Etiket: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

  • “Felaket tellallığı yapanlar kısa vadeli vurgun amaçlıyor”

    “Felaket tellallığı yapanlar kısa vadeli vurgun amaçlıyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören’de Atatürk Cumhuriyet Kulesi Açılış Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart’ın Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri anma günü olduğunu ve Çanakkale’den törenden geldiklerini söyledi. Erdoğan, sözlerine Çanakkale şehitleri başta olmak üzere bin yıldır bu toprakların vatan olmasını sağlamak için hayatlarını feda eden tüm kahramanlara Allah’tan rahmet dileyerek başladı.

    Uzun yıllar boyunca ikamet ettiğim Keçiören’imizi Ankara’nın yıldızı haline getireceğine inandığım Atatürk Cumhuriyet Kulesi’nin başkentimize ve sizlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu eserin şehrimize kazandırılmasında emeği geçen Keçiören Belediye Başkanımız ve Büyükşehir Belediye başkan adayımız Turgut Altınok başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Malumunuz Ankara’nın Çankaya tarafında yapıldığı tarihten itibaren şehrin simgelerinden biri haline gelen bir ata kulesi vardı aynı mimarımızın tasarladığı Atatürk Cumhuriyet Kulesi’yle şehrimizi yeni bir sembol daha kazandırıyoruz. Tabii temelinin atılmasının üzerinden 20 yılı aşkın süre geçtikten sonra açılışını yaptığımız bu kulenin serencamı da ayrı bir hikayedir. Ama bu hikayenin bana göre en önemli tarafı şudur. Bu kule Keçiörenlilerin sahip çıkması sayesinde ayakta kalmış ve bugün Ankaralıların hizmetine girebilmiştir. Şayet ilçe halkı sahip çıkmasaydı, şimdi bu gördüğümüz eserin yerinde yeller esiyordu. Hukuki ve idari pek çok sorunun ardından Kovid-19 salgınının yol açtığı zorlukları da aşmayı başaran kulemiz aslında başlı başına bir azim abidesidir” diye konuştu.

    Atatürk Cumhuriyet Kulesi’nin, Ankara’nın en yüksek bina sıfatıyla 197 metreden Ankara’yı selamlayacağını aktaran Erdoğan, “Bünyesindeki kütüphanesi, spor salonu, kafeteryası, nikah salonu, sergi salonu, seyir alanı, lokantası ve diğer birimleriyle ziyaretçilerine unutulmaz hizmetler verecek. Kulenin en üst kısmında yer alan Selçuklu yıldızı zaten başlı başına buraya vurulmuş bir Ankara mührüdür. Nikahlarını 152 metre yüksekliğindeki salonda kıyacak çiftlerimizin de yeni hayatlarına bulutların üzerinde girecekleri anlaşılıyor. Bundan sonra herkes herhalde nikahını Keçiören’de kıymaya gelir. Hazreti Mevlana’nın sık sık tekrarladığım bir sözü var. ‘Kamil odur ki dünyada koya bir eser. Eser olmayanı yerinde yeller eser’. Sorumluluk sahiplerinin isimlerini nesiller boyu yaşatacak olan gök kubbede kalan hoş seda misali geride bıraktıkları eserlerdir, hizmetlerdir. İnşallah bu kule Ankara’ya hizmet ettiği müddetçe Turgut Altınok kardeşimize edilen hayır dualarda sürüp gidecektir” şeklinde konuştu.

    Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok’un 30, 40 yıl önce imar altyapısıyla, çevre düzeniyle başkentin en sorunlu ilçelerinden birini en gözde yerleşim yeri haline getirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Kendisi inşallah bu birikimini, bu üretkenliğini, bu vizyonunu, bu çalışkanlığını 31 Mart’tan sonra Ankara’nın tamamı için kullanacak. Şimdi 31 Mart’a kadar gece gündüz demeden çalışmayan var mıyız? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız Ve şu CHP zihniyetinin fetret devrinden Ankara’mızı kurtarmaya var mıyız? Bunlardan bir şey olmaz. Bunların Ankara’mıza, Başkentimize verecekleri hiçbir hizmet yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır. Şehrin kaybolan son 5 yılını telafi etmenin ötesinde Ankara’yı Türkiye Yüzyılına hazırlayacak yeni bir dönemin kapılarını kardeşimizin açacağına ben inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak ben yanındayım, Cumhur İttifakı olarak biz yanındayız ve vereceğiniz desteklerle Keçiören değil, inşallah Ankara’mız yeniden ayağa kalkacak. Yeniden Ankara’ya var mıyız? Varız. Maşallah” ifadelerini kullandı.

    ‘Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizden istifade etmeyen ne tek karış vatan toprağı, ne herhangi bir fert vardır’ sözlerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “ Bu hakikat ortadayken son dönemde vizyonsuzluğu, programsızlığı, esersizliği, hizmetsizliği yücelten bir anlayışın öne çıkarılmaya çalışıldığını görüyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Yol yapmayan, hizmet üretmeyen, verdiği sözlerin arkasında durmayan siyasetçi profilleri arzı endam etmeye başlıyor. Yahu Havalimanı’ndan şehir merkezine kadar şu yollarda en ufak bir adım atıldı mı? Yani sadece işte Melih Bey’in döneminde atılmış adımlar var. Ama gel gör ki bu beyefendi geldi geleli yollarda ne asfalt, ne şu, ne bu hiçbir şey yok. Ben Ankaralıyım havalimanından, şehir merkezine kadar ne yapıyorsak biz yapıyoruz, metro filan bir şey yok, derdi de yok. Hatta yaptığı hiçbir şey olmamakla övünen, bundan sonra da hiçbir şey yapmayacağını, göğsünü gererek söyleyen bir siyasetçiler belediye başkanları adayları türedi Ankara’mızda. Üzerlerinde kayda değer bir emekleri olmadığı halde sahiplendikleri işleri saymazsak bir şey zaten yok. Önümüzdeki dönem için iş yapmaya niyetlenmediklerini açıkça beyan ettiklerine göre bunlardan bir beklenti de söz konusu olamaz. Normal şartlarda insanın utançtan yüzünün kızarması gerekirken bu tabloyu iftihar vesilesi gibi anlatanların takdirini ben milletimize başkent halkına bırakıyorum. Siz zaten gereken hesabı 31 Mart günü soracağınıza inanıyorum.”

  • Erdoğan: “Çanakkale ruhu yolumuzu aydınlatıyor”

    Erdoğan: “Çanakkale ruhu yolumuzu aydınlatıyor”

    Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109.yıldönümünde Şehitler Abidesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Zaferi’nin ardından gelen başarıların tarihin en büyük yokluklarında elde edildiğini, bugünkü Türkiye’nin altyapı, siyasi ve teknolojik gücü ile ekonomisinin hedefleri hayata geçirme noktasında çok daha büyük imkanlara sahip olduğunu hatırlattı.
    “Çanakkale Deniz Zaferimizin 109.seneyi devriyesinde bir kez daha aziz şehitlerimizin manevi huzurundayız” diye sözlerine başlayan Erdoğan şunları söyledi: “Dünya tarihinde eşine nadir rastlanır destanla Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlarımızı rahmetle, şükranla yad ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bu kahraman orduya önderlik etme şerefine nail olan komutanlarımızı saygıyla anıyoruz.

    1000 yıllık vatanımız Anadolu’nun müdafaası için gönül coğrafyamız ve Anadolu’nun dört yanından gelen yiğitlerin her bir ferdine Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün de vatan topraklarında sınırlarımız ve ötesinde ülkemizin güvenliği milletimizin huzuru, devletimizin bekası için gece gündüz faaliyet halinde olan askerlerimize Mevladan kolaylıklar diliyoruz. Türkiye ve Türk Milleti olarak Çanakkale’de hangi mücadeleyi verdiysek bugün de farklı görünümler ve araçlar altındaki sinsi saldırılara karşı benzer bir duruş sergiliyoruz. Mehmet Akif Çanakkale şehitlerini destanlaştıran şiirinde Eski dünya yeni dünya bütün akvam-ı beşer, kaynıyor kum gibi mahşer mi hakikat mahşer. Yedi iklimi cihanın duruyor karşında, çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk. Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk” diyor. Ülkemizin 10 yılda maruz kaldığı her hadisenin gerisine bakıp maskeleri kaldırdığımızda aynı yüzleri görüyoruz. Terör örgütlerini sınırlarımıza yığıp bizi istiklalimizle sınayanlar bunlardı. Egemenliğimize göz yuman darbecileri üzerimize salanlar bunlardı. Her biri milletimizin zenginliği olan farklılıkları fay hatları haline dönüştürmeye çalışan yine bunlardı.

    Kalkınma hamlelerimizi boşa çıkarmak için üretim ve istikrarımızı sabote edenler bunlardı.ı Demokrasi atılımlarımızı parçalayarak milletimize zulmedenler bunlardı”

    “Çanakkale Zaferi yokluklarla geldi, bugünkü altyapı ile daha büyük imkanlar var”

    Türkiye’nin dünyada hak ettiği yere ulaşacağını anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çanakkale’de bu millet erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla, öğrencisiyle hocasıyla, çalışanıyla iş vereniyle tek vücut olup düşmana geçit vermemişti. Milletimiz son dönemde yaşadığımız sınamaların her birinde de bedeni ve kalbiyle aynı vakur iradeyi ortaya koymuştur. Asırlarca yürüttükleri maddi ve manevi yıkım çabaları sonunda Türk’ün fıtratının değişeceğini sananlar, ruhun aynı ruh olduğunu görüp anladılar. Dün Çanakkale’de yakılan ateş milli mücadele ve Cumhuriyetin ilanı ile neticelenmişti. Şimdi de eser ve hizmetlerimizle 2023 hedefleriyle Türkiye yüzyılı vizyonuyla yaktığımız ateş inşallah ülkemizi dünyada hak ettiği yere çıkarmasıyla gayesine ulaşacaktır. Biz Çanakkale Zaferi’ni ve ardından gelen başarıları tarihimizin en büyük yokluklarını, kuşatmalarını, ihanetlerini yaşadığımız bir dönemde elde ettik. Bugünkü Türkiye’nin hamdolsun altyapısı ile siyasi ve teknolojik gücüyle ekonomisi ile hedeflerini hayata geçirme noktasında çok daha büyük imkanları vardır.” diye konuştu

    “Bir ve beraber olursak 7 düvel gelse yıkamaz”

    “Yaşadığımız hadiselerin her birinden aldığımız derslerle geleceğimize güvenle yürüme iradesine sahibiz” ifadesini kullanan Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “53 bin vatandaşımızın şehit olmasına 11 şehrimizde 100 binlerce binanın yıkılmasına yol açan 6 Şubat depremlerinin ardından yaşananlar bunun ispatadır. Gelişmiş ülkelerin bile yıllarca baş edemeyeceği enkazı kısa sürede kaldırıp yeni konutların teslimine başladık. Asrın felaketinin ardından milletimizin gösterdiği örnek dayanışma takdire şayandır. Çanakkale destanından alacağımız çok önemli dersler olduğuna inanıyoruz. Birlik beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkı sahip çıktığımızda yedi düvel üzerimize gelse yıkılmayacağımızın ispatı olan Çanakkale ruhu yolumuzu aydınlatmaya hep devam edecek. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi gizli ve aşikar her türlü beladan, afetten, tehditten muhafaza etmesini diliyorum. Çanakkale Deniz Zaferimizin 109.yıldönümünü bir kez daha tebrik ediyorum. 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde Çanakkale destanında imzası olan erinden komutanına kahraman Mehmetçiklerimizin her birini şehit ve gazilerimizin tamamını rahmetle yad ediyorum”

    Şehitlere karanfil bıraktı

    Şehitler Abidesi’ndeki 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümü sebebiyle düzenlenen tören saat 13.00’da başladı. İki dev ekranın kurulduğu alanda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki törenlere de katılan 16 Türk devletini temsil eden üniformalı askerler de yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan helikopterle tören alanına geldi. Törene devlet protokolünün yanı sıra çok sayıda şehit yakını, gazi ve gazi yakınları katıldı. Tören, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına çelenk sunumuyla başladı. Tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde Türk Bayrağı’nın göndere çekilmesiyle devam etti.

    “Tehditler bertaraf edilecek”

    Türk Silahlı Kuvvetleri adına 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız tarafından günün anlam ve önemine binaen gerçekleştirilen konuşmada, “Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı adına şehit olanları rahmetle anıyoruz. Şahlı tarihimizde bütün görkemiyle yerini alan, bütün dünyaya karşı azmin, cesaretin ve fedakarlığın, sayısız örneklerinin sergilendiği, vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk milletinin vatanı için hangi zorluklara göğüs gereceğinin örneğidir Çanakkale. Türkiye’nin bugün ulaştığı seviye, başka Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere Kore’de, Kıbrıs’ta ve teröristle mücadelede yurt dışındaki harekatlarda, hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizin eseridir. Aziz şehitlerimizin manevi varlıkları, tarih ve millet bilincimizin korunmasında ve sahip olduğumuz bütün değerleri genç nesillere aktarılmasında en değeri hazinemizdir. Aziz şehitlerimizi yüreklerimizde ateş, vatanımıza karşı yöneltilecek tehdide karşı, vereceğimiz mücadelede sarsılmaz inancımıza, tükenmez gücümüze, sonsuz kaynak teşkil etmektedir. Üzerimizde yaşadığımız toprağı vatan yapar, bayrağımıza rengini kanlarıyla veren kahraman şehitlerimiz; Türkiye’nin birliğine göz diken düşmanlarımızın ve terör örgütlerinin kutsal vatan topraklarına tüm tehditleri dün olduğu gibi, bugünde onun bağrından çıkmış, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bağlılıkla bertaraf edilecektir” dedi.

    Yapılan konuşmaların ardından şehitler için Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunup, dualar edildi. Şehitlik Defteri imzalandıktan sonra da temsili şehit mezarlıklarına karanfil bırakıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları Çanakkale Boğazı’nda geçit töreni gerçekleştirdi. Törende dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı gemisi ‘TCG Anadolu da yer aldı. Ardından ‘SOLOTÜRK’ün Şehitler Abidesi ve Çanakkale Boğazı’ndaki gösteri uçuşu adeta nefesleri kesti.

  • Erdoğan’dan Çanakkale Zaferi mesajı

    Erdoğan’dan Çanakkale Zaferi mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erdoğan mesajında, “Çanakkale Zaferimizin 109. Yıl Dönümünü, millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla idrak ediyor; Çanakkale destanının bütün kahramanlarını bir kez daha rahmetle, tazimle yâd ediyoruz. İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için canını feda eden güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza da bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. İmanlı yürekler karşısında dünyanın en güçlü orduları Çanakkale’de hüsrana uğramış, inanç galip gelmiştir. Çanakkale Zaferi, dönemin en modern ordularını dize getiren, “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe nakşeden şanlı bir destan olmuştur” dedi.

     “Bu vatanın evlatlarının, Çanakkale’de verilen çetin mücadelelerden öğrenecekleri bulunmaktadır”

    “Kahraman askerlerimizin iman ve azmi, milletimizin üstün fedakârlıklarıyla Çanakkale’de elde edilen eşsiz başarı, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak direniş ruhuna da ilham vermiştir” diyen Erdoğan şunları söyledi;” Burada verdiği eşsiz mücadeleyle Türk milleti tüm mazlumlara umut olmuş, sömürge altındaki birçok ülke Çanakkale’den ve daha sonra İstiklal Harbimizden aldıkları ilhamla kendi mücadelelerini başlatmışlardır. Çanakkale millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade ettiği kadar, bulunduğumuz bölgenin de kader ortaklığını yansıtır, sembolleştirir. Bu vatanın evlatlarının, ecdadımızın ortaya koyduğu fedakârlıklardan, Çanakkale’de verilen çetin mücadelelerden öğrenecekleri bulunmaktadır. Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “CHP yine DEM ile gizli saklı bir iş birliği halinde”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “CHP yine DEM ile gizli saklı bir iş birliği halinde”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçim çalışmaları çerçevesinde geldiği Konya’da Kılıçarslan Kent Meydanı’nda AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen mitingde halka hitap ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki seçimleri hatırlatarak, “Geçen seçimleri hatırlayın. Birbirlerini yolda görseler selam vermeyecek olanları bir araya getiren işte bu odaktır. 6’lı masayı hatırlıyorsunuz değil mi? Bunlar bu. Bugün mahalli idareler seçiminin kendine mahsus özelliklerini kullanarak cepheyi biraz daha geliştirdiler. CHP yine DEM ile gizli saklı bir iş birliği halinde. Bunu da milletin gözünden kaçırmak için her gün lügatten yeni bir ittifak buluyorlar. Sözde kent uzlaşısı adı altında şehirleri, ilçeleri, belediye meclislerini paylaşıyorlar. Kendi iradesi olmayan DEM yönetimi dışarıdan aldığı emirlere göre hareket ediyor. En çok oyu aldığı yerde bile şehirleri yönetecek değil örgütün emrinden çıkmayacak kukla isimleri aday gösteriyorlar. Yani nereden, Kandil’den. CHP ile yaptığı pazarlıkta payına düşen yerlerde ise siyasi tabanı olan değil yine işaret edilen isimleri öne sürdüler. Bu 2 partinin kazanmak için kurduğu sinsi oyuna, Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye kaybettirmek için katılan başka aktörler de var. Senaryoya asli unsur olarak dahil edilmeyen bu figüranların tek görevi Cumhur İttifakı’nın gücünü zayıflatarak CHP–DEM ittifakının değirmenine su taşımaktır” dedi.

    “Demet demet dolarları topluyorlar, avroları topluyorlar ve paylaşıyorlar”
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “CHP’nin kifayetsiz muhterisleri yıllardır laiklik, Atatürkçülük, irtica gibi belirli kavramların istismarı ile varlıklarını sürdürmeyi başarmıştır. Şimdi aynı anlayışın farklı bir sürümü ile karşı karşıyayız. Onlar da kendilerince bazı kavramlara sığınarak ülkenin ve milletin hayrına hiçbir program ortaya koymadan, hiçbir adım atmadan siyasette tırnak tutturmanın hevesindeler. Aynı yöntemi daha önce partimizden ayrılan birileri de denemişti. Hatırlıyorsunuz değil mi? Partimizden ayrılıp ondan sonra 6’lı masaya ne oldular? Misafir oldular. Şimdi ne alemdeler? Şu anda parlamentoda bile yerleri yok. Hepsinin de sonu hüsran oldu. Güya Anadolu ayağa kalkacaktı, kendileri meclise bile giremediler. Sadece sandıkta değil milletin vicdanında da kaybettiler. Hiç şüphesiz bunların da akıbeti aynı olacak. Çünkü aynı yolda gidiyorlar. Bizim Cumhur İttifakı ve AK Parti dışında siyaset üretilmesine, siyasi etkinlik gösterilmesine, projeye ortak konulmasına, seçimlerde milletin karşısına çıkılıp destek istenmesine hiçbir itirazımız yok, olamaz. Demokrasinin ve hakkaniyetin gereği budur. Sadece memleketin hayrına hiçbir fikir üretemeyen, eylem ortaya koyamayanların durumlarına gönlümüz razı gelmiyor. Başka hiçbir hüner göstermeden sırf AK Parti husumeti ile Erdoğan husumeti ile ve AK Parti oylarına gözlerini dikerek siyaset yaptıklarını sananları anlamakta zorlanıyorum. Eskiler selden gelen suya gider derler. Sırtını sadece konjonktüre dayamaktan başka sermayesi olmayanların akıbeti yeni bir konjonktürle silinip gitmektir. AK Parti işte bu şekilde kurulduğu günden beri girdiği her seçimden birinci çıkmayı başardı. Konya, bizim bu davamızın da mücadelemizin de eser ve hizmetlerimizin de maruz kaldığımız saldırılarında en yakın şahididir. Soruyorum sizlere, Konya AK Parti’nin döküntüleri ile tek parti faşistlerinin ve terör örgütü uzantılarının başarısı için çalışanlara itibar eder mi? Hele hele Konya. CHP gibi adı her türlü gizli pazarlıkta ve şaibeli işlerle anılan bir partiyi sınırlarından içeri sokar mı? Bu ara ne yapıyor? Demet demet dolarları topluyorlar, avroları topluyorlar ve paylaşıyorlar. Şunların haline bak yahu. Bunlara bu ülke teslim edilir mi? 31 Mart’ta kararlı mıyız? Gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için kapı kapı dolaşmaya var mıyız” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da Konya ile gerçekleştireceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da Konya ile gerçekleştireceğiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçim çalışmaları çerçevesinde geldiği Konya’da Kılıçarslan Kent Meydanı’nda AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen mitinge katıldı. Meydanda toplanan binlerce vatandaş tarafından coşkuyla karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları selamladıktan sonra konuşmasına geçti.

    Konya ile gönül bağlarının çok eskilere dayandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençliğimizden beri girdiğimiz her mücadelede Konya’yı dimdik yanımızda bulduk. Konya her zaman bizimleydi. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da Konya ile gerçekleştireceğiz. Milletvekilliğinde yaklaşık yüzde 70 ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 73 oranlarındaki destekle Konya ahdimize bağlı olduğunu bir kez daha ispatladı. Emniyetten sordurdum, meydanda ne kadar katılım var diye. Ne dediler, yollar hariç, hava limanından buraya kadar yollar hariç 110 bin. Konya bu. Her zamanki gibi Konya bu. Sizler bu duruşunuzla meselenin sadece seçim sandık değil, asıl meselenin kutlu bir davanın sancağını yüceltmek olduğunu tüm dünyaya gösterdiniz. Konyalıya sadakat ve siz bu sadakati bozmayın. Konya’nın 31 Mart’ta da rekor bir oyla belediyecilikte tarih yazacağına inanıyorum. Selçuklu başkenti Konya’ya da bu yakışır. Şehirler içinde emsali bulunmayan Konya’ya milli iradeye sahip çıkma konusunda da emsalsiz olmak yakışır. Konevi ile Mevlanaların yoldaşı Konya’ya oy vermek yakışır. Unutmayınız, Konya sadece kendi sınırlarından ibaret bir şehir değildir. Anadolu’ya başkentlik, nice şehirlere ev sahipliği yaptı. Sadece kendisi kalkınmak ve gelişmekle kalmadı, herkese faydası dokundu. Konya tüm mazlum ve mağdurlara el uzatarak yaralarını saran gönüllerini alan şehir vasfını sürdürüyor. Konya Büyükşehir Belediyemiz deprem bölgesinde yapmadık destek bırakmadı. Konyalı kardeşlerimiz de deprem bölgesinde yapmadık destek bırakmadı” dedi.

    “Artık her bakımda yeni bir seviyeye çıkmak, en büyük ekonomi ve önde gelen siyasi güçler arasına girme noktasındayız”
    Konya’dan aldıkları destekle 21 yıldır Türkiye’ye hizmet ederken çok yönlü mücadele içinde olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin asırlık ihmal ürünleri ve altyapı eksikliklerini tamamlamak için gece gündüz çalıştık, vatan topraklarının her karışını yatırım ve eserlerle donattık. Hak ve özgürlük ihlallerini telafi edecek reformları hayata geçirdik. Sen mi yapacaksın? Sen mi edeceksin? Dediler. Vallahi o yaptı. Bunlarla kalmadık. Ülkemize yönelik sayısız saldırının önüne set çektik, tehditleri bertaraf ettik, emperyalistlerin hedefindeki Türkiye’yi nice tuzaklardan kurtardık. Siyasi, ekonomik ve askeri olarak güçlendirirken memleketin tüm potansiyelini kullandık. Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye arasındaki farkı en iyi Konya’da görmek mümkündür. Ülkemizi sanayi, ticaret, tarım, turizm, kültür ve sanat şehri Konya’nın 21 yılda kat ettiği mesafenin şahidi sizlersiniz. Geldiğimiz noktada artık her bakımda yeni bir seviyeye çıkmak, en büyük ekonomi ve önde gelen siyasi güçler arasına girme noktasındayız. Yeter ki güve ve istikrar iklimini devam ettirebilelim” diye konuştu.

  • Erdoğan MHP kurultayına mesaj gönderdi

    Erdoğan MHP kurultayına mesaj gönderdi

    MHP’nin 14. Olağan Büyük Kurultayı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan yazılı bir mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen kurultayda MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın tarafından okunan mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Milliyetçi Hareket Partisi’nin 14. Olağan Büyük Kurultayı’nın parti camiası ile birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. 15 Temmuz darbe gecesinden beri devletimizin bekası, milletimizin huzuru, ülkemizin güvenliği için Cumhur İttifakı çatısı altında MHP ile yol yürüyoruz. Cumhur İttifakı olarak girdiğimiz her mücadelede sahip olduğumuz ortak zeminin genişliğini ve derinliğini bir kez daha gördük. Biz bu kutlu, ilkeli ve uzun soluklu yoldaşlıktan şeref duyuyoruz. Cumhuriyetimizin ilk asrından en büyük demokrasi ve kalkınma atılımı olan, ilk tohumlarını Devlet Bahçeli’nin attığını bildiğimiz 2023 hedeflerini birlikte hayata geçirdik. Şimdi de Türkiye Yüzyılı’nın inşası için içeride ve dışarıda beraberce zorlu bir mücadele yürütüyoruz. Allah’ın izni, milletimizin desteği, MHP’yi var eden ve yaşatan ülkü devlerinin katkısıyla Türkiye Yüzyılı bayrağını dünyanın burcuna dikeceğimize inanıyorum. Bu duygularla MHP 14. Olağan Büyük Kurultayı’nın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Sizlerin şahsında tüm MHP’li kardeşlerimin mübarek Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyor, her birinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”

  • Bahçeli’den Erdoğan’a: “Türk milletini yalnız bırakamazsın”

    Bahçeli’den Erdoğan’a: “Türk milletini yalnız bırakamazsın”

    Milliyetçi Hareket Partisi, bugün 14’üncü Olağan Büyük Kurultayı’nı, “Ülkeye Sevda Ülküye Yemin”, “Ülkümüz Ömür Boyu Candan Öte”, “Ülke İçin Var Olduk Bir Ülküye Yar Olduk” temalarıyla gerçekleştiriliyor.

    MHP’nin büyük kurultayında genel başkan ile 75 üyeden oluşan Merkez Yönetim Kurulu seçilecek. Bunun yanı sıra 9 kişinin yer aldığı Merkez Disiplin Kurulu belirlenecek. Ayrıca 25 yedek MYK ve 5 yedek MDK üyesi belli olacak. Kurultayın ardından 15 kişilik Başkanlık Divanı da oluşturulacak.

    İlçe kongrelerini 27 Eylül’de, il kongrelerini ise 18 Kasım’da tamamlayan MHP’de genel başkan Devlet Bahçeli, 29 Şubat’ta MYK ve MDK’yı son kez topladı. Bahçeli, bugüne kadarki çalışmalarından dolayı kurmaylarına teşekkür etti.

    DEVLET BAHÇELİ OMZUNU BURKTU

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kongreye omuz burkulması sonucu kolu sargılı geldi.

    MHP’den yapılan açıklamada, “Milliyetçi Hareket Partisi 14. Olağan Büyük Kurultayına hamd olsun hazır, kongre öncesi Sn. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ters bir harekete bağlı olarak, omuz burkulması sonucu kolunda bir incinme olmuştur, kendisine geçmiş olsun diyerek, nazarlığımız kabul ediyoruz. Rabbim korusun.” denildi.

    BAHÇELİ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SESLENDİ: AYRILAMAZSIN, TÜRK MİLLETİNİ YALNIZ BIRAKAMAZSIN

    MHP lideri Devlet Bahçeli, kurultayda bir konuşma gerçekleştirdi. Bahçeli, “Bu benim final seçimim. Yasanın verdiği yetkiyle son seçimim olacak.” açılamasında bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.

    “Sayın Cumhurbaşkanımızın bir konuşması özellikle sol cenahlarda büyük bir iştah olarak kabul edilmiştir. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum; ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın.” diyen MHP lideri, Cumhur İttifakı olarak Erdoğan’ın yanında olduklarını söyledi.

    Bahçeli, “Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak size görmek istiyoruz.” ifadesini kullandı.

    “TÜRK MİLLETİNİN VİCDANINDA KÖK SALDIK”

    MHP liderinin konuşmasından satır başları şöyle:

    “Türk milletinin, ahlak ve yürek gücünün timsali olan sizlerle iftihar ediyorum. Türkiyemizin 81 ilini temsilen bu salonda hazır bulunuyorsunuz. Doğusundan batısından, güneyinden kuzeyine tüm güzellikleriyle, tüm renkleriyle Türkiyemiz hamdolsun buradadır. Her anı mazimizin kayıtlarına geçen hayat yolculuğunda tomurcuk kaygısı taşımayan bir ağacın odun olmaktan başka bir seçeneği yoktur. Milliyetçi hareketin 55 yıl önce yola çıkarken mutlak suretle tomurcuk derdi vardı. Yeşillenen yapraklarımız kimi zaman sararıp düştü. Bu yaprakların akıbetini rüzgarlar tayin etti. Bazıları kapıyı sert çekip gittiğinden dönmeye yüzleri kalmadı. Bazıları ıssızlığa mahkum oldu. Kimi zaman da sapı gövdemizden ayrılan baltaların darbesine maruz kaldık. Ancak geldiğimiz bu aşamada tıpkı bir çınar gibi Türk milletinin vicdanında kök salmasını başardık.

    “TÜRKİYE’DE MUHALEFET BOZGUNU YAŞAMAKTADIR”

    Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık mirasını yağmalayan habis güruh, milletimizi mağlup etmek için yanıp tutuşuyor. Bunlar kuyruğa girerek Türk milletinin diriliş azmini kırmanın arayışındalar. Türk demokrasi ve siyaset hayatını kumpaslarla zehirlemenin amacındalar. Türkiye üzerinde kumar oynayan muhalefet partileri, milletimizin mukavemet zırhı olan milli birlik hisarlarını yıkmak için adeta yarışıyorlar. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde hayal kırıklığına uğrayan muhalefet cenahı, birbirini yeyip bitirerek, 31 Mart seçimlerine kara propaganda ile hazırlanıyor. Bu muhalefetin ne söyleyip nasıl göründüğünden daha mühimi görüyorum dediğini idrak edememesidir. Türkiye’de bir muhalefet bozgunu yaşanmaktadır.

    “CHP BÖLÜCÜ KORSANLAR TARAFINDAN REHİN ALINMIŞTIR”

    Muhalefet iflah olmaz derecede hastadır. Cumhuriyet Halk Partisi, üçüncü dünya ülkelerindeki muhalefet partilerinden çok daha aşağıdadır. Terör örgütü PKK’nın siyasallaşmasını misyon edinen CHP, demlenerek metruk bir tekneyi andıracak şekilde rotasını kaybetmiş, bölücü korsanlar tarafından rehin alınmıştır. Bizi ilgilendiren demlenmiş CHP kanadıyla ülkemize reva görülen haksızlıklar ve güvenlik tehlikelidir. DEM, CHP’yi maalesef dönüştürmekle kalmamış, istikametinden koparmıştır. CHP mayına basmış, siyasi seçenek olmaktan uzaklaşmıştır. Bu partide ayaklar baş, başlar ayaktır.

    “TÜRK MİLLETİ 14 GÜN SONRA HESABINI SORACAK”

    İstanbul Çekmeköy’de seccade, Ataşehir’de zikirmatik dağıtan, ofislerde utanmadan balya balya para sayan CHP yönetimi ne yapsa beyhudedir zira demlenip PKK’yla kent ittifakı maskesi altında organik bağ kurmasının bedelini 14 gün sonra sandıkta ödeyecektir. Ankara’da PKK ile ittifak yapan vitrin milliyetçilerinin hesabını Türk milleti 14 gün sonra soracaktır. Dünyanın en büyük Türk kentinin onyıllarını çalan bu kenti Ermenilerin sayan büyükşehir belediyesini sıçrama tahtası gören, CHP’yi Saraçhane’den yöneten malum zat için veda vakti gelmiştir. CHP içindeki kaos ve karmaşanın ülkemizin geneline yayılma ihtimali korkunçtur. Partilerini yönetemeyenlerin, birbirlerine hürmet beslemeyenlerin yerel yönetimlerde millete hizmet etmelerini düşünmek abestir.

    Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır. Türk kökenli kardeşlerimizin sorunlarını konuşmak başka, yapay sorunları konuşmak başkatır. Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni arasında uçurumlar oluşturmaya hizmet edenler hainlerin en hainidir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne hançer saplayanlar Türk’ün de Kürt’ün de, Alevi’nin de Sünni’nin de düşmanıdır.

    “AYRILAMAZSIN, TÜRK MİLLETİNİ YALNIZ BIRAKAMAZSIN”

    Geçenlerde basından öğrendiğim kadarıyla sayın Cumhurbaşkanımızın bir konuşması özellikle sol cenahlarda büyük bir iştah olarak kabul edilmiştir. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum; ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın. Cumhur İttifakı olarak yanındayız. Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak size görmek istiyoruz.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye olarak ilk günden beri İsrail’e en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biriyiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye olarak ilk günden beri İsrail’e en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biriyiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkında toplanan kalabalığa hitap etti. Konuşmasına kardeşlik vurgusu ile başlayan Erdoğan, Mardin ve tüm ilçelerini selamladı.

    Dünyaya kardeşlik dersi veren şehirler şehri Mardin’de olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, “Burası insanıyla kültürüyle mimarisiyle farklı inançları barış içinde yaşatmasıyla dünyada eşi benzeri bulunmayan nadide şehirdir. Burası okumasını bilene bir tarih kitabıdır, görmesini bilene bir açık hava müzesidir. Biz bu şehri tüm renkleriyle tüm güzellikleriyle seviyoruz. Pazartesi itibariyle 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerife kavuştuk. Ramazan-ı Şerif’in hayırlı olmasını diliyorum. Müslümanlar olarak birlik ve beraberlik duygusunu daha fazla yüreğimizde hissediyoruz. Ancak Gazze başta olmak üzere etrafımızdaki çatışmalar sebebiyle bu Ramazan-ı Şerife de buruk girdik. Görül coğrafyamızda istikrarsızlık hakim. Suriye 13 yıldır barışa hasret kaldı. Irak’ta etnik çatışmalar sürüyor. Rusya Ukrayna savaşı 3. yılına girdi. Tüm bunlar yaşanırken İsrail Filistin’i vurdu. Bu güne kadar Filistin’e en büyük desteği Türkiye olarak biz yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin Filistin davasına verdiği güçlü desteğin şahidi bizzat Filistinli kardeşlerimizdir. Biz Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukuk mücadelesini gençlik yıllarımızdan beri biliyoruz. Her aşamada Filistin’i savunduk ve Filistin davasına sahip çıktık. Ömrümüzü adadığımız bu davada kendini bilmez hadsizler farklı şeyler söylüyor. Hiçbir şey yapmadılar diyen alenen iftira atmaktır. Hamas terör örgütüdür diyen CHP’nin listesinden meclise girenler, kusura bakmasınlar ama Filistin konusunda bize ders veremezler. Hem Filistin’e yardım etmediler diyeceksiniz hem de Filistinlilere terörist diyenlere seçim kazandıracaksınız bunun adı ahlaksızlıktır” diye konuştu.

    “21 yıldır emanetini taşıdığımız aziz milletimize asla yalan söylemedik”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı çizgilerinin net olduğunu belirterek, “Dış politikada nasılsa iç siyasette de bizim tavrımız bellidir. Kırmızı çizgilerimiz gayet nettir. Buraya girerken emniyetten sordum şuanda meydanda 50 bin kişi bizi dinliyor. 21 yıldır emanetini taşıdığımız aziz milletimize asla yalan söylemedik. 15 Temmuz gecesi FETÖ’ye karşı kurduğumuz Cumhur İttifakımız ilk günkü gibi temiz ve dürüst bir şekilde devam ediyor. Vatandaşın gözünden kaçırmaya çalıştığımız hiçbir gizli işimiz yok” şeklinde konuştu.

    “Birileri DEM’liyor, diğerleri DEM’lemiyor”
    Konuşmasında ana muhalefet partisi CHP ile DEM partiye yüklenen Erdoğan, birilerinin DEM’lendiğini, diğerlerinin ise DEM’lenmediğini söyledi. Erdoğan, “Belediyeleri DEM’le beraber yönetecekler ve DEM’siz yönetecekler diye ikiye ayırmışlar. Demlilerin girebilecekleri ve giremeyecekleri belediye diye ayrım yapıyorlar. Biri DEM ile yürüyeceğim diyor, biri çıkıyor DEM’i belediyeye almam diyor. Tüm bu skandallar yaşanırken genel başkanlık koltuğunda olan şahsı ya kimse takmıyor ya da buna had bildiriyor. Ortada şeffaflık namına hiçbir şey yok. İnsanın aklına bunları görünce nereden baksan tutarsızlık şarkısı sözü geliyor. Bu ahlaksızlık bunların paçalarından akıyor. CHP’de tüm bunlar yaşanırken madalyonun öbür tarafında da durum çok vahim. Lafa gelince Kürtlerin adını istismar edenler seçmenlerinin haysiyetini bile düşünemiyor. Kendilerince Kürt kardeşlerimizin iradesine ipotek koyanlar sadece havaya bakıp ıslık çalıyor. Son 21 yıldır sessiz devrim gerçekleştiren bize demediğini bırakmayan bunlar değil mi, şimdi aynı kesimler 2024 yılında tek partinin faşist ruhunu ortaya koyan CHP’ye oynuyor. Buradan bir hakikati söylemek istiyorum. Bizim dönemimizde oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur. Bize efendilik değil hizmetkarlık yakışır. Şiddete bulaşan, terörü övenlere karşı yasal zeminde gerekenler yapılır ama sırf oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmadık yaptırmayız. Biz istismar değil, hizmet ve yatırım peşinde koşuyoruz” ifadelerini kullandı.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda Şırnak’tan Mardin’e gelirken trafik kazası geçirerek şehit olan koruma ekibindeki polis memuruna rahmet, yaralanan 2 polis memuruna da acil şifalar diledi.

  • “İsrailli yöneticiler Gazze’de ölen bebeklerin hesabını versin”

    “İsrailli yöneticiler Gazze’de ölen bebeklerin hesabını versin”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen büyükelçilerle iftar programına katıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene ramazan ayını buruk karşıladıklarını vurguladı. “Gönül coğrafyamızda acıların gözyaşların gönül yaralarının devam etmesi nedeniyle gerçekten üzüntü içerisinde olduklarını” ifade eden Erdoğan, “Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında 5 aydır süren İsrail saldırıların da 32 bin kardeşimiz şehit oldu. Sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan ağır bombardımanlar da 73 bin Filistinli de yaralandı. İsrail 7 Ekim öncesinde 17 sene boyunca uyguladığı ablukayla zaten Gazze’yi bir açık hava hapishanesine çevirmişti. Son 5 aydır ise Gazze’yi örneklerine ancak 2. Dünya Savaşı’nda şahit olduğumuz büyük bir imha kampı haline getirdi. İsrail’in vahşi saldırıları sonucunda Gazze, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığına dönüşmüştür. Bunu sadece biz değil bölgeyi ziyaret eden, Gazze’de yaşayan, Gazze gören vicdan sahibi herkes söylüyor. Ama biz böyle konuştuğumuzda Netanyahu ve cinayet şebekesi rahatsız oluyor. Hemen antisemitizm yaftası vurarak bizi susturabileceğini zannediyor. Bu amaçla şimdiye kadar gizli açık her yolu denediler ama Tayyip Erdoğan’ın hakkı ve hakikati haykırmasına asla engel olamadılar. Bugün de katile katil zalime zalim demekten bizi alıkoyamazlar” diye konuştu.

    “İsrailli yöneticiler, soykırım gerçeğini saklamak yerine Gazze’de ölen bebeklerin hesabını versin”

    İsrailli yöneticilerin Türkiye’ye saldırarak soykırım gerçeğini saklamaya çalışmak yerine Gazze’de susuzluktan ve açlıktan ölen bebeklerin hesabını vermesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Netanyahu ve suç ortakları kimsenin itibar etmediği yalanlara sarılmadan önce niçin Gazze’deki 35 hastaneden 31 devre dışı bırakıldığını doktoru ve hemşiresiyle niye 400 yakın sağlık personelini öldürdüklerini neden aralarında tarihi camilerin de olduğu 220 ibadet yıktıklarını niçin eğitim kurumlarının yüzde 90 enkaza döndürdüklerini açıkladılar. Bir miktar un, bir miktar makarna, belki bir adet kuru ekmek alabilmek için sıra bekleyen masum sivilleri katledenlerin bize söyleyecek sözü olamaz. İsrail yönetimi ne yaparsa yapsın, katil, zalim, hırsız, yalancı ve faşist olduğu gerçeğini artık gizleyemez” diye konuştu.

    “Uluslararası kurumlara yönelik güven kaybının bedeli önümüzdeki yıllarda daha fazla terör, daha fazla istikrarsızlık olarak hepimizin önüne gelecektir”

    Meselenin çok daha vahim tarafı uluslararası adalet divanının ihtiyati tedbir kararına rağmen İsrail’in hiçbir şeyi olmamış gibi katliamlarına devam etmesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimseyi dinlemeyen İsrail savaş suçlarını pervasızca sürdürüyor, hatta acil ateşkes çağrısı yapan ülkeleri dahi tehdit edecek kadar küstahlaşıyor. İsrail yaklaşık bir asırdır şımartılmanın, katliamları, toprak gaspları, hırsızlıkları karşısında sessiz kalınmasının faturasını sadece Filistin halkına ödetmiyor. Bu fatura aynı zamanda uluslararası kurumlara da ödetiliyor. Uluslararası kurumlara yönelik güven kaybının bedeli önümüzdeki yıllarda daha fazla terör, daha fazla istikrarsızlık olarak hepimizin önüne gelecektir” şeklinde konuştu.
    Netenyahu ve suç ortaklarına bu cesareti veren üzülerek ifade ediyorum ki İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik destek sağlayanların ikircikli politikaları olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kargo uçakları, batı başkentlerinden Tel Aviv’e sürekli silah ve mühimmat taşırken yasak savma kabilinden kurulan cümlelerin hiçbir anlamı yoktur. Gazze’ye yönelik saldırılar ve devam ederken mevcut yardım miktarının yeterli olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Refah sınır kapısından tır geçişlerinin olması gereken düzeye çıkartılması en acil ihtiyaç olduğunu belirtti. İsrail üzerinde daha fazla baskı kurulması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Türkiye olarak şimdiye kadar 40 bin tondan fazla insani yardım malzemesini mısır üzerinden Gazze’ye ulaştırdık. Ulaştırmaya da devam ediyoruz. Son olarak önceki gün Bugün Kızılay’ımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza ait bir gemi Mısır’ın El-Ariç Limanı’na vardı. Ramazan ayı boyunca hem resmi kurumlarımız hem belediyelerimiz hem de vakıf ve derneklerimiz vasıtasıyla yardımlarımızı arttırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye de hazırız”

    Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye de hazır olduklarını aktaran Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “Şu gerçeğin artık herkes farkındadır, Filistin meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan ne bölgemizde, ne dünyada kalıcı barış ve istikrar mümkündür. Bunun tek yolu ise 1967 sınırları temelinde Doğu Kudüs’ün başkent olduğu bağımsız Egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti’nin kurulmasıdır. Hepimizin katledilen Filistinli çocuklara borcu vardır. Bu borçla ancak bağımsız Filistin Devleti’nin tesis edilmesiyle ödenebilir. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerine sahip çıkacak hakkı ve hakikati haykırmaya devam edecek. Zalimler karşısında da kesinlikle geri adım atmayacaktır.”
    2 yılı aşkın süredir Ukrayna’da devam eden savaşta da vicdanlı ve ilkeli yaklaşım ile barışın sağlanmasına dönük her türlü çabayı sergilediklerini ifade eden Erdoğan, “Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne desteğimizi ortaya koyarken Rusya’yı dışlayan barış planlarının sonuç getirmeyeceğini de ifade ettik. Karadeniz’den komşumuz olan her iki ülkeyle de diyaloğumuzu sürdürüyoruz. Cuma günü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenksi’yi İstanbul’da misafir ettik. Seçimler sonrasında da Rusya Devlet Başkanı Putin’i ağırlayacağız. Karadeniz’de seyrüsefer güvenliğini yeniden teşhis etmek ve tahıl ticaretinin güvenli şekilde yapılmasını temin etmek amacıyla çalışıyoruz. Bölgede çatışmaları kızıştıracak, NATO’ya da sirayet etmesine sebep olacak her türlü adımdan uzak durulması gerektiği inancındayız. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni düsturuyla Rusya, Ukrayna arasında barışın tesisi için gayretlerimizi devam ettiriyoruz” açıklamalarında bulundu.

    “Güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına hiçbir şart altında müsaade etmeyeceğiz”

    Cumhuriyet’in 100. yılını geride bırakmanın gururunu yaşayan ülkemiz, Türkiye Yüzyılının inşası için hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze ve Ukrayna’nın yanı sıra Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Afganistan’da barış ve istikrara yönelik çabalara aktif katkı sağlıyoruz. PKK, PYD, FETÖ ve DEAŞ başı olmak üzere terörün her çeşidine karşı mücadele veriyoruz. Güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına hiçbir şart altında müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda artık müttefiklerimiz başta olmak üzere dost ülkelerden en azından DEAŞ bahanesiyle bölücü terör örgütüne verilen desteği keserek Türkiye ile dayanışma sergilemelerini bekliyoruz. Son 10 yılda yaşanan tüm gelişmeler şu gerçeği çok net göstermiştir. Terör örgütleri vasıtasıyla çıkarların korunması mümkün değildir. Bu tür hesaplar tıpkı kumdan kale misali sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Bölgemizde kalıcı istikrar ve huzurun tesisi yılanla aynı çuvala girmekten değil meşru aktörlerle ortak bir zeminde buluşmaktan geçiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde bu ortak bulunacağına inanıyoruz” dedi.
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kafkasya’da istikrarın korunması, Türkiye’nin öncelikleri arasında ilk sıralarda yer aldığını vurguladı.

    “Balkanların istikrarı ve huzuruna katkı sağlayan adımların her zaman olduğu gibi destekçisiyiz”

    Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşmasının imzalanmasıyla bölgede yeni bir dönemin başlamasını arzu ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğu Akdeniz ve Ege’de Yunanistan ile son dönemde hakim olan olumsuz atmosferin somut sonuçlar vermesini ümit ediyoruz. Burada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve çıkarları ile egemen eşitliği göz ardı edilerek bir çözüme ulaşılması mümkün değildir. Balkanların istikrarı ve huzuruna katkı sağlayan adımların her zaman olduğu gibi destekçisiyiz” dedi.
    Geçtiğimiz ekim ay bu yana Kosova’daki NATO gücünün komutasını Türkiye’nin yürüttüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam yetmiş yıldan fazladır etkin ve güçlü üyesi olduğumuz NATO güvenliğimizin temel taşlarından biridir. NATO müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri’yle Washington’da düzenlenen son stratejik mekanizma toplantımızda işbirliğimizi geliştirmeyi kararlaştırdık. Avrupa Birliği üyeliği de stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor. Yeniden Asya girişimimizi güçlendirirken Latin Amerika ve Afrika politikalarımızın müspet sonuçlarını alıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Dördüncü Türkiye Afrika ortaklık zirvesini bu yıl içinde gerçekleştirmek üzere çalışmalara başladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Diplomasi Formunun üçüncüsünü 1-3 Mart tarihlerinde 148 ülkeden 4 bin 700 katılımcıyla başarıyla düzenledik. Foruma katılımlarınız için bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

    “Yaklaşık 2 milyar Müslüman’ın inancına ve mukaddesatına yönelik bir saldırı olan bu eylemlere fırsat verilmemesini bekliyoruz”

    Her 15 Mart’ı İslamofobi Mücadele Uluslararası günü olarak idrak ettiklerini hatırlatan Erdoğan, “Bu yıl Ramazan’a tekabül eden 15 Mart vesilesiyle giderek artan İslam düşmanlığıyla mücadelenin önemini bir kez daha vurgulamak isterim. Kutsal kitabımızın yakılmasına kadar varan alçakça saldırılara fikir hürriyeti denilerek müsamaha gösterilmesini hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Yaklaşık 2 milyar Müslüman’ın inancına ve mukaddesatına yönelik bir saldırı olan bu eylemlere fırsat verilmemesini bekliyoruz” dedi.

    30 Mart’ı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak ilan edildiğini aktaran Erdoğan, “Eşim Erdoğan’ın himayesinde yürütülen sıfır atık projesiyle çevre ve atık bilincini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Gelecek kuşakların bize emaneti olan çevrenin korunması noktasında siz dostlarımızdan gerekli desteği bekliyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, elçilerle en son iftarı Türkiye 14-28 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerin hemen arifesinde bulunduğunu hatırlattı. İftarda sizlere dalga dalga büyüyen zaferin seslerini duyduğumuzu söylediklerini belirten Erdoğan, “Yaşadığımız asrın felaketi 6 Şubat depremlerine rağmen Mayıs seçimlerini yüzde 90 bulan rekor katılım oranıyla tam bir demokrasi şöleni havasında gerçekleştirdik. Seçimlerin ikinci turunda yüzde 52 aşan oy oranıyla aziz milletimizden beş sene daha Türkiye’ye ve kendisine hizmet etmeye çalıştık. Tıpkı geçen seneki gibi bugünkü iftar programımızı da yine bir seçim sürecinde yapıyoruz. 31 Mart mahalli idareler seçimlerinde amacımız son 22 yıldaki yirmi 28. sandık zaferimize imza atmaktır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yerel yönetimler boyutunda da inşallah neticeler elde edeceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.

  • Erdoğan’dan İstiklal Marşı mesajı

    Erdoğan’dan İstiklal Marşı mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

    Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi; “İstiklal Marşımız, millet olarak hürriyetimizi kazanmak, vatanımızı işgalden kurtarmak, kendimize yeni bir gelecek inşa etmek için bir asırdan daha uzun bir süre önce milli mutabakatımızın ifadesi olmuştur. Medeniyet birikimimiz, değerlerimiz, inancımız, milletimizin tarihteki yürüyüşü İstiklal Marşımızın mısralarında vücut bulmuştur. İstiklal Harbi’ni yürüten Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesi, kararlılığı; askerimizin cephedeki fedakârlığı, azmi, vatan aşkı İstiklal Marşı’na yansımıştır. Bugün de İstiklal Marşı’mızdaki her lafzı, her mesajı bedeninin ve ruhunun her zerresiyle özümseyen gençlerimiz vardır. Bayrak ve ezan hassasiyetini yeri geldiğinde canı pahasına koruyan evlatlarımız vardır. Türk Milleti’nin binlerce yıllık devlet ve medeniyet davasını on kıtada yüreklere nakşeden İstiklal Marşı’mızı unuttuğumuz gün, ayağımıza esaret prangası, boynumuza zillet zinciri vurulmuş demektir.

    Milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olan büyük vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy, başta İstiklal Marşımız olmak üzere eserleriyle ve fikirleriyle her zaman saygıyla yâd edilecektir. İstiklal Marşımızın kabulünün yıl dönümünde, Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyor, tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”