay Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığımız ziyarette toplam değeri 50 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladık.
Rusya-Ukrayna Savaşı’na çözüm arayışlarımızı ilk günden itibaren sürdürüyoruz. İsrail ve Yunanistan ile aramızdaki meseleleri hal yoluna koyma yönünde güçlü bir irade sergiledik. Bu ziyaretimizde her iki ülkenin başbakanıyla bir araya gelerek, gündemimizdeki konuları ele aldık. Mısır ile yeniden güçlenen diyaloğumuza büyük önem atfediyoruz. Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimizi önümüze çıkarılan engellere ve 60 yıldır maruz kaldığımız haksızlıklara rağmen halen koruyoruz.”
“NATO’nun en büyük 2’nci kara ordusuna sahip müttefikiyiz.” diyen Erdoğan, “Türk dünyasıyla iş birliğimiz hamdolsun giderek güçleniyor. Afrika kıtasındaki mevcudiyetimiz kendini daha fazla hissettiriyor. Dış politikaya geniş bir perspektiften yaklaşarak ülkemizin stratejik konumunun sağladığı tüm avantajları en etkili şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Diyalog ve diplomasiye imkan tanındığında tüm ülkelerle ortak bir zeminde bulaşabileceğimize inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“SAVUNMA SANAYİSİ ALANINDAKİ ENGELLERİN ORTADAN KALDIRILMASINI BEKLİYORUZ”
ABD ile çelik ve alüminyum sektöründeki ilave gümrük vergileri gibi tek taraflı uygulamalardan kaynaklanan sorunları aşmayı ümit ettiklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Aynı şekilde savunma sanayisi alanındaki işbirliğimizin geliştirilmesinin önüne çıkarılan engellerin de bir an evvel ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bölgesinin istikrar abidesi olan Türkiye’nin jeopolitik öneminin ve ekonomide sunduğu fırsatların buralarda tanıtılmasında sizlere de önemli görevler düşüyor. Türkiye-Amerika ilişkilerinin ilerletilmesi için özel sektörün, siz değerli iş dünyasının ve iş konseylerinin çabalarını her zaman takdirle karşılıyoruz. Bu alandaki gayretlerinizin artarak sürmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin yanı sıra büyükelçiliklerimizin, konsolosluklarımızın, ticaret müşavirliklerimizin ve devletimizin tüm kurumlarının sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğunu tekrar ifade ediyorum.
-
“Dünya 5’ten büyüktür”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
BM’YE REFORM ÇAĞRISI
“Dünyamızın geleceği konusunda geçtiğimiz yıl burada yaptığımız değerlendirmelere kıyasla daha iyimser tablo çizmek mümkün değildir. Karşımızdaki fotoğraf, küresel ölçekte daha karmaşık, daha tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Kendi ülkemin güneyinde, kuzeyinde, doğusunda ve batısında birçok çatışma, savaş, insani kriz ve sosyal gerilim yaşanıyor. Küresel ekonomik sorunlarla birleşerek büyüyen bu sınamalarla baş etmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Avrupa’nın doğu sınırlarında yaşanan savaş, ekonomiden güvenliğe her alanda ciddi sorunlar ortaya çıkardı.
BM Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir. Küresel hırsları nedeniyle teröre göz yumanlar var.
Sırf kendi siyasi, ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin, terörden ve bağlantılı sorunlardan şikayet etme hakkı yoktur. Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde dünyanın güvenliğini, huzurunu, refahını sağlamakla görevli kurumları hızla yeniden yapılandırmalıyız. Coğrafyasıyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançları, kültürleri temsil yeteneğine sahip bir küresel yönetim mimarisi inşa etmeliyiz. Bir kez daha diyoruz ki dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkünüdür.
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI
Kıbrıs’ta yaşanan son hadiseleri, bu içi boşalmış, adalet ve güven telkin etmeyen kurumsal yapının bir tezahürü olarak değerlendiriyoruz. Barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik sayısız inisiyatife öncülük etmiş bir ülke olarak, Sayın Guterres’in ‘Barış için yeni gündem’ oluşturulması çağrısına önem veriyoruz. Bu anlayışla, Rusya-Ukrayna savaşının başından beri ‘savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz’ teziyle hem Rus hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz. Savaşın, Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.
TAHIL KORİDORU
Türkiye’nin, BM ile birlikte başlattığı Karadeniz Girişimi’yle dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtik. Şahsi gayretlerimiz neticesinde girişim 3 kez uzatıldı ancak girişimin 17 Temmuz itibarıyla çıkmaza girmesi dünyayı yeni bir krizle yüz yüze bıraktı. Küresel açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan coğrafyalara uzanan bu insani köprünün bir şekilde idamesi için temaslarımız sürüyor. Öncelikle Afrika ülkelerine 1 milyon ton tahılın sevkini öngören planı bu bakımdan önemsiyoruz. Amacımız; çevremizdeki çatışma ve ihtilaflar karşısında dünya barışına ve refahına mümkün olan en büyük katkıları sunmaktır.
SURİYE’DEKİ GELİŞMELERArtık 13’üncü yılına giren Suriye’deki insani trajedinin, köken ve inanç fark etmeksizin, bölgedeki herkesin hayat şartlarını daha da zorlaştırdığının bilincindeyiz. Türkiye, Suriye’nin hem siyasi birliğini, hem sosyal bütünlüğünü, hem de ekonomik yapısını tehdit eden gelişmelere karşı ilkeli, yapıcı ve adil tutum ortaya koyan yegane ülke konumunda. Güneyimizdeki krizin, halkın meşru beklentilerini karşılayacak kapsamlı, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümle sona erdirilmesi, giderek daha önemli hale geliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıcı etkisi Suriye’de de kendini gösterdi. Özellikle kuzeybatı Suriye’de, zaten sıkıntılı olan insani durum, daha da kötüleşmiştir. Tam da böyle bir dönemde, Birleşmiş Milletlerin bölgedeki sınır-ötesi insani yardım operasyonunun kesintiye uğraması talihsiz bir gelişmedir. Türkiye olarak, Suriye’nin kuzeyinde zor şartlarda hayat mücadelesi veren 4 milyonu aşkın insanı, elbette kaderine terk etmeyeceğiz. Sınırlarımız ötesinde inşasına öncülük ettiğimiz konutlar tamamlandıkça, sığınmacıların buralara geri dönüşü hızlanacaktır. Ancak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açık destektir. Bir yandan PKK-PYD terör örgütünün, diğer yandan mezhep ayrışması üzerinden organize edilen radikal grupların cenderesi altında bunalan Suriye halkı, isyan noktasına gelmiştir. Nitekim, son dönemlerde bunun çeşitli sonuçları ortaya çıkmaya başladı.
Suriye ve Irak başta olmak üzere, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel’de kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için DEAŞ ve benzeri örgütleri paravan olarak kullananların riyakarlıklarından bıktık, usandık.
Bu bölgelerdeki tehdit sadece DAEŞ değildir. Asıl tehdit, vekalet savaşlarının aracı olarak kullanılmak üzere beslenen, palazlandırılan terör örgütleridir, paramiliter gruplardır, paralı askerlerdir ve kim daha yüksek fiyat verirse onlara çalışan kimi yerel unsurlardır. Karşımızdaki bu gerçeğe rağmen, sırf kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin, terörden ve bununla bağlantılı sorunlardan şikayet etmeye hakkı yoktur.
“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR”
Böyle bir dünyada, ister çatışma bölgesinin hemen yanında yer alsın, ister çok uzakta okyanuslarla çevrilmiş bir karada yaşasın, hiç kimse güvende değildir. İşte bunun için diyoruz ki; Birleşmiş Milletlerin öncülüğünde dünyanın güvenliğini, huzurunu, refahını sağlamakla görevli kurumları hızla yeniden yapılandırmalıyız. Coğrafyasıyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançları, kültürleri temsil yeteneğine sahip bir küresel yönetim mimarisi inşa etmeliyiz. Netice olarak, tüm kalbimizle bir kez daha diyoruz ki; dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür.
ULUSLARARASI TOPLUMA KKTC’Yİ TANIYIN ÇAĞRISIKıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının 60’ıncı yıl dönümü. Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs meselesinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması için daima samimi gayret gösterdi. Bu çözümün artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceğinin, herkesin kabul ettiği bir gerçek olduğunu biliyoruz. Uluslararası toplumu bunu kabullenerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Ada’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nden de sergilemekle mükellef olduğu tarafsızlığa titizlikle riayet etmesini bekliyoruz. Zaten itibarı zedelenen bu gücün, Kıbrıs’ta yeni bir itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasını istemeyiz.
FİLİSTİN-İSRAİL SORUNU
Ortadoğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi, ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Bir kez daha tekrarlayacak olursak, 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devleti hayata geçirilmeden, İsrail’in de aradığı huzuru ve güveni bulabilmesi zordur. Bu çerçevede, Kudüs’ün, özellikle de Harem-i Şerif’in tarihi konumuna saygı gösterilmesinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
AB’YE ÜYELİK SÜRECİ
Bölgesel ve küresel sınamaların giderek giriftleşen yapısı, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesine, her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Avrupa Birliği’nden beklentimiz, uzun süredir ihmal ettiği ülkemize yönelik yükümlülüklerini süratle yerine getirmeye başlamasıdır. Özellikle Türkiye’ye yönelik sergilenen ikircilikli tavırların artık bir son bulması gerekiyor.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN GERİLİMİ
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşme sürecini başından beri destekledik. Ancak Ermenistan’ın bu tarihi fırsatı değerlendiremediğini görüyoruz. Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak üzere, verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Artık herkesin kabul ettiği gibi, Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir. Azerbaycan’ın attığı adımları destekliyoruz. Ermenistan-Azerbaycan arasındaki son olumsuz gelişmeyi kesinlikle kınıyorum ve bölgedeki gelişmelerin süratle sona ermesini temenni ediyorum.
SIFIR ATIK HAREKETİ’NE DESTEK ÇAĞRISI
Çocuklarımıza, bilinçsiz tüketimden doğan kirliliğe boğulmuş ve doğal kaynakları tüketilmiş bir dünyayı miras bırakamayız. Buradan tüm ülkeleri, uluslararası kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını Sıfır Atık Hareketine destek vermeye davet ediyorum.
KURAN’A YÖNELİK SALDIRILAR
Bilhassa gelişmiş ülkelerde bir virüs gibi yayılan ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, artık tahammül edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır. Avrupa’da Kur’an’a karşı saldırılara, ifade özgürlüğü maskesi altında izin vererek eylemleri teşvik eden zihniyet, kendi eliyle geleceğini karartmaktadır.
Aileye sahip çıkmak insanlığın istikbaline sahip çıkmaktır.Küresel dayatmalar karşısında dostlarımızı ailenin korunmasına hassasiyet göstermeye çağırıyorum.”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak “TC-TRK” ile Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere dün ABD’nin New York şehrine geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Sedat Önal, Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile New York Başkonsolosu Reyhan Özgür karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve bazı yetkililer de ABD’ye geldi.
TÜRKEVİ ÖNÜNDE VATANDAŞLARDAN KARŞILAMA New York’ta bulunan Türkevi’ne gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sayıda vatandaş ve basın mensubu karşıladı.
GÜRCİSTAN BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞTÜCumhurbaşkanı Erdoğan, 5 gün sürecek yoğun New York mesaisinde ilk olarak Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili ile görüştü.
New York’taki Türkevi’ndeki görüşme, basına kapalı gerçekleşti.
İletişim Başkanlığı’ndan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Garibaşvili’ye Gürcistan’ın, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası desteğine bir kez daha teşekkürlerini sunduğu, iki ülke ticaret hacminin 3 milyar dolar düzeyinden 5 milyar dolara revize edilebileceğini söylediği aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan’daki FETÖ okullarının kapatılarak mal varlıklarının dondurulmasının önemli olduğunu belirterek, bu konuda Gürcistan yönetiminin attığı adımları tebrik etti.
ELON MUSK İLE BİR ARAYA GELDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Tesla ve SpaceX’in Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk’la bir araya geldi.
Musk, Türkevi’ne kucağında oğlu ve korumalarıyla birlikte geldi.Görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da hazır bulundu.Türkevi’ndeki görüşme basına kapalı gerçekleşti.İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada Erdoğan, Musk’a, Türkiye’nin teknoloji alanındaki atılımlarını, Dijital Türkiye Vizyonu ve Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni anlattı.
Togg’un Türkiye’de yollara çıkmasıyla birlikte Tesla’nın da Türkiye pazarına girdiğini hatırlatan Erdoğan, Tesla’nın 7’nci fabrikasını Türkiye’de kurması için çağrı yaptı.Görüşmede Musk, halihazırda çok sayıda Türk tedarikçi firmanın Tesla ile çalıştığını, Türkiye’nin sonraki fabrika için en önemli adaylar arasında olduğunu kaydetti.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Starlink ve yapay zeka konusunda işbirliğine açık olunduğunu belirtmesi üzerine Musk, Starlink uydu hizmetlerini Türkiye’de sunma konusunda gerekli lisansı alabilmek için Türk yetkililerle çalışmayı arzu ettiklerini iletti.Musk, Erdoğan’ın, 27 Eylül-1 Ekim’de İzmir’de düzenlenecek TEKNOFEST’e ailesiyle katılması yönündeki daveti üzerine, bundan büyük memnuniyet duyacağını bildirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Türkiye’nin yüksek teknolojide en önemli üretici ülkelerden olduğunu belirterek, İHA’larda elde edilen başarıyı buna örnek gösterdi.
Elon Musk da bunun üzerine, geleceğin savaşlarının gelişmiş SİHA’lar arasında gerçekleşeceğine inandığını, Bayraktar İHA’lara dünyadaki ilginin farkında olduklarını belirtti.
Erdoğan, Musk’a kendi yazdığı “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabının İngilizce versiyonu ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan ve Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki reform talebinin gerekçelerinin anlatıldığı “BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım” kitabını, Musk’ın çocuğuna da futbol topu hediye etti.AHISKA TÜRKLERİNİ KABUL ETTİCumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer programında ise yine Türkevi’nde Ahıska Türklerini kabul etti.
Erdoğan, buradaki konuşmasında, kabulün yapıldığı binanın, adından da anlaşılacağı üzere tüm Türklerin evi olduğunu söyledi.
Türkevi’nin Ahıska Türklerine de kapısının her zaman sonuna kadar açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Amerika’nın farklı bölgelerinden yola çıkıp buralara kadar teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu güzel tablo, gönül birliğimizi de en iyi şekilde yansıtıyor. 1944 yılında maruz kaldığınız sürgünle birlikte büyük acılar çektiniz, nice badireler atlattınız. Bugün bu vesileyle sürgünde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Rabb’im hepsini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin.” diye konuştu.
Erdoğan, Ahıska Türklerinin, sürgünle birlikte dünyanın 9 farklı ülkesine yayıldığını, yıllar boyunca zorlu şartlar altında yaşadığını ancak onca zorluğa rağmen kimliklerini korumayı, kültürel miraslarını gelecek kuşaklara aktarmayı başardığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ukrayna’da olaylar başladıktan sonra hemen bu ülke makamlarıyla irtibata geçerek çatışmalardan etkilenen Ahıskalı kardeşlerimizi ülkemize getirdik. Farklı gruplar halinde toplam 1000 ailenin Erzincan ve Ahlat’a yerleşmesini sağladık. Bu şekilde ülkemize gelen Ahıska Türkü sayısı 4 bini buluyor.”
Ayrıca çeşitli projelerle Ahıska tarihine, sanatına ve kültürel mirasına sahip çıktıklarını vurgulayan Erdoğan, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve TİKA’nın bu yönde yürüttüğü çeşitli projeleri takdirle karşıladıklarını bildirdi.
“EŞ GÜDÜM İÇİNDE HAREKET EDELİM”Bazı hususlara dikkati çekmek istediğini dile getiren Erdoğan, “Toplumlar, birlik ve beraberlik içerisinde olduğu ölçüde güçlüdür ve hak ettikleri saygıyı görürler. Türk vatandaşlığına geçişler dahil Ahıska Türk toplumunu ilgilendiren tüm konularda eş güdüm içinde hareket edelim. Sizlerden, büyükelçilik ve başkonsolosluklarımızla, Dünya Ahıska Türkleri Birliği ile yakın koordinasyon içinde olmanızı özellikle rica ediyorum. Ahıska Türklerinin bulundukları ülkelerde kimliklerini, dillerini, dinlerini ve kültürlerini korumaları önceliklerimizin başında geliyor.” diye konuştu.
Erdoğan, bu doğrultudaki çalışmalara katkılarını sürdüreceklerini anlatarak, şunları kaydetti:“Amerika’daki diğer Türk ve Müslüman sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliğinizi güçlendirmenizde büyük fayda görüyorum. Son dönemde artan ırkçılık ve İslam düşmanlığı karşısında birlikte hareket etmeniz, bu tür eğilimlere birlikte ‘dur’ demeniz gerekiyor. Müslümanları hedef alan haksız, hukuksuz ve ayrımcı anlayış karşısında sizlerin de hassasiyet göstermeniz önemlidir. Kültürünüzü korurken yaşadığınız toplumla bütünleşmenizi, etkin bir şekilde temsil edilmenizi de önemsiyorum. Bu çerçevede Amerikan sivil toplumuna aktif katılımınız, gelecek kuşağa bırakacağınız güçlü bir miras olacaktır. Sizlerden kimsenin aranıza nifak tohumları ekmesine fırsat vermemenizi bekliyoruz. Enerjimizi iç kavgalara değil, mücadelemizin başarısına teksif edeceğiz.”
Erdoğan, Türkiye’nin bundan sonra da Ahıska Türklerinin yanında olmaya devam edeceğini belirtti.
KUR’AN-I KERİM’E YÖNELİK SALDIRILARA TEPKİCumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin (TASC) akşam yemeğine katıldı. Erdoğan, buraki konuşmasında Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılara tepki göstererek, “Danimarka, İsveç, Hollanda ve son olarak New York’ta Kur’an’a yöenlik çirkin saldırılar hiçbir şekilde mazur görülemez.” dedi.
Çoğunlukla Müslümanları hedef alan saldırıların yarın, kökeni, dili, kültürü, inancı farklı gruplara yönelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirten Erdoğan, “Dünya genelindeki 2 milyar Müslümanın kutsallarına saldırmanın, fikir özgürlüğü kisvesiyle meşrulaştırılmasını asla kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
Erdoğan’ın gündeminde terörle mücadele de vardı. Erdoğan, “DAEŞ’ten FETÖ’süne ve PKK’sına kadar hiçbir terör örgütüne nefes aldırmıyoruz. Sınır içinde ve dışında terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN NEW YORK PRGRAMISalı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurul’una hitap edecek olan Erdoğan’ın, göçmenler, iklim değişikliği ve terörizmle mücadele gibi konularda mesajlar vermesi bekleniyor.
BM’nin yapısında değişiklik yapılmasına yönelik “Dünya 5’ten büyüktür” ifadesini de tekrarlayacağı değerlendiriliyor.
Erdoğan, New York programı kapsamında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve bir dizi isimle ikili görüşmeler gerçekleştirecek. Ayrıca yatırımcılarla da bir araya gelecek.
Cezayir ve Polonya cumhurbaşkanı ile görüşecek olan Erdoğan, İtalya, İsrail ve Yunanistan başbakanlarını da kabul edecek, Erdoğan’ın, ABD Başkanı Joe Biden’ın liderler onuruna vereceği resepsiyona da katılacak.
-
“AB ile gerekirse yolları ayırabiliriz”
BM 78. Genel Kurulu, 19-26 Eylül tarihleri arasında ABD’nin New York kentinde düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da genel görüşmelere katılmak üzere New York’a gidecek. Erdoğan New York’a hareket öncesi basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Az sonra Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacağız. BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği genel kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin katılımı bekleniyor. Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğimiz olacak.
Genel kurul görüşmelerinin ilk gününde 19 Eylül salı günü Genel Kurula hitap edeceğim. bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerimizi paylaşacağız. Mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız.
Dünya 5’ten büyüktür tezimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz.
MERKEZ BANKASI BRÜT REZERVLERİ
Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık bir artış oldu. MB’nin toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankası’nın geçen hafta yaptığı açıklama ülkemize duyulan bir başka örneğidir. Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamleler de takdirle karşılanıyor.
Son 21 yıldır olduğu gibi sadece işimize bakıyoruz. Bundan sonra da aynı hassasiyet ile çalışmaya devam edeceğiz.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN GERİLİMİ
Şu anda bizim öncülüğümüzde 3’lü bir görüşme teklfiimizi kendilerine ilettik. Biz 4’lü bir teklifte bulunduk. Putin, Aliyev, şahsım ve Paşinyan görüşmesi önerdik.
İSVEÇ’İN NATO’YA ÜYELİK SÜRECİ
Batı ‘İsveç, İsveç, İsveç’ diyor. Biz de diyoruz ki parlamentomuz karar vermedikten sonra evet veya hayır dememiz mümkün değil. Öncelikle İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa, bunlar görevini yerine getirmiyor demektir.
“AB TÜRKİYEDEN KOPMA GAYRETİNDE”
Avrupa Birliği, Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. AB’nin Türkiye’den kopuş hamleleri yaptığı bu dönem içerisinde değerlendirmelerimizi yaparız.
Bu gelişmeler karşısında değerlendirmemizi yaparız. Bu değerlendirmelerden sonra AB ile gerekirse yolları ayırabiliriz.
-
“Ek ders ücretlerinde artışa gidiyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’nde konuşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
2023-2024 eğitim öğretim yılının öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz başta olmak üzere bütün eğitim öğretim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.
Pazartesi öğrencilerimiz öğretmenleriyle ve okullarıyla buluştu. Ülkemizin 81 vilayetinde ilçelerinden köylerine kadar her karışında aşkla çalşan eğitim ordumuzun her bir neferine ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Bizden koparılan şehit öğretmenlerimizi unutmayacağız. İnsanımızın gönlünü fetheden şehit Aybüke Yalçın’ın ismini ülkemizin en büyük petrol rezervine sahip Gudi Gabar’daki petrol sahasına verdik.
“2002’DEN BERİ BOŞ DURMADIK”
29 Ekim tarihinde bu önemli yıl dönümüne ulaşmanın gururunu hep birlikte yaşacağız.
Bir asır önce olduğu gibi 85 milyon el ele gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz. Tarih boyunca nice engeli aşan, nice imkasızı başaran mücadeleci milletin evlatları olarak bu hedefimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. 21 yıllık emek, özveri ve çalışma vardır. Biz 21 yılda neyi başardığımızı çok iyi biliyoruz. Biz 2002’den beri boş durmadık.
YÜZDE 25 ARTIŞ
Eğitimden teknolojiye, ulaştırmadan savunmaya, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda çok ciddi hazırlıklar yaptık. Eğitime daima özel önem ve öncelik verdik. Derslik sayımız 620 bine çıktı. 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var.
Ücretli öğretmenlerin saatlik ek ders ücretlerinde yüzde 25’lik bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış olacağız.
BURSLARDA ZAM
Milli Eğitim burslusu lisansüstü öğrencilerimizin burslarını, okudukları ülkenin şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında zam yapmış oluyoruz.
“YAPICI ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ”
Eğitim meselesinde siyasi görüşü ne olursa tüm paydaşların yapıcı eleştirilere açığız. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kokofoniye mahkum edilmesin.
YENİ ANAYASA TARTIŞMASI
Türk demokrasisi sivil anayasaya yapacak olgunluğa ulaşmış 15 Temmuz ihanetinden alnının akıyla çıkarak rüştünü ispat etmiştir. Tüm aktörler bu sürece pozitif katkı vermeli.
CHP’Lİ TANRIKULU’NA TEPKİ
Bir milletvekili çıkmış benim Mehmetçik’ime saldırıyor. O Mehmetçik teröristlere karşı fedai can ediyor. Mensubu olduğu ana muhalefet partisi en ufak bir söz söylemiyor.
-
Heb, Nevşehir’e atandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gerçekleşen atama ve görevden almalara ilişkin kararlar Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Van İl Kültür ve Turizm Müdürü Erol Uslu görevden alındı.
Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Mehmet Sabahattin Genç, Nevşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Erzincan İl Kültür ve Turizm Müdürü Arda Heb, Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ise Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Yener Oba atandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe, Müfettiş Keziban Sinem Peynirci getirildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünde açık bulunan İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğüne Van Gençlik ve Spor İl Müdürü Arif Özsoy getirildi.
-
“Asla şüphe duymuyorum”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de “108. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni”ne katıldı.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun TSK ile ilgili sözleri nedeniyle soruşturma başlatılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var. Biz ikinci sınıf demokrasiye evet demiyoruz.” diyerek tepki gösterdi.
“Sosyal medyada örgütlenen üç-beş şarlatanın milletimizi birbirine düşürerek ülkemizi yangın yerine çevirme çabalarını başlarına çalacağız.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Milletimizin asırlık hayallerinin sembolü olan Türkiye Yüzyılı’nı hayata geçirmekte kararlıyız.” dedi.
Öte yandan 12’si kadın 99 gencin kura törenini gerçekleştiren Erdoğan, “Devletin tepesiyle kaymakam arasında hiçbir fark yoktur. Her birimiz 85 milyonun tamamına hizmet etmekle mükellefiz. Mülki idare amirlerimiz daha ağır bir sorumluluk taşımaktadır. Kaymakamlarımız iz bırakma görev yaptığı şehre damga vurma imkanına sahiptir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
12’si kadın 99 genç arkadaşımızın kura törenini gerçekleştireceğiz. Yeni kaymakamlarımıza yeni görev yerlerinde başarılar diliyorum.
Toplamn 39 ay süren adaylık maratonunu alnınızın akıyla tamamlamanın başarısını taşıyorsunuz. Aldığınız yoğun eğitimlerin sizleri bu makama hazırladığını düşünüyoruz. 39 ay süren adaylık maratonunu alnınızın akıyla tamamlamanın gururunu yaşıyorsunuz. Her alanda kendinizi yetiştirdiniz. Yurt dışındaki 8 aylık eğitiminizle yabancı dil eğitimini geliştirirken, deprem bölgesinde 3 ay afet yönetimini de sahada müşahede ettiniz. Pratikle takviye edilmiş olsa da kitabi bilginin katkısı bir yere kadardır. Asıl incelikler görev esnasında öğrenilir.
“ASLA ŞÜPHE DUYMUYORUM”
Yabancı dil eğitimi dahil 3 yıldan bu yana süren adaylık dönemimiz devletimizin kaymakamlığa verdiği önemi göstermektedir.
Yürütmenin başı olarak her bir kaymakamımızın görevini en iyi şekilde yürüteceğinden asla şüphe duymuyorum. Bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya gidiyoruz. Devlet unsurunun asli görevi budur.
“KAYMAKAMLARIMIZ ŞEHRE DAMGA VURMA İMKANINA SAHİPTİR”
Devletin tepesiyle kaymakam arasında hiçbir fark yoktur. Her birimiz 85 milyonun tamamına hizmet etmekle mükellefiz. Mülki idare amirlerimiz daha ağır bir sorumluluk taşımaktadır. Kaymakamlarımız iz bırakma görev yaptığı şehre damga vurma imkanına sahiptir.
Kaymakamın mesaisi olmaz, gecesi gündüzü olmaz. Tatili, hafta sonu olmaz. Sabah 9 gibi işe başlayıp akşam 5-6 gibi kapısını çekip çıkan kişiden yönetici zaten hiç olmaz. Mülki idare amirliği, hükümet konağı duvarları arasına hapsedilebilecek bir meslek değildir. Ben Cumhurbaşkanı olarak uykum 5 saattir, bilemedin 6. Başka türlü ne milletle güçlü bir ilişki kurabilirsiniz ne de geride hayırla, özlemle yad edilebilecek bir miras bırakabilirsiniz.
CHP’Lİ TANRIKULU’NA TEPKİ
Sözde milletvekili ama terörist müsveddesi. Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var. Biz ikinci sınıf demokrasiye evet demiyoruz. Birinci sınıf demokrasi. İkinci sınıf hak ve özgürlüklere, ekonomiye bizi mahkum ve mecbur edenler, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan ciddi manada rahatsız oluyor. İHA’larımıza, SİHA’larımıza, AKINCI’larımıza niçin hazmedemiyorlar. Çünkü Gabar’ı, Cudi’yi, Tendürek’i inlerinde bu teröristleri vurdukları için tahammül edemiyorlar. Biz adil devlet olarak görevimizin gereği neyse yaptık, yapıyoruz ve yapacağız.
Milletimizin asırlık hayallerinin sembolü olan Türkiye Yüzyılı’nı hayata geçirmekte kararlıyız. Türkiye Yüzyılı’nın inşasına kimse set vuramayacaktır. Ancak ülkemizin bu kararlılığının birilerinin uykusunu kaçırdığı anlaşılıyor.
“ÇİZGİMİZ BELLİ”
Sosyal medyada örgütlenen üç-beş şarlatanın milletimizi birbirine düşürerek ülkemizi yangın yerine çevirme çabalarını başlarına çalacağız.
Mazimizde sadece balkanlardan kafkaslara, Irak’tan Suriye’ye kimin başı dara düşmüşse ayrım yapmadan kucak açmak var.
Hudutlarımızın güvenliğini ve ülke içindeki kontrolleri etkinleştirerek, yasa dışı göçle ilgili sorunları da çözeceğiz. Çizgimiz ve duruşumuz belli, ne kaçak göçmene müsaade ederiz, ne de fitne tacirlerine izin veririz.