Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • Erdoğan, İtalya’da G7 Zirvesi’ne katılacak

    Erdoğan, İtalya’da G7 Zirvesi’ne katılacak

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili ilişkiler, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları, bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı.

    İtalya başbakanlığından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, “Yaklaşan G7 Zirvesi değerlendirdiğinde, görüşme aynı zamanda ikili ilişkilerin durumu ve başlıca uluslararası kriz senaryolarının ele alınması fırsatını sağladı” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Meloni’nin İtalya’nın Puglia bölgesinde gerçekleşecek G7 Zirvesi’ne katılımını teyit eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiği kaydedildi.

    G7 Zirvesi, İtalya’nın ev sahipliğinde 13-15 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek.

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni ziyaret etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni ziyaret etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un fethinin 571’inci yıl dönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde açılan Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni ziyaret etti.

    Sergi hakkında yetkililerden bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra gençlerle sohbet ederek fotoğraf çektirdi.

  • “Dünya Netanyahu’nun vahşetini canlı izliyor”

    “Dünya Netanyahu’nun vahşetini canlı izliyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

    “Bugün 1071’le başlayan fetihler zincirinin altın halkası olan İstanbul’un fethinin 571’inci sene-i devriyesini milletçe idrak ediyoruz. Daha 21 yaşında askeri ve siyasi dehasıyla birinci sınıf mühendisliğiyle, ilmiyle, cesaretiyle İstanbul’u milletimize armağan eden Fatih Sultan Mehmet ve ordusunu bir kez daha rahmetle yad ediyoruz.

    “FETİH ANLAŞILMADAN KIZIL ELMA ANLAŞILMAZ”

    İstanbul o tarihten itibaren Türk ve İslam dünyasının güç, idare, bilim ve sanat merkezi haline gelmiştir. İstanbul’un fethi dünya tarihi için ne kadar önemliyle milletimizin kurucu gücü Fatih Millet kimliği bakımından da mühimdir. Fetih anlaşılmadan Kızıl Elma ideali anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan, gemileri karadan yürüten azim, inanç anlaşılmaz.

    “İSTANBUL TÜRK’TÜR, MÜSLÜMANDIR”

    Fethe ‘işgal’ diyenlerin İstanbul’un duvarlarını ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazılarıyla kirletenlerin, İstanbul’un fethinden 250 yıl önce şehri istila edip, kadınların çeyizlerine kadar yağmayalan Haçlı sürülerinden farkı yoktur. İstanbul’un fetih ruhundan koparılmasına göz yummayacağız. Birileri hala kabullenemeseler de İstanbul Türk’tür, Müslümandır. İstanbul’a şehirlerden bir şehir olarak bakmadık, bugün de bakmıyoruz. İstanbul her şeyden önce bize Fatih Sultan Mehmet’in ve kutlu ordunun tüm neferlerinin emanetidir. Aziz İstanbulumuzu kollamaya, güzelleştirmeye devam edeceğiz.

    “O HANÇERİN MİLLETİMİZİN SIRTINA SAPLANMASINA İZİN VERMEDİK”

    28 Mayıs seçimleri sonrasında ifşa olan gizli-saklı anlaşmalar ülkemizi nasıl büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü ortaya koyuyor. Sağda solda vatan, millet edebiyatı yapanların tüm değerleri nasıl kolayca sattıklarını hep beraber ibretle takip ediyoruz.

    Altılı koalisyon masasının cumhurbaşkanı adayının hazır bolca vakti varken, üzerindeki şüphe bulutlarını temizlemesi önemlidir. Gereksiz tartışmaların içine ülkemizi sürüklemek yerine çıksın milletin zihnindeki soru işaretlerini gidersin. İşaret diliyle ve imalarla konuşmayı bıraksın. Her şeyi açık açık itiraf etsin. Biz kimin kimi hançerlediği meselesiyle hiç ilgilenmedik. Ama ucundan kan damlayan o zehirli hançerin, milletimizin saplanmasına da izin vermedik.

    HÜKÜMETİN 1 YILLIK KARNESİ AÇIKLANACAK

    85 milyon vatandaşımızın tamamının güvenine layık olmak için durmadan koşturmaya devam ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın inşası için güçlü bir Türkiye için canla başla çalışıyoruz. Kabine toplantımız sonrasına inşallah hükümetimizin 1 yıllık karnesini kamuoyu ile paylaşacağız. Ülkemize hangi eserleri kazandırdığımızın hesabını milletimize vereceğiz.

    “15 BİN MASUM ÇOCUKTAN NE İSTEDİNİZ?”

    İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım, milyonlarca sivilin sığındığı Refah’a yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdi. Güvenli bölgedeki sivillerin çadırlarına düzenlenen saldırıda en az 45 masum şehit edildi. Görünütlere bakmaya can dayanmıyor. Bir baba sadece birkaç aylık kafası kopmuş bebeğini, eğer kaldıysa, dünyanın insanlığın vicdanına gösteriyor. 15 bin masum çocuktan ne istediniz? İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız. Hiçbir din şu vahşeti meşrulaştırmaz. Dünya Netanyahu denen kanla beslenen vampirin vahşetini canlı yayında izliyor. ABD sen de bu soykırımdan sorumlusun.

    “GAZZE’DE İNSANLIK ÖLÜRKEN, AVRUPA’DA DEMOKRASİ ÖLÜYOR”

    Gazze’de insanlık ölürken, Avrupa’da demokrasi ölüyor, insan hakları, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, kadın hakları, çocuk hakları ölüyor. Kimse kusura bakmasın, bundan sonra hiçbir Avrupalı çıkıp da kibirle bize demokrasiden, insan haklarından, ifade özgürlüğünden, basın özgürlüğünden bahsetmesin.

    “GAZZE’DE SADECE İNSANLIK DEĞİL, BM DE ÖLMÜŞTÜR”

    Ey BM, 21’inci yüzyılıda canlı yayında tüm insanlığın izlediği soykırımı durduramayacaksan, sen ne işe yararsın? Eğer dünyanın geleceği 5 ülkenin keyfine kaldıysa ne gerek var o devasa binalara? Bırakın soykırımı durdurmayı, BM kendi personelini, kendi yardım çalışanlarını dahi koruyamadı. Gazze’de sadece insanlık değil, BM de ruhuyla birlikte ölmüştür.

    “İSRAİL TÜM İNSANLIK İÇİN TEHDİT”

    İsrail, uluslararası hukukun kontrolüne girmeden, kendini uluslararası hukuka bağlı görmeden, hiçbir ülke güvende değildir. Bunu açık açık söylüyorum. Buna Türkiye de dahil. Bu barbarlık Gazze ile sınırlı mı zannediyorsunuz? Kan içmeye doymayacaklar. Hukuk ve kural tanımaz bir İsrail, sadece Filistin için değil tüm insanlık için bir tehdittir. Netanyahu’nun bugün izinden gittiği Hitler, ABD ve Sovyetler Birliği’nin ittifakıyla geç de olsa durdurulmuştu. Daha geç olmadan Netanyahu ve cinayet şebekesi tamamen kontrolden çıkmadan bu barbarlık artık durdurulmalıdır.

    “147, 5’TEN BÜYÜKTÜR”

    Şu an itibariyle 147 ülke Filistin’i bir devlet olarak tanımış durumdadır. BM’ye üye 193 ülkenin 4’te 3’ünden fazlası Filistin’i egemen bir devlet olarak kabul ediyor. 147 üyenin ortak kararı 5 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin keyfine bırakılamaz. Tekrar söylüyorum; dünya 5’ten büyüktür. 147, 5’ten büyüktür.

    Gençler, siyonizmin nasıl kural tanımaz bir sapkınlık olduğunu görmeye başladı. Bu devrimin siyonist sapkınlıktan arınmış bir dünyayı kuracağını umuyorum. Türkiye olarak soykırım şebekesinin hesap vermesi için atılan tüm adımlara destek veriyoruz. İlk günden beri ziyaret ettiğimiz tüm ülkelerde bu konuyu gündeme getirdik. Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan soykırım davasına müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail yönetiminin ve siyonist lobinin Adalet Divanı ve yargıçları açıktan tehdit ederek baskı altına almaya çalıştıklarını görüyoruz.”

     

    NTV

  • Erdoğan: Darbecileri unutmayacağız, affetmeyeceğiz

    Erdoğan: Darbecileri unutmayacağız, affetmeyeceğiz

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Adnan Menderes Kongre Merkezi Özgürlük ve Demokrasi Adası’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Anayasası Sivil Anayasa Güçlü Türkiye Sempozyumu”nda konuşuyor.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Kim ne derse desin Yassıada mahkemelerinde türlü baskılara işkenceye maruz kalan her 3 devlet adamımız isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırmışlardır.

    “BU MİLLET MERHUM MENDERES VE ARKADAŞLARINI HER ZAMAN ŞÜKRANLA HATIRLAYACAKTIR”

    Bu millet merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır. Üzerinden değil 64 sene asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz. Yassıada mahkemelerinde yaşanan hiçbir sahne ve alınan hiçbir karar tesadüf değildir.

    “KİMİN MUKTEDİR OLDUĞU MİLLETİN HAFIZASINA KANLA YAZILMAK İSTENMİŞTİR”

    Yassıada’da aynı zamanda 14 Mayıs yargılanmış, demokrasimiz, milletin ihtilali yargılanmıştır. Bu ülkede kimin muktedir olduğu iktidar gücünün kimde olduğu milletin hafızasına kanla yazılmak istenmiştir.

    “24 MAYIS’IN KARANLIK GÖLGESİ HER 10 YILDA BİR TEKRARLANAN DARBELERLE MİLLİ İRADENİN PEŞİNİ BIRAKMADI”

    24 Mayıs’ın karanlık gölgesi her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle milli iradenin peşini bırakmadı. Cunta bülteni gibi çıkan gazetelerden beşli çetelerin rol kapma yarışına kadar aynı senaryo birkaç kez yeniden tedavüle konuldu.”

     

    NTV

  • “Dünya yeni çatışmalara gebe”

    “Dünya yeni çatışmalara gebe”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 7’nci Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuştu. Diyanet Vakfı’nın 49 yıldır Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında yürüttüğü faaliyetlerle farklı coğrafyalara iyilik tohumları serpmeye, dostluk, dayanışma, kardeşlik köprüleri kurmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstat Necip Fazıl’ın ‘Tohum saç, bitmezse toprak utansın. Hedefe varmayan mızrak utansın’ ruhuna uygun şekilde karşılık beklemeden koşan, koşturan vakfımızın kıymetli mensuplarını kutluyor, özverili çalışmalarından ötürü kendilerine teşekkür ediyorum. Yurt içindeki özellikle de ‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır’ düsturunu kendisine rehber edinen Türkiye Diyanet Vakfı, görüyoruz ki görkemli bir çınar gibi günden güne serpiliyor, büyüyor, tüm dünyaya dal budak salıyor. Yurt içindeki bin 3 şubesi ve dünyanın 149 ülkesindeki eğitim, kültür, sosyal hizmetler ve yardım faaliyetleri ile medarı iftiharımız olan Türkiye Diyanet Vakfımızla gurur duyuyoruz. Rabbim sizlerden, tüm vakıf insanlarından razı olsun diyorum” dedi.

    “Kardeşlerine sırtını dönenlerden olamayız”

    “Biz şefkat ve sevgi medeniyetinin mensuplarıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mazlumların, yetimlerin, çaresizlerin, muhtaçların yardımına koşmak, kimsesizlerin kimsesi olmak esasen dinimizin bizlere emridir. Rabbimiz Nisa Suresi’nin 36’ncı ayetinde şöyle buyuruyor; ‘Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anneye, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, elinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.’ Bir başka ayet-i celilede, Allahuteala, müminleri kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda gizli açık harcayan kimseler olarak tarif ediyor. Kendiniz için istediğiniz için kardeşiniz için de istemedikçe kamil mümin olamazsınız diyen bir Peygamber’in ümmetiyiz. Dolayısıyla biz, komşusu açken tok yatanlardan olamayız. Kardeşlerine sırtını dönenlerden olamayız. ‘Bana ne’ diyenlerden, ‘Her koyun kendi bacağından asılır’ diyenlerden asla olamayız. İnançta kardeşlerimiz olan müminlere, kardeşimiz olan insanlara karşı hepimiz sorumluluk taşıyoruz. Kendimiz huzur içinde sevdiklerimizle beraber barış ve emniyet içinde yaşarken hemen yanı başımızdaki insani dramlara kayıtsız kalamayız. 13 yıldır vatan hasretiyle yüreklere kavrulan Suriyeli muhacirlere, bir lokma ekmek bulamadığı için annesinin kucağında son nefesini veren Somalili, Sudanlı, Yemenli çocuklara tam 76 senedir evlerine yurtlarına, topraklarına geri dönmenin hayalini duyan Filistinli kardeşlerimize karşı mesuliyetimiz vardır. Bunları yok sayamaz, göz ardı edemeyiz. Ne mutlu kalplerinde hiçbir ayrım yapmadan mazlum ve muhtaçlara yer açabilenlere diyorum. Ne mutlu karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek infak edenlere diyorum. Mevla, bizleri de kardeşlik görevlerini yerine getirenlerden eylesin diye dua ediyorum. İyilik ödüllerinin dalga dalga büyüyen etkilerinden memnuniyet duyuyoruz. Az önce hep beraber izledik, bu güzel hikayeleri görüp de duygulanmamak elde değil” diye konuştu.

    İyiliğin, dürüstlüğün ve merhametin evrensel olduğunu; sınır tanımadığını, dil, ırk, renk, mezhep ayırt etmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya işte buradakiler gibi hamiyetperver insanların yüzü suyu hürmetine dönmektedir. Etrafımızı kuşatan onca acıya, kötülüğe, zulme, mazlumların gökyüzünü çınlatan onca feryadına rağmen dünya halen ayaktaysa sebebi iyi insanların, güzel insanların, sizin gibi iyiliksever insanların varlığındandır” ifadelerini kullandı.

    “Gazze’de oluk oluk akan kanda, en az işgalciler kadar onlara lojistik ve askeri destek sağlayanların da vebali vardır”

    Gazze’de yaşanan insanlık dramında ülkelerin tutumuna tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da yıllardır bize insan hak ve hürriyetleri dersi verenlerin silahları bombaları, uçakları ve koşulsuz diplomatik desteğiyle yaptılar. Kimse bizim aklımızda alay etmesin. Kimse bizim gözümüzün içine bakarak yalan söylemesin. Gazze’de oluk oluk akan kanda, en az işgalciler kadar onlara lojistik ve askeri destek sağlayanların da vebali vardır. Sanmayın ki, Gazze’de ölen biçarenin ahı bunları tutmayacak. Sanmayın ki, zalimlerin yaptıkları yanlarına kar kalacak. Asla Gazzeli mazlumların kanı işgalcilerin ve hamilerinin alnına yapışmıştır. İşte hep birlikte gördük, takip ettik. Hamas, önceki hafta ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Ancak İsrail uzlaşmaz tavrını sürdürdü. İsrail yönetimi bununla da yetinmedi. Sivillerin son sığınağı olan Refah’a saldırarak gerçek niyetini ortaya koydu. Kardeşlerim, bakınız bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi lazım. Batılı güçler tüm şımarıklığına ve pervasızlığına rağmen Netanyahu’nun arkasında durdukça, Filistin’de katliamların önüne geçilemez. Netanyahu kendi siyasi ömrünü uzatmak için anti-semitizmi körüklüyor, kendi vatandaşlarının güvenliğini tehlikeye atıyor. Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse, açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir” açıklamasını yaptı.

    İran’la geçen ay yaşanan gerilimin, bunun sadece bir işareti olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in Lübnan’a ve diğer bölge ülkelerine yönelik saldırıları artıyor. İsrail yönetiminin daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk, daha fazla kadın ölmeden, insanlığa dair umutlar daha fazla kaybolmadan, bir an önce durdurulması gerekiyor. Katliamın durdurulması ilk adımdır. Bununla birlikte soykırımcıların adalete hesap vermesi sağlanmalıdır. Müeyyidesiz kalan bir suç faili daha da azgınlaştıracaktır. Aslında Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan budur. İsrail nekbeden beri tam 76 yıldır kan döküyor can alıyor. Filistin halkının topraklarını alenen gasp ediyor. Uluslararası hukuku tanımadığını her defasında açıkça gösteriyor. Ama buna rağmen Batılı güçler ve uluslararası sistem tarafından el üstünde tutulmaya, korunmaya devam ediyor. Son 7,5 ayda 150 gazeteciyi öldüren bir ülke güya basın özgürlüğü sıralamasında bölgede birçok ülkeden artık üst sıralarda yer alabiliyor” değerlendirmesini yaptı.

    “Bölgeye barışın gelmesi için, önce bu adaletsizliğin sona ermesi şarttır”

    Bunun gibi İsrail’i kayıran pek çok çifte standartla karşılaşıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
    “Bölgeye barışın gelmesi için, önce bu adaletsizliğin sona ermesi şarttır. Gazze ve Filistin’de işlenen insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Güney Afrikalı dostlarımızın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına biz de müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail’in soykırım suçu işlediğine dair elimizdeki tüm belgeleri ve bilgileri muhataplarımıza iletiyoruz. Türkiye, Filistin halkının ve doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistinli direnişçilerin yanındadır. Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 54 bin tonu geçti. Ülkemize getirdiğimiz hasta ve yaralıların tedavileri devam ediyor. İsrail’e olan ithalat ve ihracat işlemlerini geçen ay tamamen durdurduk. Yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacminden sarf-ı nazar ettik. İsrail’i ateşkese zorlamak için dost ve kardeş ülkeler nezdinde diplomatik temaslarımızı yoğunlaştırdık. Yabancı liderlerle yaptığımız görüşmelerin vazgeçilmez gündem maddesi, Filistin Devleti’nin tanınması ve Gazze’de katliamların durmasıdır.”

    Uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek verdiklerini ifade eden Erdoğan, “Burada bir hususu da ifade etmek durumundayım. Filistinli kardeşlerimiz, tüm imkansızlıklara rağmen verdikleri mücadeleyle dik ve dirayetli duruşlarıyla insanlığın yüz akı oldular. 229 gündür uyguladığı soykırıma rağmen İsrail yönetimi, Gazze halkının çelikten iradesini kıramadı, mücadele azmini yok edemedi. Filistinliler yaralandılar, öldürüldüler, sürüldüler, göçe zorlandılar. Açlıkla, susuzlukla sınandılar. Öpmeye kıyamadıkları yavrularını toprağa verdiler. İşkencenin her türlüsüne maruz bırakıldılar. Küresel sistemin tüm acizliklerini bizzat yaşadılar. Ama zulme ve zalime asla boyun eğmediler. İnsanlığın onurunu savunmaya devam ettiler, halen de devam ediyorlar. Buradan Gazze’nin ve Ramallah’ın yiğit evlatlarını, ülkem ve milletim adına bir kez daha saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Filistinli şehitleri rahmetle anıyor, yaralılara Allah’tan acil şifalar diliyorum. Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’dan Asya’ya kadar dünyanın dört bir yanında her hafta sokakları ve meydanları dolduran tüm vicdan sahibi insanlara da sizlerin vasıtasıyla teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

    “7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en hoyrat soykırımlarından biri işleniyor”

    Unutulan veya unutturulan soykırımın tekerrür etmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merhum Aliya’nın dikkat çektiği acı gerçeğe maalesef bugün Gazze’de hep birlikte şahit oluyoruz. 7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en hoyrat soykırımlarından biri işleniyor. 15 bini aşkın çocuk maalesef katledildi. 35 bin masum şehit edildi. 80 binden fazla Filistinli yaralandı. Gazze’nin neredeyse tamamı enkaza döndü. Abluka nedeniyle zaten bir açık hava hapishanesi olan Gazze’yi son 229 günde devasa bir çocuk mezarlığına çevirdiler. Kuvözdeki bebekleri öldürecek, hastaneleri, ibadethaneleri bombalayacak, yardım malzemesi götüren kamyonlara saldıracak, gıda sırası bekleyen masum sivillerin tepesine bomba yağdıracak kadar insanlıklarını kaybettiler” dedi.

    Siyonist lobinin tehditlerine rağmen Filistin’e sahip çıkan, Gazze için kıyama kalkan üniversite öğrencilerini, hocaları, sanatçıları ayrıca tebrik ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail insanlığın gözünde bu vahşi savaşı kaybetmiştir. İsrail yönetimi, insanlığın vicdanında mahkum olmuştur. Gazzeli kardeşlerimiz, bir kez daha adlarını tarihe yazdırmışlardır. Filistin davası küresel ölçekte daha da güçlenerek Allah’ın izniyle 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla zafere ulaşacaktır. Buna biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Rabbim bizlere o güzel günleri görmeyi nasip eylesin diyorum” diye konuştu.
    Bugün Norveç, İrlanda ve İspanya’nın Filistin Devleti’ni tanıyacaklarını açıklamalarından büyük bir memnuniyet duyduklarını aktaran Erdoğan, “Her üç ülkenin liderine, tarihin doğru tarafında yer alan bu vicdanlı kararlarından dolayı şahsım, milletim adına takdirlerimizi iletiyoruz. Henüz Filistin Devleti’ni tanımayan ülkeleri de daha fazla vakit kaybetmeden aynı adımı atmaya çağırıyoruz” dedi.

    “Dost ve kardeş ülkeleri de Afgan halkına destek vermeye davet ediyorum”

    Yıllar süren savaşların geride büyük bir yıkım bıraktığı Afganistan, son günlerde sel felaketleriyle boğuşuyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seller sebebiyle 400’den fazla kardeşimizin hayatını kaybettiği ülkenin kuzeyinde ağır bir insani dram yaşanıyor. Afgan kardeşlerimize bu zor günlerinde yardım etmeyi görev addediyoruz. İlk etapta bir kargo uçağı dolusu yardım malzemesini bu ülkeye gönderdik. Toplam 24 tonu bulan yardım malzemelerimiz cuma günü bölgeye ulaştı. Dün de 43 vagondan oluşan bir yardım trenini Afganistan’a yolcu ettik. Dünkü trenimiz AFAD Başkanlığımızın koordinasyonunda bugüne kadar Afganistan’a gönderdiğimiz 20. iyilik trenimizdi. Toplam 619 tonluk yardım malzemesinin iki hafta içerisinde Afganistan’a ulaşmasını bekliyoruz. Dost ve kardeş ülkeleri de Afgan halkına destek vermeye davet ediyorum. Sudan’da bir yıldır devam eden çatışmaların yol açtığı insani trajediye de dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Maalesef iç savaş nedeniyle 8 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu zor günlerinde Sudan halkının da yanında olmamız önem arz ediyor. Türkiye olarak, Türkistan’dan Balkanlar’a, Güney Asya’dan, Afrika’ya kadar nerede bir sorun, bir zulüm ve dram varsa tüm imkanlarımızla ihtiyaç sahiplerine el uzatmanın gayretindeyiz. İçimizdeki nasipsizler anlamasa da zalimin karşısında, mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken programın düzenlenmesinde emeği geçenleri tekrar kutluyor, ödül sahiplerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.”

    İyilik’ ve ‘vefa ödülleri’ sahiplerini buldu

    2024 İyilik Ödülleri’ ve ‘Vefa Ödülleri’ olarak iki kategoride ödül verildi. Diyarbakır’da PKK terör örgütüne karşı düzenlenen operasyon sırasında şehit olan polis memuru Ahmet Alp Taşdemir’in babası İbrahim Taşdemir’e, hayırsever iş insanı Ahmet Seferoğlu’na, 45 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan ve her sabah bisikletiyle çöplerin kenarına bırakılan ekmekleri toplayıp kuşları besleyen Turgut Kılıç’a, Dünya Kung-Fu şampiyonu olan milli sporcu Necmettin Erbakan Akyüz’e de ‘2024 İyilik Ödülü’ verildi. Akyüz, madalya töreninde Filistin bayrağı açtığı için Avrupa Wushu Kung Fu Federasyonu tarafından soruşturma açılmış ve şampiyonluğu iptal edilmişti.

    Ayrıca, Burundi’de işitme engelli 26 çocuğun kaldığı bir yetimhanenin açılması için emek gösteren 21 yaşındaki Bisibo Amani’ye, Balkan Yetimleri Derneği Başkanı Halil Kastrati’ye ve Suriyeli Adevviye Salih’e ‘2024 İyilik Ödülleri’ takdim edildi.

    6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden Hatay Müftüsü Ömer Faruk Bilgili, kanser tedavisi görmesine rağmen 6 Şubat depremi sonrası Hatay koordinatör Valisi olarak görev yapan Ali Fuat Atik, Filistin davasına verdiği destek ve ‘Yıkılasın İsrail’ şarkısını söyleyen Anadolu Rock’ın önde gelen isimlerinden şarkıcı Murat Kekilli, İsrail’in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden 3 yaşındaki torunun naaşını taşırken görüntülenen Khaled, Nabhan ve depremzedelere göndermek için eski aracına yüklediği eşyalarla Bakü sokaklarında fotoğraflanan Azerbaycanlı Server Beşirli ‘Vefa Ödüllerine’ layık görülen isimler oldu. 4-6 yaş Kur’an Kursu öğrencileri adına Vefa Ödülü Duygu Kaçaranoğlu’na verildi.

    6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden Hatay Müftüsü Ömer Faruk Bilgili, kanser tedavisi görmesine rağmen 6 Şubat depremi sonrası Hatay koordinatör Valisi olarak görev yapan Ali Fuat Atik, Filistin davasına verdiği destek ve ‘Yıkılasın İsrail’ şarkısını söyleyen Anadolu Rock’ın önde gelen isimlerinden şarkıcı Murat Kekilli, İsrail’in Gazze saldırılarında hayatını kaybeden 3 yaşındaki torunun naaşını taşırken görüntülenen Khaled, Nabhan ve depremzedelere göndermek için eski aracına yüklediği eşyalarla Bakü sokaklarında fotoğraflanan Azerbaycanlı Server Beşirli ‘Vefa Ödüllerine’ layık görülen isimler oldu. Ayrıca, 4-6 yaş Kuran Kursu öğrencileri adına Vefa Ödülü Duygu Kaçaranoğlu’na verildi.

    Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Uluslararası İyilik Ödülleri Sergisi’ni de ziyaret etti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’e tepki

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’e tepki

    Romanya’yla gerek ikili düzeyde gerek NATO çatısı altında ortak faaliyetlerde bulunarak bölgenin güvenlik ve istikrarına katkı sağladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelede Romanya’dan beklentilerimizi Sayın Başbakan’la paylaştım. Romanya’da yaşayan Türk ve Türk Tatar toplumlarını aramızdaki dostluk köprüsü olarak görüyoruz” diye konuştu.

    Rumen vatandaşlarının Türkiye’ye kimlikle seyahatini mümkün kılacak düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, bu şekilde beşeri münasebetlerin artacağına inandıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail mezaliminin durdurulması ve Filistinli kardeşlerimizin güvenliklerinin teminat altına alınmasında uluslararası camianın sorumlulukları ortadadır. Müttefikimiz Romanya’nın da bu konuda sürdürülen uluslararası çabalara gereken katkıları vereceğine inanıyorum” dedi.

    Görüşmelerinde, Ukrayna’da üçüncü yılına giren savaşın gidişatını da ele aldıklarını kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

    “Türkiye, savaşın başlangıcından bu yana çatışmaların sona erdirilmesi, küresel gıda güvenliğinin temini ve Karadeniz’deki seyrüsefer emniyetinin sağlanması konusunda önemli katkılar sundu, sunmaya da devam ediyor. NATO müttefikimiz, stratejik ortağımız ve Karadeniz’den komşumuz Romanya’yla ilişkilerimizi, ülkelerimizin menfaatleri doğrultusunda ileriye taşımak için çalışmaya devam edeceğiz.”

  • “Gençler Milli Mücadele’nin ön saftaki neferleri oldu”

    “Gençler Milli Mücadele’nin ön saftaki neferleri oldu”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda milli sporcuları ve gençleri kabul etti. Vahdettin Köşkü’nde gerçekleşen programa Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türk astronot Tuva Cihangir Atasever, Modern Pentatlon Sporcusu İlke Özyüksel Mihrioğlu ve milli sporcular katıldı.

    “Türkiye Cumhuriyeti’nin uzaydaki varlığını güçlendirmeyi hedefliyorum”

    Programda konuşan Tuva Cihangir Atasever “Ülkemizin ikinci astronotu olarak milli teknoloji hamlesi ve milli uzay programı kapsamında ülkemizi dünya çapında ve dahi dünyanın dışında da en iyi şekilde temsil etmek için var gücümle çalışıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin uzaydaki varlığını güçlendirmeyi ve bu gururu her bir vatandaşımızın yüreğinde yaşatmayı hedefliyorum. Cesareti, azmi ve başarıları ile adını tüm dünyaya duyurmuş Türk milletine karşı bu kıymetli sorumluluğu yerine getirmeyi bir onur olarak görüyorum. Türkiye’nin gücü, gençliği olarak yeni nesil teknolojiler üreten, tüm kritik alanlarda yetkinlik, bilgi ve söz sahibi olan, sürdürülebilir projelerle geleceğimizi sağlam temeller üzerinde inşa etme çabamızı, teknofest kuşağı olarak her şartta sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonunu emanet ettiğiniz biz gençler, son devletimiz Türkiye Cumhuriyetimize güçlü bir şekilde sahip çıkacağımıza söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.

    “19 Mayıs ruhunu ve milli mücadele kahramanlarımızın emanetini korumaya söz veriyoruz”

    Modern Pentatlon Sporcusu İlke Özyüksel Mihrioğlu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin spora ve sporcuya verdiği desteği vurgulayarak, “Ben 18 yılı aşkın süredir 9 yaşından itibaren modern pentatlon yapıyorum. Yani yüzüyor, koşuyor, atış yapıyor, ata biniyor ve eskrim yapıyorum. Azim ve gayretle ülkemi en güzel şekilde temsil etmeye devam ediyorum. Zamanın şartlarına bağlı olarak ne için spor yaptığımız bazen duygularımıza, beklentilerimize ve hayallerimize göre değişebiliyor. Bir zamanlar kendim için, sağlığım için, hayallerim için spor yaparken şimdi Türk sporuna değer katmak ve birbirinden önemli başarıları ülkeme getirmek için mücadele ediyorum. Avrupa şampiyonalarında, dünya şampiyonalarında ve önümüzdeki olimpiyatlarda ülkemi ve bayrağımı temsil etmek benim için büyük bir gurur kaynağı. Başarılarımızı sabırsızlıkla bekleyen vatandaşlarımızın varlığını bilmek ise bu gururu daha da arttırıyor. Türk sporcuların uluslararası müsabakalarda gösterdiği üstün başarılar ülkemizin sahip olduğu güçlü spor kültürünü kanıtlıyor. Ülkemizin spor alanında gösterdiği gelişim ve başarılar gençlerimizin azmi ve çalışkanlığı ile birleştiğinde daha da ileriye taşınacaktır. Türkiye’nin gençliği olarak ülkemizin spor alanındaki başarılarını daha da arttırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bizleri bu günlere taşıyan kahraman ecdadımıza minnettarız. Onların teslim ettiği şanlı bayrağımızı ülkemiz ve milletimiz adına gururla ve özveriyle taşımak için Türkiye’nin gücü, gençliği olarak buradayız. 19 Mayıs ruhunu ve milli mücadele kahramanlarımızın emanetini taşımaya ve korumaya söz veriyoruz” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’nin gücü, gençliği”

    Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin son yıllarda sporda yaptığı yatırımlara ve kazandığı başarılara dikkat çekerek, “Türkiye Yüzyılını da gençlerimizle beraber sporun, bilimin, sanatın yüzyılı yapacağız. Bu ödev Türk tarihine iz bırakmış, bu topraklar için bedel ödemiş bütün kahramanlarımıza karşı en büyük sorumluluğumuzdur. Türkiye’nin gençleri bugün gelişmiş ve modern imkanlarla yarınlara hazırlanıyorlar. Gençlik merkezlerinden spor tesislerimize, kamplarımızdan yurtlarımıza bütün imkanlarımızı her gün daha da arttırarak gençlerimizin hizmetine sunuyoruz. Teknoloji üreten ülkeler bugün bütün yarışlarda ipi göğüslüyor. Biz de bakanlık olarak teknoloji çalışmalarında en üst noktada imkan oluşturarak gençlerimizi bütün gücümüzle destekliyoruz. Destekleriniz ve öncülüğünüz ile Türkiye’nin gençleri bugün teknolojiyi yalnız kullanmakla kalmıyor, artık teknoloji üretiyor. Yalnız teknolojide değil gençlerimiz imkan bulduklarında her alanda potansiyallerini ortaya koymaktan kaçınmıyorlar. Sporcularımız her gün yeni bir başarı ile yüzümüzü ağartıyor. Albayrağımız dünyanın dört bir yanında dalgalanıyor. Eskiden yarışacak sporcu bulunamayan branşlarımızda bugün rekorlar kırıyor, madalyalar alıyoruz. Bu yüzden gururla bir kez daha Türkiye’nin gücü, gençliği diyoruz. Türkiye sizin döneminizde sporda bir devrim yaşamaktadır. Spor tesislerinden atletizm pistlerine kadar her bir yanı spor tesisleri ile donattık. Sporcularımızın başarıları günden güne artarak devam ediyor. Bu noktada da destekleriniz için şükranlarımızı arz ediyoruz” diye konuştu.

    “19 Mayıs esarete karşı özgürlüğün, yılgınlığa karşı umudun, teslimiyete karşı milletimizin hür ve bağımsız yaşama kararlılığının sembolüdür”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında gençleri selamlayarak, “Millet olarak Anadolu’nun kapılarını açtığımız Malazgirt zaferinden beri üzerinde yaşadığımız bu topraklarda Mücadele halindeyiz. Önce bu mücadeleyi Anadolu’yu vatanımız yapmak, ardından ebedi ve ezeli yurdumuz olarak korumak için verdik. Türkiye‘nin istiklal ve istikbal mücadelesinin neferleri daima gençlerdi. Daha 21 yaşında İstanbul’u fethederek çağ açıp çağ kapayan gençler, tarih boyunca bu milleti zaferden zafere, başarıdan başarıya koşturdu. Tüm dünyaya ‘Çanakkale geçilmez’ dedirttiğimiz o büyük destanın gizli kahramanları gençlerden oluşuyordu. Gençler 19 Mayıs 1919’da Samsun’da ilk adımı atılan milli mücadelenin de ön saftaki neferleri oldu. Gazi Mustafa Kemal’in 19 Mayıs’ta kıvılcımını yaktığı istiklal meşalesi, gençlerin omuzlarında Anadolu’ya yayılmış, tüm yürekleri kuşatmış, yine gençlerin fedakarlığı ve sahiplenmesiyle zafere kavuşmuştur. 19 Mayıs esarete karşı özgürlüğün, yılgınlığa karşı umudun, teslimiyete karşı milletimizin hür ve bağımsız yaşama kararlılığının sembolüdür. 19 Mayıs milli mücadeleyi başlatmakla kalmamış, son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş, milletimizin de kurtuluş mücadelesine dönüşmüştür. Bu vesile ile asırlardın istiklal ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan şehadete koşan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı ulvi gaye uğrunda çarpışırken yaralanan gazilerimize şükranla yad ediyorum. Kurtuluş savaşımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, milletimizin göz bebeği olan kahraman ordumuzun bütün mensuplarını bugün bir kez daha saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Yarınlarımızın teminatı olan teknofest gençliği hayatın her alanında gümbür gümbür gelmekte”

    Gençlerin bugün milletin her meselesinde en saflarda yer aldığını vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizin kalkınma, ilerleme, ekonomide büyüme çabalarının merkezinde de yine gençlerimiz önemli yere sahip. Sınırda eli tetikte nöbet tutan askerlerimizin, karakollarda görev yapan polis ve jandarmalarımızın çoğu sizin yaşınızdaki gençlerden oluşuyor. Savunma sanayiinde iftihar vesilemiz olan pek çok projenin altında genç mühendislerin imzası ve emeği bulunuyor. Mesela milli savaş uçağımız Kaan’ın geliştirilmesinde insanlı ve insansız hava araçlarının üretiminde gençler öncü roller üstleniyor. Bilimde, sanatta, medyada son dönemde özellikle sporda gençlerimiz daha fazla ön palan çıkıyor, kendilerinden daha fazla söz ettiriyor. Gençlerimiz ülkenin siyasi ve bürokratik karar mekanizmalarında daha fazla sorumluluk üstleniyor. Parlamentoda belediye meclislerinde, belediye yönetimlerinde eskiye kıyasla daha fazla genç arkadaşlarımız var. Yarınlarımızın teminatı olan teknofest gençliği gerçekten hayatın her alanında gümbür gümbür gelmektedir. Bundan ve sizlerin başarılarından iftihar ettiğimizi özellikle belirtmek isterim. Her birinizin daha nice yıllar boyunca bizim, milletimizin ve ailelerinizin kıvanç kaynağı olmaya devam edeceğinizden hiç şüphem yok” açıklamalarında bulundu.

    “Seçilme yaşını önce 25’e, daha sonra 18’e düşürdük”

    Türkiye’de gençlerin siyasette yer alması için önemli adımlar attıklarını anlatan Erdoğan, “Seçilme yaşını önce 30’dan 25’e, daha sonra nihayetinde 18’e düşürdük. Siyasetin, bürokrasinin, iş dünyasının kapılarını gençlere açarak, gençlerimizin eğitimlerine tarihin en büyük yatırımlarını yaparak her alanda gençlerimizi destekliyor, hayallerini gerçekleştirebilmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Yeni spor dallarında kürsüye çıkmaya hatta kürsüyü domine etmeye başladık”

    Türk gençlerinin son dönemde sporda elde ettiği başarılara dikkat çeken Erdoğan, “Bölgesinde ve dünyada yıldızı giderek parlayan Türkiye’nin sporda da başarı çıtasını sürekli yükseltmesinden memnuniyet duyuyoruz. Geleneksel olarak güçlü olduğumuz branşların da ötesine geçerek yeni spor dallarında kürsüye çıkmaya hatta kürsüyü domine etmeye başladık. Sporcularımız katıldıkları yarışmalardan artık madalyasız dönmüyor. Sporcularımız başarılarının yanında centilmenlikleri ile de takdir kazanıyor. Ülke genelinde spor altyapısına son 21 yılda yaptığımız yatırımların, inşa ettiğimiz tesislerin, sporcularımıza verdiğimiz desteklerin boşa gitmediğini görmenin sevincini yaşıyoruz. Sporcularımızın uluslararası başarıları arttıkça gençlerimiz spora daha fazla yönelmeye, sporu bir kariyer olarak görmeye başladı. 2002 yılında toplam lisanslı sporcu sayımız 278 bin kişi iken bugün 15 milyon 550 bine yükseldi. 2002 yılında bütün spor dallarında aldığımız madalya sayısı bin 481 adet iken 2023 yılı sonu itibariyle bu rakam 7 bin 404’e yükseldi. Antrenör sayımız 18 bin 674’ten 321 bine yükseldi. Spor kulübü sayımız ise 6 bin 35’ten 25 bin 78’e çıktı. Türkiye olimpiyatlara hazırlık merkezlerinde bin 382 sporcumuz var. Son 7 yılda sporcu yetenek taraması ile 7 milyon 706 bin evladımızın kabiliyetlerine baktık, buna göre yönlendirmede bulunduk. 2021 yılında devreye alınan milli sporcu bursu ile başarılı sporcularımızı akademik yolculuklarında da destekliyoruz” diye konuştu.

    “Başarı tablomuza Paris’te inşallah yeni yıldızlar ekleyeceğiz”

    2024 Paris Olimpiyatlarında Türk sporculardan önemli başarılar beklediklerinin altını çizen Erdoğan, “Tokyo 2020 Olimpiyatları ve paralimpik oyunları bize daha fazlasını yapma noktasında büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Her iki spor etkinliğine de tarihimizin en yüksek sporcu sayısı ile katıldı. Sporcularımız Tokyo’da kazandıkları toplam 28 madalya ile milletimize gerçekten büyük bir sevinç yaşattılar. Olimpiyatlarda yakalanan ivmeyi ve ruhu daha sonra da devam ettirdiler. Geçtiğimiz hafta karate, okçuluk, tekvando ve bazı spor dallarında yine müjdeli haberler aldık. Tüm sporcularımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Şimdi önümüzde 2024 Paris Olimpiyatları var. Başarı tablomuza Paris’te inşallah yeni yıldızlar ekleyeceğiz. Bu konuda sporcularımıza güveniyorum. Sizlerden yine göğsümüzü kabartacak güzel haberler bekliyorum. Her bir genç kardeşime şunu tekrar hatırlatmak isterim. Sizler tarihi şanlı zaferlerde dolu büyük bir milletin evlatlarısınız. Türkiye’nin en büyük gücü, milletimizin en büyük umudu sizlersiniz. Ülkemizi parlak ideallerine ulaştırmak için çok çalışacağınıza yürekten inanıyorum. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hepinize umut dolu, huzur ve barış dolu bir gelecek diliyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramınızı tebrik ediyor, sizlerin şahsında ülkemizin tüm gençlerimizin bayramını kutluyorum” açıklamalarında bulundu.

    “Cumhurbaşkanım sizi dünya yenemedi, ben nasıl yeneyim”

    Konuşmasının ardından milli sporcularla sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’nda altın madalya alan Masa Tenisi sporcusu Abdullah Öztürk için “Abdullah çok farklı bir delikanlı. Masatenisinde bir beni yenemedi, ama tüm dünyayı yendi” ifadelerini kullandı.

    Öztürk’ün “Sayın Cumhurbaşkanım sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim” yanıtı ise salondaki herkesi güldürdü.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Paris Olimpiyat Oyunları’nda yapacağı maçlara davet eden Öztürk, “Cumhurbaşkanım finale kalırsam final maçımıza gelmenizi çok isterim. Ayrı bir motivasyonla oynarım. Parçalarım yani orayı” dedi.

  • “19 Mayıs istikbal ruhunun kıvılcımı”

    “19 Mayıs istikbal ruhunun kıvılcımı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

    Samsun’da tam 105 yıl önce başlayan ve Milli Mücadele’yi zaferle taçlandıran 19 Mayıs 1919’un, güçlü Türkiye’nin inşasında ilk tuğlanın konulduğu tarih olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bu tarih, milletimizin düşman işgaline karşı ülkemizin her köşesinden yükselen istiklal ve istikbal ruhunun kıvılcımı olmuştur. Milletimizin esarete karşı direnişini ortaya koyarak topyekun bir varoluş mücadelesini başlattığı bu sürecin devamında ya istiklal ya ölüm nidalarıyla vücut bulan varlık-yokluk mücadelesi başlamıştır. Samsun’da yanan istiklal meşalesi, Amasya, Erzurum, Sivas ve ardından Ankara ile tüm Anadolu’ya yayılmıştır” ifadesini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs ruhunun, bu milletin en büyük varlığı, en büyük sermayesi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Zorluklara karşı durmanın, azimle inançla kararlılıkla hep beraber mücadele etmenin anlamı bu ruhta gizlidir. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı her türlü baskıya, provokasyona rağmen hızlandırdığı kalkınma, büyüme, güçlenme mücadelesini ancak 19 Mayıs’ın ruhuna, özüne, ilkelerine, ideallerine ve hedeflerine sahip çıkarak sürdürebiliriz. Yeni Türkiye Yüzyılı’nın neferleri olan sizler böyle bir bilinç ve özgüvenle tarihinize, bugününüze sahip çıkıp birbirinizle kenetlenin, birbirinizle kardeşlik hukukunuzu geliştirin. Siz gençlerimizin ve aziz milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını bir kez daha saygıyla anıyorum”.

     

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çiftçi kredi limitleri artırıldı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çiftçi kredi limitleri artırıldı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde “Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma” temasıyla düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’na katıldı.

    “Tarımın önemi azalmayacak bilakis daha da artacak.” diye konuşan Erdoğan, “Her kriz tarımın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyacak.” dedi.

    Organize tarım bölgesi yatırımı yapacak üreticilere ilk defa ilave faiz indirimi uygulanacağını duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçi kredi limitlerinin de artırıldığını duyurdu.

    MUHALEFETE TEPKİ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    1863 yılından beri Ziraat Bankamız Türk tarımının lokomotifi oldu. Çiftçinin esnafın tüccarın girişimcinin yanında yer aldı. Üreticimizin insanımızın iliğini sömüren tefecilerin ve faiz lobilerinin pençelerine düşmemesi için hayati rol üstlendi.

    Ziraat Bankası sadece kar peşinde koşan bir banka değildir. İhtiyaç duydukları anda çiftçinin ensafın sanayici ve tüccarın elinden tutan bir kara gün dostudur. Daha nice seneler boyunca Ziraat’ın bir bankadan dava fazlası olmasını devam ettirmesini bekliyorum. Bu hazineyi ne kadar ileriye taşırsak Türkiye için o kadar iyi olacaktır. Bunun için tarım sektörünün tüm paydaşların iş birliği ve dayanışma içinde hareket etmesi mühimdir.

    Türkiye’nin tarımda son 21 yılda nereden nereye geldiğini ortaya koyduk. Muhalefetin ezberi olan ‘Tarım bitti’ tezlerinin ne kadar içi temelsiz ve gerçek dışı olduğunu rakamlarla ispat ettik. Hemen her sene tedavüle konulan saman ithalatı söylemi tarım sektörünün tüm paydaşlarına yapılmış bir hakarettir.

    “ÇÖZMEMİZ GEREKEN SORUNLAR VAR”

    Eski muhalefet tarzının raf ömrünü tamamladığı görülüyor. Yapıcı muhalefet daha faydalı olacaktır. Ülkemizin son 21 yılda başarı hikayesi yazdığı alanların en başında tarım, hayvancılık ve su ürünleri var. Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış gibi çözmemiz gereken sorunlar var. Kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki dalgalı hareketleir yok sayamayız.

    Tarımda da çözüm odaklı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Eksik gidermenin derdindeyiz.

    Türkiye’yi hep beraber hedeflerine ulaştıralım istiyoruz. Her türlü eleştiriye sonuna kadar açığız. Yeter ki sektöre haksızlık yapılmasın. Milli meselemiz olan tarımda biz hiç kimseye kapımızı kapatmadık. Herkesin fikrine, eleştirisine, önerisine sonuna kadar açığız. Yeter ki, tarım konusu ezberlere ve önyargılara kurban edilmesin.

    “TARIMIN ÖNEMİ AZALMAYACAK”

    Geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları ön plandaydı. Bir damla petrolü kandan daha değerli gören sömürgeciler her yola başvurdular, binlerce kilometre ötedeki ülkeleri işgal ettiler. Avrupa’dan Afrika’ya saldırdılar. Afrika’nın o zenci evlatlarının imkanlarını helikopterlerle Avrupa’ya taşıdılar. Eli kanlı diktatörleri desteklediler, katliamlara imza attılar. Bize insan hakları dersi veren batılı ülkelerin, Kongo’da, Güney Afrika’da, Namibya’da, Nijerya’da neler yaptığını biliyoruz. Bize insan hakları dersi veren batılı ülkelerin, Kongo’da, Güney Afrika’da, Namibya’da, Nijerya’da neler yaptığını biliyoruz. Sadece Kongo’da şiddet ve hastalık nedeniyle 10 milyon kişi öldü. Bu ülkeleri ziyaretlerimizde sömürgecilerin acı yüzünü gördük.

    Bunların hepsi yer altı kaynakları için yapıldı. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda aynı kavganın tarım alanları ve su için verileceği görülüyor.

    Su kaynakları ve havzaları birer çatışma alanına dönüşüyor. Asya ve Orta Doğu’daki birçok gerilimin altında bu anlaşmazlıklar yatıyor. Tarımın önemi azalmayacak bilakis daha da artacak. Her kriz tarımın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyacak.

    KREDİ LİMİTLERİ

    Organize tarım bölgesi yatırımı yapacak üreticilerimize ilk defa ilave faiz indirimi uygulanacak.

    Küçük ekipman kredisi 250 bin TL’ye çıkıyor. Küçükbaş hayvan üreticilerimize işlerini büyütmeleri amacıyla verilen kredinin limitini 400 bin TL’den 600 bin TL’ye getiriyoruz. Büyükbaş için 1,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz.

    Gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmalarını teşvik ediyoruz. Genç çiftçi kredisinin limitini 1,5’ten 2,5 milyon TL’ye artırıyoruz. Kadın çiftçi kredisinin de aynı şekilde 2,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz.

     

    NTV

  • Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı ile görüştü

    Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile telefonda görüştü. Görüşmede Türkiye ile Kazakistan ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, önümüzdeki süreçte iki ülke ilişkilerine yeni boyutlar kazandırmayı hedeflediklerini belirtti. Kazakistan’daki sel felaketi sonrası yaraların sarılmaya başlanmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin her zaman yardıma hazır olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede Tokayev’in doğum gününü de tebrik etti.