Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hollanda ile 400 yıllık bir geçmişimiz var. Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda Türkiye’deki en büyük yatırımcı ülke konumunda. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu, bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan’la başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliğimizi ilgilendiren gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Terörle mücadele konusu da istişaremizin en öncelikli başlıklarından birisiydi. Türkiye’nin bölücü terörü ile mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerinin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim” şeklinde konuştu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Genel Sekreteri seçimine ilişkin ise, “Kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

    “NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var”
    Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, “Türkiye şu anda belirleyici bir rol oynamakta ve bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözme çabaları sarf etmekte, aynı zamanda Ukrayna’daki savaşla ilgili de çabaları var. Türkiye jeopolitik bir aktör. Gazze ve Ukrayna dahil tüm konuları detaylı konuştuk. 400 yılı aşan ikili ilişkilerimiz var. NATO Genel Sekreterliği adaylığım söz konusu. Türkiye zorlu bir bölgede. Terörizm var gündeminde maalesef. Bu konuyu da konuştuk. Türkiye NATO için çok önemli bir güç teşkil ediyor. NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye’yi ve Türkleri yakından tanıyan Sayın Steinmeier’in İçişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak bugünkü ziyareti cumhurbaşkanı olarak ülkemize yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yılının tekabül etmesi bakımından ayrıca değerli bir ziyaret konumuzdur” dedi.

    Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli dostum Steinmeier ile ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hem fikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gaziantep’e giderek Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulumuzu ve Nurdağı konteyner kentimizi ziyareti bizleri ayrıca mütehassıs etmiştir” diye konuştu.

    Bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde ülkeler arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO müttefikimiz Almanya’yla güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum” değerlendirmesini yaptı.

    “Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz”
    Savunma sanayi alanındaki işbirliğini de ikili ilişkilere ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusunda olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.
    Almanya’yla ikili ilişkilerin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütununun güçlü, beşeri bağlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garından uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın heyetinde yer alan değerli temsilciler bunun örneğidir. Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz” dedi.

    “İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor”
    Alışıla gelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm Türk vatandaşlarla gurur duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Görüşmelerimizde Almanya-Türk toplumunu ilgilendiren konuları da ele aldık. Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem veriyor, teşvik ediyoruz. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık yasasını bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Ancak Avrupa ile birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor. Solingen faciasından 31 yıl sonra benzer bir saldırı da maalesef ikisi çocuk dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart tarihinde yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım. PKK/PYD-FETÖ başta olmak üzere insanlarımızın huzurunu kaçıran ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindik. Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettim” şeklinde konuştu.

    “Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor”
    Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemimizde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gümrük birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları Steinmeier ile ele aldıklarını kaydetti. Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanı ile bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladık. Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor” dedi.
    İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel, hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkesin farkında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının nesiller geçse bile unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu.
    2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finallerinin haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Milli takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” açıklamasını yaptı.

    “İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum, şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu. Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık burada tedavileri devam ediyor. Tabi çocuk, kadın, yaşlı bir burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze, Filistin yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış durumda. Kaldı ki, İsrail ile Gazze, silah, mühimmat, araç-gereç zaten bunlar mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirme yapmak lazım” dedi.

    “Rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz”
    Batı’nın İsrail’e verdiği desteği eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze’nin bir imkanı var mı? Yok, imkansızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz, bir mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz” diye konuştu.

  • Erdoğan: Özgür Özel ile haftaya görüşeceğiz

    Erdoğan: Özgür Özel ile haftaya görüşeceğiz

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan resepsiyonuna katılmak üzere Meclis’e geldi.

    Gazetecilerin “CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşme olacak mı?” sorusuna yanıt veren Erdoğan, “Benimle görüşme talepleri oldu. İnşallah önümüzdeki hafta görüşeceğiz. Böyle ayak üstü olmaz.” dedi.

    Resepsiyona katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de görüşmeyle ilgili “Birbirimizi dinleyeceğiz, birbirimizi anlayacağız.” dedi.

    “Biz yerel seçim sonuçlarına yönelik saygılı bir dil bekleriz.” diyen Özel, “Bunun üzerinden saygılı bir dil olursa millet kazanır. Yok gerginliğe dönerse ve tartışırsak millet kaybeder.Millet bir kez daha kendine kaybettirene kaybettirir.” ifadelerini kullandı.

    Anayasa değişikliği ile ilgili gelen soruya Özel, “Ben Erdoğan’ı dinlemeden müzakerelere kapıları kapatmam. Anayasa Mahkemesi kararına uymuyor. Bugünkü şartlarda anayasaya uygun davranırsa biz de kendisine yaklaşırız.” yanıtını verdi.

    ERDOĞAN VE ÖZEL, MECLİS’TE BİR ARAYA GELDİ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis’te Mermerli Salon’da görüşme gerçekleştirdi.

    Görüşmede bakanlar ile grup başkanvekilleri de hazır bulundu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı resmi törenle karşıladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı resmi törenle karşıladı

    Konuk Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ın içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Hassan’a protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Hassan, Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ‘Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı.

    Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Hassan, merdivenlerde Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Hassan, İkili ve heyetlerarası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan'ı resmi törenle karşıladı

    Törende, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.

  • Seçim değerlendirmesi: “Biz bitti demeden bitmez”

    Seçim değerlendirmesi: “Biz bitti demeden bitmez”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Grup toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bereket, rahmet, mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerif’i ve bayramı, milletçe hep birlikte huzur içinde idrak ettik. Sözlerime başlarken; milletimin, İslam âleminin ve tüm insanlığın geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyorum. Bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak, bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum” dedi.

    Bayram boyunca 18 ayrı devlet-hükümet başkanıyla görüştüğünü belirten Erdoğan, “Hem milletimiz adına onların bayramlarını tebrik ettik, hem de Gazze başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Rabbimden millet olarak hepimizi hayırla, sağlıkla, huzurla, esenlikle daha nice bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum. Biliyorsunuz, bayramdan önce 31 Mart Pazar günü, bir demokrasi bayramı olan mahalli idareler seçimlerini gerçekleştirdik. Seçimlerin ülkemiz genelinde, huzur ve sükûnet içinde icra edilmesinden duyduğum memnuniyeti burada öncelikle ifade etmek istiyorum” açıklamasını yaptı.

    Alınan güvenlik tedbirleri sayesinde, birkaç müessif hadise dışında seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
    “Doğudan batıya, güneyden kuzeye yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek, iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk, gerçekten takdire şayandı. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen demokrasimizin, bir sandık sınavından daha başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak ‘birlikte var’ olduğumuzu, ‘hep birlikte Türkiye’ olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik.”

    31 Mart mahalli idareler seçimlerinin hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, “Seçimlerin demokrasimize yakışır şekilde gerçekleştirilmesini temin eden seçim kurullarımıza, kolluk kuvvetlerimize, sağlık personelimize ve sandık görevlilerine buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Hiç şüphesiz burada en büyük takdiri yol ve dava arkadaşlarım hak ediyor. AK Parti teşkilatları hem kampanya dönemi boyunca, hem de sandık günü olağanüstü bir fedakârlıkla çalıştı, mücadele etti, emek verdi. Teşkilat mensuplarımız Ramazan ayında iftar programlarıyla, ev ve esnaf buluşmalarıyla, çarşı-pazar ziyaretleriyle, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkımızla birlikte oldular. Ezcümle; partimize, davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabbime, şahsıma böyle vefalı, böyle gayretli ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamd ediyorum. AK Parti teşkilatlarıyla birlikte, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. İttifakımızın; devletimizin güvenliği, milletimizin birliği ve demokrasimizin geleceği için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buradan, Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve Ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Bir sandık sınavını daha başarıyla veren İttifakımız, Türkiye’nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir” diyen Erdoğan, “Bizim siyasetimizin temel vasfı, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesidir. Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihi bir kazanım demektir. Ülkemiz, son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Daha önce de ifade ettiğim gibi; sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin, milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz, minnettarız. Milletimizin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarını da ayrıca tebrik ediyor; kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde, bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir”

    Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart mahalli idareler seçim maratonunun tamamlanacağını ifade eden Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’nun şimdiye kadar 3 ilçe ve 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar verdiğini aktardı. Erdoğan, “İnşallah bu yerleşim yerlerinde vatandaşlarımız 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına gidecek, tercihlerini yapacaklardır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız. 31 Mart seçim sonuçları birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ediyor. Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız” dedi.

    Erdoğan, 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inandıklarını belirterek, “Geçersiz oylar da eklendiğinde 15-16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren, yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz. 31 Mart seçimleri yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlanmıştır. Bu seçimlerde milletimiz; 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti’ye vermiştir. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesi kazanmıştır. Böylece Cumhur İttifakı; 12’si büyükşehir, 20’si il, 459’u ilçe, 265’i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye’deki bin 400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3’ü önümüzdeki 5 yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir” ifadelerini kullandı.

    “Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar”

    “Cumhur İttifakı’nın ‘gerçek belediyecilik’ vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” diyen Erdoğan, “Tabii burada Hatay’a özel bir parantez açmak durumundayım. Biliyorsunuz Hatay, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehrimiz oldu. Hatay’la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye duydukları güven dolayısıyla Hatay’ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak, ana muhalefet partisinin, Hatay’ın iradesini gasp etme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulu’nun baskı altına alınması dâhil her yol denenmiş, ‘ölülere oy kullandırıldığı’ gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP’nin milli idare hazımsızlığı ayyuka çıksa da, Yüksek Seçim Kurulu, bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur” açıklamasını yaptı.
    Erdoğan, önümüzdeki dönemde Hatay’ı ziyaret ederek, Hataylı vatandaşlara teşekkürlerini ifade edeceklerini belirterek, “Bunun yanında bize güvenen diğer şehirlerimize layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacağız. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur; AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken, bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatımızla ve hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz” dedi.

    Özellikle depremzede şehirlerin süratle yeniden ayağa kaldırılmasının, gündemlerinin ilk sırasında yer almayı sürdüreceğinin altını çizen Erdoğan, “6 Şubat sonrasında artık bir beka meselesi olarak gördüğümüz depreme hazırlık çalışmalarını da yakından takip edeceğiz. Milletimiz bize sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevi de tevdi etmiştir. Milletimizin, Belediye Meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerimizde inşallah bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, açgözlü fırsatçılara, tufeylilere değil, orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.

    “Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz”

    Bölücü terör örgütünün şehirlere ve vatandaşlara tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, “Sandık günü, siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür. 31 Mart tarihinde milletimiz, tüm siyasi partilerin mahalli idarelerdeki son 5 yıllık karnesini kendilerine takdim etmiştir. Seçim sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracak, elbette kendi iç muhasebesini yapacaktır. Sonuçlara bakarak, bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Birileri kendilerince, ‘yerel iktidar’, ‘merkezi iktidar’ diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, DEM’lendikleri ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir” dedi.
    Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin görevi başında olduğunun altını çizerek, “Sapla samanı karıştırmaya çalışanları, daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa, onu yapmanın derdindeyiz. Burada evvelemirde şu hususun altını çizmek isterim. Demokrasi, öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir özeleştiri yapmamızı istemiştir” değerlendirmesini yaptı.
    Karşılarındaki tablonun tevile gerek duymayacak kadar net olduğunu söyleyen Erdoğan, “AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. AK Parti’nin ayırıcı vasfı kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş, kuvvet ve enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız. Şunun da bilinmesini isterim: Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur; millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme, mesafe koyma asla ve asla yoktur. Her zaman söylüyorum, biz bu milletin ta kendisiyiz” diye konuştu.

    “Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz”

    Siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, mansıp, koltuk ve unvan dağıtmak için de yapmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi konumda olursak olalım hepimiz, bu makamlarda milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan, muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın da mesajlarını, en doğru biçimde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci, partimizin geleneklerine, hareketimizin kurucu esaslarına ve davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız” dedi.

    “Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim ne derse desin, AK Parti, bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah’ın izni, aziz milletimizin takdiriyle daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Biz bugünlere bir anda gelmedik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik”

    Erdoğan, partililere hitap ettiği konuşmasında, “AK Parti’yi değerlendirirken, nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadele, 14 Ağustos 2001’de, AK Parti olarak görünmüştür. Biz nevzuhur bir hareket değiliz. Biz partilerden bir parti değiliz. Biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde, ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakarın, cefakarın, kahramanın emeği var, alın teri vardır. Biz dikensiz bir gül bahçesinde de yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık. Ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık. İman varsa imkân var dedik, Allah büyüktür dedik, en hüzünlü anlarımızda, ‘Allah’ın yardımı yakındır’ dedik, her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik. Şimdi bakıyorum, AK Parti’nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz, karamsar bir tablo çiziyor” diye konuştu.

    Teşkilatların moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütüldüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu çok net ifade etmek isterim. Bunlar, AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin, kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar. Beyler, bayanlar! Şunu herkes görsün ve bilsin: Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz, üye sayısı itibarıyla Türkiye’nin en büyük partisiyiz. Her anlamda muazzam bilgi birikimine, tecrübeye sahibiz. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir, tekrar yola koyuluruz. Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız, sapasağlam, dimdik, en güçlü halimizle, elhamdülillah ayaktayız” şeklinde konuştu.

    “Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok”

    Bu seçim sonuçlarını fırsat bilerek, AK Parti’yi yıpratmaya, AK Parti’nin dengelerini bozmaya kalkışanları da gayet iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eleştiri, tamam. Özeleştiri, tamam. Ama, AK Parti’yi, özellikle de fedakârlık abidesi olan AK Parti teşkilatını, eleştiri ya da özeleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti’ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz. Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok. Partimizin ilgili kurulları her türlü detayı değerlendiriyor. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz; AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz. Bakanlarımız, siz değerli milletvekillerimiz, bütün teşkilatımız, bugünden itibaren hep birlikte halkımızın içine gireceğiz, başımız dik, özgüvenimiz yüksek, umudumuz tam bir biçimde milletimize hizmeti sürdüreceğiz. Başkaları ne yaparsa yapsın, biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl gerçekleştiririz, buna bakacağız. Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız. Çok açık söylüyorum, bu harekette şımarıklık olamaz. Bu harekette milletten, milletin değerlerinden, milletin ahvalinden, milletin gündeminden kopma asla olamaz. Aynı zamanda; bu harekette yeise yer yoktur. Bu harekette umutsuzluğa asla yer yoktur. Bu hareket, korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Muhasebemizi yapar, hatalarla aramıza mesafeyi koyar, nerede kalmıştık der ve kaldığımız yerden yolumuza daha güçlü bir şekilde revan oluruz” dedi.

    Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptıkları değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sadece 10 ay önce, 28 Mayıs’ta milletimiz bize yetki verdi. Önümüzdeki 4 yıl boyunca milletin verdiği bu yetkiyi, milletin emanetini, milletin yüklediği mesuliyeti omuzlarımızda dirayetle taşıyacağız. Milletimizin bizden ve hükümetimizden beklentilerini çok iyi biliyoruz. Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki 4 yıl içinde enflasyonla mücadelemizi inşallah zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız. Terörle mücadeleden asla taviz vermeyecek, içerde ve dışarda ülkemizin, milletimizin güvenliğini daha korunaklı hale getireceğiz. Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmadan haklarımızın peşinde olacağız. Bununla kalmayacak, geçmişte olduğu gibi, bugün de, yarın da, bölgemizin, dünyanın barışı için katkı sunmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail – Filistin konusundaki eleştirilere de sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana, hem Gazze’de, hem Batı Şeria’da insanlık dışı bir soykırımı icra ediyor. İsrail, Batı’dan aldığı koşulsuz destekle, büyük bir şımarıklık, büyük bir pervasızlık içinde, insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Şimdi, seçim sürecinde de, seçim sonrasında da, bir takım merkezlerden, şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız, izansız ithamlarda bulunuldu. Bu ithamların, bu alçak iftiraların, üzülerek söylemeliyim ki, bazı çevrelerde karşılık bulduğunu, hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri, yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükümetimizi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini töhmet altında bıraktı. Hatta bazı sözde partiler bizim bu konuda nasıl tavır takındığımızı bildikleri halde bizi eleştiri yağmuruna tuttular. Bakınız bunu gerçekten söylemek istemezdim. Bunu söylemeye gerek duymazdım ama mecbur kaldım. Hiç kimse, ne şahsımın, ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesindeki hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Biz, birileri gibi Filistin’in yerini, Gazze’de yaşanan zulmü, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal ve katliam politikasını 7 Ekim’de öğrenmedik. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin’i kutlu bir emanet gibi daima yüreğimizde taşıdık. Bu hareket, bu parti, diğer birçok ilkenin yanında, Filistin davasını sorgusuz, sualsiz, şartsız omuzlama ilkesi üzerinde yükselmiştir. Şunu da belirtmek durumundayım. Biz, Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir hareketiz, böyle bir kadroyuz. Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber dertleşeceğiz, konuşacağız. Unutmayın! 12 Eylül darbesi, Konya’daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Unutmayın! 28 Şubat darbesi, Sincan’daki Kudüs Gecesi’nin ardından geldi. Unutmayın! MİT’e yapılan operasyon, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz ihaneti, Siyonizm’in uşağı, vatan haini FETÖ tarafından, bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı. Bakınız, biz bundan 15 yıl önce hiç kimse cesaret edemezken, Davos’ta katillerin yüzüne açık yüreklikle ‘one minute’ dedik. Dünyada hiç kimse konuşamazken, biz çıktık ‘Hamas bir terör örgütü değil, bir direniş gurubudur’ dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden son 70 yılda İsrail’in Filistin’in topraklarını nasıl adım adım işgal ettiğini haritalarıyla ortaya koyduk. En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Elimizdeki tüm imkanları Filistin için, Gazzeli mazlumlar için seferber ettik. Burada çok açık ve net söylüyorum Millî Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvâ-yi Milliye ne ise, Hamas da işte aynen odur” dedi.

    İsrail’in katliamına tepkisini bir kez daha ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin. Ne suikast girişimlerinize, ne darbe girişimlerinize, ne ekonomik saldırılarınıza, ne de algı operasyonlarınıza boyun eğmeyeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. 14 bin çocuğu öldürdüler, 14 bin çocuk! Bunlar Hitler’i çoktan geçtiler. 14 bin masum çocuğun ölümünü görmeyip, ‘Hamas terör örgütüdür’ diyerek İsrail’in gözüne girmeye, İsrail’e yaranmaya çalışanlara inat, biz Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta, her koşulda cesaretle savunacağız. Arkadaşlar, biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz. Biz devlet yönetiyor, 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Bazı adımlarımız görünmüyor olabilir. Bazı yaptıklarımızı anlatamıyor olabiliriz. Ancak, çıkıp da bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar, er ya da geç mahcup olacaklar, rezil olacak, tarih önünde nasıl bir haksızlık yaptıklarını göreceklerdir. Bu vesileyle bir kez daha buradan Gazze’yi, tüm Filistin’i, Filistin’in şanlı istiklal direnişini gönülden selamlıyorum” diye konuştu.

    7 Ekim’den beri şehit düşen Filistinlilere rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatının 31’inci yıl dönümü olduğunu belirterek, “Vefatının seneyi devriyesinde rahmetli Özal’ı bir kez daha minnetle, şükranla, özlemle yad ediyorum. Rahmetli Özal’ın ‘çağ atlayan Türkiye’ diyerek açtığı yoldan giderek, ülkemize ve milletimize tarihi başarıları yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Rabbim kendisini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Papa’ya Filistin mektubu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Papa’ya Filistin mektubu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katoliklerin ruhani lideri Papa Fransuva’ya Filistin konulu bir mektup gönderdi.

    Erdoğan mektubunda, insanlığın İsrail saldırıları altındaki Filistin’de yaşananlara ilişkin sesini yükseltmesi gerektiği çağrısında bulundu, Gazze’de uluslararası hukukun çiğnenmesine müsaade edilmemesi gerektiğini söyledi.

    Türkiye’nin insani diplomasi amacıyla Kırım’ın yasadışı ilhakının gerçekleştiği 2014 yılından bu yana Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekleyip, Filistinli masumların da yaşam hakkını savunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, 7 Ekim 2023 tarihinden beri gönderdiği 45 bin tona yakın insani malzemeyle Gazze’ye en fazla yardım sağlayan ikinci ülke konumuna gelmiştir. Aralarında Hristiyanların da bulunduğu, 450 refakatçinin eşliğinde, 429 Gazzeli hasta ve yaralının tedavisi de ülkemizde sürdürülmektedir.” ifadelerini kullandı.

    “İNSANLIK HUKUKUN ÇİĞNENMESİNE DAHA FAZLA MÜSAADE ETMEMELİ”

    “Öldürmenin tüm Semavi dinlerce haram kılındığı bilincine sahip olan insanlık, Gazze’de uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun çiğnenmesine daha fazla müsaade etmemelidir.” diye yazan Erdoğan, insanlığın, savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, okullar, camiler ve kiliselerin bombalanması karşısında sesini yükseltmesi gerektiğini söyledi.

    Filistin-İsrail sorunu adil bir çözüme kavuşturulmadan, Ortadoğu’da kalıcı barışın mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin vücut bulması ve uluslararası toplumun eşit bir üyesi olarak küresel sistemdeki yerini alması şarttır.” dedi.

    “DİYALOG KURABİLEN AKTÖRLERE İHTİYAÇ VAR”

    Erdoğan mektubunu şöyle sürdürdü:

    “İnsani yardımların ulaştırılamaması nedeniyle açlıktan ölümlerin baş gösterdiği Gazze’de mübarek Ramazan ayında dahi ayrım gözetmeksizin devam eden İsrail saldırıları ve üçüncü yılına giren Ukrayna Savaşı’nın küresel etkileri başta olmak üzere, karşı karşıya bulunduğumuz meydan okumalar, uluslararası toplumun iş birliği ve eşgüdüm içinde hareket etmesini gerekli kılmaktadır.

    Dünya çapında yayılan İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi son dönemde toplumlararası barış ve istikrarı tehdit eden eğilimler de akılda bulundurulduğunda dünyamız, kapsayıcı ve akılcı siyasete, her koşulda bütün taraflarla diyalog kurabilen aktörlere, tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymaktadır.”

    İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRME MESAJI

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak insani değerler ve dünya barışına hizmet amacıyla Vatikan’la diyalog ve işbirliğini daha da geliştirme amacında olduklarını da söyledi.

  • Beşiktaş’taki yangın faciası: Savcılarımızla bu işin peşindeyiz

    Beşiktaş’taki yangın faciası: Savcılarımızla bu işin peşindeyiz

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Geleneksel TÜRGEV İftarı programına katıldı. İftar sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, “TÜRGEV tam 28 yıldır ülkemize ve gençlerimize sahip çıkıyor. 40 bin 500’e ulaşan mezunlarımız bugün hem ülkemizde hem de dünyanın dört bir yanında insanlığa hizmet ediyor. Bu müstesna çatının kurucuları arasında bulunmaktan daima bahtiyarlık duyduğumu ifade etmek isterim. Ülkesine ve milletine sayısız eserler kazandırmış bir siyasetçi olarak TÜRGEV gönlümüzde her zaman farklı bir yere sahip oldu. Bundan sonra da sizlere destek vermekten geri durmayacağız. Bizim her fırsatta dile getirdiğimiz TEKNOFEST gençliği inşallah sizlerin arasından çıkacak. Türkiye Yüzyılı sizlerin omuzlarında yükselecektir. Ben burada büyük ve güçlü Türkiye’nin engelleri aşarak hedeflerine yürüyen kararlı Türkiye’nin mimarlarını görüyorum. Burada sizlerin arasında yarının başarılı bilim kadınlarını, siyasetçilerini, eğitimcilerini, mühendislerini, iş insanlarını, doktorlarını, milletimize hayırlı kuşaklar yetiştiren örnek annelerini görüyorum. Bir hususun altını çizmek istiyorum. Biliyorsunuz meyve veren ağaç taşlanır. TÜRGEV gibi vakıflarımız da hem hizmetleriyle hem varlıklarıyla hem de yerli ve milli duruşlarıyla ülkemizdeki belli çevreleri her zaman rahatsız etti. Sağına soluna bakmadan fert fert ben varım diyen özgür zihinler yetiştiren TÜRGEV bu kesimler tarafından özellikle hedef tahtasına konuldu. İftira ve yalan furyasının hedefi oldunuz. Haysiyet cellatları tarafından yıpratılmak istendiniz. Sizleri yıldırmayı amaçlayan daha nice saldırıya maruz kaldınız. Birileri ellerine geçirdiği her fırsatı iyi ve faydalı işleri desteklemek için değil TÜRGEV gibi gençliğe hizmet çatılarını yıkmak için kullandı. Ne siz ne de biz bunların hiçbirini aldırmadık. Bizi yok etmeye gelenlerin bizde hayat bulacağı yüksek bir ruh haliyle mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Bugün de aynı hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “29 vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Biz de kovalayacağız”

    Beşiktaş’taki yangın faciasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ağızlarını her açtıklarında hak, hukuk, adalet kavramları üzerinden gönüllü kuruluşlarımıza dil uzatanların iki yüzlülüklerini çok iyi biliyoruz. Sürekli ahlak tüccarlığı yapan, sürekli işçinin, emekçinin hakkından bahseden bu çevreler önceki gün Beşiktaş’taki yangında hayatını kaybeden 29 emekçi kardeşimizle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar. Bu binaya inşaat ruhsatını veren, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeyi müsaade edenler kim? Şimdi tabii ki biz de savcılarımızla takip ediyoruz. Bunu kovalıyoruz. Kovalamaya da devam edeceğiz. Kimler bunlar? 29 tane orada vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Biz de kovalayacağız. Zerre kadar vicdanı olan herkesin tepkisini çekmesi gereken skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler. Birileri hemen anında koşup gittiler. Niye? Çünkü kendi günahlarını nasıl örteriz bunun peşinde koştular. Bölücü terör örgütünün sokakta yakıp yıkan mandallarıyla sergiledikleri dayanışmayı rızkının peşindeki insanların ailelerine çok gördüler. Daha önce aynı vicdansızlığı evlatlarını bölücü alçakların pençesinden kurtarmak için çırpınan cesur Diyarbakır annelerine de bunlar göstermişlerdi. Sırf ittifak ortaklarını kızdırmamak için yüreği kan ağlayan bu anneleri yalnız bırakmışlardı. Biz yaklaşık yarım asırdır, vakfımız ise 28 yıldır çetin bir mücadelenin içindeyiz. Bu zorlu süreçte sizlere hizmet etmekten sizlere en iyi en donanımlı bir şekilde hayat hazırlamaktan başka gayemiz olmadı. Sizlerin başarılarını gördükçe hep daha fazla çalıştık. Bu ülkeyi yüceltecek bu çağa mührünü vuracak olan sizlersiniz. Bunun için kendimizi başkalarına göre tanımlayacak, başkalarına göre sizi kendi kalıplarına hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. Kimsenin bizim özgüvenimizi örselemesine hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz. Bizler sadece 100 yıllık bir devletin mensupları değiliz. Bizler aynı zamanda bu coğrafyada bin yıllık bir cihan imparatorluğunun bin 400 yıllık köklü bir medeniyetin de takipçileriyiz” dedi.

    “İmkan size gelmez, siz imkana gideceksiniz”

    “İmkan size gelmez, siz imkana gideceksiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevgili gençler; imkan bulmak aslında imkanı oluşturmaktır. Unutmayın, imkan size gelmez, siz imkana gideceksiniz. İlmin ve başarının anahtarı çalışmak ve sabretmektir. Azminizi ve inancınızı asla kaybetmeyin. Yarını değil daha ötesinin görerek çalışmanızı bekliyoruz. Sizin önünüzde duracak hiçbir engel tanımıyoruz. Medeniyetimizin, tarihimizin, değerlerimizin ışığında içerikler geliştirerek bunları dünyaya açmanız son derece kıymetli çabalardır. Dijital dünyayı boş bırakmayacağınıza inanıyorum” diye konuştu.

    “31 Mart bir dönüm noktası”

    31 Mart Yerel seçimlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimlere gölge düşürme, seçmenin iradesini rehin alma girişimleri bir kez daha sandıkta hüsrana uğradı. Sandık sonuçlarının davamız ve mücadelemiz açısından hayırlı olacağına inanıyoruz. 31 Mart sadece yeni bir dönüm noktası değil daha büyük zaferlerin müjdecisi olacaktır. Yolumuza yenilenmiş, tazelenmiş, çok daha güçlenmiş bir şekilde devam edeceğiz. Siyasette yarım asra yaklaşmış mücadelemizi gönül huzuruyla sizlere devredeceğiz. Bedel ödesek bile ülkemize, insanımıza, siz gençlerimize bedel ödettirmemeye çalıştık. İmkanlarımızı zorlayarak üzerimize düşeni yapacağız. Artık biz, siz gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Bu emaneti sizler taşıyacak ve yücelteceksiniz. Sizleri gördükçe verdiğimiz mücadelenin boşuna gitmediğini görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Gözlerinize baktıkça yarınlarımızın bugünümüzden çok daha aydınlık olacağına inanıyorum. Türk sinemasının usta ismi, yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu’nu burada rahmetle inanıyorum” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan’dan Topkapı Sarayı’na ziyaret

    Erdoğan’dan Topkapı Sarayı’na ziyaret

    Daha sonra, “İstanbul Mushafı” Hediye Merasimi’ne katılmak üzere Topkapı Sarayı’na geçen Erdoğan, hattat Hüseyin Kutlu ve 66 kişilik ekibi tarafından 8 yılda hazırlanan 10 ciltlik “İstanbul Mushafı”nı, Mukaddes Emanetler Dairesine hediye etti.

    Erdoğan, Hırka-i Saadet Dairesi’ndeki Hırka-i Şerif’i de ziyaret etti.

    Kadir Gecesi’ni kutladığı basın mensuplarına kandil simidi ikram eden Erdoğan, “iyi bayramlar” temennisinin ardından buradan ayrıldı.

    Ziyarette, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, İstanbul Valisi Davut Gül ile İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan da yer aldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan teröre karşı net mesaj

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan teröre karşı net mesaj

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ile iftar yaptı. iftar sonrası katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Bu mübarek günlerin tüm polislerimiz jandarmalarımız, bekçilerimiz, sahil güvenliğimiz ve güvenlik korucularımız için hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. İçinde bulunduğumuz bu bereketli günlerin milletimizle birlikte tüm insanlık için barışa, huzura, refaha vesile olmasını temenni ediyorum. Rabb’imden bizleri Ramazan ayı gibi Kadir Gecesi ve bayrama da sağlıkla afiyetle, esenlikle kavuşturmasını diliyorum. Bu vesileyle bir kez daha vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim tüm şehit cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” dedi.

    “Kimin sorumluluğu ihmali, kusuru varsa hepsinin de üzerine kararlılıkla gidilecektir”

    İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde yaşanan yangın faciası ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bu faciada rızkının peşinde koşan 29 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. 2 kişi de yaralandı. Yangında vefat eden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Facia ile ilgili gerekli idari ve adli tahkikat hemen başlatılmış, bu kapsamda 9 kişi gözaltına alınmıştır. Belediye dahil, böyle büyük bir acının yaşanmasında kimin sorumluluğu ihmali, kusuru varsa hepsinin de üzerine kararlılıkla gidilecektir” diye konuştu.

    “Bu seçimler gündeme getirilen kimi ithamların da asılsız olduğunu ortaya koymuştur”

    Son bir yıldaki 3’üncü seçimin başarıyla tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birkaç münferit hadise dışında Allah’a şükürler olsun demokrasimize gölge düşürecek hiçbir üzücü olay vuku bulmadı. Bazı illerimizdeki bölücü örgüt sempatizanlarının provokasyonlarını da siz emniyet mensuplarımızın gayretleriyle boşa çıkardık. Millet olarak Türk demokrasisinin olgunluğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı bulduk. Buradan sizlerin şahsında seçimlerin suhuletle gerçekleştirilmesi için fedakarca çalışan tüm güvenlik güçlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Emekleriniz, gayretleriniz ve sabrınız için ülkem ve milletim adına her birinize teşekkür ediyorum. Bu seçimler milli iradenin gücünün yanı sıra her seçim dönem döneminde gündeme getirilen kimi ithamların da asılsız olduğunu ortaya koymuştur” değerlendirmesini yaptı.

    “Türkiye 85 milyonun tamamının ortak yuvasıdır, ortak vatanıdır”

    “Sonuçlar umdukları gibi çıkmayınca sandığın itibarına zarar veren iddialarda bulunanların bir daha bu tür basit ve kolaycı yollara tevessül etmeyeceklerine inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu da ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına değerli bir kazanım olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Şu gerçeği herkesin kabullenmesi ve içselleştirmesi önem taşıyor. Türkiye hangi kökene, meşrebe, partiye mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamının ortak yuvasıdır, ortak vatanıdır. Çok partili demokrasimiz ise, uğruna gerçekten ağır bedeller ödeyerek yaklaşık 75 yılda terimizle inşa ettiğimiz muazzam ve muhkem bir binadır. Bu ortak değerlerimize ne kadar samimiyetle sahip çıkar, güçlendirirsek, istikbalimiz için o derece iyi olacaktır. Bunu siyasi partiler ve görüşler üstü bir mesele olarak görmemiz gerekiyor” açıklamasını yaptı.

    “PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKPC’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır”

    Terörle mücadele konusundaki kararlılığa bir kez daha vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Tabii burada şu hakikati de vurgulamak durumundayım. Türkiye’nin ve demokrasimizin bugün ulaştığı yüksek seviyelerde sizin harcınızın, sizin emeğinizin, sizin mücadelenizin çok büyük katkıları var. Bunun için de her birinize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Siyaset üstü görmemiz gereken bir diğer konu da terör belasıdır. PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKPC’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır. Hükümet ve devlet olarak teröre karşı çok etkin ve başarılı bir mücadele yürüttük, yürütüyoruz. Terörü kaynağında yok etme stratejimizin meyvelerini sınırlarımız içinde ve hudutlarımız dışında topluyoruz. Kesintisiz süren operasyonlarımız sayesinde bölücü terör örgütünü bitme noktasına getirdik. Suriye ve Irak’taki harekatlarımızla, DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Attığımız bu olumlu adımları inşallah azimle sürdüreceğiz. Türkiye’nin ve bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığını dost düşman herkese göstermekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.

    Son seçimlerle birlikte bu kararlılığın daha da perçinlendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

    “Geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin siyasetini, ekonomisini, diplomasisini terör örgütleri vasıtasıyla dizayn etmeye çalışanlar inşallah emellerine ulaşamayacaktır. Can çekişen terör örgütlerini yeniden palazlandırma niyetlerini görüyoruz. Bunları çok yakından takip ediyoruz. Özellikle dün akşamdan itibaren bazı illerimizde, sokaklarımızı karıştırma, milletimizin malına, mülküne saldırma hadiseleri yaşandı. Birileri yine sokaklarımızı terörize etmeye kalkıştı. Emniyet güçlerimiz bu provokatörlere gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellemişlerdir. Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı bir hak arama yolu olarak görürse dün olduğu gibi yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır.”

    “Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz”

    Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama Kandil’deki terör baronlarının da farklı maskeler altında baskıyla vatandaşlarımıza tekrar musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kastetmelerine, milletin imkanlarını, dağdaki teröristlere peşkeş çekmelerine, artık geçmişte kalan acıları, insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz, veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında hukuk devletinin gereği neyse, demokrasimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden de hukukun üstünlüğüne saygı göstermelerini bekliyoruz. Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz. Tüm bu alanlardaki başarıların diğerini geliştirdiğine, diğerini yücelttiğine ve desteklediğine inanıyoruz. Bugüne kadar hep özgürlük, güvenlik dengesini korumaya gayret ettik. Birini ötekine tercih etmeden, dengeli bir şekilde bugünlere geldik. Bu anlayışla son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de hak ve özgürlükler alanlarında reformlarımızı idame ettireceğiz” dedi.

    “Enflasyonun düşmesi, yapılan ücret artışlarının erimesini önleyerek kalıcı refah artışını sağlayacaktır”

    Ekonomide yol haritası olan Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planını uygulamakta kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyümeyi taviz vermeden istihdamı ve ihracatımızı artırıyor, cari açığımızı iyileştiriyor, yatırım ve üretim ile bünyemizi güçlendiriyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşüşe geçtiğine inşallah hep birlikte şahit olacağız. Nitekim bugün TÜİK tarafından açıklanan veriler aylık enflasyonun mart ayında gerilediğini gösteriyor. Enflasyonun düşmesi, yapılan ücret artışlarının erimesini önleyerek kalıcı refah artışını sağlayacaktır. Bunun olumlu yansımalarını toplumun her kesimiyle birlikte emniyet birimlerimizde görev yapan siz kardeşlerimiz de bizzat hissedeceksiniz. Aynı şekilde düzensiz göç ve suç örgütleriyle mücadelede de etkin, kararlı ve kapsamlı adımlar atmayı sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.

    “Gençlerimizi hedef alan zehir tacirlerinin tepesine binmekten de geri durmayacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

    “Dağdaki eşkıyaya nasıl müsaade etmiyorsak, kendini devletten, hukuktan üstün gören şehir eşkıyalarına da nefes aldırmayacağız. Bilhassa istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizi hedef alan zehir tacirlerinin tepesine binmekten de geri durmayacağız. Vatandaşlarımız önümüzdeki dönemde suçla ve suçluyla mücadeleden terörle mücadeleye, düzensiz göç sorunundan asayiş meselesine kadar emniyet hizmetlerinin tamamında daha etkin bir devlet görecektir. İnşallah bunu sizlerle el ele gönül gönüle vererek yapacağız. Bugüne kadar nasıl dayanışma içinde hareket ettiysek bundan sonra da birlikte yol yürümeye devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin, sizleri her türlü beladan, kazadan, saldırıdan muhafaza eylesin. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Türkiye’ye yaptığınız ve yapacağınız hizmetlerden dolayı her birinize şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. Kahraman şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyor, Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum. Şimdiden Kadir Gecenizi ve bayramınızı tebrik ediyorum. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan’dan Faruk Özlü’ye tebrik

    Erdoğan’dan Faruk Özlü’ye tebrik

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’deki iftar programının ardından bir kafeyi ziyaret ederek, gençler ve vatandaşlarla sohbet etti. Ziyaret sırasında Erdoğan, resmi olmayan sonuçlara göre Düzce Belediye Başkanlığına yeniden seçilen Faruk Özlü’yü telefonla arayarak tebrik etti. Özlü, telefonda daha yüksek bir oy oranı elde etmek istediğini ifade etti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özlü’ye “Takma kafana, zaferin küçüğü büyüğü olmaz. Zafer zaferdir” karşılığını verdi.

    Faruk Özlü’yü tebrik eden Erdoğan, “Sıkışığım, bazı seyahatlerim var. Amerika, Suudi Arabistan. Oralardan döndüğüm zaman inşallah muzaffer illerimizi ziyaret edeceğim” dedi.

    AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, X sosyal medya hesabından telefon görüşmesine ait görüntüleri paylaştı.